Arkadya Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Arkadya Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Kasım 2015 Cuma

Elveda Haziran//Sarah Jio Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^

Uzun zamandır Sarah Jio kitabı okumuyordum. Hazır yeni kitabı çıktı, bizim de yakında ellerimiz de olacağına göre okuyup Sarah koleksiyonuna ekleyeyim istedim. Biliyorsunuz ki Sarah Jio'nun harika bir kalemi var. Hatta kalemi kadar harika kalbi de var, bunu TÜYAP için imzaya geldiğin de gördük. Kısmet artık Kristin Hannah'a^^ Pegasus Yayınlarına duyuru olsun ;) Neyse kitabımıza dönecek olursak bu kitapta diğerleri kadar güzel ve elimizden bırakmayacak kadar sürükleyiciydi.

June Andersen, her akşam yatmadan önce teyzesinin ona ve kız kardeşine okuduğu bu masalla büyümüştür. Ancak zaman acımasızdır ve maalesef hayat, çocukluklarındaki o masumiyeti yok etmiştir. Artık güçlü bir kadın olarak tek başına yol alan June, yıllardır yüzünü görmediği teyzesinin ölüm haberiyle çocukluğunu geçirdiği Mavi Kuş Kitabevi'ne yeniden adımını atacaktır. Hatıralarını süsleyen bu masal diyarı June'un içindeki karanlıklara ışık tutarken, June kendini yeniden keşfedecektir. 


Daha ilk sayfa da karakterin hayatına dahil oluyoruz. İnsanı her türlü duyguya sürükleyen bu tür kitapları çok sevdiğimi bilirsiniz. Bu kitapta onlardan biriydi, yeri geldi güldürdü yeri geldi ağlattı, duygulandırdı. Sarah'ın tarzını bilenler için tanıdık olaylar ama diğer kitaplara göre geçmişe gitmiyor Sarah, mektuplarla olayları bize aktarıyor ve karakterimiz bizim için birleştiriyor bunları. Bu tarzı farklı olmuş ama ben geçmişe gidilmesini daha çok seviyorum. Kitabımızı nereden ilham aldığını daha ilk satırda bize söylüyor Sarah Jio. İsmini duyduğum İyi Geceler Aydede'den. Doğrusu sevdiğim bir yazarın ilham aldığı bu kitabı çok merak ettim. Ve aldığım bilgilere göre öyle bir kitap daha çevrilmemiş bizim ülkede Ben Şok, Ben iptal :P  Şaka bir yana daha derin araştırmalar yapmam lazım ama önce yorum. 


June Andersen, küçük yaştan hayal kırıklığıyla büyüyüp daha küçük yaşta olan kardeşine bakan June! Anneleri olduğu halde çok zorluklar yaşayan June ve kardeşi Amy'yi teyzeleri Ruby bakmaya çalışır. Zaman akıp gidince June büyür ve okumak için Seattle'den ayrılır ve gidiş o gidiştir. Ünlü bir bankanın müdür yardımcısı olan June sağlık sorunları yaşar ve o sırada eline geçen mektupla uzun süre ayrı kaldığı Seattle'ye geri döner. Başta işlerini halledip tekrardan işine dönmeyi planlayan June'un teyzesinin ona bıraktığı Mavi Kuş Kitapevi ile hayatı farklı yöne çoktan sapmış olacaktır. June çok sevdiğim bir karakter oldu, hep beni şaşırttı. Bir an yok yaa kesin bu beni hayal kırıklığına uğratır dedim ama hayır Sarah harika bir karakter yazmış. June kitapçıyı düzen sokmak için uğraşırken eline teyzesi ve ünlü masal kitapları yazan yazar arasında geçen mektuplar geçer ve bu mektuplarla geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır. O mektuplar gerçekten insanı etkileyen mektuplardı. June'da bundan nasibini alıyor tabii.

Kitabımız da bir de Gavin vardı, Başka karakterler tabii vardı ama ön planda June ve Gavin'dı. Kendileri Mavi Kuş Kitapevinin yan komşusu ve harika İtalyan yemekleri yapan aşçı. June sinir olmadım ama Gavin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ama yine de bizi çok iyi ters köşe yaptı tatlı şey. Hele o sonda June'a bir konuda yardım etmesi, "İşte bu!!" dedirttiriyor. 


Diğer karakterleri pek değinmeyeceğim, sizler okuyup tanıyın derim. Konu ve olaylar o kadar akıcı ve gerçekçiydi ki okudukça göz yaşlarınıza hakim olamıyorsunuz. Olayları belki tahmin edebilirsiniz ama hayır Sarah Jio tam yerin de noktayı koymuş. Zaten o olaydan önce June ve kardeşi Amy ile olan olay beni bende aldı. Oraları okuyunca June'a hak verebilirsiniz ama Sarah, ahh sarah öyle olmasaydı keşke. June'un cesaretine, sevdiği için ellinden geleni yapan haline ve kocaman bir kalbinin oluşunu çok sevdim. Aldığı ilhamla yazdığı bu kitabı çok beğendim. Geçmişin geleceğe nasıl ışık tutacağını çok iyi yazıyor bu yazar. Ve hem ağlatırken hemde güldürmeyi de başarıyor. Kısaca çok ama çok sevdiğim bir kitap oldu.


Kitap hakkında daha neler yazsam diye düşünüyorum ve hep sonu spoi olarak bitiyor, o yüzden hemen tavsiye kısmına geçeyim. Çok ağır dram sevmeyenler için birebir olan Sarah Jio ve kitaplarını kesinlikle öneriyorum. Biraz geç okumuş olsam da olsun yeni kitabına kavuşmuş oldum. Sarah'cığım Agapi kitaplar değil bu tür kitaplar yazsın. Çok sevdiğim bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum, alın okuyun, okutun!! ;)


Kapaktan bahsedecek olursam, doğrusu orijinale baktığım da bizim kapağın daha güzel olduğunu kabul ediyoruz. Zaten Arkadya Kitap'ın kapakları harika, onlara söz yok. :) Ve işte orijinal kapak^^




Kitaba Puanım 5/5



Alıntılar^^

Masalsız bir çocukluğa çocukluk mu denir? Peki, kitapevleri olmadan çocuklar masalları nasıl sevebilir? Bir bilgisayar insana bunları veremez.


*****

Gavin'ın rüzgardan dağılmış saçlarını karıştırdım. "Nereden çıktın sen karşıma?"
"Komşu restorandan."
"Neden ben Seattle'dan ayrılmadan önce orada olmadın ki sanki?"
"Çünkü o zaman birbirimiz için hazır olmazdık,"


*****


Nihai hedefimiz de bu değil mi zaten? Tüm kusurlarımıza rağmen birbirimizi sevmek.


*****


"Ne kadar vahim görünürse görünsün, hiçbir durum umutsuz değildir."




Yorumumun sonuna da geldik, başka yorumlar da görüşmek üzere, bol kitaplı günler^^



Buralarda da varım^^


12 Ağustos 2015 Çarşamba

Kitap Alışverişi Okuoku&İlk Nokta^^

Selam^^
En sevdiğim yazım ile karşınızdayım. Kitap alışverişi yazılarına hayranım^^ O yüzden hemen detaylı yazıma geçiyorum :D Ramazan Bayramı zamanın da Okuoku'da Renkler Sokağı serisi ucuzdu iki set aldık, ee almışkene bir kaç kitapta ekleyelim dedik. İlk Nokta ise sürpriz oldu. 

Normal de Kitap Sihirbazı uygun fiyata sattığı için oradan yapacaktım siparişi ama Yabancı ve Müptela'dan kitaplar olunca orada da kampanya olduğu için ilk defa İlk Nokta'dan aldık. Ama pek memnun kaldığım söylenemez. Parayı havale olarak gönderdik, başka bir siteden yapsak öğlen yatırdığım para akşama kadar hesaba yatar ve hemen tedarik işlemlerine başlanır ama bunda hafta sonunun saymazsak 2.5 gün havaleyi bekledik. Mesaj atmam sonucu hemen ilgilendiler, bu demek oluyor ki siz mesaj atmasaydınız bir bir kaç gün daha bekletecektik! Hadi bu işlemi Tedarik süresini kısa tutarak idare ettiler ama kitapların kargo nedeniyle kenarlarının büzüşmesi olmadı. Keşke daha iyi paketlenseydi. Kargoları zaten biliyoruz ama neyse daha almış olduk. Yine takip edeceğim, uygun fiyata kitapları bulabiliyorum. En basitinden Yabancı ve Müptela alacağım zaman ilk durağım orası olacak^^

Çok yazdım değil mi? Hemen kitaplarımıza geçeyim^^




İlk olarak Okuoku alışverişi^^



Renkler Sokağı set olarak uygun fiyata alınca yanına eklemek istediğim kitap Kurtlara Söyle Eve Döndüm oldu. Kitaptan çok bahsedildi, bir de indirim de olunca duramadım^^ 
Merak eden çok olduğundan hemen okumaya çalışacağım^^


K.mm Sherlock okuyacaksanız bu seriden başlayın dedi. İlk ve son kitap elimdeydi ama arada ki 2 kitap yoktu. Okuoku'da uygun olunca serinin 2.kitabı da aldım^^ Kitaplar ince, hemen okunacak cinste, sevdim^^


İşte söylenen Renkler Sokağı serisi. Çok uygun fiyattı, kitabın tanesi 7.5 TL'ye geldi. Daha bir boyama yapamadım ama şekiller çok güzel. Bir seri ise T.ablama aldık, o da henüz boyamadı sanki :D

İlk Nokta'dan aldığımı kitaplar ise;



Serinin 3.kitabı şu günler de çıkmaya hazırlanıyor, tanıtımı blogum da^^ İlk kitabı çok sevmiştim, hemen alıp okuyacaktım ama 3.kitap çıksın öyle okurum dedim ve almayı erteledim, şansıma şimdi 3.kitap çıkıyor^^ Bu seri favorim^^ Kaidan <3 <3


Sarah Jio'nun yeni kitabı çıkarda almamazlık olur mu? Çok ama çok merak ediyorum ama zamanı var hemen okuyamam gibi duruyor :( Haziran da okusaydım iyiydi ama geçmiş ola :D


Serinin son kitabına şükür kavuştuk. Son iki kitabı okunmadı Köken ve bu^^ En kısa zaman da okuyacağım. yazarın diğer serisini de tamamlayıp öyle okuyacağım inşAllah^^


My Twinin merakı ile alının kitap. Çıktığı andan beri gözüne, gözüme takılıyordu aldık sonunda ama kalın bir kitap bekliyordum çıka çıka incecik bir kitap çıktı. İnşAllah güzeldir.


Çıktığı andan beri kapak ile ilgimi çeken kitaptı ve sonunda kitaplığımda. En kısa zaman da okunacak^^ 
Not: Kapak ve ayraç gerçekten çok güzel^^


Kapak ve konusuna bayıldığım bir diğer kitap. Ciltli olması ayrı bir güzel. İçeriğini çok ama çok merak ediyorum. Aldığım yorumlara göre bayılacakmışım^^İnşAllah :*


Bu da bana sürpriz oldu^^ Kitap imzalıymış, şanlı ben!! <3


Son olarak My Twinin yine ilgisini çeken, alalım dediği kitaplardan biri. Kapağın da ki tek göz işareti itici gelse de yorumlar çok iyi. Zaten yazarın kalemi güzel, Aşk Bütün Zamanların İçinden Geçer serisi çok güzeldi, tavsiye ederim^^


Kargo dükkana geliyor, kargo açılmış. Ona sinir oldum ama sağ olsun açan yeğen resim attı bana, bu kitabı görünce dedim acaba İlk Nokta özür hediyesi mi gönderdi ama öyle değilmiş, Senli kitap değil not defteri^^ Bir şey yazmam ama çok beğendim, İçindeki şekiller falan harika^^



Kitaplarımızın toplu hali^^ Çok güzel duruyor değil mi? Halen daha almak istediklerimiz var ama zamanla^^ Hele bunları bir okuyup bitirelim değil mi? D


Başka alışveriş yazıların da görüşmek üzere^^



22 Nisan 2015 Çarşamba

Ardımda Kalanlar//Ellen Marie Wiseman Kitap yorumu^^

Bir başka kitap yorumundan herkese merhaba^^

Son zamanda okuduğum en iyi kitaplardan bir tanesiydi Ardımda Kalanlar. Kitap ilk çıktığı zaman o kadar merak etmiştim ki bir kere konusu insanı kendine çekiyor. Zaten konusunu okuyup etkilenen varsa dakika durmasın ve hemen okusun derim, harika bir kitaptı. Yazarın okuduğum ilk kitabı ve son kitabı olmayacak gibi. Eğer bir çok kitabı var ise çıksın, kalemi okunulası.

Clara o zamanlar herkesin hayalini kurduğu zenginlikte yaşamaktadır. Herkes imrense de pekte onların gördüğü gibi değildir. Zor ve sıkıntılı günler geçirse de onu mutlu eden bir kaç detay vardır ve bu detaylar ile hayatına devam eder ta ki ailesinin sözlerine karşı gelene kadar. Isabella yaşadığı trajediden sonra koruyucu aile yanında kalmaktadır. Hayatının ne yöne gittiğini bilmeyen Izzy'nin kafası çok karışıktır. Bunların yanı sıra üvey annesi ile beraber şu an için kullanılmayan Akıl hastanesinde olan eşyalara göz atan Izzy bir günlük bulur ve hem kendi hayatını hemde geçmişte yaşayanlar için hayatını değiştirir.

Konumuz böyle^^

Kitap beni benden aldı, daha ilk dakikadan kitaba bağlanıp bırakamıyorsunuz. Bu zamana kadar böyle bir kitap okumadığım bir gerçek ki böyle başka bir kitap yazıldı mı onu bile bilmiyorum, belki yabancı ülkede yazılmıştır. Neyse biz kendi kitabımıza dönelim. Aklınızın alamayacağı şeyle geçiyor kitapta, ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilinmez ama eğer gerçekte böyle oluyorsa çok acı verici. Hadi Akıl hastanelerin de öyle şeyler yaşanıyor deyip kabullenelim peki aile? İşte en, en kötüsü. Konuda geçiyor ama bu kısmı spoiler içerikli olarak yazacağım.




SPOİLER!!
Evet ilk olarak konuda dediğim gibi zengin olsa da aile yönünden çok çile çekiyor Clara. Hemde ne zorluklar. Bir aile neden öyle bir şey yapar, hiç acımadılar mı dedim durdum. Clara sadece bir erkeği sevdi diye Akıl hastanesine kapatılıyor ailesi tarafından ve bir daha çıkartmıyorlar. Clara'nın yaşadığı her sıkıntı da ailesine ne kadar sinir oldum anlatamam, onlar gerçek aile olamaz dedim. Ne günahı var Clara'nın, hele sonradan yaşanacaklar neden, ne uğruna? 
SPOİLE SONU!!

Çok kötü ve çok acılar yaşıyor Clara. Onun yerinde olduğunuzu düşünmek dahi istemiyorsunuz, istemeyeceksiniz. Clara da bir hiç uğruna yaşıyor bunları ve öyle bir bünyeye sahip ki biz onun yerin de olsak akıl sağlığımızı dakikasına yitiririz. O yüzden Clara'yı çok ama çok sevdim. Bunun yanı sıra gelecek zaman da Izzy var. Onun da hayatı çok farklı değil, onunda geçmişi acılar içinde geçmiş. Clara kadar olamaz tabii ama sonlara doğru ortaya çıkan gerçekler ile onun da Clara'dan farkı yok dedirtiyor. Izzy'yide Clara kadar sevdim, her söze bir lafı vardı, işte en sevdiğim karakter bu arkadaş, sus pus olup kaderine razı olanlar dövülesi.


Şimdi ki Akıl Hastaneleri bilinmez ama eski zaman da gerçekten böyle oluyormuş, hikayemizin çıkış noktası gerçek bir hikayeden uyarlanma zaten. Hikayenin geçtiği akıl hastanesi gerçek mesela. Orada neler bulundu bilinmiyor ama kesin yürek burkan hayatlar, anılar yer almıştır. Kitabımızın az sonundan bahsedip yorumumu bitireceğim, son 70-80 sayfa ağlaya, ağlaya bir hal oldum, Yazar nereden vuracağını çok iyi bilmiş ve uygulamış. Taa derinden etkiliyor insanı yaşananlar, yazılanlar.


Kitapta tek sıkıntı bazı şeylerin eksik ve cevapsız kalması. Daha kitabın ortasından bu soruların cevabını bekliyordum ama ne yazık ki okuyamadım bu cevapları. Okuyanlar da benim gibi hissetti mi bilmiyorum ama hissettiyseniz bana ulaşın :D

Aile-dram severler kesinlikle okuyun bu kitabı, vay be insanlar ne kitap yazıyor diyeceksiniz. Okuduktan sonrada sizi etkisinde bırakan nadir kitaplardan olduğu için herkese kesinlikle tavsiye ediyorum^^

Kitabımızın kapağından bahsedecek olursam bizim kitabımız Arkadya Yayınları farkıyla yine ve yeniden harika ötesi. Ama sadeliğiyle orijinal kapakta çok güzel.



Kitabımıza Puanım 5/5


Alıntılar^^


Izzy bütün eşyaları not alırken zaman zaman gözünün anne babasını, eşini, çocuklarını, fiziksel olarak henüz bu dünyada ayrılmamış olsalar da, sevdiklerinin yasını tutup ne yapacaklarını bilemez halde olduklarını düşünmeden edemiyordu.


*****

Uzaktaki binalarla ağaçlar gittikçe karanlığa gömülüyordu, pastel renkli gökyüzüne karşı belirsiz siluetlere dönüşüyordu. Bu, Clara'nın bir kişinin cennetle cehennemin, aydınlıkla karanlığın, iyiyle kötünün dünyevi halini gerçekten görebileceğini düşündüğü günün tek saatiydi. 

*****

... güldü. "Emin misin?" dedi.
 "Aklıma sorarsan emin değilim," dedi Clara. "Ama yüreğim hemen anladı."




Yorumum bu kadar, başka yorumlarda görüşmek üzere^^



26 Mart 2015 Perşembe

Ardımda Kalanlar//Ellen Marie Wiseman Kitap Tanıtımı^^

Selam^^
Bugün sizlere konusunun çok, çok ilginç olan bir kitabın tanıtımını yapmaya geldim ;) Kitap gerek konusu, gerek kapağı olsun kendine çekiyor. Tam benlik bir kitap^^ 
Lafı uzatmadan konumuza bakalım ;)




"Çıkmazdaysa yüreğiniz, hikayemi dikkatli okuyun, belki de bu sizin hikayenizdir."


Hiç uçurumun kenarında olduğunuzu hissettiniz mi? Ya da ayaklarınızın altındaki kaya parçalarının koparak düştüğünü...Ben artık öyle hissediyorum ve gitgide karanlığa düşüyorum. İhanetin ağırını en yakınlarımdan gördüm. Anne ve babamdan...Tek suçum, onların isteklerine boyun eğmememdi. Tek suçum, onların değil de yüreğimin seçtiği adamı sevmemdi. Neden insanlar kendileri gibi olmayanı ötekileştirir ki? Bu başkaldırımın bedelini çok ağır ödüyorum. Bir akıl hastanesine kapatıldım. Tüm hayatım çalındı benden. Sevdiğim adam...Dünyaya getireceğim çocuğum belki de...

Ne zormuş insanın kendinde olduğunu ispat etme çabası. Ve artık aklım yerinde mi bilmiyorum ama yüreğimin hala aklı başında. Buradan kurtulmak istiyorum. Gün yüzüne kavuşup rüzgarın saçlarımı savuruşunu hissetmek, denizin tuzlu kokusunu içime çekmek istiyorum.

Tek ümidim bu yazdıklarımı birinin bulması. Ne kadar zaman alır bilinmez, fakat bu satırları okuyacak kişiye sesleniyorum: Benim adım Clara Elizabeth Cartwright ve bu, benim hikayem. Seçim senin, ya hikayeme ortak ol ya da diğerleri gibi görmezlikten gel beni...

Ardımda Kalanlar, anlattıkları ve karakterleriyle kurgu ürünü olsa da hikayenin çıkış noktası gerçeğe dayanmaktadır. Tüm gizemleri içinde barındıran, duygu yüklü bu kitabı gözyaşları eşliğinde bitirdiğinizde, kendinizi sorgulamadan edemeyeceksiniz...

"Muhteşem bir kurguya sahip olan Ardımda Kalanlar, tüm okul ve halk kütüphanelerindeki yerini almalı."

VOYA - Lindy Gerdes


Konumuz harika^^ 



Başka tanıtımlarda görüşmek üzere^^


24 Şubat 2015 Salı

OKK 43.Blog Tur Deniz Feneri Koyu//Kimberley Freeman Kitap Yorumu^^


Herkese merhaba^^
43.turumuzun kitabı Deniz Feneri Yolu yorumuna başlamış bulunmaktayım. Yazarın okuduğum ikinci kitabı. Tarzı tam Sarah Jio gibi. Eski, yeni çiftler, gizemli kayıtlar vs. Haa bundan anlamayın ki Sarah Jio'nun aynısı, cıks aynı değiller ama ikisinin de tarzı bir. Yazarın dilinin akıcı olup, olayların gizemli olması kitaba nasıl başlayıp, nasıl bittiğinin farkına vardırmıyor. 


Isabella eşiyle beraber Londra sınırlarında çıkıp çok kıymetli bir eşya ile Avustralya'ya gemi ile yol alırlar. Isabella ne kadar acı çekse de bu seyahati gerçekleştirmek zorundadır. Gemide geçen günlerinde çok düşünür ve hayatına başka türlü devam etmek ister ama fırtına gelip gemiyi vurana kadar. Gemi kazasından sağ kurtulan Isabella ıssız bir adaya düşer, tam her şeyin bittiğini sandığı anda ise ufukta gördüğü Deniz Feneri ışığından sonra hayatı bambaşka bir hal alır. Libby hayatını ve uzun yıllar boyunca sevdiği adamı kaybedince yıllar önce üzücü olaylar nedeniyle ayrıldığı Deniz Feneri Yolu'na geri döner ama döndüğünde acı gerçekle yüzleşir ve hayatını devam etmek için elinden geleni yapar. O sırada bulduğu bazı eski günlükler ile geçmişin sırrını çözmeye çalışır.

Konumuz böyle. İki hayat, umutsuzluk ve zorluklara karşı mücadele. Hepsini kitapta okuyoruz. Aşkı, sevgiyi, ihaneti ve en önemlisi ailenin ne demek olduğunu. Isabella'nın hayatı en başından beri zorluk ve umutsuzluk barındırıyor. Geçmişte yaşadıkları gerçekten kötü. Hele o ıssız adaya düşmesi ve sonradan yaşadığı hayat mücadelesi çok fena. 


Libby'nin hayatı ise Isabella'nın hayatından daha karmaşık. İlk olarak yıllar boyunca aileden uzak yaşıyor ve yaşadığı acı nedeniyle tekrardan dönmesi ve kabul edilmemesi. Bu kitapta sevdiğim karakter oldu Libby. Isabella'nın ne kadar acı çektiğini okusak da ona da kızdım Libby'nin kardeşi Juliet'e de. Kabul ikisinin de acısı ve kızgınlığı kabul edilebilir ama bazı düşünceler cıks beni delirtti.
Kitapta geçen bütün karakterlerimizin geçmişte yaşadığı sıkıntılar, üzüntüler ve acılar var. Biraz önce yazdığım yerde Juliet'e kızdım dedim ama en çok üzüldüğüm ise o oldu. Isabella ise bambaşka. 


Yazarın taa 1901 yılları anlatması çok güzeldi, o zamanın çay partileri, baloları falan güzeldi tabi az anlatmış olsa da ben sevdim. Deniz Feneri Yolu'nu anlatım şekli ise süper ötesiydi. Bir kere denizi görmeyen, duymayan ben bile sanki oradayım da duyuyormuşum gibi hissettim. Öyle güzel bir yerde yaşamak isterdim, deniz kenarı falan. Ayrıca çok aksiyonlu geçti kitabımız, sona doğru ne demek istediğimi anlayacaksınız ;) Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve gerçekten yazarın kalemi okunulası. 

Kitap akıcı ve yazarın kurgusu, kalemi çok güzel ama benim kitabı bir kaç günde okuyamamam kitaba adapte edemedi. Bu kitaplar başladıktan sonra hemen bitirilecek tarzda. Bir kere o anları yaşayıp kendinizi onun yerine koyuyorsunuz ama uzun süreli bırakıp alınması kopukluk yapıyor :/
Yazarın ilk kitabı Kır Çiçeği Tepesi'ni okuduysanız bunu da okumak isteyeceksiniz, hiç okumayıp deniz seven biriyseniz buram buram deniz kokusu ve dalgaları hissedeceğiniz bu kitabı öneririm ;) Aile-dram severler ayrıca size sesleniyorum, kaçırmayın bu kitabı ;)

Normalde okuduğum yabancı kitabın yurt dışı kapağını çok merak ederim ve hemen bakarım ama nedense bunda hemen bakamadım anca bugün bakabildim ve şok oldum desem yeridir. Tamam güzel, kitaba yakışır bir kapak ama bizim kapağı tek geçerim, Arkadya Yayınları bu işi biliyor.  


Sizce de bizimki güzel değil mi?? Mavi, mavi içimizi açıyor <3 

Kitaba puanım 5/4


Alıntı yapmayacağım ama sizi alıntıların paylaşıldığı Kitap Tutkusu bloguna davet ediyorum ;)

Not: Yazarın Kır Çiçeği Tepesi yorumumu merak edenler işte Link; TIK TIK!!

Bir turun daha sonuna geldik, emeği geçen herkese çok teşekkürler^^ En çokta Arkaya Yayınlarına. Kitaplar ile gönderdikleri özel kesecik kitaplığımın en güzel yerinde yerini aldı^^



Başka turlarda görüşmek üzere canlar^^



Katkılarından Dolayı Arkadya Yayınlarına Çok Teşekkürler^^


21 Şubat 2015 Cumartesi

OKK 43.Blog Tur Deniz Feneri Koyu//Kimberley Freeman Ya Bir Gün Issız Adaya Düşerseniz?^^


Bugünlük tekrardan merhabalar^^

Başlığımız da gördüğünüz gibi Ya Bir Gün Issız Adaya Düşerseniz? adı altında yazı yazacağım. Kitabımızın konusunu okuduysanız Isabella gemi kazası nedeniyle ıssız bir adaya düşüyor. Tabii o öyle sanıyor, Deniz Fenerinin ışığını gördüğü an bu ıssızlıktan kurtuluyor ama o süre zarfında neler yaptığı merak konusu okumayanlar için. Zorluk çektiği bir gerçek, hele o kadar kişiden sadece kendisinin kurtulması ve tek kalması. Neyse kitabımız böyle başlıyor. Bu konu hakkında çoğu kişiler yazdılar, çizdiler, filmini yaptılar, olmadı Survivor adında yarışma yaptılar ama hep mutlu son falan filan. Kitap olarak yazıldı mı? Hımm okuduğum kitaplara bakınca yok ama bu kitapta az da olsa bahsedilmiş. 


Çok detaylı bir yazı olmayacak ama belli başlı konulardan bahsedeyim. İlk olarak uçak veya gemi kazası fark etmez düştünüz diyelim ve kimsecikler yok. Elinizde de hiç bir şey yok. Ne telefon, ne yemek ne giysi vs. İlk olarak su yeri aramak lazım, buldunuz diyelim sonrasında yemek ama bundan önce yatacak yer en önemli. Nedeni ise yağmur kesin olur bu adalarda, böcek falan yatacak yer önemli yani :) Araştırma yaparken bir yazıya denk geldim, çok güzel yazmış. İlk olarak kendinizi motive edin diyor, hayatta kalmaya odaklanın, gelecek hakkında planlar kurun ki hayata daha çok tutunmanızı sağlasın. Daha detaylı bilgi almak için bu linki TIKLAYIN!! 
Ve bu sözü çok sevdim.

 'Karnınızı doyurmak zorunda değilsiniz. Bir insan; nefes almadan üç dakika, su içmeden üç gün, yemek yemeden üç hafta yaşayabilir.'



Şu an için yaaa ben mi ıssız adaya düşeceğim diyebilirsiniz ki bende diyorum, deniz aşırı bir ülkeye gitmeyeceğime göre ki belli olmaz belki Kore'ye gideriz neyse gitmeyeceğimize göre gerek yok ama hayat bu belli olmaz yine bilmek lazım ;)
Bir botanik ıssız adaya düştüyseniz şanslısınız, kesin bir kaç yiyecek meyve bulunur, ağaç dallarından sığınak yapabilirsiniz ve giysi de :P Şaka bir yana botaniğe düşmek iyidir :P Lakin ağaç bile yoksa işte o zaman ben bile bir şey diyemem. Sadece dua edin ki yakın zamanda yardım gelsin.

Uçsuz bucaksız bir yere düştüyseniz keşfe çıkın. Belki Isabella gibi bir Deniz Feneri görürsünüz yada bir yerleşkenin var olduğunu keşfedersiniz. Olur da bir kaç yabani insana yakalandınız tabana kuvvet kaçın, yamyam almadıkları ne malum? :D 


Baktınız hayatta kalacak çok şey var hatta ve hatta zaman geçirecek şeyler de var öyle yaşayın gitsin :D Ama biz, insan oğulları hiç bir zaman tatmin olmadığımız için canımız sıkılır o yüzden kurtulmak için elinizden geleni yapın. Adaya düşmezsiniz ama yine de bununla ilgili yazıları okuyun derim, belli mi olur? 

Adaya iki kişi düşerseniz keyif size, hele birde yanınıza üç şey(iki kişi artı altı şey) aldıysanız daha ne olsun :D Şaka bir yana gerçek hayatta bu duruma düşmüş insanlar vardır kesin, mi acaba? Google amcadan aradım ama cıks bir şey bulamadım. 

Kitabımız adaya düştüğü için Issız Adalı yazı yazıyorum yoksa bir sürü şekilde ıssız bir yere düşebilirsiniz. Bunu düşünen bir çok yapımcı onunla ilgili filmler çekmiş. 
BURADAN! filmlere bakabilirsiniz. 


Bu kadar bilgilendirme yeter, inşAllah bir faydam dokunur, yine diyorum belli olmaz belki düşeriz bir adaya biz yine de önlemimizi alalım ;))


Şimdide gelelim klasikleşmiş Issız adaya düşseniz yanınıza alacağınız 3 şey'e.
Yazıya özel bir kaç kişiye sordum bu soruyu tabii ilk başta dalgaya aldık ama ciddi cevaplarda aldım hani :D 

Not: Sorduğum kişiler özellikle Su dedi ama kendi hayalimiz deyip adada Su bulundurduk :D 

İlk olarak Okuyan Kızlar Kulübü ne demiş bakalım^^

Kitap Tutkusu'nun 3 şeyi: Telefon, kitap, yiyecek-içecek.
Kütüphanemden Kitap Manzaraları'nın 3 şeyi: At, avrat, silah.(Mantıklı :D)


 Kore Fanı ve kitap sever ablalarım, arkadaşlarım^^

Minoz fanı arkadaşım F'nın 3 şeyi: Gazı bitmeyecek çakmak, çadır, içinde her malzeme olan bir sandık :D
G. Unnimin 3 şeyi: Temizlik malzemesi, bir top pamuklu kumaş, benden çokça zeki, konuşmayı seven biri. 
Kitap sever N. ablamın 3 şeyi: Çikolata, kocam, kitaplarım.


Arkadaşlarımın, dostlarımın almak istediği 3 şey^^

Teyze lakabıyla Ş'ın 3 şeyi: Çakmak, mercek, kesici bir alet.(Zekice)
Puccagillerden P'ın 3 şeyi: Telefon, yemek, adının baş harfli H. olan biri :D
Kankilerimden M'nin 3 şeyi: Sevdiğim tüm insanlar, vakit geçirebileceğim tüm eşyalar, karnımı doyuracak her şey.
Diğer kankim G.ün 3 şeyi: Özel malzemelerin olduğu büyük bir çanta, yiyecek, yatacağım yere sermek için pike.



Şimdi bana ve My Twinin cevaplarına gelelim^^

My Twin'in yanına almak istediği 3 şey: Kyuhyun, sandık(içinde gerekli her şey var.), kitaplarım.
Not: Sevdiklerim de ıssız adada oldukları için listede yoklar. :P
Ve ben :P : Bir çanta dolusu malzeme-özel eşya, kitaplarım, çikolata^^


Evet nasıl cevaplar ama? Ben hepsini sevdim :D


Evet kazasız belasız şükür yazımı yazabildim. Şu kadarcık yazıyı 4 saatte anca tamamladım. Neden çünkü sürekli ayağı kalkmak durumunda kaldım :P


Takvimimiz^^

21.02.2015
Kitap Tutkusu-Deniz Feneri Koyu’ndan Alıntılar.
Kütüphanemden Kitap Manzaraları-Kimberley Freeman ile Röportaj.
Fighting!!-Ön Okuma.
Fighting!!-Ya Bir Gün Issız Adaya Düşerseniz?



ÇEKİLİŞ^^


3 kişiye, sürpriz de dahil hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına bekliyoruz ;) 
Bol Şans^^


Bugünlük böyle yorumda görüşmek üzere^^