26 Nisan 2024 Cuma

Sekreter Gam Arızalandı(Secretary Out of Order)//Webtoon Yorumu^^

Selam^^
Sene sonu yazımda webtoon daha fazla okurum diyordum ama Nisan ayı oldu daha yeni bunu bitirdim ve yeni başladığım webtoon'un anca 18.bölümüne geldim. Webtoon 140 bölümlük siz düşünün. :D
O yüzden bir şey söylemeyeceğim daha. :D Sadece inşallah sık sık okurum. Okumaya başladığım zaman baya okuyorum ama sonradan bir türlü devam etmiyor. :D
Bu Webtoon'uda kısa diye okumaya başladım ama sorun bakalım ne kadar sürede bitti. :D
Webtoon 49 bölümcük.
Günümüz ve klişe bir webtoon.
Konusu aşağıda^^



Sekreter Gam piyangoyu kazanınca saatlerce çalışıp, patronunun her dediğini yaptığı için zorlandığı işinden istifa etmek ister ama patronu katiyen istemez ve işinde devam etsin diye her şeyi değiştirmeyi kafaya koymuştur.
Konusu çok tanıdık geldi değil mi?
Sekreter Kim'in Nesi Var?'a benziyor. Onda da sekreter işi bırakıyor, patron gitmesin diye evlenecek kıvama geliyor. :D
Bu da öyle işte ama burada sonradan işler değişiyor. Tamam orada da çiftin geçmişinde sıkıntılar var ama burada farklıydı.
Kısacası onu sevdiyseniz bunu da seversiniz. :)




Çizimler çok güzeldi, konuyu daha farklı yapıp daha çok sevmemize sebep olabilirdi. :)
O yüzden çok sevdiğim bir webtoon olmadı, güzeldi ama ahım şahım değil.
Zaten aynısını okuduk, izledik falan.
Gereksiz gibi geldi bana.



Şu webtoonlarda düğün dernekler çok güzel.
Şu gelinliğe bakar mısınız?
Çok güzeller, bu konuda çok tebrik ediyorum çizerleri. :)



Hemen bitecek webtoon arayanlar için çok güzel bir öneri, çoğu site çevirmiş oradan bulabilirsiniz^^ Ben yine Hayalistic sitesinden okudum, oranın çevirilerini ve altına yapılan yorumları seviyorum. :D



Diğer webtoon yorumlarımı okumak için tık tık!!!




Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^

24 Nisan 2024 Çarşamba

Çirkin Ördek Yavrusu//Kübra Nur Kitap yorumu^^

 Merhabalar^^
Uzun yıllardan sonra ilk defa Ramazan'da bu kadar kitap okudum aa dostlar. :D Bu kitap ile beraber üç kitapla Ramazan'ı bitiriyoruz ki daha bitmesine beş gün var.
Yine de arayı baya açtım, yani iki-üç güne bitmesi gereken kitapları bir haftada okudum resmen.
Yine de yoğunluk, misafir vs. derken bence normal.
İşte bu kitapta onlardan biri.
Kübra Nur'un eski basım kitaplarını topluyordum. En son üç kitaplık serisini toplamış, sonrada tek olan kitapları almıştım.
Bu da onlardan biri. Okuyanlar çok sevdiği için merak ediyordum, çünkü çiftimiz sürekli diğer kitaplarda geçiyordu. Hangi kitaplarda geçtiğini sonradan size yazacağım inşallah, heyecan olsun biraz. :D
Yazarın diğer kitaplarına yaptığım yorumu okumak için Tık Tık!


Bu hikâye, şişman olduğu için çirkin damgası yiyen bir kadının zayıflama macerasını anlatmıyor. Bu hikâyede esas kızımız diş tellerini çıkarıp dünyanın en güzel kadınına dönüşmüyor ve birilerinden intikam almıyor. Hayır, bu hikâyede şişe dibi gözlükler takan bir karakter de yok. Bu bhikâyede yalnız ve yaralı bir kadın, bir de onun rengârenk iç dünyası var. Ayrıca bu hikâyede herhangi bir 'bad boy' yok. Bu hikâyedeki esas oğlan aşırı kaslı bir mafya babası da değil. Bu hikâyedeki esas oğlan kimsenin göremediğini gören bir kahraman.


Damla işinde başarılı, herkes tarafından sevilen bir dergi fotoğrafçısıdır. Herkes tarafından sevilse de Damla aksi düşünüp kendini pek beğenmez. Bu yüzden uzun zamandır platonik takıldığı Emre'yi her gördüğünde konuşmakta zorlanır, daha çok kendini ön plana atamaz.
Başına gelen bir olaydan sonra tanıştığı Meriç ise olanları görünce ona yardım etmek ister.
Kader bu ya Meriç komşusudur ve Emre ile akrabadır.
Meriç'in yardımıyla bir şeyler olurken gerçekten istediği bu mu o mu düşünür.
Damla çok tatlıydı ama geri planda kalması ya da kendini ifade edememesi sıkıntıydı, üzdü. Yani neden böyle olduğunu en son öğreniyoruz ama başlarda pek anlayamadım. Yani çok başarılı biri ama neden böyle olduğunu, neden her anlamda geri planda kalması başta çok anlamsız geldi. Sadece güzel değilim deyip durdu, bir özgüvensizlik var ama neden? Ya da neden çok fazla böyle bahsedilmedi anlamış değilim.
Bu yüzden Damla karakterimizi anlamak benim için zor oldu, anlattıklarından önce tabii.


Meriç, zor durumdan kurtardığı kadının birkaç kez daha görünce ve gözlemleyince neden böyle yaptığını, neden geri durduğunu anlamaya çalışırken bir anda Damla ile Emre'nin arasını yapmaya çalışacaktır ama işler hiçte istediği gibi gitmez.
Meriç çok tatlıydı ya, Damla'yı sürekli kızdırması, ona yardım etmesi ama anlamaması aşırı komikti. Yine de bazen üstüne gidince yaşananları düşününce Damla'ya üzülmedim değil.
Ama Meriç'in kısmına gelene kadar kitabı eh işte bulmuştum, Meriç'ten sonra kitap resmen şaha kalktı asdfghjk
Çünkü Meriç yaaaa <3
Bunu spoiler olarak yazacağım, o yüzden bu kadar yeterli.
Sadece Meriç senin o güzel kalbini sevsinler... <3


Bir de Naz'ımız var.
Büyümüşte küçülmüş resmen ve inanın ki büyüklerden daha mantıklı konuşuyor kendisi. :D
Tabii kendisinden akıl alan var mı?
Yok. :D
Kendisinin kitabı var mı hiç bilmiyorum, varsa yazsanıza bana. :)
Yazarın sevsem de yeni yeni kitaplarını tanıyorum.


Damla ve Meriç'i ilk Rüzgargülü kitabında okudum, o kitap çiftimizin çocuklarının kitapları ve onları da sık sık okuyoruz haliyle. Ben bilmiyordum tabii, sonran bu kitabın karakterleri olduğunu öğrendim. Hemen almak için aramalara başladım haliyle.
Bundan önce okuduğum Son Çarem kitabından da geçiyorum Damla ve Meriç çiftimiz, ondan sonra  zaten sıradaki kitabım bu oldu.
Anladığım kadarıyla bütün serilerin başlangıcı bu kitap ve çiftti. :)


-Spoiler Başlnagıcı-

Şimdi ben beklentimi yüksek tuttuğum için konuyu çok kafama takmadım, zaten arka kapakta da pek bir şey yazmıyordu ama arkadaşlar bunu da beklemiyordum.
Yani Damla'nın Emre'ye karşı olan hayranlığı bir yere kadar tamamdı ama kitabın iki yüz sayfasını kaplaması aşırı moralimi bozdu. Yani birden Emre'den vazgeç Meriç'ten hoşlan demem tabii ki ama en azından Meriç'le zaman geçirdikçe Emre'ye olan duygularından az da olsa şüphelen be Damla dedim.
Doğrusu Meriç'in kısımana kadar bu mu dedim ama Meriç'in kısmı okuyunca vay bee dedim, bu nasıl aşk!
Adam hemen aşık oluyor, sevdiği kadın üzülmesin diye neler neler yapıyor ve o sondaki buluşma.
İşte bu yüzden kitabı sevdim.
Meriç'in Damla için söyledikleri çok güzeldi mesela. Damla kendini beğenmezken Meriç'in onu sürekli güzel bulması. <3
300 sayfalık bir kitap, şöyle 320'lik olsaydı da çiftimizi daha çok okusaydım. Çok çabuk sevgili olup, çok çabuk bitti kitap. Üzdü.

-Spoiler Bitişi-


Beklentim çok yüksekti kitap için ama iki yüzüncü sayfaya kadar kitap beni üzdü açıkçası ama Meriç'in kısmına gelince... -Çok kalp annecim-
İşte o kısımdan sonra kitaba bayıldım, bayıldımmmm
Yani bir adam bu kadar mı güzel sever, bir yazar erkek karakteri bu kadar mı güzel yazar bilemedim.
Cidden Kübra Nur'un kitaplarındaki erkek karakterin kısımları çoook güzel.
Bundan önce ki kitabında da erkek karakterin kısmını çok sevmiştim.
Burada da kitabı sevdiren Meriç ve duyguları oldu. Tabii sonradan olanlarda.
Kısa olduğu için üzülmüş olsam da ben sevdim. Yazarın yaşını ve ne zaman yazığını düşünürsek ve en önemlisi şu an çıkan kitaplarını göz önüne alırsak bence çok güzel bir kitaptı.
Kübra Nur biliyor bu işi... 👏👏👏
Şimdilik biraz ara vermek istiyorum Kübra Nur kitaplarına ama ben kendime güvenmiyorum, canım istedim mi alır okurum. Sonuçta okunmamış bir sürü kitabı var elimde. 😏😏



Kitaba Puanım 5/3,5^^



Alıntılar^^


Keşke dedim, insanların daha düşünceli olduğu bir dünyada yaşasak. İnsanlar kalp kırmak için bu çabalamasa. Keşke kalp kırmanın, bir insanı üzmenin ne kadar beter bir şey olduğunu herkes anlasa.


*****


Gecenin sonunda evime ağlayarak ve umutsuz bir vaziyette dönmem. Çünkü biliyordum ki bu defa yalnız olacaktım. Ve yalnızlığım, kalp kırıklıklarımı taşıyabilecek kadar güçlü değildi.


*****


"Gerçek tutkumu bulamazsam yapacağım hiçbir şeyi yeterince iyi olamayacağını hissediyorum."


*****


Hayat, bazen canımızı yakacak kadar yavaş ilerlerken bazen de ne olduğunu anlayamayacağımız kadar hızlanıyordu.


*****

Hayatımda gördüğüm en mavi, en iri, en güzel gözler karşımda duruyordu. Ve ben onlara bakarken, bu anı zihnimde defalarca başa sarıp oynatacağımı bilmiyordum.
(Meriç'ten)


*****

Yüzümde ne zaman belirdiğini hatırlamadığım yarım bir tebessümle izlemeye başladım Damla'yı... İzlediğim en güzel filmdi.
(Meriç'ten)


*****

Ona dair her şeyi merak ediyordum, ona dair her şeyi bilmek istiyordum ve bunun için bana istediği kadar kızabilirdi. Umurumda değildi.
(Meriç'ten)


*****

Her güzel yol bizi mutlu bir sona götürmez. Bu, hayatın ne yazık ki acı gerçeği.


*****


Sevdiğiniz biri gözlerinizin önünde böyle üzülürken ve sizin elinizden hiçbir şey gelmezken, hayat tam bir kabusa dönüşüyordu.


*****


Dünya için güzel olmanıza gerek yoktu, sadece doğru insan için güzel olmalıydınız. Hepsi bu.





Bir yorumda böylece biter, başka yazılarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle, aşkla kalın^^



Buralarda da varım^^




16 Nisan 2024 Salı

Miras Oyunları//Jennifer Lynn Barnes Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Nasılsınız? Nasıl gidiyor Ramazan?(Yorumu yazarken Ramazan ayındaydık :D )
 Benim çok şükür kolay gidiyor, okumalarla, iftar-sahur hazırlıklarıyla geçip gidiyor ve on beş gün bitti bile.
Normalde Ramazanlarda kitap okuyamıyorum, aslında daha çok vaktim oluyor ama neden okumadığımı bilemiyorum. Büyük ihtimal yine telefonu elimden bırakamıyordum sdfghjkl
Bundan 7-8 sene önce bir ayda bir kitap okuduğumu biliyorum.
Bu sefer iki kitap, bir webtoon bitirdim. Tabii sıfırdan başladığım kitaplar değildi, hepsini Ramazandan önce başladım, Ramazan içinde bitirdim.
Bu kitaba Ramazandan önce başlamıştım, aslında uzun zamandır aklımdaydı ama biraz akıcı olsun, merak ettiğim mevzular olsun dedim ve okumaya başladım.
Seriyi okuyup sevmeyen görmedim, herkes bayılıyor.
Peki ben beğendim mi?
Cevabı devamında. :)


Hem çalışıp hem okuyan Avery Grambs, kendine iyi bir gelecek kurmak istiyordu ve bunun için elinden geleni yapmaya kararlıydı. Liseyi bitirecek, üniversitede istediği bölümü okuyacak ve mezun olacağı güne kadar hayatta kalmayı başaracaktı. Ancak ünlü milyarder Tobias Hawthorne, ölümünün ardından ona neredeyse tüm servetini bıraktığında hayatı hiç beklenmedik bir şekilde değişti. Avery bir anda dünyanın en zengin gençlerinden biri ve en şanslı insanı olmuştu. Tüm gözler artık onun üzerindeydi. Peki ama hiç tanımadığı bir adam ona neden böyle bir miras bırakmıştı? Mirası alması için ise tek bir şart vardı: Avery bir yıl boyunca muhteşem Hawthorne Malikânesi’nde yaşamak zorundaydı. Bu dillere destan malikânenin her yeri özel mesajlarla, kodlarla, şifrelerle ve karanlık aile sırlarıyla doluydu. Avery için en büyük sürpriz ise mirasın hiç tanımadıkları biri tarafından ellerinden alınmasına öfkelenen Hawthorne'un torunlarıydı. Onlar sınırsız olanaklarla büyümüş, son derece zeki, çekici ve sıradışı çocuklardı. Bu tehlikelerle dolu görkemli dünyaya adım atan Avery’nin çözmesi gereken gizemler vardı. Tabii hayatta kalmayı başarabilirse!

Avery okulunu başarıyla bitirip, üniversiteye geçmenin derdindedir ama bunlara kavuşması için sakin bir hayat yaşamak zorundadır. Üvey ablasıyla kaldığı evden, onun sevgilisi yüzünden çıkıp arabasında kaldığı gecenin sabahında okuluna gelen tanımadığın bir oğlanın dediklerinden sonra bir anda milyarder olmuştur.
Başta ne nedir, necidir diye araştırana kadar mirası bırakan kişinin hiç tanımadığını ve kendisine neden bıraktığını araştırmaya koyulur.
Tabii bu mirasın Avery'ye geçmesi o kadar kolay değildir. İlk olarak gizli geçitlerle dolu olan malikanede kalmak zorundadır tabii içinde mirası yabancı bir kıza gitti diye afallayan dört erkek torun, adamın kızları ve damadı vardır.
Hem onlarla uğraşıp, hem de Tobias Hawthorne'un bıraktığı ipuçlarıyla mirası neden kendine bıraktığını öğrenmek için uğraşmaya başlar.
Avery normal ergen bir kızımız. Neden mirası bıraktı diye kafa patlatırken etrafından olan saçmalıkları, geçmişte yaşananları da öğrendikçe ben buralara nereden geldim, neden geldim diyor sürekli. Haklı sdfghjkl
Kendisine kızdığım yerler oldu, tam bir ergen gibi davrandığı doğru. Kızım o kadar para kalmış sana, resmen koca koca otellerin, sadece sana çalışan hukuk büron var. O yüzden akışına bırak ve her şeye bir kulp bulma deyip okudum.
Tamam yaşadıkları kolay değil ama en basitinden kılık kıyafetine düzenleme yapacaklar yaa orada sürekli itiraz etmesi falan sinir bozucuydu ve ablasına karşı olan tutumu. Biraz daha sert olabilirdi. :/


Diğer karakterlerin hangisinden bahsetsem spoiler olacak, o yüzden bu yorumda torunlardan, annelerden, düşmanlardan bahsetmeyeceğim.
O yüzden kısa yorum olabilir. :(

Bir kere Avery'ye kalan mirası okurken ağzım açık kaldı, her ne kadar kitapta olsa, hayal ürünü de olsa vay be dedim. Bu zenginliği iyi yaşasa iyi olur Avery, yani sadece kelimelerde kalmasın sdfghjkl
Sonrasında gizemler ve verilen ipuçlarının bu kadar kolay olması garibime gitti. Konuda torunlardan bahsedince ben çok farklı şeyler bekledim ama olmadı, tam tersi oldu. Daha sert şeyler yazabilirdi yazar. Zaten gerilim yazarı kendisi, onun için daha farklı şeyler bekledim.
Bunun dışında ortaya çıkanlar çok kolay olmadı mı ya? Ne bileyim şak diye orada, şak diye burada buldu durdu. Biraz heyecan beklerdim.
Bölümlerin kısa olması çabuk bitmesine olağan sağladı ama ben Ramazan'da okuduğum için azıcık elimde sürünmüş olabilir. O yüzden zamanında okumadım diyorum.
Ve en önemlisi neden kitaptan buram buram bir zenginlik kokusu alamadık yaaa. Ya da kızımızın ruhu o kadar fakir ki normal anlattı geçti sdfghjklş
Devam kitaplarda olsa seviniriz. En sonda bir oyun odası mevzusu geçiyor, çok tatmin olmadım. :/
Diğer okuduğum milyarder kitaplarındaki karakterler çatır çatır para harcıyordu ya sdfghjkl


Kitapta şüphelendiğim çok kişi oldu ama biri vardı ki şu an yanımda olsa gözü kapalı inanırdım.
Kim olduğunu anlamamış olabilirsiniz, o yüzden ipucu veriyorum(kitabımızda öyle ya) torunlar değil. Bunu bilin yeter. :D
Sonlara doğru azıcık heyecan falan oldu, onlar güzeldi. Ortaya çıkan sırlar beni şaşırttı mı? Hayır. O yüzden azıcık hayal kırıklığı yaşadım.
Sonda bir isim çıkıyor, kim olduğuna azıcık şaşırdım ya da şaşırmadım bilemiyorum. Nedeni zaten tahmin ediyordum ama o kişi mi? Belki adını koymamıştım ama o kişide bir şeyler vardı diye düşünüyordum ve oldu da.
Şu an iki şeyi merak ediyorum, esas erkek karakterimiz ve neden miras Avery'ye kaldı?
O yüzden tam olarak beklentimi karşılamamış olsa da devam etmeyi, ikinci kitabı okumayı düşünüyorum.
Bence bu kurgu bu şansı hak ediyor. :)

Yazarın kalemi akıcı, konu seçimi azıcık garip ve azıcık heyecansız olsa da sevgim gibi gibi.
Umarım devam kitaplarında daha çok geliştirmiştir kendisini. :)
Tavsiye etmem için devam kitaplarını okumak istiyorum, o yüzden tavsiye kısmını es geçiyorum.
Bu kitapta da ne kadar çok şeyi es geçtim yaaa :D
Son olarak, bir karakterin sürekli resmi konuşmasına bayıldımmm ama Avery'nin hiç sorgulamamasını garipsedim asdfghjklş
Okuyanlar anladı, bence o olsun. Ayyy yok ya diğeri olsun.
Amaaaan, kafam karıştı. Ben ikisini de tutuyorum asdfghjklş
Hangisi olursa memnun olurum :D




Kitaba Puanım 5/3-5^^



Alıntılar^^


"Bazen dışarıdan çok farklı görünen şeyler aslında içlerinde tamamen aynıdır,"


*****

"Her şey bir oyundur, Avery Grambd. Bu hayatta karar vereceğimiz tek şey, kazanmak için oynayıp oynamayacağımız."


*****

"Sana bir servet bıraktı Avery ve bize bıraktığı tek şey de sensin."


*****

Hayatlarını alaşağı eden ben değildim. Fakat ben buradaydım, Tobias Hawthorne değildi.


*****

"Neden bir hikaye anlatmak zorundayım?" diye sordum.
"Çünkü eğer sen hikayeyi anlatmazsan başka birisi senin yerine anlatır."






Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^



15 Nisan 2024 Pazartesi

Aşk-ı Memnu//Halit Ziya Uşaklıgil Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Bu yıl her ay bir klasik okuma planım vardı, Ocak ayını güzelce atlattım, Şubat ayında Nurhayat ile ne zamandır planladığımız Aşk-ı Memnu okuyalım dedik, hatta grup kurup bir sürü okurla okuyalım dedik ama arkadaşlar işler öyle yürümedi.
İlk olarak kitap dizi gibi değil, iyi ki değil. Sonrasında sadeleştirilmiş metin olmasına rağmen çok zor okundu. Günde kırk, elli sayfa okuyordum ama okumam gereken kitaplar olunca düzenli devam edemedim. Onunda çözümünü bulup sesli kitap olarak dinlemeye başladım.
İşte o daha da sıkıntılıydı, çünkü onda okunan kitap orijinal metindi haliyle dinleyince bu ne oldum ama öyle ya da böyle bir buçuk aya bitti. Tabii okumadığım zamanlar çok oldu. :D
Ve ilk izlenim olarak kitap çok fenaydı, Behlül çok çok fenaydı.
İnanın görsel olarak rahatsız edici şeyler olsa da dizi kitaptan daha usturupluymuş. :D


Yirminci yüzyıl başında İstanbul’da, Batılı yaşam tarzını benimsemiş bir toplum katında geçen gönül macerasını konu edinir. Her bir karakterin özel bir hayat yaşaması romanın başlıca özelliği sayılır. Öte yandan bunlar tarihimizde bir dönüm noktası olan Batı’ya açılışın insanlarıdır, ama ne kadar Chopin çalsalar, Alexandre Dumas okusalar, redingot giyseler de düşünce ve duyarlıklarıyla bizim insanlarımızdır.

Karakter analizi ile devam etmeyi düşünmüyorum. Daha çok kitapta gerekli gördüğüm şeyleri ve yorumu yazıp bitirmeyi düşünüyorum.
Normalde klasiklerin yorumlarını yazmıyorum, Instagram hesabımdan paylaşıyorum ama bu kitabımı yazmak istedim.

Kitap güzel başladı, tamam zor okundu falan ama bırakmak istemedim. İlk olarak Yöreoğlu ailesini, kimin ne olduğunu anlatıyor yazar. Oyy buraları okurken sıkıldım yalan yok, çünkü çok detay veriyordu yazar. Sonrasında konu konuyu açtıkça Ziyagil ailesi, kimin kim olduğu vs. diye devam etti.
Yani direkt olaylara girmesi baya bir yavaş oldu.
Bununla beraber işler hızlı ilerledi tabii. Bir kaç olaylar vs. derken baktık Bihter ile Adnan evlenmiş.
Bu kısımda aynı dizideki gibi Bihter çok yumuşak başlı ve Nihal'e çok iyi davranıyor ama nabrut Nihal öyle mi?
Ama onunda hakkını yemeyelim, o da babası mutlu olsun, evde huzursuzluk olmasın diye çok şeyden feragat etti. Bence Bihter Adnan'ın zenginliğini o kadar düşündü ki çocukları unuttu, sonra evlenince kabullenmekte zorlandı. Adnan çocuklarına zaman bile ayırmıyordu, dizide öyle mi? Resmen Nihal konağın hanımı gibiydi asdfghjkl
Evet Nihal sürekli dirsek gösteriyordu ama ilk zamanlarda çok iyi anlaşan karakterler okuduk. Ne oldu da işler çığırından çıktı anlam veremedim açıkçacı.


Sonrasında Bihter ve Behlül arası aşırı saçmaydı ya. Bir kere Bihter öyle dışlanmalar vs. yaşamadan direkt ben çok büyük hata yaptım, aşksız evlilik çok kötüymüş, gençliğimi bu kocayla mı geçireceğim diyor.
Dizide bir sürü olay oluyor Bihter'in Behlül'e yanaşması için. O yüzden kitapta direkt benim canım sıkıldı, hadi aldatayım mod aşırı saçmaydı. Klasik ama yazarın aklında ne varmış anlamadık gitti. :D
Sonrasında Behlül'ün mevzusu. Adam resmen evli barklı kadınları, hatta yaşlı kadınları nasıl baştan çıkarsam diye kafa yoruyor.
Dizide Peyker'le eski sevgililerdi, yani Peyker'in kocasından önce ama kitapta Behlül resmen evli ve çocuklu kadına yürüdü yaa asdfghjk
Sonra az daha genç olsa Firdevs hanımla bile olurdu, öyle bir kafada karakter. :D 
O yüzden dizideki Behlül kitaptaki Behlül'den daha az Ş... sdfghjklş


Genel olarak diziyle, kitap aynı gibiydi. Esas olaylar birebir var dizide. O yüzden çok yabancılık çekmiyorsunuz. Tabii izleyenler için. İzlemeyenler bu ne ya diyor haliyle.
Ve en önemli hususu belirtmek isterim, Behlül Adnan'nın kitapta daha uzak bir akrabası gibi. Şu an tam hatırlamıyorum ama okuduğumda bu kadar mı uzak falan demiştim.

Genel olarak bağlarsam yaşanan yaşandı, atılan kazıklar fenaydı. Olaylar çok hızlı gelişti ve en sonunda olanlar oldu.
Sürekli diziyle kıyaslama yapıyorum ama bence Bihter kitapta öyle bir son istemedi. Yani bir anda her şey oldu bitti. Okuyanlar ve izleyenler ne demek istediğimi anladı bence.
Kitapta Adnan kötü biri değildi, dizideki gibiydi. Tabii sonradan aklı başına geldi evlilik konusu falan ama en son çıkan filmindeki gibi kötü değildi. Orası cidden abartmış.
Filmi izlemedim, kesitlerine baktım oradan biliyorum.


Uzun lafın kısası çokta okunacak bir kitap değildi.
Ben lisede okumuştum ama günümüz Türkçe ile değildi. Belki daha kolay okunur falan diyordum ama ne yazık ki öyle olmadı. Sesli dinlemek daha güzeldi ama o da aynı ilk okuduğum kitap gibiydi, bazı kelimeleri anlamadım bile. Olaylardan bir şeyler çıkarmaya çalıştım sadece.
Kitapta diyaloglar güzeldi, okurken sıkmadı ama diğer türlüsü o kadar çok sıktı ki bazı yerleri atlamış olabilirim. :D
Şimdi eski, siyah beyaz çekilmiş dizisi var. Onu izlemeyi düşünüyorum.
Tabii uygulamasında ücretsiz izleyebilirsiniz. :)
Klasiklere puanlama yapmıyorum.
Alıntıda yok :D



O yüzden yorumumu burada bitiriyorum^^
Okuma etkinliğine katılan herkese teşekkür ederim. Bakalım onlar bitirmiş mi? :D




Yeni yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^




7 Nisan 2024 Pazar

İzlediğim Filmler^^ #1

 Selamlar^^
Geçen yıl film izlemem aşırı yerlerdeydi, o yüzden çok fazla film yorumu yazmadım. Ama blogum var ve yazmama aşırı saçma değil mi?
Bu sene de şahlanmış değil ama arada izlediklerimi yazayım yine de. :)
O yüzden şöyle kısa kısa yorumlarından bahsedip geçmek istiyorum. :)
Bunu eskiden ziyade yeni izlediklerime yapmak istiyorum, yorumu aklımda kalacağına blogumda kalsın dediğim filmlerin yorumlarını da yazarım inşallah, bakalım^^



İlk filmimiz en son izlediğim İrlanda Rüyası.



Film yeni, son olaylardan sonra desteğini esirgemeyen İrlanda'yı düşünürsek o ülkeye karşı sempatim arttı. O yüzden filmi de izleyince daha çok sevdim.
Film konusu; Editörlüğünü yaptığı kitabın yazarına aşık olan Maddie duygularını açamadan kader başka türlü ağlarını örer. Platonik aşkının düğününe gittiğinde eğer duygularını açsaydı her şeye daha mı farklı olurdu diye düşünürken bir anda dileği gerçek olur ve bir sabah uyandığından platonik aşkı onun nişanlısıdır ve birkaç güne düğünleri olacaktır.
Ama işler hiçte istediği gibi gitmez.
Filmi sevdim, zaten kitapların geçtiği filmlere bayılıyorum. Görsel şölen olması, İrlanda'nın o güzelliklerini izlemek çok güzeldi. Umarım gerçektir. :D
Sonrasında film klişe olmasına rağmen cidden güzeldi.
Bakın derimm^^







İkinci filmimiz Şimdi İşler Karıştı^^


Jennifer Garner son zamanlarda hep aile filmleri çekmeye başladı. Bu da onlardan biri. Çocuklarının artık eskisi gibi tepki vermemesi, her şeye karşı gelmeleri ve sürekli bir huzursuzluk ve birbirlerini anlamama moralleri bozmaktadır. Noel'e yaklaşırken ailecek gittikleri sergide olanlar olur ve baba oğulla, anne ise kızıyla yer değiştirir. Bir kişi daha değiştir ama o sürpriz olsun sdfghjkl  
Ve aksilik bu ya bütün ailenin çok önemli işleri, terfileri vardır. İşler arapsaçına dönerken en kısa zamanda yer değiştirmeleri gerekmektedir. Konusunu beğendim, böyle filmleri seviyorum. Çokta eğlendik, o sürpriz dediğim şeyi izlediğimizde gözümüzden yaş gelmiş olabilir asdfgh Ailecek izlenilecek güzel filmlerden, arıyorsanız bakabilirsiniz. :)


Üçüncü filmimiz Aşk Taktikleri 2^^



Tiktokta yabancı bir tane film meşhur oldu, o bizim sitelere düşmenden dedim bizim romcomlardan bir tane izleyeyim. Aşk Taktikleri'de onlardan biri. Bu serinin ilk filmini izleyip klişe ama izlenir demiştim. Güzeldi yani ama ben ikinciyi daha çok sevdim. Aşırı komikti, konu olarak klişe ama eğlenceliydi. Canım sıkılınca izlerim falan :D Konusu; Kerem ve Aslı'nin ilişkileri iyi giderken bir anda işler evlilik mevzusunda gelir. Aslı ben evlenmeyi anlamıyorum derken, Kerem'de işte hayatımın kadını deyince işler karışır. Planlar havada uçuşurken çiftimiz bir yandan da arkadaşlarının düğünlerini yapmaya çalışır. Uçak sahnesi süperdi yaaa. Son kısım biraz oldu bittiye geldi ama eğer tutmuşsa devamı gelir diye düşünüyorum.






Şimdilik filmler böyle, güzel hepsi.
Birkaç film daha var, onları da başka yorumlarımda yazarım inşallah^^





Diğer yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^






3 Nisan 2024 Çarşamba

Bizimle Başladı//Colleen Hoover Kitap Yorumu - Blogları Canlandırma Projesi Mart Ayı^^

 Selamlar^^
Bundan birkaç hafta önce Bizimle Başladı Bizimle Bitti kitabını okumuş çok sevmiştim. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve okuyan herkes tarafında çok seviliyordu. Başta aşırı dramdır diye çok oralı olmamıştım, sonrasında ha gayret dedim, bir kere başla hoşuna giderse devam edersin. Evet başladım, doğrusu yine bir durağan geldi ama baktım bir oturuşta kaç sayfa okuyorum devam ettim. İyi ki devam etmişim. Kitabımız bitti ama benim içim rahat. Ben okumadan önce, hatta birinci kitabı dahi almadan önce ikinci çıktı ve hemen aldım. Yazarında kendisi bu kadar tutacağını, bu kadar sevileceğini bilmiyordum ve devamını istemeniz beni bunu yazmaya teşvik etti demiş. Valla çok iyi bir karar vermiş. :)
Devam kitapları severim ama bu devam kitabı hem çok güzel hem de çiftimizin hak ettiği bir kitaptı.
Bundan sonrası birinci kitabı okumayana spoiler arkadaşlar, ona göre devam ediniz!!!

Not: Aslında BCP için başka bir yazı paylaşacaktım ama bu yorumumu görünce başka kitap vs. olmaz dedim. Çünkü hem konu olarak hem de yazarı göz önüne alınca bence ideal bir kitap ya da seri.
Eğer bu kitabı okumadıysanız birinci kitabın yorumunu atıyorum. :)
Yorum için tık tık!
Kadınların gücünü çok güzel anlatan bir kitap. :)
Nisan ayı konumuzu da şimdiden yazayım, okumak istemeyenleri zorda  bırakmayalım^^
Nisan ayı konumuz Bilim Kurgu ve Fantastik.

İlk kitapta Lily kocasının yaptıklarından sonra ayrılması, çocuğunu doğurması ve hayatına devam etmesiyle bitiyor kitap ama en son kısımda Atlas ile karılaşıyorlar. Tabii sadece sonradan görüşürüz falan deyip ayrılıyor. Eğer devamı olmasaydı üzülürdüm, cidden.
Çünkü Atlas ve Lily başkaydı...


Lily ve Atlas, beklenmedik bir şekilde yeniden bir araya geldikten sonra birbirlerini ve yaşadıkları her şeyi düşünmeden edemezler. Ancak aralarındaki yakınlık göründüğü kadar basit olmayabilir. Lily kızının iyiliğini ve Ryle'ın Atlas'la olası bir ilişkiye vereceği tepkiyi göz önünde bulundurmak zorundadır. Yine de aradan uzun bir zaman geçtiği için tekrardan biriyle beraber olmak ister, o da Atlas olmalıdır.


Lily birinci kitapta ne kadar dik duruşluysa bu kitapta Ryle'ya karşı duruşuna çok kızdım. Zaten adam kafadan çatlak ama Lily halen daha tolerans göstermesi ve sonunda olanlara çok kızdım.
Tamam o da haklı ama ne bileyim kimse yanında yokken kapılar açması çok tehlikeliydi. :/
Genel olarak hep ondan uzak durmalıydı ki kızı hakkında düşüncelerine de hak veriyorum.
Onunda dışında Atlas'a olan aşkı, kızına olan sevgisi çok güzeldi. Çiftimizden sonra sevdiğim yerlerdi.

Atlas, bence kitapta ki en güzel yer onun yazdığı yerlerdi. Okumak cidden güzeldi...
Ve o yazdıklarından sonra ortaya çıkan gerçekler de yine kalbim kırıldı yaaa. :/
Ahh Atlas...
Tabii Lily'ye olan aşkı, bence gelmiş geçmiş en güzel aşklardan biriydi.
Tabii onunda geçmişten bir şeyleri çıkıyor ve onları okurken aşırı sıkıldım. Ben daha çok çiftimizin yeni başladığı aşklarını okumak isterdim ama o çıkan şeyler beni benden aldı.
Tamam cidden çok sevdim, eğer yazar böyle bir kitap yazmasaydı üzülürdüm ama bunlara gerek var mıydı gerçekten???
Lily'nin kızına karşı davranışına hayran kaldım, tam Atlas'tan beklediğim davranışlardı.
Ve ortaya çıkan birine karşı duruşu. Tamam niye yazdı falan dedim ama o kısımları okurken çok üzüldüm. Gerçekte en alası var arkadaşlar...
Atlas'ın geçmişte yaşadıklarını bir de ondan okuyoruz ve yine ve yeniden kalbimiz kırılıyor. Yine de bu hale gelmek için bu kadar zorluklardan geçip, dimdik ayakta kalmasını ayakta alkışlıyorum...


Genel olarak sırf okur istedi diye çıkan bir kitap olduğu için çok büyük beklentiyle okumamanızı tavsiye ederim, birinci kitap bu kitaba göre kat kat güzeldi ama çiftimiz böyle okumakta çok güzeldi.
Lily'nin en yakın arkadaşı(İsim yok, spoiler olmasın) çok tatlıydı. Bir de kim olduğunu düşünürsek bu kadar tatlı olması şaşırtıyor tabii ki^^
Atlas'la, Lily'nin yavaş yavaş, olması gereken gibi sevgili olmaları, en sonda da yavaş yavaş bir şeylerin gerçekleşmesi çok tatlıydı.
Yine çok akıcı bir kitaptı, gereksiz şeyleri çıkarırsak çok güzel bir kitaptı da. Sadece onlar çok gözüme battı benim. Büyük ihtimal okuyanlarda benim gibi düşünecekti.
Şöyle ki, biraz önce de dediğim gibi yazılması baştan belli olan bir kitap olsaydı hak verirdim ama okuyucular sebebiyle çıkan bir kitap olduğunu düşünürsek keşke yazar onları eklemeseydi.

Genel olarak sevdiğim, bazı sahnelere kızdığım ama yine sonunda bir şeye bağlanmasını çok sevdim. En azından sonrasında neler olacak onu öğrenmiş olduk.
Atlas ve Lily bu sonu hak ediyordu, öyle ya da böyle cidden hak ediyordu.
Kalbi kırık iki çocuk ve yaşadıkları...
Bu seriyi, karakterleri unutmak zor ama en çokta yaşadıklarını...
Yazarın başka kitabını okur muyum bilmiyorum, zirvede kalsın bence.
Eğer bunun kadar çok güzel çıkarsa belki okurum. :)



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


...keşke geçmişe dönüp birlikte geçirdiğimiz çoğu zamanı ve duygularını korumak için ona söylediğim ya da söylemediğim şeyleri yeniden yaşayabilseydim. Ama gençlik yıllarımızı yeniden yaşayabilseydik her şeye geri dönmez miydik?


*****

Telefondan uzanıp ona sarılmak için her şeyimi verirdim.


*****


Ama sanırım bu aşk, Atlas'ın, babamla Ryle'ın benden aldıklarını geri verebileceğinin bir işaretiydi.


*****


Düşüncelerini okumanın eğlenceli olacağını düşünmüştüm ama okumaya başladığımda çocukluğumuzun bizim için ne kadar acımasız olduğunu hatırlamıştım.




İşleri ağırdan aldığımızı biliyordum ama ne kadar onunla birlikte olursam, tekrar birlikte olmak için o kadar sabırsızlanıyordum. 


*****


Kaybolduğumu her hissettiğimde ihtiyaç duyduğum fener olduğun için teşekkür ederim.


*****

Her zaman dürüstlüğü sadakate tercih ederdim çünkü dürüstlük sadakati beraberinde getirirdi.


*****


İyi ruh halinin benimle bir ilgisi olup olmadığını bilmiyordum ama onca yıl önce onun için endişelenen içimdeki genç kız, hayatının bu kadar iyi olduğunu görmekten son derece memnundu.


*****

Atlas Corrigan tarafından seviliyordum, tam olarak ait olduğum yerleydim.


Gençliğimizde bazen seni uyurken izlerdim. O kadar huzurlu görünmen hoşuma giderdi çünkü uyanıkken içinde her zaman sessiz bir korku vardı. Ama uyuduğun zaman korku yok oluyor ve bu, beni her zaman rahatlatıyor.


*****

Seninle her gün konuşsam da ayda bir görüşsem de senin hakkında hiçbir şey bilmeden geçirdiğim yıllardan daha iyidir.


*****

Ailenin sırf aile oldukları için bir arada kalması gerektiğine dair zehirli bir inanç vardı.


*****

Hayatımızda yolunda gitmeyen şeylere pek odaklanmıyorduk. Yolunda gidenlere odaklanıyorduk ve şükredecek çok şey vardı.


*****

Herkesin sözünü tutacağına güvenseydik, yeminlere gerek kalmazdı.





Diğer paylaşımlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^