Go Kitap! etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Go Kitap! etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ağustos 2016 Salı

OKK 48.Blog Tur İhtiyaç//Carrie Jones Kitap Tanıtımı^^



Herkese merhaba!
OKK'nın 48. blog turunun konuğu Go Kitap'tan çıkan Carrie Jones'un İhtiyaç romanı!


Kitabımızı Tanıyalım^^


Herkesin korkuları vardır...
On altı yaşındaki Zara White, çok sevdiği üvey babasının ani ölümünün ardından annesi tarafından apar topar babannesinin yanına gönderilir. Annesi her ne kadar bunu onun iyiliği için yaptığını söylese de burası Zara için pek de güvenli bir yer değildir çünkü burada çocuk hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmaktadır. Tuhaf bir adamın gittiği her yerde onu izlediğini düşünen Zara çok geçmeden bu şüphesinden haklı olduğunu anlar. Üstelik bu adam arkasında altın rengi bir toz bırakmaktadır. Bu esrarengiz kasabada neler olup bittiğini anlamak için kolları sıvayan Zara çok geçmeden aslında hiç kimsenin ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlayacaktır.




Tur Takvimimiz^^


23.08.2016
Duyuru – Takvim – Çekiliş

24.08.2016
Pudra Tozu- Efsane Kasaba Maine.
Fighting!!- Seri Bilgisi.

25.08.2016
Kitap Tutkusu-Fantastik Dünyanın Üvey Evlatları: Periler.

26.08.2016
Yorum



ÇEKİLİŞ!!^^

3 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına ve Instagram hesabımıza bekliyoruz ;) 







Katkılarından Dolayı Go! Kitap'a Teşekkür Ederiz^^






Turumuza Herkesi Bekleriz^^




10 Ağustos 2016 Çarşamba

Parçalanmış Dünyam//Amie Kaufman & Meagan Spooner Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Pc başına o kadar az geçiyorum geçtiğim anda da yorumları ardarda sıralıyorum. Bu sefer ki yorumum yine ve yeniden kitap. Benim Uzak Yıldızım serisinin ikinci kitabı çıkmıştı bir ay öncesinden. Kitabı fazla uzatmadan hemen okumak istedim. Zaman sıkıntısı nedeniyle erkenden bitiremedim, o yüzden elimde biraz süründüğünü söyleyebilirim. 

JUBILEE CHASE İLE FLYNN CORMAC’ın hiç tanışmaması gerekiyordu. Gezegenleri yaşanılır hale getirmek için kurulan terrafom şirketleri daha iyi bir gelecek vaadiyle topladıkları kolonicileri yeni gezegenlere yerleştirerek zengin olmuş, ama Avon gezegenine ilişkin vaatlerini hiçbir zaman yerine getirmemiştir. Flynn zorlu yaşam şartlarına isyan eden kolonicilerin başındaki isimdir. Yüzbaşı Lee, isyancı kolonicileri kontrol altına almak için Avon gezegenine gönderilen askeri birliğin bir üyesidir ama isyancılardan nefret etmek için bambaşka nedenleri vardır. Bitmek bilmeyen kanlı bir savaşta üstünlük sağlamaya çalışan Flynn, Yüzbaşı Chase’i kaçırıp rehin alır ama diğer isyancılar onu öldürmek isteyince hayati bir seçim yapar. Tüm gezegeni tehdit eden Cinnet, bataklıkta bir görünüp bir kaybolan gizemli ışıklar, birdenbire ortadan yok olan bir üs, bu iki düşmanı ortak bir savaşın içine çekecek ve ikisi için de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ikinci kitabı Parçalanmış Dünyam, savaşın paramparça ettiği bir dünyada yeşeren bir aşkın hikâyesi…


Konu böyle. Doğrusu konuyu her okuduğum da içerik hakkında zerre bir şey anlamadım. Ta ki kitaba başlayıp bir bölüm okuyana kadar. Jubilee ve Flynn hiç tanışmaması gerekiyor diyor en başka ve kesinlikle katılıyorum. Daha ilk karşılaşmada olaylar, olaylar^^
Jubilee Avon'da bulunan askeriye de Yüzbaşı olarak çalışmaktadır. Amacı Avon'un sakinliğini korumak ve yeni gelen askerlere eğitim vermektir. Avon'da herkes onu tanır ve nasıl biri olduğunu bilir. Bu sebeple isyancıların başı olan Flynn onu kaçırır. Başta hata yaptığı düşünen Jubilee aslında gerçekleri ortaya çıkarmak için bu olayın meydana gelmesinin gerektiğine karar verir. 
Bu dakikadan sonra Jubilee kendini ve birliğini sorgulamaya başlar. Kendisini çok sevdim. Yazarlar öyle bir yazmış ki tam bir asker kişiliği okudum. Duyguları, düşünceleri ve yaptıklarının hiç bir mantıksız yönü yoktu ve kitabın sonuna kadar verdiği kararlara güvendim, öyle bir karakterdi Jubilee^^


Flynn, bazı nedenlerden dolayı isyancıların yanına sığınan Flynn ablasından sonra isyancıların başı olur. Herkes özgülük isterken bazıları savaş istemesi Flynn'yi zor durumlara sokar. Bunlardan biride Yüzbaşı Lee'yi kaçırmaktır. Daha ilk dakika da yaptığı hatayı anlayan Flynn için artık çok geçtir. Sığınaklarda kalan arkadaşlarından olumsuz tepki alınca çok farklı yollara baş vuran Flynn aslında doğruları seçtiğinin farkına varır.
Flynn karakterini de çok sevdim. Arkadaşlarına karşı duyduğu saygı ve onları kendi canından bile çok önemsemesi benden artı puan aldı.
Valla karakterlerimize laf yok, ikisi de birbirinden güzel, akıllı, cesur ve aşık^^ 
Daha ne olsun :*


İlk kitabımız da olan Tarver ve Lilac karakterlerimiz de sonradan kitaba dahil oldular. Doğrusu bu konuda o kadar çok güldüm ki anlatamam. Şahsen benim isim hafızam zayıf, birde yabancı isim olunca hiç aklıma gelmiyor. Tarver'ı Jubilee tanıyor ve kitabın yarısına kadar bazı yerlerde ondan söz ediyor. Bende jeton düşmedi tabii. Sonradan Lilac'in ismi geçiyor ve yine benim jeton düşmüyor. Hatta ve hatta o kadar unutmuşum ki (B12'me bir ara baktırsam iyi olacak)Lilac ve Tarver'ın düştüğü uzay gemisini bile hatırlayamadım, ta kii bazı ipuçlarını bir araya getirene kadar :D İşte bu kadar unutmuşum kitabı :D Gerçi akılıma geldikçe olaylar bir bir önüme geliyor ama ne bileyim, kitap o kadar bağımsız duruyordu ki ilk kitaptan aklımın ucuna dahi gelmedi :D Öyle saçma sapan bir olay yaşadım anlayacağınız canlar :D Bu da bana anı olsun. ;)
Ve evet Tarver'ın geçtiği yerleri birer kez daha okudum ;)


Kitabı Benim Uzak Yıldım kadar sevdim. Tabii başta benim elimde sürünmesi, zamanım olmadığından okuyamam yarıya kadar ilgimi çekmese de sonradan işler değişti ve Benim Uzak Yıldızım kadar çok sevdim. Belki bir tık Benim Uzak Yıldızımı daha çok sevmiş olabilirim :)
Yazarların ortaklaşa bir kitap yazması ve hiçbir karışıklılığın olmaması takdire şayan. Bu sebeple kendilerini tebrik ediyorum ;)
Kalemleri akıcı ve konu seçimi harika, daha ilk dakika da olaylar başlıyor. Başlarda olaya girmede bazı yazarlar sıkıntı yaşıyor ama bu iki yazar harika bir giriş yapmışlar. Her anlamda çok güzel bir kitaptı, hele o son ve sırların ortaya çıkışı beni benden aldı. Bakalım son kitapta neler olacak neler. Merakla bekliyorum ;)

İlk kitabı sevmeyen bir çok okur olmuş, belki distopya yönü kendilerine ağır gelmiştir bilemem ama ben bu seriyi seviyorum^^ Bir kaç yorumda ilk kitabın eksik yönleri var denmiş, bu kitapta o eksiklerin çoğu kapanıyor gençler. O yüzden yazarlar o kitapta fazla detaya girmemiş. Uzun lafın kısası seriyi öneriyorum^^ Çok ama çok farklı bir bilim kurgu kitabı ve serisi. 




Seri hakkında bilgi^^



Kitabımız 3 kitaptan oluşuyor. -En sevdiğim^^- Son kitapta her iki çifte buluşuyor. Zaten bu kitabı okuyanlar sonuncu kitapta neden birleştiği anlıyor. Bence çok ilginç bir seçim olmuş :)
Not: This Night So Dark kitabının çıkmasını çok isterdim. Seri bitiminden sonra Go Kitap umarım çıkarır^^


Benim Uzak Yıldızım Yorumu için Tık Tık!
Paralanmış Dünyam için Tık Tık!
Sonsuz Işığım için Tık Tık!


Kitaba puanım 5/5



Alıntılar^^


Ona cehenneme kadar yolu olduğunu söylemek istiyordum. Kendini yüksek bir yerden atmasını söylemek istiyordum. Yumruklaya yumruklaya, suratındaki o ukala ifadeyi silmek istiyordum.
Ama suyu daha çok istiyordum.


*****


"Kendine zarar vermek cesaret değildir, tatlım. Cesaret başkalarının zarar görmesine engel olmaktır. Beni hayal kırıklığına uğrattın."



******

Yukarıda umut, aşağıda yüreğim bekliyordu.




Bir yorum daha biter^^ Başka yorumlarda görüşmek üzere^^
Sevgiyle ve bol kitapla kalın :)



Buralarda da varım^^







28 Temmuz 2016 Perşembe

Savaşçı//Melissa Landers Kitap Tanıtımı^^

Merhabalar^^

Kitap yorumlarından sonra tanıtımları da yazayım dedim :) Bu sefer ki kitabımız Go Kitap'dan çıkan Yabancı serisinin 3.kitabı Savaşçı.
Seriyi sevmiştim, uzaylıları konu alması ilgi çekiciydi ve üçüncü kitabımız Yurt dışında çıktığı an itibariyle bizde de yayına hazırlandı ve şimdi de çıktı^^

Gelelim kitabımıza^^



 Ölümcül bir darbeyi savuşturup iki dünya arasındaki ittifakı güvence altına alan Cara ile Aelyx nihayet bir tatil yapabilecektir. Tam da hayal ettikleri gibi bir yer olan minik kolonilerinde günlerini sahilde midye toplayarak ve birbirlerinin kollarında uyuyarak geçirirler. Ama tatil kısa sürer. Dünya ve Leihr gezegenleri arasındaki anlaşma, her iki gezegeni de ortadan kaldıracak kadim bir gücü uyandırmıştır. Yıldızlararası barışın gizemli koruyucuları olan Ariboller bu ittifakı galaksiye karşı bir tehdit olarak görmektedir. Dünyalıların ve Leihrlilerin ittifakı bozup kendi gezegenlerine dönmeleri için bir ay süreleri vardır, yoksa her iki ırk da Ariboller tarafından ortadan kaldırılacaktır.

Zaman daralırken Cara ile Aelyx kolonicilerden oluşan bir ekiple Dünya'ya gider, burada eski dostlarıyla bir araya gelip Aribollerin kim olduğunu, ne istediklerini ve ittifakı neden bir tehdit olarak gördüklerini çözmeye çalışacaklardır. Gittikçe artan gerilim iki gezegeni de topyekûn bir savaşa doğru sürüklerken Cara ile Aelyx hem kendi gelecekleri hem de dünyalarının kurtuluşu için canla başla savaşmaya hazır olmalıdır.


Vaayy konuya bakın hele, yine heyecan dorukta^^
Ve kapak yine harikaa^^
Merakla bekliyorum^^





Serimiz şimdilik 3 kitaptan oluşuyor, Savaşçı kitabının sonunda neler olur bilinmez ama serinin devamı olduğunu da o sonla öğreneceğiz ;)


Yabancı Kitap Yorumu İçin Tık Tık!!
İşgalci Kitap Yorumu İçin Tık Tık!!


Başka yazılarda görüşmek üzere^^
Sevgiler :*



Buralarda da varım^^



7 Temmuz 2016 Perşembe

Bayram Öncesi Kitap Alışverişi Vol 123456^^

Herkese merhaba^^
Yorumlardan sonra en sonunda yorum dışı bir yazı yazıyorum. Uzun zamandır içimden gelen, şöyle oturup düzenleyeceğim doğru düzgün bir yazı olmadı. Zaten blog da da yazı yazmayı özledim. Bayramdan sonra inşAllah dolu, dolu yazılarım ile sizlerleyim :*
Şimdi ki yazım ise başlıkta gördüğünüz üzere kitap alışverişi^^ Aslında okunmayan çok kitap vardı ama bir kitap kurdunu kitap almaya kim alıkoyabilir? Hepinizin paraaa! dediğini duyar gibiyim ama paradan başka? :D 

Bu sefer ki kitaplarımız uzun zamandır beklediğimiz ve birden ortaya çıkan kitaplar.
Yazının devamın da taa aylar önce aldığımız kitapları da ekleyeceğim, resimler Instagram hesabın da yer alıyor ama blog'umun neyi eksik :D




Ve işte Kitap Yurdun'dan yaptığımız alışverişimi^^





Silber'in ilk kitabını My Twin okuyup çok beğendi. Israrla benim de okumamı istiyor ama serinin en az bir kitabı daha çıkmadan okumayacağımı söyledim. Kitap uzun bir aradan sonra çıktı, bu sefer kitabı aldığımız zaman ilk kitabı okuyacağım dedim :D Sonunda aldık ve benim en kısa zaman da okumam gerekiyor :D Yazarın kalemini seviyorum. Aşk Bütün Zamanların İçinden Geçer serisi mükemmeldi, okuyanlar bilir ;)
Pegasus çok pahalı bildiğiniz gibi, hatta geçen sosyal medya da protesto ediliyordu ama sizce fiyatlar iner mi? Tabii ki de hayır! Yine fiyatları değiştirmeyeceğiz deyip noktayı koymuşlar. İlgimi çeken kitaplar haricinden o kadar parayı diğer kitaplara vermeyi düşünüyorum. Bu onlara protesto olur zaten :P 




NT Mağazasında ikinci kitabı Yüreğini Haramdan Sakın'ı görünce My Twin ile merak ettik. Sonrasın da Seyhan'dan Hayata Dair Güzellikler blogger'ı Seyhan abla okuyunca ve çok sevince Ada-Sırlar Çözülüyor'un yerini aldı. My Twin ilk ben okuyacağım diyor ama bakalım. 




Yazarımın en son çıkan kitabı^^
Daha kısa sürede almak isterdim ama kısmet olmadı diyelim. Bayramda inşAllah okumayı düşünüyorum. Eğer elimdeki biterse. Bu arada kapak harikaaaaaa^^ Elde daha bir başka duruyor :*




My Twin yazarın Charlotte Bronte'nin Gizli Günlükleri kitabı okuyup çok sevdi. Bende çok sevmiştim ama elimde biraz süründü. Neyse, Jane Austen hastası olan My Twin almak için ısrar etti^^ Bakalım bu nasıl :)
Bu arada sanki bütün alışveriş My Twin istekleri üzerine olmuş :D


Yeşilçam filmlerini çok severiz. Kerime Nadir'in eserlerin den uyarlanan filmler olduğu için kitaplarını da okumak gerekti^^ Normal boyutunda kitap yok, sadece cep boy var. Yayıncılar bütün kitaplarını çıkarsa ne güzel olur, mesela Seven Ne Yapmaz için bir çok yayıncının kapısını çalabilirim^^ Yürekten istiyorum :)



Bu resim ise Hıçkırık kitabının boyutunu sizlerin de görmesini istediğim için diğer normal boydaki kitap ise kıyasladım. Gerçekten küçük bir kitap ve sayfası da az. Neyse bakalım nasıl, iyi bulursak yazarın satılan diğer kitaplarını almayı düşünüyoruz ;)





Buraya kadar olan kitaplar Kitap Yurdun'dan alındı. Devamı aylar önce okuoku'dan alınan kitaplar olacak. Kitap Yurdu için diyeceklerim ise, siparişte sıkıntı yoktu. Temin etme sürelerini fazla uzatmadılar, bunlar en sevindiğim şeylerdi ama hiç ayraç yoktu. Zaten bu konuda Okuoku'nun kimse eline su dökemez :) Ama Kitap Yurdun'dan da memnun kaldık^^


Ay Günlükleri serisini ve Okuoku'nun büyük indirimini bilmeyen yoktur her halde^^ 
Daha duyurulduğu an aldık ilk 3 kitabı. Zaten ilk fırsat sadece bu 3 kitap içindi. Cinder'ı okudum çok sevdim. Yorum için Tık Tık!! Şu an da Scarlet'ı okuyorum. Ramazanın yoğunluğu sebebiyetiyle az biraz elimde sürünüyor sanki. Hemen okuyup bitirmeliyim ;)


Geldiği an paylaştığım fotoğraf^^





Daha sonrasında ise bu kitapları aldık. Yine okuoku sitesini tercih ettik. Sebebi ise Levana 9.90 TL gibi bir fiyattı, Winter ise %35 indirimi vardı. İlk zamanlar almayı düşünmüyorduk ama sonra My Twinle kafa kafaya verip, düşündük, taşındık ve bu kitapları aldık.
Komik Bir Hikaye kitabını okuyanlar çok sevdi, Lady Chatterley'in Aşığı kitabı ise Dünya Klasiklerinden olduğu için ekledik. Bir de fiyat uygundu :D



Bu siparişin de ilk fotoğrafı.




Ve son kitabım Akşam Güneşi/Reşat Nuri Güntekin'den geliyor. Aslında kendisini internetten almadım. İkinci el kitap alan bir kitapçıya gidip bir kaç kitap karşılığında kendisini aldım. Bu tarz kitapları uzun zamandır okumadığım için Ramazan başında okudum. Kitap çok güzel ve akıcı olmasına rağmen elimde süründü :( Yorumu bu yazımdan önce sizlerle olmuştu. Yorum için Tık Tık!!



Bir alışveriş yazısının daha sonuna geldik, uzun süre alışveriş yapmayız daha diyemem çünkü şimdiden sepet doldu :D Bu alışveriş bayram öncesiydi, o da bayram sonrası alışveriş olur artık, bilemeyeceğim yani :D



Başka yazılarda görüşmek üzere, şimdiden hayırlı bayramlar^^
Bol kitaplı günler^^



Buralarda da varım^^







24 Haziran 2016 Cuma

Parçalanmış Dünyam//Amie Kaufman & Meagan Spooner Kitap Tanıtımı^^

Herkese Merhaba^^
Kitap yorumları yanı sıra tanıtımları ile de sizlerleyim. Şu sıralar pc başına zor oturuyorum ve bayrama kadar da öyle olacak gibi. Bayramdan sonra inşAllah sık sık gelirim buralara :)
Şimdi ki tanıtımımız ise geçen sene bu zamanlar da okuduğum Benim Uzak Yıldızım sersinin ikinci kitabı. Kitabı merakla beklediğimi söyleyebilirim çünkü kapak harika^^ Şaka bir yana çoğu okurlara göre ben bu seriyi sevdim^^ 
Kitap hakkında düşüncelerimi yazmadan konuya ve kapağa bakalım^^



JUBILEE CHASE İLE FLYNN CORMAC’ın hiç tanışmaması gerekiyordu. Gezegenleri yaşanılır hale getirmek için kurulan terrafom şirketleri daha iyi bir gelecek vaadiyle topladıkları kolonicileri yeni gezegenlere yerleştirerek zengin olmuş, ama Avon gezegenine ilişkin vaatlerini hiçbir zaman yerine getirmemiştir. Flynn zorlu yaşam şartlarına isyan eden kolonicilerin başındaki isimdir. Yüzbaşı Lee, isyancı kolonicileri kontrol altına almak için Avon gezegenine gönderilen askeri birliğin bir üyesidir ama isyancılardan nefret etmek için bambaşka nedenleri vardır. Bitmek bilmeyen kanlı bir savaşta üstünlük sağlamaya çalışan Flynn, Yüzbaşı Chase’i kaçırıp rehin alır ama diğer isyancılar onu öldürmek isteyince hayati bir seçim yapar. Tüm gezegeni tehdit eden Cinnet, bataklıkta bir görünüp bir kaybolan gizemli ışıklar, birdenbire ortadan yok olan bir üs, bu iki düşmanı ortak bir savaşın içine çekecek ve ikisi için de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ikinci kitabı Parçalanmış Dünyam, savaşın paramparça ettiği bir dünyada yeşeren bir aşkın hikâyesi…


Konumuz böyle^^
Serimiz de şöyle bir farklılık var, her kitapta ayrı çifti anlatıyor. İlk kitapta olan Tarver ve Lilac çiftimizi anlattı bu kitapta ise Jubilee ve Flynn'in hikayesini anlatacak^^ Üçüncü de ise çıktığı zaman bahsederiz^^



İkinci kitap This Night So Dark Traver'in ağzından anlatılıyor. Serinin 1.5 olan kitabı^^
Belki Go Kitap onuda çıkarır^^




Kitabımız ön siparişte, almak isteyenler için link için Tık Tık^^

Bneim Uzak Yıldızım kitabına yaptığım yorumu okumak için de Tık Tık^^






Bir tanıtım yazısının daha sonu geldik, başka yazılarda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram
Tumblr






10 Haziran 2016 Cuma

Tatlı Cazibe//Wendy Higgins Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Yine ve yeniden bir yorum ile sizlerleyim^^ Bu sefer ki çok ama çok merak ettiğim, çıktığını duyduğum an sevinç naraları attığım kitabın yorumu olacak^^ Tatlı Şeytan serisini bilmeyen yokturdur herhalde. İşte o serimiz Tatlı Hesaplaşma ile bitmişti. Ama yazarımız Wendy okurlarını düşünmüş ve asi ruhlu ama bir o kadar da aşık Kai'mizin kitabınızı yazmış^^ İşte o kitapta Tatlı Cazibe^^

Kötü çocuk Kaidan Rowe hayatta istediği her şeye sahiptir: şan, şöhret, yetenek… Ve tabii güzel kızlar. Ama kızları baştan çıkarıp günaha teşvik etmek onun görevinin bir parçasıdır. Çünkü o, İblis Düklere hizmet etmekle görevli bir Nefildir ve Düklere karşı gelmek, ölmek demektir. Neyse ki Kaidan işini severek ve çok iyi yapar. Ta ki tatlı, cesur ve de iyi kalpli Anna Whitt ile tanışana dek. İblisleri yeryüzünden temizlemeye kararlı bir Nefil olan Anna, iyi ile kötünün savaşına öncülük ederken Kaidan'ı da hiç tatmadığı duygularla yüzleşeceği bir başka savaşın içine çekecektir.
Tatlı Şeytan serisinin dördüncü ve son kitabında olaylar bu kez gizemli yakışıklı Kaidan Rowe'un ağzından anlatılırken, okurlar onun o soğuk ve kendinden emin görüntüsünün altındaki kırılgan âşığı tanıma fırsatı yakalayacaklar.


Bu kitap hakkında ne yazsam bilemiyorum. İlk olarak beklentimi karşıladı. Harika ötesi bir kitaptı. Tabii bir kaç eksiği vardı. Onu ilerleyen yorumum da bahsedeceğim. 
Kai yine ve yeniden kalbimize taht kurdu. Meğer bizim asi ruhlu Kai'miz neler yaşamış neler. Zaten ilk üç kitapta az buçuk anlıyoruz halini ama bu bambaşka oldu. 
Başlarda ne düşünmüş sonra ne olmuş mesela. İlk kitap Tatlı Şeytan'ı okuduğum zaman böyle düşünmemiştim. Okuyunca biz şok :D Tabii kitabın çoğu yerinden Kai'ye üzüldüm :( Ne acılar çekti garibim, yazık :(

 Az Kai'den bahsedecek olursam, Dükler aleminden kötülükler kol gezmektedir ve Kai'de bir nefil olduğu için Şehvet Dükü olan babasının her dediğini yapmakla hükümlüdür. Yapmazsa eğer acımasızca öldürülür. Kai küçüklüğünden beri bu işlerle uğraşır ta ki Anna ile karşılaşana kadar. Anna kendi ırkında çok farklı biri olması Kai'nin ilgisini çeker ve Anna'nın gerçek kimliğini gördükçe ona kapılmaması kaçınılmazdır. Başta Anna'ya yaklaşmasının amacı farklı olsa da zamanla bu fikri de aklında atar ve başına gelmesinden korktuğu şey ile baş etmeye çalışır. O şey de Aşk'tır.
Şehvet dükünün oğlu kendi türünden olan Nefili sevemez ama gönül bu engel olamıyor Kai. İşte bu dakikadan sonra Kai'nin hayatı son hızla değişir ve tatlı mı tatlı, düşünceli mi düşünceli bir Kai ortaya çıkar^^


Kai için daha neler yazsam bilemiyorum. Kendisi Patch karakterinden sonra sevdiğim bir diğer karakter. Diğer kitaplar da okuyup, Kai'ye kızdığım sahne çok olmuştur ama burada hepsini telafi ediyor beyefendi^^ Anna ne kadar şanlı bir gacı anlatamam. zaten bütün kitap karakterlerinden ki kızlar şanslı değilde ne -_- Yine fangirllüğüm tuttu, o yüzden bu konuyu burada gezip devam edelim :D

Gelelim kitabımızın genel özelliklerine. Şahsen ne kadar çok sevinmiştim Kai'nin bakış açısından okumayı ve şu an bile iyi ki yazar yazmış diyorum ama işte aması var. İlk olarak seriyi okuyalı çok uzun zaman geçtiği için bazı kesimleri unutmuş bulundum. Bazen alıp ilk kitapları karıştırıp olay neydi diye baktım. Bu anlamda acaba yazar ayrı çıkaracağına diğer kitapların arasına Kai'nin düşüncelerini sığdırsa mıydı dediğim doğrudur. Bu sıkıntıdan başka bir şey beni rahatsız etmedi, hatta vaaaay beeeeee dedim sürekli^^ Yazarın kalemine yine diyecek yok, kendisi pek bi severim zaten^^ Bol bol kitap yazsın, hemencecik de bizde çıksın^^ Zaten başka bir serisi var, onun da çıkmasını dört gözle bekliyorum^^ Ne derler, ne çıksa okurum. İşte yazarımız da bu kategoride^^


Daha ne yazayım aa dostlar^^ Ne desem boş, bu kitap anlatılmaz, okunur. I kadar da iddialıyım 
Kai hastası iseniz, Tatlı Şeytan Serisi benim serim diyorsanız tez zaman da alın okuyun derim . Gerçi Tatlı Şeytan serisini bitiren arkadaşlar Tatlı Cazibe'yi benim gibi dört gözle bekliyordur hatta benden önce bile okumuşlardır^^ Komple seriye başlamamış olanlar var ise onlar da kesinlikle bu seriye başladın ve yeni başlayanlar, çok şanslısınız^^








Ve böylelikle serimiz tamamlandı^^
Kitaplarımızın kapakların da olan çifti pek beğenmediğimi diğer yorumlarımda dile getirmiştim :D Ama kapaklara bayılıyorum^^ Kapaklarda ki her renk kitabın içeriğinden seçilmiş ve bu renklerin de neler olduğunu kitabın ilk sayfasından öğreniyoruz. En son ki Tatlı Cazibe kapak rengi ise Mor. Gerçekten içeriği yansıtan bir kapak olmuş, okuyunca anlayacaksınız^^



Ve diğer kitaplara yaptığım yorumlar;
Tatlı Şeytan için Tık Tık!!
Tatlı Tehlike için Tık Tık!!
Tatlı Hesaplaşma için Tık Tık!!




Kitaba puanım 5/5



Alıntılar^^

Sanırım Anna Whitt benim sağlığıma zararlıydı.


*****

"Bana Kai dedin." İlk kez demişti ve bu çok...büyük bir şeydi. Bu hanım evladı hisleri neremden çıkıyordu ve ben nasıl bu kadar kolaylıkla çıkmalarına izin veriyordum ya da engellemek neden gittikçe önemsizleşiyordu, bilmiyordum. Sanki kendi lanetli benliğime karşı isyan ediyordum.


*****

Anna'nın aşkı hayatım boyunca istediğim tek şey olduğundan ölürdüm de onu Anna'ya yaklaştırmazdım. İmkansız düşünceler beynimi zehirliyordu. İmkansız arzular...Tehlikeli hayaller...






Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^
Bol kitaplı günler^^

Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram
Tumblr






3 Mayıs 2016 Salı

The Originals-Düşüş//Julie Plec Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^

Uuzn bir iç dökme yazısı başlayayım dedim ama hangisini anlatayım deyip vazgeçtim :P O yüzden direk kitabımızın yorumuna geleyim :D The Original serisini daha ilk kitapta çok sevdim, ikinci, kitap çıkınca da ne kadar sevindim anlatamam. Ve kitabı okuyunca seriyi daha bir çok sevdim aa dostlar^^
Harika, harikaaaa^^
Devamı birazdan sizlerle :*

Daha buradan söylüyorum!
İLK KİTABI OKUMAYANLAR OKUMASIN :*


Köken Vampir ailesi bin sene evvel birbirlerine bir söz verdi. Her zaman ve sonsuza dek bir arada kalacaklardı. Ama verilen sözleri tutmak ölümsüzken bile kolay değildi.
Yıl 1766. Klaus, Elijah ve Rebekah Mikaelson kasırgada yerle bir olan şehirleri New Orleans'ı aradan geçen kırk dört yıl içinde adeta yeniden inşa edip eskisinden de görkemli bir hale getirmişlerdir. Cadılar bataklığa çekilmiş, kurtadamlarsa arkalarına bakmadan kaçıp gitmiştir. Ama bu kadarı Klaus için yeterli değildir. O kral olmak, şehre kraliçesi ile birlikte hükmetmek ister. Ve nihayet en çok arzuladığı şeyi gerçekleştirecek bir cadı bulur ama cadının niyeti Klaus'u kullanarak ölmüş atalarını diriltmek ve New Orleans'ı geri almak için bir savaş başlatmaktır. Mikaelson kardeşler cadıların bu hamlesini savuşturmak için güç birliği yapsa da kesin olan bir şey vardır: Çok kan dökülecektir. 


Kitabımızı nasıl anlatsam bilemiyor. Ne kadar birbirlerine sinir olup, yaptıkları hatalara tahammül edemeseler de onlar ailedir ve AİLE GÜÇTÜR.
İşte yine bu felsefeyle devam ediyor kitap ama ilk kitapta olanlar olmuştur. Bu olanlardan sonra Elijah New Orlens'ı almış, yönetmekle uğraşmaktadır, Rebekah ise aşkını ve acısını kalbine gömdükten sonra hayatına eğlencelerle devam eder ve yeni vampirler yaratır. Klaus da Rebekah gibi aşk acısı çekmektedir ama onun bir fırsatı vardır ve bu fırsat bir çok olaya ve savaşa gebedir.
Olay ise hazin bir şekilde sevgilisi Vivianne'i kaybeden Klaus Vivianne'in cadı olmasının sebebiyeti ile onu diriltmek ister, olur da ama cadılar bu rahat dururlar mı? Zaten Klaus'da rahat durmuyor ve konuda yazıldığı üzere çok kan dökülüyor.


Bu sefer kitabımız ilk kitap da ki gibi her kardeşin hayatına odaklanmamış, daha çok Klaus'un meydana getirdiği olayların üstünden durmuş yazar. Diğer Mikaelson kardeşleri de okuyoruz ve Klaus hariç hepsine hak veriyoruz. Ama bir yerden sonra ona da hak veriyoruz ee canlar :(
Bir yorum da Klaus'a sinir olduğunu belirtmiş blogger arkadaş, okuduğum da yok yaa ne yapabilir ki bizim asi Klaus'umuz dedim ama gerçekten insanı sinir etti. Dövelim desem adam bizden güçlü, hızlı ve iki saniyesini almaz bizi bitirmesi, o yüzden sustum ve kitabı okudum :D Şaka bir yana gerçekten harika bir kitaptı^^

Kitabımıza yeni karakterler geliyor ama ne yalan şüphelenmedim değil, ama şimdilik iyi bakalım devamın da neler olacak :D İlk kitabı sevdiğimi başta belirttim ama bu kitaba bayıldım^^ Bitirip, kapağı kapattıktan sonra vaay bee dediğim doğrudur ve Klaus'un yine hain planları ^_^
3. ve son kitapta yine bolca kan ve savaş göreceğiz gibi. Bu kitabı daha çok sevmeme sebep ise sanki bu kitapta daha çok aile oldular gibi, ilk kitapta aile değiller miydi diyebilirsiniz, evet ailelerdi ama çok kopukluk vardır, yoksa olaylar olaylar orada da. Ama burada daha çok birbirlerini arkasını kolladılar, işte bu daha çok sevmeme neden oldu. Zaten yazar öyle bir yazmış ki acaba sonun da ne olacak, kim ne gibi karar verecek. hep bir soru, hep bir merak :D



Rebekah'ın yaptığı şakaya çok güldüm, şeytanın aklına gelmez ama zaten bunlar vampir = şeytan :P Hele o Klaus ile tartışmaları yok mu süperdi :D
Dizisini halen daha izlemedim. Neden derseniz, bana yeni versiyonla değil eski versiyonla gelsinler. Ben Elijah'ı, Rebekah'ı ve Klaus'u böyle tanıdım, böyle sevdim. İlk kitap yorumum da diziyi izleyeceğim dedim ama cıks gerçekten olmuyor :D Belki Klaus için izlerim, bilemeyeceğim :D  


Daha ne yazayım canlar, harika bir seri, harika bir fantastik. Köken vampirlerini çok severim, özellikle Klaus diyorsanız tez zaman da okuyun ki Klaus kızmasın :P Şaka bir yana fantastik severlerin seveceği, bir oturuşta bitecek bu kitabı kesinlikle tavsiye ederim^^ Ve üçüncü kitapta tez zaman da çıksın, heyecan, heyecan :D


Serimiz^^


Kitaba Puanım 5/5


Alıntılar^^


"Sürekli entrika peşindesin ve kimseyle konuşma gereği duymadan her şeyi mahvediyorsun."

Alıntıya Not: Tam Klaus'u anlatmış ama biraz ağır olmuş sanki :D





Elijah güçlüydü, Rebekah güzeldi, Klaus da belalıydı.





Elijah sadık, sevgi dolu bir ağabeydi; ismi lazım olmayan başkaları gibi değildi.






Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^


Sizlere Mikaelson kardeşler ile veda edeyim^^









Buralarda da varım^^