Hannah Grace etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hannah Grace etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Haziran 2023 Pazar

Icebreaker//Hannah Grace Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Sıcağı sıcağına kitap yorumu yapmaya geldim, şimdi yazıyorum ama ne zaman yayımlanır Allah bilir ama ben yazayım, aklımdan çıksında ne zaman yayımlarsam artık(kısa zamanda olsun ama).
Kitabımız Olimpos yayınlarının yeni kitabı. Yabancı kitap kurtları çok sevdim, bayılıyorlamış bu kitaba, seriye ve sonunda bizde de çıktı.
Peki o kadar övülmeyi hak etti mi? İşte onun yorumu devamında. :)
Her şeyden önce kitabın akıcı olması çok güzeldi, o yüzden bir kaç günde 550 sayfalık kitabı bitirdim, benim için rekor asdfghjklş


Hayatını bütünüyle planlamıştı, ta ki o gelene kadar...

Anastasia Allen’ın küçüklüğünden beri tek hayali, Amerika Birleşik Devletleri olimpiyat takımına girmekti.
Kaliforniya Üniversitesi, Maple Hills’ten tam burs aldığında ve rekabetçi artistik patinaj takımına çiftler kategorisinde seçildiğinde her şey planlarına uygun gidiyordu.
Önüne hiçbir engel çıkamazdı; ajandasındaki bütün planlarını altüst eden hokey takımı ve Kaptan Nate Hawkins bile.
Nate, okuldaki son senesinde kaptan olarak görevini yerine getirip takımının buzda başarılı olmasına odaklanmak istiyordu. Ama üniversitenin iki buz pistinden birinde hokey takımı yüzünden ufak bir aksilik yaşanmıştı. Bu yüzden ona katlanamadığı açıkça belli olan Anastasia da dâhil olmak üzere artistik patinaj takımıyla aynı pisti paylaşmak zorunda kaldığında, görevine odaklanmak çok da kolay olmayacaktı.
Diğer yandan, Anastasia’nın partnerinin başına gelen talihsiz bir olay sonucu turnuvaya hazırlanmak için tek şansı kalmıştı: Hiç hoşlanmadığı ve köşe bucak kaçtığı Nate Hawkins.
Buz pistinde kıvılcımlar havada uçuşurken Anastasia’nın hedeflerini başarmak dışında hiçbir endişesi yoktu. Çünkü bir ilişki istemediği gibi bir hokey oyuncusuna da asla âşık olamazdı. Öyle değil mi?


Anastasia artistik patinaj takımında çift olarak çalışmaktadır, önemli maçları olan Anastasia‘ya hayatını planlı olarak yaşamaktadır. Planı bozulduğunda strese giren Anastasia‘yı en son ve en çok strese sokan da Nate olur. Kaydıkları buz sahası kullanılmayacak hale geldiği için Anastasia‘gilin kullandıkları sahayı kullanmak zorunda kalan Honey takımı iki takımında anlaşması için elinden geleni yapmak isterler, en çokta takımın kaptanı olan Nate bununla uğraşmak zorunda kalacaktır.
Partneri ile yeri gelince sorunlar yaşayan Anastasia Honey takımınıda sürekli etrafında görünce Nate’in bir kaç hatasında şahit olunca hokey takımı Anastasia‘yı kendilerinin tarafına çekmek zorundadırlar.
Böyle okuyunca sanki Nate’i anlatıyorum ama konu böyle başlayınca anca bu kadar analatabildim. :D
Anastasia’ya ya aşırı sinir olmuş olabilirim. Kız herkese iyi, Nate’e gelince bi çemkirmeler, sinirlenmeler falan. Yazarlara birileri söylesin karakterleri böyle yazınca sempatik olmuyorlar. Beni sinir ediyor mesela, yani bi tane adı lazım değil var, ona var ya gösterdiği sabrın %0,00001’ini Nate’e göstermedi. Şimdi ben nasıl seveyim?
Onun dışında öyle masum bir karakter değildi, yaptıklarını okuduğunuz zaman masum olması sırıtırdı cidden. Bu yüzden sevdim asdfghjkl Yani kıza sinir olduğum kadar sevdim de :D



Okulun Hokey kaptanı olan Nate takımı için elinden geleni yapmak istemektedir. Üç arkadaşıyla beraber aynı evde kalan Nate kullandıkları sahanın bozulmasıyla Anastasia’gilin sahayı kullanmak zorunda kalırlar ve onlarla iyi geçinmek için elinden geleni yapmaya hazırdır, ta ki söylediği şeylerden sonra Anastasia‘yla arası bozulana kadar. Tam düzelteyim derken yine bozulması kendisini hem zora sokar hemde Anastasia ile aralarında çekime yol açar.
Offf aşk neden bu kadar kırocasın???? asdfghjklşi
Şimdi kendisi kıro değildi ve böyle her kızın hoşlandığı davranışları da vardı ama ben bunlardan hoşlanmıyorum. Hatta kızın davranışlarından sonra halen daha kendini suçlaması, oy bebeğim yapma etme demesi sürekli gözlerimi devirmeme neden oldu.
Hayır sende haklısın bebişim neden böyle davranıyorsun? Burada yazar bence kendi egosunu mu tatmin ediyordu anlamadım?
Bunların dışında o kadar düşünceli oluşu beni benden aldı ve Anastasia’ya karşı bu kadar tatlı oluşu çok hoştu.
Evet bunlar hoştu, şimdi gelelim asıl mevzuya.


Şimdi kitabımız aşırı aşırı yetişkin içerikli, yani tavşanlar gibilerdi diyeyim siz anlayın. Kitabın genel anlamı böyle olsaydı sevmezdim kesin ama kitabın neden 550 sayfa olduğunu şimdi anlamışsınızdır. asdfghjklş
Bu tarz kitapları sevmiyorum ama bunun karakteri, akıcı oluşu ve tostik ilişkilerin olmaması kitabı sevmeme neden oldu. Yine de cidden çok fazlaydı, acaba yabancılar o yüzden mi sevdi? Çünkü okuyan Türk okurlara bakıyorum da çok sevmemişler gibi.
Şimdi her şeyde olduğu gibi kıyaslama şart, bu tarzda da en çok sevilen lukov’dan Sevgiler geliyor. İnanın bu kitap o kitaba bin basar. O kitapta kızın iç sesi beni baymıştı, burada öyle değildi. Her ne kadar Anastasia’yı okuduysak Nate’ide okuduk. O yüzden belki de kitap sıkmadı.
Sonra bu tarz kitaplarda argo davranışlar falan çok olur ama burada yoktu, hatta Nate’in arkadaşları o kadar tatlıydı ki sdfghjkl Hele Henry, ona da geldiysek bahsedelim bari.
Hem açık sözlü hem düşünceli hem de yufka yürekli bir karakter kendisi, serinin ikinci kitabı Henry’yi anlatmıyor ama anlatmasını isterdim, istek değil ihtiyaç resmen asdfghjklş
Sonrasından Nate’in arkadaşlarının Anastasia’ya karşı davranışları, onu kelimenin tam anlamıyla yenge gibi görmeleri(başta değil) çok tatlıydı. Başta değildi dedim ama o zaman çiftimizin ilişkisi farklıydı. Mesela o mevzuda çok hoşuma gitmedi ama bu yazarların ne yaptıkları, ne yazdıklarına akıl sır eriyor mu? Yok.


Toplarsak yorumu kitabı sevdim, sevmediğim şeyler olmasına rağmen yine de sevdim ama en çok sevmeme neden olan şey, yine diyorum akıcı olması.
Bu tarz sevenlerin bayılacağı ama sevmeyenlerin rahatsız olacağı bir kitap bu arada. Bu tarz kitapları okumuyorsanız sevemeyebilirsiniz. Zaten karakter olarak sinir oluyorsunuz ama böyle anlaşmaları, tostik ilişki olmaması daha çok sevmenize neden oluyor, kafa karıştıran mevzular asdfghjkl
Mesela olaylar oluyor, diyorsun karakterler burada kesin saçmalayacak ama bir bakıyorsunuz aşırı sakin ve aklıselim davranıyorlar. İşte aradığım karakter, şimdi nasıl sevmeyeyim? :D
Yani böyle karakterler için ne çok sevdim ne de böyle sevmedim diyebiliyorum. O yüzden bu yorumdan bir şey anlamadım falan derseniz anlarım. :D
Biraz uzun bir yorum oldu, durup düşündüm unuttuğum bir şey kaldı mı diye ama yok gibi.
Yine de kitap hakkında dedikodu yapmak isterseniz sosyal medya hesaplarından beni bulun sdfghjklş


Kitaba Puanım 5/4^^


Alıntılar^^


Dalgaların her an beni alıp götüreceğini hissettiğim bir dünyada Nate, adeta olduğum yere daha sağlam tutunmamı sağlayan çapaydı. 


*****

“Gördün mü? Güvendesin.”
“Seni hak edecek ne yaptım ben?”
“Bilmiyorum ama ben de yengeç kıskaçların bile olsa senden hoşlanırdım.”


*****

Anastasia güneş gibiydi, insanın içini ısıtacak ve göz kamaştıracak kadar güzeldi. Ama dürüst olmak gerekirse onu en sevdiğim insan yapan asıl şey bu değildi.
Onun kararlılığına, bağlılığına, sevecen yanına, ilk başta ne kadar rahatsız olsa da bana tam olarak ne hissettiğini açık açık anlatabilmesine aşık olmuştum.

*****

Benim hayal gücüm, böylesine büyük bir mutluluğu düşleyecek kadar geniş değildi.




Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^