Go! Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Go! Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Kasım 2015 Salı

Konuş Benimle//Laurie Halse Anderson Kitap Tanıtımı^^

Selam^^

Go kitap! hız kesmeden yeni kitaplarının duyurmaya devam ediyor. Bunlardan biri de konu ile herkesi kendine çeken ve acaba nasıl bir kitap ki dedirten Konuş Benimle^^



Kitabımızın konusu;

Konuşmak gittikçe zorlaşıyordu. Boğazım sürekli acıyor, dudaklarım kuruyordu. Geceleri uyurken çenemi o kadar sıkıyordum ki sabahları başım ağrıyordu… Ne zaman annemle, babamla ya da öğretmenlerden biriyle konuşmaya çalışsam ya kekeliyor ya da donup kalıyordum. Sorunum neydi benim?

Melinda Sordino’nun bir sırrı var. Ama sırrını paylaşabileceği kimsesi yok. Bütün arkadaşları, hatta tanımadığı
insanlar bile ondan nefret ediyor. Ve günden güne içine kapanan Melinda, çareyi susmakta buluyor.
Yalnızlaştıkça susuyor, sustukça yalnızlaşıyor. Ta ki O ŞEY’den kaçıp saklanamayacağını, O GECE'yi unutamayacağını anlayana dek...


Kapak kadar konusu da ilginç :O


Kitap ile bilgileri öğrendiğim an kesinlikle okumam gereken bir kitap dedim. Evet biraz melankolik bir şey ama severim böylelerini ;) 






Kapağın ne anlattığını okuyunca anlayacağız gibi duruyor, yoksa acayip değişik bir kapak.



Çıkış tarihini en kısa zaman da Go Kitap! sosyal medya hesapların da duyuracaktır. Ama pek fazla beklemeyeceğiz gibi :)


Ve Ön Okuma;






Şimdi sıra kitabın çıkmasını beklemede ;)

Başka yazılarda görüşmek üzere^^


Buralarda da varım^^

11 Kasım 2015 Çarşamba

THE ORIGINALS - Yükseliş//Julie Plec Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Yine ve yeniden yorumlarla karşınızdayım. Kitabı daha dün gece bitirdim ve hemen yorum yapayım dedim. Son iki yorumda hep böyle, maşAllah banaa :P Şaka bir yana en iyisi böyle valla. Kitabımız Go Kitap tarafıyla çıktı, kendileri Vampir Günlüklerinin yan serisi gibi bir şey, şahsen Vampir Günlüklerini izlemedim, okumadım. Ama aldığım bilgilere göre onu izlemeden de okuyup, izleyebilirmişiz ;)

AİLE GÜÇTÜR
Köken Vampir ailesi bin sene evvel birbirlerine bir söz verdi. Her zaman ve sonsuza dek bir arada kalacaklardı. Ama verilen sözleri tutmak ölümsüzken bile kolay değildi.
1722 yılında New Orleans’a ayak basan Köken Vampirler Klaus, Elijah ve Rebekah Mikaelson tehlikeli geçmişlerini arkalarında bıraktıklarını zannederler. Ne var ki bölgelerini kimseyle paylaşmak istemeyen cadılar ve kurt adamlar bu kanunsuz şehirde cirit atmaktadır. Üstelik çok yakında gerçekleşmesi planlanan bir evlilikle birlikte aralarındaki ittifak sonsuza dek mühürlenecektir. Ama düşmanları birbirine düştüğünde kendilerini çok daha güvende hisseden Köken Vampirlerin şehri bu iki klana teslim etmeye hiç niyetleri yoktur. Özellikle de müstakbel gelin Vivianne’e gönlünü kaptıran Klaus’un. Elijah ailesi ile birlikte güvende olabilecekleri bir yuva aramakla, Rebekah da Fransız ordusunu kendi saflarına katmakla uğraşırken aşk sarhoşu Klaus hem kendisini hem de ailesini büyük bir tehlikeye atacak olayların içine sürüklenmektedir. 


Kitabımız Aile Güçtür cümlesiyle başlıyor ve kitap cidden Aile'nin güç olduğunu çok güzel bir şekilde anlatıyor. Kitabımız üç kardeş hakkında ve her birinin gözüyle olayları okuyoruz. Dizisini izleyenler bilir tamam Aile Güçtür falan ama canlar bunlar vampir, ölümsüz ve güçlüler. Gerekmedikçe aile bağı göstermiyorlar. Hepsi kendi açısından faklı kişiler. En büyük abileri Elijah, sonra kız kardeşleri Rebekah ve baba tarafından ayrı olup, üvey kardeşleri olan Liklaus. Klaus hepsinden fena, birde yarı kurt olunca ve ona yapılanları göz önüne alınca gözü kara bir vampir. Ünü almış başını gidiyor. Bu kitapta ise hiç olmadığı şey başına gelip ummadığı kişiye aşık oluyor. Cadı olan ama Kurt kabilesinden biriyle nişanlanan Vivianne ile yasak aşk yaşar. Zaten belayı üstüne çekmeyi başaran Klaus Vivianne'ye tutulunca belalar sırası üstüne gelir. 



En büyük abileri Elijah Mikaelson ise seneler boyunca New Orleans'da yaşadıkları halde orada kalma hakları olmaması canını sıkar ve artık buna bir çözüm getirmek zorundadır. Klaus'un eskiden başlarına açtığı bela yüzünden halen daha düşman olan Kurtlar nedeniyle New Orleans'ın vatandaşı olamazlar ama bir gün arazi arama sırasında yardım ettiği kişiden sonra hayallerine bir kaç adım yaklaşmıştır ama Klaus'un başına açtığı bela ve imkansız aşkı bu hayalini tehlikeye atacaktır ama Aile Güçtür inancını en çok benimseyen Elijah ise kardeşine ne pahasına olursa olsun yardım edecektir.



Rebekah, eğer Kurt adamlar ile savaş olursa orduyu kendi arkalarına almak için iyi bir plan yapar ve Fransız ordusuna katılıp komutanla ile tanışır. Aslında işi basittir lakin orduda olanlar dikkatinden kaçmaz ve tehlike de olduğunu anlar ama onunda yapmaması gereken imkansız bir işi başına alır. Bu dakikadan sonra Aile'nin yanında kalamayacağını düşünen Rebekah büyük bir fedakarlık yapmak durumunda kalacaktır. Bunu destekleyen büyük abi Elijah'ı sevse de her anlamda bela çıkaran Klaus'u fazla tamama tutmayan biridir. 




Üç kardeşinde başından bir çok bela geçiyor kitapta ama dediğim gibi bunlar vampirler, ölümsüzler ve güçlüler. Her anlamda tehlikeden uzaklaşırlar ama yaa tehlike tam kapılarının önündeyse. İşte o zaman zekaları ön seviye de olur ve bununla da başa çıkmaya çalışırlar.
Üç karakter de kendine has stili vardı, hangisini sevdim derseniz, hepsini eşit derece de sevdim. Klaus bazen sinir bozucu olabiliyor ama kardeş dendi mi yelkenler fora :D Kitapta geçen bir çok karakteri başta sevdim ama yazar öyle bir yazmış ki Rebekah, Elijah ve Klaus gibi bende sonuna kadar şüphe ettim, ama sonradan bummm, vayy bee yazar ne yapacağını biliyor. Sonradan gelecek seri kitaplarımızı merak ediyorum neler olacak diye. Ve son olarak bütün karakterlere üzüldüğümü de bildirmek isterim. 

Vampir Günlükleri serisinin hem dizisini hemde kitabını okuyanlar kaçırmaz diye düşünüyorum. Bunların hiçbirine başlamamış biri iseniz siz de okuyabilirsiniz. Belki sonradan Vampir Günlükleri'ne de başlayabilirsiniz. Bu kitabımız dizinin senaristinin yazdığı bir kitaptır ve Köken Vampirlerinin anlatılmamış hikayesidir. Kitaba başladığım sırada dizisinin ilk bölümüne göz attım ve ne göreyim bu kitapla alakası yok :P Tabii o sırada pek araştırmadım ve anlatılmamış hikayeyi de pek tamama tutmadım ve izleyince şok :P Dizi şimdi ki zamanı anlatıyor ama kitap 1722 yılını anlatıyor, ilk New Orleans'a geliş ve devamında olanları. Kitabımızı fantastik severlere öneririm, çerezlik bir kitap, bir günde biter ve faklı bir tarz okumanın zevkini yaşarsınız ;)


Serimize bakacak olursak;


Kapaklar harika yaaa, serimiz şimdilik üç kitaptan oluşuyor, yazar devam eder mi yoksa sadece bu kadarla mı kalır bilmiyorum :) Bu arada Klaus'da yakıyor :D Sarışın, vampir velet :P



 Dizimizden bahsedecek olursam;
Dizimiz 3 sezondan oluşuyor, şu an 3. sezon devam ediyor bildiğim kadarıyla. Bende devam etmeyi düşünüyorum. Çok kanlı bir dizi olsa da fecii bir dizi :D Hele Klaus burada daha fena :P



Arkada ki ikiliyi dizide tanıyacağız, kitapta geçmiyorlar. Zaten eski zaman anlatıldığı için normal :D




Ve bu resmi seviyorum^^


Kitaba puanım 5/4


Alıntılar^^

Klaus kara sevdasına gömülüp Rebekah Fransız askerleriyle gününü gün ederken, Elijah gece at sırtında dolaşıyordu.


*****


Klaus'u her görüdğünde ışıl ışıl parlıyordu adete. Kan bile onun o kusursuz yüzü kadar tatmin etmiyordu Klaus'u.




Alıntıya Not: Aşık Klaus^^


*****


Klaus, Elijah'nın başının da en az onların ki kadar belada olduğunu anlayınca böyle düzenbaz bir üçlü oldukları için kendilerinden neredeyse gurur duydu.




 Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere sevgiler^^


Buralarda da varım^^









14 Eylül 2015 Pazartesi

Tatlı Hesaplaşma// Wendy Higgins Kitap Yorumu^^

Selam^^
Yorumlarım gelmeye devam ediyor. Bu sefer ki yorumum ise bir serinin son kitabı. Daha bunu yazarken bile özledim Kaidan ve Anna'yı. Evett Tatlı Şeytan serisinin son kitabını okudum ve bitti. Ne kadar sevdim, ne kadar sevdim anlatamam. Zaten ilk kitabı ve seriyi çok sevdiğimi biliyorsunuz. Gözüm kapalı tavsiye ederim. Hatta arkadaşlarıma vereceğim ki Kai tatlılığıyla onlarda tanışsın diye.
Not: Serinin diğer kitaplarını okumayanlar yorumumu okumasın ;)


Vakit gelmiştir. Savaş artık kapıdadır. Kalbi duru bir Nefilin yeryüzünü iblislerden temizleyeceğine dair kehanetten haberdar olan Dükler, Anna’nın peşine düşmüştür.  Anna, hem kendi soyunun hem de tüm insanlığın kaderini belirleyecek olan hesaplaşma gününe kadar saflığını muhafaza etmek zorundadır. İblisleri cehenneme geri gönderecek olan Erdem Kılıcı’nı kullanabilmesi buna bağlıdır. Ama peşindeki iblisler ve yanı başındaki Kaidan Rowe ile işi hiç de kolay değildir. Anna ne pahasına olursa olsun, saflığını ve inancını koruyarak hayatta kalmalı ve iblislerle kozlarını paylaşacakları bu görkemli savaşa öncülük etmelidir.




Konuyu arka kapaktan aldım. Ne yazabilirim ki, yazarsam eğer baya spoi olurdu :D İlk iki kitabımızı okuyanlar bilir Anna bütün Nefillerin hayatını kurtarabilen tek nefildir. Babasının yardımı ve yandaş nefiller ile bunu başarmak zorundadır yoksa hayatından olacak. Anna çok zamanlar geçiriyor, ikinci kitapta Kaidan ile arası düzelince çok mutlu olur ama peşindeki dükler bu mutluluğu hor görür, hele de Kaidan'in babası şehvet dükü Pharzuph Anna'nın belası olur çıkar. Buna bir çözüm getirmek zorunda kalırlar ve bu çözüm öyle böyle değildi. :D Aslında ben düşünüyordum, okuyunca da vaaay be dedim :D Yazar olacakmışım da haberim yokmuş :p Şaka bir yana Wendy canım ciğerim iyi bağlamış olayı^^
.


Tatlı Tehlike yorumum da demiştim, ilk kitabın tanışma, ikinci kitabın savaşa hazırlık son kitabın ise savaş olduğunu. Aynen öyle oldu. Bu kitapta yaşanacak savaşı ne kadar bekledim anlatamam. Diğer kitaplar gibi değil, her tarafta iblisler var ve gizli hiç bir şey yapamıyorsun. İşte gel de sevme bu kitabı. Anna ve Kaidan aşkına bittim, bittim. Kaidan ne kadar duygularını gizleyen biri olsa da bu kitapta neydi beee :D O kadar düşünceli ve Anna'ya karşı o kadar açık oldu ki okuyunca şansı gacı Anna dedim :D 

Diğer kitapta geçen karakterler burada da geçiyor, yine ve yeniden Kaidan'den sonra en sevdiğim karakter Blake oldu <3 Marna ve Girger'da sevdiğim karakterler oldu, hele Marna süper ötesiydi ama,..ama işte. Okuyunca anlarsınız ne demek istediğimi. 
(Şu an nasıl özet geçerek yazacağım diye düşünüyorum, ama tık yok :P)
Kitap beklediğim kadar güzeldi hatta bir tık üzerindeydi. Son nokta öyle bir konmuş ki yazara buradan bir alkış. Zaten yazarımızın dili mükemmel, arada esprilerin oluşu en sevdiğimden. Daha ne olsun. Bir de ne yapmış serinin dördüncü kitabını yazmış, onu da Kaidan'in ağzından anlatmış <3 <3 


Gel de sevme ve sevinme beee^^

Tatmin olduğum tekrar ve tekrar okumak istediğim, her gördüğüm de 'Ne seriydi beee!!' diyeceğim üç kitaplık bir seriydi. Keşke 4-5-6 serilik kitap olsaydı seve seve okurdum ama bir yerden sonra iş çığırından çıkıyor. Yazarın da bir bildiği var ki 3 kitaplık seri de bitirmiş her şeyi. Başta dediğim gibi gözüm kapalı tavsiye derim, kesinlikle okuyun derim ;) Öyle böyle bir seri değil. Bir çok kitaptan farklı ve akıcı. Fantastik severler kesinlikle okuyun derim ;) Başka bir tavsiyem ise kesinlikle seriyi ara vermeden okuyun! ;) 



Bu arada sırf hatırlamak için Tatlı Şeytan'ı bir daha okuyacağım, belki serinin devamı gelir, yine okurum seriyi :D Şaka bir yana okurum bu seriyi bir daha diyeyim size ;) Ve Yayıncımız Go Kitap'a kitabı bizlere sunduğu için içtenlikle teşekkür ediyorum ve yazarın diğer kitaplarını da lütfen çıkarın diyorum ama ilk önce Kaidan(Sweet Temptation) <3 <3 


İşte kitabımız^^

Bu arada kitabımızın başında kitapta geçen bütün doğaüstü karakterlerin görebildiği aura renkleri ve anlamları var. En arka sayfada ise dükler, onların nefil çocukları ve görevleri var. Ne kadar düşünceli bir yayınevi, yada yazar :D




Kitaba ve seriye puanım 5/10 :D


Alıntıdan önce;

Tatlı Şeytan Yorumum için TIK TIK!!
Tatlı Tehlike Yorumum İçin TIK TIK!!


Alıntılar^^

"Neden korkuyorsun, Kai?"
"Korktuğum tek bir şey var." Mavi gözleri benimkilerle buluştu.
"Seni kaybetmekten."


*****

Blake ve Kaidan beni garaja kadar geçirip vişneçürüğü rengi bir Mini Cooper'ın anahtarını elimize verdi. Ağzımdan ister istemez ufak bir "Ayy!" çıktı.
"Evet, çok şirin,"dedi. "öyle aklıma esti diye aldım ama çok kız işi. Şeye verecektim..."

Alıntıya not: Blake kıskançlık dükünün oğlu, yanii diğerleri değil ama Blake'i kıskandım :P :P
Mini Cooper yaaaa <3


*****

Yüzünü benimkinin bir santim yakınına getirdi. "Bu gecelik evimiz burası. Seninle olduğum her yer, benim evimdir."


Bir burukluk ile yorumuma son noktayı koyuyorum. Ve son olarak bu seriyi okuyun!!
Tamam dövmeyin, yorum boyunca okuyun diye diye deli ettim sizi :P
Başka yorumlar da görüşmek üzere^^

Buralarda da varım^^

4 Eylül 2015 Cuma

Tatlı Tehlike//Wendy Higgins Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^

Bir kaç ay öncesin de harika bir seriye başlamıştım. Daha bittiği dakika da ikinci kitabı almak istedim ama o sıra aklım çalıştı :P ve yayıncımız da hemen çıkardığı için üçüncü kitabı bekledim, iyi ki de bekledim. Şimdi Medcezir kitabından sonra son kitap Tatlı Hesaplaşma'ya başlayacağım. Bu kitaba dönersek eğer ilk kitap kadar çok sevdim aa dostlar. Başlarda sinir oldum ama sonradan yazar öyle bir devam ettirmiş ki başta kızdığım şeyleri geri aldım :D 
Not: Birinci kitabı okumayanlar yorumu es geçebilir^^

Anna tuhaf ama normal giden hayatından sonra Nefil olduğunu öğrenir ve hayatı alt üst olur. Artık bir parti kızıdır ve kendini bir şekilde iblislere kanıtlamalıdır. Günler günleri kovaladıktan sonra babasın dan gelen emir ile Dünya'da bulunan yandaş nefilleri ile görüşmelidir. Bu sırada Kaidan'ide aklından ve kalbinden silemez ama Dünya için, nefiller için ve aşkı için her şeyi göze alıp iblisleri yok etmek için mücadeleye başlar.




Konuya fazla detay eklemedim. Okuyunca neler olduğunu siz öğreneceksiniz. İlk kitabı çok sevdiğim hatta bu seriyi çok sevdiğimi söyleyebilirim. İblisli kitapları sevmem ama yazarımız nasıl yazacağını çok iyi biliyor. Aksiyon ikinci kitaba göre yerindeydi. Vasat bir tarafını görmedim, normal de 3 kitaplı olan seriler de ikinci kitap durağan geçer ama bu kitapta öyle hisse kapılmadım. İlk kitapta olduğu gibi gerçekler ortaya çıktı, bu kitapta ise savaşa hazırlık son kitap ise savaş başlasın!! Yukarıda kitabın yarısına kadar kızdığımdan bahsettim. Nedeni ise sağ olsun yazar Kaidan'i bize bir süreliğine hasret bıraktı. Çıktığı zamanlar da ise işte adamımız çıktı diyoruz hooop yine yok. Ben Şok :P
Ama yarı da ve yarıdan sonra Kaidan yine ve yeniden kalbimize taht kuruyor. Yine kafası iyi, yine kimseyi sallamayan Kai ama sebepleri var aaa dostlar. Ahh o sebepleri öğrenince "Ne kadar da düşünceli bir erkek!!" diyeceksiniz^^


Anna ise garibim ne yapsın hem iblislerle uğraşıyor hemde kalbine gömdüğü aşkıyla uğraşıyor. İkilem de kalmış, hele havada dolaşan kötü iblisler Anna'yı bir rahat bırakmıyor. Yazık yaa birimiz de gidip şu Anna'ya Kaidan'i getirmiyoruz (Gerçi Kaidan'i biz bulsak Anna'ya ne diye götürelim :P) Şaka bir yana Anna iyi kız yaa, diğer salak karakterlerden iyi, şimdi neden salak dedin diye sorarsanız yani bu kızlara bakacak olursak bazı karakterler salak :D Neyse Anna dünyayı kurtaran prenses ve prensini yanında istiyor tabi iblisler izin verirse.


Kitap sonlara doğru bir adrenalin bir adrenalin sormayın gitsin. Nasıl okudum oraları bilemezsiniz, onlar diken üstünde ben onlardan daha çok diken üstünde. Ben Şok, Şok, Şok :P İblisler kadar fena, kötü iğrenç karakter görmedim. Kitabımıza yeni karakterler konuk oluyor, devamında da bizi yalnız bırakmıyorlar. Onlardan belki üçüncü kitapta bahsederim, burada sadece Blake deyip devam edeyim. Yaa bir karakter bu kadar mı neşeli, açık sözlü ve sevilesi olur^^ Kaidan'den sonra favorim Blake'di <3 <3 

Dönme dolabı sahnemiz var, bu dönme dolap neymiş arkadaş demeyin aşıkların buluşma yeri :D Şahsen korkarım binmeye ama özendiriyorlar arkadaş. Neyse bunlar derin mevzular ama o sahneyi çok sevdim, tabii sonrasın da neler neler oluyor. Kaidan ve Anna, canım sevdiğim karakterler acıyorum sizlere yaaa :( Yazııııık :( 


Çok ama çok sevdiğim seriler arasında yerini koruyan bu seriyi kesinlikle tavsiye ederim, çerezlik diye bilecek ama sizi sizden alan bir seri ve kitap. Haa çok çok fantastik ve tuhaf şeyler beklemeyin, zaten kitabın amacı belli ki daha çok aşk üzerine ama yanı sıra aksiyon, bilinmezlik ve tehlikelerle dolu. Üçüncü kitapta daha çok aksiyon bekliyorum, zaten serinin son kitabı, son nokta da konulur diye düşünüyorum. Dördüncü kitap ise Kaidan'ın ağzından anlatılacak gibi duruyor doğrusu o kitabı 4444 gözle bekliyorum. :D

Ve yine, yeniden diyorum kapaklar mükemmel ama çiftimiz pek iyi değil :P 



Kitaba Puanım 5/5



"Senin önünde küfür etmek yanlış bir davranış gibi geliyor insana," dedi Marna. "Sanki odada tatlı bir nine var."
Müthiş bir masumiyetle söylemişti ama gözlerim kocaman açılmıştı.
"Nine mi?"
Ginger çok eğlendiğini saklamaya çalışmadı.
"Ah, hadi dök içini rahatla,"dedi Marna kardeşine. "Sen bile, Anna yanımızdayken ağzını tutuyorsun."

*****

"Biz sevgili değiliz," dedik aynı anda.
"Sizi tutan nedir?"diye gülümsedi Blake.
"Seni ve Ginger'i tutan ne?"diye sordu Kaidan.
"Bir okyanus dostum. Ha si-" Bana baktı "Iı...hay, seveyim seni."
"Seveyim seni mi?"dedi sırıttı Kaidan. "Yok, ben seni seveyim."
Blake burnundan soluyan ifademi görünce yumruğunu ağzına soktu ve Kaidan'ın omzuna vurup kahkaha attı. "Dedim sana! Küfretme olayına sinir oluyor! Ginger haklıymış."
Başımı iki yana salladım. İkisine de bakamıyordum. Yerin dibine geçmiştim.


*****

İşaret edip açıklayarak gösterdim, arkasından kendisinin yapmasını izledim. Bir iş başarmış gibi tatlı tatlı güldüğü her saniye içimden çiçekler açtı. 

Alıntıya Not: Kaidan'i gülerken görmek. :O Ben Şok :P




Yorumum buraya kadar, başka yorumlarda görüşmek üzere^^



11 Ağustos 2015 Salı

Tatlı Hesaplaşma//Wendy Higgins Kitap Tanıtımı^^

Merhabalar^^
Go Kitap! hız kesmeden kitapları çıkarmaya devam ediyor. Seviyor muyuz bu huyunu tabii ki de evet^^ Tez zaman da serileri çıkaran yayıncılara sevgiler^^ Bugün tanıtımını yapacağım kitabı ve seriyi bütün fantastik severler bilir. Belki okudunuz belki okumadınız ama eğer okumadıysanız seriye hemen başlayın^^ 

Kitap tanıtımını yapıp devam edeyim^^


İNANCINA SARIL


Vakit gelmiştir. Savaş artık kapıdadır. Kalbi duru bir Nefilin yeryüzünü iblislerden temizleyeceğine dair kehanetten haberdar olan Dükler, Anna’nın peşine düşmüştür.  Anna, hem kendi soyunun hem de tüm insanlığın kaderini belirleyecek olan hesaplaşma gününe kadar saflığını muhafaza etmek zorundadır. İblisleri cehenneme geri gönderecek olan Erdem Kılıcı’nı kullanabilmesi buna bağlıdır. Ama peşindeki iblisler ve yanı başındaki Kaidan Rowe ile işi hiç de kolay değildir. Anna ne pahasına olursa olsun, saflığını ve inancını koruyarak hayatta kalmalı ve iblislerle kozlarını paylaşacakları bu görkemli savaşa öncülük etmelidir.



İlk kitabı okudum, ikinci kitabı daha yeni aldım. Nedeni ise bu kitabı beklemem. Hatta bu kitap elime geçtiği an ikinciyi okuyup seriye öyle tamamlayacağım^^ Son kitabı da beklemek isterdim ama beklemek bu kadar yeter, özledim bizimkileri :)




Wuuu alıntıya gel^^ 
Kaidan <3 <3


İlk kitap Tatlı Şeytan yorumum için;



Başka yazılar da, tanıtımlar da görüşmek üzere^^




11 Haziran 2015 Perşembe

Benim Uzak Yıldızım//Amie Kaufman-Meagan Spooner Kitap yorumu^^

Herkese merhaba^^
Bugün sizlere harika bir bilim kurgu kitabının yorumu ile geldim^^ Kitabı okumadan önce ilk olarak kapağa aşık olduğumuzu hepimiz itiraf edelim. O yıldızlar, kızın elbisesi ve köşeden az da olsa çıkan bir erkek^^ Şaka bir yana renk uyumu harika olan bir kapak, şahsen ilk gördüğümde aşık oldum. Kitabın kapağı ne kadar güzelse içi de o kadar güzeldi. Biraz şüphelerim oldu okumadan önce, o şüpheyi yorumumun devamında bahsedeceğim ama şüphelerimin yerini olumlu bir düşünce aldığını söylemek isterim. Daha fazla detaya girmeden önce kitap hakkında bilgi verip devam edeyim.

Lilac gezegenin en zengin ve dokunulmaz unvanını alan genç bir kızdır. Herkes yanına gideceği, konuşacağı zaman iki kere düşünmesi gereken ulaşılmaz kişidir. Binbaşı Merendsen ise savaştan sonra aldığı unvan ile zengin kesimde gözükmeye başlar ve İkarus uzay gemisinde yer alır. Güzel devam eden günlerden sonra devasa büyüklükte olan İkarus'un başına felaket gelir ve elli bin yolcu alan uzay gemisi bir anda yakın bir gezegene düşer. Kurtulmanın mümkün olmadığı bu kazada sadece iki kişi kurtulmuştur. Lilac Laroux ve Binbaşı Tarver Mrendsen. O dakikadan sonra macera, hayatta kalma mücadelesi ve tabii ki aşk başlar.

Konumuz böyle, daha fazla detay için arka kapak yazısına bakabilirsiniz ;) Kitabı sevdiğimi başta söyledim, çok güzel bir bilim kurgu romanıydı. Böyle bir uzaylı kitap ikinci kez okuyorum, ilki de yine Go Kitap'dan olan Yabancı ama bu çok çok farklı bir şeydi. İlk olarak zengin kız fakir oğlan nostaljisi yaşıyoruz. Ne romantik değil mi? Ama öyle olmuyor işte bir anda kendilerini bilinmez bir gezegende bulunca Lilac ve Tarver neye uğradıklarını şaşırırlar. Başta Lilac'a sinir oldum, tamam zengin aileden geldiğin için tripli olabilirsin ama kuzum sen bilinmez bir gezegene düştün uyan artık :P
Yine de sevdim kendisini^^ Cesur ve sevimli bir hal aldı zaman sonra, hele o geçmişte yaşadıkları yürek parçalayıcı. Okuduktan sonra siz hakkında ne düşüneceksiniz merak konusu.



Tayver'a gelecek olursam fakir oğlan olarak iyi idare etti demeyeceğim muhteşem idare etti tatlı şey^^ Unvanının hakkını verdi kitap boyunca, bir çok zorluklar atlattı. Yeri geldi yoruldu yeri geldi sinirlerine hakim oldu yeri geldi aşık oldu :P Ne aşktı be arkadaş neyse. :D  Bir adet Tarver ve onun Lilac'a olan aşkından alabilir miyim? :P Şaka bir yana cesurluğun kitabını yazan bu iki çifte birbirinden güzeldi.

İlk başlangıçta bazı şüphelerim vardı demiştim. Bu şüphe ise kitabımızın iki yazarın yazması. Biraz değil baya korktum acaba altında kalkabilmiş mi yazarlar diye. Sonuçta kapak güzel, konuda ilgi çekici olup içeriği kötü olunca hepsi bir anda yerle bir oluyor. Ama bu kitap öyle değildi, yazarlar ortaklaşa harika bir kitap çıkarmışlar. Kitapta ayy bu olmamış, keşke tek yazar yazsaydı dediğim tek bir yer bile olmadı. Hatta acaba bu yazarlar nasıl yazdı dedim. Bir bölümü biri bir bölümü biri mi yazdı acaba ama cıks olmaz öyle bambaşka bir şey çıkardı her halde :D Uzun lafın kısası şüphelerim doğru çıkmadı, buna sevindim. Yazarları ve kalemlerini sevdim^^



Kitabın içeriğine biraz daha değinecek olursam bazı yorumlarda çok durgun olduğu yazılmış bence, şahsım adına öyle değildi. Belki fazla hareketli sevmediğimden belki de gerçekten öyle bir eksikliğe rastlamadığım dan yorumları okuyana kadar öyle bir şey hissetmedim. Kitabın ilerleyen sayfalarında neler oluyor neler. Bir kere gezegende meydana gelen olağanüstü olayların neler olduğunu hem karakterlerimiz hemde ben öğrenince şok oldum, tabii vay bee dedim de az orada kafam karıştı bu bir gerçek. Hele bir yer vardı ki evlere şenlik. Okuduğum sırada gözümden uyku akıyordu ama öyle bir sahneydi ki kitabı elimden bırakamadım. Amie ve Meagan siz neler yaptınız öyle O_o Ahh Tarver ahh Lilac :(


Çok merak ettiniz değil mi? Bence hiç bekletmeden alıp okuyun, bu iki yazar çok güzel bir kitap yazmış. Neler olacağını tahmin edemeyeceğiniz, olanları öğrenince de şok üstüne şok yaşayacağınız kitabı kesinlikle öneriyorum ;) Daha fazla yazmak isterim, ama bu kadar kafi. Gerisini siz okuyun ve bana hak verin ;) Bu arada kitapta geçen soruşturma kısımlarına sinir oldum -_- Okuyunca anlayacaksınız ;)

Kitabımız 3 kitaptan oluşuyor. -En sevdiğim^^- İkinci kitabımızın konusuna bakacak olursak Lilac ve Tarver çiftinin devamı olmuyor. Bu kitapta başka çift oluyor ve son kitapta her iki çifte buluşuyor. Bunu öğrendikten sonra gel de merak etme :O

İşte serimiz^^
Kapaklara bit^^


Benim Uzak Yıldızım Yorumu için Tık Tık!
Paralanmış Dünyam için Tık Tık!
Sonsuz Işığım için Tık Tık!


Kitaba puanım 5/5


Alıntılar^^

Lilac Rose LaRoux. Dokunulmaz. Zehirli.
Adımı Zehirli Sarmaşık koysalarmış keşke. Ya da Yüksük Otu. Veya Güzelavratotu. 


*****

"Sen ölürsen," diye fısıldadım, gözlerimi ondan ayırmadan, "ben de ölürüm."




Yüzünün her tarafında çillerle karışan lekeler vardı. Yanağındaki o morluk duruyordu. Uykusunda bile o dudakları düzgün, kararlı bir çizgi halini almıştı.
Gözlerinin altında mor halkalar vardı. Terli, perişan ve bitkindi. 
Gözüme hiç bu kadar güzel görünmemişti.

*****

O olmayınca içim üşüyordu.



Son olarak K-Pop sevdiğimi bilirsiniz. Kitabı okuduğum sırada çok sevdiğim Infinite grubunun pek sevgili Sung Kyu üyesinin mini albümü çıkmıştı, şarkılarını dinledim. Ama bir tanesi beni benden aldı. Daha Türkçe alt yazısına bakmadan bu şarkı tam Benim Uzak Yıldızım için yazılmış dedim. Sonra alt yazılı izledim ve şok. Bu kadar mı denk gelir^^ Kitabı okuyanlar izleyin hak vereceksiniz ;)


Keyifli dinlemeler^^

Bir kitap yorumunun daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Emeği geçen herkese teşekkürler :P Başka yorumlar da görüşmek üzere^^



5 Haziran 2015 Cuma

Tatlı Şeytan//Wendy Higgins Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^
Uzun bir aradan sonra yine sizlerleyim şükür :) Finaller bitti, okul bitti. Gelsin tatil, kitaplar diziler inşAllah. Yazıma gelecek olursam, daha okul bitmeden bitirmiştim bu kitabı. Pc'nin sorunlu olması, benim zamanımın olmaması şimdiye bıraktı yorumu. Çok geç yorum yayınladığım farkındayım ama inşAllah hepsini yetiştirmek niyetim :D Tabii yine zamanım olursa falan filan :P
Kitabımıza gelecek olursam harika bir kitaptı, gerek yazarın konuya yaklaşımı, kalemi falan okunulası^^ Çok sevdiğim bir kitap oldu, ikinci kitabı daha okumadan üçüncü kitabın çıkmasını istiyorum o derece der konuya geçerim.


Anna liseye giden 16 yaşında bir genç kızdır. Çocukluktan beri ona musallat olan şeylerin farkındadır ve neden olduğunu bilmemektedir. Yeni yaşına girince işler daha karmaşık hal alır ve kasabaya gelen gizemli Kaidan ile karşılaşınca da bazı gerçekler bir bir ortaya çıkar. Karanlık bir soydan geldiğini öğrenen Anna seçimler yapmak zorundadır. Ya iyilik meleği lakabını alan Anna böyle olmaya devam edecektir yada aynı ırka mensup olduğu kişiler gibi bazı emirlere boyun eğecektir. 



Konumuz böyle. 
Şimdi şöyle ki neredeyse bütün fantastikler böyle başlar, yaa birbirlerine benzer yada çok çok farklıdır. Bu kitapta onlardan biri. Tamam kız genç, ne olduğunu yeni öğreniyor ve bambaşka olayların ortasında buluyor kendini. Hepsi klişe ama çoğu şey farklı bu kitapta ;)

Anna sevdiğim bir karakter oldu gibi :D Dediğim dedik değildi bir kere, karakterin hakkını veren bir karakterdi. Yaşadığı o kadar zorluk ve devamında gelen olaylar katlanılacak gibi değil ama Anna sağlam basıyor yere ve olanlar oluyor. İkinci kitapta neler yapacak çok merak ediyorum, bilirsiniz bu klişeler arasında bir de kitabın sonu vardır. Öyle bir bitti ki ama olmaz ki böyle dedim. Elimde kitapta yok, en kısa zaman da alacağım ama :P



Gelelim ismi, kadar kendide ilginç olan Kaidan'e^^ İsmi nasıl okunacağını yazmış kitap ama ben yine bildiğimi okudum :D Çok tatlı, asil, kendinden emin biriydi ama tek şikayetim var bu kişiden. Kitabı okuduğumu duyurduğum zaman Kaidan için oyy, oyyy dendi ama ne yazık ki kitapta fazla yoktu. Okudum bekledim, okudum bekledim ama cıks :/ Olmaz böyle şey, ikinci kitapta daha fazla görmek dileğiyle :*


Pek fazla ekşın yok kitapta, ama o kadar akıcı ve güzeldi ki haa olmuş haa olmamış fark etmiyor insan. Bir kaç eksiği vardı tabi onlardan biri de Anna ve Kaidan'ın arasındaki iletişim. Bir tek ben mi öyle hissetim bilmiyorum ama ikinci kitapta daha farklı bekliyorum bakalım :D Yazarın kalemi gerçekten kuvvetli. Yazarlığa hız kesmeden devam etsin. Tabii eğer serinin devamını saçma bir hale sokarsa onu bilemeyeceğim :D
Bu arada kitapta geçen bir kaç karakter vardı, bazıları hariç hepsini sevdim. Hele bir tanesi vardı, tatlı şey^^ Adı bende saklı olun bu arada :*

Kitabı bitirir bitirmez iknciyi okumak istediğim yukarıda söyledim, cidden öyleydi. Nasıl merak ediyorum nasıl merak ediyorum anlatamam ama zamanla başka kitap okuyunca geçti. Belki üçüncü kitap çıkarsa onuda alır okurum. Yine de şu an yazdığım halde merak ediyorum :D Kapaktan söz etmek istiyorum. Renkler uyumlu çok güzel ama karakterleri ve kapakta ki kişileri birbirlerine benzetemedim :P Hayalimde başka Anna ve Kaidan gelişti :D Yine de orijinal kapak kullanıldığı için Go Kitap'a teşekkürler^^ Bir teşekkürü de sevgili H.ablama gelsin, seviliyorsun ablam^^


Kitabı tavsiye ederim, ikinci kitabı okuduktan sonra da seriyi tavsiye ederim kim bilir ama yine de bu kitabı okuyun eyy fantastik severler ve kitap severler. Yeni bir soluk yeni bir fantastik serüvene adım atmak için bu kitabı kaçırmayın^^

Kitaba Puanım 5/5


Alıntılar^^

"Al sana bir bilmece. Davulcularla takılanlara ne denir?"
Cevap bekleyerek kaşlarını kaldırdı, ben de bir an düşündükten sonra omuz silktim. "Bilmiyorum, ne denir?" dedim.
"Zurnacı!"dedi. Jay, tekrar Kaidan ile ilgili sorularla beni sıkıştırmaya başlamadan önce kendi şakasına kahkahalarla gülerken bende başımı salladım. 

******

Gerçekler insanın canını yalanlardan çok yakar.

******

"Birazdan şu partiye gideceğiz," dedi Kaidan onlara. Bana da Kope ile aranızdaki o bakışmayı gördüm, diye bağıran bir bakış attı.

Ben de kaşlarımı kaldırarak ona sessizce, Sana ne? diye cevap verdim.


Yorumumuz bu kadar, başka yorumlarda görüşmek üzere^^