Müptela Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Müptela Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Eylül 2019 Pazartesi

Kitap Alışverişi//Okuoku^^

Herkese merhaba^^
Uzun zamandır alışverişi yazısı yazmıyordum. Kitap almadığım anlamına gelmesin bu, yığınla kitap alındı ama çoklu kitaplar olmadığı için sadece Instagram hesabımda yayınladım. Bu sefer ki alışverişimden sonra iki tane daha alışveriş yaptık. :D Yakında o da gelecek, umarık kısa zamanda olur.
Taaa bayramda aldığımız kitaplar oluyor kendileri, çok merak ettiğim yazarlar olduğu için bu siparişi vermek istedim. My Twin biraz gönülsüz oldu ama kitaplardan birini ilk o okudu. :D
Alışverişi başlıkta da gördüğünüz üzere Okuoku'dan verdik, biz memnunuz, tavsiye de edebiliriz. ;)
Gelelim kitaplara^^





İlk olarak klasikler^^
Türk Klasikleri İş Bankası yayınlarından çıkmaya başladı, Dünya değil ama Türk klasiklerini toplamaya çalışacağız, bakalım ne zamana toplanır. :D



Hüseyin Rahmi Gürpınar sevdiğimiz yazarlardan oldu, komik ve sıra dışı dili okunmaya değer. Eğer okumadıysanız tüylerinizi diken diken edecek Gulyabaniyi okuyun derim. :) Bunu da merak ediyorum, kapak çok müstehcen ama ne yapalım. :/



Deniz Erbulak çok sevdiğimiz yazarlardan, çıkardığı serileri takip ediyoruz. My Twin Yansıma serisini, ben ise Derindekiler serisine devam ediyorum. Şimdilik 3 kitaptan oluşan seriyi tamamladık gibi. Halen daha yazar ile tanışmadıysanız çok şey kaybediyorsunuz derim. ;)



Instagram'da takip ettiğim bir sayfa kitabı çok övünce merak ettim, U Kitap'da biraz gezindim olmadı orada, bizde satın alalım dedik. Ucuz olduğu için sepete ekledik, umarım hayal kırıklığı olmaz yoksa My Twin beni nerelere kovalar. :D
Not: Kapak çok tatlı ama. <3



İşte My Twin'in benden önce okuduğu kitap.
Merak ettiklerim arasından bu da vardı, fiyatı düşünce hemen sepete ekledik. :) My Twin sevdi, ben de severim diye düşünüyorum ama bakalım. :D



Bir diğer merak edip, fiyatı düşütüğü an aldığımız kitap.
Bir önceki kitap gibi çok övüldü, konusu da çok değişikti. Bu da diğerleri gibi hayal kırıklığı olmaz umarım. Hepsinde aynı dilekde bulundum ama olursa çok üzülürüm. :/




Bu iki kitap My Twin'in isteği ile alındı. Seriyi çok seviyor, ısrarla oku diyor ama nedense bir çekingenliğim var, belki yakın zamanda ikisine de başlarım. Karanlığın içinden son kitap mı bilemiyorum, umarım son kitaptır. Saray Yıldızı ise 3. ve son kitap değil. Bu beni üzüyor çünkü Pegasus zamlardan sonra daha da coştu. -_-




Son olarak U kitap ganimetleri^^
Bakınız yine Sophie Kinsella var. Normalde takip ederim ama bu kitabının çıktığını U kitapta gördüm. :O Konusu biraz orta taşlı insanları ilgilendiriyor ama merakta ediyorum, sonuçta komedi türünden yazıyor kadın. :D





İşte kitaplarımız böyle, okunacak çok kitap var ama okuyan yok. 2 haftadır Mai ve Siyah'ı okuyorum(Bitti). Birazcık ilerleyip sonuna gelebilsem keşke. :/
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle ve bolca kitaplarla kalın^^




Buralarda da varım^^








31 Temmuz 2019 Çarşamba

Kendi Düşen Ağlamaz//Ayşegül Çiçekoğlu Kitap Yorumu^^

Selamm^^
Neredeyse 3 hafta (4 hafta oldu) önce okuduğum kitabın yorumunu şimdi yapıyorum. Artık bahanem yok, önce ki yazılarımda neden böyle olduğunu yazmıştım. Neyse, kitabıma dönecek olursam, N. Ablamın tavsiyesi ile başladığım, yazım şeklini sevdiğim, konusunu klişe bulduğum ama buna rağmen yazara yine şans vereceğim bir kitap oldu.


Şımarık ve güzel prenses Alize ile görgü kurallarından habersiz, kaba saba ama bir o kadar yakışıklı tamirci Serkan’ın aşkına şahit olmaya hazır mısınız?
Alize’nin boğaz kıyısındaki yalısından İstanbul’un arka sokaklarında yer alan döküntü bir gecekonduya taşınmasının nedeni aşk mı yoksa intikam mı? Ünlü iş adamı Nurettin Hıfzızade kızının şirket arabalarını tamir eden adamla evlendiğini öğrenince delirecek mi yoksa görmezden mi gelecek? Mahallenin dilberi Asuman bir zamanlar yüz vermediği Serkan’ın peşine tekrar düşecek mi yoksa uzaktan izlemekle mi yetinecek? Susmayı bilmeyen kaynana Şaziye yalıdan gelen gelinini kabullenecek mi yoksa canından mı bezdirecek?



Konu çok çok tanıdık geliyor değil mi? Resmen Türk dizi sektöründen yürütülmüş bir konu. Sonuna kadar hep öyle devam edeceğiz zannediyoruz ama tam tersi oluyor. Sonunda bazı şeyler değişik. Kızın yani Alize'nin(İsim çok komik yaaa, benim örgü ördüğüm ipin markası. :P) şımarık halleri babasını bezdirmiştir ve ona ders verme niyetindedir. Plan kısaca şöyle, Alize babasından intikam almak için hiç tanımadığı, gördüğü ilk saatlerde arabasını tamir eden adama anlaşmalı evlilik teklifi sunar. Karşı taraf çok istediği bir şeyi isteyince Alize işin sonunu düşünür ve kabul eder. Plan böylece başlar ama işler istediği gibi gitmez. İlk olarak babası onu reddeder ve anlaşmalı evlendiği adamın gecekondu evine gider. Bazı şeylere katlanmaya çalışan ve aslında  hayatın ne kadar zor olduğunu öğrenen Alize tam her şeyi anlamışken kendisini derinden etkileyen gerçekleri öğrendikten sonra bu sefer düşünceleri çok farklı olacaktır.
Alize'yi sevdim, şımarık ama dediğim dedik bir karakter değildi. Sadece sonunda yaptıklarını saçma buldum, daha mantıklı şeyler olabilirdi. :/ Sadece burada anladığım şey bu kızın hiç mi arkadaşı yok, ya da o gecekonduda kalacağına arkadaşlarından borç alıp otelde kalabilirdi. İşte okuyunca eğer böyle mantıksız şeyler varsa kafama takarım. Bu kısımda mantığım hep ön planda. :P
Serkan hakkında bilgi pek bir şey yazmayacağım, işin esprisi kaçar çünkü. Sadece iyiydi, hoştu ama verdiği sözü tutsaydı keşke diyorum. Ne demek istediğimi okuyanlar anladı bence. Başta ben yapmam, yapamam dedi sonra hiç aklına gelmeden...neyse :D 
Diğer, üstünde duracağım karakterler yok. Okudukça nasıl karakterler olduğunu siz öğrenin bence.


Kitaptan önce yazardan bahsetmek istiyorum. Doğrusu yazarına kalemi bu kadar güzel ve akıcı olmasaydı bırakabilirdim. Nedeni ise konunun aşırı klişe olmasıydı ve o son! Tamam en son satırlar yine iyiydi ama Alize'nin yaptığı şeyler gerçekten saçmaydı, yazarın hemen yazıp bitirmek istediği ortada, başka açıklaması olamaz. Ya da daha farklı bir şey olsun diye böyle devam etti bilmiyorum ama o kısımlar haricinde yazar sayesinde okunulması güzeldi, başta da dediğim gibi yazarın diğer kitaplarını okumak isterim ve şans vermek için bir tane daha kitabı var. Hatta onun konusu biraz daha ilginç. :)

Kitabı tavsiye eder miyim bilemiyorum. Benim gibi bu tarz kitaplara merakınız var ise şans verebilirsiniz ama yoksa bence sizlik değil. O yüzden okuyup, okumamayı size bırakıyorum. :) 





Kitaba Puanım 5/3,5^^






Alıntı olmadığı için burada bitiriyorum. Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^



16 Şubat 2019 Cumartesi

Yalancı Aşklar Sokağı//Betül Güçlü Kitap Yorumu^^

Selamlar^^
Film ve kitap yorumlarım hızla gelmeye devam ediyor, tabii ben ne kadar hızlı olursam artık. Şu an bile yeni kitabımı bitirdim yorumlanacak olanların arasına bıraktım. :/ Hız kesmeden devam etmem şart. :/ O da en son okuduğum kitabım neredeyse 2 hafta elimde kaldı, o zaman zarfında çoktan yorumlar bitmesi gerekiyordu.
Şu sıralar ne amigurumi, ne kitap ne blog ne de dizi konusunda iyi şeyler yapabiliyorum. Her şey birbirine girmiş vaziyette. O sebeple ki saat 02.54 ve ben halen daha yazı yazıyorum. :/ Bu sefer gerçekten fazla uzattım, o yüzden hemen kitabıma geçeyim.
Kitabımız çok sevdiğim Betül Güçlü'nün sondan ikinci kitabı. Çıktığı her kitabı merak ediyor ve okumak istiyorum, bu da onlardan biriydi. Almak biraz zamanımızı almış olsa da(Çünkü baya pahalı) bunu okuyup bitirdim ve yeni kitabı elimde bile değil. :( O da bunun gibi çok pahalı. :'(
Eskiden çoğu Türk yazarı tercih ediyordum ama şimdi istisna yazarlarım var artık, Betül Güçlü'de onlardan biri. Çok muhteşem, harika kitaplar çıkarıyor diyemem, çok iddialı olur ama ne çıkarsa okurum o derece de kalemini seviyorum. Bu kitapta hayal kırıklığı yaşatmadı, çok sevdim ve hızla okudum. Bir oturuşta kaç sayfa okudum onu bile bilmiyorum. Sizi fazla merakta bırakmadan konuyu yazıp devam edeyim. ;)

O salondan çıktıktan sonra, hayatımın normale döneceğine emindim aslında. Yalanların, aşk oyunlarının ve hesaplaşmaların olmadığı o sıradan, zor ama huzurlu hayatıma…

Eh, yanılmış olmalıyım çünkü Kerem Tunalı bir sabah karşıma dikilip benden küçük bir iyilik daha istediğinde kendimi yabancı duyguların, o güne dek farkında olmadığım ama özlemini çektiğim şeylerin eksikliğini hissederken ve onlar uğruna savaşırken buldum.

Konumuz böyle, kiralık aşk, sahte sevgililer, düzenbaz nişanlılar vs. diyebilirsiniz ki öylede ama tahmin edilenin aksine sahte nişanlılık olayı kitabın başında oluyor ama devam etmiyor. Doğrusu ben öyle bekledim ama böyle de güzeldi, hatta daha güzeldi. ;) Mısra iki kardeş ve babaannesi ile hayatını zar zor geçindiren bir genç kızdır. Bir gün kardeşinin başına gelen olaydan sonra kendini sahte bir nişanlılık olayında bulur. Bir aylık bir sürede rol yapan Mısra nikah günü damadı masada bırakıp bir ay önceki hayatına devam eder ama işler istediği gibi gitmez. Kerem onu bir kez daha rahatsız eder ve o günden sonra her şey daha farklı olmaya başlar.
Kerem geçmişi yüzünden baskı altında olduğu için bu yalana başvurur ama işler istediği gibi gitmez ve yine Mısra'nın kapısını çalar.
Evet böylece tekrardan bir araya geliyorlar ama sahte birliktelik devam etmiyor, daha çok arkadaşça devam ediyor görüşmeleri ama kader bu ya planı başkadır. Konu böyle devam ediyor. Kitabı gerçekten sevdim, çok tatlı, naif bir aşı ve hayat zorluklarını konu alan, okuyunca içinizi ısıtacak tatlı bir kitap. Mısra'nın ailesi için yaptıkları, Kerem'in Mısra için yaptıkları ve hissettikleri çok tatlıydı. Arada açıp tekrar okuyacağım çok sahne var mesela.


Mısra'nın kardeşleri tam içimizden biri, kız kardeş ergen fazla çekilmez ama bir o kadarda destekleyen bir tip, erkek kardeş ise ortalığı elli altıya veren, evin reisi gibi gözüken ama ablasından azar işiten kardeş. Babaanne ise olaydı. Onu sizler okuyup tanıyın derim. ;)
Bir de Sinan var tabii. İşte favori karakterim. Kitaba dahil oluşu pek alışılmışın dışında ama olsundu, zaten biz Sinan'ı böyle patavatsız seviyoruz. Mısra'nın yakın arkadaşı ve sırdaşı. Başka türlü sanabilirsiniz ama o sadece her şeyden anlayan ve insan psikolojisi için eğitim görmüş komik bir adam ve hiç aşık olmamış. Bunu neden mi söyledim, çünkü Sinan'ın kitabı var ve orada kendisi aşık oluyor. Aşkı yalanlayan koca Sinan. :P O yüzden daha çok merak ediyorum ama Sinan Matrak biri, her türlü kitabı okunur. ;)
Ve diğer karakterler, hepsi çok iyiydi. Tanıtmaya gerek yok, okudukça öğrenin onları da. ;)
Yine diyorum kitabı gerçekten sevdim ama kusursuz da değildi benim gözümde. İlk olarak şöyle ki ben kitapları sanki günlük tutuyormuş gibi okumayı sevmiyorum, bu kitapta tam öyleydi. Sanki karakter yazıyor, sevgili günlüğüde bizmiş gibi. Başta çok fazla bocaladım ama devam ettikçe bu etki hem geçti hem de azalmış gibiydi. Ondan sonra bazı olaylara anlam veremedim. Spoiler değil, sadece okuyanlara beni aydınlatmaları için soruyorum. Mısra kız kardeşine Kerem'den ne zaman bahsetti? Okurken bir anda baktım kız kardeşine Kerem'i anlatıyor ama önceden söylediğini zerre hatırlamıyorum. Anlatmış da olabilirim, bilenler beni aydınlatırsa sevinirim. :*

Evet bu kadar detay yeter, kitabı sevdiğimi kaç kere söyleyeceğimi bilemiyorum ama siz anladınız. :D Tavsiyemdir. Devam eden seri gibi bir kitap bu, bundan sonra Sinan, Sinan'dan sonra Mısra'nın erkek kardeşi Emre'yi okuyacağız. Emre'nin kitabı Wattpad'de yayınlanıyor, Sinan'ın kitabı ise Aşk ve Diğer İhtimaller oluyor. Seri bilgimizi de verdiğimize göre son bir kaç şey yazıp bitireyim.
Şöyle ki yazarın kalemini seviyorum ama daha çok sevdiğim başka bir şey var. Yazarın betimlemeleri. Olağanüstü derece de çok tatlı karakter betimlemeleri yapıyor. Her kitapta aşık olunacak adam bulunuyor diyeyim siz kısa yoldan anlayın. :D Bu sebeple yazara sevgim daha çok artıyor.

Bu kadar yeterli bence, en kısa zamanda Aşk ve Diğer İhtimaller'i okumak dileğiyle geçelim puana ve alıntılara. ;)




Kitaba Puanım 5/5^^



Alıntılar^^

Çocuksu merakıma gülüyor ve elleriyle saçlarını dağıtıyordu. Böyle yaptığında fena halde serseri görünüyor ve üff, hepimiz böyle şeylere bayılıyoruz. Şurada minik bir kalp spazmı geçirdim diye beni kim suçlayabilir?



*****


...yine saçma sapan bir şey söylüyorum. Bu Kerem'i güldürüyor. Son günlerde sık sık gülüyor zaten ve bu benim zavallı kalbime taşıyamayacağım kadar fazla heyecan yüklüyor.



*****


Yaşadığım duygu patlamasından olsa gerek gözlerinin güzelliği karşısında anlık şok yaşıyorum. Aslında ayrıt edici hiçbir özellik yok gözlerinden. Kirpikleri gösterişsiz, kahverengileri göze çarpacak kadar parlak ya da koyu değil. Ama gözlerine yerleşen bakışlar o kadar güzel ki, o gözlerin Kerem'e ait olduğunu bilmek, bana baktıklarını görmek o kadar heyecan verici ki hayatımda gördüğüm en güzel gözler olması kaçınılmaz.



Yazarın diğer kitaplarının yorumları için Tık Tık!

Bir yorum daha biter, başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^



Buralarda da varım^^

1 Ağustos 2017 Salı

Küçük Mucizeler//Betül Güçlü Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Yine ve yeniden kitap yorumları ile karşınızdayım. Bu sefer ki kitabım kalemine hayran olduğum Betül Güçlü'nün son çıkardığı Küçük Mucizeler kitabı. Betül Güçlü kalemini sevdiğim nadir yazarlardan biri, ne yazsa okurum diyebileceğim yeni, yerli yazarlardan. Bu sefer ki kitabımız çok tatlıydı ama diğer kitaplarından biraz farklıydı. Sevdim mi sevdim, devam kitabı var gibi ve hemen çıkmasını istiyorum. :)

Hayat küçük mucizelerle doluydu; bazen küçük bir kalpte, bazen bir kar tanesinde, bazen yıldızların arasında... Bazen de tam yanı başımızda! Sahip olduğum küçük mucizenin adıydı Pamir Ege. Bana bir kez gülümsediğinde tüm dertlerim yok olur, geriye sadece onun sıcacık sevgisi kalırdı. İki deli arkadaşım vardı; hep yanımda olan iki tatlı baş belası... Mucizemizin büyümesine birlikte tanık olurken onun içinde büyüyen özlemi engelleyememek en büyük korkumuzdu. Babası tarafından terk edilen bir çocuğun kırılan minik kalbi nasıl iyileşirdi? Bir mucize bekliyordum. Geçmişte sustuklarımı duyacak, oğlumun minik kalbini ısıtacak, tüm yaralarımızı iyileştirecek bir mucize...O mucize bir kar tanesinin avucuma düşmesiyle gerçekleşti. Avucuma düşen kar tanesiyle içim bahara yüz tuttu. Üzerine kar yağarken de ısınabilirmiş insan; Doruk Ataoğlu, usul usul yüreğime konduğunda anladım. O tüm merhametiyle hayatımızdaki bütün boşlukları doldurabilecek kadar güçlü bir adamdı. O, bizim geç gelen mucizemizdi! 


Elis, genç yaşta anne olan, hem okuyup hem de çocuğunu büyüten bir kadın. Hayatının baharında bu kadar zorluk yaşamış olsa da asla pişman olmayacağı tek şey oğlunu dünyaya getirmesidir. Okuldan mezun olup kendisine ve Pamir Ege'ye yardımcı olan iş adamı sayesinden özel bir şirkette çalışmaya başlayan Elis'in hayatı şirketin başına Doruk Ataoğlu'nun geçmesiyle değişir.
Elis çok tatlı bir karakterdi. Yazar anne olmaaa da Elis'i öyle bir yansıtmış ki sanki yazar annede bu duyguları öyle yazmış gibi. Karakter hakkında olumsuz bir yön bulamadım. Sıradan, çocuğunu kötülüklerden korumayı ant içmiş genç bir kadın. Gerisi de bildiğiniz karakterler gibi.



Doruk, amcasının ısrarları ile yurt dışından gelip şirketin başkanı olmuştur. Kendine göre titiz olan Doruk asistanı Elis'i gördükten sonra ona doğru bir çekim hissedecektir.
Doruk karakterini sevdim ama onun düşüncelerini daha çok okumak isterdim. Sanki daha çok dış kapının dış mandalı gibi olmuş. Ne yalan Elis'in arkadaşlarını Doruk'tan daha çok okudum. Bu yüzden benden, bu sebeple eksi puan aldı. :( Bunun yanı sıra Elis'i sürekli kovması ve bir zamandan sonra bu kovmayı espri haline getirmesi çok tatlıydı. <3

Ve Elis'in arkadaşları Ceylin ve Semih. İkisi de çok tatlı karakterlerdi. Semih'in manyakça şakaları, Pamir Ege ile beraber olup Elis'i hem güldürüp hem çıldırtmaları çok komikti.
Her iki karakteri de sevdim. Ceylin ve Pamir Ege arasında ki evlilik muhabbeti ayrı bir olaydı. :)
Her ikisinin de hayatlarını okuyunca hem gülüyoruz hem de üzülüyoruz. Betül Güçlü'nün yan karakterleri hep güçlü ve sevilesi^^ Bunları diğer kitaplarda da görebilirsiniz. :)

Gelelim kitabımıza yapacağım genel yoruma. Kitabı ilk okumaya başladığım zaman dedim kesin geçmiş hayattan başlayıp öyle şimdiki zamana dönecek ama tam tersi oldu.Geçmişte yaşananları hep yaşanan olaylardan sonra muhabbet esnasında okuduk. Böylesi güzel miydi, güzeldi ama ben kitaba başlayınca farklı şeyler beklerken böylesi çıkması hayal kırıklılığı yaşattı. Sonra yukarıda da dediğim gibi Doruk karakterini daha çok ön planda tutsaydı daha iyi olurdu. Sonra bu kitap diğer iki kitabından çok farklıydı. Evet komikti, kalemi yine çok güzeldi ama diğer kitaplara göre fazla sakindi. Yine daha cıvır cıvır bir kitap bekliyordum. Öyle oldu ama ilk iki kitabın yeri ayrı bu konuda. :) Mesela Süper Dadı'yı bir daha okusam hiç sıkılmam. :) Yine de sıkılmadan, akıcı bir şekilde okuduğum bir kitap oldu.
Kitapta geçen anne sevgisi çok tatlıydı bunun yanı sıra aşkta çok güzeldi. Hele Doruk'un Elis'e sözlediği sözler vaaay bee dedirttiriyor resmen. :D



Tavsiye ederim tabii ki ama yazarın ilk defa bir kitabını okumayı düşünüyorsanız bu kitabı tavsiye etmem, ya Süper Dadı'yı ya da Muzlu Pastam'ı okuyun derim. :)
İkinci kitap araştırıp öğrendim. Kendisi Pamir Ege'yi anlatacakmış. Merak ettim doğrusu, kesin huyu Doruk ve Semih karışımı bir şey olmuştur, o zaman da okuma yanında yat kitabı olur. :)



Kitaba Puanım 5/4




Alıntılar^^


"Bugün nasılsınız bu arada?"diye sordum
Doruk bey kahvesinden bi,r yudum almadan hemen önce fincanının üstünden bana bakıp göz kırptı.
"Yakışıklım. Sen?"


*****


Aferin oğlum! Hiç çekinme, çek vur anneni. Bari hedefi ıskalama da acı çekmeyeyim.

Alıntıya Not: İç sesle yine olaydı. :D


*****

"Üşüme." Gözlerindeki bakış içimi titretirken kalbimi avuçlarına alan o cümleyi söyledi. "Benim yanımdayken üşümene izin vermem."





Bir kitap yorumunun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^


 Buralarda da varım^^













22 Ocak 2017 Pazar

P.S.Zaten Boyun da Küçüktü//Gülay Hüseynova Kitap yorumu^^

Herkese merhaba^^
Uzun zaman sonra P.S. Zaten Buyun da Küçüktü kitabına yorum yapıyorum. Pc'ye oturmak bir tülü nasip olmadı, şimdi ise oturdum ama ne zaman yayınlarım bilemiyorum. Kitap ilk çıktığın da çok dikkatimi çeken bir kitaptı. Hele yazarın kardeş ülkeden Azeri olması ise daha çok dikkatimi çekti ve hemen aldım. Okumam uzun zamanı almış olabilir ama geç olsun güç olmasın :)


Gülay Hüseynova sıcacık kalemi ve bütün içtenliği ile Bakü - İstanbul arasında uçuşan bir aşkı anlatıyor. Bir "like", bir "comment" ile yüreği pırpır eder mi insanın? Eder. Peki, mesafeler yahut engeller aşka mâni olabilir mi? Ne münasebet!
"Bir yandan da heyecandan çatlıyorum, arkadaş. Daha bir gün var, kalbim yerinden çıkacak gibi ama… Üstelik ben bu adamın saat kaçta geleceğini de bilmiyorum ki, ona göre hazırlanayım… Sormuyorum, gururum izin vermiyor… Amma da meraklıymış diye düşünmemesi için… Var ya, açıkçası yüreğim de ağzımda… Kolay değil yani… Sen kalkıp kilometrelerce uzağında olan bir adama âşık ol, aylarca bekle, bekle… Sonra tamamen beklemekten vazgeç ve hiç beklemediğin anda adamın kalkıp senin ülkene geleceğini öğren… Bünyem alışkın değil yani böyle dengesiz bir aşka…"


Konudan da anlaşıldığı üzere kitap ülkeler arası bir aşkı anlatıyor ama bu aşk ikili değil, platonik bir aşk. Spoi olarak algılamayın, daha başlarda bir nevi bunu belli ediyor yazar. Karakter isimlerini yazarımız çok tatlı değişik isimler vermiş. Baş karakterimizin ismi Yaya arkadaşlarının ismi ise Neno ve Tyut. Bir normal isim Yaya'nın Türkiye'deki platonik aşkının ismi :D Onun ismi de çok cafcaflı ama burada söylemem, okuyun öğrenin.

Kitap beklediğimi karşıladı mı? Bilemiyorum. Güzeldi çok sevdim ama konuyu okuyunca bambaşka bir şey bekliyordum. Tamam kitabımızın isminden anlaşıldığı üzere mutsuz biten bir aşk ama nasıl bir aşk? Bunu kafamda çok kurguladım lakin hiçbiri olmadı. Platonik bir aşk beklemiyordum ne yalan :D Hele Yay'nın platonik aşkı için dediklerini hiç mi hiç :D Ama böyle aşk mı olur yaaa, cidden harika ve bir o kadar da komikti. Bir kere yazarın kalemi çok samimi, içinden geçeni dökmüş gibi. Zaten kendisini Instagram da takip ediyorum, gerçekten etrafa enerji saçan bir yapıya sahip ve bu kitabına da yansımış. Haa yeri geldi güldüm yeri geldi hüzünlendiğim yeri geldi bu ne yaa dedim. Eksik yönleri tabii ki de vardı ama kaleminden kaynaklanın bir şey değildi. Bu konunun gidişatı ve bazı yerler de abartma olmasınından kaynaklanıyordu. Yazarımızın kendisi oyuncu ve Yaya gibi Dj. Hatta komple Yaya diyebiliriz. Zaten kitabın başında karakterlerin çoğu gerçek, sadece konu hayal ürünüdür demiş. Bununla yola çıkarak baş karakterin kendine benzemesini yadırgamayız :D Ama okuyunca olaylar gerçekten hayal ürünü mü? dedim, o kadar gerçekçi. :D 


Yazar o an ki konuya ait o kadar çok benzetmeler ve olaylar yazmış ki kısacık olan bir konu 246 sayfa olmuş. Benzettiği şeyler çok komiğime gitti, hele o Oscar töreni olayı dakika bir gol birlik bir olaydı :D Kitabı okurken bazı şeyleri bekler oldum. Bunu söylemeyeceğim ama keşke Yaya bazı şeyleri açığa kavuştursaydı. Erkek karakterimizin Yaya'ya yaptıklarına ise kıl oldum. Hele o kadar hazırlıktan sonra ve Yaya'yı o hallere düşürmesi. Tam dayaklıktı. Sonlara doğru yeni bir karakter katılıyor aramıza, hatta tanıdık biri. Onu sevdim bak. Açık sözlü, dediğinin arakasında duruyor vs. Onunla ilgili daha çok şey okumak isterim, belki her şey değişecekti. :D
Ve son olarak Yaya'nın Türkiye ve Türk insanına olan sevgisi. Yaa bu kadar mı güzel duygularla anlatılır. Bize olan sevgisini okudukça çok sevindim ve gurur duydum. Biz neymişiz bee dedim :D Şaka bir yana kardeş ülke olmak bunu gerektirir. Bende oraları seviyorum, hatta çok sevdiğim bir kardeşim de oralarda^^ Şu sıralar özel hayatı nedeniyle sık konuşmasak da kalbim her daim orada :)
Unutmadan bir şey daha ekleyeyim. Yaya'nın İstanbul'a gelme aşkı ve taa rüyalarına girmesi olayı. Burası on numaraydı. Okuyanlar ne demek istediğimi anlamıştır :)

Yazarın kalemini gerçekten sevdim. Kendisi senarist olmak istiyor ve bir senaryosunun uyarlanması peşinde. Insragram'da bununla ilgili bir kaç şey paylaşmıştı. Kendisinin yolunun açık olmasını dilerim. Ve kitap yazmaya devam etmesini. Çok eğlenceli, kafa dağıtıcı ve bizden bir kitap olduğu için de herkese tavsiyemdir. Kardeş ülkeyi, kardeş canları destekleyelim <3




Kitabı puanım 5/4



Alıntılar^^


Ama Mark Zuckerderg şahidim olsun ki, ilk olarak hep o yazıyordu, ben sadece cevap veriyordum...


*****

P.S. Trabzon'un  i'si gibisin K... Varsın, ama ispat edemiyirum...


*****

"Her şeyi inkar etmek , kendini akıllı göstermenin en kolay hilesidir."





Bir başka yorumda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^



6 Ekim 2016 Perşembe

Muzlu Pastam//Betül Güçlü Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Son zamanlar da kitap okumam yine ve yeniden düştü. Çok hızlı değilim. Bu sefer işleri bahane etmeyeceğim çünkü boş zamanım olduğu halde okumuyorum. Zaten bir kitap elimde 4 günden fazla kalsın sürünüyor resmen. Zamanım olmayınca normal ama olduğu halde okumuyorsam zor sonunu getiriyorum. Kitabın güzelliğinden ya da kötülüğünden değil benim huyum bu. :D Yoksa Muzlu Pastam çok güzeldi mesela yine de elimde süründü :( Yazarın Süper Dadı kitabı çok sevmiştim. Kalemi zaten çok güzel. Bunda da hayal kırıklığına uğramadım. Hatta bir o kadar eğlendim okurken :D

Bu kitabı yemek isteyeceksiniz! 
Muzlu Pastam Süper Dadı'nın yazarı Betül Güçlü'nün ikinci kitabı, daha ilk dokunuşunuz da yüzünüzü güldürecek. Gerçek bir pastacının, gerçek bir pastaya benzeyen ve en az pasta kadar tatlı bir aşk hikâyesini anlattığı bu kitap, her yaştan okura hitap ediyor.
Bir tutam aşk, Kocaman beyaz bir bulut, Biraz peri tozu, Azıcık inat, Bi' çimdik kıskançlık, Bolca tutku… Betül Güçlü'nün bu özel formül ile hazırladığı Muzlu Pastam'ın tadı damağınızda kalacak. Belki bir gün sizin kapınıza da küçük bir kutu bırakırlar, kim bilir? 


Konu kitabı o kadar güzel anlatmış ki tekrar tekrar okuyasım geliyor. Kitabı okumadan önce ne diyor bu konu acaba diyebilirsiniz ama okuduktan sonra ne dediğini anlıyorsunuz. Çokta uyumlu konuya hani :D
İlk olarak Destan. Okuluna devam etmeyip pastane açan Destan patanesi yüzünden zor zamanlar geçirmektedir. Arkadaşlarının yardımı ile bu zor durumdan kurtulmaya çalışan Destan'a çok iyi bir fikir sunarlar. Ve bu fikirle hayatı çok ama çok değişir.
Çok sevdim kendisini. O kadar tatlıydı ki, diğer tripli karakterlere bin basardı. Tabii bir kaç hatası oldu ama o da tuzu biberi :D Çok da şanslı kendisi, yerinde olmak isterdim :D
Kıskanç ben :P


Ali Bulut, dostlarının zoru ile bir işe kalkışır. Başta burun kırın etse de sonunda çok sevineceği ve mutlu olacağı bir şey olur. Ali Bulut'uda çok sevdim. Hatta bayıldım <3 (Gözlerimden kalp emojileri fırlar :P) Düşünce tarzı, duruşu, iltifatları harikaydı^^ Birde gamzesi var <3 Bilirsiniz Gamzesi olan karakterleri ayrı bir seviyorum. Yazarın gamzesi ve hareketleri hakkında yazdıklarına bayıldım <3
Erkek karakteri severim ama Betül Güçlü'nün erkek karakterleri en başta <3 Süper Dadı'da da Erfan'ı çok sevmiştim <3 Burada da Ali Bulut favorim^^ 

Diğer karakterlerimiz Giray, Eylül, Zeynep, Alper ve Nisan'dı. 
Ali Bulut ve Destan'dan sonra en çok Giray Ve Eylül'den bahsetmiş yazar. Şahsen sevmedim bu çifti. Çok laubali bir çifti, en sevmediğim karakterdir. Bir kere lanlı lunlu konuşmalara katlanamıyorum.  Bazı yerlerine katlanabildim ama sonlara doğru okumadan geçtiğim doğrudur. Sabırsızlıkla Destan ve Ali Bulut çiftinin bölümlerinin gelmesini bekledim. Kısacası sevmedim Giray ve Eylül'ü. Başka kitapta olsaydı sırf yazar dolayısıyla alırdım ve hayal kırıklığı yaşardım. Böyle olması iyi oldu, en azından atlayabildim. Bunun dışında diğer karakterleri çok sevdim. Alper'in hikayesi yarı da kaldı. Diyorum acaba yazar başka kitapla mı devam edecek. Sevinirim çünkü Alper'de tatlı bir karakterdi :)


Kapak, konu ve isim gibi çok tatlı bir kitaptı. Yazarın kalemini zaten seviyorum. Çıkardığı her kitabı alırım o derece seviyorum. Konu seçimi de okunulası. Burada pasta yapışlarını anlatması o kadar iyiydi ki sanki biz kendimiz yapıyoruz ve kokusunu alıyoruz. O derece diyeyim siz anlayın :D 
Destan'ın iç sesi çok komikti, çoğu yeri My Twin'i rahatsız edip ona okuduğum doğrudur. O da çok sevdi ama okuduğum yerleri. Alıntı olarak ekleyeceğim, bence sizde seveceksiniz ;) 
Akıcı, sevilesi ve okunulası bir kitaptı. Biraz araştırma yapıp seri mi değil mi onu öğrenmem gerek. 


Bu tarz kitapları okuyanlara tavsiye ederim ama yazarın kalemiyle tanışmak istiyorsanız ilk olarak Süper Dadı'yı öneririm. Bu kitap sonra gelsin ;) Severek ve beğenerek okudum. Başta dediğim gibi elimde süründü ama bu benden kaynaklanan bir şeydi. Yoksa okusam bitecek türdendi. Yazarın başka kitaplarının çıkmasını yazardan ve yayıncıdan isterim. Yorumda sürekli dediğim gibi kalemini çok sevdim. Kapaklar ve isimlerde bir o kadar tatlı ve bu sebeple albenisi var. 



Yazarın diğer kitabı Süper Dadı yorumu için Tık Tık^^


Kitaba puanım 5/4
Not: 4 olmasının sebebi diğer çift :)



Alıntılar^^


Gamzeli insanları severdim. Gülüşleri öyle güzel olurdu ki ne zaman gülseler o tatlı çukurları kıskanır, yanaklarını sıkmak isterken bulurdum kendimi.


*****


Alıntıya not: My Twin ve ben gözümüz de canlandırdık da, bu nasıl bir anlatım ve kişidir yaa. Gerçek olsaydı iyiydi :P

*****


Benim şu an ne aşık ne de salak olacak lüksüm yoktu. Pastanemi kurtarmak için aklıma ihtiyacım vardı. Ali Bulut, aklımı başımdan almaya çalışma, seni hain. 


*****


Alıntıya not: Stalk iyi değildir, bilinçlenelim.
Yapmayalım. :D

*****


İyi haber, borçlarımın bir kısmını ödemiştim. Kötü haber, hala batıyordum.







Bir yorumun daha sonu geldik^^
Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle :*



Buralarda da varım^^


28 Temmuz 2016 Perşembe

Bayram Sonrası Kitap Alışverişi Vol 123456^^

Herkese merhaba^^
Yazılarım ardarda gelmeye devam ediyor. Bu yazım ise kitap alışverişi. Bir kaç yazı öncesinde Bayram öncesi kitap alışverişi yapmıştık, şimdi ise Bayram sonrası kitap alışverişini yazıyorum. Biraz geç oldu yazım, hem olaylar nedeniyle hemde bu sefer ki alışverişimiz iki ayrı siteden oldu. Biri Okuoku, diğeri ise Kitap Yurdu.

Her ikisinden de memnun kaldık. Sadece tek kitap için Kitap Yurdu'na kızdım :/ Her iki sitede fiyat farkı çok fazlaydı, kıyaslama yapıp listemizdeki kitapları yarıya böldük ;) 
Lafı fazla uzatmadan kitaplarımıza geçelim^^ 



İlk olarak Okuoku'dan yaptığımız alışveriş^^



Artemis yayınlarının yeni çıkan kitabından biri. Austenland Filminin kitap versiyonu. Daha doğrusu Austenland filmi bu kitap dan  uyarlama. Filmin yorumu için Tık Tık!!
My Twin ile çok sevdik, kitabını da almadan olmazdı :)


Sonra ki kitabımız ise Ada: Sırlar Çözülüyor. İlk kitabı çok sevmiştim. Yorum İçin Tık Tık!!
Normal de Ramazan içinde aldığımız kitapların içinde olacaktı ama bazı kitaplar ile yer değişikliği yaptığımız için şimdiye kaldı^^


Muzlu Pastam kitabı daha çıktığı anda ilgimi çekmişti. Yazarın kalemini sevdim, devam kitaplarını da alırım demiştim. Süper Dadı yorumu için Tık Tık^^
Kapak, renk harika, en kısa zamanda okunacaklar arasında ;)


Jane Austen ve Fantastik severler olarak bu kitabı almasaydık olmazdı. Kitapçı da gördüğümüz zaman listeye ekledik ve taa taa elimizde^^


Bu kitapta beni yazarın Azeri olması ile tavladı. Kendisini takip ediyorum Sosyal medya da çok tatlı bir yazar. Azerbaycan'da çok satanlar arasında yerini almış. Kesin bende severim diye düşünüyorum ;) Ayracı mükemmel bu arada ;)





Okuoku siparişlerimiz bunlardı^^ Okuoku yine bizi şaşırtmadan bir sürü ayraç koymuş. Ee kahvesiz de olmazdı^^ Teşekkürlerimi bir borç bilirim^^



Ve şimdi sırada Kitap Yurdu^^


Cehennem Makineleri sersinin son kitabı^^ Kendileri 3 kitapta oluşuyor. My Twin okuyup çok sevdi. Israrla sende oku diyor. Eee bende seri tamamlanınca okuyacağım deyince hemen sepete ekledik^^
Daha fazla uzatmadan başlasam iyi olacak ;)



Kimberley Freeman'ın kalemini severim. Yeni kitap çıkınca ve Kitap Yurdu'da da ucuz olunca alalım dedik. Kapak yine harika, hele o renkler^^
Yazarın diğer kitaplarına yaptığım yorumlar için Tık Tık!!


Deniz Erbulak My Twin ile benim yazarım olur. Yeni yayınevi ile yepyeni bir kitap çıkardı. Dex Kitap çok pahalı bir yayınevi. Kitap kapakları vs. bunlar o fiyatı hak etmese de. Kitap Yurdu'nda indirim olunca hemen alalım dedik. En kısa zaman da okuyacağım. Ve biz daha yeni aldık ama ikinci kitap çıktı bile :P


Meleklerin Gölgesi kitabı çok güzeldi. Yorum için Tık Tık^^ İkinci kitap çıkar çıkmaz aldık, çok merak ediyordum çünkü. Zaten Martı Yayın Grubu çok ideal fiyata satıyor kitapları diğerlerine kıyasla, almazsak ayıptı :D


Ama kargoyu açınca bununla karşılaştık. Geri göndermek istedim ama kim uğraşacak deyip fazla üstünde durmadım. Olmadı bu Kitap Yurdu. Çok iyi paketlemişsiniz, günahınızı da almak istemem ama kargo sırasında olacak bir şey gibi durmuyor. Bilemiyorum yani.




Ve Kitap Yurdu kitaplarımız. Görüldüğü üzere yine ve yeniden ayraç yok. Gerçi Kitap Yurdu'nun da kargo parası sıkıntı olmuyor. Sağ olsunlar çok uygun seçenekleri var.







Bir Kitap alışverişi yazısının daha sonuna geldik^^ Uzun süre alışveriş yapmasak çok ama çok iyi olacak :D Belki bir iki tanesi indirim istisnası olabilir :D


Başka yazılarda görüşmek üzere, bol kitaplı günler^^
Sevgiler :*



Buralarda da varım^^