Novella Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Novella Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Aralık 2015 Perşembe

Senden Sonra//Emily Hope Kitap Yorumu^^


Herkese Merhaba^^
Okuyan Kızlar Kulübü olarak son zamanların adından sıkça söz ettiği(Instagram'ı olanlar bilir) 
kitabımıza okuma etkinliği yaptık. Daha ilk çıktığında kapağına vurulduğum doğrudur. Tam yılbaşına özel bir kapak ve konu. Okuyunca neden yılbaşı ve noel olduğunu çok iyi anlayacaksınız. Kalbinize dokunan, kendimizi sorguladığımız bir kitaptı. Ne demiş yazarımız “Üzülme, hayat üzülecek kadar uzun değil,” ve bir de "Eğer değer verirsen incinirsin, insanlar incitir." İşte bu sözler favorim^^



Bir Noel günü savaşma ruhumu kaybettim ben, karanlığa hapsoldum. Senden sonra umut hep bir uhdeydi. Debbie'nin bir Noel günü verdiği karardan sonra bütün yaşamı hiç tahmin edemeyeceği bir biçimde değişmiştir; o günden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bizi gerçekten biz yapan nedir? Yaşamayı tercih ettiklerimiz mi, ardımızda bıraktıklarımız mı? Yaşadığımız anlar mı, yoksa geride bırakmaya çalıştıklarımızın acısı mı? Senden Sonra pişmanlıkların, acının, hayal kırıklıklarının nasıl da insanın yaşamını gölgelediğinin hikâyesi…

Konumuz böyle. Konuyu okuyup kitap hakkında çok ufak bir bilgi alıyorsunuz, asıl konu kitabın için de. Merak edenler için cevapların hepsi kitapta, alın okuyun. ;) Kitabımız ilk olarak bir mektuptan başlıyor. Bir zamana kadar mektubun kime ve ne için yazıldığı sır konusu ama sonradan öğreniyoruz ve hepimiz şok. Tahmin ettim mi? Hayır. Bana o kadar sürpriz oldu ki mektubun sahibi şaşırdım kaldım ve çok üzüldüm. Sonradan hem şimdi ki zamanı ve geçmişte yaşananları bölüm bölüm anlatıyor yazar. O kadar sevdim ki bu özelliği anlatamam. Bazı kitaplar da insanın kafası karışır ama bunda öyle olmadı. Hiç bir şey yarım kalmıyor ve olayları son sayfaya kadar birleştirip gerçekleri öğreniyoruz.


Baş karakterimiz Debbie ve onun yaşadıklarını konu alıyor kitap. O kadar zor zamanlar geçiriyor ki zaman sonra hayatına devam etmesine hem şaşırıp hemde hayran kalıyoruz. Ama hayat bu nereden vuracağı belli değil. Debbie bir yerden sonra hayattan, arkadaşlarından, ailesinden kopuyor ve düzelmeyi başka yollardan arıyor, tam o sırada tekrardan hayatı değişiyor. Bu hem bize hemde Debbie'ye bir umut ışığı, devamın da yaşanacaklar ise tam bir muamma ve yazarın bize gerçekten sürprizleri hiç bitmiyor.


Kitap hakkında çok ama çok yazacağım şey var ama spoi vermek istemiyorum. Ne yazsam spoi olacak diye korkuyorum. Sadece Debbie'nin yaşadıkları, ona her daim destek olan çevresi ve hayata tutunması takdire şayan. Hazır kitapta geçen kişilerde bahsetmişken. Bir çok karakteri çok sevdim. Debbie için büyük bir nimetti, onlar sayesin de yaşadıkları unutup yoluna devam edebiliyordu. Umut ve mucize hiç bir zaman kaybolmaz olayını bu kitapta çok iyi anlıyoruz. Kalbimize dokunan, Debbie'nin (Hayali bir karakter olsa da) acısı paylaştığımız harika bir kitaptı. Yazarın kalemi, çevirmen falan güzel bir kitap sunmuş bizlere. Tabii kitabımızın tek tük hataları vardı ama kitabın güzelliğine gölge düşürecek kadar değil. Bu kitapta yeri geliyor ağlayıp yeri geliyor kızıyorsunuz. Debbie'nin yaptığı şeylere inanamasak da hak veriyoruz. İşte böyle bir kitaptı. Hiç bir zaman umut etmeyi kesmemek lazım, hayatın bizlere ne zaman ve nereden bir güzellik getireceğini hiç bir zaman bilemeyiz.


Gerek kapağı ve konusu olarak herkese tavsiye edeceğim bir kitap.  Her bir sayfa da duygulanıp, devam eden sayfaları merak edeceğiniz, çevrenize tavsiye edip Debbie'nin hikayesinin herkesin okumasını isteyeceğiz bir kitaptı. Emeği geçen herkese teşekkür ederim, her şeyiyle çok güzel bir kitap çıkmış ortaya. Bu tür kitapları her daim severim, çok acıtasyon olsa da okuyorum, o yüzden ne kadar herkese tavsiye etsem de çok duygusal olup, bu kitaplara dayanamayan okurlar varsa ve okumak istiyorlarsa kendinizi önceden hazırlayın derim.



Kitabın kapağı, ayracı ve iç tasarımı harika^^ Kitaplığımızın en nadide yerinde olmayı hak eden bir kapağa sahip. Ve içini açtığımız zaman yazarın mektubu bizi karşılıyor. Tekrar, tekrar okunacak bir mektup olmuş ve son satırda yazan İnanmak var etmektir.yazısı diğer favori alıntılarım arasında^^



Kitaba Puanım 5/5


Alıntılar^^

"Tanrı insanlar inandığı için var. İnanmak var etmektir Debbie. Şüphe etmeksizin inanırsan o şey gerçek olur," 

*****





Kitabımızı kazanmak istiyorsanız Okuyan Kızlar Kulübü'nün Facebook Sayfasında devam eden yarışmaya davetlisiniz^^ 5 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı belki siz kazanabilirsiniz^^

OKK'de takipte kalın canlar, yorumlarımız sizlerle olacak^^



Bir yorumun ve okuma etkinliğinin daha sonuna geldik, başka yorumlar da görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^




8 Kasım 2015 Pazar

Seni Bana Getiren Mektup//Patricia Scanlan Kitap Yorumu^^

Bir kitap yorumdan daha merhaba^^
Fantastik kitaplardan sonra ne zamandır gözüme çarpan bu kitabı hemen ellerime aldım ve okuyup, bitirdim. Aile-dram severler için birebir olan kitabı ve yazarı çok sevdim. Konuya bakınca bildiğiniz konu diyebilirsiniz ama kitabın devamın da yanıldığınızı görüyorsunuz ;) Gerek kapağı gerek anlatım tarzı güzel olan kitabı öneririm ;)


Bir mektup her şeyi değiştirir... Seni bana getirir...
Briony küçük kızıyla birlikte, İspanya'da yaşayan annesi Valerie'yi ziyarete gider. Masmavi Akdeniz sularına karşı oturmuş fotoğraf albümüne bakarken sayfaların arasında kendisine yazılmış bir mektup bulur. Mektup, Briony'nin kendisiyle görüşmek istemediğini düşündüğü büyükannesi Tessa'dandır.
Briony bu mektupla sadece büyükannesiyle ilgili gerçeği öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda annesi ve kaybettiği babasıyla ilgili sırları da gün yüzüne çıkarır. Briony, Valerie ve Tessa'nın hesaplaşmalarla, aşkla, pişmanlıkla, her şeyden önemlisi sevgiyle örülü hikâyesi hem duygulandırıyor hem de tatlı bir tebessüme dönüşüyor.


Başta dediğim gibi konu pek içeriği yansıtmıyor, asıl olay kitabın daha başından başlıyor. Okurken hem sinir olup hemde vay bee diyeceğiniz kitaplardan biri. Kitap hakkında detaylı yorum yapmak isterim ama ne yazık ki spoi olur diye ağzıma ayy pardon şimdi ağzıma olmaz parmaklarıma bir fermuar çekiyorum :D Her kitapta sevdiğim karakter olur, illa bir illa iki ama burada sevdiğim sadece bir kişi çıktı ve o da baş rol karakteri değil. Haa hak verdiğim oldu mu oldu ama hepsi de sütten çıkmış ak kaşık değil hani. İlk olarak Jeff ve Valerie'ye gelelim. Daha ilk tanışmadan başlıyor hikayeleri. Daha çok Valerie'nin hayatından kesitler sunmuş bize yazar. Gerçi kitapta geçen herkesin gözünden anlatılmış hikaye. Valerie'nin hayatına hem üzüldüm hem sinir oldum hemde keşke dedim yanii. Sinir olmama sebep olan bir diğer kişi ise Jeff. Başta işte benim karakterim diyeceğim sırada ters köşe yaptı bizi. Valerie'nin hayatı daha en baştan beri üzüntülerle dolu. Babasının ona olan davranışı ve annesinin bu zaman kadar susması Valerie'nin hayatına yön veriyor. Jeff'le tanıştıktan sonra hayatı güzel devam etse de aldığı haber sonucu hayatı tepetakla oluyor ve bazı insanların gerçek yüzünü görüyor.



Jeff'den fazla bahsetmeme gerek yok, daha çok anne ve babasından bahsedebilirim. Babası Locan çok iyi biri ve çiftimizi çok seviyor ama kaynana damarı tutmuş Tessa öyle değil. Tamam geçmiş hayatı onun da pek iyi değil ama Valerie'ye yaptıkları da yenilir yutulur cinsten değil. İşte en, en, en sinir olduğum karakter Tessa, sonradan da Jeff gelmekte. Çok mu ağır yazıyorum ama hayır okuyan herkes bana hak verecektir. Tessa ve Jeff'ten daha fazla bahsetmek istemem, hele o sona doğru olanlardan sonra. Konu da bir mektup bulunuyor, bunu bulan Valerie'nin kızı Briony. Gerçekleri öğrendikten sonra verdiği aşırı tepkiyi pek onaylamadım ne yazık ki, birden biri bir insan 360 derece döner mi acaba? Babasının kızı der bir diğer Lizzie karakterine giriş yaparım :) İşte kitapta tek sevdiğim karakter oldu, doğru konuşması ve tavsiye vermesi en sevdiğim yerler oldu. Hele bir de kardeş kadar gerçek dost olması Lizzie'ye olan sevgimi daha arttırdı.


Karakter analizimiz bu kadar, kitapta geçen her bir olay okumaya değerdi, evet kitap kalın bana göre ama olması gerektiği gibi düşünüyorum :) Sonuna kadar olaylar, gerçekler bir bir ortaya çıktı. Belki benim kadar sinir olabilirsiniz, bu nasıl kitap bırakacağım diyebilirsiniz ama devam edip bitirin derim, sona doğru şok ediyor sizi çünkü. Valerie'nin yaşadığı ve düşündüğü şeylerin hepsine hak vermedim ama onun yerinde ben olsaydım dediğim de bazen iyi ki yaptı, hatta bazen değil kitap boyunca iyi ki yaptı dedim. Tessa'nın duyguları da var evet ama Valerie'e için daha çok üzüldüğüm doğrudur. Bir de yazarımızın batıl inancı vardı ki evlere şenlik, kelebek diyeyim siz onu anlayın. Tabii okuyanlar için ;) 



Yazarın dili akıcı ve olaylara hakim oluşu okuma isteğini daha çok arttırıyor. Benim elimde biraz süründü kitap ne yalan, zamanın da okuyamadım çünkü yoksa bir oturuşta 100 sayfa okuyacak tarzdaydı. Aile-dram severlere kesinlikle öneriyorum. Hatta lütfen okuduysanız bana mesaj attında az dedikodusunu yapayım. Herkesin görüşü farklı olduğu için karşı tarafın görüşünü çok merak ediyorum. Şimdi N.Ablama aldırtmayı düşünüyorum, çünkü asıl onun düşüncesini merak ediyorum ;) Uzun lafın kısası aile-dram severler kaçırmayın derim ;)


Kapaktan bahsedecek olursam, harika bir kapak ve kitabı çok güzel yansıtıyor. Orijinal kapakta güzel ama olmamış ben pek sevmedim onu :D 


Not: Yazarın bir başka kitaplarının da çıkmasını isterim ;)




Kitaba Puanım 5/5


Alıntılar^^


*****


"Bazen yaşadığın bir olayın hayatta yaşadığın en kötü şey olduğunu düşünürsün ama geriye dönüp baktığında bunların aslında o kadar da kötü olmadığının ve aslında senin için iyi bile olduğunun farkına varırsın,"


*****



*****

".... Hiçbir şey siyah yada beyaz değil. Her şeyin bir nedeni var, özellikle de yaptıklarımızın...."


*****

"....Affedilmek, büyük bir nimettir."



Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlar da görüşmek üzere^^


Buralarda da varım^^




10 Eylül 2015 Perşembe

Medcezir//Emily Snow Kitap Yorumu^^

Selam^^
Şu an yorgun ve bitkin halde bir yorum yazıyorum. Aslında yazmazdım ama bir kaç gün iş olduğundan ve yorumlar biriktiği için bu halde yorum girsem iyi olur dedim. Yorum gireceğim kitap Novella Yayınlarından çıkmış, konusuyla ilgi çekici olan Medcezir kitabı. Tabii siz başlıkta gördünüz :P Böyle giriş yapayım dedim olmadı :P Kitabımız ilk elime geçtiğin de çok merak ettim Kütüphanemden Kitap Manzaraları blogunun sahibi K.mm kitap çok güzel tavsiye ederim dedi. O sıralar okuyamadım, kısmet bu zamanmış.

Willow daha küçük yaşta oyunculuk yapan bir Hollywood yıldızıdır. Yıldızı küçük yaşta parlak olsa da zamanla hayatı altüst olur ve ünü iyice yerlerde sürünür.
Bu sebeplerden dolayı rehabilitasyon merkezin de kalan Willow çıktıktan sonra hayatın da gerçekleri bilen ailesi ve menajerinden başka kimsenin olmadığını anlar. Bu zaman zarfında yeniden yıldız olmak için elindeki son şansı da değerlendirmek zorundadır. Yeni filmi için sörf öğrenmek zorunda kalan Willow karşısında yakışıklı ve gizemli Cooper'ı bulur.


Bu tür kitapları seviyorum. Bu sene baya okudum gibi ve hepsini de çok sevdim. Dram sever olduğumu biliyorsunuz, bu kitaplar ise aşk ve dram karışımı şeyler. Arada komik diyaloglar da oluyor mesela. Bu kitapta öyle, çerezlik niyetine bir kitaptı. Sevdim mi sevdim ama sinir de oldum. Willow karakteri çok içine kapanık ve her anlamda olumsuz düşünen biriydi bu yüzden şu kızın ağzına iki tane çakasım geldiği doğrudur. Willow geçmişte yaşadığı acı olaydan sonra kendi gibi dibi boylamaya niyetli arkadaşları ile olay nerede bunlar orada olurlar ve hayatı rehabilitasyon merkezinde devam eder. Willow için en kötü zamanlar olsa da kendini düzeltmeye kararlıdır ama çevresi pek yardımcı olmaz tabii Cooper'a kadar. Willow'a cidden sinir oldum ama ortaya çıkan gerçek ile yaptıklarında haklı kız dedim.


Cooper sevimli bir karakterdi, kendisini pek bir sevdim. Azıcık bu ne yaaa dediğim yerler oldu ama Willow'a olan desteği ve sarışın oluşu benden tam puan aldı ;) Sizde kesin seversiniz bizim bu yakışıklı sörf hocasını. Kendinin de sicili Willow gibi temiz değildir, yanlış anlamayın Willow gibi ortalığı karıştırmamış ama ailesi ve yaşadığı acılar beter. :( Willow'a üzüldüm, Cooper'a da bir o kadar üzüldüm:( 

Çerezlik bir kitap dedim biraz önce, aynen öyle, bir oturuşta hemen okuyup bitireceğiniz kitaplardan. Sevdiğimden bahsettim ama kitapta beni yoracak bir eksiklik vardı. Yaa yazarın dilinden ya da çevirmen de bir hata vardı. Bazı kısımları okuyordum anlamıyordum, bir daha başa alıp tekrardan okuyorum bu sefer anca anlıyordum. Bu sebeple çok zorlandım. Şimdi yazarın ikinci kitabı Teklif var, bakalım onda da bu eksiklik var mı, eğer olursa yazar da olmazsa çeviride. Gerçi Teklif'inde çevirmeni de aynı kişi. Neyse okuyup anlarız artık. :)



Kitabımızı okurken tahminlerim vardı ama sona doğru ben bi şok. Willow'un neden bunları yaptığını anlayabildim sona doğru, hatta başta diyordum şu yaşadıklarını keşke başta söylese de bizde ne oldu anlayıp okuyalım ama yazarın bildiği varmış meğer :D Sona doğru söylemesi hatta sonradan yaşanan olayların olması kitabın gidişatını güzelleştirmiş. Kitabımızı merak edenler için tavsiye ederim, bir gününüzü alacak hemen bitecek bir kitap. Belki benim yaşadığım sıkıntıyı siz yaşamazsınız ;)


Orijinal kapak, bizim kapakta güzel bu da. Ama tabii ki de ailemin yanında okuyamadım :P Sağ olsun kitap kılıfım yardımıma koştu :D


Kitaba Puanım 5/4



Alıntılar^^


Eğer bu kadar zor biriysem neden beni bırakmıyordu? Kahretsin, neden ben onu bırakamıyordum?


******


"Seni seviyorum Willow, ama sensiz yaşayabilirim. Sadece sensizliği reddediyorum.



Yorumun sonuna geldim, başka yorumlar da görüşmek üzere^^



3 Ağustos 2015 Pazartesi

OKK 46.Blog Tur Çarşambaya Kadar Eşim Ol//Catherine Bybee Kitap Yorumu^^



Selam^^
Turumuzun en güzel kısmına gelmiş bulunmaktayız. Yorumumu biraz geç yayınladığım için özür dilerim canlar ama elimde olmayan sebepler nedeniyle bu zamana kaldı :/ Daha fazla uzatmadan yorumuma geçeyim. İlk kitap hakkında konuşulunca kitabı çok merak ettim ve merak ettiğim kadar varmış. Bu tarzı ilk defa okumuyorum, önceden de okuduğum tarz konular gibi ama hepsinin yeri ayrı. İlk olarak bu kitapta hiçte ummadığınız Dük ve Düşes unvanları var^^

Blake Harrison seneler önce okunan vasiyetnameye göre zamanı vardı ama göz açıp kapatıncaya kadar geçen zamana aldanınca çarşamba'ya kadar bir eş bulmalıdır. Çokta iyi yaptığını düşünmeyen Blake şirketin sahibinin erkek olduğuna emin olduğu Evilik şirketine başvuruyor ve karşısına çıkan kişiyi gördüğü an hayatı birden değişiyor.
Zor zamanlar geçiren Samatha Elliot Blake'i görünce profesyonelliğinden hiç bir şekilde taviz vermez ama Blake'in sunduğu teklif  onu bambaşka bir planın içinde bulmasına sebep olur.
İkisi için de iyi olacak bu anlaşma aşkla bitecek midir? Yada herkes kendi yoluna mı gidecektir?


Sorular, sorular. Okuyun görün canlar^^ Sizde benim kadar çok eğlenip, akıcı ve konusu ilgi çeken bu kitabı hemen bitireceksiniz. İlk olarak yazarın kalemini sevdim. Konuya hakim, akıcı ve zekice bir kaleme sahip bir yazar. Klasik konular dan biri, evlilik anlaşması konusu üzerinden yazmış yazar serinin ilk kitabını. Diğer kitaplarda neler olur bilinmez ama hem karakterler hemde evilik anlaşması falan süper bir girişe vesile olmuş.



Karakterler demişken bütün karakterleri çok sevdim, yaptıklarına sinir olmadığım bir gerçek çünkü her yapılan hatanın bir nedeni vardı bu kitapta ve o hatalar olmayınca kitap nasıl devam edebilirdi ki? :D Samantha'yı çok sevdim, Blake ve diğer karakterlere göre sesi çok güzel, doğrusu bir karakterin sesini ilk defa duymak istedim :D Geçmişte yaşadığı sıkıntılar geçmiş olsa da hayatının hep bir yerin de olur ve Samantha'ya acı verir ama ayakta durmayı başarır. Sevdiğim karakter işte bu, zorluklara rağmen ayakta kalan karakter.

Blake hayatı daha doğmadan belli olan zengin ve kraliyet ailesine mensup bir karakter ama dik kafalılığı sayesinde hayatını kendi belirler. Tabii bu önüne gelecek şartlara kadar. Erkek karakterlerin hepsi olmasa da çoğunu severim, o listeye Blake'de girdi. Samatha'nın anlattığı bölümler de o kadar düşünceli ve güvenilir bir erkek profili çiziyor ki her eve lazım deniliyor :D Hep taş erkekler ile nereye kadar biraz da kendinden emin güvenilir bir karakteri sevelim değil mi? :D Diğer kitaplarda bu çiftin geçmesini ve özlem gidermeyi isterim. Umuyorum ki yazar eklemiş olsun diğer kitaplara^^



Sabah elimize alıp akşama bitecek bu kitabı tekrardan söylüyorum çok beğendim. Gerek konu gerek yazarın kalemi gerekse çeviri süperdi. Hikayenin gidişatını az tahmin ediyorsunuz ama devamın da şok olmamak elde değil. Gerçi ben yine tahmin etmiştim :D Blake ve Samantha'nın araların da geçen telefon konuşmaları ve mesajlaşmaları çok komikti. Blake sert görünen ama kalbin yufka gibi olan Dük. Bence çoğu historical okuyan kişiler eski Dükleri bırakıp Blake'in peşine düşecekler :D Bu kadar sevgi sözcüğünden sonra kitabı kesinlikle öneriyorum ;)

Serinin diğer kitaplarını dört gözle beklediğim doğrudur ve bu kitap biter bitmez değil kitabın yarısın da düşündüğüm bir şeydi. Kitapta geçen karakterlerin hikayelerini çok merak ediyorum, hepsinin olayı farklı çünkü ;)

The Weekday Brides Serisi 7 kitapta oluşuyor, bakalım neymiş bunlar^^



İkinci kitap Sam ve Blake'in arkadaşları hakkında. Devam eden kitaplar da tanıdıklar var ama sonlara doğru değişik karakterler baş rolü kapıyor. :D


Kitaba puanım 5/5



Alıntılar^^

Blake iyice rahatlayarak yerine yerleşti. Günah kadar yakışıklı yüzü Samantha’nın onun karşısında olma nedenini neredeyse unutmasına neden oluyordu. O harika gri gözlerine dalmak ve tebessümünün sıcaklığında erimek çok kolaydı.


*****


“Giyim kuşamımda bir sorun mu var?” Ah çok fena… kurşun ceketi olmadan mayın tarlasında yürüyordu. “Öyle bir şey demedim.” “Ah, evet, dedin.” Blake yemeyi bıraktı. “Bu konuda haklı olduğumu biliyorsun.” Samantha’nın dudakları seğirdi ama onun dediğini inkâr edecek bir şey söylemedi. “İyi.”



Bir turun daha sonuna gelmiş bulunmaktayız, başka turlarda görüşmek üzere^^






30 Temmuz 2015 Perşembe

OKK 46.Blog Tur Çarşambaya Kadar Eşim Ol//Catherine Bybee Zamane Dük Ve Düşesleri^^



Turumuzun ikinci gününden herkese merhaba^^

Kendim için çok cesur bir konu seçtiğimin farkındayım. Bu nasıl bir cesurluk derseniz, biliniyor ki ben Historical kitaplar okumuyorum, dolayısıyla Dük, Düşes, Lord vb. unvanları pek bilmem. Yine de bildiğim kadarıyla yazayım dedim. Baktım olmuyor dayarım fotoğraf, fotoğrafa bakmak eğlenceli her daim :D 



Kitabımızın karakteri Blake Kraliyet ailesi mensubu bir iş adamıdır ve Dük unvanını evlendiği an alacaktır. Tabii ilk olarak Çarşamba'ya kadar evlenmesi gerekiyor. Ne oluyor, tabii ki de o unvan onun oluyor bunlar kitapta geçen konular, devamını okuyun derim :) Kitabı okuyunca bu nasıl bir Dük dediğim doğrudur canlar, bildiğimiz Dük'ler kafayı Dük'lükle, unvanla bozuyor ama Blake olsa da olur olmasa da olur diyenlerden ama bir şey için mecbur. Ne düşünceli bir adam :D Neden böyle dediğim sır ;)

Gelelim resimlere^^
Şimdi bir eskide ki Düklere bakın birde yeni Dük olan Blake'e (Hayalimiz deki Dük) :D  Şu an gerçek Dünya'da olan Dükleri yazıma katmayacağım ;)





Tabii ki de Blake!!! Dediğinizi duyar gibiyim :D


 Samantha ise unvanı olmayan, zengin insanlara anlaşmalı koca bulan bir şirketin sahibi. Okuduklarınız Düşesler arasında böyle bir karakter var mı acep? Tabii ki de yok, diyorum yaa bunlar zamane Dük ve Düşesleri :D Sam daha sonra Düşes'lik rolünü adapte oluyor ama başta ne bilsin garibim Düşes olacağını :D Yine de iyi kıvırıyor işi ;)


Bunlarda Sam için :D
Eski zamanın Düşesleri Dük'lere göre bir nebze daha iyi :D 



Not: Saçlara bittim :D




Uzun lafın kısası bu Dük ve Düşesler çok farklılar. Bu tarz kitapları okuyanlar bu kitapta çok şaşıracak. Bunlar yeni nesil Dük ve Düşesler^^ :D 
Bizimkilerin ise zorlu hayat şartları, bu anlaşmaya itilme sebepleri düşünülen Dük ve Düşes'lerin hayatlarıyla uyuşmuyor bile. Ama bence yazarın bu konuya bağlaması güzel olmuş^^ Kitabı bitirmeme az kaldı, çok merak ediyorum Sam ve Blake arasında neler olacak, Dük ve Düşes'imiz yeni nesili iyi idare edebilecek mi? :D


Eski nesil Dük ve Düşesler^^







Yeni nesil Dük ve Düşesleri^^











Doğrusu ilk defa bir yazı da bu kadar zorlandım. İnşAllah güzel bir yazı olmuştur. Başta dediğim gibi bu tarz kitapları okumadığım için kal geldi. Aslında daha öncesinden aklımda bir kaç giriş cümlesi vardı ama ne olduysa silindi gitti aklımdan :P Keşke not alsaydım :P


Takvimimiz^^


30.07.2015
Pudra Tozu- 900'lü Hatlar.
Kitap Tutkusu-Catherine Bybee İle Röportaj.
Fighting!!- Zamane Dük Ve Düşesleri.

31.07.2015
Yorum


ÇEKİLİŞ!!^^

5 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına bekliyoruz ;) 


Takipte kalın canlar^^