Romantik-Duygusal Filmler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Romantik-Duygusal Filmler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ocak 2020 Salı

İzlediğim Filmler 27//The Knight Before Christmas, Angry Birds 2, Falling Inn Love^^

Merhabalar^^
Yılın son filmlerinin yorumu şimdiye kaldı, güzel filmlerle kapanışı yaptım, tavsiyemdir. ;)




The Knight Before Christmas^^
Noel filmlerini seviyorum, çok eğlenceli oluyorlar, bu tarz ise aşk dolu. :D Kendisi Netflix'in yeni filmlerinden. Vanessa Hudgens'in geçen sene ki filmini de sevdim ama bu daha güzeldi. 
Yüzyıllar öncesinden gelen şövalye ve öğretmenlik yapan bir kadının hikayesini anlatıyor. Kafa dağıtmalık için birebir, öneririm. :)








En çok güldüğüm sahne. :P








Kızgın Kuşlar 2^^
Animasyon filmlerine bayıldığımı bilmeyen yokturdur diye düşünüyorum. :D Kızgın Kuşlar oyununu ne çok oynardım, filmini çıkarmalarına o yüzden çok sevindim, ee çok sevildi ikinciyi de çıkaralım demiş yapımcılar. İlk filme göre daha eğlenceli bir filmdi. Yavru kuşların kardeşlerine yaptıkları çok komikti. :D Çocuğunuza izletip izletmemek size kalmış ama sizde benim gibi animasyon severseniz öneririm. ;)















Falling Inn Love^^
Netflix'in bir diğer yeni film. Bu noel filmi değil, klasik yeni kasabaya taşınan kızın hikayesini anlatıyor. Çok tatlıydı, animasyon, noel filmlerinden sonra en sevdiğim tarz. Klişenin dibi olsa da kasabaya yeni gelen erkek, kadın kitaplarına da bayılıyorum. :D Sadece şu sonlarda olanlar çok sıkıyor artık beni. Ne demek istediğimi okuyan ya da izleyenler anlamıştır. ;)
Tavsiye ederim, güzel, eğlenceli, romantik film seviyorsanız tam sizlik. 











Bir yazının daha bitirme sevincini yaşarken, yazımı sonlandırıyorum.
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle. :)
Sevgi ve aşkla kalın^^




Buralarda da varım^^






20 Nisan 2019 Cumartesi

Bir Tutan Aşk//Bennu Yar Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Seneler önce elimize geçen kitaplardan biri oluyor Bir Tutan Aşk. O zaman kitabı incelediğim zaman yazı puntolarına baktıktan sonra okumaktan vazgeçmiştim, şimdi ise bu tarz kitap okuma isteğim olduğu için başlamak istedim. Kitabı sevdim, kalın ve küçük yazılı olmasına rağmen kolay okunan bir kitaptı. Çok çok iyi diyemem ama çok çok kötü bir kitapta değildi. 

Ailesinin dik başlı, haşarı kızı Zeynep… Deniz fenerlerine tutkun, avukatlığı bırakıp hayallerinin peşinden mutfağa giren, iri kahverengi gözlü, kendisi gibi asi olan kıvırcık saçlarıyla acemi bir şef adayı… Amerika'da büyümüş, yakışıklı, dövüş sevdalısı Kerem…
Hareli yeşil gözleri, yanağında gamzesi, işkolik olmasıyla ünlenen usta bir şef… Bir telefon konuşmasıyla başka yerlere savrulan iki farklı hayatın aksi tesadüflerle ortak bir "aşk"ta buluşması…
İşte bu "Bir Tutam Aşk"ın dile gelmiş hali… Kader onları başka ülkelerden, şehirlerden koparıp İstanbul'da, lüks bir restoranın mutfağında birleştiriyor. Bol baharatlı, soslu, tarçınlı, balkabaklı, acılı, ekşili bir romana hoş geldiniz. Şimdi dumanı üstünde tüten sıcak bir kahveyle tarçınlı kurabiyelerinizi alıp koltuğa kıvrılmanın zamanı.
Hepinize keyifli okumalar.

Konuyu da okuduğumuza göre karakterlere bakabiliriz.  Zeynep ailesinin zoruyla hukuk okunduktan sonra kendi isteğinin peşine düşer ve aşçılığa merak salar. Bir sene boyunca para biriktirip, ailesini zor ikna ederek İstanbul'da olan yemek okuluna yazılır. Üniversiteden arkadaşından biri olan Derya ile tuttukları evde oturan Zeynep para sıkıntısı çeker ve hocasının yardımı ve sakatlığı sayesinde çalışacak bir yer bulur. Klasik olacak ama o günden sonra Zeynep'in hayatında büyük değişiklikler baş gösterecektir.
Amerika'da büyüyen ve işine orada devam eden Kerem abisinin ve yengesinin temelli İtalya'ya taşınma kararından sonra İstanbul'daki restoranın başına geçer. Burada işleri yoluna koymaya çalışan Kerem çalışan aramaya başlar ve imdadına yemek okulundan gelen Zeynep yetişir. Böylece çiftimiz bir arada. Doğrusu klişe ama sonradan olanlar çok farklı olduğu için çokta klişe diyemeyeceğim, ya da klavyem yazamıyorum klişeyi. Neyse. :P


Karakterleri sevdim, doğrusu beni yormayan bir kitaptı. Yormayan derken ruhen yormadı ama bedenen pert oldum. Çok ağır bir kitaptır kendisi, 640 sayfa nedir arkadaşlar? Yazar kaç ayda yazdı bunu diye düşündüm yani. Bir de bunun editörden geçmesi, son okuma yapılmadı vs. Doğrusu büyük başarı yani, zaten editöre soracağım nasıl kalktın bunun altından diye, çünkü editör benim çok sevdiğim bir insan ve ablam. Gidip hemen mesaj atayım da kitabın dedikodusu yapalım.  :D 
Nerede kalmıştık, ha ruhen beni yormadı dedim. Şöyle ki 'klişe diyemeyeceğim' dediğimde tam da bu konu hakkında bahsetmiş oluyorum. Çiftimiz arasında saçma kıskançlıklar, saçma kavgalar olmadı. Zaten 400 sayfada anca açıldılar, geri kalan kısımda da bol bol aşklarını okuduk ve doğrusunu isterseniz, ne hikmetse bu kısımları okurken hiç sıkılmadan. Hani şeytan tüyü mü var derler yaa bu kitapta öyleydi. Yani bir 200 sayfa daha olsa okunur diyorum. Bu zamana kadar ilk defa böyle bir şeyle karşı karşıya kaldım, ilginç. Ve okuduğum yorumlara bakacak olursak herkes öyle diyor. Demek ki saçma kavgalar, kıskançlıklar olmadan kitaplar daha güzel oluyor ve sıkmadan okutuyor.


Tabii bunlar yok diye dört dörtlük bir kitaptı da diyemeyeceğim. Beni o kadar rahatsız eden durumlar vardı ki. İlk olarak Kerem Amerika'da büyüyüp, oradan gelmemiş gibi hemen ortama adapte olması ilginç, hatta Türkiye'de büyüyen insanlardan daha Türk'dü. Yani ister istemez yabancı bir ülkede büyüdüysen onun kültürüne alışıyorsun, Zeynep'in sürekli saçma sapan yerlerde Amerika'dan geldiğin  çok belli yorumları olmasaydı kimse demezdi ki bu Amerika'da büyümüş. Kimse alınmasın ama Adana ile Amerika karışmış bence. :/ Bir de Kerem'in sürekli Güzelim demesi. -_- Şu an yazarken bile sinir oldum. Yahu Tatlım, aşkım, hayatım, bir tanem dururken güzelim ne yaaa. Herkese deseymiş ne olurmuş acaba. O kadar itici geldi ki bana bir an bırakasım geldi. :P
Yine mantık hataları vardı ama şu an onları da yazıp sizi yormak istemem. :D Yine de okunabilir bir kitap, yazarda potansiyel var, kısa tutması şartı ile güzel kitaplar çıkaracağına inanıyorum.
Tavsiye kısmına gelecek olursam bu yorumdan sonra size kalmış okuyup okumamak. Kimseye vesile olmak istemem. :D




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


"Deniz fenerleri benim için çok özel. Karanlıkta etraf saçtıkları ışıkla kaptanlara nasıl yol gösteriliyorsa; benim için de deniz fenerleri bir yol gösterici, yolumu kaybetmemi engelleyen bir kurtarıcı."


Not: Koskoca kitaptan bir tane alıntı bulmuşum. Ne diyeyim ki şimdi ben. :D 






Bir yorum daha böylece biter, darısı diğerlerinin başına.^^Başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^


Buralarda da varım^^



5 Ocak 2019 Cumartesi

İzlediğim Filmler 14//Noel Prensi-Kraliyet Düğünü, The Christmas Chronicles, Cesur^^

Merhabalar^^
2019 yılında yayınlanan ilk yazım filmler oldu. Daha bir hafta olmadan 2 film bitirdim. O zaman bu yılda kitaplardan çok filmler olacak gibi, çünkü 10 gündür aynı kitabı okuyorum. Farklı bir şey beklemiyorum bu sene ama, bakalım, belli olmaz. ;)
Filmlerim hepsi Netflix'de, üyeliğim sürecinde Netflix'i sonuna kadar sömürmeyi düşünüyorum. Bir de film çeşitliğini biraz daha artırsalar ne güzel olur. BluTV daha fazla filme sahip bu yönden bakacak olursak. :/
Bu sebeple üyeliğe devam eder miyim bakacağız artık. 
Filmlerimize geçelim o zaman. ;)






Noel Prensi Kraliyet Düğünü^^
Serinin ilk filmini izleyip çok sevmiştim, devamının olduğunu gürünce de çok sevindim. Çerezlik, kısa ve romantik ve eğlenceli bir film. İlki kadar olmasa da bunu da çok sevdim. Bu filmde sorumluklar ve baskı çok fazla olduğu için ve bu baskılara ses çıkarılmadığından sinir oldum ama güzel devam etti. 
Çerezlik romantik filmler istiyorsanız öneririm. Bu arada, arada açıp birinci filmi izliyorum, diğerini gerçekten çok sevmişim. ;)






İlla ikisi de sarışın olacak, yoksa prens ve prenses olamazlar. :P


Şu arkadaki gelinlikti. Moda anlayışlarına bir alkış. :P Gerçi prensesin sonradan giydiği de çok işe yaramıyordu ama bundan iyiydi. :D





İşte bahsettiğim gelinlik. :P




Çok tatlı bir gif^^







The Christmas Chronicles^^
Listeme eklediğim ama afişini beğenmediğim için sürekli ertelediğim bir filmdi. Noel saçmalıktır ama filmleri çok iyi. :D Çok iyi bir filmdi, eğlenceli, öğretici vs. Gerçi neyi öğretiyor o tartışılır ama aile olma tarzı şeylere değinilmesi güzeldi. Noel baba olayının gerçek olduğunu kanıtlamak isteyen kardeşlerin noel babanın başına açtıkları belaları anlatan bir filmdi. Güzeldi, ailecek oturup izleyeceğiniz filmlerden biriydi ama, eğer bu konuda hassa iseniz ilk önce siz izleyin uygun bulursanız çocuklarınıza izletin, sonuçta hayatımızda noel ve bu tarz şeyler olmadığı için çocukların kafası karışabilir. ;)





Elfler çok iyiydi, devam olarak bunların filmini çekebilirler. :D







Hapishane kuşu. :D














Cesur^^
Sonuncu filmim animasyon. İlk çıktığı zamandan beri film listemde olan filmlerden biridir kendisi. Netflix'de gezince bununda var olduğunu gördüm ve başka filmlere bakmadan izlemeye başladım.
Beklediğimi bulamadım ama güzeldi. Kızın bencil olduğu gerçeğini bertaraf edersek gerçekten eğlenceli, öğretici bir filmdi. ;) Öğreticiden kastım aile olabilir ama yukarıda da dediğim gibi eğer çocuklarınıza izletecekseniz siz ilk izleyin, çünkü çocuklara uygun olmayan bazı unsurlar vardı. Anlamıyorum, yaş sınırlaması olmayan filmin sonunda yetişkinler öpüşüyor ve bunu çocuklar izliyor. Eee izleyince ne olacak çocuk bunu normalleştirecek. Peki bu sizin açınızdan iyi mi? Ebeveyn değilim ama bunun bile sakıncalı olduğunu düşünebiliyorum. ;)




Süper zeki ve yaramaz kardeşler. :D



















Diğer film yorumlarım için Tık Tık^^



Film yorumlarım bu kadar. Umarım yardımcı olmuşumdur. ;)
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^



Buralarda da varım^^