Yabancı Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yabancı Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ekim 2022 Çarşamba

Kitap Alışverişi//Amazon Prime İndirimi^^

Merhabalar^^
Kitap, dizi yorumlarından sonra alışveriş yazıları sık sık geliyor. Geçen ay bir kaç alışveriş yaptık ama ben fotoğraflarını çekmeme rağmen daha yeni yazıyorum. Bu alışverişten sonra yine bir kaç alışveriş yapmış olabiliriz, bakalım onları ne zaman yazacağım. :D Dua zinciri oluşturup en kısa zamanda diye dua ediyoruz. :D
Amazon kitap indirimleri çok yapıyor, hız konusunda da çok iyi. Tabii hasarlı ürünler yok değil.
Bu alışverişte öyle bir indirimden alındı. Tamamlanan seri, merak edilen kitaplar vs. Birazdan hepsiyle tanışacaksınız. :D



Bridgerton serisini tamamlamaya devam ediyoruz ama bundan sonra devamını alır mıyız sanmıyorum. Şu an sadece bu karakterleri merak ediyorum, ediyoruz İkizle.
Bu kitapta Eloise'i anlatıyor. Dizilerde de, kitapta da merak edilesi bir karakter, aşk hayatı nasıl olarak cidden merak konusu ama karton kapağa 61₺ vermekte olmadı be. Gerçi en ucuzu buydu inanın. -_-
Epsilon yayınları biraz kendine gelse iyi olacak ve diğer saçma fiyatlandırma yapan yayınevleri.
Biz 62₺'ye aldık, şu an 52 olmuş. :D Şu alışverişte fiyatı düşen tek kitap, diğerlerini de yazdım, ne demek istediğimi anlayacaksınız. ;)



Bu kitap kötü çıkarsa İkiz beni yolar ama arkadaşlar kötü bile çıksa şu iç kapağa bakabilir misiniz? O kadar güzel bir çizim ki. Ama yayınevi üstüne şeffaf bir şömiz yaptı diye fiyatı 5o₺'den aşağı indirim yapmaması aşırı saçma.
Kitabı sevende çok, sevmeyende. Umarım sevenlerden biri oluruz. :/
Not: Biz bu kitabı 48₺'ye almışız, şu an 53₺.
Gereksiz fazla.



Ben buraya yazana kadar okudum bile. :D Güzeldi ama ahım şahım bir şey değildi. Merak ediyorsanız yorumum burada.
İçinde geçen film isimleri çok güzel, arada canım istediğinde kitabı karıştırıp kendime film bulabilirim. 
Bunu da yeni ve popüler olmasına rağmen iyi bir fiyata aldık, biz 35₺'ye almışız, şu an 45₺.




Bana Dokunma serisini ucundan da olsa tamamlamaya çalışıyoruz, bu kitap serinin üçüncü kitabıymış. Eğer beğenirsek devam ederiz. Bu arada bu eski kapak, gönül isterdi ki yeni kapakla alalım ama çok pahalı. :/
İndirim devam ediyor diye iki kez alışveriş yaptık, bu da onlarından biri. Şu an hala 15₺, almak isterseniz kaçırmayın. :)
 


İlk üç tamam. ^_^

Bininci Kat serinin son iki kitabını da uyguna bulunca aldık. Çok merak ediyorum bu seriyi, umarım hayal kırıklığı olmaz.
En kısa zamanda başlamak istiyorum inşallah.
Yükseklik Sarhoşluğu 22₺'ye aldık, şu an 27₺.
Kayıp Gökyüzü'nü 23₺'ye almışız, şu an 27₺.

Serinin hepsi bu, umarım bu kadardır. Kısa serileri severiz.
Ama kapaklar efsane değil mi?
Bu alışverişte çokça Dex almışız bu arada, eskiden Dex pahalı olurken şimdi Dex'in çoğu kitabı diğerlerine göre ucuz. ;)



İkiz Kağıt Prenses kitabı okuyunca seriyi tamamlamak istedi. Ben de sen bilirsin dedim ve devam kitaplarını almaya başladı. :D
Biz 23₺'ye aldık, şu an 32₺.
Bunlarında kapakları efsane ama içerik biraz daha iyi olabilirdi. :/


Aldıklarımızın toplu fotoğrafı. Şu zamanda nerede indirim orada biz. Umarım aldıklarımızda hayal kırıklığı olmaz, sonuçta eskisi kadar ucuza almıyoruz kitapları.

Amazon iyiydi, hem indirimde hem de hızda ama yukarıda da dediğim gibi biraz hasarlı olabiliyor. Bunda biraz daha dikkatli olmalarını isterim.
Amazonu takibe alın derim, cidden güzel indirimleri oluyor. ;)
Şu an bir kaç kitaplarında daha büyük fırsat olarak indirim var.





Hepsini en kısa zamanda okumak dileğiyle^^
Daha güzelleri sizlerin olsun, sevgiyle ve bol kitapla kalın^^



Buralarda da varım^^






4 Ağustos 2022 Perşembe

Sahte Balayı-Christina Lauren//Blogları Canlandırma Projesi Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Yaz aylarında okunan yaz kitaplarını, aşk kitaplarını seviyorum. Bu da onlardan biriydi. Yaz ayları dedim ama ben her mevsim bu tarz kitapları çok seviyorum. Kışın mesela yaz kitapları okuyunca içim kıpır kıpır oluyor. Bu kitapta onlardan biriydi, içimi kıpır kıpır etti.
Yazarların okuduğum ikinci kitabı, ilk kitapları Josh ve Hazel'ın Sevgili Olmama Rehberi kitabıydı. Onu da sevmiştim ama Sahte Balayı bana göre bir tık daha iyiydi.



İki düşman kendilerini romantik bir balayında bulunca her şey olabilir – aşk bile…
Olive Torres ikizlerin şanssız olanıydı. Kardeşi Ami ise daima kazanırdı ve hatta hayallerinin erkeğiyle evleneceği düğününü, gelinliğini, balayını bile bedavaya getirmeyi başarmıştı. Evini ve işini kaybedip dibe vurmuş Olive ise tüm düğünü sağdıç (ve en büyük düşmanı) Ethan Thomas'la geçirmek zorundaydı.
Fakat düğündeki herkes –Olive ve Ethan hariç– korkunç bir gıda zehirlenmesi yüzünden hastanelik olunca Hawaii'de her şey dahil (bedava) balayı tatilini kaçırmamak için ateşkes imzaladılar. On gün boyunca birbirlerini olabildiği kadar az görmeye kararlılardı ama Olive her zamanki şanssızlığıyla müstakbel patronuyla karşılaşınca tüm planları altüst oldu.
Yeni evli numarası yapmak onları fazlasıyla yakınlaştıracak ve düşmanlıklarının ardındaki nedenler birer birer ortaya çıkacaktı.

Olive ikiz kardeşlerinin en bahtsız olanıdır, ikiz kardeşi ne kadar çok şanslıysa kendisi o kadar şansızdır ve başına bin türlü iş gelmektedir.
İkizinin düğününde açık büfeden yiyen herkesin zehirlenip, balıklara alerjisi olduğundan zehirlenmeden yırtar ama onun yanında damadın abisi Ethan'da büfeden yememiştir ve o da zehirlenmeyen bir diğer kişidir.
İkizinin baskıları sonucunda sevmediği, hatta nefret ettiği Ethan'la balayına gitmek zorunda kalan Olive bir de yeni patronuyla otelde karşılaşınca işler daha da karışır. Nefret ettiği Ethan'la evliymiş rolü yapmak zorunda kalır.
Olive klasik bir karakter diyemem, çünkü sürekli kara bahtından bahsediyor ve gerçekten başına gelenlere baktığımızda yok artık diyecek şeyler, çünkü ikizi bütün çekilişleri, kuponları kazanan biri ve Olive işinden olmuştur, evden atılabilir ve patronuyla bedava tatilinde karşılaşmıştır.
Tabii okuduğunuzda ne ki bunlar, insanların başlarına neler neler geliyor diyebilirsiniz ama Olive kafayı şansızlıkla bozduğundan onun için her kötü şey hep kötü.
Neyse efenim, sevdiğim bir karakter oldu. İnanılmaz değildi ama sevdim. 


Şimdi sıra Ethan'da. Olive'e göre daha çok sevdim çünkü, arkadaşlar hem gamzesi var, hem Olive'den önceden hoşlanıyor olabilir(ihtimal, çünkü spoiler olabilir :D) hem de utanınca yanakları kızarıyor. :D
Şöyle ki Olive'in gözünden okuduğumuz için Ethan'ın duygularına fazla adapte olamıyoruz. Daha çok o ne söylerse, yaparsa kendisini tanıdık, buna rağmen yaptıkları falan aşırı tatlıydı. <3
O yüzden Olive'den daha çok sevdim. Olive'e yardım etmesi, onunla dertleşmesi aşırı güzeldi ama kardeşine olan bağlılığı ve onun arkasından durması sıkıntıydı. Tamam onu savunman güzel ama ihtimalleri de göz önüne al, ortada bir yalan var. Bazı kısımlarda Olive'e olan davranışlarında resmen kalbimi bıraktım, ağlamışta olabilirim. :/
Neyse, bunları geçelim spoiler olmasın.
Ethan'ı gerçekten sevdim, zaten böyle sert gözüken ama yanakları kızaran erkekleri seviyorum, çok minnoş olmuyorlar mı?

İkiz kardeşine kıl oldum, zaten düğün zamanında kardeşten ziyada iş yapmak zorunda olan biri gibi davranması, sonrasında söyledikleri falan çok hoşuma gitmedi. Bir de karışık aile mevzusu, aile arasında ki bağı ta baştan anlatsalarmış yazarlar daha güzel olurmuş. Sonradan söylenen aile içi destek çok geçmedi bana.
Bunun dışında patronuyla olan duruma aşırı şaşırdım, okuyanlar benim gibi olmuştur kesin.
Sonrasında birbirlerinden nefret etmiş olsalar da kötü bir durumda kaldıklarında destek olmaları güzeldi. Sadece Olive'in Ethan'a karşı tutumu biraz daha iyi olabilirdi, gerçi olaylar farklı olduğunda da olabilir.


Spoiler yazmamak için kendimi zor tutuyorum. Yazarların kalemi akıcı, hala nasıl iki yazar birden yazıp tek yazar yazmış gibi okuyoruz aklım almıyor. Kim neyi yazıyor ya da düşünüyor onu bilmek isterim.
Son bölümü Ethan'ın gözünden okuyoruz. Ethan'ı ne kadar sevsem de ilk defa bir erkeğin gözünden okumak çokta sevindirmedi beni. Yani beklediğim bir kaç şey olmaması biraz hayal kırıklığı yaşatmış olabilirim, bilirsiniz ben iki tarafı da okumayı seviyorum beklentim yüksekti.

Kitabın akıcı oluşu, sahte aşk, ufak tefek hayal kırıklıkları kitabı güzel yapan taraflardı. Yaz aylarında okuyacak kitap arıyorsanız bakabilirsiniz. Kitapta ne ararsanız var, sahte aşkın yanında bir de nefretten doğan bir aşk.
Öyle ahım şahım diyemem ama kafa dağıtmalık kitaplardan biriydi. Zaten bu tarz kitaplar çok nadir unutulmaz oluyor, geneli çerezlik kitaplar. Bu da onlardan biriydi, fazla beklentiye girmeden okursanız eğlenirsiniz. :)



BCP'de Temmuz'da bitti, en sevdiğim ay hemen bitti sanki... :'(
Ağustos ay temamız ise Latin Amerika ya da Seçkin Yazarlar ve Yönetmenler^^
Katılmak isterseniz bekleriz^^



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^ 


"Kendini şanssız olarak tanımlayan birine göre, evrenden çok fazla iyilik bekliyorsun."



*****


"Senden hala nefret ediyorum," dedim alnına düşen bir tutam saçı geriye doğru iterken.
Başını salladı. "Biliyorum."



*****


"Bir ikizin olması nasıl bir şey?"
"Bir ikizinin olmaması nasıl bir şey?" diye yanıtladım ve kahkahayı patlattı.
"Şah mat."





Başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^




Buralarda da varım^^









2 Temmuz 2022 Cumartesi

Suyun Gazabı//Elise Kova Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Nasılsınız?? Nasıl geçiyor günler, beni sorarsanız çok dolu değilim ama boşta kalmıyorum. Anlamıyorum neden asdfghj Büyük ihtimal geç uyuyup geç kalktığımdan, buna bir düzen getirmem lazım. Sizlerde bu durumdan muzdarip misiniz?
Bugün gündüz temizlik yapıp daha fazla geç kalmayayım diye yorum yazmaya başladım, en son sık sık yorum paylaşayım diyordum yine yorumlar üst üstte geldi. :/ 
Suyun Gazabı serisinin dördüncü kitabı, finale son bir kaldı. Artık yavaştan bitiyor Hava Uyanıyor serisi. İlk olarak seriyi kutulu aldık, eğer tek tek alsaydık devam eder miydim hala düşünüyorum. Geçen senelerde yine toplardım belki ama şu an ki fiyatlara bakınca öncelliği başka kitaplara verirdim. Seri güzel, konu güzel ama uzatmaya gerek var mıydı bilmiyorum. Zaten yazarın maşallahı var yapmaz dediğimiz şeyleri yaptı sürekli. Çıldırıyorum -_- Ama zekide, mesela sonları öyle bir yazıyor ki devam etmek zorunda kalıyor insan.


Vhalla, Kuzey’i Solaris İmparatorluğu’nun ellerine teslim etmiş ve vurulduğu zincirlerden kendini aşkı pahasına kurtarmıştı. Ancak yaptığı bu fedakârlığın savaşı bitirmek yerine başka bir cepheye taşıdığından bihaberdi. Gizli güçler gölgelerin ardında pusuya yatmışken Rüzgârgüdücü’ye bağlı kadim plan ise işlemeye başlamıştı. Vhalla yıkım getirecek bu oyunda bir kukla olmamak için içindeki ateşi tekrar harlamak zorundaydı.

Şimdi dördü yazacağım için ilk üç hakkında spoiler verebilirim. Şimdiden uyarıyorum ilk üçü okumadıysanız kitabın konusunu bile okumadan bırakın derim.
Üçüncü kitabın sonunda ortalık karışmış, Vhalla özgürlüğüne kavuşmuştur ama Aldrik'ten ve büyüdüğü saraydan ayrılmak zorunda kalmış kuzeye gitmiştir. Bir süre ayrı kalmak istese de yanında tuttuğu Kristal balta sebebiyle işler karışmıştır ve peşindeki düşmanlarından kurtulmak zorundadır.
Vhalla bu sefer beni fazla sinir etmedi, hikaye olması gerektiği gibi gitti, hatta Aldrik ve Vhalla'ın arasındaki olanları takdir ettim.
Son kısımlarda kızdım ama, nasıl tanıyamadım diye çok kızdım. :/ Bakalım son kitapta neler olarak. Bir kaç tahminim var, büyük ihtimal yazar bizi şaşırtmayacak.


Aldrik kitabın yarısına kadar yoktu, sonradan ortaya çıkınca ben şok. Yanında nişanlısı var, burada var yaa nasıl üzüldüm. Sanki benim sevdiğim adamın yanında nişanlısı. İşte yazarda sağ olsun bu bölümü çok güzel yazmış. Aldrik son zamanlarda geldiği ve kitabında olaysız geçtiğini düşünürsek çokta önemli kısımlar olmadı diyebiliriz.

Yazara bir karakter için sayıp sövmek istiyorum, yaa zaten gerçek hayat yeterince zorken neden yani neden!!! Kitapta bir yaşanan ihaneti bir de bu kısmı hiç sevmedim. Önceki kitaplarda Aldrik'in sadık arkadaşını öldürmüştü bu yazar, şimdi başka biri. Ne oldu, başın göğe erdi mi Elisa Kova?


Kitap genel olarak sakin geçti, yukarıda da dediğim gibi neden bu kadar uzatılmış bu seri anlamış değilim. Doğrusu arayı açtığım zaman çok şey unutuyorum, fantastik ve distopya serilerinde hep böyle oluyor. Art arda okumak sıkıcı, arayı açınca da unutuluyor işte.
Üçüncü kitaba göre sevdim, hatta ikinciye göre bile. Çünkü Vhalla şatoya geri dönüyor ve ilk kitaptaki gibi geçiyor hayatı. Birinci kitabı çok severim, o ilk tanışmalar, gül bahçesi, Vhalla'ın gücünü keşfetmesi vs. Seri bittikten sonra Hava Uyanıyor'u bir daha okurum belki.
Siz seriyi okudunuz mu? Okuduysanız en sevdiğiniz hangisi?
Birazda sohbet edelim, tavsiye etsem zaten serinin dördüncü kitabı, zaten buraya kadar geldiyseniz son kitabı da okuyup bitirin. :D
Son olarak serinin önceki okuduğum kitaplarını merak ediyorsanız Buraya tıklayabilirsiniz. :)


Kitaba Puanım 5/4^^





Alıntılar^^


"Ve seni hala seviyor?"
Soru bir an durulmasına neden oldu. Vhalla her ne kadar üzerine düşünmek istemese de sorgulaması lazımdı: Bu doğru muydu?
Gözleri görmek istemiyordu, zihni bunu reddetmek istiyordu fakat yüreği her zerresiyle cevabı biliyordu.


*****


"Biz umutsuz vakayız, senle ben," diye fısıldadı Vhalla.
"İlla biri için umutsuz olacaksam, senin için olayım, Vhalla Yarl".



*****


"Güç ne iyi ne de kötüdür, silahı şövalyenin ya da kasabın aracına dönüştüren şey insanın yüreğidir."




Seriyi bitirmeden yorumu yayımlamam güzel olacak. :D
Yeni yazılarımda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^

26 Haziran 2022 Pazar

Kitap Alışverişi//Alsat Kitap, Hepsi Burada^^

Selamlar^^
Nasılsınız? Kitap alma konusu nasıl gidiyor? Bu zamlardan sonra kemeri biraz daha sıkalım diyoruz ama sürekli indirim vs. görünce alıyoruz. Ama artık bir dur dememiz şart, o kadar çok okunmayan kitap oldu ki onları bir eritelim. (dedi ve yine bir sürü kitap aldı :P)
Bu sefer ki ilk alışverişimiz ikinci el kitap oldu, Bridgerton serisini izliyoruz bari okuyalım dedik. Sıfırın yanına yaklaşılmıyor, karton kapak ama ciltli kitapların yanında asilzade sanki, neyseee. Bulduk bir siteden aldık. Hem de çok uyguna. Başta çok beklettiler, siparişin onaylanması gerekiyor ama tık yok. İkiz sürekli iptal edeyim deyip durdu ama izin vermedim, iyi ki de vermemişim. Biraz zaman almış olsa da iletişime geçildi ve sorun olmadığından, göndereceklerinden bahsetti. Siparişler sorunsuz elimize ulaştı, başta üzerindeki yazıların soyulması nedeniyle korsan mı dedim ama korsan çıkaranlar o kadar uğraşmıyorlar asdfghjklş
Dördüncü kitabı sıfır aldık ama, onun hikayesi birazdan sizlerle olacak.
Siteden memnun kaldık, adı fazla duyulmamış ama ikinci el kitap düşünüyorsanız bir bakın derim.








Yukarıda gördüğünüz üç kitap Alsat Kitap'dan alındı. Dikkatli baktığınız zaman yazarın isminin soyulduğunu göreceksiniz. Bir kitabın da üstü yazılmış ama sıkıntı yok, gerçekten ucuza geldi çünkü. :)



Bundan sonraki kitapları Hepsi Buradan sitesinden aldık. Takip ettiğiniz zaman gerçekten çok güzel indirimleri oluyor. 
Benim o sıra indirim kuponum mevcuttu ve seçili kitaplarda da indirim vardı. Onları ekleyince 150₺ civarı olan kitapları toplamda 128₺ gibi bir şeye aldık. Bir kitap 50, bir diğer kitap 40 olunca bence bu fiyat çok çok iyi. ;)


Normalde bu kitap 50₺, indirimler vs. derken 25 civarı bir şeye geldi. ;) İyi değil mi? Bu devirde bedava. :P
Bu kitabı okudum, yorumu için tık tık^^



Koridor Yayınları bez kaplamalı çıkarmasına rağmen hala ucuza satıyorlar kitapları, takdir ettiğim yayınevlerinden.



Yabancı her türlü pahalı, bu da ince geldi. 16₺ gibi bir şey şimdi ki fiyatı(değişmediyse), ben daha ucuza aldım.



Kapağıyla beni tavladı yoksa almazdık. Çünkü çok çok ince geldi. Epsilon bu zam konusunda sınıfta kalan bir yayınevi oldu. Türk yazarın bile kitabını karton kapat 60₺'ye(indirimli 40 falan oluyor) sattı resmen. -_-
Siz siz olun sayfa sayılarına bakmadan almayın. :)



Aralarında en ucuza gelen kitaptı kendisi. Bence artık klasiklerimize önem verme zamanı geldi. Daha pahalı olması gereken kitaplar bunlar bence. Diğer kitapları eleştirmiyorum, hem görüyorsunuz okuyorum da ama onların yanında daha değerli olan kitapların ucuza satılması biraz kalp kırıcı. :/



Yeni kitaplar geldi, onları da başka bir yazımda paylaşacağım inşallah^^
Şimdiden güzel dilekleriniz için teşekkürler, daha güzelleri sizlerin olsun. <3
Yeni yazılarımda görüşmek dileğiyle. ;)
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^




19 Mayıs 2022 Perşembe

Sonsuz İhtimaller Denizi//Tahereh Mafi Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yarın Ramazan, şu an bu yorumu yazıyorum ama ne zaman yayımlarım Allah bilir. :D Sonsuz İhtimaller Denizi yazarın okuduğum ikinci kitabı, ilki Ötediyar'dı. O distopyaydı, bu hayatın içinden bir kitaptı. Yeni bir kitaptı, okuyanlar çok sevmişti. Yazar Müslüman bir kızın başından geçtiği olayları konu almış. Sevdiğim ve yazması iyi olmuş dediğim çok yer vardı ama onaylamadığım yerlerde oldu. İlk olarak yorumumu onları dahil etmeden yazacağım, en son ki kısımda buna değinirim. :)



İran asıllı Shirin, yıllardır yaşadığı Amerika’ya kendini asla ait hissedememişti. İnsanlar bakışları, fısıldaşmaları ve aşağılamalarıyla buna bir türlü müsaade etmiyordu. Fakat 11 Eylül’den sonra her şey boyut değiştirmiş, fiziksel saldırıların da başlamasıyla tehlikeli bir hâl almıştı.
Her şeye rağmen kimliğine, başörtüsüne ve özgürlüğüne sıkıca tutunan Shirin çözümü, çevresine aşılmaz duvarlar örmekte ve onu kırabilecek kimseyi yanına yaklaştırmamakta bulmuştu. Böyle bir yalnızlık içindeki tek mutluluğu, abisi ve onun arkadaşlarıyla break dans yapmaktı.
Fakat sonra Ocean James’le tanıştı. İlk kez onu gerçekten tanımak isteyen biriyle karşılaşıyordu ve bu onu dehşete düşürmüştü. Nihayetinde farklı dünyaların insanlarıydılar ve gardını indirmek beraberinde incinmeyi getirebilirdi  ya da sonsuz başka olasılığı.

Shirin ve ailesi sürekli eyalet değiştiren bir ailedir. Öncesinde ırkçılıktan sürekli sıkıntılar yaşan Shirin bir de 11 Eylül yaşanıp, olayı üstlenenler kendisini direkt (İslam geçtiği için yazmıyorum, kusursuz olan İslam, Müslümanlar değil!) ilgilendirince daha çok ırkçılığı maruz kalır. O yüzden kendini herkese kapatır ve okulda görünmez olur, buna rağmen çok fazla hakaret yer.
Bir gün biyoloji dersindeki partneri onunla konuşmaya başlayınca şaşırır, günler geçince istemeden de olsa adının Ocean olduğunu öğrendiği kişiyle konuşmaya başlar. Okulda sıkıntılar devam etmesine rağmen abisi ve onun arkadaşıyla break dans eğitimi alır, onlarla gösteriye kadar hazırlanır. Ocean ile işler başka bir şekilde devam edince okulda her şey karışır ve Shirin daha çok göze batmaya başlar.
Shirin karakterini çok iyi anlıyorum, ülkemizde çok şükür ne olursa olsun, istisnalar hariç ırkçılık yok ya da ben görmüyorum, bilmiyorum. Ama yabancı ülkelerde adamlar kendi ırkında olanlara da düzgün davranmıyorken nerede kaldı başka ırktaki insanlara güzel davransınlar. Burada da başı kapalı diye Shirin'e zorbalık yapıyorlar, sonrasında aslında olay baş kapama değil, sonradan onunla ilgilide yazar bazı şeyler de yazmış. 
Shirin'i sevdim, güçlü bir karakterdi ama sürekli anı yaşaması sıkıntılıydı bence. Sürekli bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor, bu sıkıntıydı bence. Biraz kafasını kaldırıp karşılık verseydi işler başka olabilirdi belki. En azından kendini savunsaydı keşke. Onun dışında break dansa önem vermesi, kendini geliştirmesi güzeldi. 


Ocean, hakkında yazacak çok şey var ama yazarsam büyüsü kaçar o yüzden fazla bir şey yazmayacağım, sadece çok sevdim kendisini. En sonda yaptıkları kabul edilir cinsten değildi ne yazık ki ama ufacık hak vermeden de edemiyor insan. :D Ocean'ın neyle uğraştığını öğrendiğimde şok oldum, aynı Shiri gibi. Peki hoş muydu, evet. :D

Abisi, onun arkadaşları çok iyiydi. Abisiyle anlaşması, onun sıkıntılarına yardım etmesini çok sevdim. Arkadaşlarının desteği ise beklenmeyecek bir şeydi. Ailesinin umursuz oluşu biraz değişikti, seviyorlar ama ilgisizlikleri de Shiri ve abisinin de işine geldi haliyle. Bu kadar abartılmalı mıydı bilemiyorum.
Genel bir yorum yazarsam 2001 yılı zamanlarını anlatıyor olsa da o zamandan bu zamana değişen bir şey yok sadece şu an yapılan zorbalıklar videolara alınıyor da gereken ceza ya da linçler yapılıyor. Yine de yabancı ülkede Müslüman olmak, başka bir milletten olmak her zaman zor. Bir gün değişir mi? Sanmam, insan bu her kötülük içinde var, ırkçılık sadece biri. Peki kitap bir şeyleri değiştirir mi, değişmek isteyen herkesi değiştirir bence, yeter ki anlayarak ve isteyerek okusunlar.


Şimdide rahatsız olduğum bir kaç şeyden bahsedip bitireyim. Shiri türbanlı bir genç kız, o yüzden sürekli ona ve türbanına laf ediyorlar. Türbanı neden taktığını, aslında takmasa bunları yaşamaz diye soran çok ama verdiği cevap hem güzeldi hem de bir garip. Zamane baş yapmaları hiçbir şekilde İslama uygun değil, saçın bir teli daha gözükmemesi gerekirken kız kardeşlerimizin, ablalarımızın ucundan göstermesi hoş değil, bana göre türbana bir hakaret. Shiri'de öyle yapıyor tabii. İran veya farklı yörelerde farklı baş kapama söz konusu, buna bir şey demiyorum o yüzden ama bana her türlü ters. Neyse, içimi döktüm burada. :D

Diğer bir konuda İslam hassas bir konu, İslam'ı temsil etmeye çalışansa Müslümanlar. Yazar bu kitabı yazarken buna dikkat etseydi ne güzel olurdu. Onaylamadığım şeyler oldu. Şimdi diyeceksiniz Esra sanki gerçekte yok mu? Var ve rahatsız edici ama bunu okuduğunuzu düşüncenize. Şahsen Müslüman bir insanı tanımayan biri demek ki böyleler demesine çok açık bir kitap. Artıları olduğu kadar eksileri de vardı ne yazık ki, daha farklı bekliyordum açıkçası. Bir daha böyle bir kitap okumak istersem daha az beklentim olsa iyi olur.

Olumsuz düşüncelerimden belki siz etkilenmezsiniz. Sevdim, siz de seversiniz ama okurken rahatsız ettiği kısımlara da gözlerimi kapatamazdım. ;)  Farkındalık için okumanızı öneririm. Yazarın distopyası kadar bu da güzeldi, kalemi akıcıydı. Bir sürü post-it yapıştırdım ve hepsi çok güzel alıntılar. 



Kitaba Puanım 5/3,5^^




Alıntılar^^

İnsanlar buna inanmakta güçlük çekiyordu çünkü insanlar genel olarak kadınlara inanmakta güçlük çekerdi.

******

İnsanlar benim üzerimden konuşuyordu, benim adıma konuşuyordu, benim fikrimi bile sormadan beni tartışıyorlardı. Bir sohbet konusu haline gelmiştim, bir istatistik. Artık sadece bir genç, bir insan, kandan ve kemikten biri olma özgürlüğüm yoktu; hayır, ondan çok daha fazlası olmak zorundaydım.


******

Dünyanın, sorunun ben olduğumu düşünerek bana zorbalık yapmaya çalışıp durmasından nefret ediyordum.


******


Çığlık atmak istiyordum.
O benim saçım, benim yüzüm ve benim bedenim ve onunla ne yapacağım sadece beni ilgilendirir.
Elbette kimsenin umurunda değildi.


******

Başımı kaldırıp baktım. Gözleri kederliydi.
"Hey," diye fısıldadı. "Bunu yapma, tamam mı? Benden vazgeçme. Ben hiçbir yere gitmiyorum."


******

Gün içinde o sesi bastırmayı öğrenmiştim ama geceleri göğsümdeki boşluğun içinden çığlıklar atıyordu.


******

İnsanları tanıdıkça, hepimizin karanlıkta yürümeye çalışan korku içindeki bir avuç aptal olduğumuzu, birbirimize çarpıp durduğumuzu ve boş yere paniklediğimizi daha iyi anlıyordum.





Kitaba düşük puan versem de çok güzel altı çizilesi alıntılar vardı.
Başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^
Sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^

14 Nisan 2022 Perşembe

Josh ve Hazel'ın Sevgili Olmama Rehberi//Christina Lauren Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Blogdan o kadar uzun zaman uzak durdum ki telafi etmeye çalışıyorum ama yetişemiyorum. Yine de unutmadan yorumlarımı yapayım da yayımlamak ne zaman olursa. :D
Bu kitabı ilk yazın sipariş vermiştik ama tükendi diye kalkmıştı, sonrasında yine denedik ve bu sefer sonunda aldık. :D İlk olarak da ikiz okudu, o okuduğu zaman merak etmeme sebep bir kaç ipucu verdi. Mesela yazardan biri tam bir BTS hayranı, sonrasında Josh'ın Korece ismi Jimin. :D Kitapta Hazel'ın Jimin'i söyleyememesini merak ettim, sürekli bununla ilgili yazmış çünkü yazarlar. Ve anlayacağınız üzere kitabı iki kişi yazmış, Christina Lauren yazarların isimleri, okurken inanın bunu hiç hissetmedim. Nasıl böyle yazıyorlar, inanılmaz. 


Sadece arkadaşız. Sadece arkadaşız. Sadece arkadaşız.
Eğer yeteri kadar tekrarlarlarsa belki gerçek olurdu.
Hazel Bradford, kolay bir kadın olmadığını biliyordu ve hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde, çoğu erkek de şansını denemeye pek hevesli değildi. Evinde beslediği hayvan ordusundan korkmayanları da patavatsızlıklarıyla kaçırmayı başarıyordu. Eh, eğlenceden anlamıyorlarsa kendileri kaybederdi.
Josh Im, Hazel’la üniversite zamanlarında tanışmış ve onun en ele avuca sığmaz zamanlarına yakından şahit olmuştu. Uçarı ama temiz kalpli bu kadınla yıllar sonra tekrar karşılaştığında, tepetaklak olmuş hayatına onun sayesinde biraz olsun renk gelmişti.
Belki de esas sorun, aşkı çok yanlış yerlerde aramalarıydı.


İlk Hazel'dan başlamak istiyorum, her zaman öyle yapıyorum ama bu sefer belirtmek istedim nedense asdfghjkl Neyse geçelim burayı :P
Hazel Josh ile tanışması hep rezil bir şekilde oluyor. Bunların hepsinden sonra yıllar sonra en yakın arkadaşının partisinden Josh'ı görünce anılar bir bir aklına gelir ve Josh en yakın arkadaşının erkek kardeşidir. Kader denir buna ama Josh ve Hazel aralarındaki çekimi bir yana bırakıp arkadaş kalmaya devam etmek isterler. Zaten Josh o sırada biriyle görüşmektedir, Hazel'ın yapacağı tek şey destek olmak.
Zaman sonra evindeki sorunlar nedeniyle Josh'ın evinde kalan Hazel arkadaşının da kendisi gibi yalnız kalmasını istemez ve çifte randevu mevzusuna başlarlar. Josh Hazel'a bir erkek arkadaş, Hazel ise Josh bir kız arkadaş bulmak zorunda kalırlar. Her randevu saçma bir şekil alır ve hepsi ellerinde patlar. En son ki randevudan sonra maziye giden Hazel ve Josh'ın arasında bir şeyler olur. Bu saatten sonra artık arkadaş olmayacaklarını anlayan karakterlerimizi zorlu sınavlar bekler. ilk olarak Hazel'ın aşırıya kaçan davranışlarını göremedim, sürekli yabani otmuş gibi davranmalarına sinir oldum. Ne bileyim değişik giyinsin, ortamı şaşırtacak hareketler yapsın falan diyeceğim ama yaptığı tek şey fazladan bir kaç kelime söylemesi. Bunu diğer kitaplarda da ya da dizi-filmlerde de gördük, şaşıracak bir şey yok kısacası. Hayvanlara olan düşkünlüğü nedeniyle de garip gösteriliyor Hazel, ne alaka yanii, iki üç hayvanı var ve onlara değişik isim koydu diye farklı biri olamazsın. Değişik olan Hazel değildi, yazarın Hazel'ın normalden azıcık fazla olan davranışlarını uçarı bir şeymiş gibi yazması. 


Josh ise kendi halinde biri, Hazel gibi uçarı kaçarı değil. Sevecen, ailesine bağlı, hatta çok bağlı. Bu hususa birazdan değineceğim. Josh'ın Hazel'a karşı ki davranışı sona doğru tam istediğim gibi oldu ama bu sefer Hazel'ın davranışı sona doğru değişikti. O yüzden duygular konusunda Josh'ı daha çok sevdim, daha çok destekledim.
Hatta arada böyle kıskanç halleri falan aşırı tatlıydı. 
İki karakteri de sevdim, eğlendim ama burada yazarın bir hatasından bahsedeceğim. Josh bir süre evde takılıyor, bunu yazıyorum ki okuyanlar ne demek istediğim anlasın. Oradaki rahat halleri, erkeklerin yaptığı ama bizim iğrenç bulduğumuz şeyleri yazmasıydı. Aşırı rahatsız oldum, hatta şu an yazmadan önce ikizle konuştum ve aynı düşüncelere sahip olduğumuzu fark ettik. O da çok rahatsız olmuş. Tamam gerçekler -_- Ama o kadar para verdiğim ve sevme ihtimalim olan karakterin yaptığı şeyler yüzünden kitaptan soğumak istemem yani. Eğer gerçekleri yazmak istiyorsanız başka kitaplar yazın, biz böyle iyi, temiz, sevecen, düşünceli karakterleri sadece kitaplarda okuyoruz ve bundan memnunuz. Sonuçta bu karakterler gerçek değil, onları okurken mutlu oluyoruz. Öyle bir mutluluğumuz var ve elimizden alınıyor. -_- Bununla yazar alın size gerçekler demiş ama cidden çok rahatsız ediciydi. Okuyup da rahatsız olmayanda ne bileyim asdfghjkl


Bunun dışında bir konuya daha değinmek istiyorum. Son kısımlarda Josh'ın dert ettiği bir konu oluyor, evlenmezse eğer ailesine bakmak görevini kardeşi üstlenir falan. Şimdi senelerdir Kore dizisi izlerim kültürlerinde sağ ve evleri olan anne, babalarını evlendikten sonra yanlarına hiç almıyorlar. Hatta bazı kesim aileleriyle çok az görüşüyor, ayrı hayat kurup öyle devam ediyorlar vs. Böyle yapıyorlar ve anne, babasın evlerine alacaklar. Hatta şu kısmı aileme verelim falan diyorlar. Eğer ikisinden biri olmasa tamam ama yazarlar bunu neye dayanarak yazmışlar aşırı merak ettim.

Bunların dışında rahatsız ya da kafamı takılan bir şey olmadı. Güzel, eğlenceli, akıcı, kafa dağıtıcı kitaplardan biriydi. Diğer karakterlerde kız kardeşi çok sevdim, Hazel'ın annesi için bir şey diyemeyeceğim, hala anlam veremedim o karaktere. :D Sadece Hazel'ın köpeği için masa altında yemek vermesi çok tatlıştı. 
Okuduğum yorumlara göre yazarların diğer kitabını çok seven olmamış, bu daha iyiymiş anladığım kadarıyla. O yüzden yenisi gelene kadar diğerini almayı düşünmüyorum. :) 
Yazarlar çok tatlı bu arada, Instagram'da mesajlara falan cevap veriyorlar falan. <3
Son hakkında yazarlar Türk yazarlara özenmiş olabilirler, sonu için bu kadar yeter. :D
Eğlenceli ve akıcı kitaplar okumak isterseniz listenize ekleyebilirsiniz, sadece kitabın yetişkin içerikli olduğunu bilin ona göre almaya karar verin. :)



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

"...Görünüşü aynıydı ama artık yaptığı her kötülüğü hatırlıyor ve onlar için özür diliyordu."


******

Her bahar annemin bahçesinde açan bir çiçek gibi kokuyordu ve bu koku bana hem geçmişi hem de ne kadar aşık olduğumu hatırlatmıştı.




Sırf şu iki alıntı yok diye aylardır şu kitabın yorumunu yayımlayamıyorum. :D Alkış bana :P
Başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^
Sevgiyle kalın. :)




Buralarda da varım^^