16 Eylül 2013 Pazartesi

Bir Music Bank Geldi Geçti^^


Herkese merhaba :)
Bir Korefanının isyanı yazısına hoş geldiniz diyiyorumm :))

Evet, isyan! :)
Şimdik blogumu takip edenler Korean drama ve movie sevdiğimi biliyorlar ama peki K-pop?
Bilen yok tabii çünkü anca kitap ve dizi yorumu yapıyorum ve bunu bende pek sevmiyorum, yani kendimi anlatmak istediğim yazılarda yazmak istiyorum ve bu yazıyla başlayacağım inşallah :)

Başlıkta gördüğünüz gibi yazım geçen cumartesi günü gerçekleşen K-pop idollerinin gelip konser verdiği Music Bank^^

Evet idoller diyorum çünkü sadece bir grup veya sanatçı gelmedi, benim çok sevdiğim yeni keşfettiğim oppalar da geldi.
İşte burada Halil Sezai'den İsyan şarkısını istiyorum, Please!! :D
Çooook sevdiğim her birinin adını bildiğim ki ilk kendilerini dinlemeye başladığım da ben bunların ismini nasıl ezberleyeceğim demiştim(bir kore fanının zor anları :P).Bahsettiğim grup tabii ki de
SUPER JUNIOR!!!!!


İlk kimlerin geleceğinin duyurulacağı sıralarda ne olur Suju olmasın dedim ama kader utansın ki Suju geldi :/
Diğer Elfler için çok seviniyorum, gidip gördüler ama yaa başka Music Bank'a gelmezlerse :(
Ama datlu Eunyunk'dan söz aldık, yaşasın Super snow!^^

Neyseciğime bu haberi biraz içimize sindirdik, sonra dedim Henrymiz de gelecek oleeyyyy ama Suju M yoktu :/
Hayal kırıklığı ama belki Süper Show olursa gelir :)
Oyyy Elf olduğum buradan belli yeter Suju dedim :)
Bu arada bu şarkıları dinleyin derim ;)
Sexy,Free&single
Birde bunu ;)

Mr.simple

Suju'dan sonra Beast^^

Şimdide daha yeni tanıdığım şarkılarını hiç dinlemediğim ama son izlediğim Monstar dizisindeki ünlü oppamdan tanıdığım grup BEAST^^
Oyyy o oppa çok tatlı adıdaaaa Junhyung^^
Şu an bir sürü şarkılarına hasta oldum bileee :)
Mesela bu;

Sıradaki grup Miss A
Fazla değinmeme gerek yok çünkü Suzy'yi sevmiyorum :(
Yine de gelip Ülkemizi gezip bizim için güzel şeyler yazmalarına hayran kaldım^^


Diğer grup Mblaq

Burada da bir oppayı bi dizide gözüme kestirdim ama saçlarını siyaha boyadığı an hımm neyse :))))
Dizi Nail Shop Paris
Onlarda çok eğlendirmiş, buna çok sevindim ve hakkımızda güzel tweetler atmışlar, çoook sağ olun oppalar, bizde sizi seviyoruz^^

Ftısland

Direk aklınıza You're Beautiful geliyor demiii :)
Evet bende öyle düşünmüştüm :)
Süper bir gruptur kendileri severek şarkılarını dinlerim, konserde de coşturmuşlar wuuhhuu bir daha bekleriz buralara ;)

Ailee

Bu kadının sesine bayılıyorumm :)
Birde şarkımız olan Üsküdara gideriken o güzel sesiyle söylemesi gözümde değerini bin kat arttırdı :)
Konserde söylediği şarkıyı bulmalıyımm :D



Harika söylemiş yaa :))


Gelelim konserde en can alıcı yerlere^^
İlk olarak neredeyse bütün gelen idollerin Türkçe bir şeyler söylemesi çoook güzel :)
İşte burada vuruldumm :D
Sonra Kyuhyunun yaptıkları :D
Ahh ahh orada olmak vardı :(
Aliee'nin Türkçe şarkı söylemesi :)

Suju ve Mblaq gruplarının Türkçe pankartla çıkmaları :)


Sujunu tam olarak pankartlarını gösteren resim yok yüzden vidisine bakalım :)



veee son olarak Donghae'nın Türk bayrağımızı öpmesi^^


İşte orayı izlerken tüylerim diken diken oldu ^_^
Seviyoruz seni Donghae^^

Son olarak da aldığım bilgilere göre Suju grubu sahneden bir türlü inememiş :O
ah ahh cidden orada olmak vardı :)


Konserden fotoğraflara bakalım :)




Sung Min <3
Nasılda tatlı :)


Sunuculuk yapmışlar Kyu, Suzy ve Doo Joon :)


Beast^^


Suju^^


FtIsland^^


Ailee^^


Mblaq^^


Miss A^^


Birde halk oyunu oynanmış hemde K-pop müziği ile^^
Süperdi, izledim şahsen ;)

Vee en son cümlelerim,
İstanbul'u gezen grupların Ülkemiz için dedikleri güzel sözleri çok sevdim ve artık her birinin yeri bende apayrı  :)

Resimleri ve videoları çeken arkadaşlarıma teşekkürlerimi iletiyorumm, çok sağ olun^^

Türkiye den anılar^^
Resimlerle sizi baş başa bırakıyorum ;)



Beast^^





Dikkat et oppa ağzın yanacak :D

Sujuuuu^^


Kyuuuu <3

Son olarak bütün K-pop idolleri^^


Suju, Beast, Ftısland, Mblaq, Aliee, Miss A
Hepinizi Saraghaee <3


14 Eylül 2013 Cumartesi

OKK 9.Blog tur 3.Gün Karanlık Kalp//Lee Monroe Yorum^^


Turumuzun son gününden merhaba!^^
Son gün olarak tabii kide yorum gelecek :)
İlk olarak kitabı çok sevdim, bir fantastik seven, bayılan olarak dan tam benlikti diyebilirimm ;)
 Hadi gelin okumanız için sebepler sunayım size maddeli olarak :D ve bunu ilk defa yapıyorumm bu arada :D


1-Fantastik olması^^
2-2 tane yakışıklı mı yakışıklı oğlan olması^^
3-Heyecan ve maceranın dorukta olması^^
4-Diğer fantastiklere benzese de farkının az da olsa olduğu^^
5-Değişik ve göz alıcı bir Dünya'nın olması^^
vs. vs. vs.


Bu kadar değil ama şimdi bu kadarla da heyecan tavan yapmıştır değil mi? :D
Yazarımıza gelirsek dili de çok akıcı ve güzeldi, sevdim.
Zaten serinin 3.kitaptan oluşması beni bende aldı :D Uzun serilerde oldum olası uzak dururum ama bazen gözden kaçıyor ;))
Bu serinin de sadece 3 kitaptan oluşması harika :) Tabii Artemis ne zaman çıkarır diğer kitapları bilemeyeceğim :/




Konusuna gelirsek;
Jane okulunda zor zamanlar geçirir ve okula gitmekten vazgeçip evde eğitimine devam eder. Okulda yaşadığı zorlu zamanlar yüzünden hiç bir arkadaşı yoktur, küçük kız kardeşi Dot hariç. Yine de çok yalnız hissetmektedir, bir de rüyasında gördüğü gizemli yakışıklı vardır.
Kardeşiyle gezintiye çıkınca kasabaya gelen yeni çocuğa rastlarlar ve çocuk Jane ile çok ilgilenir. Bir zaman sonra yabancı çocuğun gizemli hayatına adım atan Jane'nin içi hiç rahat değildir.
Rüyalarına gelen Yakışıklı ile de arkadaş olan Jane bazı gerçekleri ve kendisi için yeni bir Dünya'yı çok merak eder ve kendini bilinmezin kollarına atar.
Bu süreden sonra bazı gerçekleri kabullenmeyen Jane'ye neler olacaktır?
Herkes gerçekten masum mudur?

Yine ve yeniden sorular :D Ama okuyup cevapları öğrenmek lazım değil mi?
Doğrusu bir kaç tahminim vardı yazar öyle örtbas etmemiş, bende tahminde bulundum vee doğru çıktılar :D
Kitabın sonuna gelirsek yazar hem heyecanlı hemde güzel bitirdi, beğendim :)

Ana karakterimiz Jane'ye bazen çok kızdım, çok düşünüp heme vazgeçen bir tipti :/
Arkadaşı olmaması çok kötü ve yaşadıkları çok zor ama canımm çok da içe kapanık olma :D 

Tavsiye kısmına gelince tabii kide okuyun derim :)
Diğer fantastik serilerde az farklı ama yine de yazarın kalemi ve maceralar okunmaya değer ;)


Kitaba da puanım :)
4 puan verdim, 1 puanı ise kız için kırdım :D Nedenini yukarıda belirttim ;)


Şimdi de benim sevdiğim alıntılara bakalım :)

"Hadi bir yere gidelim, sadece ikimiz...Kamp falan yaparız." Ben ayakkabılarımla aşk yaşarken, Evan, Cevap vermemi bekledi. Sonunda başımı kaldırdım.

*****

"Harika." Luca duraksadı. "Seni onunla görmek için sabırsızlanıyorum. Daha önce görmem şanssızlık getiri. Eski bir balo geleneği."

Alıntıya not: Aynı bizim gibi, gelini gelinlikli önceden görmek uğursuzluk getirir :D

*****

"Bazen hayat, sözlerini tutamayacağın kadar karmaşıklaşır." dedi Luca.

*****

Gözlerimi Vanya'ya diktim. "Zayıflık insancadır.Zayıflığı anlarım. Ben kötülüğü anlamıyorum"


Alıntılarımızda bu kadar :)

Diğer yorumlara göz atmak isterseniz, buyurun ;)

Yorum

Not!!
Çekiliş halen daha sürmektedir, takılmak isteyenleri buraya alalım :))


Başka bir turda görüşmek üzere, takipte kalın canlar^^


Katkılarından dolayı Artemis Yayınlarına çok teşekkürler^^








13 Eylül 2013 Cuma

OKK 9.Blog tur 2.Gün Karanlık Kalp//Lee Monroe Bilinmeyen Diğer Dünya: Nissilium^^



Selammmm! :)

Karanlık Kalp kitabına yaptığımız turumuzun 2.günündeyiz ve özel yazımla karşınızdayım :)
Üstünkörü postta bakarsanız güzel ve hoş doğa, ev, saray vb. resimler göreceksiniz. Bu da ne derseniz, Karanlık Kalp kitabının tanıtımında yazı var "İKİ DÜNYA" diye işte ben bizim yaşadığımız dünyayı değil kitapta geçen Nissilium Dünyasını tanıtacağım :)

Kitapta bu Dünya (İçinde insan yok vampirler, kurt adamlar, cadılar ve melekler yaşamaktadır.)
sadece fantastik karakterleri barındıran, insanlar özgü neredeyse hiç bir şeyleri olmayan, gerçek Dünya'ya gitme izinleri olmayan bir Dünya :)
Ülkeyi bir nevi Melekler yönetiyor ama diğer karakterler de baş gösterebiliyor :)
Bu Dünyaya ait ola karakterin hangi türe ait olduğu söylemeyeceğim :)
Okuyun görün derim :)

Şimdi gizemli, fantastik ve büyülü Nissilium Dünyasına göz atalım :)


Ana karakter Jane'nin gözünden anlatıldığı üzere insanı dinlendiren bir nehir vardır ve anlattığı kadarıyla böyle bir yer bulabildim :)
Cidden harika ve huzurlu gözüküyor değil mi?


Kitapta Nissilium Kuzey ve Güney'i ayıran bir köprüdür ve bu köprüden geçmek için dilekçe ve izin alınması gerekiyor.

Çok güzel  bence .)
Jane ve Luca'nın geçtikleri yerler :)


Luca'nın evi :)
Nissilium da bütün evlerin böyle olma ihtimalini bilemeyeceğim, başka evlerden bahsedilmemiş :D


Kitabımızda birde balo oluyor, balo geçen kitapları hep sevmişimdir tabii baloda ilerleyen zamanlarda kötü bir şey olmuyorsa daha da favorim :D
Her sene Nissilium da geleneksel olarak düzenlenen baloya davet edilen Jane baloya çok güzel bir şekilde gider ve ilk balosudur :)


 Jane sarayın girişini Versay Sarayına benzetir.
Çok benzemese de böyle bir saray hayal edilebilir :)
Ben çok beğendim :)


Sarayın iç tarafı denebilir^^
wuuhhuuu burada olmak isterdim :)
Birde yanında Luca gibi biri olursaa ne diyebilirim ki :)))


Jane ve Luca sarayın en çok gezilen ve aileleri tanıtan resim müzesi yerine giderler.
Jane buradan bazı şeylere rastlar ama ne? :D

Nissilium Dünyası bu kadar :)
Diğer kitaplarda daha çok anlatılmasını isterim, yazar öyle güzel anlatıyor ki sanki oradayım :)
Yazım bu kadar canlar :) 

Turumuzun 2.gününde daha ne yazılar var görmek isterseniz işte takvimimiz :)

13.09.2013
Pudra Tozu – Sosyal Medyanın Her Alanında Artemis Yanımızda
Pudra Tozu – Çocukların Büyülü Dünyasını Artemis Büyükler İçin Araladı
Kitap Tutkusu – Yazar ve Seri Hakkında Bilgi
Kütüphanemden Kitap Manzaraları – Eğer Şizofren Değilseniz İki Dünya Arasında Nasıl Hayatta Kalırsınız?
Fighting!! – Bilinmeyen Diğer Dünya: Nissilium
The Reading Lady – Fantastik Seriler ve Artemis

14.09.2013
Yorum

Bu güzel kitabı kazanmak istiyorsanız çekilişe alayım sizi :)
Buradan çekilişe katılabilirsiniz^^








12 Eylül 2013 Perşembe

OKK 9.Blog tur 1.Gün Karanlık Kalp//Lee Monroe Tanıtım-Çekiliş^^


Herkese merhaba :)
Yepyeni ve harika bir turla yine sizlerleyiz :)
Fantastik sever olarak bu turda tam benlikti :)
Severek okudum :)


Tam fantastik severler için bir kitap :)
Yorumum daha sonra gelecek şimdi kitabı tanıyalım :)

Karanlık Kalp 

Jane Jonasın hiç arkadaşı yoktu. On altıncı yaşgünü yaklaşırken, peşini bırakmayan rüyalarından başka bir şey düşünemiyordu. Rüyalarında, birbirlerinin kaderi olduklarını söyleyen o yeşil gözlü genç kimdi? Neden onu bırakmıyordu?

Annesi, Janee sadece uyurgezer olduğunu söylüyordu ama Jane, gerçek dünyayla düş dünyasının birbirine geçtiğini adı gibi biliyordu. Sonunda, tuhaf bir şekilde, kasabaya yeni taşınan yakışıklı Evanla arkadaş olmuştu. Bu büyüleyici genç adamın gözü Janeden başkasını görmüyor gibiydi.

Jane de onu her şeyden çok istiyordu ama rüyalarındaki yabancı, aklını karıştırmaya devam ediyordu. Jane, iki dünyanın arasına sıkışıp kalmıştı. Biri, tanıdığı, henüz yeni bir aşk ve heyecanla dolu dünyasıydı. Diğeri ise meleklerin, kurtadamların ve onu baştan çıkarmaya çalışan karşı konulmaz bir yabancının yaşadığı karanlık ve tehlikeli bir dünya...


Takvimimiz :)

12.09.2013

Tanıtım
Çekiliş: Fighting!!

13.09.2013
Pudra Tozu – Sosyal Medyanın Her Alanında Artemis Yanımızda
Pudra Tozu – Çocukların Büyülü Dünyasını Artemis Büyükler İçin Araladı
Kitap Tutkusu – Yazar ve Seri Hakkında Bilgi
Kütüphanemden Kitap Manzaraları – Eğer Şizofren Değilseniz İki Dünya Arasında Nasıl Hayatta Kalırsınız?
Fighting!! – Bilinmeyen Diğer Dünya: Nissilium

14.09.2013
Yorum


ÇEKİLİŞ^^

Çekiliş için kurallar!!
*Blogları takip ettiğiniz isim!
*Paylaştığınız linkleri adınız,soyadınız ve mail adresiniz ile beraber bu post'un altına yorum olarak bırakmak.
*Her kuralı yapıp yorum bırakmayan arkadaş çekilişe dahil olmayacaktır!!


a Rafflecopter giveaway



Artemis Yayınlarına Katkılarından Dolayı Teşekkürler^^


Artemis Yayınlarını buralardan da takip edebilirsiniz ;)



Takipte kalın^^



10 Eylül 2013 Salı

Cerrah Hugh de Singleton'un Günlükleri, Huzursuz Kemikler//Melvin R. Starr Kitap Yorumu^^



Huzursuz Kemikler ilginç bir heyecanla okundu ve bitti^^

Kitap ilk çıktığı zaman çok merak etmiştim ama bir türlü alamadım :/ Ve aradan da bir kaç sene geçti bu yüzden kendi mi kınıyorum, nasıl beklettim diye :// 






Neyse canım geç olsun güç olmasın demişler ;)) Gelen olumlu ve bu kitabı al yorumlarından sonra daha merak ettimm ve en sonunda erdim muradıma ve okudumm ;)) 

Gerçekten muhteşem ve heyecanlı bir kitaptı, tek kelimeyle bayıldımm^^Kitabımız eski bir zamanda geçiyor ve yazar öyle bir anlatmış ki sanki o zaman da yaşıyorsunuz :)

Konusuna az biraz değinecek olursam;
İngiltere de yaşayan ve ilgi duyduğu bir mesleği okuyan Hugh de singleton cerrahlığa merak salmıştır ve okumuştur da. Kendisinin çok iyi bir cerrah olduğunu düşünür ama kaldığı han da muayenehane olunca hastalar pek gelmez. Bir gün Han'ın caddesinden Lort Gilbert geçer ve yardımcısını atı teper. Durumu kötüdür ve şansına Hugh de oradadır. Hemen yardım eder ve yarası zaman sonra düzelir. Lort Girbert Hugh de'yi Bampton köyüne davet eder ve iş teklif eder. Hugh de buna çok sevinir bu sebeple kabul eder. Bir dün değişik kemikler bulur ve bunların bir hayvan değil bir insana ait olduğuna karar verir. Lort Girbert'e haber verdiğinde hemen bu işin peşine düşmesini söyler. Hugh de pek isteği olmasa da kabul eder ve işler doğru ilerliyor olsa da bazı şeyler içine sinmez. Uzun araştırmalar sonucunda katil bulunur ve idam edilecektir ama Hugh de'nin içi hiç ama hiç rahat değildir.
Acaba Hugh de doğru gerçekleri bulabilecek mi?
Bu sorunun cevabı kitapta gizli  :)


Şahsen karakterimizin zekasına hayran kaldım, bazı şeyler bulunca vaay be o kadar zor zamanlarda nasıl da buldu falan.
Şimdi ki zamanımız bakınca cinayeti kim işledi, ceset kime ait saatler içinde öğreniliyor ama o zaman her şey ihtimale kalıyor. 
Gerçekten zor şeyler. 





Hugh de'nin ihtimaller karşısında ki zorlukları, acaba o mu ki veya gerçekler nedir demesi falan ciddi anlamda ilgi çekici :))
Kitabımız da birde aşk var :)) Hugh de'nin daha kim olduğunu bile bilmeden ilk görüşte aşık olduğu kızı birden karşısında görünce ve hatta konumunu öğrenince şaşırmıştır ama gönül bu ne yapacağı belli olmaz.
Tabii karşı tarafta boş değildir ama katı kurallar ve yapılması gerekenler çoktur ve imkansızdır.

Serinin diğer kitaplarında neler olacak şimdiden merak etmiyor değilim :))
Ephesus yayınlarına teşekkür ediyorum, böyle bir seriyi bizimle buluşturduğu için ;))

Son söz olarak,
Cerrah Hugh de Singleton'un günlükleri bir harika^^

Tabii kitaba puan da 5/5


Şimdi de sevdiğim alıntılara yer vereyim ;)

Bir ara, kadın yıllardır böyle miydi yoksa çocuğunu doğururken doğa akıl sır ermez bir oyun oynamıştı da dili mi gevşemişti, diye merak ettiğimi anımsıyorum. Sonunda öyle olmadığına karar verdim, zira evli olmadığı halde geveze olan ve sayıları az da olsa- az diyorum bakın- yaşlanana kadar suskun kadınlar biliyorum.

Alıntıya not: ehheheh kadınları çözmüşsün Hugh de :D


******

İnsanların yüz ifadelerini veya duruşlarını okuma gibi bir meziyetim yoktur. Bir insanın bakışlarının ardında gizlenen şeyler benim için hep bir sırdır. Ben görünmeyen şeylerin değil, görünen yaraların eğitimini aldım.

******

Leydi Joan'a söylediklerime kulak misafiri olan Lort Gilbert'e döndüm; bakışlarıma tek kaşına kaldırarak karşılık verdi. Bunu nasıl yapıyor acaba, diye merak ettim.

Alıntıya Not: Sende mi Hugh de :D


ehheh üzülme Hugh de bende takıntılıyım bu duruma ;)

Başka bir yazımda görüşmek üzere canlar ;)