7 Temmuz 2016 Perşembe

Bayram Öncesi Kitap Alışverişi Vol 123456^^

Herkese merhaba^^
Yorumlardan sonra en sonunda yorum dışı bir yazı yazıyorum. Uzun zamandır içimden gelen, şöyle oturup düzenleyeceğim doğru düzgün bir yazı olmadı. Zaten blog da da yazı yazmayı özledim. Bayramdan sonra inşAllah dolu, dolu yazılarım ile sizlerleyim :*
Şimdi ki yazım ise başlıkta gördüğünüz üzere kitap alışverişi^^ Aslında okunmayan çok kitap vardı ama bir kitap kurdunu kitap almaya kim alıkoyabilir? Hepinizin paraaa! dediğini duyar gibiyim ama paradan başka? :D 

Bu sefer ki kitaplarımız uzun zamandır beklediğimiz ve birden ortaya çıkan kitaplar.
Yazının devamın da taa aylar önce aldığımız kitapları da ekleyeceğim, resimler Instagram hesabın da yer alıyor ama blog'umun neyi eksik :D




Ve işte Kitap Yurdun'dan yaptığımız alışverişimi^^





Silber'in ilk kitabını My Twin okuyup çok beğendi. Israrla benim de okumamı istiyor ama serinin en az bir kitabı daha çıkmadan okumayacağımı söyledim. Kitap uzun bir aradan sonra çıktı, bu sefer kitabı aldığımız zaman ilk kitabı okuyacağım dedim :D Sonunda aldık ve benim en kısa zaman da okumam gerekiyor :D Yazarın kalemini seviyorum. Aşk Bütün Zamanların İçinden Geçer serisi mükemmeldi, okuyanlar bilir ;)
Pegasus çok pahalı bildiğiniz gibi, hatta geçen sosyal medya da protesto ediliyordu ama sizce fiyatlar iner mi? Tabii ki de hayır! Yine fiyatları değiştirmeyeceğiz deyip noktayı koymuşlar. İlgimi çeken kitaplar haricinden o kadar parayı diğer kitaplara vermeyi düşünüyorum. Bu onlara protesto olur zaten :P 




NT Mağazasında ikinci kitabı Yüreğini Haramdan Sakın'ı görünce My Twin ile merak ettik. Sonrasın da Seyhan'dan Hayata Dair Güzellikler blogger'ı Seyhan abla okuyunca ve çok sevince Ada-Sırlar Çözülüyor'un yerini aldı. My Twin ilk ben okuyacağım diyor ama bakalım. 




Yazarımın en son çıkan kitabı^^
Daha kısa sürede almak isterdim ama kısmet olmadı diyelim. Bayramda inşAllah okumayı düşünüyorum. Eğer elimdeki biterse. Bu arada kapak harikaaaaaa^^ Elde daha bir başka duruyor :*




My Twin yazarın Charlotte Bronte'nin Gizli Günlükleri kitabı okuyup çok sevdi. Bende çok sevmiştim ama elimde biraz süründü. Neyse, Jane Austen hastası olan My Twin almak için ısrar etti^^ Bakalım bu nasıl :)
Bu arada sanki bütün alışveriş My Twin istekleri üzerine olmuş :D


Yeşilçam filmlerini çok severiz. Kerime Nadir'in eserlerin den uyarlanan filmler olduğu için kitaplarını da okumak gerekti^^ Normal boyutunda kitap yok, sadece cep boy var. Yayıncılar bütün kitaplarını çıkarsa ne güzel olur, mesela Seven Ne Yapmaz için bir çok yayıncının kapısını çalabilirim^^ Yürekten istiyorum :)



Bu resim ise Hıçkırık kitabının boyutunu sizlerin de görmesini istediğim için diğer normal boydaki kitap ise kıyasladım. Gerçekten küçük bir kitap ve sayfası da az. Neyse bakalım nasıl, iyi bulursak yazarın satılan diğer kitaplarını almayı düşünüyoruz ;)





Buraya kadar olan kitaplar Kitap Yurdun'dan alındı. Devamı aylar önce okuoku'dan alınan kitaplar olacak. Kitap Yurdu için diyeceklerim ise, siparişte sıkıntı yoktu. Temin etme sürelerini fazla uzatmadılar, bunlar en sevindiğim şeylerdi ama hiç ayraç yoktu. Zaten bu konuda Okuoku'nun kimse eline su dökemez :) Ama Kitap Yurdun'dan da memnun kaldık^^


Ay Günlükleri serisini ve Okuoku'nun büyük indirimini bilmeyen yoktur her halde^^ 
Daha duyurulduğu an aldık ilk 3 kitabı. Zaten ilk fırsat sadece bu 3 kitap içindi. Cinder'ı okudum çok sevdim. Yorum için Tık Tık!! Şu an da Scarlet'ı okuyorum. Ramazanın yoğunluğu sebebiyetiyle az biraz elimde sürünüyor sanki. Hemen okuyup bitirmeliyim ;)


Geldiği an paylaştığım fotoğraf^^





Daha sonrasında ise bu kitapları aldık. Yine okuoku sitesini tercih ettik. Sebebi ise Levana 9.90 TL gibi bir fiyattı, Winter ise %35 indirimi vardı. İlk zamanlar almayı düşünmüyorduk ama sonra My Twinle kafa kafaya verip, düşündük, taşındık ve bu kitapları aldık.
Komik Bir Hikaye kitabını okuyanlar çok sevdi, Lady Chatterley'in Aşığı kitabı ise Dünya Klasiklerinden olduğu için ekledik. Bir de fiyat uygundu :D



Bu siparişin de ilk fotoğrafı.




Ve son kitabım Akşam Güneşi/Reşat Nuri Güntekin'den geliyor. Aslında kendisini internetten almadım. İkinci el kitap alan bir kitapçıya gidip bir kaç kitap karşılığında kendisini aldım. Bu tarz kitapları uzun zamandır okumadığım için Ramazan başında okudum. Kitap çok güzel ve akıcı olmasına rağmen elimde süründü :( Yorumu bu yazımdan önce sizlerle olmuştu. Yorum için Tık Tık!!



Bir alışveriş yazısının daha sonuna geldik, uzun süre alışveriş yapmayız daha diyemem çünkü şimdiden sepet doldu :D Bu alışveriş bayram öncesiydi, o da bayram sonrası alışveriş olur artık, bilemeyeceğim yani :D



Başka yazılarda görüşmek üzere, şimdiden hayırlı bayramlar^^
Bol kitaplı günler^^



Buralarda da varım^^







6 Temmuz 2016 Çarşamba

Akşam Güneşi//Reşat Nuri Güntekin Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Ramazan vesilesi ile günlerim yoğun geçtiğinden buralara sık uğrayamıyorum. Oysaki ne yazılar birikti anlatamam. Bu kitap ise okuyup biteli haftayı geçti ama ben anca pc başına geçip yorum yazabiliyorum. Oysa ki resmim falan her şey hazır. Artık bu yazıyı ne zaman paylaşırım bilinmez.
Fazla dert yanmadan kitabımıza geçelim^^

Not: Üste ki mısraları 1.5 hafta önce yazmıştım, o yüzden dokunmuyor Ramazan Bayramınızı kutluyorum :* Şimdi yorumun devamına geçebilirsiniz^^
Dipnot: Buradan sonrası yeni yazıldı :D

İlk olarak konusu :)

Eğlence hayatına düşkün, muzip,yakışıklı, Paris'te eğitim hayatını tamamlamış kurmay subay Nazmi'yi görüyoruz. Sonra çok kısa değinilmiş olsa da, vatansever, mücadeleci ve cesur biri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak Sırp çetecilerle giriştikleri çatışmada aldığı yara, genç adamın sağlığını, hayatını tümüyle değiştiriyor. Evlenerek Akdeniz'de bir adadaki çiftliğine yerleşen Nazmi, hayata küsüyor. Etrafına ördüğü camdan duvarlar, genç bir kızın gelişiyle tuzla buz oluyor. Güntekin, dillendirilmeyen yasak bir aşkı ve kahramanların iç hesaplaşmalarını okura ustalıkla yansıtıyor.


Konumuz internet ortamın da mevcut değil, sadece kitabın arkasında yazıyor. Bu sebeple bende kitabın arkasından yazdım. Direk kendi düşüncelerim ile konuyu yazabilirdim ama spoi falan veririm kalsın dedim :) Uzun zamandır Türk Edebiyatı klasiklerinden okumamıştım. Bunu da bir kaç kitap karşılığından kitapçıdan takas ederek aldık. Normal fiyatı dudak uçurtuyor ama adam ikinci eldir büyük ihtimal 15 tl versen olur dedi. Aldıktan sonra gözümün önünden ayırmadım ki okuyabileyim. Okudum da ama yanlış zamanda :( Ramazan yoğun geçince okumak zor oldu haliyle. Hata şu an bile elimdeki kitap da daha yeni yarıya geldim. 



Reşat Nuri Güntekin'in önceden sadece Çalıkuşu kitabını okumuştum. çok sevdiğim bir kitaptı. Seneler önce olduğu için bir daha okumayı düşünüyorum. Bu kitabını da Çalıkuşu gibi çok sevdim. Direk Osmanlıcadan çevrilse de akıcı geldi bana. Konusunda olduğu gibi Nazmi'nin ilk olarak gençlik ve eğlenceye düşkün halini okuyoruz ama sonradan vatana olan sevgisi ortaya çıkıyor. Yarıdan sonrasın da ise Nazmi, kuzeni Şükran ile babasından kalan çiftliğe yerleşirler. Eski hayatına karşı tezat olan bu yeni hayata zor alışan Nazmi yıllar sonra yanlarına gelen kişi ile çok değişir. O kısımdan sonra kitabın nasıl bir şey olacağını az çok anlıyoruz.
Doğrusu bu yeni gelen kişi kim söylemeyeceğim ama kendisini çok sevdiğim söylenemez hatta ve hatta sinir oldum. Ama kitabın sonuna doğru bazı şeyler yerine oturuyor.


Kitap çok güzeldi, ben çok sevdim ama işte zaman sıkıntısı nedeniyle kitap elimde biraz süründü.Yazarın diğer kitaplarını almayı düşünüyorum. Zaten alacaktım önceden ama kısmet bu kitabaymış. Alınacaklar listesin de çoğu ekli :) Ama fiyatlar çok fazla, ya yayıncıdan kaynaklanan bir şey ya da Türk Edebiyatı klasikleri olduğundan, bilemiyorum. Kitap hakkında daha fazla bilgi vermeme gerek yok, tavsiye de ederim. Tercih meselesi ama yabancı yazarlardan ziyade daha çok bu yazarlarımızın kitaplarını okusak süper olur. Bu söz kendime de, o yüzden daha çok Türk Edebiyatı klasiklerinden alacağım^^
Bir çok Türk Edebiyatı yazarlarından kitap okudum lakin favorim Reşat Nuri Güntekin^^


Kitaba puan vermeyi düşünmüyorum, haddime değil açıkçası. Yıllar önce ne zorluluklarla yazılmış bu kitaba değer biçmek benlik değil ama yukarıda da dediğim gibi çok sevdim. Bu vesileyle ne tür bir puan verdiği tahmin etmişsinizdir ;)




Kitabımızın filmi de mevcut, Türkan Şoray, İzzet Günay ve Serpil Gül'ün yer aldığı bu filme çok az baktım, sadece beni etkileyen kısımlara ama çoğu yoktu. Her şeyi geçtim o sonu ekleyeceklerdi filme :( Devam eder miyim, sanmıyorum kitabı hatırlayayım yeter ;) 






Alıntılar^^

-Ne söylüyorsun Vecdi? Bu mümkün mü? Herkes eğlenirken pansiyonum da gaflet uykularına dalıp hayatımı heba edebilir miyim? Ben mahvoldum... Paris beni katletti..

Alıntıya not: Bu alıntı da Nazmi'nin eğlenceyi ne kadar çok sevdiğini anlıyoruz. 


*****

Kitap bizi hiçbir zaman hakikat olmayacak rüyalarla, arzularla zehirleyip çıldırtıyordu. Etrafımızdaki sakin hayata razı olamıyor, ömürlerimizin mütevazı nasibine kanaat etmiyorduk. Benim fikrimce insanlara kitap okutmak kanatları kesilmiş, ayakları bağlanmış kuşlara geniş ufukları göstermek gibi büyük bir zulümdü.


Alıntıya not: Bir çok kitabı olan bir yazardan böyle bir karakter. Evet bunu Nazmi söylüyor ama o kadar gerçekçi bir alıntı ki anlatamam.




Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlar da görüşmek üzere^^
Hayırlı Bayramlar^^



Buralarda da varım^^



24 Haziran 2016 Cuma

Parçalanmış Dünyam//Amie Kaufman & Meagan Spooner Kitap Tanıtımı^^

Herkese Merhaba^^
Kitap yorumları yanı sıra tanıtımları ile de sizlerleyim. Şu sıralar pc başına zor oturuyorum ve bayrama kadar da öyle olacak gibi. Bayramdan sonra inşAllah sık sık gelirim buralara :)
Şimdi ki tanıtımımız ise geçen sene bu zamanlar da okuduğum Benim Uzak Yıldızım sersinin ikinci kitabı. Kitabı merakla beklediğimi söyleyebilirim çünkü kapak harika^^ Şaka bir yana çoğu okurlara göre ben bu seriyi sevdim^^ 
Kitap hakkında düşüncelerimi yazmadan konuya ve kapağa bakalım^^



JUBILEE CHASE İLE FLYNN CORMAC’ın hiç tanışmaması gerekiyordu. Gezegenleri yaşanılır hale getirmek için kurulan terrafom şirketleri daha iyi bir gelecek vaadiyle topladıkları kolonicileri yeni gezegenlere yerleştirerek zengin olmuş, ama Avon gezegenine ilişkin vaatlerini hiçbir zaman yerine getirmemiştir. Flynn zorlu yaşam şartlarına isyan eden kolonicilerin başındaki isimdir. Yüzbaşı Lee, isyancı kolonicileri kontrol altına almak için Avon gezegenine gönderilen askeri birliğin bir üyesidir ama isyancılardan nefret etmek için bambaşka nedenleri vardır. Bitmek bilmeyen kanlı bir savaşta üstünlük sağlamaya çalışan Flynn, Yüzbaşı Chase’i kaçırıp rehin alır ama diğer isyancılar onu öldürmek isteyince hayati bir seçim yapar. Tüm gezegeni tehdit eden Cinnet, bataklıkta bir görünüp bir kaybolan gizemli ışıklar, birdenbire ortadan yok olan bir üs, bu iki düşmanı ortak bir savaşın içine çekecek ve ikisi için de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ikinci kitabı Parçalanmış Dünyam, savaşın paramparça ettiği bir dünyada yeşeren bir aşkın hikâyesi…


Konumuz böyle^^
Serimiz de şöyle bir farklılık var, her kitapta ayrı çifti anlatıyor. İlk kitapta olan Tarver ve Lilac çiftimizi anlattı bu kitapta ise Jubilee ve Flynn'in hikayesini anlatacak^^ Üçüncü de ise çıktığı zaman bahsederiz^^



İkinci kitap This Night So Dark Traver'in ağzından anlatılıyor. Serinin 1.5 olan kitabı^^
Belki Go Kitap onuda çıkarır^^




Kitabımız ön siparişte, almak isteyenler için link için Tık Tık^^

Bneim Uzak Yıldızım kitabına yaptığım yorumu okumak için de Tık Tık^^






Bir tanıtım yazısının daha sonu geldik, başka yazılarda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram
Tumblr






15 Haziran 2016 Çarşamba

Kaderin Rengi//E.V. Mitchell Kitap Yorumu^^

Selam^^
Bu sıralar yorumlardan yüzü güldü blogumun^^ Arda arda yorumlar geliyor. Sıradaki yorumum ise severek okuduğum Cennetin Rengi kitabının ikinci kitabı Kaderin Rengi. Yazarın kalemini sevmiştim. Birde seri olunca okumadan durur muyum. Yazarın kalemi yine iyiydi ama  ilk kitabı daha çok sevdim diyebilirim. Nedeni birazdan sizlerle^^

Önceden çizilmiş bir yol muydu kader? Yoksa kalbimizin seçimleriyle yaptığımız bir yolculuk mu?
Kate Worthington'ın hayatı, genç yaşta hamile kalmasıyla tamamen değişir. Önünde iki seçenek vardır. Ya hayallerinden, önünde uzanan parlak gelecekten ya da bebeğinden ve gerçek aşkı, ruh eşi olduğuna inandığı adamdan vazgeçmek. Kate, her şeye rağmen aşkına ve bebeğine sahip çıkmayı seçse de kaderin onun için bambaşka planları vardır. Hayat çarkı ondan ve kalbinden bağımsız bir şekilde dönerek, Kate'i asla ummadığı bir yola saptıracaktır.
Ve yıllar sonra yolu, o güne dek varlığından bile haberdar olmadığı Ryan'la kesiştiğinde, çok önemli bir gerçeği hatırlayacaktır. Ne kadar çok yara alırsak alalım, her karanlık günün ardından daha parlak doğan güneş gibi kalbimiz de iyileşmeye ve zaman, sabrımızın hediyesini bize sunmaya her zaman hazırdır.
Seçimlerimizi, gerçek aşkın varlığını ve tesadüflerin büyülü gücünü konu alan Kaderin Rengi, E.V. Mitchell'ın usta kalemiyle adeta yüreklere dokunuyor.


Konumuz böyle, tam aile dram severlere göre. Kitabımız tam anlamıyla dramdı. O geçmişte olanlar, sonradan olanlar falan beni çok etkiledi. Kate lise zamanın da ilk aşkından hamile kalır ve yol ayrımına girer. Yaa bebeği aldırıp tahsil hayatına devam edecek ya da doğunca bir aileye verecek. Bebeğin babası ile çok düşünen Kate sonunda kararını verir ve o kararla hayatına devam eder. Ama kader daha başta Kate ve bebeğinin babasına iyi davranmaz. Yıllar sonra çok değişik olaylar ile Ryan ile karşılaşan Kate aslında hayatın ona ne kadar kötü davrandığını anlar, ya da iyi davrandığının mı?
Konumuz üstünkörü böyle. Kate karakterini bazı yerlerde sevdim bazıların da ise kızdım. Aslında Kate'e değilde yazara mı sinirlenseydim bilemedim. Okuyanlar benim ne demek istediğimi anlayacaksınız. Ablası diyeyim siz anlayın ;)



Ryan karakterini de sevdim. Onun hakkında fazla bir şey yazmayacağım, spoi olur diye. Sadece ilk girişi neden öyle yaptı yazar anlamış değilim. O kısmı sevmediğimi söyleyebilirim. Tabii sonradan neden öyle bir şey yazdığını anlıyoruz ama olmamış :P Kitabımızda bir kaç karakter daha oluyor. Bir tane büyükannemiz var mesela, onu çok sevdim. Melinda var birde. Sona doğru asi tavırları beni çileden çıkarmış olsa da kendisini de sevdim. Diğer karakterler için yine bir şey diyemem, spoi, spoi... Sadece başta sinir olacağınız bir karakter olacak ama sonradan çok üzüleceksiniz.


Yazarın kalemini sevmiştim ilk kitapta. Yine sevdim ama bu kitap ilk kitap gibi değildi. Ne yazık ki sevmediğim çok yönü oldu. Geçmiş ve gelecek kavramı olarak yazmış yazar, bu yönüyle sevdim ama günlük tarzında yazdığı için biraz garipsedim. Hadi onu es geçelim, zaman sonra insan alışıyor, lakin sonradan Kate'in o tür plan yapması ne bileyim gerçekçi gelmedi bana. Daha fazla açıklamak isterdim ama yukarıda sürekli yazdığım gibi spoi, spoi... Yine de sevdiğim yerler oldu, olmadı değil yine de ilk kitapta aldığım tadı bunda alamadım.



İlk kitabımızı okuyanlar bu kitabı da merak eder diye düşünüyorum. Zaten kitabımız 10 kitaplık seri, bu olmadı diğeri olur. O yüzden devam edeceğim ben. Sizde yazarın kalemi iyi, ben beğendim ve seriyi de okumak istiyorum diyorsanız tavsiye ederim. Zaten seri kitabı olduğu için başka bir şey diyemem ;)



Biraz önce dediğim gibi kitabımız 10 kitaplık seriden oluşuyor, işte onlar^^



Serimiz böyle. Konularına henüz bakmadım ama kapaklarından nasıl bir şey olacağı belli. Doğrusu Arkadya Yayınları çok güzel kapaklar çıkarıyor ama bu yazarın serisini orijinal çıkarsa ne güzel olur diyorum :D Kapaklar harika çünkü^^



Kitabımızın Orijinal kapağı^^ Serini diğer kapaklarına göre bu sönük kalmış, bizim ki daha iyi :D


Kaderin Rengi kitabının yorumu için Tık Tık^^



Kitaba Puanım 5/3



Alıntılar^^


İçimde bir yerler de yaşam belirtisi kalmış mıydı? Peki, hiç umut? Bazen kendimi deli gibi hissediyordum. 


*****

Evrene bağırmak, dünyaya dönmeyi durdurmasını söylemek istiyordum. Nehirlerin akmayı kesmesini...Her şeyin durup olduğu gibi kalmasını istiyordum.





Bir yorumun daha sonuna geldik^^ Başka yazılarda görüşmek üzere^^
Sevgiler, bol kitaplı günler :*


Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram
Tumblr




10 Haziran 2016 Cuma

Tatlı Cazibe//Wendy Higgins Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Yine ve yeniden bir yorum ile sizlerleyim^^ Bu sefer ki çok ama çok merak ettiğim, çıktığını duyduğum an sevinç naraları attığım kitabın yorumu olacak^^ Tatlı Şeytan serisini bilmeyen yokturdur herhalde. İşte o serimiz Tatlı Hesaplaşma ile bitmişti. Ama yazarımız Wendy okurlarını düşünmüş ve asi ruhlu ama bir o kadar da aşık Kai'mizin kitabınızı yazmış^^ İşte o kitapta Tatlı Cazibe^^

Kötü çocuk Kaidan Rowe hayatta istediği her şeye sahiptir: şan, şöhret, yetenek… Ve tabii güzel kızlar. Ama kızları baştan çıkarıp günaha teşvik etmek onun görevinin bir parçasıdır. Çünkü o, İblis Düklere hizmet etmekle görevli bir Nefildir ve Düklere karşı gelmek, ölmek demektir. Neyse ki Kaidan işini severek ve çok iyi yapar. Ta ki tatlı, cesur ve de iyi kalpli Anna Whitt ile tanışana dek. İblisleri yeryüzünden temizlemeye kararlı bir Nefil olan Anna, iyi ile kötünün savaşına öncülük ederken Kaidan'ı da hiç tatmadığı duygularla yüzleşeceği bir başka savaşın içine çekecektir.
Tatlı Şeytan serisinin dördüncü ve son kitabında olaylar bu kez gizemli yakışıklı Kaidan Rowe'un ağzından anlatılırken, okurlar onun o soğuk ve kendinden emin görüntüsünün altındaki kırılgan âşığı tanıma fırsatı yakalayacaklar.


Bu kitap hakkında ne yazsam bilemiyorum. İlk olarak beklentimi karşıladı. Harika ötesi bir kitaptı. Tabii bir kaç eksiği vardı. Onu ilerleyen yorumum da bahsedeceğim. 
Kai yine ve yeniden kalbimize taht kurdu. Meğer bizim asi ruhlu Kai'miz neler yaşamış neler. Zaten ilk üç kitapta az buçuk anlıyoruz halini ama bu bambaşka oldu. 
Başlarda ne düşünmüş sonra ne olmuş mesela. İlk kitap Tatlı Şeytan'ı okuduğum zaman böyle düşünmemiştim. Okuyunca biz şok :D Tabii kitabın çoğu yerinden Kai'ye üzüldüm :( Ne acılar çekti garibim, yazık :(

 Az Kai'den bahsedecek olursam, Dükler aleminden kötülükler kol gezmektedir ve Kai'de bir nefil olduğu için Şehvet Dükü olan babasının her dediğini yapmakla hükümlüdür. Yapmazsa eğer acımasızca öldürülür. Kai küçüklüğünden beri bu işlerle uğraşır ta ki Anna ile karşılaşana kadar. Anna kendi ırkında çok farklı biri olması Kai'nin ilgisini çeker ve Anna'nın gerçek kimliğini gördükçe ona kapılmaması kaçınılmazdır. Başta Anna'ya yaklaşmasının amacı farklı olsa da zamanla bu fikri de aklında atar ve başına gelmesinden korktuğu şey ile baş etmeye çalışır. O şey de Aşk'tır.
Şehvet dükünün oğlu kendi türünden olan Nefili sevemez ama gönül bu engel olamıyor Kai. İşte bu dakikadan sonra Kai'nin hayatı son hızla değişir ve tatlı mı tatlı, düşünceli mi düşünceli bir Kai ortaya çıkar^^


Kai için daha neler yazsam bilemiyorum. Kendisi Patch karakterinden sonra sevdiğim bir diğer karakter. Diğer kitaplar da okuyup, Kai'ye kızdığım sahne çok olmuştur ama burada hepsini telafi ediyor beyefendi^^ Anna ne kadar şanlı bir gacı anlatamam. zaten bütün kitap karakterlerinden ki kızlar şanslı değilde ne -_- Yine fangirllüğüm tuttu, o yüzden bu konuyu burada gezip devam edelim :D

Gelelim kitabımızın genel özelliklerine. Şahsen ne kadar çok sevinmiştim Kai'nin bakış açısından okumayı ve şu an bile iyi ki yazar yazmış diyorum ama işte aması var. İlk olarak seriyi okuyalı çok uzun zaman geçtiği için bazı kesimleri unutmuş bulundum. Bazen alıp ilk kitapları karıştırıp olay neydi diye baktım. Bu anlamda acaba yazar ayrı çıkaracağına diğer kitapların arasına Kai'nin düşüncelerini sığdırsa mıydı dediğim doğrudur. Bu sıkıntıdan başka bir şey beni rahatsız etmedi, hatta vaaaay beeeeee dedim sürekli^^ Yazarın kalemine yine diyecek yok, kendisi pek bi severim zaten^^ Bol bol kitap yazsın, hemencecik de bizde çıksın^^ Zaten başka bir serisi var, onun da çıkmasını dört gözle bekliyorum^^ Ne derler, ne çıksa okurum. İşte yazarımız da bu kategoride^^


Daha ne yazayım aa dostlar^^ Ne desem boş, bu kitap anlatılmaz, okunur. I kadar da iddialıyım 
Kai hastası iseniz, Tatlı Şeytan Serisi benim serim diyorsanız tez zaman da alın okuyun derim . Gerçi Tatlı Şeytan serisini bitiren arkadaşlar Tatlı Cazibe'yi benim gibi dört gözle bekliyordur hatta benden önce bile okumuşlardır^^ Komple seriye başlamamış olanlar var ise onlar da kesinlikle bu seriye başladın ve yeni başlayanlar, çok şanslısınız^^








Ve böylelikle serimiz tamamlandı^^
Kitaplarımızın kapakların da olan çifti pek beğenmediğimi diğer yorumlarımda dile getirmiştim :D Ama kapaklara bayılıyorum^^ Kapaklarda ki her renk kitabın içeriğinden seçilmiş ve bu renklerin de neler olduğunu kitabın ilk sayfasından öğreniyoruz. En son ki Tatlı Cazibe kapak rengi ise Mor. Gerçekten içeriği yansıtan bir kapak olmuş, okuyunca anlayacaksınız^^



Ve diğer kitaplara yaptığım yorumlar;
Tatlı Şeytan için Tık Tık!!
Tatlı Tehlike için Tık Tık!!
Tatlı Hesaplaşma için Tık Tık!!




Kitaba puanım 5/5



Alıntılar^^

Sanırım Anna Whitt benim sağlığıma zararlıydı.


*****

"Bana Kai dedin." İlk kez demişti ve bu çok...büyük bir şeydi. Bu hanım evladı hisleri neremden çıkıyordu ve ben nasıl bu kadar kolaylıkla çıkmalarına izin veriyordum ya da engellemek neden gittikçe önemsizleşiyordu, bilmiyordum. Sanki kendi lanetli benliğime karşı isyan ediyordum.


*****

Anna'nın aşkı hayatım boyunca istediğim tek şey olduğundan ölürdüm de onu Anna'ya yaklaştırmazdım. İmkansız düşünceler beynimi zehirliyordu. İmkansız arzular...Tehlikeli hayaller...






Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^
Bol kitaplı günler^^

Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram
Tumblr






8 Haziran 2016 Çarşamba

Devrimin Kızı//Amy Engel Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Turumuzdan sonra ki ilk yorumum sizlerle. Ben bu kitaba yorum yapana kadar 3.kitabımı okuyorum ne yazık ki :) Bir yorum giremedim. Neyse geç olsun güç olmasın :D
Kitabımız Kurucunun Kızı serinin ikinci kitabı. Seri zaten iki kitaptan oluşuyor, Devrimin Kızı'nı okuduktan sonra belli oluyor zaten seri sonu mu diye. İlk Kurucunun Kızı kitabını pek sevmediğimi söylemiştim. Sırf bu kitabı almam da ki neden ise sonu olmasıydı. Sağ olsun OKK ablalarımız bize hediye ettiler^^ Doğrusu ilk kitap Devrimin Kızı'ndan bir tık daha iyiydi.

Ben ıvy westfall. Kurucunun kızı. 
Nükleer bir savaş sonrası hayatta kalan az sayıdaki insandan biriydim. 16 yaşında kendimi bir güç savaşının ortasında buldum. Annemin katilinin oğluyla evlenmeye zorlandım. Görevim o kadar da zor değildi. Devrime öncülük edebilmem için kocamı öldürüp ailemin yönetimi ele geçirmesini sağlamalıydım, o kadar… 
Ben Ivy Westfall. Artık sistemin kurbanı değilim. Görevim artık eskisinden daha zor. İnandığım şeyler uğruna, her şeyimi kaybetme pahasına savaşacağım… 
İsmim Ivy Westfall. Ben Devrimin Kızı'yım. 


DİKKAT! 
İlk kitabı okumayan arkadaşlar, yorumun devamını okumamalarını rica ediyorum :D

Ivy işlediği suç nedeniyle çitlerin arkasına atılır. Babası ve ablası hiç bir yardım da bulunmazken, Bishop'unda ihanete uğramış yüzü ona işkenceler çektirir. Her ne kadar dışarı atılmış olsa da hayata tutunması şarttır. Bu devre de yeni arkadaşlar giriyor.
Ivy öyle çok sevdiğim bir karakter olmadı, ne bunda ne de birinci kitapta. Fazla iç sesi var ve çoğu mantıksızdı. Bazen vay be, bazen de bu kız çok fazla düşünüyor dedim. 
Yaptığım şeyler için ona kızmıyor hatta aferin diyorum. Çok zorlu şeyler atlattı, buda bir gerçek. Kim olsa yerinde bu kadar ihaneti kaldıramazdı ama Ivy bu konuda başarılıydı.


Bishop, kitabın belirli yerine kadar gelmedi kendisi. Sonrasında ise ilk kitap da olduğu gibi kalbimizin baş köşesine oturdu. Ivy'yi bazı konular nedeniyle sevmezsem de Bishop'u çok sevdim. Hele o yatıştırıcı davranışları ve düşünceleri benden koca bir artı puan aldı. Kitapta yaptıkları beni şaşırttı mı, hayır. Bekliyordum kendine böyle bir performans :D Helal sana Bishop^^



Kitabımıza iki yeni ve seveceğimiz karakter geldi. Bunlar Caleb ve Ash'dı. Başta kendilerinden şüphelensem de çok sevdiğim iki karakter oldu. Ivy ile nasıl tanıştılar, neler yaptılar vs. Bunları öğrenmek için okuyun derim :) Ivy'nin babası ve ablası. Yine kötüler, yine çekilmez insanlardı. Hele ablası bir kaşık su da boğulması gereken kişi. Ivy nasıl katlanmış buna anlamıyorum. Kitap sonunda onlarında akıbeti belli oluyor. Yine tüyo yok, okuyup öğrenin :D

Kitaba genel yorumum ise, başta dediğim gibi Kurucunun Kızı Devrimin Kızı'ndan daha iyiydi. Nasıl bir şey olacağını çok düşündüm ama böyle vasat bir kitap beklemiyordum. Belki Bishop için devam etmişimdir onu bile bilmiyorum. Yazarın kalemi iyi, akıcı ama konu akışı benlik değildi. Harika bir konuya sahip seri ama yazar bunu düzgün bir kitaba çevirmeyi ne yazık ki başaramamış. Yazarın başka bir kitabı çıkarsa alır mıyım, sanmıyorum. Yazarın bu yorumu okumayacağını bilsem de kendisini biraz daha geliştirse daha iyi olacak kanaatindeyim^^
Bu arada bazı yerler de yazar Türk mü dedim ama tabii kitabın Bestseller'de olduğundan buna fazla kafayı yormadım. Çevirmenden kaynaklanan bir şey belli ki :)


Kitabı ve seriyi tavsiye eder miyim, yine sanmıyorum. Belki konuyu merak edip okumak isterseniz size kalmış bir şey ama öyle ahım şahım bir kitap, seri değildi. Benim için hayal kırıklığı oldu diyeyim siz anlayın :) Yine de son karar size kalmış^^



Seri kitaplarımız bunlar^^ Başta dediğim gibi 2 kitaptan oluşuyor. Bu yönünü sevdim ama, en azından yazar fazla uzatmak istememiş. Ne seriler gördük biz :D


Kitaba puanım 5/3


Alıntılar^^

Hayatımda hayaletlere hiç inanmamıştım. Beni korkutan şeyler hep tam önümde olmuştu, görmesi ve sınıflandırması kolay şeyler.


*****

Ash birkaç adım attıktan sonra durup bana baktı. "Gözlerin hala hüzünlü,"dedi. "Ama ona baktığında bütün yüzün aydınlanıyor."



Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlar da görüşmek üzere^^




Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram
Tumblr



3 Haziran 2016 Cuma

OKK 47.Blog Tur İki Aşk Arasında//Terri Osburn Kitap Yorumu^^



Herkese Merhaba^^

Bir turun daha sonuna geldik. Eğlenceli, sevdiğim bir tur oldu. Kitabımız da bana göre güzel ve akıcıydı. Yazarın ülkemiz de ki ilk kitabı ve sevileceğini düşünüyorum. Ada ve aile konularını seven biriyim, kitabımız da bu yönden beni tavladı. Devam kitapları çıktığında okumak isterim. 
Daha detaylı yorum konudan sonra^^

Beth Chandler, tüm hayatını başkalarını memnun etmek için çalışarak geçirmiştir. Avukat olan Beth'in hukuk fakültesine gitme sebebi büyükannesini ve büyükbabasını memnun etmek istemesidir. Nişanlı bir kadın olmasının sebebi ise işkolik erkek arkadaşının evlenme teklifine evet demesidir; üstelik bu teklife sadece onu memnun etmek için evet demiştir.
Nişanlısı Lucas, onu ailesiyle tanıştırmak için Anchor Adası'na götürmek istediğinde de, denizden aşırı derecede korkmasına rağmen gitmeyi kabul eder. Çünkü Beth için en önemli şey budur; başkalarını memnun etmek… Deniz fobisine rağmen nişanlısının ailesiyle tanışmak için onları adaya götürecek feribota biner ama bu yolculuğun sebep olacağı şeylere hazırlıklı değildir.Planladığı bu yolculuk planlamadığı bir aşkı getirdiğinde, Beth için iki aşk arasında kalması ve seçim yapması kaçınılmaz olur. Peki ya bu iki aşktan biri gerçekten imkânsızsa, seçim yapma şansı var mıdır?


Konumuz böyle, karakterlerimizinsevdim. Arada Beth'e(Elizabeth) sinir olmuş olabilirim ama neden olduğumu sizi söylemeyeceğim. Konuda bahsedilmemiş, benim söylemem abes kaçar. Yine de yorumumun ilerleyen kısmında bi spoi uyarısı yapıp söyleyebilirim, okuyup okumamak size kalmış olur. Beth nişanlısının ailesiyle tanışmak için harika evleri, arkadaşlıkları ve havası olan Anchor adasına gider. Hayatının böyle devam edeceğini ve herkesi mutlu edeceğini zanneden Beth Feribotta hayatını alt üst edecek kişiyle tanışacağını henüz bilemez.
Başta dediğim gibi sevdim kendisini, seri devam kitapların da nasıl davranır bilemiyorum, gerçi merak da ediyorum ama bakalım.



Joe, sevecen ve iyi kalpli bir karakterdi. Beth'in başına gelebilecek harika biridir ama çok büyük bir engelleri vardır. Tabii bunu yine ve yeniden söylemeyeceğim. İşte burada kitaptan biraz uzaklaşıyoruz. Neden böyle bir konuda yazmak istemiş yazar bilemiyorum. Çok risk alarak çıkardığını düşünüyorum ama kitaba olan puanları görünce de demek sevilen bir konu dedim. Gerçi beni başta çok hayal kırıklığına uğrattı ama aklımda ki teoriler ile çözüm yolu bulunur diye düşündüm, olmadı. Bakalım devamında neler olacak.
Kısacası Joe'yu da sevdim. İlerleyen kitaplar da görmek beni mutlu edecek^^

Lucas için henüz bir şey diyemem, bunu ikinci kitapta konuşalım derim. Asıl orada nasıl bir karakter olduğunu göreceğiz. Gerçi burada da yaptığı bir kaç hata neticesin de beni sinir etti ama ikinci kitapta belki affederim :D


Sid karakteri favorimdi. Nedenini yine söylemeyeceğim. Siz büyük bir sürprizle karşılaşın diye :D Gerçi seri bilgisine bakanlar için sürpriz olmaz ama siz yine de okumayın ikinci kitabın konusunu :D Diğer karakterlerden Lola'yı sevdim. İkinci kitapta onunda hayatına değineceğiz gibi. Ve serinin diğer kitaplarında yer alacak olan karakterler, işte burada merak tavan oluyor. Mesela Randy var, onunla kim eş olacak bildiğimden ve o karakterde kitapta geçtiğinden ciddi anlamda merak ediyorum :)

Neyse fazla karakterler odaklandık, biraz da konuya odaklanalım. Normalde böyle ikili aşk konusunu sevmem. Esas oğlan ve esas kız olacak tamam, üçüncü bir kişiye gerek yok. Yani diziler de, filmler de hiç yok demiyorum ama kızın hem esas oğlanı sevmesi hemde üçüncü kişiyi sevmesine huylanıyorum. Bana ters bu durum ama yazar burada konuyu nasıl bağlayacağını iyi bilmiş. Lucas'a olan sevgisi sadece hayata bakış açısından ileri giderek olmuş bir şey ama Joe'ya olan aşkı kalbinden gelen ve hayata olan bakış açısıyla hiç bir alakası yok. Konu da Beth'in herkesi mutlu etmek istediği yazıyor. İşte Lucas'la olan ilgi bundan ibaret. Spoi olacağını sanmıyorum, çünkü zaten konuda kitabın gidişatının ne olacağı belli ama nasıl, niçin ve neden olacağı gizli, işte bunları kitaptan öğreneceksiniz ;)




***SPOİLER***

Başta kitapla alakalı bir şey söylemedim. Nemesis Yayınları konuda bazı şeylere değinmemiş, çevirilmemiş konuya bakınca. Bu konu da Joe'nun Lucas'ın üvey kardeşi olması. Bizde belki okuyuculara itici gelebilir diye Nemesis Yayınları konuya eklememiş olabilir, mantıklı bulunabilir de. Olay bu. Başta beni de şaşkına çevirip, bu ne dedirtti ama devam edince yazarın kalemini ve içine çeken olaylarıyla bir yerden sonra arka plana attım doğrusu. 

***SPOİLER SONU***



Uzun lafın kısası yazarın kalemini sevdim. Konu seçimi nedeniyle başta sıkıntı olabilir ama sonradan beni etkileyen bir tarafı olmadı. Sakin kafayla ve zamanınız bol olduğunu müddetçe bir gününüzü alacak bir kitap. Bu tür, günümüz aşk ve ada gibi kitapları seviyorsanız kesinlikle öneriyorum. Devam kitaplarını da dört gözle bekliyorum.


Serimiz ile ilgili bilgiyi ise Kitap Tutkusu'nun özel yazısından öğrenebilirsiniz :)


Kitabıma Puanım 5/4



Alıntılar^^

Ulu Tanrım. Joe resmen onun gözlerini ateş böcekleriyle kıyaslamıştı. Yakında aşk şiirleri yazmaya ve i harflerinin üzerinde kalpler olan çizimler yapmaya da başlardı herhalde.


******


"...Gerçek bir aşk insanın karşısına yalnızca bir kez çıkar. Bulduğun zaman sakın elinden kaçırma.


******


Gözyaşları içinde bir kadınla uğraşmak zaten yeterince kötüydü. Gözyaşları içinde ve sarhoş bir kadınla uğraşmak, kasırgaya yakalanmak gibiydi.






ÇEKİLİŞ!!^^

2 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına ve Instagram hesabımıza bekliyoruz ;) 

Not: Her iki sosyal medya hesabından ayrı ayrı 1’er kitap hediye. Şansınızı arttırmak için her iki hesaptan da çekilişe katılmanız önerilir. :)





Bir yorumun ve turun daha sonuna geldik, takip eden herkese sonsuz teşekkürler^^ Yine takipte kalın canlar^^




Katkılarından dolayı Nemesis Yayınları’na teşekkür ederiz.