31 Ekim 2016 Pazartesi

Cinderella And Four Knights Kore Dizi Yorumu^^

Merhabalar^^
Çok az arayla dizi yorumlarına tekrardan devam.
Bu sefer ki dizim ise Cindeella And Four Knights^^ W'yu izlediğim zaman bu dizinin kesitlerini Instagram keşifte gördüm, hemen de başlamak istedim. Dizimiz güzel, izlenilebilir. Tabii izleyince isimden yola çıkarak Bof'a benzetme oluyor ama öyle değildi. Bu direk Sindirella'yı konu almış. Üvey anne, kardeş, sürekli çalışan bir kız ve bunun farkında olmayan bir baba, kızımızı saat 12'ye kadar prensese çeviren bir peri vs. vs. Sonuna kadar bu kesitlerden görüyoruz ama aslında Sindirella konusunun altında bambaşka bir konu vardı.



Dizi hakkında genel konuyu yukarıda yazdım, şimdi dizi hakkında düşüncelerimi yazayım^^
Meraktan ve oyuncu kadrosu nedeniyle çok seveceğim bir dizi olacağını düşündüm. Öyle de oldu. Başroldekilerin bir kaçı hariç hepsini sevdim, ama bir kaç ayrıntı ki benim için ayrıntı olacak kadar sinir bozucuydu dışında izlenilebilecek bir diziydi. Bir W ve Bof kadar olamasa da gideri vardı.
Bu sefer buraya detaylı bir şey yazmayacağım. Karakter analizin de kimin hakkında ne yazacağıma dikkat edin sadece o bana yeter. Çünkü bir kaç karakter ve mantıksız hatalar beni çileden çıkardı :P



Park So Dam//Eun Ha Won^^
Üvey annesi ve kardeşi sebebiyle bir çok ek işte çalışan Ha Won'un başına çok büyük talih kuşu konar. Saygılı ve adabı bilen Ha Won'u fark eden Başkan Kang ona çok iyi bir teklif sunar ve Gök eve bir süreliğine çalışmaya gider.
Kendisini ilk defa bir dizi de izledim. Gerek rolü, gerek oyunculuğu çok tatlıydı. Bir kaç yaptığı hareketler beni çileden çıkarsa da yine de sevilebilir :D Sadece kendisi bundan önce Jang Hyuk'la dizi çekmiş, şahsen yaş farkı nedeniyle pek olumlu bakmadım ama neyse :D
Not: Bazı kısımlarda kendisini bizim oyuncumuz Gonya Vuslateri'ne benzettim. İzleyenler de öyle bir izlenime kapılacak gibi, gerçekten bazı mimikleri benziyordu. 


Jung Il Woo//Kang Ji Woon^^
Bir sene öncesine kadar fakir bir genç olan Ji Won'u büyük babası bulup, her imkanı önüne serse de haşin ve dik kafalı oluşu herkes den uzak durmasına sebep olur. Tek arkadaşı Hye Jin olsa da Ha Won'dan sonra her şey değişir.
Bir çok dizisini izledim ve burada hem oyunculukta hemde dış görünüş olarak çıtayı baya yükseltmiş. Çok sevdim kendisini çok^^ Kıza karşı başta yaptığı davranışların ilerleyen zaman da bambaşka hal alması çok tatlıydı ama bununda tam dayaklık sahneleri vardı :P
En kısa zamanda bu tarzda, tatlı bir dizi daha istiyorum kendisinden :*


Ahn Jae Hyun//Kang Hyun Min^^

Gök şirketin küçüklükten beri varisi biri olan Hyun Min zengin züppe lakabını en iyi şekilde yerine getirir. Önemli olayları pek takmayan ve her şeye mizacıyla yön veren Hyun Min'in acısı yıllara dayanmaktadır.
Hyun Min dizi de en çok sevdiğim karakter oldu. Sona doğru beni çıldırtsa da ki birazdan nedeni sizlerle olacak sonuna kadar favorimdi^^ Diğer izlediğim dizilerinde hep sert karakteri canlandırıp, böylesi bir karaktere bürünmesi çok hoştu ve izlenilesiydi^^ Böyle başka diziler de görmek dileğiyle :*


Lee Jung Shin//Kang Seo Woo^^
Başta sokak şarkıcısı olup daha sonradan büyük babası ve yeteneği sayesinde ünlü bir şarkıcı olan Seo Won hayatını sadece kariyeri üzerine yaşamaktadır. İyi kalpli ve sevecen olan Seo Won Ha Won'a çok yardım edecektir.
Cnblue'nun gitaristi ve rapçisi olan Jung Shin'i ilk defa bir dizi de izledim. Ya bu oppa bu kadar tatlı mıydı deyip durdum :D Sadece klipler de gördüğüm için sert bir mizacı var dedim ama cıks burada çok tatlıydı. Sadece çok küpe taktığı için kulağında olan boşluk olmasaydı. Doğrusu yakın çekime aldıkları zaman gözüm hep oraya gitti ve rahatsız oldum :( Yine de en sevdiğim karakterler arasında ikinci sırada :D
Kendisini, diğerleri gibi bu tarz tatlı rolde, başka diziler de görmek dileğiyle :*


Choi Min//Lee Yoon Sung^^
Başkan Kang'ın sekreteri ve Gök evin koruması olan Yoo Sung'un gizli geçmişi başına çok dert açacaktır.
Kendisini ilk defa bir dizi de izledim. Çok tatlıydı yaaa^^ Bu dizinin bir diğer en iyi tarafı bütün taşların toplanmasıydı :D Gerçekten bu seçim için dizinin arka planında olanlara teşekkürler :D Çok sert dursa da aslında iyi kalpli, sevecen bir rolü oynamış Choi Min^^ Sona doğru bizi şoka uğratsa da çabuk geçti. Güldüğü zaman kaybolan gözleri izlenilesiydi ama fazla gülmedi :D Daha çok güleceği ve başrol olacağı bir dizi de oynaması dileğiyle. 



Son Na Eun//Park Hye Ji^^
Gök evdekilerin küçük yaştan arkadaşı olan Hye Jin kalbinde büyük bir aşk taşımaktadır ama bir türlü karşılık bulamaz. Ji Won'un arkadaşı olan Hye Ji çok sulu gözlü olmasıyla bilinmektedir.
Dizi de sevmediğim ilk karakterdi. Bu rolde olmasının bir amacı vardı ama dizi boyunca salya sümük ağlaması, sürekli durgun gezmesi ve Hyun Min'e yapışması beni çileden çıkardı. Gerçekten izlenilecek gibi değildi. Sona doğru bu kızın geçtiği sahneleri atladığım doğrudur. Sahneler güzel olsa bile. Yine saplantılı aşık olup ama neşeli bir karakter olsaydı belki sevebilirdim ama aklıma geldikçe çıldıracak gibi olduğum bir karakterdi. Başka dizilerine bakar mıyım bilemiyorum.



Ha Won'un üvey annesi ve kardeşi.
Anlayacağınız gibi hiç sevmedim kendilerini, sona doğru değişen ruh halleri ise çok saçmaydı. Oldu bittiye gelmiş orası ama üzerine düşünmesek de olur :D


Kim Yong Gun//Başkan Kang^^
Sert düşünceleri ve başkasını düşünmeyen tarafı haricinde çok tatlı bir karakterdi. Tam net fotoğrafı olmadığı için sadece yan profil halinde fotoğraf var :D
Çocuk gibi halleri beni çok güldürdü ama sert tarafına mümkünse gelmeyeceksin :D




RESİMLER^^



İlişki çizelgesi^^


Kız burada çok güzeldi, kıyafetin ise parça oluşuna hayran kaldım.


Kızın Hyun Min'e tavrını çok sevdim. Şakacı halleri birleşince sürekli izlenilecek sahneler olmuş.









Ahh Hyun Min, çok komiktin yaa <3




Hyun Min'den inciler :D
Bu kısımlar da Hyum Min olmasaydı çekilmezdi ne yalan :P



Düşünen bir Hyun Min yapmışlar ama bir insan bu kadar mı kendini kaybeder düşünmek için :D



Bu sahne çok tatlıydı^^
Düşünceli Ji Woon^^





Burası ise ikinci en beğendiğim sahne^^


Ne kadar tatlı değil mi?
Dizi de bir bu arkadaş bir de sekreter kısmet bulamadılar. Olsaydı ya sevdikleri bir kız :( 
Üzdüler :(



Bu sahnenin gifi aşağıda ama kızın sert çıkışına hayran kaldım. Normalde bu tür karakterler mal gibi kalırdı ama kız öyle değildi. Diziyi sevmem deki bir başka sebep. 





Mimiklere gel :D












Kimya olarak çok uyumluydular. Çok tatlılardı. Hele Ji Woon'un aşkı beni benden aldı <3








Bu sahne ise oscarlıktı :D Instagram hesabımda paylaştım,açıp tekrar tekrar izliyorum :D O derece sevdiğim yer oldu :)




Uçak sahnesi favorimdi. Ne çektin be Hyun Min :D


Ne kadar sert olsa da çok düşünceliydi Ji Woon^^










Depresyonda olan bir Hyun Min çizelim şuraya :D








Bütün tatlılar bu diziye toplanmış diyorum, izleyin diyorum. :D
















Dizi de şu kıyafet seçimlerine sinir oldum. Bu nedir yaa, rüküşlük üstüne rüküşlük :P Bir erkeğe kısa pantolon yakışır mı yaa, öğğ yani -_- Dizileri kadar kıyafet seçimlerini de güzel yapsalar ne iyi olur :D


GİFLER^^





İlk karşılaşma^^
Burada kızı takdir ediyor, videoyu durdurup Ji Woon'u uzun uzun seyrediyoruz :D







Yukarı da bahsettiğim resmin gifli hali. Kızı tekrardan alkışlıyorum!!


Üzdün :(


Komik olduğu kadar çok da centilmen bir erkekti Hyum Min^^ Tam ideal tip <3








Şu mimiklere bakın yaaa, keşke sadece Hyum Min'i konu alan bir dizi olsa :D Ama Hye Ji olmayacak -_-





Bir kez daha, ne çektin be Hyun Min!! :D




Doya doya Ji Woon'a bakın diye hep bunlar :D







Bu kadar tatlı olmayı nasıl başarıyorsun, anlatsana biraz. :D


Hyun Min ve ufak oyunları :D



















OST'LAR^^

Bu dizinin de Ost'ları çok güzeldi. Sürekli dinleyeceğim tarzdalar :)

BTOB-For You^^

B1A4-CNU^^

Younha- I Believe^^

Zia-Only You^^

SinB-Gfriend^^

Green Cacao-그린 카카오^^
Lee Jung Shin daha güzel söylemiş <3
Dinlemek için Tık Tık^^

Jessi-My Romeo^^





Ve Son^^

Bir dizi yorumunun daha sonuna geldik.
Doğrusu dizi yorumlarında çok yoruluyorum, ellerim ağrıyor :( Ama bu tarz yazmaktan da vazgeçemiyorum :D Neyse ben aynen devam edeyim :)
Çok sevdiğim bir dizi oldu. Klişe kısımları ve Hye Ji gibi bir karakter olmasaydı Yılın enlerinde W'den sonra gelebilirdi ama ilk sıralarda bizimle değil :D
Sonu tatmin ediciydi, sevdim şahsen. Yıllar falan geçmedi ve biz seyircileri ekrana yapıştıracak kadar tatlı bir şekilde bitti.

Bu kadar tatlı, taş oppayı bir arada bulamayacağınız, böylesi başka yeni bir dizi olmadığından kesinlikle tavsiyemdir. Bir kaç kötü yani haricinden gerçekten güzel bir diziydi. Kore severlere telrar, tekrar tavsiyemdir^^ Ama ilk defa Kore dizisi izleyecek birine tavsiye edilecek tarzda değildi :D
Hepsinin ayrı ayrı çok güzel projelerde görmek dileğiyle :)

Çeviri için Yeppudaa.com'a teşekkürler^^




Başka yazılarda görüşmek dileğiyle, görüşmek üzere :*



Buralarda da varım^^






29 Ekim 2016 Cumartesi

Aşk Ve Gurur Ve Zombiler//Jane Austen&Seth Grahame-Smith^^

Herkese merhaba^^
Aşk ve Gurur kitabını herkes bilir. Gerçi şimdi diziler sayesinden kitap okumayanlar bile biliyor. Bazen dizilerin yararı oluyor ama çoğunluk zarar. Aşk ve Gurur kitabı sevilen ve her kesimin neredeyse okuduğu bir kitap. Seth Grahame-Smith ise bu kadar sevilen bir kitabı günümüz de pek çok rastladığımız zombiyi de eklesem nasıl olur demiş ve kitabı baştan aynı şekilde yazmış,  zombi ve o zaman her kesimin bilmesi zorunlu olan savaş ve ağza alınmazlar(Kitapta direk zombi denmiyor) için dövüş tekniklerini eklemiş. Olmuş mu? Bence çok güzel olmuş^^





Jane Austen'ın sevilen romanının kemik kıran zombi kaosu sahneleri eklenmiş yepyeni ve genişletilmiş versiyonu böyle başlıyor. Öykümüzün başında sessiz sakin İngiliz köyü Meryton tuhaf bir salgının pençesine düşmüştür... ve ölüler dirilmektedir! Hırçın kahraman Elizabeth Bennet zombi tehdidini ortadan kaldırmakta kararlıdır, ancak küstah ve kibirli Bay Darcy'nin gelişiyle dikkati kısa sürede dağılır. Bunu iki genç aşığın arasındaki hayli eğlenceli ve genelde uygarca geçen duygusal çatışmalar ile zombilere karşı verilen ve pek de duygusal olmayan kanlı çatışmalar takip eder. Elizabeth, Şeytan'ın veletlerini yenebilecek midir? Ve toprak sahibi züppe soyluların sosyal önyargılarını alt edebilecek midir? Romantizmle, kalp kırıklıklarıyla, kılıç dövüşleriyle, yamyamlıkla ve binlerce çürüyen cesetle dolu olan Aşk ve Gurur ve Zombiler, dünya edebiyatının bir başyapıtını gerçekten okumak isteyeceğiniz bir kitaba dönüştürüyor.






Aşk ve Gurur'un yeri bende apayrı. Gerek kitap olsun gerek film hepsini çok severim. Gerçi kitabı okuyalı yıllar, yıllar oldu ama fark etmez. Özlememi filmle geçiştiriyorum. Karakterler hakkında diyecek bir şey bulamıyorum, aynı ön yargılı Elizabeth ve Daryc, aynı aşk, aynı ayrılıklar, aynı anne-baba ve kardeşler. Değişen tek şey zombilerdi. O yüzden karakterden ve bir çok şeyden bahsetmeme gerek yok. 
Kitabı ilk aldığımız zaman karakterler aynı konu aynı ama gidişat farklı olacak dedim ama öyle değilmiş. Başta da dediğim gibi sadece ek olarak zombi ve savaş teknikleri eklenmiş. 


Tabii burada da Bay Daryc'ye hayran oluyoruz, Elizabeth'i bazı yerler de boğmak istiyoruz vs. vs. Hatta bu kitabı okuduğum Martı Yayınları baskısı dışında daha çok sevdim. Bir kere Bay Darcy'nin Elizabeth için ilk düşünceleri beni benden aldı. Bu düşünceler okuduğum kitapta mevcut değildi mesela. Olsaydı hatırlardım. My Twin'e söyleyince her çeviri farklıdır dedi ve mantıklı da.

Genel anlamda sevdim, bazı yerler de yazar ek olaylar yerleştirmiş, bunlar zombiler değil ama o kısımlara üzüldüm. Okuyanlar belki anlamıştır. 
Bir kaç değişiklikler daha vardı. Mesela Bay Darcy'nin itiraf sahnesi burada dövüşle anlatılıyor. Buraya çok güldüm, kız çok haşin ama yazık bizim Bay Darcy'mize^^ Sonradan Bay Darcy'nin Yenge ziyareti. Orada Elizabeth'e bir alkış lütfen :D Kızı hem sevdik hemde dövdük olayı oldu bu kısımda :D
Tabii bir de Wickhan vak'ası vardı. Burada yazar artık Wickham ve Lindy'a ne kadar kızmışsa halleri çok fenaydı :D İyi de oldu hani, hak etmişlerdi :P


Kitap tasarımını çok sevdim, Domingo yayınları Jane Austen'ın diğer kitaplarını da böyle tasarımla çıkarsa ne hoş olur ama^^
Çeviri çok güzeldi sadece bir kaç yerde kelime hatası vardı, o da olur yani^^
Aşk Ve Gurur'u seven, başının tacı edenler için kesinlikle önereceğim bir kitap. Bu kitapta sadece fazla kan ve ağza alınmazlar mevcut. Hepsi de gerekliydi, hatta yazar bir kaç değişiklik yapmasaydı belki sevmeyebilirdik, böylesi iyi olmuş der tavsiye ederim^^


Kitabımızın filme uyarladığını bilmeyen kalmamıştır. Filmi de en kısa zaman da izleyeceğim. Keşke bizim en sevdiğimiz Keira Knightley (Elizabeth), Matthew Macfadyen (Bay Darcy) oynasaydı ama başka, daha genç oyuncular oynamış. İzleyince onlara da not vereceğiz artık :D


Filmi izlediğim zaman ya ayrı yorum yaparım yada buraya ek olarak film yorumu da düşerim. Belli olmaz benim işim, takipte kalın derim :D


Kitaba Puanım 5/5


Alıntılar^^

"Çok doğru,"diye karşılık verdi Elizabeth, "ve gururlu oluşunu kolayca bağışlayabilirdim, benimkini kırmasaydı. Ağza alınmazlar dikkatimi dağıtmasaydı boğazını kesiverecektim."


*****

Bay Darcy, güzel performansçının yüzünü görebilmek için yer değiştirdi.

Alıntıya not: Güzel performansçı Elizabeth oluyor :D


*****

Ne büyük bir güçtü bu! Ama nasıl kullanılmalıydı? Aşk, Elizabeth'in kullandığı bütün silahlar içinde en az tanıdığıydı; ve aşk, dünyanın en tehlikeli silahıydı.


*****

Geçmişi sadece size haz verdiği ölçüde anımsayın.








Bir kitap yorumu daha biter, başka yazılarda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^







24 Ekim 2016 Pazartesi

YARIŞMA SONUÇLARI^^

Tekrardan merhabalar^^


Bir buçuk hafta önce blogum da yarışma başlatmıştım. Güzel bir kitap hediye ediyordum ama ne yazık ki fazla katılım olmadı. Yarışma Instagram'da olsaydı katılanın çok olacağını düşünüyorum ama ben blogcuyum, her zaman, istisnalar hariç blog da yarışma yapıyorum halen daha blog diyorum. Katılan olmazsa kendileri bilir. Sırf blog diye kuralları da kolaya tuttum ama nafile. Ben yine blog da yarışma yapacağım, ister çok kişi olsun ister az ;) 

İçimi döktüğüme göre kazanan arkadaşı söyleyeyim^^

Kurallar da Instagram'da da katılırsanız ikinci hak kazanırsınız demiştim. Kazananımız ise ikinci hakkı ile kazandı.

Ve kazanan arkadaşımız bookandcoffee__ olmuştur.
Kendisini tebrik ederim^^
Katılan herkese çok teşekkürler^^ Yarışmalarımız devam edecektir, blogda :)



Başka yarışmalar da görüşmek üzere^^


Buralarda da varım^^


Meleklerin Kanı//Nalini Singh Kitap Yorumu^^


Herkese Merhaba^^
Postacı Kapıyı Çalmayacak kitabından sonra fantastik türünü okumak en iyisiydi. Meleklerin Kanı kitabını alalı ise uzun zaman olunca artık okumak şart oldu. Beklettiğim için üzülmedim, seri 7 kitaptan oluşuyor ve daha yeni 3. çıktı. Bekle bekle nereye kadar :D 



Tehlikeli bir yakışıklılığa sahip olan New York Başmeleği Raphael, vampir avcısı Elena Deveraux'ya bir iş teklif etmişti. Ancak Elena'nın bu sefer peşine düşmesi gereken yolunu şaşıran bir vampir değil, çok daha tehlikeli, çok daha deli bir avdı.

Avının peşinde Elena bir yandan hızla tutkunun eşiğine sürüklenirken, bir yandan da hayatı için mücadele ediyordu ve hayatını kurtarsa bile Raphael'in baştan çıkaran dokunuşlarına yenik düşmesi kaçınılmazdı. Çünkü başmeleklerin oyunu söz konusu olduğunda ölümlülerin hiç şansı yoktu...



Konuya bakınca klasik melek romanı diyebilirsiniz. Öyle de ama bu sefer melek vampir karışımı bir şey olmuş kitap. Sevdim mi sevdim. Aksiyonu, heyecanı fazla olan bir kitaptı. Konudan geçtim karakterler de çok güzeldi. 
Elena Vampir avcıları arasında en iyisi ve en çok tercih edilen kişidir. Lonca Avcıları şirketine kendisi için gelen tekliften korksa da yapmasa da başına daha çok dert alacağını bilir. Görüşmeye gittiğini günden hatta saatten sonra hayatı Başmeleklerle ve kurnaz vampirlerle çevrilir. Sonunda ölüm olacağını bilse de işi tamamlamak ister.
Elena'yı sevdim. Çok tatlı ve komik bir karakterdi, ama ölüme gideceğini bilse de dik kafalı oluşu beni deli etti. Ne hakla öyle konuşuyorsun dedim, hadi kendine acımıyorsun peki çevren?? Ama komikti ve çoğu yerde de alkış tuttum cesaretine. 



Raphael, herkesin korktuğu Başmelek. Başlarındaki beladan kurtulmak için hiç olmamış bir şeye yani bir faniye, vampir avcısına ihtiyaç duyarlar. En iyisi olan Elena'da bu bu rol için seçilir. Birlikte bu belayı bitirmek isterken yakınlaşmak kaçınılmaz olur.
Raphael karakterlerine bayıldım! Çok sert gibi anlatılsa da korkmaya gerek yoktu bence. Hele o kanatları. <3 Yazar öyle bir yazmış ki aklımda belirince ayy dedim. Düşünün yani Raphael'in mavi gözlerine ve sert mizacına değil kanatlarına hayran kaldım^^ Devam kitaplar da daha çok kanatlar geçmesi dileğiyle <3 


Bir sürü korkunç, sert, komik ve şirin karakterler vardı. Dmitri en sevdiğim, kızdığım ve sürekli kitapta geçmesini istediğim bir karakterdi. Okuyanlar anlamış, okuyacak olanlar da okuyunca anlarlar deyip susarım. Sara'nın dostluğu, Illium'un lâcivert kanatları ise bir diğer sevdiğim karakterler oldu. Hepsi diğer kitaplar da daha fazla geçer de gönlümüz şenlenir diyorum.

Dmitri bunun kadar yufka yürekli değil, hatta çok fena ama ben bu gife benzetmek istiyorum kendini :D


Elena'nın Raphael ve Dmitri arasındaki diyaloglar çok komikti. Hele Dmitri, Elena'yı sivri dili nedeniyle öldürmediği için çok çok sabırlı biriydi, Gerçi bununda başka bir nedeni vardı yaa neyse, orası da ayrı bir olaaaaaay :D
En sevdiğim bir diğer yer ise Elena ve Raphael'ın beyin gücüyle konuşmaları, birbirlerine seslenmeleriydi. Çok tatlıydı oralar^^ 

Kitabı sevdim, kendisi genç yetişkin tarzıydı. Normalde sevmem bu türü, Geceyarısı Öpücüğünü bu sebeple pek sevmemiş, seriyi bırakmıştım ama bu seri daha çok aksiyon ve entrika barındırdığı için devam edilesi. 
Yazarın kalemi çok akıcı ve güzel bir kere. Hayal gücü de alkışlanacak tarzda ama 7 kitap nedir yaaa :/ Zaten Yabancı ciltli çıkardığı için fiyat uçmuş, birde kalitesiz anlatamam. Gel de bu seriyi al veya bekle. 

Kitabı ve seriyi duymayan kalmamıştır diye düşünüyorum. Kendileri hakkında çok olaylar oldu. Bilmeyenler için az değineyim. Kitap ilk olarak Artemis Yayınlarında  çıktı ve uzun süre devamı gelmedi. Okuyup sevenler büyük bir ilgiyle çıkmasını dört gözle beklediler ve Artemis Yayınları yine devam etmedi. En sonunda yayınevlerinin dikkatini çektiler ve Yabancı Yayınları telif hakkını aldı. Bence zekice ve iyi iş yaptılar ama şu cilt olayına bir el atsınlar ya, gerçekten hiç iyi değil. Baskı, iç cilt falan sosyal medya ortamında harika gözüküyor ama elimize alınca hayal kırıklığı. Lütfen paramızın hakkını verecek tarzda ciltli kitap çıkarın, yazık günah. :/

Bu tarz severlere kesinlikle tavsiyemdir. Melekler ve vampirleri konu alan bu kitabı ve seriye bir şans verin derim. Belki sizde sevip devam edeceksiniz.^^ İkinci kitabı ise fazla uzatmadan okumayı düşünüyorum, bu tarz fantastik seri kitaplarının arasını açmamak gerek^^ 



Kitaba Puanım 5/5



Alıntılar^^


Raphael tam tepesindeydi, cennet ve cehennem resminden çıkmış bir görüntü gibiydi. İkisinden biriydi. İkisi birdendi.




"Sakın bana unutturma."
"Anılarına tutunmak için canını feda eder miydin?" Yumuşak bir soruydu.
Elena etraflıca düşündü. "Evet,"dedi sessizce. "Bir gölge gibi yaşamaktansa, Elena olarak ölmeyi yeğlerim.


Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^



18 Ekim 2016 Salı

Postacı Kapıyı Çalmayacak//Ava Dellaira Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Yine elimde sürenen bir kitabın yorumunu yapıyorum. Postacı Kapıyı Çalmayacak merak ettiğim bir kitaptı. Muzlu Pastam bittikten sonra iki kitap arasında gittim geldim ve Postacı Kapıyı Çalmayacak kitabında karar kıldım. Diğer kitabım ise en kısa zamanda^^

Bazı şeyler var ki artık bu dünyada olmayanlar dışında kimseye söyleyemem.
Size bu mektupları yazmaya başlayınca kendi sesime kavuştum. Sonra bana yanıt veren bir ses duydum. Bir şarkının farklı tınlayışında, bir filmin hikâyesinde, kaldırımdaki çatlakta açan bir çiçekte buldum yanıtı. Bir pervanenin kanat çırpışında, dolunaya dönen ayda... Yeryüzünde bu mektupları gönderebileceğim bir adres yok. Öldüğünüzü biliyorum ama sizi duyuyorum. 
Hepinizi duyuyorum. Buradaydık, bunun bir anlamı var, diyorsunuz.
Kısa süre önce ablasını kaybeden Laurel, onun nasıl öldüğünü bilen tek kişidir ve bu sırrı kimseyle paylaşmamasının bir nedeni vardır. 
Onu bu karanlıktan çıkaracak yardım eli, hiç beklemediği bir yerden gelir. Genç kız okulda verilen bir ödevle mektuplar yazmaya başlar. Bu mektupların ortak noktası ise erken yaşta hayata veda etmiş, onun için anlamı olan Amy Winehouse ve Kurt Cobain gibi ünlü isimlere yazılmasıdır. Zaman geçtikçe bu duygu yüklü mektuplar hem ablasının ölümü üzerindeki sır perdesinin aralanmasına hem de Laurel'in kendine bir yol çizip yetişkin bir bireye dönüşmesine yardımcı olur.


Konumuz böyle. Aile, dram ve büyük kayıptan sonra karakterin çektiği zorlukları konu alan bir kitaptı. Kitabımız baştan sona kadar kimsenin eline ulaşmayacağı mektuplarla dolu. Lauren'in sakladığı bir sır vardır ve bunu sadece bu hayattan göçmüş olanlara anlatabiliyordur.
Yaşadığı o acı olaydan sonra kendine zor gelen Lauren başka bir okula gidip hayatına devam etmeye çalışmaktadır. Annesi ve babasının ayrılması ve acı olaydan sonra annesinin başka bir şehre gitmesini daha kötü etkiler Lauren'i. Okulda yeni olduğu için zorluk yaşasa da yeni arkadaşlar edinir ve bir şekilde hayatı düzene girmeye başlar. Ta ki zamanla sırlarla yüzleşene kadar.
Bu kısma kadar her şey iyiydi. Bu tarz sevenler kesin böyle bir kitap okumuştur. Kızın hayatı bir türlü düzene girmez, okul hayatı berbat olur vs. vs. Burada başta öyle şeyler olmadı. Hatta Lauren'i sevdim. Sona doğru dediklerim oldu ama buna da hak vermek gerek. 
Yazdığı mektuplarda sürekli bir gizem var. İlk olarak ablası May nasıl öldü? Ona açıklık geldikten sonra başka sırlar da olduğunu öğrendik. May neden öldü? Nedenini öğrenince şok oldum ve üzüldüm. Bir yerden sonra ise Lauren'in ablasına karşı davranışlarını, ona duyduğu sevgiyi anlıyoruz.
Bazı kısımlar haricinde sevdim kendisini, küçük yaşta olsa da olgun davranışları çoktu. 


Diğer karakterler Sky, Natalie, Hannah, Kristen ve Tristan. 
Kristen ve Tristan hariç diğer karakterler başta güvenmedim. Sonuçta bu tür halde olan insanlar çok çabuk yoldan çıkabiliyor. Ama hepsini sevdim. Sky biraz istisna olabilir. Başta şüphe ettim, sonradan sevdim, en sonda biraz üzüldüm ve kızdım kendisine. Ama çok tatlı bir karakterdi. Hele Lauren'i düşündüğü yerleri çok sevdim.
Diğer karakterler Lauren'in arkadaşları oldu ve Lauren'e çok yardım ettiler. Tabii Lauren'de onlara yardım etti.
Sevmediğim bir karakter olmadı. Hepsinin kitapta bir amacı vardı.


Okumaya başladığım zaman arada mektupları okuyacağım sandım ama kitap hep mektuplardan oluşuyor. Bunun başlangıcı da İngilizce ödevinden çıkan bir şeydi. Lauren mektuplarını hep zamansız ve kötü bir şekilde ölen ünlülere yazdı. Örnek verecek olursam Amy Winehouse, Kurt Cobain, Batman filmin de Joker karakterini canlandıran Heath Ledger vs. vs. Lauren sadece kendi yaşadıklarından değil bu ölen ünlüler hakkında da bir çok şey yazıyor. Bu kısımları çok sevdim. Onlar hakkında bilmediğimiz çok şey varmış meğer. Yaşadıkları zorlukları, çocukluk zamanlarını, nasıl öldüklerini vs. Buraları okumak gerçekten zordu ama okudukça kitabı daha çok sevdim. Böyle bir kitap gerçekten beklemiyordum.
Yazarın kalemine, hayal gücüne her bir sayfa da hayran kaldım. Başka kitaplarını okumak isterim, yazdıkları insanın içine işliyor ve unutmak zor oluyor.


Sevdiğim ve herkesin okumasını istediğim bir kitaptı. Bazı kısımlar klişe gelebilir bu tür okuyanlar için ama aslında bambaşka bir konu, gizem ve olaylar barındırıyor içinde.
Başta fazla diyalog yok diye okumakta zorluk çekerim demiştim ama öyle olmadı.
Tabii elimde süründüğü de bir gerçek, sebebi yine kitap değil bendim. Zaman bulup okusam veya telefonu elimden bıraksam çoktan bitecek kitap ama ben ve gereksiz uğraşlarım :P
Uzun lafın kısası fazla dram olmayıp, herkesin okuyabileceği bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum^^



Orijinal kapak olur kendisi. Bizim kapakta güzel ama bunu tercih ederdim. Gerçi burada da kız çok sırıtmış :P



Kitaba Puanım 5/5



Alıntılar^^


Gözleri senin sesine benziyordu. İçimdeki gizli yerin anahtarı gibiydiler.


*****


Şarkıyı defalarca başa aldım, yorgunluktan elimi kıpırdatamayacak hale gelinceye kadar tekrar tekrar dinledim. Uyumadan önce, iki kişilik nefes aldığımı hissettim. Hem kendim hem May için.


*****


Herkes tarafından tanınıp da kimse tarafından gerçekten bilinmemek çok üzücü olmalı.


*****


Çok asil, çok cesur, çok güzel olabilirsin, yine de kendini tepetaklak düşerken bulabilirsin.






Bir yorumun daha sonuna geldik.
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^