19 Aralık 2019 Perşembe

Clean With Passion For Now//Kore Dizi Yorumu^^

Merhabalaaar^^
Yorum yazma sıkıntısı devam ediyor, o yüzden aylar önce bitirdiğim dizinin yorumunu yeni yazıyorum. Mor Düşler Kitaplığı benden sonra başladı, bitirdi ve yorumunu bile yazdı. O kadar yavaşım işte. Aslında şöyle oldu, Netflix üyeliğimiz devam ederken izlemeye başladım, son üç bölümde üyelik bitince, indirme sitesi de bulamayınca kaldı. Zaten dramada başladığı gibi içimden izlemek gelmedi. Mor Düşler Kitaplığından Gizem'in izlediğini gördükten sonra aramızda konuştuk ve son üçe gelince bana haber verecek, böylelikle bende bitirmiş olacaktım. Son üç bölüme geldi, ben de izlemeye başladım ve sonunda bitirdim. :D İşte dizinin başından böyle şeyler geçti. Peki hak etti mi bu muameleyi, işte onu yorumumun devamından okuyacaksınız. ;)



Diziyi bilmeyen yoktur, konusundan merak etmeseler bile oyuncuların boy ve yaş uyumsuzluğundan dolayı merak eden çok olmuştur. Oğlanın boyu maşallah, kız ise hem küçük hem de kısa. Büyük ihtimal Hazal Kaya gibi ayaklarının altına takoz koydu kız. :D O derece uzun boylu oğlan. Diziye gelecek olursak temizlik hastası Jang Sun Gyeol, bunun tam zıttı olan Gil O sol'un arasındaki aşkı anlatıyor. Klişe, hem de nasıl ama sıkmadan hemen bitecek klişelerden.


Yoon Gyun-Sang//Jang Sun-Gyeol^^
Çocukluktan gelen titizlik hastalığı ileri boyuta gelen Sun Gyeol kimse ile temas edemez. Aile şirketinde çalışmayı kabul etmeyen Sun Gyeol ülkenin en iyi temizlik şirketini kurar. Yardım üstüne yardım alsa da yine de hastalığından kurtulamaz. En sonunda şirkete gelen, daha önceden de büyük kaza sonucu tanıştığı Gil O Sol ile her şey değişir. 
Kendisini ilk defa bu dizide izledim. Çok tatlı bir oyuncu, hele gerçek hayatta kedileri ile olan samimi paylaşımları beni benden alıyor. Takip edin derim. :) 


Kim You-Jung//Gil O-Sol^^
İş arayan O Sol sonundan kendine ters düşen işe başlar. Ailesine kendi alanından iş bulduğunu söylese de aslında babasının yapmasını hiç istemediği işte çalışır. Aslında aşırı pis O sol, Sun Gyeol ne kadar titiz ise O Sol tam tersi. 
Karakter olarak takıldığım bir yer olmadı ama bir insan bu kadar pis olamaz, hele babası temizlik işinde uğraşıyorsa. Yaa hadi banyo vs onu geçtim(-_-) ama bir şey yediğin zaman dudakta kalanlardan hiç mi rahatsız hissetmiyorsun? Bunlar beni gerçekten rahatsız etti. Yani abartıyorsanız bile usturuplu abartın arkadaş. :D Neyse, Kim You Jung'u severim, küçük yaşta bu kadar yetenek, maşAllah yani. Hele bu dizide daha çok geliştirmiş kendini, favori oyuncularımdan oldu. ^_^


Song Jae-Rim//Choi^^
Gil O Sol'un yeni komşusu olan Choi uçarı kaçarı biridir. Ne işte uğraştığı belli olmayan Choi -ki sonradan öğreniyoruz- Gil O Sol'a çok yardım edecektir.
Kendisini bir çok dizide izleyip sevmiştim, bu dizide görünce de çok sevindim ama ikinci erkek oluşu nedeniyle üzüldüm de. Buna rağmen çok komik, eğlenceli karakterdi. Çokça da gördük dizide, en kısa zamanda başka dizilerde de görürüz. :)



Yoo-Sun//Sekreter Gwon^^
Kendisini ilk defa bu dizide izledim ama çok sevdim. Jang Sun Gyeol'un sekreteriydi. Çokça yardım etse de sakladığı sırlar fenaydı.



Min Do-Hee//Min Joo-Yeon^^
&
Lee Do-Hyun//Gil O-Dol^^

Gil O Sol'un en yakın arkadaşı ve erkek kardeşi. Fazla bir şey söylemek istemiyorum, izleyin sadece. 


Kim Won Hae//Gil Gong Tae^^
Gil O Sol'un babası olan Gong Tae temizlik işinde çalışmaktadır. Çocuklarının severek yaptıkları işte çalışmaları için elinden geleni yapacaktır. 
Bu adamı çoğu dizide izledim, hepsinden bir alem bu adam. Duygusal sahnelerini izlediğim zaman bile ciddi kalamıyorum. :D



Kim Hye-Eun//Cha Mae-Hwa^^

Yang Sun Gyeol'un annesi, en son Are You Human'da da oynuyordu kendisi, yaşına göre çok tatlı bir kadın. Bu dizide de kötü kaynana olacak derken ters köşe yaptı bizi. :)


Hak Jin
Cha In-Ha
Ko Gun-Han^^
Bu karakterlere geldim ama pek bir şey yazamayacağım. Geçen günlerde takip edeniniz biliyordur Cha In Ha evinden ölü bulundu. Neden olduğu bilinmiyor, ailesi otopsi istememiş. Çok fazla haber, söylenti çıktı, bilemiyoruz ama genç yaşta ölmesi kötü bir haber. Ailesine sabırlar versin Allah'ım.



Resimler^^


İşte ilk karşılaşma^^



Çok iyiydi burada^^


Yok böyle titizlik :O


Bazen çok işe yarıyor temizlik hastası olmaz, ama hak etti pis adam -_-





Iyy diyor başka bir şey diyemiyorum. :/





İnsanlar arasına pek karışmayan Yang Sun Gyeol'ün otobüs ile imtihanı. :D





Aşırı boy sorunu olsa da çok tatlı bir çift olmuşlardı. :)




Boya bakın arkadaşlar :O





Gifler^^




Ayy yazık sana ama kızda çok fenaydı ya -_-



Bu sahne çok iyiydi :'(







Böyle kankaların olsun yeter, çöp çatan gibi. :D
Gerçi çöp mü çatıyor, kol baş mı kırıyor belli değil. :D





Bence dizide en iyi sahne buraydı. <3








Ost'lar^^

허각 (Huh Gak) - Cosmos^^

KLANG (클랑) - Gravity^^

Yoo Seung Woo (유승우) - I Luv U Luv^^

남새라 (Nam Saera) - 물 들어가^^






Son^^

Ve geldik sona^^ Dizi güzeldi, eğlenceli, kafa dağıtmalık, son üç bölümde drama bağlayan klasik Kore dramasıydı. Yav kardeşim aşırı eğlenceli başlayan bu güzelim dizilerin son bölümlerinden ne istiyorsunuz. Doğrusu o sondan, yani drama bağladıktan sonra izleme hevesim kaçıyor. Konu ilginç değilse klişe olarak devam ediyor ama bir saat bile olsa izlenmiyor dizi. -_-
Bu dizi konu, oyuncular olarak gerçekten izlenilecekler arasında. Dram severim ben derseniz belki de çok seversiniz. ;) Ben de sevdim ama açıp tekrar izler miyim tartışılır. :D 
Diyeceklerim bu kadar, izleyeli baya olduğu için aklıma pek bir şey gelmiyor ne yazık ki. Umarım bundan sonları ki dizi yorumlarımı daha hızlı yayınlarım.





Yeni yazılarda ve dizilerde görüşmek dileğiyle, kendinize iyi bakın^^


Buralarda da varım^^


18 Aralık 2019 Çarşamba

Kaynaşma Mimi^^

Merhabalar^^
Son bir senedir mim yapmıyordum ama bir iki aydır güzel mimler geliyor. İlk olarak bu mimi yapıp başka mime geçeceğim. :) Bunun soruları daha kolay cevaplanır diye ilk bunu seçtim.^^
Mimi Kitap Tutkusu'nun bir tanecik yazarı Burçin ablamdan aldım. Bakalım sorular nasılmış. :)



1.Sizi tanımak istiyoruz dersek buraya adınız, bloğunuz ve sizi anlatan bir kelime nedir?
Sıkı takipçilerimiz tanıyor zaten, yeni gelenler için kısaca cevap verecek olursam; Ben Esra, ikizimin adı Kübra. Blogu ilk açtığımız zamana ikimizde kullanırız diye Blogunu Bile Birikte Açan İkizler başlığını attık, İkiz pek yazı yazma taraftarı olmadığı için blog sadece bana kaldı ama isim patenti ikizin. :D Yazı olarak daha çok kitap, dizi ve film üstünden duruyorum. Ekstra olarak mimler, amigurumi falan.^^


2- Sosyal medya hesaplarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Tabii ki^^

Daha çok Instagram ve Twitter'da aktifim. ;)


3- İlk blog yazmanıza referans olan kişi veya blogla tanıştığınız anı hatırlıyor musunuz?
Açtığım zamanlar Facebook ünlüydü ve Bloglarda yeni yeni piyasaya çıkmaya başlamıştı. Kimden ilham aldınız derseniz hatırlamıyorum. Seneleeeer oldu çünkü. :D

4- Sosyal medya üzerinde hangi yazarlar grubunda bulunuyorsunuz?
Bloggerların olduğu bir grubumuz var destek amaçlı, sadece o.^^

5- Ünlü sosyal ağı facebook.com üzerinde siteniz yasaklandı mı? Yasaklandıysa bir çözüm üretebildiniz mi?
Öyle bir şey olmadı.

6- Bloglarımız için sizce hangi platform daha iyi  Blogspot / Wordpress & diğerleri?
Blogspot. Daha kolay ve samimi buluyorum. Wordpress her zaman karışık gelmişti. :)

7- Kaç bloğunuz var?
Bir tane.


8- Bloğunuzun toplam sayfa görüntüleme sayısı kaç?
1 387 439


9- Bloğunuzda reklam yayınlıyor musunuz?
Evet, yeni başladım. Önceden bilmiyorum, bir kere de kabul edilmedi. 


10- Misafir yazar olarak yazdığınız blog var mı?
Yok.


11- Daha önce bir Hacker ile karşılaştınız mı?
Ben hackerım diyen biri olmadı, öyle ise ben bilmiyorum. :D


12- Hedefinizde nasıl bir blog yazarı olmak var?
Hedefim yok, sadece burayı daha çok aktif hale getirmek istiyorum. Daha çok yazı paylaşmak. :)


13- Arama motoru optimasyonu (Seo) bilginiz var mı?
Yoktur.


14- Blog yazarlığını önerir misiniz? Evetse nedeni?
Öneririm ama yazmayı seviyorsanız. Şöyle ki burası kalıcı oluyor, seneler önce okuduğunuz kitabı, izlediğiniz film, diziyi buradan aratıp acaba ne yazmışım diye bakıyorsunuz. Başıma çok geldi. Bir de buranın ortamı çok farklı, yazdıkça, insanlarla bir şeyler paylaştıkça daha mutlu oluyorum. 


15- Kitap okuma oranınız nedir? (10 üzerinden)
Eskiye göre daha yavaşım, hızlanmak dileğiyle.0 üzerinden 6 veriyorum kendime.


16- Diğer blog yazarı arkadaşlarınızı nasıl takip ediyorsunuz? Okuma listesi kullanıyor musunuz?
Buranın okuma listesi var, her zaman oraya bakamıyorum. Eskiden direk önümüze geliyordu daha çok okuyordum. Şimdi instagram'da gördükçe açıp okuyorum, ya da aklıma takılan bir şey için google'a yazıp tanıdığım, tanımadığım kişilerin yazıları okuyorum. 


17- Blog sahipleriyle etkinlik yapıyor musunuz? Hangi etkinliklere katılırsınız?
Eskiden Okuyan Kızlar Kulübü'müz vardı. O etkinlikten sonra instagramda olan okuma grubu var oradan devam ediyorum.


18- Sosyal medya üzerinde blog linklerine karşılıklı beğeni yapar mısınız?
Yapıyorum, bloggerlar her zaman ilk sırada benim için. Blogger olduğunu gördüğüm an sevinip, takibe alıyorum. :)


19- Bugüne kadar kaç mim cevapladın? Hoşuna giden bir mim?
Çoooook. :D Sayılı yazmadığım iin şu an kaç mim yazım var bilmiyorum.


20- Ünlü bir blog yazarı olsaydın, siyaset yapar mıydın?
Siyaset öyle değişik bir ortam ki bu güzelim ortamı bozmak için bulaşmam. Kısacası hayır. 


21- Bu mimi cevaplamasını istediğiniz üç blog yazarı arkadaşınızı davet eder misiniz?
Büyülü Ayraç, Vakitsiz Kelimeler, Mor Düşler Kitaplığı, Jane Wampirob, Devrik Cümleler ilk aklıma gelenler. Yapmak isteyen herkesi bekleriz. ;)




Bir yazıda böylece biter, umarım çoğu yazımı yıl bitmeden yayınlarım^^
Bu arada şu an yeni bilgisayarımdan yazıyorum. Çok istediğimiz bir şeydi, sonunda kavuştuk. :)
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^


Buralarda da varım^^



17 Aralık 2019 Salı

Bir Deli Bahar Rüyası//Damlanur Büyükşen Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Yeni yorumla karşınızdayım. Bu sefer ki kitabım, Türk yazar kaleminden çıkma Bir Deli Bahar Rüyası. İlk çıktığı zaman Instagramda çok fazla anılmaya başlamıştı, tabii biz yayınevlerinin gözdesi olmadığımız için parayla satın almamız gerekiyordu. (Burada yapılan imaya yarası olan gocunur, hemen üstünüze alınmayın hakkıyla okuyan kardeşlerim.) Neyse, okuoku'da indirimde görünce hemen aldık ve ilk My Twin okudu. Beğendi, o beğenince benim de hemen okumam farz oldu tabii. Arayı açmadan okudum ve bayıldım.


Yirmi sekiz yıllık hayatında istediği hiçbir şeyi elde edemediğine inanan bir kadın, Bahar. Başladığı noktaya, baba evine döndüğünde artık hayattan pek de bir beklentisi kalmamıştır. Ancak bir şanssızlık abidesi olduğundan eminken memleketinde, İzmir'in göbeğinde kendi deyimiyle bir “çöl ayısı” ile karşılaşır ve o andan itibaren zaten karmaşık olan hayatı iyice içinden çıkılmaz bir hal alır.Peki herkesin övdüğü, yere göğe sığdıramadığı bu adam gerçekten iddia edildiği gibi Bahar’ın hayatının aşkı olabilir mi? Yoksa bu deli kız yine olmadık işler peşinde midir? Bahar, beyaz atlı prensinin onu bir köşe başında, elinde mutluluğa giden yolun yegâne nişanesi olan tek taşıyla beklemediğine emindir. Hayat hikâyesinden çıksa çıksa ucuz bir komedi filmi çıkacağını da kabullenmiştir. Şimdi kendini romantik bir filmin ortasına düşmüş halde, üstelik de esas kız olarak görmenin üstesinden nasıl gelecektir? Hem de aklı ve kalbi arasında böylesine sıkışıp kalmışken…Bir Deli Bahar Rüyası, genç bir kadının mutluluğu arayışı ve onun içten hikâyesini keyifli bir dille anlatıyor.


Bahar üniversiteden sonra sevdiği şehri hayalleri nedeniyle bırakır ve İstanbul'a göçer. Hemen iş ve ev bulan Bahar 5 senesini ve kalbini bu şirkete verir. Patronuna platonik şekilde aşık olan Bahar en son ki yaşanan haksızlıktan sonra işi de, İstanbul'uda bırakır ve İzmir'ine geri döner. İşte o döndüğü gün olanlar olur. Havaalanında bavul nedeniyle tartıştığı çöl ayısı daha o akşamına karşısına çıkmasaydı belki daha huzurlu günler geçirebilirdi. Kısaca konu böyle. Bahar'ı sevdim, ne öyle saçmalayan karakterdi ne de dik kafalı. Tamam bazı yerlerde biraz kafasının dikine gitmiş olabilir ama bunu da deliliğine verebiliriz.


Bir de Selim var, geçmişte yaşadığı üzüntülerden dolayı kendini her şeye kapatan ve yeni yeni hayata dönen Selim. Bahar ile ilk karşılaşmaları zorlu olsa da sonradan yanından ayırmayan Selim. Doğrusu daha sert bir karakter beklerdim. Mesela biraz daha çiftimizin burnu sürtmeliydi. Yani şöyle ki kaçan kovalanır, kıskançlıklar, köşe kapmaca vs. bunlar görmek istediğim sahnelerdi. :D Evet belki gerçek hayatta tahammül edemeyeceğim şeylerdir, bilemiyorum ama kendimi birden bire konunun içinde bulunca keşke şöyle olsaydı demek zorunda kaldım. Öyle bir küs bir barışık olmadı en azından, en sevmediğim şey. Fazla uzattım gibi, bunun dışında kitap için diyeceğim çok sevdiğim. Kitap okudukça aktı gitti, bir sonra ki sayfada acaba neler olacak diye diye bir de bakıyorsunuz kitap bitmiş. Hayatımızın içinden gelen Bahar ve Selim aşkı, atışmaları falan çok iyiydi. Sıkıldığım yerler olmadı, sadece Bahar'ın sürekli ailesinden modern aileler tamam ama çoğu zaman sertler imasında bulunmasından az da olsa sıkılmış olabilirim. Yani anladık, bizden bir aile, bizim ailemiz nasılsa onlarda öyle ama ailesinden gizli iş yaptıktan sonra, evet modern ama babam görürse öldürür demesi gerçekten sıktı. Bunlar dışında gerçekten sevdim. Selim'in yaşadıkları, Bahar'ın zorda olsa verdiği karar ve bomba evlilik teklifi. Bu zamana kadar okuduğum kitaplar arasında, bu kadar güzel evlilik teklifi edenini okumamıştım. Açar tekrar tekrar okurum ki. <3


Sonradan İzmir gezisi, Selim'in büyüklerinden kalan evi kendi ve eşi için düzenlemek istemesi kalbimden vurdu. Bayıldığım sahnelerdi bunlar.
İkinci kitap yeni çıktı, evleniyor Bahar ile Selim ama olaylar, olaylaaaar. Acayip merak ediyorum ikinci kitabı, daha heyecanlı geldi bana konusu. :D Yakın zamanda almak dileğiyle. ;) (Aldık) Son olarak ise tavsiye ediyorum tabii ki kitabı, yazarın kalemi umut vadediyor, önü açık olsun. Takibime aldım, raflarda daha çok kitabını görmek dileğiyle. ;)


Not: Bir son daha yazıp bitireceğim. Müptela ve Yabancı yayınlarının kalitesinden memnun değilim. Çok pahalı yapıp dandik kağıtlar ve kapaklar kullanması bizi keriz yerine koyduğunu gösterir kimse kusura bakmasın. Pegasus Yayınları için sürekli isyan çıkarıyoruz ama en azından kalitesi belli, bir yerden sonra hak ediyorlar, ama yine de pahalı. Neyse.
Ben yine indirim olunca almaya devam edeceğim, kalitesi sıfır olan kitaba 40 ₺ vermek insana koyuyor be.
Dipnot: Yazdıkça aklıma geliyor. :D Bahar'ın 27 yaşında olup evde kalmış sendromuna girmesi sinirimi bozdu, çünkü ben de 27 yaşındayım ve hiçte evde kalmış gibi hissetmiyorum. :D 30 olsa yine neyse ama 27 nedir arkadaş, daha gençliğimizi yeni yaşıyoruz. :P





Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Hayatım boyunca kitap okumak; yemek yemek, tuvalete gitmek, uyumak ya da nefes almak gibi temel bir ihtiyaç olmuştur.



*****


Hayatın sefasını dostlarım sürerken düğünlerinin de cefasını hep ben çekiyorum.



*****



Sarı bezle tezgahın tamamını silmenin tüm orta yaşlı kadınları size hayran bırakacağını bilecek kadar kıdemli olduğumdan kolayca gönlünü fethettim tabii. 





Yorumumun sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^