24 Ocak 2020 Cuma

The Strange Hero//Kore Dizi Yorumu^^

Selam^^
Yılın ikinci dizi yorumuna başladım. Ne zaman yayınlanır bilemiyorum ama ben başlayayım da ne zaman olursa artık. Okul dizilerini seviyorum, instagram'da bir kaç kere denk gelmiştim bu diziye. Kafaya attım tabii, Are You Human bitmeden başladım. İlk bölümler nasıl güzel, unuttum önce ki dizimi. İzliyorum her gece bir bölüm falan, güzelde ilerliyordu, ta ki kız ve oğlan sevgili olana kadar. O dakikadan sonra sıkılmaya başladım. Kore dizileri hakkındaki tezim bununla beraber onaylandı. Evet çiftlerimiz sevgili olduğu an drama bağlıyorlar, ee haliyle sıkılıyorum ben. Tamam bu da baştan dram diziyim ben diye bağırdı ama bu kadar beklemiyordum. Okul zamanlarda çok iyiydi mesela, öyle bir şey bekledim. Yine tamam, olayların hepsi okulda geçti ama içerik önemliydi. İzleyenler ne demek istediğimi anladı bence. :D




Konusu;


Dizi, haksız yere suçlanıp okuldan atılan Kang Bok-Soo’nun (Yoo Seung-Ho) etrafında dönmektedir. Bok-Soo bir lise öğrencisiyken okulda yaşanan bir şiddet olayından dolayı suçlanır ve okuldan atılır. Bir yetişkin olduğunda dahi bu olayın etkisinden kurtulamaz. Bu yüzden, intikam almak için aynı okula geri döner. Ancak hiç beklenmedik bir olay ile karşılaşır.

Güney Kore Sineması'ndan alınmıştır. 




Yoo Seung Hoo//Kang Bok Soo^^
Lise zamanında iftira nedeniyle okuldan atılarak hayatı bitirilen Bok Soo'yu 9 yıl sonra okula tekrardan çağırırlar. Başta istemeyen Bok Soo'nun intikam duygusu ağır basar ve okula geri döner. Döndükten sonra gerçekler ve haklı olduğu ortaya çıkar ama bu seferde okul yönetimi rahat durmaz.
Bok Soo aşırı derece de tatlı bir karakterdi, öğrencilik yakışmış ama bazı hal ve hareketleri aşırıydı. Yoo Seung Hoo'nun kaçıncı izlediğim dizisi bilmiyorum, seviyorum kendisini. Oyunculuğu çok iyi, her role ayak uyduruyor, sevdiğim oyunculardan. Diğer I Am Not A Robot dizisini de merak ediyorum, hemen olmaz ama yakın zamanda izlemek isterim.



Jo Bo Ah//Son Soo Jeong^^
Kang Bok Soo'nun hem sınıf arkadaşı hem de sevgilisi olan Soo Jeong Bok Soo'ya atılan iftiradan sonra ne yapacağını şaşırır. Okuma hayatına devam eden Soo Jeong sözleşmeli öğretmen olarak okuduğu okula başlar, kadroya alınmayan Soo Jeong bazı usulsüzlükler yapacaktır.
Jo Bo Ah'ı bundan önce yarım bıraktığım dizide izlemiştim, oyunculuğu güzel, güzel kadında ama dizi boyunca yüzündeki mimikler beni benden aldı. Yeter yapma, olmuyor diye bağırasım geldi inanın. Şimdi çok sevdiğim Park Hae Jin ile dizi çekti, yakında yayınlanacak. Umarım burada sevmediğim halleri orada olmaz, Park Hae Jin'i bu sefer gerçekten izlemek isterim. :D



Kwak Dong Yeon//Oh Se Ho^^
Kang Bok Soo ve Son Seo Jeong'un liseden arkadaşı olan Se Ho annesinden sevgi göremez ve hatalar yapar.(Burayı pek açık etmek istemiyorum, spoiler olur.) O hatalardan ders almayan Se Ho 9 yıl sonra Bok Soo gibi okula geri döner ama bu sefer müdür olarak.
Dizide hem kendisine kızdım hem de çok üzüldüm ya. Bu tarz karakterleri bilirsiniz şartlar nedeniyle kötü olurlar ama sonradan neler yaparlar merak konusu olur. Sonuna kadar vereceği kararları çok merak ettim. Neler yapmadı ki ama. İzleyip görün.
Sevdiğim bir diğer oyuncu, burada böyle rolde olması üzdü beni o yüzden en kısa zamanda güzel, baş rollü bir diziyle geri dönmeli. <3



Kim Dong Young//Lee Gyeong Young^^
Kang Bok Soo'nun okuldan arkadaşı. Okuldan mezun olduktan sonra Bok Soo'yu ve diğer arkadaşlarını yanına alıp iş kurarlar ama ne iş. Yine bir şey demeyeceğim. :D Aşırı komik bir karakterdi, öğretmenleri yanlarına geldiği zaman sinyallerinin açılması vs. dizinin en komik sahneleriydi. :D
İlk defa bu dizide izledim, başka dizilerde görmek dileğiyle^^



Park Ah In//Yang Min Ji^^
Kang Bok Soo'ya platonik aşık olan Min Ji aynı zamanda iş arkadaşıdır. Liseden beri 3'lü olarak takılan arkadaşlar iş hayatından da ayrılmazlar.
Çok çatlak ama aynı zamanda zeki olan karakterimiz. Sevdim kendisini, yolu açık olsun.




Kim Mi Kyung//Lee Sung Soon^^
Kang Bok Soo'nun annesi, tanımayan yokturdur.

Cheon Ho Jin//Öğretmen Park^^
Kang Bok Soo'nun vefalı öğretmeni.

Kim Jae Hwa//Kang So Jung^^
Kang Bok Soo'nun ablası.

Yan karakter olsalarda dizinin hep içinden bulundular, söylemezsem ayıp. :D



Yaban Çiçeği sınıfı^^



Kim Yeo Jin//Im Se-Kyung^^

Dizinin kötü karakteri. Oh Se Ho'nun annesidir ve okulun başkanıdır.
Kadının oyunculuğu çok iyi ya, o kadar mı gerçekçi oynanır. :O




Resimler^^



İlk bu fotoğrafla gördüm bu diziyi. İzlemeyen, konuyu okumayanların kafası çok karışıyor. Anca izleyince neler olduğunu öğreniyorsunuz. :)



Öğrencilik yakışıyor, yeni dizilerinde öğrenci olsun. :)





Öğretmen falandı ama çok komikti. :D








Okul zamanlarını çok sevmiştim. Bir diğer sevmeme nedeni de bu yüzden olabilir, sonra pek zevk alamadım diziden.







Gifler^^



Çok fenalardı. :D











Kang Bok Soo az çektirmedi kıza :D





Ost^^

 Ken (켄) (VIXX (빅스)) - 나랑 만나 볼래요^^

Yuju(유주)(GFRIEND(여자친구)) - 눈꽃사랑^^

Hwang Chi Yeul (황치열) - Do You Hear Me?^^




Son^^

Ve dizimizin sonuna geldik.
Okul dizisi olarak çok sevdim, ilk 8-9 bölüm çok iyiydi ta ki işler yetişkinlerin zamanına gelip, entrikalar dönene kadar. Bir de çiftimiz çift olana kadar. Bir kaç bölüm zoraki izledim, sonra ha şimdi biraz heyecanlı oldu, sırlar, yolsuzluklar ortaya çıkmaya başlıyor, çıkarmaya gayret ediyorlar vs. derken izledim bir kaç bölüm daha. Ama artık hevesim kaçtığı için onları bile ağız tadıyla izleyemedim. 
Tamam oyuncu kadrosu güzel, konu da güzel ama bir şey eksikti, o neydi bilmiyorum ama zaman sonra sıktı insanı. Keşke hep okul dizisi olarak devam etseydi, genelde güzel yapıyorlar okul dizilerini. Yine ortada emek var, yarım bırakmadım en azından gerçi aklımdan da hiç geçmedi yarım bırakmak. Demek ki yine de gideri vardı.
Sonu hakkından olması gereken oldu ama bazı yerler abartılmış gibi geldi, izleyenler belki ne demek istediğimi anlamıştır.
Dizi hakkında diyeceklerim bu kadar, izlemek size kalmış benim yorumum böyle. :) 




Daha güzel dizili yorumlarda görüşmek dileğiyle^^
Buraya kadar okuduğunuz içinden ayrıca teşekkürler^^
Bir teşekkürde Koreantürk ekibine. :)
Sevgiyle kalın...


Buralarda da varım^^



22 Ocak 2020 Çarşamba

Senden Vazgeçmem//Ayşegül Çiçekoğlu Kitap Yorumu^^

Selam^^
 2019'un son kitabı olur kendisi. Instagram'da Tozlu Sayfalar tur grubundan hediye gelmişti, teşekkür ederim^^ Yazarın Kendi Düşen Ağlamaz kitabını okumuş konusu olmasa da kalemini beğenmiştim. Yazarın bir kaç kitabını edindim yakından okurum onları, baya kitabı var al al bitmez. Kitabın konusu tam Türk dizi klişesi gibi, hatta öyle de. Ben konuyu okuyunca kafamdaki olaylar bambaşkaydı ama okurken tam ters oldu. Doğrusu okuyunca keşke benim düşündüklerim olsaydı, klişe zaten benimkiyle daha da klişe olabilirdi dedim. :D

Annesinin soğuk bir İstanbul akşamında kimsesiz çocuklar yurdunun kapısına bıraktığı küçük bir bebek: Nisan.
Ailesiyle çıktıkları bir yolculukta trafik kazası nedeniyle tüm ailesini yitiren küçük bir çocuk: Devrim.
Hayat onları yıllar sonra aynı evde buluşturuyor. Nisan kendine kurduğu yeni hayatta terk edilmişliğini unutmaya çalışırken Devrim geçmişin bıraktığı vicdan azabının izlerini silmeye uğraşıyor. Küçükken başlayan atışmaları, kavgaları, zamanla derin bir bağa evriliyor. Çok farklı ülkelerde yaşamaya başlasalar da aralarındaki kilometrelere aldırmaksızın birbirlerinde buluyorlar mutluluğu. Ta ki…


Konuyu okuduğunuz an klişe olduğunu anlıyorsunuz ama bundan önce yazdığım bir kitap için dediğimi burada da tekrarlamak istiyorum, klişe olsa bile yazardan yazara fark var, o güzel yazarken bu klasik yazıp bitirebilir. Yazarın yapacağı tek şey klişe olsa bile okuru şaşırtmalı ve kitabı sevdirmeli. Kitap aşırı klişeydi ama sevdim, işte fark bu. Biraz karakterlerden bahsedip yoruma öyle devam edelim.
Nisan daha 15 günlükken yetimhaneye bırakılan zeki mi zeki, güzel bir kızdır. Her şeye farklı bakan Nisan'ı yetimhaneye sık sık gelip, çocuklarla ilgilenen Asuman hanım alıp evine götürür. Gittiği evde hem soğuk hem de sıcak karşılanan Nisan en çok Devran'ın davranışlarından rahatsız olur. Evin diğer çocuklarıyla pek konuşmayan Nisan her geceyi kitaplarla dolu olan evin kütüphanesinde geçirir. Burada geceler boyunca kitap okuyan Nisan'a yarenlik yapan tek kişi Devran'dır.
Yıllar geçtikten sonra her şey düzene oturup, ev ahalisiyle daha iyi anlaşan Nisan Devran'a daha farklı bakacaktır.


Devran küçük yaşta anne, baba ve ikiz kardeşini kaybetmenin acısını yaşar ve suçu kendinde bulur. Dayısının yardımı ile kendine çeki düzen vermeye çalışan Devran'ı en çok etkileyen kişi Nisan'dır ama ona da zarar gelir düşüncesiyle uzak kalmaya çalışacaktır.
Karakterlerimiz böyle. Diğer karakterlere bakmaya gerek yok, konu genelde bu iki karakterimizin etrafında gelişiyor. Sadece Asuman hanımı ve eşini çok sevdiğimi söylemek isterim. Çok iyilerdi.
İki karakteri de sevdim. Nisan'ın fazla uzatmadan kesin kararlar alması sevdiğim özelliği oldu, diğer karakterler on sayfa düşünüp öyle karar veriyor da. :P Ama Devran'a sinir olduğumu söylemek isterim. Yaşadığı olayı kim yaşasa aynı tepkiyi verir ona bir şey demiyorum ama o sonda yaptıkları neydi öyle? Yani karşımda olsa kendine gelmesi için güzelce bir sirkelerdim. Burada yazarın fazla uzattığını, konunun gidişatı için fazla zorlama olduğu söylemek zorundayım. Haa o olmasaydı da başka bir şey olurdu, gerçi daha ilk sayfadan neler olacağını az çok anlıyor ve tahmin ediyoruz ama o olaya tepki vermesi gereken kişi kabullenip unutuyor ama Devran kafayı yiyor. Bura haricinde gerçekten iki karakteri de sevdim. Acıdan yeşeren iki karakter, sevdim ben.


Kitap yeni yayın hayatına başlayan Pika Kitap'ın yenilerinden. Kapak tasarımını, yazı puntosunu çok sevdim. Sayfalar ince olsa da kaliteli olduğu belli. Yayınevi takip edilesi bu konuda, bakalım ilerde hangi yazarları bünyesine alacak, umarım sevdiğim yazarlar olur. :)
Kitaba gelecek olursak yorumun çoğu yeniden dediğim gibi klişe ama güzel. Kısa olması, hemen okunup bitmesi artı puandı. İçerik olarak bazı yerler beni rahatsız etse de yine de okunulabilir.
Yazarın diğer kitaplarını okumaya devam edeceğim, şu an okuduğum kitaplar arasından birinci sırada bu var, ikinci ise Kendi Düşen ağlamaz. Gerçi yazarın bu zamana kadar iki kitabını okudum ama neyse. :P
Tavsiye kısmına gelecek olursak, artık özellikle tavsiye etmeyi düşünmüyorum, yorumumu okuyup, güzelmiş okuyabilirim derseniz okuyun, size kalmış bu.
 Son olarak bu kitap yazarın yazdığı ilk kitabıymış, editör yardımıyla çok iyi olmuş. Okuyan insan ilk kitap demez şahsen, ellerine sağlık. :) 


Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^

"Çocukken yaşadığın şeyler yetişkin olduğunda seni daha çok yaralı."


******


"Geceleri bu şehir olduğundan daha güzel görünüyor."
"Çünkü karanlık görünmesini istemediğin şeylerin üzerini örter, geriye kalan ışıklar içindeki aldatmacadır."






Başka yorumlarda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^







19 Ocak 2020 Pazar

Blogger Mimi^^

Selam^^
2019 yılının son zamanlarından gelen mimlerden biriydi. Görüldüğü üzere yine yetişmedi. :D Daha fazla uzatmadan, araya sınav vs. girmeden yazıyı yayımlayayım. :)
Bu arada bu mim kimden geldi hatırlamıyorum, biraz araştırıp yazayım buraya. :D
Bulamadım, özür dileyerek kim beni davet ettiyse yazabilir mi? :D



1- Blog dünyasına nasıl adım attın ? Hadi anlat bize. 

O sıralar popülerdi, acaba yapabilir miyiz diye düşündük ikizle ve işte buradayız.
Çok etkili bir açılış olmadı, açalım dedik ve açtık. :D Ama ikizle beraber olur derken şu anlık sadece ben yazı yayımlıyorum. O başka blog açtı ama bu sıralar aktif değil.


2- Bloğunu kısaca tanıt desem neler söylemek istersin ? 

Kitap, Kore dizisi, yabancı ve yerli film yorumlarını görebileceğiniz bir yer. Ekstra yazdığım yazılar yok, sadece bunun gibi mimler oluyor.


3- Yazarken olmazsa olmazların nelerdir?

Bilgisayar. :D Şaka bir yana özellikle yazı yazarken şu olsun, bu olsun demiyorum. 


4- Ne sıklıkta yayın giriyorsun ?

Elimden gelse her gün yazı girmek isterim ama hem vaktim olmuyor hem de her gün yazı girsem önceki yazılar okunmaz, o yüzden 2 günde bir yayımlamak iyi. Gerçi ben yeri geliyor ayda iki-üç yazıyla kapatıyorum, yeri geliyor beş-altı yazı yayınlamışım. Belli olmuyor yani. :)


5- Değiştirebilme imkanın olsaydı Blogger da neyi değiştirirdin ?

Değiştirmek değildi telefonlar için uygulamasının olmasını çok isterdim. Yazı yaz kaydet vs. fotoğraf ekle. Bunun olmasını isterdim, değiştireceğim bir şey yok gibi. :)


6- Yazıların içinde en fayda sağlayan yazın ya da yazıların nelerdir ?

Diziler. :D En popüler yayınlarım onlar çünkü. :D Kitaplara nedense pek bakılmıyor. :/ Bir de OKK zamanında turlarda yazdığım farklı yazılar. :)


7- Senin sevdiğin blog türleri hangileri ?

Kitap, dizi, film. Ama dizi, filmlerde görsellik ararım. Beş olur, on olur fark etmez ama bir tane olsa bile yeter. :)


8- Bloğunla ilgili içine sinmeyen yada değiştirmek istediğin bir şeyler var mı?

Var, eski yazılarımın hataları. Bir gün sırf onlara zaman ayıracağım. Şimdi ki yazılarıma bakınca nasıl da gelişmişim diyorum. :D


9- Bloğunla ilgili hedefin nedir ?

Daha çok yazı paylaşıp, daha çok etkileşim almak. Eskiden bloglar daha ünlüydü, şimdi eskisi gibi değil. Gerçi kalan sağlar bizimdir, bir heves niyetine gelenler belli oldu. Ama şimdi de o eski tat yok gibi, umarım el birliğiyle bunu düzeltiriz. :)







Güzel soruların cevapları bitti. Az çok blogumu tanımış oldunuz.^^
Kim davet ettiyse ya da ben kimden aldıysam teşekkür ederim. :)
Yapmak isteyen herkesi beklerim^^
Sevgiyle kalın...



Buralarda da varım^^





11 Ocak 2020 Cumartesi

Are You Human//Kore Dizi Yorumu^^

Selam^^
Geçen yıl dizi konusundan gerçekten berbattım, daha çok eski dizilere yöneldiğim için izlemeye başladığım diziler hep ziyan oldu. Aynı bu dizide olduğu gibi. Başlarken çok heyecanlıydım, sevdiğim oyuncular da vardı, sonra konu güzeldi diye diye heyecan ve merakla belli bir bölüme geldim, sonra ne olduysa bir gün izlemedim, ikinci gün izlemedim unuttum gitti diziyi. Yeri geldi kahvaltıda izledim, yeri geldi öyle bir bakayım dedim. Son bölümler elimde süründü resmen. Bunun sebebini anlayabiliyorum. Sebeplerinden biri Kore dizileri belli bölüme kadar vur patlasın çal oynasın havasından giderken son bölümler hep dram, hem duygusal. Tamam bu dizi taa başından dram olduğunu söyledi ama, yine de yeni tanışmalar, sırlar, aşklar daha heyecanlıydı. Kısacası 16-20 bölüm yapsalar bile son kısımlar hep hüsran.



Konusu;

Dizi, bir insanmış gibi davranan bir robot (Seo Kang-Joon) ile onun bir insan olduğunu sanan koruması (Kong Seung-Yeon) etrafında dönmektedir.

Güney Kore Sineması'ndan alıntıdır. 


Kısacası konu böyle, aşırı ilginç bir dizi, düşünsenize sizin aynınızdan başka bir tane daha var ve bu robot. :O İşte hakiki Nam Shin bu olayın tam ortasında kaldı. 



Seo Kang Joon//Nam Shin-Nam Shin III^^
Annesinden küçük yaşta ayrılan Nam Shin dedesinin yanında büyür. Çocuğunu göremeyen Oh Ro Ra ise mesleğinin getirdiği bilgi ile oğlunun küçüklüğünden başlayıp robot halini yapar. Üçüncü haliyle tanışan Nam Shin'in yerine Nam Shin III geçmek zorunda kalır. Nam Shin III ise annesinin yaptıklarından sonra gerçek Nam Shin'den çok daha iyi biri olur. Ağlandığı zaman sarılma, sürekli iyi niyet vs. vs. Dizinin hepsini Nam Shin III üstlendi desem yeridir. Her olay onun etrafından gelişti, Nam Shin ortaya çıktığı zaman ise olaylar daha da karmaşık bir hal aldı.
Burada Seo Kang Joon'a bir alkış istiyorum, iki rolü birden oynadı ve ikisi de birbirinden farklı karakterlerdi. Düşünün sadece duruşundan bile Nam Shin III ve Nam Shin olarak anlıyorduk. Bence en iyi oyuncu ödülünü almalı, sonuna kadar hak ediyor. ;)
Kendisini severim zaten, şimdi Park Min Young ile dizi çekecek, kadın biraz büyük olsa da uyumlu olacaklarını düşünüyor ve merakla bekliyorum. :)



Gong Seung Yeon//Kang So Bong^^
Kadın boks şampiyonu olma yolunda ilerlerken yaşadığı kaza sonucu ayağı sakatlanır, aldığı dövüş eğitimi boşa gitmesin diye korumalık yapar. Arkadaşı yardımıyla Nam Shin'in koruması olan So Bong'u ilginç olaylar bekler. 
Kendisini mini bir dizi de izlemiştim, oyunculuğunu beğeniyorum. Burada da sevdim ama aşk hayatı biraz değişikti. İzleyenler ne demek istediğimi anladı. :D Yani sizce nasıl olur? Gerçekten ilginç. :D



Lee Joon Hyuk//Ji Young Hoon^^
Nam Shin'in her işini yapan abisi desek tam olur. Şirketin bursuyla büyüyen Young Hoon'un tek amacı Nam Shin'i ve şirketi korumaktır.
Bu adamı neden ikinci plana attınız senaristler? Tamam her bölüm ön plandaydı ama ne bileyim adam tam baş rollük, böyle dizilerde harcanıyor. :D
Karakter olarak çok sevdim, çok sadık ve zeki biriydi. Daha çok dizilerde görmek dileğiyle.^^



Kim Sung Ryoung//Oh Ro Ra^^
Nam Shin'lerin annesidir. Kocasını hazin bir şekilde kaybeden Ro Ra oğlunu da kaybedince umulmadık şeyler yapar.
Çok tatlı bir kadın, fiziğine, oyunculuğuna hayran kaldım ama karakter olarak bazı yerlerde sinir etti beni. The Heirs'de çok fenaydı ama komik, sevilesi karakterdi. :D



Park Young Gyu//Nam Gun Ho^^
Nam Shin'in dedesi, adam çok kötü, başka diyeceğim bir şey yok. -_-



Park Hwan He//Seo Ye Na^^
Nam Shin'in nişanlısı. Nam Shin sevmedi, hatta istemedi de ama kız onun için canını verecek kadar sevdi. Babasının yaptıklarının bedelini ödemeye hazır olan Ye Na Nam Shin'e çok yardım edecektir.



Yu Oh Seong//Seo Jong Gil^^
İkinci kötü adam, dede ne ki bu daha kötü. Seo Ye Na'nın da babasıdır.



Kim Woo Hae//Kang Jae Şik^^
Kang So Bong'un babasıdır. Diğer dizilerdeki gibi tam bir çatlak. Son zamanlarda kendisini çok izler oldum. :D Güzel oynuyor baba rolünü. :)




Resimler^^


Nam Shin III


Hakiki Nam Shin. Duruşlarından bile belli.



Gerçek Nam Shin'in aksine çok güler yüzlüydü. :D




Bu sahnede her iki Nam Shin'e çok üzülmüştüm.



Şu sahne var ya belki de dizide en sevdiğim yerdi. <3 <3









Seo Kang Joon bu dizide resmen görsel şölendi. Diziyi salla, otur Seo Kang Joon'u izle. :D





Kıza hak veriyorum, benim de yanımda böylesi dursa dünyayı unuturum. :D




Gifler^^




Robot olduğu için her özellik var paşada :D Mesela biri yalan söylüyorsa elini tutuyor ve anında yalan söylediği ortaya çıkıyor. Bu göz kırpma da ona sebep. :D Göz kırpıyorsa bilin ki orta da bir yalan var. :D 




Böylesi robot gelse karşıma ben de böyle kontrol ederdim. :D




Şapşik yaaa <3






Ost^^

LYn(린), HANHAE(한해)- LOVE^^


2BIC (투빅) - Heart^^


Gilgu Bonggu (GB9) (길구봉구) - For The First Time^^







Son^^

Geldik yazımızın en son ki satırlarına. Diziyi sevdim, ilginç olmasının yanında oyuncularda çok iyiydi. Kötüler yine kötü, iyiler ise bildiğiniz gibi fazlaca iyi. Böyle bir senaryoyu yazmak kimin aklına geldi bilmiyorum ama eğer sıra dışı bir şey yapmak istiyordun o zaman daha çok bilimsel bir dizi olsaydı. Ne bileyim robotun peşinden olsalardı ki tamam onundan peşine düştüler ama olay çok farklıydı. Yine köklü bir ailenin, şirketin kötü ellere geçmemesi için verilen mücadeleyi izledik. 
Haa bu da kötü müydü hayır ama artık daha farklı konularla gelseler ya. Bu miras, şirket mevzularından sıkıldığım için geç bitirmiş olabilirim. Ama diğer türlü Nam Shin'lerin arasında geçenler heyecanlıydı. 
Sonu hakkında bir şey demeyeceğim. İzlemek isterseniz oradan öğrenin derim.^^






Yeni yılın ilk dizi yorumu da böylece bitmiş oldu.
Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^