7 Mayıs 2021 Cuma

Blogları Canlandırma Projesi//Nisan Ayı Raporu ve Mayıs Ayı Teması^^



 Selamlar^^^
Blogları Canlandırma Projesinde Nisan ayını da geride bıraktık. Nisan ayında Aile, çocuk ve dostluk üzerine yapımlar izleyip, kitaplar okuduk.
Mayıs ayında Aşk ve Sevgi üzerine film, dizi izleyip ya da kitap okuyacağız. Çok fazla seçenek olduğu için seçim yapmakta zorluk çekmeyeceğiz gibi. Sizde şu an Aşk ve Sevgi temalı bir kitap okuyup, film veya dizi izliyorsanız projemize katılabilirsiniz.^^
Proje hakkında hala bilgi sahibi değilseniz Buradan! detayları öğrenebilirsiniz^^



Gelelim Nisan ayında yazılarını paylaşan Blogger arkadaşlara^^


,


3- Film Yabancı Dizi Anime ve Kitap - Harika Çocuk Kitap Yorumu



6- Şemsiyenin Altındaki Kız - This Is Us Film Yorumu


8- Sade Soda - Momo Kitap yorumu 


10- Duygu'nun Mekanı - Animeler 
13- Gülben Çapkın - Şeker Portakalı Kitap yorumu






19 - Beş Senede Devri Alem - Ustad Hotel Kitap yorumu 

20 - Şule Uzundere - Kumral Ada Mavi Tuna Kitap Yorumu





Yorumlar için bütün yazan arkadaşların ellerine, emeğine sağlık^^
Sizde projemize katılmak isterseniz yorum bırakabilir ya da sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşabilirsiniz^^
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^






3 Mayıs 2021 Pazartesi

Hayal Kurmaya Cesaret Eden Köpek//Sun Min Hwang Blogları Canlandırma Projesi Kitap Yorumu^^

 Selam^^
Blog hayatımda ilk defa bu kadar uzun bir başlık atıyorum herhalde. :D Kitabımızı en son ki alışverişimizde aldık, İkiz yazarın bu ve başka kitabı aldı ben de başka bir kitap. İkiz diğer kitap Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk'u çok sevdi, hatta öyle çok post it yapıştırdı ki ben de buna büyük beklentiyle başladım, güzeldi ama o kadar post it yapıştırmadım. :D
Kitabımı hem instagram da başlatılan ramazan maratonu için okudum hem de BCP için. Çocuk kitabı diyor ama genç-çocuk fark etmez değil mi? Çocuklarda okuyabilir bence. :D
Detaylı yorumuma geçmeden önce BCP hakkında bilgi almak için BURAYI tıklayabilirsiniz.:)


Okuyacağınız bu kitap, Pasaklı adında bir köpeğin hikâyesidir. Kendine özgü görünüşü nedeniyle doğduğu yerde, evinde bile dışlanan Pasaklı vaktinin çoğunu sahibinin evinin güneşli bahçesinde geçirir. Pasaklı’nın da tıpkı bizim gibi hayalleri ve özlemleri vardır. Ancak her kış kara bulutlar çöktüğünde Pasaklı, üstesinden gelmesi gereken zorluklarla karşılaşır. Pasaklı, kara bulutların arasından sahibinin bahçesinin ötesinde yatan arkadaşlık, annelik ve mutluluk ihtimallerinin peşine düşer. Eğer onlara tutunabilir ve çaresizce arzuladıklarını inşa edebilirse hak ettiği, hayalini kurduğu hayata kavuşabilecektir.
Hayal Kurmaya Cesaret Eden Köpek, köpek ve insan arasındaki ilişkiye ayna tutan gerçekçi bir öykü olmasının yanı sıra cesurca yaşanmış bir hayatın kutlamasıdır.


İlk olarak yapacağım eleştiri kitabın ismi ve konusu. İnanın hiçbir şekilde uyuşmuyor. İlk defa böyle bir kitap okumuyorum, seneler öncede Can Dostum kitabında köpek bakış açıcıyla okumuştum. Bu da gerçekten güzeldi ama tam olarak köpek neyi hayal etti? Verdiği mesaj ya da ne bileyim sonunda kim kime yardım etti? Kimin mucizesi oldu bu köpek ya da sahibi? İşte genel anlamda doğduğunda tipinden dolayı dışlanan, sahibi tarafından bakılan bir köpekti. Köpek dişiydi, eğer dişi olmasa sahibi bakacak mıydı? Evet sevdim ama okuduğum ve para ödediğim(fazla mı oldu ne :D) bir kitap içinden ne bileyim beni benden almasını beklerdim. Diğer kitabı için hala umudum var bu arada, ikiz sevdiyse severim bence. 


Okurken aktı gitti kitap, zaten 120 sayfacık bir şey. Bir günde bitebilirdi ama Ramazan ayı olduğu için zamanım pek olmuyordu, sahurdan sonra ne kadar okuyorsam kar ama geçen senelere baktığım zaman bu sene yine çok iyiyim maşallah.
Okuduğumda çok üzüldüğüm, sevindiğim yerler çok oldu. Pasaklı'nın kardeşleri için yaptığı, annesinin onun için düşündüklerine üzülmesi yürek yakan cinstendi. Büyükbaba Feryat'ı hem sevip hem de ona kızması güzeldi. Hatta okurken gerçek olmadığı bilsem bile acaba bizim Tony'de mi öyle düşünüyor, hissediyor diye çok düşündüm. Bundan sonra daha çok seveceğim bizim sıpa Tony'yi. :D
Kitapta geçen diğer görümce ve Yaşlı kedi aşırı eğlenceliydi. Bir de kötü adam vardı, orada o kadar çok kızdım ki Pasaklı'ya hak verdim ama nasıl anlayabilir ki Büyükbaba Feryat. :/
Daha fazla yazacağım bir şey kalmadı, zaten detaylı yazacaklarım da spoiler olur, korkarım spoiler vermekten asdfghjklşi
Yazar hakkında genel görüşümü ikici kitaptan sonra söyleyeyim, bu kitap içinde o zaman tavsiye etmem daha iyi olur gibi. ;)
Blogları Canlandırma Projesi Nisan ayıda böylece biter. Eğer sizde bu projeye dahil olmak isterseniz bekleriz.
Detayları Blogları Canlandırma Projesi yazımızda öğrenebilirsiniz. ;)



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^

"Kedilerin sesi her zaman yumuşak gelir," die mırıldandı Pasaklı kendi kendine. "Ama sakladıkları dişleriniz asla unutmamak gerekir."






Diğer yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle, sağlıcakla kalın^^






29 Nisan 2021 Perşembe

Her Şeye Evet//Blogları Canlandırma Projesi Film yorumu^^

Selam^^
Blogları Canlandırma Projesinin Nisan ayına geldik. Nisan ayında aile, çocuk ve dostluk üzerine yazılarımızı yayımlayacağız. Bu ay biraz tembelim, zaten çok dizi bulamıyorum, bu ay ki filmi bile şu an yazıyorum. Kitapta okumaya başladım, bakalım yetiştirebilecek miyim? 
Gelecek aylarda bizlere katılmak  ve detayları öğrenmek isterseniz Burayı! tıklayınız. :)
Gelelim filme^^
Film Netflix'in yenilerinden biriydi. Aile filmlerini izlemeyi seviyoruz, izlemediğimiz başka kaldı mı bilmiyorum ama sizin sevdiğiniz varsa yorumlarda bekliyorum^^


Çocukları olmadan önce hayatı her anlamda heyecanlı yaşayan çiftimizin çocukları olduktan sonra her şeye hayır deme huyları ortaya çıkar.  Tehlikeli, zararlı, sınırında olmayan her şeye hayır diyen ebeveynlere çocukları baş kaldırınca çok farklı bir çözümle arayı düzeltmek isterler. Yirmi dört saat çocuklar ne derse her şeye evet diyecekler, tam tersi hayır derlerse çocukların istedikleri ne olursa o olacak. Anne ve baba neye bulaştıkları ilk başta anlamasalar da zamanla keyif alırlar ama işler umdukları gibi gitmez.
İzlerken keyif aldığım filmlerden biriydi, yukarıda da dediğim gibi aile filmlerini seviyorum. Anne, babalara, hatta çocuklara bile eğlence adı altında güzel dersler veriliyor. Bu filmde öyleydi.
Jennifer Garner yine çok iyiydi, biraz yaşlanmıştı haliyle ama oynadığı role göre çok iyiydi. O savaş sahnesi beklenmedik bir şeydi, bence çocuklarda beklemiyordu. :D Edgar Ramirez'i ilk defa bu filmde gördüm, performansı hakkında bir şey diyemem ama iyiydi. Çocuklar daha da iyiydi ama, küçükleri favorim mesela. :D
Sonu beklenen bir şeydi ama güzeldi de. Çocuklarınızla güzel vakit geçirmek için ideal filmlerden biri, belki sizde Her Şeye Evet dersiniz, tabii bu filmden sonra çok hoşunuza giderse. :P





Daha 14-15 yaşından olan kızların küçük olmalarına rağmen bu kadar yetişkin gibi göstermeleri her zaman garibime gidiyor. Neden yani, neden? Hiç hoş durmuyor ne yazık ki ama yabancıların gerçekleri, bir şey diyemeyeceğim. :/ 



Burada çocuklar sınırları çok zorladılar asdfghjklşi





 
Kısaca film yorumum böyle, eğlenceli vakitler için birebir.
Şu tam kapamada izlenilecek güzel filmlerde.
BCP için geçen aylardan neler yaptığımıza burada! bakabilirsiniz^^
Okuduğunuz için teşekkürler, başka yazılarda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^






27 Nisan 2021 Salı

Üç Yapraklı Ahududu//Kübra Nur Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Nasılsınız? Şu an yorumumu yazıyorum ama büyük ihtimal yorum Ramazan'da yayımlanacak gibi duruyor. Ben şu anlık yazayım da ne zamana yayımlanırsa artık, çünkü unutuyorum arkadaşlar. :D O anda bitirip hemen yorum yazmam en iyisi oluyor, aksi olunca osırada bana verdiği histe uçup gidiyor.
Kitap yeni bir kitap, çıkalı bir kaç ay oldu, tabii ki yorumları da çok döndü instagramda.  Bu tarz kitapları da sevdiğim için sepete ekledim, ikizi ikna ettim ve aldım, hatta okudum da gördüğünüz üzere. :P Yazarın okuduğum ilk kitabı, çıkmış baya kitabı var. Konu olarak, kalem olarak sevdim, aman aman bir kitap değildi ama ayy bu neydi diyeceğim bir kitapta değildir. Orta şekerde bir kitaptı. ;)


Pansiyonumun hemen yanı başında gece kulübü açma girişiminde bulunan bu adamdan daha ilk bakışta, hatta adını duyduğum ilk anda nefret etmiştim. Hem de bütün kalbimle ve inanılmaz bir şiddetle. 
Eğer içinde yaşadığımız dünyanın düzenini biraz olsun kabullendiyseniz şunu bilirdiniz; böyle ani ve büyük nefretlerin yalnızca iki sonucu vardır. Ya siz silahlarınızı kuşanıp nefret ettiğiniz kişiyi mahvedersiniz ya da hiç hesapta yokken ona âşık olursunuz ve o sizi mahveder.
Benim başıma hangisinin geldiğini tahmin etmek hiç de zor değil. Ama hikâyemin bütün detaylarını sizinle paylaştığımda ve nihayetinde beni yakından tanıdığınızda artık çok yakın iki arkadaş olacağımızı ve beni anlayacağınızı ümit ediyorum. Başlayalım mı?
 
Bu tarz arka kapak yazılarını pek sevemiyorum, bana uzun uzun kitabı anlatan arka kapak yazıları ile gelin. :D Konumuz böyle, pansiyon açmaya niyetlenen Şafak hayallerine adım adım yaklaşırken engellere takılır. Engel ise yanında yeni açılacak olan gece kulübüdür. Pansiyon olduğu için müşteri gelmez, işi batar korkusu yaşayan Şafak elinden geleni ardına koymaz, tabii aşkı hesaba katmayacaktır.
Burada konu olarak gerçekten sevdim ama Şafak'ın bir anda hemen gidip adamdan hesap sorması vs. çok saçmaydı. Git bir önce konuş, seçenekleri sun sonra adam kabul etmezse o zaman nefret etmeye başla. Sonuçta adam nereden bilsin yan binası pansiyon? Burada ya ben bir şeyleri atladım ya da Şafak karakterlerimiz nefret etmeye dünden razı. Tamam en büyük aşklar nefretler başlar sözü doğru ama daha işin içini bilmeden anından nefret etmekte ne bileyim. Orta yolu illa ki bulursun, bunun  şikayet edeceğin kurumlar vardır değil mi? Burada yazar gerçekten büyük bir hata yapmış ama bu kitabın gidişatı, çiftimizin didişmesine ve bunu keyifle okumamıza engel değildi. :D Yiğidi öldürdüm ama hakkını yemedim görüyorsunuz. :D Bir de Şafak'ın eski işi modellikti, yazarın bu konuya değinmesini çok isterdim. Neden model oldu, neden bıraktı. Yani her okuduğumuz kitapta model bir karakter görmüyoruz değil mi? :D


Poyraz'a gelecek olursam, geçmiş yılların uslanmaz çapkını olan Poyraz bir anda kendi kabuğuna çekilir, insanlar merak eder neden böyle, yoksa sevgilisi mi var ya da gizliden çapkınlığa devam mı ediyor? İşte burada bunları bir kişi daha merak ediyor, Şafak. Başta ki niyeti Poyraz'ı eski hayatına tekrardan döndürmek ve yeni pansiyondan elini eteğini çektirmek ama iş sandığı gibi gitmez. Poyraz sert gibi dursada çok minnoş bir kalbi vardı, klişe erkek karakter. Sevdim kendisini, Şafak'ı da tabii ki. Bir adan Şafak'ın kapısında belirmesi falan beni şok etse de kitabın gidişatı için bence gerekliydi. :D O kısımda Poyraz'ın bardak tutuşunu hatırlayalım. :D

Kitap seri olarak devam edecek mi bilmiyorum, hatta kitap seri devamı mı diye de baktım ama öyle bir şey bulamadım. Seri değilse bile olmasını isterim, Poyraz'ın kardeşlerini merak ettim, belki olur. ;)
Kitap nefretle başladı, aşkla bitti ama aşılması gerekenler vardı. Poyraz klasik bir karakter olsa da Şafak öyle değildi, hem meslek açısından, hem yaşadığı sıkıntılar yüzünden normal bir karakter değildi benim gözümde, o yüzden daha çok sevmiş olabilirim kendisini.
Kitap konusunda yazarın Şafak'ın annesi hakkında yazdığı şey yine alışılagelmişin dışındaydı ama sonradan neler olduğunu yazar yine yazmamış, buraları seri olursa diğer kitaplara mı sakladı yoksa unuttu mu bilmiyorum ama kitabın editörü yok muydu acaba? Aklıma ilk gelen şey buydu.
Yazım konusunda kalemini beğendim, okutuyor kitabı. Bir an birinci sayfadasınız, bir anda ise ellinci sayfaya falan gelmişsiniz. Akıcı kitaplar kalp ben zaten. Sevdiğim bir sahneden de bahsetmek isterim. :D Gömlek sahnesi ve Poyraz'ın tepkisi. :D Ve yazarın sadece Şafak'ın gözünden değil de Poyraz'ın düşüncelerine de yer vermesine bayıldım. En azından Poyraz ne düşünüyordu o sıralar mevzusuna girmiyor insan, okuyoruz mis gibi. :D 


Genel anlamda gerçekten güzeldi ama anlatılmayan bir kaç şeyi de atlayamıyor insan. Önemsiz gözükse de bence kitabı daha iyi yapmalarına vesile olabilirdi. Haa kötü müydü kitap, hayır. Bitirince yüzünüzde tatlı bir gülüş oluyor, çokta gülüp, okurken eğleniyorsunuz ama yazarın daha çok çalışması gerektiğini de düşünüyorum. :) Yazarı okursa umarım beni yanlış anlamaz ama böyle güzel kalemin daha iyi şeyler yazmasını çok isterim. ;) 
Son olarak, bu tarz kitapları seviyorsanız deneyin derim. ;)
Not: Biz kitabın siparişini BKM Kitap'dan verdik, set olarak almadık ama yanından not defteri ve ayracıyla geldi. Ya yanlışlık oldu ya da şu an satın alımlarda böyle eklemelerde yapıyorlar, eğer öyleyse almak istiyorsanız kaçırmayın derim. :)
Dipnot: Kapak nasıl ama? 💓💓💓



Kitaba Puanım 5/4^^


Alıntılar^^


"Sana bir güvenlik sistemi lazım." dedi
"Biliyorsun değil mi?"
Kapıyı üç kere kilitleyip annemden öğrendiğim bir duayı hızlıca okuyup üfledim. Alın size güvenlik sistemi.


*****

Bir noktada Poyraz'ı çok sevmekten ölüp gidecektim. Biyolojik sistemim, 'Bir insanı bu kadar çok sevemezsiniz!' uyarısı verecekti ve yok olacaktım. 




Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın^^




Buralarda da varım^^







19 Nisan 2021 Pazartesi

İzlediğim Filmler 45//Kaliforniya'da Noel, Sihir Gizli Servisi, Avatar^^

 Selam^^
Nasılsınız, nasıl gidiyor Ramazan? Film yorumlarım Ramazan'da daha çok olacak gibi, her akşam sahura kadar film izliyoruz çünkü. Şimdiden bir sürü film oldu bile. :D Neyse ki bazen işim oluyor da eski, sevdiğimiz filmleri izliyoruz. :D
Siz neler yapıyorsunuz?


Aylar önce izleyip, yorumunu yapmayı unuttuğum film. Liste tutuyordum senenin başından ama bilin bakalım ne oldu, ben listeyi nereye yazdığımı bile unuttum. :D Daha da devam etmem zaten. 😁
Film aşırı klişe, öyle zaman öldürmelik, hemen bitecek aşk filmlerinden.
Zengin erkek karakterimiz annesi tarafından tehdit edilir. Ya kötü durumda olan çiftliği satın alacaktır ya da elindeki ne varsa hepsini almakla gözünü korkutur. Oğlanda en yakın yardımcısıyla çiftliğe gider ama yanlış anlaşılmalar sonucunda bir anda kendini çiftliğin yeni yardımcısı olarak bulur ve yapacağı işleri hiç bilmemektedir.
Konu böyle, devamını siz anladınız bence. :) Burada aslından işe gelecek kişiyi bulmaları, ondan yardım almaları falan komikti. Yardımcı ise daha da komikti.





Oğlan aynı Zac Efron'a benziyor. :D


Oğlanın yardımcısı ve çiftliğin yeni işçisi.







Netflix'in yeni animasyon filmi.
Hansel ve Gretel büyümüş ve ayrı düşmüştür. Hansel burs alarak ajanlıkta yükselmek için çalışmaktadır ama Gretel tam tersi işler yapmaktadır. Sihirle ve hileyle para kazanmaya çalışıyordur. Ülkenin kralı kaçırılınca iki kardeş yan yana gelip, ekip olur ve işler karışır.
Konu tam olarak bu, Hansel ve Gretel masalını az buçuk biliyorum, o da cadının evine gitmeleri falan, o kısımda var filmde. Benim hoşuma gitti, sizde bu tarz filmleri seviyorsanız bakabilirsiniz. Çocuklarınıza izletmek isterseniz ilk siz izleyin ondan sonra karar verin. :)



Bir anda yetişkinken işler karışır ve çocuk olurlar. Yolu kaybetmemek için ekmek atma hikayesini de es geçmemişler. 









Evet arkadaşlar yanlış görmediniz, yılların filmini yeni izledim. TV+'da ücretsiz olunca Instagram'da bir takipçimle beraber izledik. Film güzel miydi, evet ama öyle ahım şahım bir şey göremedim kusura bakmayın. :D Belki çok eski film olduğundan, belki değişik gelmesinden dolayı orta halli bir filmdi bana göre.
Konu için daha farklı düşünüyordum, böylesi beni şaşırttı. İkincisi çekilmemiş, çekilmesi gerek var mı  sanmam. Birinci filmin aynısı olacak, yine kötü insanlar yine savaş vs. 
Görsel şölen olarak iyiydi ama bir an şimdi çekilse nasılda güzel olur dedim. :)
Ve bu Avatar fikri nereden çıktı bilmem ama güzel düşünce. :D
İzlemeyen varsa ve değişik, farklı filmleri seviyorsanız bakabilirsiniz. ;)










Sahura kadar bekleyenler tayfası için güzel filmler önerdim. Umarım beğenirsiniz. ;)
Hayırlı Ramazanlar, sahurlar^^(Çünkü şu an saat 02:26 😁)



Buralarda da varım^^

12 Nisan 2021 Pazartesi

My Love Holo//Kore Dizi Yorumu^^

Selamlaaaarr^^
Yine bir dizi yorumu ile geldim, şu sıralar aşırı boşladım blogu, umarım güzelce dönüş yaparım. Alışıyor insan artık yapamadıklarına, eskiyi hatırlayamıyor bile. Eskiden gerçekten çok iyiydim blogda ama amigurumi işim çıkınca her şey kaldı, ne kitap eskisi gibi okuyorum ne bloguma güzelce bakabiliyorum. Bu sıralar amigurumi için birazcık uzağım ama yine bir şey yapamıyorum. Ne olacak bu halim benim, inşAllah Ramazan'da az da olsa düzelirim. :) Sonrasında çok yoğun günler olacak. :) Hayırlı bir işimiz var da. ;)
Yorumu geçecek olursam, dizi geçen sene Netflix'de döndüğü zaman hiç ilgimi çekmedi, hatta öyle bir fragman vardı ki hiç izleyesim gelmedi, o yüzden listeye bile almadım düşünün. İkizle amigurumi yaparken arada dublajlı dizide izliyoruz, ilk Love Alarm için karar kıldık ama ikiz ben izlemeyeceğim deyince bıraktık, sonra öneri listesinde görünce başladık, yine çok içimden gelmedi ama o birinci bölüm var ya birinci bölüm, resmen kalbimden vurdu beni. Yeni bölüm fragmanı dönünce de vaaaay bee dedim. İkize, gel ayrı izleyelim bu diziyi, ben bir bölümle yetinemiyorum desem bile ikna edemedim ve onunla beraber devam ettim. İzledikçe de neeedeeeeen daha önce izlemedim diye çok pişman oldum. Bir sene beklemiş bu dizi beni resmen. :P Sağlık olsun ne diyeyim, her şeyin yeri ve zamanı vardır, demek ki bu da bu güne kısmetmiş asdfghjk
Şu anlık yılın dizisi diyebilirim mesela, öyle de sevdim. ;) Hatta önerdiğim kişilerde çok sevdi, bu da dipnot olsun. :D


Konusu;
Yalnız bir kadın olan Han So-yeon'un (Ko Sung-hee), yapay zeka Holo (Yoon Hyun-min) ile karşılaştıktan sonra meydana gelen olayları anlatmaktadır.

İnternetten alıntı yaptım, anlatsa anlatamam bence. Karaktere odaklanalım biz. ;)


Yoon Hyun Min// Holo^^
Yapay zeka olan Holo kurucusunun programladığı gibi hareket etmektedir. Tanıtıldıktan sonra kaçmaz zorunda kalınca Ko Yoo Jin tarafından So Yeon'a teslim edilir. Holo özel bir gözlükte varlığını sürdürür ve o gözlüğü kim takarsa onun karşısında gerçek bir insanmış gibi belirir.
Holo çok tatlı bir yapay zekaydı, yani öyle ki gerçek olması duası okuyorsunuz diziyi izlerken asdfgh Samimi, yapay zekanın ve gerçek olmamanın verdiği rahatlık vs. hepsi var kendisinde ama o kadar düşünceli ki. Bir de yapay zekanın verdiği yetenekle bütün teknolojiyi parmağında oynatması çok iyiydi.
Yapay zekada olsa insan düşüyor yaa ama Ko Nan Do'yu tanıyana kadar. :D Holo ne kadar naif bir yapay zekaysa, Nan Do'da o kadar sert, gizemli ve aşka inanmayan gerçek bir insan. Şimdi ona geçiyoruz. :D



Yoon Hyun Min//Ko Nan Do^^
Birinci bölümde karşımıza çıkmıyor kendisi, yani son dakikalarda görüyoruz, tanıyoruz. O yüzden biraz üstünkörü anlatacağım size. Yalnız, gizemli ve Holo'yu yapan kişi oluyor kendisi. 
Bu kadarını bilin yeter. İlk bölümden tanıtsalardı yazardım ama bu kadarla kalıyorum.
Oyunculuk için çok iyiydi, aşırı düştük hani. :P İlk defa Falling For Innocence dizisinde izlemiştim ama inanın hiç hatırlamıyorum, orada kendisine çok kızmıştım belki de ondan ama burada şahaneydi. :D 
Sert rolü de, naif rolü de çok iyiydi ama favorim sert rolü. Tabii arada onunda komik halleri vardı, oraları geçmeyelim. Ama ne kadar iyi olsa da yapay zeka, robot olarak en iyi rolü Seo Kang Joon oynadı bence, orada daha da sertti ikinci rolü ve mimiklerden bile kim kimdi anlıyor izleyici. :D


Holo ve Ko Nan Do^^
İlk karşımıza gözlüklü ve siyah kıyafetleriyle çıktı Ko Nan Do, nasıl sevmeyelim şimdi asdfghjkl Kötü adam seviyoruasdfghj


Ko Sung Hee//So Yeon^^
Ünlü bir gözlük şirketinde çalışan So Yeon yüz körüdür ve bu yüzden iş hayatında hiç arkadaşı olmaması kalbini çok kırar. Bir gün sokakta yürürken çantasına bir şey atılır ve eve gidince gözlüğün varlığından ve işlevinden haberdar olur. Başta korksa da zamanla alışan So Yeon Holo'ya alıştıkça Holo'ya bağlanır, hatta bunu aşka bile yorar ama işler çok farklıdır. Burada bir şey yazmayacağım ama Kore dizilerinden iki şey çok oluyor, biri yıl atlaması, diğeri de kader. Ha işte bu kaderi Koreliler neyle bize gösteriyor? Güzel spoilersız spoiler verdim değil mi? :P
Müdavimleri anladı bile.
Oyuncuyu ilk defa burada izledim, önceden nasıl izlememişim şaşırdım, çok başarılı bir oyuncu bence. Rol arkadaşıyla da kimyası öyle güzel uymuş ki, zaten uymayınca isterse senaryo dünyada ilk ve çok güzel olsun dizi fasa fiso oluyor.
Dizide Holo ve Ko Nan Do ön plandaydı ama Ko Sung Hee'de aldı götürdü bence, başarılar diliyorum kendisine. ;)


Choi Yeo Jin //Ko Yoo Jin^^
Ko Nan Do'nun kız kardeşi ve şirketin Ceo'su. Holo için bütün düşmanların karşısına çıkan Yoo Jin Holo ve Ko Nan Do için her şeyi yapmaya hazırdır.
Kendisini ilk Dream High 2'de izlemiştim, daha sonra da bir kaç dizide gördüm diye hatırlıyorum ama diziler aklıma gelmiyor.
Çok tatlıydı dizide, tam bir fedakar kardeş rolündeydi. Dizi boyunca mutlu olmasını çok istedim. :)


Chansung^^
Ko Nan Do'nun projesine yatırım yapan şirketin müdürü gibi bir şeyi, varisi zaten ama başkan var ortada. Neyse, karışık bu durumlar. İlk bölümden sona kadar ne olur kötü çıkma sen, üzülürüm diye diye bitirdim. Peki ne oldu?
İzleyin öğrenin. ;)
Bir çok dizisini izledim ama saç, tip olarak en sevmediğim bu rolü oldu ne yazık ki. :/
Şu an askerde mi, geldi mi bilmiyorum. Belki askerden önce ki son projesiydi. 2pm'in üyesi kendisi bu arada.



Resimler^^


Şu ortam çok iyiydi ya <3



Şöyle dağınık saçları falan hem genç göstermiş hem de çok iyi asdfghj Yorum dizi yorumundan çıkıp birazdan Ko Nan Do'yu öven yoruma dönüşecek :P



Bu sahnede Ko Nan Do Holo olmak zorunda kalmıştı, tipe bak. :D


İşte kanıtıyla uyumlu kimya size. :D



Var ama yok. :D






Holo'nun yemekte yapıyor, kardan adamda ama hepsi sahte. :P




 
Şu fotoğraflara baktıkça diziyi tekrardan izleyesim geliyor yaaaa <3<3 






Bir ara komşu falan oldular, Ko Nan Do Holo'nun iyiliği için dedi ama yerseeeen. :P






Gifler^^





Çok iyi ikili olmuşlardı. :D



Kız şu durumda kafayı yemedi, buna da şükür ascfghjk






Tekrar tekrar başa sarmalık sahnelerdi asdfghj









So Yeon reklamlarda ki gibi yap deyince Holo. :D







Ve son^^
İlk satırlarda zaten öve öve bitiremedim, burada daha fazla detaya girmeme gerek var mı ki. :D Dizi Netflix'in orijinal dizisi, 12 bölüm, 1 saat. Vakti olanlar için hemen bitecek türden. Bizde bir günde bir kaç bölüm izledik  mesela, öyle alıp götürüyor insanı. Oyuncular olsun, konu olsun ve gidişat olsun bence on numaralık diziydi. Şu an oturup ya şurayı sevmez ki kimse diyeceğim yerler olmadı ne yalan. Tabii sizin sevmediğiniz, onaylamadığınız sahneler olur ama benim şimdilik yok, belki ikinci kez izlersem olabilir.
Dizide ki kötü adamdan nefret ettim, yani adam kötülüğün sınırındaydı düşünün. Yüz körlüğü mevzusu bir çok dizide vardı ve izledim ama buradakini daha çok sevdim, güzeldi. İzleyenler anladı bence. ;)
Daha fazla ne desem bilemiyorum, yazarsam spoiler olacak diye de korkuyorum açıkçası. Ost konusunda öyle ahım şahım, akılda kalan bir şeyler çıkmadı ne yazık ki. Acaba ikinci sezon yaparlar mı diye düşünürsek de öyle ucu açık bir son değildi ama yapmak isterlerse konu bulabileceklerini düşünüyorum, tabii aynı kadroyla olursa güzel olur bence.
Bu tarz konuları ve mini dizileri seviyorsanız hoşunuza gidecektir, yukarıda da dediğim gibi, şimdilik yılın dizisi ilan ettiğim için sizde ona göre izleyip, izlememeye karar verirsiniz. :)





Bir yorumun daha sonuna geldim, korktuğum kadar zamanımı almadı şükür. Bir dizi yorumum daha var ama onu üstünkörü yorumlamayı düşünüyorum, bakalım.
Buraya kadar okuduğunuz için içtenlikle teşekkür ederim, izlediyseniz sizlerin de yorumlarını beklerim.
Sevgiyle, sağlıkla kalın, hoşçakalın^^
Ve hayırlı Ramazan'lar olsun hepimizeee <3 <3 





Buralarda da varım^^