6 Haziran 2022 Pazartesi

Twenty Five Twenty One-Kore Dizi Yorumu//Blogları Canlandırma Projesi Mayıs Ayı^^

 Selamlar^^
Bir Blogları Canlandırma Projesi ve Kore dizi yorumu ile yine beraberiz şükür^^ Bayram zamanında başladığım, daha yeni bitirdiğim canım dizim. :D Evet bir ayda 16 bölümlük diziyi anca izleyebiliyorum iyi mi :/ Ama son bölümlerde The Sound Of Magic dizisine başlayınca biraz süründü diyebiliriz.
Dizi yılın en iyi dizilerinde biri olarak çıkış yaptı ve son bölüme kadar da öyle gitti, böyle olunca beklentimi yüksek tuttum tabii. Karşıladı mı evet, çok eğlendim, sevdim ve bilmediğim bir sürü şey öğrendim. Başrol oyuncularımızdan Hee Do Eskrim sporcusu. BCP Mayıs ayı teması spor olunca bir taşla iki kuş vurmuş olarak başlayıp, bitirdim. Bunun yanı sıra Eskrimin nasıl bir spor dalı olduğunu da öğrendim.
Diziyi izleyen herkes sevdi, oyuncularda sevilince tadından yenmez oldu ama o son ile herkes hayal kırıklığına uğradı. Tabii etkilenmeyen, güzel sondu diyen de çok oldu. Evet her şey toz pembe olacak diye bir şey yok ama bir bu dizi gerçek değil, hayal ürünü. İki hayat yeterince zorken diziler yüzünden de bu kadar zorlaştırılmaya ne gerek var?
Şimdi bunu yazdım diye dizi berbat ötesi kesin demenize gerek yok, dizinin sonunu farklı yönden bakınca mantıklı da bulabilirsiniz, buluyorsunuz da ama eğer bir işi yapacaksanız biraz mantık, birazcık mantık yani. 


Konus;

1998'de Asya ekonomik krizi zamanında geçen Twenty-Five, Twenty-One (2022) dizisinde, Baek Yi Jin (Nam Joo Hyuk) 23 yaşında muhabir olduktan sonra Asya Oyunları için bir spor muhabiri olarak iş bulur. Asya Oyunları'nda çalışırken Na Hee Do (Kim Tae Ri) adında bir eskrim sporcusu ile tanışır. Felaketin eşiğinde olan bir toplumda 22 ve 18 yaşlarında ki Baek Yi Jin (Nam Joo Hyuk) ve Na Hee Do (Kim Tae Ri) ilk beklenmedik karşılaşmalarını yaşarlar. Ancak 23 ve 19 yaşlarına geldiklerinde birbirlerine zarar verirler. Sonraki yıl kaybettikleri güvenlerini yeniden kazanarak 25, 21 yaşlarında birbirlerine aşık olurlar. Dizinin ismi birbirlerine aşık oldukları yaşlarından gelmektedir.

Güney Kore Sineması'ndan alıntıdır.


Kim Tae Ri//Na Hee Do^^
Küçük yaştan Eskrim eğitimi alıp, yarışmalara katılan Hee Do ülkenin IMF krizinden sonra okullardaki bazı kulüplerin kapatılmasıyla dışarda kalır. Spor hayatında en sevdiği, hayran duyduğu Go Yu Rim'in okuluna gitmesi için elinden geleni yapar ve azminin sonucunu alıp Go Yu Rim'le Eskrim eğitimine başlar ama umduğu şeyi bulamaz ve yaşadıkları onu daha çok hırslandırır. Çok çalışması ve azminin zaferini de altın madalyaları kazanarak verir ama özel ve aile hayatı biraz karışıktır.
Mahalleye yeni tanışan Baek Yi Jin'le rastlantı sonucu karşılaşsa da bir zaman sonra artık arkadaş olmuşlardır ve birbirlerini anlamaya başlarlar.
İlk defa bu dizide tanıdım kendisini, daha öncesinden başka dizisini izlememişim. Zaten baktığımda çokta bir dizi geçmişi yok. Neyse, bu diziyle tanışmak daha güzel oldu. Kendisi 32 yaşında ama 18 yaşındaki karakteri öyle güzel oynadı ki resmen gerçek yaşını öğrendiğimde şok oldum. :O 
Oyunculuk olarak sevdim ben, karakteri için bir kaç eleştiri duydum, çok bağırıyormuş gibisinden ama biri cevap olarak yaptığı spor yüzünden böyle bağırması normal demiş, bence de. Bana çok itici gelmedi, hatta çıt kırım ve yapmacık hareketlerdense böylesine daha çok razıyım.
Genel olarak sevdim, son yaptığına diyeceklerim spoiler olarak gelecek.



Nam Joo Hyuk//Baek Yi Jin^^
Varlıklı bir aileden gelen Yi Jin babasının IMF krizi yüzünden şirketinin batması ve borçlu insanlardan kaçması yüzünden üniversite hayatını yarıda bırakır kardeşi ve annesine bakmak için bir sürü işte çalışmaya başlar. Sıkıntılı dönemlerinde yeni tanıştığı ve enerjisine hayran olduğu Hee Do sayesinden düştüğü yerden ayağa kalkmayı başarır.
Nam Joo Hyuk sevdiğim oyunculardan biri, bu diziye de resmen renk katmış. Çok komik bir şekilde şaşırmaları, ailesi için savaşması, açık sözlülüğü ve Hee Do&arkadaşlarının arasında tek yetişkin olmasının verdiği sorumluluk çok komikti.
Start Up'tan sonra iyi geldi bu rolü kısacası. :)



Bona//Go Yu Rim^^
Eskrimde Kore'ye altın madalya getiren en iyi sporcu. Azmi ve aile içi sıkıntıları nedeniyle yaşadığı zorluklara rağmen başarılı olmak için elinden geleni yapan Yu Rim'in hayatına girecek olan arkadaşlar hayatını değiştirecektir.
Yu Rim'e başta öyle bir sinir oldum ki, neyse ki Hee Do ağzının payını verdiği zamanlar çok oldu. Ama sonradan sergilediği tavır inandırıcı gelmedi açıkçası. Yani yavaş yavaş olsaydı tamam ama böyle bir anda can ciğer kuzu sarması olmak için biraz daha zaman gerekmeliydi bence.
Yaşadığı aile sorunlarına cidden üzüldüm ama işte zenginde olsan farklı dertlerin var, fakirde olsan farklı dertlerin var. Bunlara dokunmalı çok güzeldi. Mesela Yu Rim'in annesinin bir yerdeki tavrına hayran kaldım, çok büyük yüce gönüllülük yaptı. ;)
Kendisi tanımadığım bir gruba üye, idol yani. Oyunculukla devam ettiği belli, bir sürü dizide oynamış. :) Sadece başrol için biraz daha çalışmalı. :)



Choi Hyun Wook//Moon Ji Woong^^
Okulun yakışıklısı olan Ji Woong kalbini Yu Rim'e kaptırmıştır. Çalışkan değildir ama hakkını aramayı iyi bilen Ji Woong çok iyi arkadaş ve sevgilidir.
Bu çocuğa hayran kaldım resmen, aşırı komikti. O saçları düzeltmesi, şekil vermesi ve on numara sevmesi çok ama çok iyiydi. Biraz abarttığımı söyleyebilirsiniz ama yazacağım spoilerde neden böyle dediğimi anlayacaksınız. :)
Böyle giderse daha çok dizilerde görebiliriz. :)



Lee Joo Myung//Ji Seung Wan^^
Ji Woong'un en yakın arkadaşı ve onun aksine okulun birincisidir. Gizliden yürüttüğü radyo programı ve haksızlığa karşı gelmesi yüzünden başı derde girse de aklı başında biridir ve grubun Yi Jin'den sonra en yetişkini diyebiliriz. :D
Bu kız çok tatlıydı yaa ve her konuda da çok haklıydı. Son yaptığı şeyi ben, biz yapabilir miydik tartışılır ama sevdiğim karakter ve oyunculardan biri oldu.
Bir çok dizide oynamış ama ben burada tanıdım. Başarılı, eğer kıymeti bilinirse çok dizide göreceğiz gibi.



Diğer karakterlerden Hee Do'nun annesi çok iyiydi, kadın otorite sahibi ama çok fazla. Diğer dizilerdeki ebeveynler gibi olacak sandım ama aksini yaparak beni şaşırttı.
Sonra Hee Do'nun yetişkin halini ve kızını oynayan oyuncularda çok iyiydi. Böyle birazcık Reply tadında gibiydi. :)

Hee Do'nun yeşitkin hali.



Resimler^^



Bu sahnede ikisine de çok güldüm :D


İkinci el kitapçısıydı, hatta kitaplar kiralanıyordu falan. 
Full House varmış, araştırınca dizisi çıkıyor ama Manhwa türünde seri olarakta varmış. Bununla ilgili bir bilgisi olan varsa yazsın lütfen, merak ettim. :D
İşte bu Full House için çok ortalık karıştı, eğlenceliydi de. :D



Şu ekipmanı giyince, vuruşlar belli olsun diye mandal takılması(ne bilmiyorum) aşırı klas hareketlerdi. Eskrime ilgim olmadı ama bu tarz şeyler, maçlar çok hoşuma gitti.



Bu sahnede çok iyiydi :'(




asdfghjklşi 
İşte bu halleriyle dizinin 1998 zamanlarında çekildiği belli oldu. :D



Yi Jin'in meşhur şaşırmaları asdfghjkl



Şu üniformalı bölüm çok güzeldi...




Gözlüklü halini görünce ben de Hee Do gibi oldum. :D


Ve telefon sahneleri.
Bence en anlamlı sahnelerdi. Birbirlerine verdikleri destek bence çok anlamlıydı.


Ve o malum sahne -_-



Ne tatlış giyinmişler^^


Gifler^^


Ben bile izlerken şöyle sevinecektim, siz düşünün gerçeğini. :D



BCP için ilk olarak sporla ilgili gifler koymak istedim. :D
Çok şey öğrendim bu konuda, mesela Eskrim Fransa sporuymuş, o yüzden başlama talimatları hep Fransızca.


asdfghjkl



Bir Eskrim dizisi daha bekleriz senden ama sporcu sen olacaksın sdfghjk


Tam bir hippi kılıklı, sevdim. Zengin züppe rolünü on numara oynar. :D





İlk arkadaş filizlenmeleri. <3






Şu sahnede eğlenen kişilerden çok boşa giden suya takıldım. -_-


Buranın gifini bulamadım ama böyle sarılmalarının aşırı MANTIKLI bir sebebi var sasdfghjk
Not: Bu dizide mantık aramayın çuvallarsınız sdfghjkl


Bakışlar...





Yukardaki saçını düzetme şekli dediğimde bu. :D


asdfghjkl



Ya nasıl 32 olabilirsin NASILLLLL
Sende mi hiç evlenmedin ve çocuğun yok? asdfghjkl



Sona gelmeden önce içimi bir dökeyim, sonra sonu yazabiliriz. :D



-SPOİLER BAŞLANGICI-


Dizi sonuncu bölüme gelince büyük bir kitleyi hayal kırıklığına uğrattı, tabii bu hayal kırıklığına uğrayan, kalbi kırılan kitlede spoiler vererek sosyal medyada bas bas bağırdı ve izlemeyenlerde çok güzel spoilerlar yedi. Ama ben yemedim, çok şükür, bin şükür. :D
Evet gerçekten çok fena bir spoiler, yani yemediğime şükrettim çünkü yeseydim izlemez, güzel bir diziyi izleme fırsatını kaçırabilirdim.
Sonu çok saçmaydı, bir kere çiftimizin ayrılmasına sebep olan olay o kadar saçmaydı ki yani bu mu dedim. Yi Jin sırf sevdiği insana zarar gelmesin diye spor muhabirliğini bırakıyor ki hata yapmasın diye ama gelin görün ki bir süre ABD'ye gidince kız beni seni mi bekliycem, hep böyle mi olacak dedi durdu ve hoooop ayrıldılar. 
 Bu nasıl saçma bir ayrılık arkadaşlar ve çoğu izleyende benim kafadan. Tabii aksi olanlarda oldu, mesela sevdiğim biriyle en son konuşma benimle mesajıyla bitirdik olayı sdfghjkl(Mizah içerir)
Yani Yi Jin'in yaşadığı sıkıntılar normal miydi? Zaten sevgili olalı kaç ay oldu, yok neden yılbaşını beraber geçirmedik? Tamamda canım sırf senin yüzünden iş değiştiren sevgiline de bunu yapmazsın be -_-
Kızı da anlıyoruz, annesi yüzünden çok yalnız kalmış, ben sürekli ayrılık mı yaşayacağım demiş ama o kadar sevgi, o kadar aşk NEREYE GİTTİ!
Ulan bu muydu o izlediğim minnoş aşk, imkansız aşk. Büyük hayal kırıklığı cidden. Aşırı, aşırı üzüldüm.
Yani önüme mantıklı bir sebeple gelinseydi olmadı, saçmalamadıktan sonra böylede bitebilir diziler dedim ama yok aklım, havsalam almıyor, ALMIYOR -_-
İzleyenleriniz varsa alırım yorumunuzu, siz ne düşünüyorsunuz?

Dizi boyunca tabii ki heyecanı gitmesin diye Hee Do'nun kimle evlendiğini göstermediler ama orta da koca, babada yoktu. Bir takipçim kocasının yurtdışına çıktığını söylüyor. Burada ne iş yaptığını bilmiyoruz ama Hee Do Yi Jin'den neden ayrıldı, ben bu ayrılıklara katlanamam diye. Peki bu neydi? Aynı Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabına benzemedi mi? Aslı'da Bursa'ya gelin gitmek istemeyip başka biriyle evlendikten sonra kocasıyla Amerika'ya gitti. İşte bu mesele de o. -_-
Hee Do seni severdim ama sen naptın. -_-
İkinci sezon olur mu, zorlarlarsa belki, olaylar farklı gelişti. Belki Hee Do ve Yi Jin evlendi ama sonunda pişmanlıklar, Hee Do'nun annesinin geçenlerde Yi Jin'i gördüm demedi falan aslında hikayenin burada bittiğini gösteriyor. -_-

Mesela diğer çiftimiz Yu Rim Rusya'ya gitmesine rağmen aşkına sahip çıktılar. Ayrı kalsalarda bunu başardılar, Seung Wan ise yıllar önce Yi Jin'in kardeşine dört yıl sonra görüşelim dedikten sonra yıllar geçmesine rağmen görüşmesi ve numarasını istemesi bile Hee Do ve Yi Jin'in yaşadıklarından daha da iyiydi. Ji Woong daha çok sahip çıktı aşkına, aferin sana Ji Woong.
Bu ayrılık beni aşırı sinir etti, çok saçma geldi. Sırf güzelim diziyi nasıl mahvedebiliriz demişte olabilirler. Bakın mutlu son olmasın tamam ama bu kadar saçma ayrılıkta olmasaymış yaa.

-SPOİLER SONU-



Ve son^^
İlk olarak dizi için spoiler yemediğimden kendimi tebrik ediyorum, İkiz bile diziyle alakası olmamasına rağmen yedi siz düşünün. :D
Bu konuda ne kadar keşfette gezinmezseniz o kadar rahat edersiniz. Mesela ben geziniyorum ama benim keşfetimde sadece kediler var, o riske giremem. :D
Spoiler verenler = 😖
Diziyi genel olarak sevdim, beni izlemek için heyecanladırmadı yalan değil, böyle beni heyecanlandıran dizileri daha çok seviyorum. Çok heyecanlı olmasa da izlerken aşırı eğlendim. Sıkmadı bir kere, sonuna rağmen yılın güzel dizilerinden biri de diyebilirim.
Hem eğlenip, hem öğrenmek bence en güzel aktivite. 
Gençlik dizisi olarak aşırı iyiydi, eski zamanların dizisi olmasına rağmen de onu hissedemedim ne yazık ki. Bu hissi Reply serisi daha güzel veriyor. Telefonlar, ulaşım, bilgisayarlar tabii ki eskiydi ama dediğim gibi hissedemedim o eskilik hissini. Umarım anlatabilmişimdir. :D
Yazacak şeyleri yazdığıma inanıyorum, daha fazla şey yazarsam izlemeye gerek kalmaz. :D
Yorumumdan sonra merak ediyorsanız ya da çıktığından beri dikkatinizi çekiyorsa listeye alabilirsiniz. :) Oyunculuk, senaryo(son hariç) hepsi çok güzeldi. Kızdım, sinirlendim, güldüm, üzüldüm vs vs. çok şey tattırdı dizi bana, sizde izlemek isterseniz Netflix'den bakabilirsiniz ya da online çeviri yapan sitelerden. :)




Favori fotoğrafım...<3



BCP'nin Haziran ayı teması Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi ya da Fantastik. En sevdiğim konu, bakalım dizi-film mi izleyeceğim yoksa kitap mı okuyacağım. :)
Sizleri de bekleriz^^


Diğer yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle aşkla kalın^^


Buralarda da varım^^



2 Haziran 2022 Perşembe

Aşk Hipotezi//Ali Hazelwood Kitap Yorumu^^

 Herkese Merhaba^^
Yorumuma ilk şu satırlarla başlamak istiyorum, çok popüler olan kitapları almak için acele etmeyin, PARANIZI BOŞA HARCAMAYIN. :D
Evet bir popüler kitabın daha kurbanı oldum, bundan önce Nefret Oyunu'da çok önerilmişti ama gelin görün ki bayılmadım. Güzeldi ama woow değildi. :D
Bu ondanda eh işteydi, karakterler değişik, olaylar sade vs. Yani çok fazla övülüyorsa ondan kaçın. :D Artık aklımı başıma aldım(inşallah) asdfghjk


Doktora öğrencisi Olive Smith aşka inanan biri değildir. Bu inancına şanssızlığı da eklenir ve başına gelen olayların sonunda, sevgilisi olduğuna dair yalan söylemek zorunda kalır. Yalanına kanıt arayan Olive panikler ve okulun koridorunda karşısına çıkan ilk adamı öper.
Ne yazık ki bu adam, öğrenciler tarafından “meşhur pislik” olarak bilinen genç biyoloji profesörü Adam Carlsen’dan başkası değildir. Olive hiç beklemediği bir tavırla karşılaşır; genç adam onun sırrını saklayacağını hatta işbirliği yaparak sevgilisi rolünü oynayacağını söyler.
Olive ile Adam’ın küçük bir deney olarak başladıkları sahte ilişkileri, sonunda her şeyin gerçek olduğu bir noktaya varır. Genç kadın, aşk hipotezlerinden daha karmaşık tek şeyin kendi kalbini mikroskop altında incelemek olduğunu çok geçmeden fark edecektir.
Sahte bir gönül ilişkisinde taraflar birbirlerine karşı koyamazsa ne yaşanır? Tabii ki tüm aşk hipotezleri yerle bir olur.

Olive annesini kaybettikten sonra hayata okuyarak ve yaptığı araştırmaların sonucu alarak yaşamaya devam eder. Bir gün arkadaşı için hiç tanımadığı bir adamı durdurur ve öper. Öpüşmeden sonra fark eder ki öptüğü kişi okulun sevilmeyen, en kötü profesörüdür. İlk başta özürler falan havada uçuşur ama bazı nedenlerden dolayı profesörün yanına gitmek zorunda kalır. Gittiğinde karşılaştığı davranış kendisini şoke eder ve hiç bilmediği bir dünyaya adım atar(Adam'ın hayatına)
Olive başarılı bir karakterdi ama sadece mesleğinde. İlişki konusunda aşırı kötüydü ya da kördü. Ya anlamıyorum, insanoğlu meraklı ve araştırmacıdır. Biri sana iyi davranıyorsa, daha ilgiliyse ve bu senin ailen değilse, karşı cinsinse burada bir duygu söz konusudur. Adam neler yapmadı Olive'in aklı taa nerede. Sen sabır ver..
Başarısı konusunda sevsem de böyle konuk ve her şey ortadayken anlamayan karakterlere kılım. Zaten her şeyi yapmayı bilen karakterimiz bir utangaç bir utangaç sormayın. :P


Adam(Karakterin ismi), alanında uzman olmuş ünlü bir profesördür, bir gün ummadığı biri tarafından öpülünce bu ilişki işine gelmektedir ve sürdürmek için Olive ile anlaşma yapar. 
Adam hakkında diyeceğim sadece şu, sen bu kadar utangaçlıkla o kadar şeyi nereden biliyorsun ya sdfghjklş
Iyy okuyanlar anladı bence, off elinizin ayarı olsun yaa, adam Olive yanına gelince bile yanakları kızarıyor yazarın yazdığı şeye bak. -_- Gerçeklikten o kadar uzak ki.
Neyse.
Olive'ı koruması, ona yardım etmesi o kadar tatlıydı ki Olive'e ne kadar kızdıysam Adam'ı o kadar sevdim. Tek bir yerde saçmaladı ama, Olive başta biri hakkında onu sevmiyorum, ilgilenmiyorum diyor ama Adam Olive birini seviyor düşüncesi gelince akla başta adı geçen, sevmediği adam geliyor aklına. Yaa bu kadar olmaz yaa, sevmiyorum demiş, okulda adam mı kalmadı? 

Diğer karakterlerde eğlendiklerim oldu, hatta aferin bee, işte akıllı karakter buna denir dedim ama başka yolun yolcusu oldukları için sevmedim, sevemedim. :P
Kitapta eksik şeyler baya vardı, Olive ve Adam'ın arasındaki elektriği toplasak dört beş kere anca hissettik ki farkındaysanız kitap Romantik bir kitap. Ne bileyim sahte ilişkilerde hep bir aksilikler olur ve bir anda sahte çiftimiz hakiki sevgiliymiş gibi davranmaya başlar ve biz okurken çokça eğleniriz ama burada yok yani. Kahve içtiler, on dakika görüştürler. Bir konferans oldu, sonra piknik oldu derken kitapta bitti zaten. Josh ve Hazel'ın Sevgili Olmama Rehberinden bile sevgililik yoktu ama sürekli dip dibelerdi ve arkadaşça devam ettikleri zamanda bile zevk aldık.


Kısacası olmamış, aşırı eksik vardı. O romantik hissi biz alamadık. Sonlarda bile arada o elektrik var ama yan yana gelemiyorlar ki.
Şimdi aldım yerden yere vurdum ama sevdiğim kısımlarda oldu. Bir kayıt vardı, onun ortaya çıkması. Adam'ın iğneyle sorunları. Kısa da olsa kahve muhabbetleri güzeldi ama bu kadar.

Yukarıda da dediğim gibi, bu yıl sevdiğim ilk on kitapların arasına bile giremez kusura bakmasın. Daha iyilerini gerçekten okudum. Bu sahte aşk hikayelerini seviyorum ama birbirlerine olan aşklarını söylemek için kırk dereden su getirmeleri bayıyor. Aşık olduysan git söyle, sahte aşk gerçek olsun. :P Eğer aşık değilse de zaten o iş her türlü yürümez. :D
Baya içimi döktüm gibi, sevdiğim kitaplara destan yazarken sevmediğim kitapların yorumlarını neden bu kadar kısa tutmaya çalışıyorum anlamıyorum. Yazacak bir şey bulamadığımdan olabilir.
Kendim sordum, kendim cevapladım resmen. :D
Yorumumdan sonra alıp almamak size kalmış, tek tavsiyem olur bu fiyatlardan sonra almak için bir değil, on değil, yüz değil, bin kere düşünün benim hatama düşmeyin...



Kitaba Puanım 5/3^^




Alıntılar^^

Bu sefer onu gerçekten güldürmeyi başardı. Ve Adam'ın gülümsemesi yalnızca yüzüne değil, adeta bütün odayı aydınlatmıştı. 
Olive akciğerlerini oksijeni işlemeye devam etmeleri, gözlerini ise karşısındaki gözlerin kenarındaki kırışıklıklarda ve yanaklarına hakim olan gamzelerde kaybolmamaları için zorlamak zorunda kaldı.


*****


İçinden ona öyle bir sarılmak geliyordu ki neredeyse kendini tutamayacaktı. Ama bu hakkını bugün çoktan kullanmıştı, sadece koluna hafifçe vurmakla yetindi.


*****


Olive'in hayatı hep olduğu gibi devam ediyordu fakat ilk defa yapmak istediği başka bir şey, birlikte olmak istediği başka biri vardı.


*****


"Olive, sen iyi misin?" diye sorduğunda sesi..
Ah. Bu ses... Bu gözler... Sağlam ve iyi olduğundan emin olmak ister gibi ona yaklaşan ama dokunmaktan korkarcasına geri çekilen eller...
Olive kalbinin sancıdığını hissetti.





Kitabı çok sevmesem de alıntılar güzeldi.
Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^



22 Mayıs 2022 Pazar

Never I Have Ever//Yabancı Dizi Yorumu^^

 Merhabalar^^
Kore ve Türk dizilerinden sonra Amerika yapım bir diziye yorum yapıyorum sonunda. :D Amerikan dizisi çok izlediğim söylenemez, böyle nadir izliyorum işte sararsa. Bir de sezonları çok oluyor ya, artık Kore dizilerinin bile 16 bölümüne dayanamıyorum asdfghjö Yaşlanıyoruz :P
Bu diziyi ilk ikiz izlemeye başladı, güzeldi dedi ben de başladım o sıra, o sıra dediğim de taa güzün, Eylül-Ekim. :D Yani iki sezonluk bir diziyi altı ayda anca bitirebildim. :D İşte o yüzden dizi bloggerı zor oluyorum sdfghjkl
İlk izlenip olarak diziyi sevdim, eğlenceliydi. Kız aşırı sayko ve komikti :D



Konusu:
Ergenlikten yetişkinliğe geçen genç bir kızın hikayesini konu ediyor. Hindistan göçmeni Amerikalı genç bir kız olan Devi, başarılı bir lise ikinci sınıf öğrencisidir. Öfkesine bir türlü hakim olamayan Devi, bu yüzden kendisini sıkıntılı durumlar içinde bulur.



Maitreyi Ramakrishnan//Devi^^
Devi yukarıda da yazdığım gibi aşırı sayko bir karakterdi :D İşin içine biraz bencillik girse de sonunda hatasını anlaması bence dizinin en güzel kısımlarıydı, tabii bazı abartmaları çok hoş değildi, zeki olmasının yanında azıcık saf olması da komikti ne yalan. :D Annesi ile olan ilişkilerinde ikici sezonda biraz düzelme oldu ama üçüncü sezonda daha iyi olmasını beklerim. :)



Darren Barnet//Paxton^^
Okulun en popüler çocuğu olan Paxton'dan iyilik isteyen Devi bir anda cesaretini yitirince sadece arkadaşı olarak devam eder ama sonradan işler karışır. Dizi anlatılarak devam ediyor, anlatan kişide Andy Samberg. Ama Paxton'ın bölümü Andy anlatmadı, Gigi Hadid anlattı ama nasıl anlatma :D O bölüm belki de en komik bölümdü. :D Gigi Hadid arada böyle şeyler yapsın, komik ve düşündürücü. :)
Üçüncü sezonda neler olacak meraktayız, bakalım Paxton yaptıklarının arkasında duracak mı?



Jaren Lewison//Ben^^
Devi'nin ezeli düşmanı olan Ben. İkisi de okulun en çalışkan ve zekisi olduğu için sürekli didişirler ve en büyük aşklar nefretle doğar diyeceğim ama işler aşırı karışıyor.
İzleyenler ikiye ayrılmış, Ben mi, Paxton mı?
Ben Paxton diyorum, Ben'de iyi ama yok yok Paxton. :D
Hem sen aradığını buldun bence Ben?



Lee Rodriguez
&
Ramona Young
Devi'nin en yakın arkadaşları. Bu kadar. :P
Aslında şu kıvırcık kızı hiç paylaşmayacaktım ama arkadaş işte. :P




Megan Suri//Aneesa^^
Diziye sonradan dahil olan karakter, dizide normalde Müslüman ama tiksindim resmen. Off be aslında gerçek ama neden yani NEDEN????
Üçüncü sezonda olmazsa sevinirim -_-



Richa Moorjani//Kamala^^
Dizi de aşırı kıl olduğum karakter. Aslında tatlı kız, biraz saf ama saflıkta bir yere kadar. Kız iki sezon boyunca sevgili değiştirmede master yaptı resmen. Kesin üçüncü sezonda ortalık karışacak :/
Hoşuma gitmedi. :P



Devi'nin annesi^^
Kendisi eşini kaybettikten sonra yalnız hisseder ve Devi'ye istediği gibi davranamaz. Bu yüzden aralarında sürekli sıkıntı çıkar ve ne yapacağını şaşırır. 
Dik başlı bir anne ve sıkmasına rağmen arkasından sürekli iş çeviren bir kız. Klasik aile problemleri yani.



Resimler^^


Amerika'da yaşasalar da geleneklerine devam etmeleri Hindistan halkını sevindirmiştir bence. :)



İlk tanışma.




Öğretme yöntemi cidden güzeldi. :D





Burada Paxton haklıydı ama yaptıklarını onaylamıyorum. -_-



Gif^^


Yaralanmasına sebep olan şey aşırı komikti asdfghjk




Paxton diyorum arkadaşlar PAXTON :D
Peki kendisinin gerçekte 31 yaşında olması :D


İki sezondaki belki de en saçma bölümdü, bir sal artık dedim SAL :P









İkinci sezonun yayınlanması bir sene bile olmamış, o yüzden kızmayacağım. Zaten alınan haberlere göre üçüncü sezon yazın yayınlanacakmış ve dördüncü sezonda son sezon olacakmış. Umarım dedikleri gibi olurda diğer diziler gibi beklemeyiz. :P
Gençlik ve Amerika dizilerini seviyorsanız Netflix'de bulabilirsiniz.
Genel olarak eğlendiğim, arada açıp sevdiğim sahneleri izlediğim dizilerdendi.
O zaman gelirse ve izlersek eğer üçüncü sezon yorumumda görüşürüz. :D


Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^




Buralarda da varım^^




19 Mayıs 2022 Perşembe

Sonsuz İhtimaller Denizi//Tahereh Mafi Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yarın Ramazan, şu an bu yorumu yazıyorum ama ne zaman yayımlarım Allah bilir. :D Sonsuz İhtimaller Denizi yazarın okuduğum ikinci kitabı, ilki Ötediyar'dı. O distopyaydı, bu hayatın içinden bir kitaptı. Yeni bir kitaptı, okuyanlar çok sevmişti. Yazar Müslüman bir kızın başından geçtiği olayları konu almış. Sevdiğim ve yazması iyi olmuş dediğim çok yer vardı ama onaylamadığım yerlerde oldu. İlk olarak yorumumu onları dahil etmeden yazacağım, en son ki kısımda buna değinirim. :)



İran asıllı Shirin, yıllardır yaşadığı Amerika’ya kendini asla ait hissedememişti. İnsanlar bakışları, fısıldaşmaları ve aşağılamalarıyla buna bir türlü müsaade etmiyordu. Fakat 11 Eylül’den sonra her şey boyut değiştirmiş, fiziksel saldırıların da başlamasıyla tehlikeli bir hâl almıştı.
Her şeye rağmen kimliğine, başörtüsüne ve özgürlüğüne sıkıca tutunan Shirin çözümü, çevresine aşılmaz duvarlar örmekte ve onu kırabilecek kimseyi yanına yaklaştırmamakta bulmuştu. Böyle bir yalnızlık içindeki tek mutluluğu, abisi ve onun arkadaşlarıyla break dans yapmaktı.
Fakat sonra Ocean James’le tanıştı. İlk kez onu gerçekten tanımak isteyen biriyle karşılaşıyordu ve bu onu dehşete düşürmüştü. Nihayetinde farklı dünyaların insanlarıydılar ve gardını indirmek beraberinde incinmeyi getirebilirdi  ya da sonsuz başka olasılığı.

Shirin ve ailesi sürekli eyalet değiştiren bir ailedir. Öncesinde ırkçılıktan sürekli sıkıntılar yaşan Shirin bir de 11 Eylül yaşanıp, olayı üstlenenler kendisini direkt (İslam geçtiği için yazmıyorum, kusursuz olan İslam, Müslümanlar değil!) ilgilendirince daha çok ırkçılığı maruz kalır. O yüzden kendini herkese kapatır ve okulda görünmez olur, buna rağmen çok fazla hakaret yer.
Bir gün biyoloji dersindeki partneri onunla konuşmaya başlayınca şaşırır, günler geçince istemeden de olsa adının Ocean olduğunu öğrendiği kişiyle konuşmaya başlar. Okulda sıkıntılar devam etmesine rağmen abisi ve onun arkadaşıyla break dans eğitimi alır, onlarla gösteriye kadar hazırlanır. Ocean ile işler başka bir şekilde devam edince okulda her şey karışır ve Shirin daha çok göze batmaya başlar.
Shirin karakterini çok iyi anlıyorum, ülkemizde çok şükür ne olursa olsun, istisnalar hariç ırkçılık yok ya da ben görmüyorum, bilmiyorum. Ama yabancı ülkelerde adamlar kendi ırkında olanlara da düzgün davranmıyorken nerede kaldı başka ırktaki insanlara güzel davransınlar. Burada da başı kapalı diye Shirin'e zorbalık yapıyorlar, sonrasında aslında olay baş kapama değil, sonradan onunla ilgilide yazar bazı şeyler de yazmış. 
Shirin'i sevdim, güçlü bir karakterdi ama sürekli anı yaşaması sıkıntılıydı bence. Sürekli bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor, bu sıkıntıydı bence. Biraz kafasını kaldırıp karşılık verseydi işler başka olabilirdi belki. En azından kendini savunsaydı keşke. Onun dışında break dansa önem vermesi, kendini geliştirmesi güzeldi. 


Ocean, hakkında yazacak çok şey var ama yazarsam büyüsü kaçar o yüzden fazla bir şey yazmayacağım, sadece çok sevdim kendisini. En sonda yaptıkları kabul edilir cinsten değildi ne yazık ki ama ufacık hak vermeden de edemiyor insan. :D Ocean'ın neyle uğraştığını öğrendiğimde şok oldum, aynı Shiri gibi. Peki hoş muydu, evet. :D

Abisi, onun arkadaşları çok iyiydi. Abisiyle anlaşması, onun sıkıntılarına yardım etmesini çok sevdim. Arkadaşlarının desteği ise beklenmeyecek bir şeydi. Ailesinin umursuz oluşu biraz değişikti, seviyorlar ama ilgisizlikleri de Shiri ve abisinin de işine geldi haliyle. Bu kadar abartılmalı mıydı bilemiyorum.
Genel bir yorum yazarsam 2001 yılı zamanlarını anlatıyor olsa da o zamandan bu zamana değişen bir şey yok sadece şu an yapılan zorbalıklar videolara alınıyor da gereken ceza ya da linçler yapılıyor. Yine de yabancı ülkede Müslüman olmak, başka bir milletten olmak her zaman zor. Bir gün değişir mi? Sanmam, insan bu her kötülük içinde var, ırkçılık sadece biri. Peki kitap bir şeyleri değiştirir mi, değişmek isteyen herkesi değiştirir bence, yeter ki anlayarak ve isteyerek okusunlar.


Şimdide rahatsız olduğum bir kaç şeyden bahsedip bitireyim. Shiri türbanlı bir genç kız, o yüzden sürekli ona ve türbanına laf ediyorlar. Türbanı neden taktığını, aslında takmasa bunları yaşamaz diye soran çok ama verdiği cevap hem güzeldi hem de bir garip. Zamane baş yapmaları hiçbir şekilde İslama uygun değil, saçın bir teli daha gözükmemesi gerekirken kız kardeşlerimizin, ablalarımızın ucundan göstermesi hoş değil, bana göre türbana bir hakaret. Shiri'de öyle yapıyor tabii. İran veya farklı yörelerde farklı baş kapama söz konusu, buna bir şey demiyorum o yüzden ama bana her türlü ters. Neyse, içimi döktüm burada. :D

Diğer bir konuda İslam hassas bir konu, İslam'ı temsil etmeye çalışansa Müslümanlar. Yazar bu kitabı yazarken buna dikkat etseydi ne güzel olurdu. Onaylamadığım şeyler oldu. Şimdi diyeceksiniz Esra sanki gerçekte yok mu? Var ve rahatsız edici ama bunu okuduğunuzu düşüncenize. Şahsen Müslüman bir insanı tanımayan biri demek ki böyleler demesine çok açık bir kitap. Artıları olduğu kadar eksileri de vardı ne yazık ki, daha farklı bekliyordum açıkçası. Bir daha böyle bir kitap okumak istersem daha az beklentim olsa iyi olur.

Olumsuz düşüncelerimden belki siz etkilenmezsiniz. Sevdim, siz de seversiniz ama okurken rahatsız ettiği kısımlara da gözlerimi kapatamazdım. ;)  Farkındalık için okumanızı öneririm. Yazarın distopyası kadar bu da güzeldi, kalemi akıcıydı. Bir sürü post-it yapıştırdım ve hepsi çok güzel alıntılar. 



Kitaba Puanım 5/3,5^^




Alıntılar^^

İnsanlar buna inanmakta güçlük çekiyordu çünkü insanlar genel olarak kadınlara inanmakta güçlük çekerdi.

******

İnsanlar benim üzerimden konuşuyordu, benim adıma konuşuyordu, benim fikrimi bile sormadan beni tartışıyorlardı. Bir sohbet konusu haline gelmiştim, bir istatistik. Artık sadece bir genç, bir insan, kandan ve kemikten biri olma özgürlüğüm yoktu; hayır, ondan çok daha fazlası olmak zorundaydım.


******

Dünyanın, sorunun ben olduğumu düşünerek bana zorbalık yapmaya çalışıp durmasından nefret ediyordum.


******


Çığlık atmak istiyordum.
O benim saçım, benim yüzüm ve benim bedenim ve onunla ne yapacağım sadece beni ilgilendirir.
Elbette kimsenin umurunda değildi.


******

Başımı kaldırıp baktım. Gözleri kederliydi.
"Hey," diye fısıldadı. "Bunu yapma, tamam mı? Benden vazgeçme. Ben hiçbir yere gitmiyorum."


******

Gün içinde o sesi bastırmayı öğrenmiştim ama geceleri göğsümdeki boşluğun içinden çığlıklar atıyordu.


******

İnsanları tanıdıkça, hepimizin karanlıkta yürümeye çalışan korku içindeki bir avuç aptal olduğumuzu, birbirimize çarpıp durduğumuzu ve boş yere paniklediğimizi daha iyi anlıyordum.





Kitaba düşük puan versem de çok güzel altı çizilesi alıntılar vardı.
Başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^
Sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^