20 Mayıs 2023 Cumartesi

Love To Hate you//Mini Kore Dizisi^^

Selamlar^^
Artık kendime kızmayı bıraktım, çünkü kendime ne kadarda kızsam da, şu yorumları zamanında yap desem de olmuyor. Şu an bitmiş, yazılacak dört dizi yorumum var, artık bir yerden başlamam lazım. Laptobum elimde değil, onunla yorum yazmak daha kolay olduğu için kendimi zora sokmamaya çalışıyorum ama artık yeter dedim ve tabletten yazmaya başladım. Umarım bir oturuşta yazıp, bitiririm inşallah^^ (İlk oturuşta olmadı, ikincide oldu :D)
Diziyi ne zaman izledim hatırlamıyorum bile, o kadar olmuş izleyeli yani :D Hatta dün akşam örgü yaparken izledim dublajdan. Tekrardan izlesem hiç sırıtmaz, ilk defa izlemiş gibi olurdu hani asdfghjkl
Neyse, sevdiğim hatta çok sevdiğim bir dizi olduğundan genel olarak hatırlıyorum diziyi. :D
Gerçekten çok sevdim, hatta uzun zaman sonra ilk defa bir diziyi bu kadar kısa sürede bitirdim ve güzelliğine bayıldım, bayıldımmmm.
Aradığım her şey vardı bu dizide, mükemmel uyumlu, kısa sürede aşık olan bir çift. Kimya ortalığı yakıyordu zaten, ikinci çiftin birinci çift kadar iyi olması vs vs vs hepsi çoook iyiydi. Mini dizi olması kalbimi kırıyor ama olsun yine de güzeldi. <3



Dizi, erkeklere karşı kaybetmekten nefret eden bir kadının ve kadınlara asla güvenmeyen bir erkeğin arasında geçen aşkı konu almaktadır.

Güney Kore Sinemasından alıntıdır.



Yoo Teo//Nam Kang Ho^^
Ülkenin en ünlü oyuncularından olan Kang Ho kadınlara karşı eskiden gelen bir sıkıntısı vardır, bu yüzden ne kadar iyi olursa olsun partnerleri çok memnun değildir. Bir gün partneri yüzünden manşetlere düşen Kang Ho menajeri ve avukatları sayesinde işin içinden çıkmak zorundadır ama işler çok farklı yol alır.
Yoo Teo’u ilk defa burada izledim, adam bir anda dünya starı oldu ama şu an sessizlik hakim kendisinde. Tatlı, romantik rolleride iyi oynar, sert, kabadayı rollerini de ama ben en çok bu dizideki gibi minnoş hallerini izlemek isterim. Hem yakışıklı, hem harika oyunculuğu vardı, hem de öyle güzel bir ingilizce konuşuyorduk ki vay anasını dedim. İlk defa bir Korelinin ingilizcesi bu kadar güzel, akıcıydı. Bayıldım. :D Gülerken ki o ufak mimikleri aşırı tatlıydı. <3
Bu arada aynı Hyun Bin değil mi?
Onun daha iri yarı hali gibi, bir de siz gülerken görün. 😍



Kim Ok Vin//Yeo Mi Ran^^
 Haksızlığa gelemeyen Mi Ran kendince kadınlara destek olmaktadır. Nerede haysiyetsiz bir erkek görsün hemen peşine düşüp, hakkından gelir. Bir gün hiç olmadığı yerde bir konuşmaya kulak misafiri olan Mi Ran konuşmayı yapan kişiyi kara listeye alır, o da Kang Ho’dur. 
Kader bu ya işinden istifa eder ve bir tane bile kadın çalışanı olmayan şirkette işe başlar. Bir de ne görsün şirketin müşterilerinden biri Kang Ho, şans ayağına gelmiştir ve bir kaç planla kendini bir anda Kang Ho’nun sözleşmeli sevgilisi olarak bulur.
Karakter olarak başta sevmedim, çünkü yargısız infaz yaptı ama hatasını anladığında iyi davranması bunu örtbas etti tabii. Sonra Kang Ho’ya yavaştan alışması, aşık olması falan bence çok güzeldi.
Oyunculuk olarak sevdim, çok yakışmış rolüne. Başkası oynayabilir miydi bilmiyorum ama bence kimya olarakta uyumlu olduklarından başkasını şu an düşünemiyorum. Yoo Teo gibi kendisini ilk defa izledim.



Kim Ji Hoon//Do Won Joon^^
Kang Ho’nun menajeri olan Won Joon sırf Kang Ho’nun skandallara karışmaması için elinden geleni yapar, buna anlaşmalı sevgili bulmak bile dahildir.
Eskiden oyunculuk yapmak isterken o konuda iyi olmadığını anlayınca şirket kurar ve oyuncularıyla uğraşır.
Yoo Teo gibi bambaşka bir oyuncuydu, diziye kan can katmış resmen. Zaten izlemeye başlayın konuyu beğenmeseniz bile sırf bu arkadaşlar için diziye devam edersiniz. :D
Sonlara doğru bazı şeyler için aydınlanması, sonunda pes etmesi aşırı tatlıydı. Birde bana neden böyle yaptı sorusu yüzünden kendinden geçmesi asdfghjklşi
Başka dizisini izledim mi bilmiyorum ama resmen süper lig dizisi olmuş, yok yok dizide. Ayyy neyse siz izleyin öyle anlayın derim. :D
Bu arada uzun saçlı erkek sevmem ama kendisine o kadar çok yakışmış ki, gerçi şu an kestirmiş ama uzunda çok yakışmış maşallah asdfghjklş



Go Won Hee//Shin Na Eun^^
Mi Ran’ın en yakın arkadaşı olan Na Eun’un iki derdi vardır. Biri maaşının masraflara yetmemesi, ikincisi ise erkekler. Bir türlü doğru erkeği bulamayan, bulduğu da türlü türlü yalanlarla ortaya çıkması kendisini tüketmiştir.
Arkadaşının başındaki dertler yüzünden onu korumak isterken kendini yine imkansız bir aşkın içinde bulur.
İlk izlediğimde kendisi tanıdık geliyor ama nerede izledim diye düşünürken en sonunda Wakiki dizisinde oynadığını gördüm. Bir insan saçları uzun olunca bu kadar mı değişir? Hiç tanıyamadım valla. :D
Karakter olarak sevdiğim yerlerde oldu, sevmediğim yerlerde. Tabii sonuna doğru haklı bulup, çok sevdim. :D


Resimler^^



Kendileri ile ilk tanışmamız <3


Kadının dövüşte çok iyi olup, hak edenleri pata küte dövmesi mi? Kral hareket :D




Asalet mübarek asdfghjklş





Diğer dizilerde çiftler sevgili olduktan sonra sanki sevgili değillerde kanka gibi davranıyorlar, aşırı kıl oluyorum. O yüzden daha yetişkin diziler daha güzel. Duyguları çok güzel izleyiciye geçirip, tam olarak çift olarak ortaya çıkıyorlar.





Dizinin dönüm noktasıydı resmen asdfghjklşi





Off yani offf
Yaradan ne güzel şeyler yaradıyor çok şükür diyor insan asdfghjklş
(Ayy gaza gelip günaha girmeyelim şimdi :D)





Üzümlü kekimiz, hangi biriyle uğraşsın :/








Gifler^^




Menajer, çalışan olsalarda ondanda öte çok iyi kankalardı <3




Şirketteki ilk kadın olması aşırı saçmaydı ama erkek egemenliğinin olduğu ortamdan da mantık aramayın. Çoook komik bir şirketti, zaten normal şirket değilde ünlülerin avukatlık şirketiydi burası. Eğlenceli olması normal yani. :D
Mi Ran’da şirkete girip herkesin hakkında geliyor, aferinnnn :D



Ayy bu sahneye kalbimizi bıraktık ki, cidden çekim ve o an ki olaylar yüzünde çok anlamlaydı.




ARKADAŞLAAAAAAAAAR 
ASDFGHJKLŞİ





ACİLEN DİZİ ÇEKMEN GEREKN KONULAR VAAAAR :D





Son^^

Şu yorumumdan sonra diziyi daha ne kadar övebilirim arkadaşlar, izleyin izletin. Cidden çok sevip, ayy neden bu kadar kısaydı diyeceksiniz. :D
Oyuncuların uyumu, konunun güzeliği. Anlamlı ve duygusal anlar aşırı güzeldi.
Şu anlık benim için yılın en iyi dizisi diyebilirim.
Netflix dizisi olduğu için Türkçe dublajı mevcut, dün dediğim gibi örgü örerken açıp izledim. Tabii ne kadar diğer dizi-filmlerde dublaj sevsemde Kore yapımlarında dublaj aşırı sırıtıyor. Koreliler gibi konuşmaya çalışıyorlar ama olmuyor. Düzgün bir dublaj lütfen, bakın TRT yapımlarına hiç öyle sırıtmıyordu mesela.
Neyse, mevzumuz o değil asdfghjklş
DİZİ ÇOOOK İYİYDİ ARKADAŞLAAAAR :D
Daha fazla diyecek bir şey bulamıyorum, bence yazmama da gerek yok.
Bu yorumdan sonra size kalmış izlemek, izlememek ama bence izleyin. :D






Çok şükür yorumun sonuna geldim, başka yorumlarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle, sağlıcakla kalın^^



Buralarda da varım^^



 

5 Mayıs 2023 Cuma

Düşler Bahçesi//Blogları Canlandırma Projesi Nisan Ayı Film Yorumu^^

 Selamlar^^
Nasılsınız? Bu aralar laptop’ım bende değil, o yüzden bloga yorum girmekte zorluk yaşıyorum. Tabletten yazıyorum ama bilgisayarımda olan programla editlerimi yapıyordum, şimdi biraz zor.
Yine de imkanlar dahilinde yazmaya çalışıyorum, diğer bilgisayarıda açıp editlerimi yaparım artık. :D
BCP’nde Nisan ayı konusu Belirli Yazarlar ve Yönetmenlerdi. Ben de yönetmeni seçerek film izledim.


Filmimizin yönetmeni Cameron Crowe, kendisi bir çok film çekmiş ve akademi ödülleri almış. Genel filmleri hayatın içinden alınmış. Mesela bu filmde gerçek hikayeden alınmış.

Film, eşini kaybettikten sonra çocuklarıyla daha çok ilgilenmek isteyen bir babanın hayatlarını bir anda değiştirmesiyle zorlu bir işin içine girmesiyle başlıyor.
Taşındıkları evi alırlarsa büyük arazide olan hayvanlarıda almış olacaklar. Benjamin başta yapamayız derken kızının davranışından sonra alır ve hayvanat bahçesini düzenlemeye başlar. Bir yandan da ergen oğluyla uğraşmak zorunda kalır. 

Burada hayvanat bahçesi geçiyor, ben karşıyım hayvanat bahçelerine. Hayranları kendi doğalarından alıp kafeslere tıkıyorlar. Bu filmde sonuna kadar işletme olacağını anlamamıştım, evet denetlemek için biri geliyordu ama ben şey anladım hayvanlara burada bakma izni vermek için denetimden geliyorlar falan çünkü hayvanlar doğa alanında gibiydi. O yüzden çok rahatsız olmadım ama yine de hayvanat bahçelerine karşıyım, gitmeyin, çocuklarınızı götürmeyin.





Elle Fanning burada 12 yaşında ama neresi? :D Çok şaşırıyorum amerikanın gençlerine, ne yediriyorsunuz siz bunlara ya. :D Ama çok tatlıştı filmde. :)


Benjamin’in minik kızı^^ Bu da çok tatlıydı :)




Film böyleydi, güzeldi. Ailenizde beraber izleyeceğiniz nadir filmlerden biri. Hayvanat bahçesi sıkıntısı olmasaydı 10/10 filmdi. :D
Scarlett Johansson’ın filmlerini seviyorum, genelde güzel filmlerde oynuyor. Bu filmi arada tv’de görüyordum ama tam anlamıyla izlemem şimdi oldu. Disney Plus’da bulunuyor, hesabınız varsa izleyebilirsiniz^^


BCP’de Mayıs ayı konumuz Eleştiri, Deneme ve İtalyan Edebiyatını işleyeceğiz. Bakalım neler yapacağız^^ Katılmak isteyen blogger arkadaşlarımızı bekleriz. :)

Diğer BCP yazılarımı okumak için Tık Tık^^



Başka yazılarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^


3 Mayıs 2023 Çarşamba

Not: Seni Hâlâ Seviyorum//Jenny Kim Kitap Yorumu^^

Selamlar^^

Ramazan’da ikinci kitap bitirmenin sevincini yaşıyorum. Normalde Ramazan’da kitap zor okuyorum, yine öyle oldu. Yine de 2 kitapla Ramazanı bitirdim, olsun buna da şükür. :)

Sizin okunmalar nasıldı?

Gelelim kitabımıza, aylar önce birinci kitabı okurken tez vakitte ikincisini de okuyayım dedim. Yazarın kalemi akıcı olduğu için Ramazan'da okuyayım dedim ama bu kitabı bile elimde süründü. :D Zaten içerik olarakta sinir etti beni, buna değineceğim birazdan.



Aşk kolay değildir
Onu bu kadar muhteşem kılan da bu! 
 Lara jean ve Peter’ın sözleşmesinde aşağıdaki maddeler yer alıyordu: 
• Peter beş dakikadan fazla gecikmeyecek. 
• Lara jean, Peter’a herhangi bir el işi yaptırmayacak. 
• Peter her gece uyumadan önce Lara jean’i aramak zorunda değil ama isterse arayabilir. 
• Lara jean sadece canı istediğinde partilere gidecek. 
• Peter, Lara jean her istediğinde onu arabayla alacak. 
• Lara jean ve Peter birbirlerine her zaman dürüst olacaklar… 
 Lara jean, Peter’a gerçekten âşık olacağını aklının ucundan dahi geçirmezdi. 

Lara Jean'le Peter'ın arası ilk kitabın sonunda bozuktu zaten, bu kitabın başında Peter'a yazdığı mektuptan sonra orta bir yol bulurlar. Araları düzelen çiftimiz iyi giderken aralara birileri girince ortalık karışır.
Kitaba başladığımda inşallah filmle aynı değildir dedim daha beteri çıktı. :D Şahsen filmden daha kötüydü. :D Okuyunca sinir oluyor insan. Lara Jean'in önüne gelen oğlana aşık olması kötüydü, ne gerek vardı. Tamam eskiden hoşlanabilirdi ama ondan sonrası peki?
Olmamıştı, yazar yazarken ne düşünüyordu acaba? Çift eşlilik falan mı? asdfghjklş
Neyse, sinir ettiği yerleri bir kenara koyarsak kendisine üzüldüğüm yerlerde oldu.
Peter'ın bazen yaptıkları sinir etti beni, gerek yoktu yani. Sonradan yazar toparlamak istemiş ama yok yani -_-

Peter hakkında ne yazayım ki, kendisi kitabımızın esas erkek karakteri ama sonradan çıkan Josh'ı daha çok okuduk diyebilirim.
O yüzden kısa tutacağım. Bunun dışında Lara Jean'e bazı şeyleri anlatmamasına tamam dedim ama yine de yeni sevgili olduğun kızdan neden sürekli bir şeyler saklıyorsun ki ya da alttan alıyorsun ki.
Filmde daha çok gördüğümüzün de altını çizmek isterim. :D


Kitty'yi yine filmde daha çok sevdim, kitapta aşırı soğuk, ablasını çok seven değilde sürekli çemkiren biri gibi duruyordu. O yüzden kitapta yine sevemedim.
Kitapta daha fazla karakter yoktu, genel olarak Lara Jean'in etrafında döndüğünden, onunda çok fazla çevresi olmadığından çok az karakter vardı.

Çocukluk arkadaşları sanki yıllardır görüşüyor, hiç bağları kopmamış gibi bir anda hadi gelin yıllar önce gömdüğümüz kutuyu çıkaralım diyorlar, mantık nerede mantık!!! :D
Kısacası sevemedim ama kitabın kapaklarını çok beğeniyorum, çok şık bence. O yüzden satmam yani :D
Son kitabı da çok uzatmadan okurum inşallah, o bir tık daha iyi. Gerçi orada da Lara Jean'in sürekli bir şeyleri kafaya takması sinir ama umarım çiftimizi daha çok yan yana okuruz. ;)
Bu arada yakında Kitty'nin dizisi başlıyor netflix'de. İzler miyim bilmiyorum ama gerekli miydi bilemedim. Eğer güzelse devam etsin ama seri popüler oldu diye devam ettirmek istemişlerse belki çok tutulmaz.
Yabancı dizileride biliyoruz, şahsen önermem bizim gençlere. :/


Genel olarak yorumum böyle, dediğim gibi çok sevdiğimi söyleyemem. Son sayfalarda sinirden bir hal olduğumu söyleyebilirim ama. Okumak isterseniz pdf bulun bakın, eğer severseniz kitapları da alırsınız ama bence şu an gereksiz o kadar parayı vermeye. Hatta direkt okumayı bırakın filmlerini izleyin, aynısı. ;)



Kitaba Puanım 5/3^^



Alıntı çıkmamış bu kitaptan, o yüzden atlıyoruz. :D



Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^
Sevgiyle kalın. :)



Buralarda da varım^^



30 Nisan 2023 Pazar

Yanlış Yer Yanlış Zaman//Gillian Mcallister Kitap Yorumu^^

 Selamla^^
Nasılsınız? Ramazan’ın bitmesine son beş günde yazıyorum bu yorumu, bakalım ne zaman yayımlayacağım. :D
Kitap Olimpos yayınlarının yeni çıkan kitaplarından. İlk olarak kapağı ve ismiyle ilgimi çekti ama okurken efsaneydi arkadaşlaaaaaar^^
Normalde bu tarz gerilim kitapları okumuyorum ama bu sefer konusundan dolayı okumak istedim. Normalde İkiz okuyacaktı ilk ama ben bir iki sayfa bakayım derken baktım hikayenin içindeyim. Uzun zamandır böyle güzel gerilim okumamıştım.

 
Ekimin sonları. Saat gece yarısını geçmiş. On yedi yaşındaki oğlunu bekliyorsun. Geç kaldı. Sen pencereden izlerken ortaya çıkıyor, fark ediyorsun ki yalnız değil; bir adama doğru yürüyor, üstelik silahlı. Komik, mutlu, ergen oğlunun bir yabancıyı oracıkta, evinizin önündeki sokakta öldürmesini izlerken gözlerine inanamıyorsun.

Kim, bilmiyorsun. Neden, bilmiyorsun. Tek bildiğin, oğlunun gözaltına alındığı. Geleceğinin darmadağın olduğu. O gece çaresizlik içinde uyuyakalıyorsun. Her şey bitti. Ta ki uyandığın ana kadar: Cinayetten bir gün öncesine.
Sonra tekrar uyanıyorsun... Dünden önceki güne. Her sabah bir önceki güne, cinayetten önceki bir başka güne daha uyanıyorsun. Mâni olmak için bir şansın daha oluyor. Cevap, bu suçu tetikleyen şey, geçmişin bir yerlerinde gizli. Bunu bulmaktan başka seçeneğin yok.


Jen bir gece kapılarının önünde, oğlunun işlediği cinayeti ne yapacağını şaşırmıştır. O kadar karışıklıktan sonra uyandığında tarihin, olayların bir gün öncesine gittiğini fark eder. Günlerce geri giden Jen bunun bir nedeninin olduğunun farkındadır ama bir türlü ne olduğunu bilemez.
Zamanla daha çok gün atlayan Jen oğlunun neden böyle bir suç işlediğini bulmaya çalışır ama ne yaparsa yapsın halen daha geriye gitmektedir.
Jen’in yerine kendimi koyunca korktum şahsen, düşünsenize sürekli geriye gidiyorsunuz. Teknolojide geri, yaşadığınız zorluklara tekrardan gitmeniz falan bence aşırı zor ama ve kitabı okurken gerim gerim geriliyorsunuz. O yüzden Jen’in bir şeyler yapmasına, uğraşmasına hayran kaldım.


Karakter olarak bir kişinin daha yaşadığı olayları okuduk, baştan bu karakter için ne alaka dedim ama sonradan neden böyle bölümler olduğunu anlıyoruz. Çok şaşırdım mı evet, böylesini bekliyor muydum hayır. :D
Yazar ters köşe yapmayı çok iyi bilmiş.


Başka karakterler hakkında yazamayacağım ne yazık ki, onları okuyup siz öğrenin derim. Zaten gerilim kitaplarının yorumları ne kadar uzun olabilir ki. :D
Ben çok sevdim, yazarın kalemini cidden sevdim. İlk başlarda hikaye biraz yavaştı, karakterimiz yaşadıklarını zamanla anlayıp, ne yapacağına karar veriyor çünkü. O yüzden ona aldanıp bırakmayın devam edin.
Şimdilik favori yazarım oldu, inşallah devam kitapları da böyle güzeldir.
Bu tarz seviyorsanız kesinlikle listenize almanızı öneririm^^



Kitaba puanım 5/5^^



Alıntılar^^


Hepsi yok olmuştu, geçmişe değil geleceğe emanetlerdi.


*****

Yağmurun altından ufacık arabasının içinde bekleyen Jen'in kafasına bir gerçeklik dank etti; mühim olan Andy'nin uzmanlığı değildi. Sadece telefonun ucunda sempatiyle, dikkatle onu dinliyor olmasıydı. Düşüncelerine net bir şekilde bakmasını sağlıyordu. Herkesin ihtiyaç duyduğu da bu değil miydi zaten?


*****

Hayatı tersten yaşamak ne kadar kötüydü. İlk seferinde görmediklerinizi görmek. Çevrenizde yaşandığından bihaber olduğunuz olayların korkunç ehemmiyetinin farkına varmak. 


*****

Geleceği bilmek bilmemekten beterdi değil mi?


*****

 Bir şeyler öğrenmek üzereydi. Bir kez öğrendi mi asla unutmayacağı bir şeyler.



Buralarda da varım^^


Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^





14 Nisan 2023 Cuma

Kitap Alışverişi #2 Manga ve Artemis Yayınları^^

Selamlar^^
Büyük felaketten önce alınan siparişleri anca şimdi yazabiliyorum, Instagram hesabımdan paylaşmıştım, hatta reels olarakta paylaştım ama buraya anca paylaşıyorum. Yılbaşından önce alınanları daha geçen gün paylaştıktan sonra bence bu yine de iyi. :D
İlk olarak Tam Adres sitesinde indirim vardı, İkiz alalım derken bir liste yaptık ve aldığımız kitaplar böyle oldu. Çok merak ettiğimiz, ilk defa gördüğümüz kitapları aldık, hatta ben aralarından bir kaç kitabı okudum bile.
Sonradan Amazon ve Hepsi Burada'dan yaptığımız manga alıverişi var, artık manga alacağım çünkü hem eğlenceli hem de diğer kitapların fiyatları uçtuğundan bunlar daha mantıklı. Siz seviyor musunuz manga, webtoon?
Bu arada Athica Yayınları artık webtoonları kitap olarak basıyor, Sekreter Kim'in Nesi Var? dizisinin webtoonunu bastılar, ilk cildi aldık bile. O da diğer alışveriş yazısında inşallah, merak edenleri instagram hesabıma beklerim^^



Hilary Duff'ı tanıyorsunuzdur, oyunculuk, şarkıcılık derken bir de yazar oldu kendisi. Devamı çıkmadı ya da var mı bilmiyorum ama şu anlık bu kitap bizde var ve umarım tek kitaptır, şu an araştırmaya üşendim. :D
İlk ben mi okurum, İkiz mi okur bilmiyorum ama konusu ilgi çekici^^



Historical değil ama tarihi bir kitap gibi, İkiz aldı konusunu bile bilmiyorum. Uygun olduğu için almış İkiz. Kapak çok güzel değil mi? Umarım içeriği de güzeldir^^



Austen Diyarı diye hem kitap hem de film var, işte o kitabın devamı ama bu sefer ki başka bir karakter. Devam kitabının olduğunu bilmiyordum, aldığımız zaman öğrendim. Bakalım bu da ilk kitap kadar güzel mi, birinci kitap ve film güzeldi. Kapakta çok güzelmiş bu arada^^
 


İkizin tercihi, historical bir roman ama okumadan bilemeyeceğiz, kapak çok güzel bu arada. İlk İkiz okusun beğenirse ben de okurum inşallah^^



Bu kitap çok tatlı, hem ciltli hem aşk hikayesi hem de iki taraflı anlatıyor kitap. Bir kapağı açınca kadın karakter anlatıyor, diğer kapağı açtığınızda erkek karakter anlatıyor.
Merak ediyorum, inşallah merak ettiğimiz kadar güzeldir. :)



İlk defa İkiz kendi isteğiyle bir Türk yazardan kitap aldı, okuyanlar beğenmiş ama bakalım nasıl. Yine ilk İkize okutacağım, severse devamını alırız, ben de okurum o zaman^^



Alışverişkolik serisinin bilmem kaçıncı kitabı, indirimli görünce hemen ekledim, diğer kitaplarını ekledim, kısa zamanda okuyayım da bunlara da sıra gelsin. :D
Cep boylar var, onları normal boyut yapsam ne güzel olur ama yaa :/



Ekin Atalar'ı yerli Sophie Kinsella diyorum, tabii Kinsella daha iyi ama yine de eğlenceli bu yazarda. Bunun ilk çıktığı zaman hatırlıyorum ama almak nedense kısmet olmadı, indirimli görünce ekledik listeye. :)
Geldiği gün kafamı dağıtsın diye okuduklarım arasında, cidden eğlenceliydi ve çok hızlı okundu^^ Sonu öyle bir bitti ki devamı olmalı dedim. :D
Yorumumu yayımladım, buradan okuyabilirsiniz^^



Devamındaki kitapları Amazon, HB'den aldık^^


Geçen sene fuarda görüp çok beğenmiştik ama almadık, sonra ben mangaları alınca İkizde bunu ekledi sepete, uyguna geldi. Normal fiyatı 100₺ gibi bir şey sanki, biz 76₺'ye almışız. Bence çok iyi fiyatı, başka yerlerde dediğim gibi 100'den fazla.
Kapak ve içindeki resimler çok güzel, inşallah içerikte güzel olur^^



Geldik mangalara^^
Bir kaçını Hepsi Burada'dan, bazısını Amazon'dan aldık^^


Bu manga tek kitap, yani öyle biliyorum. İkiz şu an okuyor, fiyatı diğerlerine göre pahalıydı ama şömizli geldi. Diğer Horimiya serisi şömizli değil mesela, anlamdım ki yayınevinden yayınevine değişiyor. Gerekli Şeyler şömizli basıyor ama pahalı mesela. Şu an bir seriyi daha tamamlıyorum mangada, onlarda şömizli ve pahalı. :D Bakalım sipariş verdiklerim nasıl gelecek^^


Bundan sonrası Horimiya serisi, şu anlık yedi kitap çıktı hepsi elimde, bakalım devamı ne zaman gelecek^^
İlk iki cildi okudum, çok tatlılar. İlk aldığımda tereddüt ettim ama yok baya eğlenceli^^
Burada yorum yapmak istiyorum ama eğer uğraşmak istemezsem yapmamda. :D
Yorum gelirse burayı güncellerim inşallah^^






İlk dördü Amazon'dan aldık^^
Hızlı ve hasarsız geldi^^





Son üç mangayıda Hepsi Burada'dan aldık, onlarda hasarsız geldi ama Amazon kadar hızlı değillerdi ne yazı ki. Zaten yedinci manganın satıcısı farklıydı çok daha geç geldi, hatta ben unutmuştum öyle geldi. :D
Genel olarak memnun kaldık, zaten çok büyük hasarlı gelmeyince geri göndermiyorum. :/




Kısacası aldığımız kitaplar böyle, başka kitap alışverişlerinden görüşmek dileğiyle^^
İnşallah fiyatlar azda olsa düşer. :'(
Daha güzelleri sizin olsun, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^





13 Nisan 2023 Perşembe

Beklenmedik Koşullar//Lauren Asher Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Ramazan'ın ilk günleri, nasıl gidiyor Ramazan?(Son günlerine geldik bile) Biz yine geleneksel olarak saat beşe kadar oturuyoruz, bu sürede kitap üstüne, kitap okuyorum desem yalan olur. Şu bir kaç günde anca şu an yorumunu yazdığım kitabı bitirebildim, umarım telefonu elimden bırakırım da kitap okurum^^
Kitabımız Dreamland serisinin ikinci kitabı, bu sefer ki konuklarımız Rowan'ın abisi Declan'ın aşk hayatını anlatıyor.
Yine miras mevzusu ön planda ve onunla gelen anlaşmalı evlilik.



Declan
Ailemin medya imparatorluğunun yeni CEO’su ben olacaktım. Ama bir tek sorun vardı: Dedemin mirasındaki şart. Evlenip çocuk sahibi olmama dair son arzusunu yerine getirmek imkânsız görünüyordu, ta ki asistanım bu iş için gönüllü olana kadar. Evliliğimiz, en büyük sorunumun mükemmel çözümü olacaktı. Ama insanlara karşı birbirimize âşıkmışız gibi davrandıkça sözleşmemizden kuşku duymaya başladım. Iris’i önemsemek anlaşmanın parçası değildi. Özellikle de kalbini kırmam kaçınılmazken.
Iris
Declan’la evlenme planım teoride basitti. Evine taşın. Düğün yap. Çocuk doğur. Hiçbir sorun çıkmaması için kurallar koymuştuk. Peki ama sahte evliliğimiz gerçeğe dönüşmeye başladığında ne olacaktı? Âşık olmak gibi bir seçenek yoktu. En azından benim için.


Declan yıllarını verdiği şirkette sonunda Ceo olacaktır ama dedesinin ölümünden sonra bıraktığı mirasta eğer evlenip, çocuk sahibi olmazsa mirası iptal olacaktır, babası da sürekli aksi ataklarda bulununca hep bir şeyler çıkar.
Evlenmek için asistanı Iris'e görev verip ona uygun bir eş bulmasını ister, tam nişanlanacağı gün müstakbel nişanlısını kaçırmayı başaran Declan ne yapacağını bilemez. Sorunlarını anında halleden Iris'in çözümüne ayak uyduran Declan bu çözümü iyi mi yaptı, kötü mü onu zamanla anlayacaktır.
Declan çok tatlıydı, aynı Rowan gibi sert oynaması, çok nadir gülmesi, Iris'e olan düşkünlüğü, annesine olan bağlılığı çok güzeldi.
Tek sıkıntı sonralara doğru ilk kitaptaki Rowan gibi yaralarının düzeldiğini göremedik, okumak isterdim ne yalan.
Iris'e olan tavrı, onun sıkıntıları baştan bilmesi ama ona göre davranması çok güzeldi. Bildiği ve yaptıklarını öğrendiğimde düştüm resmen. :D


Iris yıllarca yanında çalıştığı patronunun ceo olması için elinden geleni yapmaktadır, kırk nazla bulduğu patronunun müstakbel nişanlısının kaçmasıyla bütün planları ve hazırlıklar suya düşer.
O sıra da yakın arkadaşından gelen fikirle bir anda kendini patronunun sahte nişanlısı olarak bulur.
Disleksi sorunu yüzünden zorlu süreçler geçirse de Declan'ın sert tavrıyla gaza gelip bunlarla başa çıkmaktadır.
Iris'i sevdim, tam anlamıyla kendini feda eden bir asistandı, kendince haklı isteklerinin olmasına hak verdim ama yazar bu konuya fazla değinmediği için üzüldüm. Birden biri patronundan çok çektiğini, izninin bile olmadığından bahsediyor ama bunu hissedemedim ben.
Yaşadığı hem öğrenme hem de ailesinin sorunları hayatını zorlaştırsada kendi cabalarıyla buralara gelmesi takdire şayan.
Dediğim gibi sevdim Iris'i, zaten bu tarz sorunları olan karakterleri seviyorum, yazarlar biliyor bu işi.
Aşk konusundan Declan'ın aşkı daha ön plandaydı, Iris'de sevdi ama Declan'ın hislerinden emin olması, buna direnmemesi güzeldi.

Rowan ve Zahra'da vardı kitabımızda, hatta çiftimize çok yardımcı oldular. Tabii Declan'ın davranışlarına hak veriyor muyum, belki yarı yarıya. Çünkü kendince haklı ama diğer tarafta aşk var.
Bir de babaları vardı ki tam bir kaşık suda boğmalıktı. İlk kitapta kötüydü tamam ama iş ceoluğa gelince adam zıvanadan çıktı, ilk kitapta Zahra'nın yaptığını halen daha takdir ediyorum, hak etti hem bu kitapta olanları hem de birinci kitapta olanları. :D Adamın bu kadar kötü olmasına şok oldum resmen.
Cal var bir de, Iris'in arkadaşı, Declan'ın en küçük kardeşi.  Iris'e destek çıkması çok tatlıydı ama son kısımda Declan'a olan davranışlarına kıl oldum resmen. :D Son kitapta sürünmesini dört gözle bekliyorum, umarım Declan'da onu süründürür. :D


Okumaya başladığım zaman bir kaç yorumda bu kitabı daha çok sevmişler ama ben birinci kitabı daha çok sevdim, orada dolu doluydu olaylar, şimdi bu kitaba baktığımda bir tane balayı var ama değişik bir yerde, evdeki işler veya yaşadıklarını daha çok okumak isterdim düğün hazırlığından çok. Anlaşmalı evlilik dediğin böyle olur çünkü.
Sonradan Declan'ın aşkını iliklerimize kadar hissederken Iris'in yaşadığı sıkıntılar yüzünden onu hissedemedik. Declan neler söylüyor, neler düşünüyor bir okusanız, resmen post-it'leri Declan'ın bölümlerinde kullandım.
Son bölümlerde olanlara çok kızdım, Iris haklıydı, hem de sonuna kadar ama yazarın Declan'ın üstüne gitmesi beni hem üzdü hem de sinirlendirdi. Neden böyle üstüne gidildi anlamadım, çünkü Iris'in yaptıklarına da tamam diyemiyoruz. Zaten zorlu bir süreçten geçiyor, ondan sonra her şey değişecek ama onun yerine bir anda Iris'in davranışları değişti. Neden dedim yaaa neden?

Bunların dışından romantik kitap dediğin böyle olmalı, seviyor muyum, sevmiyorum muyum nedir ya. Aşık olduğunu bile hemen kabullenip, yardım alması çok güzeldi. Okuyanlar bilir, genelde romantik kitaplarda iki taraftan biri illa naz edecek, burada Declan'ın hemen ben aşıkım, aşık demesine düştük resmen. <3 Jestleri de çok güzeldi, kapaktaki o seranın bir anlamı var ki sormayın gitsin. Sonrasında Iris'e olanlar yardımları, cidden çok romantikti. Tabii Iris'de çok fedakarlık gösteriyor her anlamda ama işte yazar bunun üstüne düşmemesi eksik bırakmış duyguları.
Bir de Iris karakter siyahi, bunu arada dile getirdi yazar ama inanın sürekli beyaz karakterler okuduğumuzdan hayalimde siyahi bir karakter canlanmadı ne yazık ki.
Onun için sürekli kitap için yapılan editlere baktım^^
Bu kitabı sevmemdeki bir diğer sebepte inanılmaz ama o sevmediğim şey sonunda bu kitapta yoktu, çok şükür yaaa. Bakın yazılabiliyormuş değil mi? :D


Yazarın son kısımda evli, mutlu, çocuklu mevzularını yazmasına hayranım, bir romantik kitapta aradığım bir diğer özellik, ilk özellik ise karakterlerimizin ikisini de okumak, sağ olsun yazar onu da yapıyor daha ne olsun.
Genel olarak sevsemde eksik yönleri vardı, dediğim gibi birinci kitap bana göre daha iyiydi, son kitabın nasıl olacağını merak ediyorum.
Anlaşmalı evlilik, asık suratlı patron,  dolu dizgin duyguların bol olduğu kitapları okumak istiyorsanız doğru adrestesiniz. ;)
Not: İlk kitapta oluşan çeviri sıkıntısı bunda yoktu, gerçi diğerinden de yoktu ama neyse. :D
Dipnot: Küçük Detaylar kitabına yaptığım yorum için burayı tıklayabilirsiniz. :)



Kitaba Puanım 5/4^^


Alıntılar^^


“Yapma”
“Ne yapmayayım?”
“Bu kadar…anlayışlı davranma. Tuhaf geliyor.”


*****


Iris'le yakınlaşmaya çalışmıyordum ama insanlar bizi bir araya getirmeye devam ederken ondan uzak durmak zordu.


*****

Iris'in gülümsemesi zaafım olsa bile birbirine yapışmış ıslak, kirpiklerinin kesinlikle sonum olacağını fark ettim.


*****


Onun kimseye ihtiyacı yok. Cal'in sesi kafamda tekrar tekrar yankılandı.
Belki de benden başka kimseye ihtiyacı yok.


*****


Benden uzaklaştığı her adımda göğsüm daha çok sıkışıyordu. İçimde yabani bir ot gibi filizlenip kalbime bir sarmaşık gibi dolanan bu duygudan, neredeyse Iris'in benden uzaklaştığından nefret ettiğim kadar nefret etmiştim.


*****


"Soğuk, kaba ve mesafeli olabilirim ama kör değilim. Benim işim varlıkları değerlendirmek ve görünüşe göre en değerli varlığım sensin."


*****

"Neden?" dedim boğuk bir sesle.
"Çünkü seninle birlikte bir evi yuvaya çevirmekten daha çok istediğim bir şey yok."



Yazdığım bir sürü alıntı var ama onlar hem uzun hem de tam olarak alıntı diyemeyiz. :D



Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^