28 Eylül 2023 Perşembe

Patron//Vi Keeland Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yeni bir kitap yorumuyla geldim, bu sefer ki yılın en hızlı okuduğum kitabı olabilir. Bir akşam pdf indirdiğim sitede bu kitaba denk gelince konusuna bakayım dedim, çünkü yazarın yeni çıkan kitabının kapağı çok farklıydı. Ve son zamanlarda çıkan kitaplara bakınca belki bu da şaşırtır dedim ve cidden beklediğimden çok iyi çıktı.
Kitap 300 sayfa, okumaya başladığımdan aktı gitti, bir bölüm, bir bölüm daha derken baktım kitap bitiyor. :D
Kapağa aldanmayın arkadaşlar, karakterlerin geçmişte yaşadıkları ve şimdi ki hayatları etkilemesi çok güzeldi. Bunun hakkında belki spoiler olarak yazabilirim. :)



Chase Parker’la ilk tanıştığımda verdiğim ilk izlenim pek hoş sayılmazdı. Beraber yemeğe çıktığım adamdan beni kurtarması için restoranın tuvalet sırasında telefonla arkadaşımı arıyordum. Telefonda dediklerimi duyduğunda benim adi biri olduğumu söyleyip istememiş olmama rağmen tavsiyede bulunmuştu. Ona çenesini kapamasını söyledikten sonra beraber çıktığım adamın yanına geri dönmüştüm, o da beraber olduğu kadının yanına. Yanımızdan geçerken bana o muhteşem gülümsemelerinden biriyle baktı. Gece boyunca onun oturduğu tarafa kaçamak bakışlar atmaktan kendimi alamadım. Birkaç kez göz göze geldikten sonra beraber olduğu kadınla birlikte masamıza geldi ve eskiden beri tanışıyormuşuz gibi bir hikâye uydurup beni içinde bulunduğum durumdan kurtardı. O yemekten sonra Chase’i çok düşündüm. Bir ay sonra yeni işime başladığımda kendisinin patronum olacağını bilmiyordum tabii…

 
Reese çıktığı randevudan kurtulmak için arkadaşını ararken Chase ile karşılaşır. Başta tavrından dolayı sinir olsa da Chae sayesinde randevusundan kurtulunca bir oh çeker. Adam o kadar yakışıklıdır ki bir türlü unutamaz, hatta sosyal medyada aratıp fotoğraflarını falan bulur.
Kendine itiraf etmese de Chase'in nerelere gittiğini merak eder ve şans bu ya bir kaç kez görüştüğü adamla aynı spor salonuna gittiğini öğrenir. Onunla beraber salona gittiğinde yine şans bu ya Chase ile karşılaşır.
Orada da ayak üstü yalanlar söylemesine(Burayı detaylı yazacağım) hayran kalan Reese sonunda onunla irtibata geçecek bir şey bulur.
Yeni çıktığı işi yüzünden yeni iş arayan Reese kendini bir anda Chase'in patronu olduğu şirkette işe başlar.
Reese'i çok sevdim ya, Chase olan davranışları çok tatlıydı. Geçmişte yaşadıkları yüzünden tedirgin olması ve Chase'in ona yardım etmesi aşırı aşırı tatlıydı. Okumak isterseniz bunu spoiler olarak yazacağım. :D


Chase daha gördüğü ilk dakikada Reese'e vurulmuştur ama onu kurtardığı geceden sonra daha da karşılaşmazlar.
Bir gün spor salonundan çıkarken onunla karşılaşması şans mıdır, kader midir? Bir de tekrardan yalan söylemesi gerekmektedir ama çok eğlenir.
Chase'i çok sevdim yaaa, o kadar tatlıydı ki. Bir de ayak üstü öyle yalanlar söylüyor ki bayıldımmm
Eskiden yaşadığı olayın getirilerine ayrıca üzüldüm, hele bir yerde kalbim kırıldı resmen. :/


300 sayfalık bir kitaptı ama dolu doluydu resmen. Yan karakterlerden de sevdiğim oldu tabii ki, Chase'in hem çalışanı hem de arkadaşı mesela.
Sonrasında insanların yaralarına, korkularına değinmesine ayrıca bayıldım. Instagram'da paylaşmıştım, kitap çok güzel ama kapağı içerikle alakalı bile değildi. Tamam okurların ilgisini çekmek istemişler ama zaten içerikle sen ilgi çekiyorsun ki. Konusunu okumasam hiç bakmayacağım bir kitap kendisi.
Eğer yayınevi tekrardan basmak isterse lütfen, lütfeeen başka kapak çıkarsın.

Yazarın kalemini sevdim, zaten bundan önce İkizim yazarın yeni çıkan Davetiye kitabına merak salmıştı, o salınca ben de merak ettim tabii ama yazarın kalemiyle ilk defa okuyacağımız için almakta tereddüt ettim. Sonrasında pdf olarak bunu okuyunca hemen Davetiye'yi indirimde bulup aldım. :D
Geçen gün geldi ve şu an İkize Patron kitabını okutuyorum. Kesinlikle biriyle dedikodusunu yapmak istiyorum. :D
Kitapta tabii ki smut var, yok diyemem ama kapağa baktığımız zaman sanki daha ilk dakikadan smut algısı yapılmış. Öyle bir şey yok, aşık olmaları, birbirlerini anlamaları ve ilgi duymaları falan hep yavaş yavaş oldu. Hatta Reese sürekli olmaz dedi, Patron'u sonuçta. O yüzden smut kısımları atladığınız zaman on numara bir kitap okuyacağınızı söyleyebilirim.



-Spoi Başlandıcı-

İlk tanışmalarını, Chase'in sahte olarak okulda tanışmalarını, orada yaşadıklarını sanki gerçekmiş gibi anlatmasına bayıldım. Hele o spor salonunda kuzen mevzusu olaydı. Reese yanlışlıkla bilgisayarın arka planını Chase'in facebook'tan indirdiği fotoğrafını yapıyor ve buna bir kaç kere çıktığı adam görünce kuzenim demesi aşırı komikti. :D
Sonrasında iş mevzusu ve Chase'in iş ayarlaması ama kendi departmanında olmasını istememesi çok güzel değil miydi? Orada kızın gururla istemiyorum lan ben demesini hayranlıkla okudum. Bir kadının gururunu ön plana almasına, sonrada erkeğin durumu düzeltme çabaları>>>>>>>>
Chase'in eski sevgilisinin başına gelenler ve onun yüzünden olduğunu öğrenmesi ve sonradan yaşadıkları. Yazar cidden çok iyi yerden vurmuş haa. Üzdün bizi Chasee :/
En son kısımda Chase'in Reese'i merdivenlerde beklemesi offf arkadaşlar offff
 Orada gerçekten kalbim kırıldı ve üzüldüm.
Sonrasında Chase'in kıskanması falan güzeldi yaaa.
Chase'in Reese'in evine girip her yere dört kere bakması iseeee, bakın bununla güzel reels yapılır yaaa asdfghjkl
Attım kafaya yeni reels planı iyi miii :D


-Spoi Sonu-



Kitap hakkında çok yazmak isterdim ama bana yazmak değil, konuşarak içimi dökmek yarar şu an, İkizzzzz acil oku şu kitabı!!!!
Kitabı hem Reese'den, hem de Chase'den okuyoruz ama Chase'in eski mevzusunu daha çok okuyoruz.
Akıcı, eğlenceli, kalp kırıcı bir kitaptı ama cidden sevdim. Pdf okudum, kapağı uygun olsaydı kesinlikle alırdım ama buraya bile yabancı kapağın fotoğrafını atacağım, o yüzden pdf olarak devam edeceğiz ne yapalım.
Bu arada yazarın diğer kitapları hoşuma giderse favori yazarım olabilir. :)
Şimdi aklımda En Güzel Hatam ve Davetiye var. Bakalım onları da sevecek miyimm :)



Kitaba Puanım 5/4^^





Alıntılar^^


Gözlerini üzerimde hissedip birkaç bakış attım.
Gözleri benimkileri hep bekliyordu.


*****

Reese ne zaman kahkaha atsa güzel gülümsemesini görmekten dolayı mutlu hissettim.
Sonra o gülümsemeyi yüzüne konduran kişi olmadığımı hatırladığımda anlık neşemi yerle bir eden ezici bir his geldi.

*****

Aniden onun ne olduğu gerçeği dank etti.
Kalbimdi.
O zaten kahrolası kalbimin içindeydi.
Fiziksel olarak onu bırakıp gidebilirdim ama zaten içimdeydi. Mesafeler bunu değiştirmezdi. Hayatımda olmasa bile kalbimde olacaktı.


*****

Chase yüzümü ellerinin arasına alırken başparmaklarıyla gözyaşlarımı sildi.
"Senin hatan değil."
Gözlerine baktım. "Senin de hatan değil."


*****

"Benim için korumanı istediğim tek bir şey var."
"Söyle ve olsun."
"Kalbim sana ait. Onu güvende tutacağına söz ver."
"Sen de benimkini asla geri vermeyeceğine söz verirsen."


*****

Elini sıkıp cesaret verdim, titremesi durdu. Birbirimiz için işte bunu yapıyorduk. Ben onun çalkantılarının dengesiydim. O da benim korkularımın cesaretiydi.





Bir yorum daha biter, başka yorumlarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^

25 Eylül 2023 Pazartesi

Çiçekler ve Yasemin//Sümeyye Demirkan Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Saat 22:30 ve ben yorum yazmaya başladım(01:27, daha yeni bu bitti) o kadar çok yazacak yorumum var ki inşallah bu akşam şöyle bir kaç yorumu yazmış olurum, son hazırlıkları da yapsam güzel olur ama bakacağız artık. :D
Kitap ilk çıktığında çok merak ettim, hatta hemen sepete ekleyip indirimli bulduğum an aldım. Biraz sıkıntılı oldu ama bir şekilde elime ulaştı.
Hemen okumak istemedim, yaza sakladım. Aldım elime, nasıl hevesliyim okumak için, içim kıpır kıpır ve beklentim everest dağından resmen ama büyük hayal kırıklığı oldu ve aşırı üzüldüm. Böyle beklemiyordum. Son yüz sayfayı atlayarak okuduğum doğrudur.



Yasemin Duman, ninesi ve hayatına renk veren dostlarıyla birlikte Muğla’nın küçük bir kasabasında yaşamaktadır. Yasemin’in bu tatlı dünyasına bir gün başka bir şehirden, gizemli ve en az onun kadar kendi iç dünyasında yaşamaktan keyif alan bir genç girer. Hiç ummadığı bir anda Yasemin’in hayatına dâhil olan bu genç, günden güne onun kalbine doğru bir yolculuğa çıkar.
Adımlar atılır, mesafeler çoğalır ama izler baki kalır.
“En güzel çiçek sensin,” dedi gözlerime, yüreğime dokunuyormuş hissiyle bakarken. “Yasemin… Çiçeklerin en güzeli.”
O çizdiğim resimdi ve kendini gözlerindeki sevgiyle boyadı.


Yasemin ninesiyle sessiz, sakin bir kasabada yaşamaktadır. Bahçesinden ve hayvanlarından aldığı ürünleri pazarda satan Yasemin bir anda tezgahına çarpan arkadaş grubu yüzünden ürünlerinden olunca çok kızar ama aralarındaki biri yardım edince olaylar başlar. Zamanla o arkadaşı, yani Melih'i sürekli görünce farklı biri olduğunu anlar ve ondan etkilenmeye başlar.
Yasemin karakterini sevdim, bahçesiyle ilgilenmesi, ailesine olan sevgisi çok güzeldi.
Aşk konusunda da çok iyiydi ama, aması var işte. :/


Melih arkadaşlarıyla kafasını dağıtmak için gittiği kasabada Yasemin'i görünce ilk görüşte aşık olur. Ondan sonra sürekli onunla karşılaşmak için pazara giden Melih sonunda bir şekilde Yasemin ile arkadaş olmayı başarır ve birbirlerini tanıdıkça aşk başlar.
Melih karakteri iyiydi, o da Yasemin gibi güzel sevdi.
Yaşadığı sıkıntılar üzücüydü, gerçi son kısımları atladığım için detayları bilmiyorum. Sadece aile olarak zor zamanlar geçirdiğini okudum.


Şimdiiiii gelelim asıl mevzuya. Ben okumaya başladığım zaman biraz daha böyle köy, kasaba, mahalle aşkı bekledim ama tanışmaları, buluşmaları ve birbirlerine aşık olmaları bir garipti. Tamam yavaş yavaş olacak bazı şeyler ama burada adlandırmadığım bir şey vardı. Ben daha çok böyle değişik, nefretten doğan bir aşk bekledim ama bir anda hooop bir şeyler hissediyoruz modu güzel değildi. Yani hemen aşık olmaları, olayların hızlı gelişmesini sevmedim.
Nasıl desem bilemiyorum, bu yüzden de o derinlemesine aşkı hissedemedim.
Kitap köy, kasaba değil de yabancı bir ülkenin kasabasında geçiyormuş gibi geldi. Melih Yasemin'in evine falan gidiyor, kalıyor. Nine bir şey demiyor. Gerçeklik yoktu ne yalan ki yazarı tanıyoruz, biliyoruz neden böyle oldu?
Sonra kaç senedir gelip gidiyor, o sürede hiç karşılaşmamışlar ama ikinci günde Yasemin'in kaçan koyunları Melih'lerin evine gidiyor, aşırı saçmaydı buralar. Yeni gelselerdi tamam ama kaç yazdır kalıyorlarmış hiç mi rastlamadılar? Neden böyle oldu bu kitap. :D


Daha ne yazsam bilemiyorum, işte böyle kalıyorum sevemediğim, yükselemediğim kitaplarda. 
Son yüz sayfayı atlayarak okurken üzüldüm açıkçası, yani bu kadar istekli başladığım kitabın böyle hayal kırıklığı olması cidden üzdü. Kitaptan çok beni nasıl üzdüğünü bahsediyorum ama ne yapayım.
Melih'in bir anda ortadan kaybolması, çiftimizin aralarından aşkın bir garip olması ne bileyim aklıma gelenler bunlar. Resmen kafamdan resetlemişim kitabı, neden sevmediğimden bile bahsedemiyorum. :D
Güllük, gülüstanlık kitabın içine bir de dramı eklemeleri kalp kırıcıydı. Yani neden yani, NEDEN?
Olmak zorunda değildi, böyle bir olay beklemiyordum. 



Ya işte kitabı çok beğenemedim, uzun zamandan sonra ilk defa bir kitaba üç puan vereceğim, buçuğu bile yok. :D Bilmiyorum çok mu beklentim yüksekti, ondan mı bu kadar sıkıntılı oldu ya da kafamda kurguladığım hikayenin olmaması mı üzdü beni bilmiyorum ama olmadı, olamadı.
Okumak isterseniz eğer yazar wattpad'de kitabı yayımlamış, oradan bakabilirsiniz.
Siz yine de bir şans verin, belki benden daha çok seversiniz. :)
Not: Yazarın kalemini gerçekten seviyorum, Mürekkebe Boyanan Sardunya serisi çok güzel, okumadığım son kitap kaldı. Yorumlarımı okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. O yüzden de beklentim yükselmiş olabilir. Diyorum ya kalemi güzel, kurgu olmamış.
Dipnot: Bu arada kitabı çok sevemedim ama bir sürü alıntı çıkmış yaa :D



Kitaba puanım 5/3^^




Alıntı^^

"Seni birkaç gündür göremeyince..."
"Dört gündür," dedi Melih. "Dört gündür ben de seni göremiyorum, Yasemin."


*****

"Sahte heaptan bakacağım herhalde. İyi bir Stalker asla kendi hesabını kullanmaz. Bunu bilmem gerekir ama senin kendi hesabın bile manav Hüseyin amca gibi. Nerede çiçek, böcek, koyun varsa doldurdun profiline..."


*****

"Bir deniz kenarı olur belki..." diye ekledim.
"Bir akşamüzeri olur ya da..."
"Biraz çilek olur, biraz kek..."
"Biraz rüzgar olur, biraz da sen..."


*****

"Peki, çok kız var mı?"
"Var."
"Güzeller mi?"
"Bilmiyorum."
"Nasıl bilmiyorsun?"
"İlgilenmiyorum, Yasemin," derken içimi sıcacık etti.
"Melih Şahiner'in güzellik anlayış Yasemin Duman'dan ibarettir."


*****

"Gidebilirsin, söz veriyorum, küsmem... Ama diyorum ya, en azından veda et."





Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^





16 Eylül 2023 Cumartesi

Bay Yanlış Numara//Lynn Painter Kitap Yorumu^

 Herkese merhabalar^^
Yaz bitmeden yazın okunacak kitapları okumaya çalışıyorum bu ara. Bu kitabımızda onlardan biri. Aslında yazın daha sert kitaplar okunmaz mı diye düşünebilirsiniz ama kitaplığın önüne geçtiğimde canım hiç o tarz okumak istemiyor, hep böyle akıcı, romcom kitaplar okumak istiyordu, işte bu kitapta o.
Gardrops hesabımdan çok uyguna almıştım, gelir gelmez okudum diyebilirim. Geçen sene yazarın Filmlerden Daha Güzel kitabını okuyunca böyle minnoş, eğlenceli bir şey bekledim ama farklı bir şey çıktı. :D Kötü anlamda değil ama şaşırdım açıkçası. :D



Çok satan Filmlerden Daha Güzel kitabının yazarı Lynn Painter’ın bu yeni romantik komedisinde, bilinmeyen bir numaradan gelen ateşli bir mesajın anonim bir ilişkiye nasıl dönüştüğüne tanık olacaksınız. Kötü şans, daima Olivia Marshall'ın peşinde olmuştur. Ya da belki de ailesinin düşündüğü gibi her şeyi batıran kişi, bizzat Olivia’nın kendisidir. Ama yanlış numaradan gelen "Üstünde ne var?" mesajı, anonim de olsa, hayatının en ateşli ve en eğlenceli ilişkisine dönüşür. Olivia, bir an için şansın, yüzüne gülmüş olabileceğini düşünür. Colin Beck, Olivia'yı her zaman yakın arkadaşının sinir bozucu küçük kız kardeşi olarak görür. Oliva ise başına gelen talihsiz bir olayın ardından Colin’in evine taşınır. Colin, onun tamamen farklı ve insanın aklını başından alan çekici birine dönüştüğünü fark eder. Haftalardır ateşli mesajlar gönderdiği karşı konulmaz Bayan Yanlış Arama’nın, Olivia olduğunu fark edene kadar mesafesini koruyabileceğinden emindir. Ancak şimdi, işler karışmadan önce, ateşi harlayıp harlamayacağına karar vermesi gerekir.


Olivia başına gelenlerden sonra abisinin yanına taşınmak zorunda kalır ama bir sıkıntı vardır. Abisi tek değildir ve bu abisinin arkadaşıyla yıllardır anlaşamıyordur.
Bunun yanında bir de iş bulmak zorundadır ve eski evinde çıkan yangın yüzünden bütün kıyafetleri yanmıştır.
Hayatını düzene sokmaya çalışan Liv bir gece telefonuna gelen mesajla sıkıntılarının yanında az da nefes almayı öğrenir ve bay yanlış numara ile mesaj yoluyla bir nevi arkadaş olur.
Ama günler geçtikçe evde varlığından rahatsız olduğunu düşünen Colin’in iyi davranması, ona yardım etmesi işleri farklı bir yere sürükler.
Liv çok çatalak bir karakterdi, sanki bütün talihsizlikler bu kızı buluyor gibi. Bir de sevgilisin aldatması yok mu, üzüldüm kıza. Tabii bazı şeyleri anlamadan, dinlemeden önyargılı olması çok hoşuma gitmedi ama hikmetse beni sinirlendirmedi de. :D Hak verdim çünkü, en çokta sondaki olayda.
Başarılı bir köşe yazarı olması hoşuma gitti, böyle ilginç karakterleri okumayı seviyorum.


Colin, ev arkadaşının kız kardeşinin evlerinde kalmasına pek fazla takılmamaktadır. Kendi işine gidip gelirken bir gün mesaj attığı kişinin yanlış kişi olduğunu öğrenince orada bırakmaz ve mesajlaşmaya devam eder.
Kısa bir zaman sonra aslında mesajlaştığı kişinin Liv olduğunu öğrendiğinde ise konuşmayı kesmek ister ama artık Liv onun karşısında bambaşka biridir.
Colin’i sevdim ama verdiği kararlar çok saçmaydı, gerçi bir yerde hak verdim. Kıza nasıl gidip ben bay yanlış numarayım desin. Bu spoiler değil bu arada, konuda yazıyor. O yüzden bahsettim. :D
Ama güzel sevdi, ay ben aşık mı oldum şaşkınlığı az oldu. Bunu seviyoruz ama o sonda yaşananlar. Bu konu hakkında ufak bir spoi detayı açabilirim, bilirsiniz içimde tutamam. :D

Kitabı sevdim ama daha uzun olmasını isterdim. Doyamadım desem yeridir, çünkü yazar sonu oldu bittiye öyle bir getirmiş ki ben şok. :D
Kitabı hem Liv’in, hem de Colin’in gözünden okuyoruz, en en en sevdiğim şey. <3
Kitap kısa olduğu için her şey oldu bittiye gelmemişti, hatta birbirlerine olan duygu değişimi bile yavaş yavaş oldu.
Sadece lisede kız kardeşine çıkma teklifi eden birine saldıran abinin bu ilişkiyi öğrenince sakin kalması şaşırttı beni, imkansız bir ilişki okumak hoşuma giderdi, buna beraber okuduğum Zencefilli Kitaplıktan Melisa'da hak verdi.  :D
Sonrasında ikisinin de aileleri çok değişikti, en çokta Liv’in. Ona karşı davranışlarını okurken şok oldum, yani bir aile nasıl böyle davranır. Colin en azından kendi yolunu çizmiş ama Liv. Sabırlı kızdı vesselam. :D

-Spoiler başlangıcı-

Liv’in iş mevzusunu hemen Colin yaptı demesi beni çok kızdırmadı ama önyargılı olması hoşuma da gitmedi. :D Normalde ben buna çok kızarım, hayret ettim kendime. :D
Sonrasında bay yanlış numarayı öğrenmesi ve verdiği tepkiyi sonuna kadar destekliyorum, Colin çok fazla geri plana attı, kısa zamanda söyleyebilirdi. işte bu olay sonda olunca kavuşmaları da aşırı saçma oldu.
Ayrılmalarından sonra bir ay geçiyor, Liv özlemiş mi, özlememiş mi anlamıyoruz bir anda şükran günü ve abisinin Colin gidiyor demesiyle, ‘Bana neden söylemedi?’ saçmalığıyla beraber hemen kendini Colin’in evinin önüne atması aşırı saçmaydı.
Yani Liv’in gereksiz tavırlarına değilde yazarın böyle yapmasına aşırı sinir oldum, hani bir gif var ya kitabı atıyor camdan, o raddeye gelmiş olabilir. :D
Bir bölüm daha ekleyebilirdi yazar, çok oldu bittiye gelmişti ve bu benim hoşuma gitmedi.
Kitabı sevdim ama o son -_-

-Spoiler sonu-

Başta yazarın kalemini daha tatlı bekledim, smut olmaz diye düşünüyordum ama vardı, hatta ilk sayfadan baya baya konuşmalarda vardı. Bu beni şaşırttı ama genel kitaplar gibi fazla da değildi. Yine de okurken kal geldi asdfghjkl
O zaman Filmlerden Daha Güzel gençlik kitabı diye tatlı yaptı, bu da yetişki içerikli oldu. :D
Neyse, okursanız bunu bilerek okuyun. :)
Sonu istediğim gibi bitmediğinden 'Seri mi?' demiştim. Evet seri ama ikinci kitap Liv'in abisinin kitabıymış. Belki orada bizimkileri görürüz, ha ne dersiniz?


Beklentimi hem karşıladı, hem karşılamadı ama yine de sevdim. Akıcıydı, olaylar beklenmedikti ve güzeldi. Garip ailelere, olaylara rağmen sevdim.
Çok pahalıya almaya gerek yok ama, benim gibi ikinci el bulursanız alın. :)
Bu arada abinin arkadaşına aşık olma mevzusu var diye ona benzer bir çin dizisine başladım, ayy orada da abi, kardeş anlaşamaması, oğlanın nazik hareketleri çok tatlı.
Son olarak, kitapta baskı hatası vardı. İkinci baskıda düzeltilmiş ama ben söylenmese anlamazdım, sadece neden böyle oldu derdim.
İlk baskıdan okursanız eğer ilk sekizinci bölümden sonra onuncu bölümü okuyun, sonra dokuza geçin. :)
Şöyle; 8.bölüm, 10.bölüm, 9.bölüm.


Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Muhteşem bir geceydi ve gerçekten eğleniyordum.
    Yanlış bir numarayla konuşuyordum.
Tanrım, ne acınası bir haldeyim.


*****

"Bir aya kalmadan gideceğinden asla şüphe duymadım," 
Jack homurdandı. "Öyle mi? Dostum, sen ona benden çok daha fazla güveniyorsun."


*****

Komikti, başarılıydı, yakışıklıydı ve zor durumda bırakmak konusunda ustaydı ama biz, "bize" bir seferlik bir hatadan başka bir şey demezdik. O mükemmeldi, bense... neyse. O bir Audi'ydi, bense Hyundai'ydım. Colin ve ben, hiçbir anlam ifade etmiyorduk.





Bir yorum daha biter, başka yorumlarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^

12 Eylül 2023 Salı

Blogları Canlandırma Projesi Ağustos Ayı Raporu ve Eylül Teması^^

 Selamlar^^
Bir ayı daha geride bıraktık, Ağustos ayında Savaş, Tarih ve Yolculuk temasını işledik. Konu olarak çok fazla kitap, film, dizi bulunabiliyor. :)
Bu ay diğer aylara göre farklılık göstererek kitap yorumu ile katıldım. :D 
BCP'ni artık biliyorsunuz, her ay belirlediğimiz konu hakkında yorumlar yapıyor ve paylaşıyoruz.
Daha detaylı öğrenmek ve yorumlarımı okumak isterseniz burayı! tıklayabilirsiniz^^

Bu ayın katılımı diğer aya göre az oldu gibi :/ Yazın bitmesi, okul telaşı derken kimseye bir şey diyemiyoruz. :)
O zaman gelelim Ağustos ayında bizlere katılan arkadaşlara^^










Emeği geçen ve bizi yalnız bırakmayan arkadaşlara teşekkür ediyorum^^
Ve Eylül ayı temamız Gotik ve Gerilim^^
Katılmak istiyorum derseniz bekleriz, projemizde dahil değilseniz bile yazın siz. :)





Başka yazılarımızda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^











10 Eylül 2023 Pazar

Celebrity//Kore Dizi Yorumu^^

 Selamlar^^
Bu yaz güzel diziler izledim, bu dizide onlardan biriydi. Normalde çok ilgimizi çekmezdi ama öyle bir edit yapmışlar ki off yani. O editlerden sonra izlemeseydik ayıptı, peki o editler yüzünden yükselen beklentimizi karşıladı mı? O tartışılır. Nedeni devamında. :D
Dizi şu an her alanda olan influencer'ları konu alıyor. Herkese güzel yönlerini gösteren influcenlerların aslında arka planda neler neler döndüğüne değinmişler.
Şimdi aysını diyebiliriz ama bu dizide biraz abartmışlar, bazı yaşananlar o kadar saçma geldi ki.
Devamında onlardan da bahsedeceğim inşallah^^


Konusu;
Dizi, ünlü olarak adlandırılan yeni ünlenmiş kişilerin ve onları kıskananların hikayesini anlatmaktadır. Ayrıca dizi, dünyayı saran şiddetli çalkantılı korkuları, acı verici ve üzücü arzuları ele almaktadır.

Güney Kore Sinemasından alıntıdır. 



Park Gyu Young//Seo Ah Ri^^
Küçük yaşta zengin olmalarına rağmen şirketleri iflas ettikten sonra hayata tutunmaya çalışan Seo Ah Ri lisedeki bir arkadaşıyla karşılaşınca kendini bir anda sosyal medyada sevilen, nefret edilen biri olarak bulur ama buna en çok neden olan Gabin Kulübüdür.
Detayları izleyin öğrenin çünkü sosyal medyaya girip, ünlenmesi o kadar çetrefilli oldu ki hem şok oldum hem de hayran kaldım.
Rol olarak eskiden zengin olması nedeniyle yaşananlara daha alışkın olmasını beklerdim ama sanki hiç zengin değilmiş gibi lanse etmeleri saçmaydı. Yani sen de zengin büyüseydin sen de hizmetçilerine böyle davranacaktın? Senaristler ne akla hizmet yazmışlar anlamadım.
Kıvrak zekası olmasına hayran kaldım ama duygusal yönü de çok baskındı. Bence iki yönlüde çok iyiydi. Karakter olarak sevdim ama şaşkın halleri çok garipti. Oyunculuk olarak iyiydi, bundan önce ki dizisinde sakin, yumuşak başlı bir karakterdi(Önce ki dizisi için tık tık). Burada yeri geldi sert oldu. Oyuncu dediğin böyle olmalı. :)




Kang Min Hyuk//Han Joon Kyung^^
Ünlü bir şirketin Ceo'su olan Joon Kyung sadece işiyle ilgilenmektedir. Kozmetik bir firma sahibi olduğu için sosyal medya tanıtımlarına önem vermektedir. Bunun içinde influencer ile anlaşma sağlamak zorunda kaldığı için Seo Ah Ri'yle tanışır ve o dakika ona kapılır.
Min Hyuk'u Cnblue grubundan tanıyoruz, bir çok dizisini de izledik ama burada çok farklıydı ya. Böyle bakışları, davranışları, Seo Ah Ri'yi koruyup kollaması falan çok güzeldi.
Zaten editlerde hep bu arkadaş vardı ve öyle böyle editler değil asdfghjklş
Daha çok böyle diziler çeksin ve ikinci sezon falan olursa lütfen ama lütfeeeen daha çok görelim kendilerini :D



Lee Chung Ah//Yoon Shi Hyun^^
Gabin kulübünün üyelerinden birinin yengesi olan Shi Hyun arka planda ne olursa olsun sessizliğini ve saygısını koruyan biridir. Diğerlerine göre mantık çerçevesinde davranan Shi Hyun'un evliliği yaşananlardan sonra tehlikeye girer.
Kendisini ilk defa burada izledim, aslında Twenty Five Twenty One dizisindeki bir oyuncuya benzettim ama o değildi. Yaş farkları vardı aralarında.
Rolü hakkında diyeceğim pek bir şey yok, desem spoiler olacak o yüzden es geçiyorum :D
Ama zarafet desen var, güzellik desen var. Oyunculuk olarak da sevdim. ;)



Lee Dong Gun//Jin Tae Jeon^^
Ünlü bir avukatlık şirketinin başkanı olan Tae Jeon işinde çok iyidir, ta ki kardeşinin yasadışı işlerine karışıp onları temize çıkarmaya çalışmasıyla her şey tehlikeye girer.
Kendisini en son Angel’s Last Mission: Love dizisinde gördüm, gerçi onu yarım bıraktım ama neyse, konumuz o değil dfghjkl
Burada öyle kötü bir karakterdi ki yani yaptıklarına şaşırdım :D Gerçi daha kötülerini gördük ama her izlediğimizde şok oluyoruz yani. :D
Son bölümlerde olanları izlerken bir oh çekiyoruz ama. :P



Gabin kulübünün üyeleri bu arkadaşlar, hepsinin kendin adında markası var ve bütün hayatları gözler önünde, yersen. Her ne kadar çok şaşalı hayatları olsa da arka plan resmen çöp. Bu merdivenleri çıkana kadar neler yaşamışlar, neleri feda etmişler ve ediyorlar onları hep izledik.
Şöyle bir şey var ki biraz takipçileri olsun lüks evler, arabaların sahibi oluyorlar. Burası o kadar saçmaydı ki. Ne ara o kadar para kazanıyorsunuz be. :D Kore'de öyle mi oluyormuş bilmiyorum ama gerçek üstü bir şeydi. Yani şu an bizimkilerde öyle ama en azından gelir kaynakları youtube falan, bunlar sadece instagramda canlı yayın yapıyorlar, fotoğraf paylaşıyorlar falan.
O kadar kıyafet satmakla bir anda bu kadar zengin olunmaz. :P
Bu konu hakkında bilgisi olan varsa yazsın bilgilenelim. :)



Moon Tae Yu//Ju Seung Hyeok^^
İşleri o kadar büyütmüşler ki resmen influencer şirketleri kurulmuş, Seung Hyeok'da o şirketin başkanı işte. Şirkette Seo Ah Ri'ye yardım eden şirkettir.
Normalde bu tarz yan oyunculardan bahsetmiyorum ama bu oyuncuyu  Forecasting Love And Weather dizisinde izlemiştim, orada sevmiştim. Burada da görünce sevindim ki adam cidden yakışıklı unutmamak imkansız :P




Resimler^^



Çiftimizin ilk tanışması, sonradan olanlar azıcık saçmaydı ama oğlanın kızın peşini bırakmamasına kalbimizi bıraktık. :D



Daha nasıl gariplikler göreceğiz derken başrolün zengin dolaplarına girip saklanma şokunu yaşadık asdfghjk



Bir yerden toplu kıyafet aldılar, sonra markalarını yapıştırıp sattılar asdfghjk O neydi gız olduk :D





Kızın şok olması ben daha şok oldum resmen asdfghjkl Ya şu tipe bakar mısınız? Oyunculuk desen var :D



Oyy oyy oyyyyy <3






Burada gördüğüme sevindiğim ikinci konuk oyuncu, diğerini en sonda. 😏


İlk fotoğraftakini tanımışsınızdır, ikinci fotoğrafta olan arkadaşlar Single's Inferno programından Ji Taek ve Hyung Seung. Fotoğraf ararken gördüm, yoksa dizide dikkat etmedim bile. :D
Acaba influencer olduklarından mı diziye katıldılar bilemedim. :D



Dizinin basın tanıtımından^^


Gifler^^



Klişe ama klişenin köpeği olmadık mı beee asdfghjklş



Kraliçe resmen 👏




İŞTE ARKADAŞLAR İŞTE!!!
DİZİYİ İZLEMEMİZE VESİLE OLAN SAHNE İŞTE!!!!





Hele bakın kim var burada <3
Diziye konuk oyuncu olarak mı geldi, yoksa olursa ikinci sezonda bu yakışıklıyı mı göreceğiz bilemiyorum ama olsa ne iyi olur valla. Şu sahnede bile yaktı geçti ortalığı <3


Sona geçmeden önce spoiler olarak bir kaç diyeceğim var.

-Spoiler Başlangıcı-

Dizi ilk Seo Ah Ri'nin canlı yayın yapmasıyla başlıyor ve herkes şaşkın, çünkü kendisi aslında vefat etmiş. Canlı yayında olunca, hatta canlı sorulara cevap verince bu Gabin kulübü deliriyor, çünkü Seo Ah Ri bu kulübün bütün kirli çamaşırlarını biliyor. Mesela gece kulübünde yasaklı bir şey kullanıp, onun yüzünden vefat eden bir adam vs vs gibisinden.
Bu canlı yayınlar diziyi canlı tutan şeylerdi bence, birazda içerik hakkında bahsetmesi heyecan vericiydi.
Çiftimizi çok görmememiz üzdü beni, daha böyle romantik sahneler olabilirdi.
Yoon Shi Hyun'un o zarafetle dizide boy salması çok iyiydi. Başta kötüdür, Seo Ah Ri'ye kötülük yapan ya da ne bileyim buna özel mesaj atan kişidir falan dedim ama öyle olmamasına çok sevindim.
Ve o mesajları atan kızın ortaya çıkışı, şok oldum desem yeridir.
Yani sen nasıl bir ruh hastasısın? Bir de kirli evi falan olması.-_-
Neyseeee
 Son bölümde Seo Ah Ri'nin ortaya çıkışı dizinin kilit noktasıydı bence ve en iyi sahnesi.
Devamı kesinlikle olmalı bu dizinin, Seo Ah Ri daha nelere bulaşacak merak konusu valla. :D

-Spoiler sonu-



Son^^
Dizinin başlarken ki canlı yayınları çok güzeldi, hem bölümleri heyecanlı yapıyordu ki zaten Seo Ah Ri'nin başına gelenlerden sonra yaşananlar ve diğerlerinin sırlarının ortaya çıkmasını korkuyla izlemeleri falan çok heyecanlıydı.
Beklentimi entrika olarak karşılayan bir dizi oldu ama aşk konusunda öyle diyemeyeceğim. Çünkü çiftimizi az görmemiz beni üzdü. Tabii dizi aşk dizi değilim, insanların gerçek yüzlerini paylaştığım bir diziyim diyordu. Haklıda yani. :D
Bu heyecanın yanında bir de sinir etme mevzusu vardı. Seo Ah Ri'ye o kadar yüklendiler ki sinir oldum.
Yani bütün saçmalıklar hep bu kızı mı buluyor? :P Tamam düşmanları güçlü ama başka uğraşacak şey mi bulamıyorsunuz? Bırakın bu kızda ünlü olsun?
Eğer ikinci sezon olursa neler olacak merak ediyorum.
Şu bir anda zengin olmaları da saçma geldi bana ama akıcı, her bölümü merak ettiğiniz bir diziydi.
Merak ediyorsanız bakın derim, zaten 12 bölüm, her bölümde bir saat. Mini dizi diyebiliriz. ;)





Şükür bir dizi yorumu daha biter, başka yazılarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın ve sadece güzel taraflarını gösteren influencer'lara inanmayın <3





Buralarda da varım^^