22 Aralık 2023 Cuma

Bridgerton 2.Sezon//Yabancı Dizi Yorumu^^

Selamlar^^
Bundan iki sene önce, İkizimle yengem(abimin eşi) kendi aralarında sürekli Bridgerton dedikodusu yapınca ben de izleyeceğim, yeter siz gizli gizli konuşuyorsunuz, muhabbete dahil olmak istiyorum dedim başladım izlemeye.
(Birinci sezon yorumunu buradan okuyabilirsiniz.)
Birinci sezon bittiğinde hemen ikinci sezonu, şükür ki ikinci sezon gelmişti. Bu sezon 2022 yılının Mart ayında gelmiş. Şu an 2023'ün Aralık ayındayız ve üçüncü sezon halen daha gelmedi. Ve 2022 yazında çekilen dizinin yayın tarihinin 2024 yılının Mayıs'ında geleceğini ve iki part olacağını daha yeni öğrendik. Birinci part Mayıs, ikinci part ise Haziran ayında yayınlanacak.
Yeminle bu nasıl saçmalık???
Tamam ikinci sezon tam şu hastalık yüzünden ertelendi ama bu?
Yani çok istediğimiz sezonunda yıllar sonra gelmesi. Yine de fragman vs gelecek, EN AZINDAN tarih belli oldu diye seviniyoruz. -_-
Bu dizinin de basireti nasıl bağlıysa seneler oldu daha yeni yorumunu yapıyorum. Tamam resimler falan halloldu derken bir türlü yorumunu yazamadım gitti.
Geç yorum yazdığımı biliyorum ama bunun bu kadar geç yazmamda biraz şov yani. -_-
Bu diziden sonra serinin üç kitabı okudum bile asdfghj Hatta Rüyalar Gerçek Olsa'yı ikinci kez okudum :D
Kitapların yorumlarını buradan okuyabilirsiniz. Bu dizinin kitabını (En Çok Beni Sev) beğendim mi? Onun sorusuna yorumun devamında cevaplayacağım. ;) Tabii kitap için yazdığım yorumumu okursanız daha erken öğrenirsiniz. :D

Dizinin yeni sezonu gelene kadar bunu kaç kere izledim, izledik İkizle saymadım bile. Diziyi ilk izlediğimde erkek karakterimizin gerçekteki kimliğini öğrendikten sonra soğudum, o aşkı hissedemedim. Sonra izledikçe aslında gerçek kimliği kenara bırakırsak karakter olarak iyiydi ve ben adamın gerçekte öyle bir şey olduğuna kesinlikle inanmıyorum, olsa şöyle bir dizi çeker mi be. Saçma popüler şeyler yüzünden gündem de olmak için yapılan saçma şeyler.
Neyse, işte bir kaç kere izledikten sonra aslında bu sezonun birinci sezondan daha da iyi olduğunu fark ettim. :D Hatta bu sezon daha dolu dolu diyebilirim ama o kadar saçmalığı vardı ki -_-
Not: Birinci sezonu izlemediyseniz bu yorumu es geçin derim, bol bol birinci sezondan spoiler var. :)


Konusu:
Bridgerton ailesinin en büyük oğlu olan Anthony'nin uygun bir eş ararken Kate, annesi ve kız kardeşi Londra'ya gelir ve en uygun eşin Kate'in kız kardeşi Edwina olduğunu düşünür ama abla Kate onlara huzur vermez ve aslında Edwina değil de Kate'in ona uygun eş olduğunu düşünürken artık yüzükler takılmış, düğün olacaktır.



Simone Ashley//Kate Sharma ^^
Kız kardeşinin iyi bir evlilik yapmasına kafayı takan Kate sosyeteye girdiklerinde kız kardeşine iyi bir eş bulmak için çok çabalar. Bu sürede de herkesin bildiği gibi en iyi eş Anthony'dir ama Kate onun gelecekteki eşi için düşündüklerini duyduktan sonra evlenmelerini istemez ama kız kardeşi öyle düşünmüyordur ve Anthony Edwina'yla evlenmeye kararlıdır.
Bu kısımları ne yazık ki kitapla kıyaslayacağım. Şimdi Anthony'ye olan nefret iki yerde de vardı, kız kardeşinden uzak tutmak falan ama dizide o kadar abartmışlar ki en sonunda iş neredeyse ihanete gidecek ama dur diyen yok, Kate ısrarla evleneceksin diyor. Kızım deli misin sen yaa??
Eeee ne oldu, en azından yüzükler atılsaydı da o zaman skandal olsaydı, böyle daha mı iyi oldu????
Neyse, karaktere aşırı kılım ama oyuncuyu çok beğendim. Çok asil ve role uygundu. Kitapta esmer bir karakterken dizide bu esmerliği biraz abartmış karakterimizi hintli biri yapmışlar asdfghjklş
Şaka değil. Dizi yapımcılarının her ırktan bünyelerine almaları takdir edilesi ama bu kadar göze sokulması çok saçma. Canım geçmişte yaptıklarınızı ne yazık ki unutturamazsınız -_-
Üçüncü sezonda var kendisi ve orada daha da güzel ve asil duruyor :D Bu arada karakter olarak laflarını pat pat söylemesi favorimdi. :)



Jonathan Bailey//Anthony Bridgerton^^
Babasının ani ölümünden sonra ailenin bütün yükünü üstlenen Anthony artık evlenme yaşını geldiğini düşündüğü an kendine ve ailesine uygun bir eş arar. Aşk onun için önemli değildir ama eşinin kültürlü, görgülü olmasını kafaya koymuştur. Edwina'yı gördükten sonra eş adayında kesin karar vermiş olsa da ablası Kate buna sıcak bakmamaktadır ve ilk önce onu ikna etmek zorundadır, tabii bunu yapmak sandığından kolay olmayacaktır.
Karakter olarak anca duygularını anlamasına sinir oldum ama o kıskanç halleri yok muydu çok iyiydi ve sonunda anlayıp bunu açık açık söylemesi ama karşısındakinin kendisinden çok kız kardeşini düşünmesi tabii onu da şok etti. :D
Kitaptaki karakterden çok dizideki karakterde o aşkı hissettik. Nasıl ki birinci sezon vasat olmasına rağmen kitap çok iyiyse, burada kitap vasat dizi iyiydi ama konu olarak. Gidişat biraz fazla karmaşaydı.
Oyuncu için diyeceğim pek bir şey yok, kendisi başka yolun yolcusu ve buna inanmamızı istiyorlar, yersek. Adamın ya oyunculuğu iyi ya da içinde tutmak zorunda kaldıklarını dışarı atmak için bu tarz rolleri kabul etmiş. :P İzleyenler ne demek istediğimi anladı. :D
Yani böyle bir rolü neden kabul eder ki insan? Zaten bu tarz saçmalıklar çekilmeye başladı, git onlarda oyna. -_-
Başta aşırı sinir olmuştum, sonra oyuncuyu aradan çıkardım ve diziye, karaktere odaklandım. O zaman daha izlenir oldu dizi. -_-



Charithra Chandran//Edwina Sharma^^
Kate'in kız kardeşi olan Edwina el bebek gül bebek büyümüştür. Kate bütün bildiği şeyleri kardeşine öğretirken amacı iyi bir evlilik yapmasını sağlamaktır. Sosyeteye girdiklerinden bir sürü iyi talip çıkmasına rağmen Anthony'de Anthony dediği için diğerlerini es geçer.
Dizide kendisine o kadar sinir oldum ki yani görmek bile istemiyordum. Yaa tamam Anthony herkesin istediği bir koca ama kardeşim sen görmüyor musun bakışlarını? Hiç aşkla bakıyor mu sana? Biraz önce anılar tazelensin diye izlerken kendi ağzıyla bana uzun uzun bakmıyor vs. diyordu, yani bundan aşık olur mu? Bir de sonradan çıkan gerçeklerden sonra ben körmüşüm demesi hepimizi güldürdü tabi. :P
Cidden çok sinir oldum kendisine, aşırı bencil bir karakterdi. Ablası onun iyiliğini isterken onun laylaylom tavırlarına gıcık oldum. Kız seni düşünüyor, aman laf gelmesin diyor, aşkını kalbine gömüyor ama bu -_- Ve Kate baştan beri olmaz, Anthony olmaz dedi, sonradan çıkıp ablana hesap sorumazsın küçük hanım -_- O yüzden yaşadığın her şeyi hak ettin. :P
Ablası kadar tatlı bir oyuncuydu kendisi, en son kısımda olanlar devam ederse belki üçüncü sezonda da kendisini görürüz ya da neler olduğunu öğreniriz. :D



Claudia Jessie//Eloise Bridgerton^^
Aslında iki,üç karakterden başka karakteri yazmayacaktım ama dizi alsın yürüsün diye yan karakterlerde olaylar yazınca bazılarına yazmak istedim.
Eloise kafayı Lady Whistledown'ı bulmakla bozmuştur, arkadaşı Pen onu durdurmak istese de nafiledir. En sonunda olmaması gereken yerlerde olunca işler çığırından çıkar.
Eloise'e bu sezon aşırı kıl oldum, Pen kaç kere uyardı yapma etme dedi ama en sonunda ne oldu peki.-_-
Yani en sonunda olanlar sadece Pen'in suçu değildi, Eloise'de çok kaşındı, hem de öyle böyle değil ve Pen'e yaptıkları. -_- Burada susuyorum, yoksa spoiler vereceğim. :P
Oyuncu olarak kendisi çok tatlı yaaa, yani bu rolü başka biri oynayamazdı bence. :D Üçüncü sezonda lütfen bizi sinir etmesin, ne oluuuuur. :/



Nicola Coughlan//Penelope Featherington^^
Lady Whistledown olduğunu birinci sezonda öğrendik tabii ki, ondan sonra zekasını sürekli belli ettirmeleri, dedikoduları nasıl ve nereden aldığını göstermeleri güzeldi. Son kısımda yaptığını anlayabiliyorum ve bunun Eloise'nde anlamasını isterdim ama ne yazık ki dizinin entrikalı devam etmesi için böyle bir sona ihtiyaç vardı.
Ve en sonda iki kardeş tarafından büyük kalp kırıklığı yaşamasını ben affedemedim, Pen affetti ama ben affedemedim. Her izlediğimde sinir oluyorum. -_-
Oyuncu olarak Nicola kalbi güzel insanlardan, bunu da 76 gündür süren karpuzların ülkesine verdiği destekten görebilirsiniz. Aslında kendisine savunduğu şeyler yüzünden aşırı kıl olmaya başlamıştım ama masum insanlara verdiği destek, hatta hiçbir şekilde geri durmadan paylaştığı şeyleri görünce kendisine dua etmeye başladım. Allah hidayet versin, çünkü kalbi gerçekten iyi ve insan gibi insan...
Bağışlar yaptı, yürüyüşlere katıldı ve sessiz kalan ünlülerden değildi. Yani sonradan olsa tamam derdim ama daha ilk günden başladı. Helal olsun valla, diyorum ya insan gibi insan. 👏👏👏



Luke Newton//Colin Bridgerton^^
Uzun seyahatlerden dönen Colin abilerinin seçimlerini gördükçe kendi seçimlerini gözden geçirmek ister ve sosyeteye yeni gelen birinden yardım almak ister.
İlk sezondaki o skandalından sonra kafası yerine gelmiştir dedim ama gelir gelmez o kızı sorması şokunu halen daha atamadım ve Pen kadar kalbim kırıldı.
Unut yav unuuuut!!!! Kız seni kullandı bir mendil gibi :P
Neyse, ilk sezondaki tatlılığı bu sezonda yoktu, biraz kilo almış, saçlar bir garip falan ama arkadaşlar üçüncü sezonda bomba gibi geliyor... Oy oy oyyyyy asdfghjklş
Aynı Anthony gibi, o da birinci sezonda yıkık, dökük bir karakterdi ama bu sezon çok iyiydi :P
Son kısımda yaptığı saçmalığa gelmiyorum bile, kitapta geçen bir yer var. Annesinin ısrarından sonra kardeşlerine Pen'le evlenmem diye bas bas bağırıyordu, acaba bu o muydu?
İnşallah değildi, çünkü kitaptaki o sahne kesinlikle OLMALI!!!
Ve umarım, ciddi söylüyorum Pen için sürünsün, hak etti çünkü. -_- Şöyle bol kıskanç bir sezon istiyorum. (Burada kötü kadın gülüşü atıyoruz hihiihi)
Yaa zaten belli ki yapımcı kitaba göre gitmiyor bari bizim isteğimiz olsun. -_-
Luke'u takip ediyorum, adam dizi için mi yoksa sağlığı için bir vücut geliştirdi, bir özgüven patlaması yaşadık ki sormayın, öyle bir özgüven ki sevgilisinden ayrıldı be sdfghjkl
Umarım Nicola ile beraberdir ama sanmıyorum, ne zaman istediğimiz bir ship oldu ki bu da olsun.
Yak cigarayı be ustaa :/




ARKADAŞALAAAR!!!!!
Üçüncü sezon istek değil ihtiyaç!!! :D



Luke Thompson//Benedict^^
Ya şu adama güzel bir rol yazın lütfen ya, süründü iki sezondur. Sürekli birilerinden darbe almaktan usandı, bizde usandık. :D Bu sezonda da çizime yoğunlaşan Benedict abisinin darbesinden sonra bütün hayallerine veda ederken bıraktık. Üçüncü sezonda kendisi hakkında saçma şeyler duyduk, inşallah değildir. -_-
Zaten seri sırasına göre üçüncü sezon Benedict'in olması gerekirken Pen&Colin olunca herkes bir sinir oldu, bir de saçma sapan bir rolle devam ettirirlerse işler iyice yoldan çıkar. -_-
Zaten gerçekte sosyal medyada falan değil, adam sır mübarek asdfghjk
Dizide kardeş olsalar da gerçekte Claudia Jessie(Eloise) ile shipliyorum bu arada asdfghjkl İçimde kalmasın :D Belki birinci sezon yorumumda yazmışımdır ama burada da yazayım dedim. :D



Resimler^^


Bu kısım güzeldi ama bence en iyisi birinci sezondaydı. :)




Al başa belayı -_-



Düğün konsepti çok iyi değil mi yaaa <3
Böyle diziler neden az, daha çok olmalı ;)




Bu oyun kitapta daha iyi diyorlardı ama bence dizide daha iyiydi. Edwina'nın sap gibi kalmasına kıl olurken Kate'in eğlenmesine bayıldımmm



Burada Pen=Biz cidden :/














Gifler^^

 
Çok güzel bir girişti ve Daphne'nin çocuğuyla dizide olması ama kocasının olmaması. Oysa ki kitaplarda her yerde Simon. :/





Çok uyumlu değiller m??



Yine bir gün kalbimiz kırılırken falan..



Eloise biz resmen yaa :D



Ulan Colin, olmayacaktı neden ümit veriyorsun kıza -_-







Adam bu bakışları yapmak için büyük dersler almış olmalı, ya da... :D



Burada as bayrakları As olayı oldu!!! <3



Şu gifin devamı olmalıydı :'(






Ve son^^
Şuraya kadar genel olarak diziyi nasıl bulduğumu anlamışsınızdır. İlk sezonda olmayan aşk burada vardı ama burada yaşananlarda bizi sinir krizlerine soktu soktu çıkardı tabii. Ama dolu dolu bir sezondu. Aşk, ihtiras, kıskançlık, bakışmalar, kavuşamamalar falan filan. Yan karakterlerinde saçmaladıkları oldu ama sekiz bölümlük bir dizi için illa ki yan karakterler olacaktı. Gerçi baya saçmalanmıştı ama yapacak bir şey yok, senarist, yapımcı, yönetmen biz değiliz, haa olmak isterdik ama değiliz. :/
Dekor, kıyafetler, müzik uyumları hepsi çok çok iyiydi. Kitaplarını okuyanlar beğenmiyor ama tarihi bir dizi arayışı olanlar için iyi bir tercih olabilir ve böyle diziler gelmeli, diğer ağır entrikalı dizilerden değil, bu tarz historical kitapların dizilerinden.
Dizide açıklık vardı ama birinci sezonun yanından bile geçmiyor. :P Yani hem masum, hem aşk dolu bir sezon ama sinir etmede garantili. Gülü seven dikenine katlanır misali :P Tabii ben şimdi izlediğimde atlıyorum o saçma kısımları, çünkü aşırı gereksiz konular ve karakterler vardı. Mesela Pen'in annesi, kız kardeşi gibi. -_-
Üçüncü sezon gelene kadar izlemeye devam edeceğiz gibi, inşallah üçüncü sezon hayal kırıklığı olmaz da beklediğimize değer, değsin ne olur. :/ Çok beklentim yok ama umutta fakirin ekmeği be...






Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle ve aşkla kalın^^


Buralarda da varım^^



17 Aralık 2023 Pazar

Josan Thorn’u Sevmek//Ella Maise Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Şu an öyle hasta ve bitkin bir şekilde yorum yapıyorum ki inşallah yorumu yazabilirim. :)
Şu grip bir geliyor, sonra gidiyor, kısa sürede geçiyor sonra yine geliyor.
Kendinize dikkat edin, ful vitamin alın tamam mıı :D
Gelelim kitabın yorumuna. Bu kitabın sadece bir yorumunu okuyup ilgimi çekmişti ama çok olumlu bir yorum değildi. Sonra pdf bulunca şans vereyim dedim.
İlk olarak hızlı okunan bir kitap, konuda klişe. Hem abinin arkadaşında hoşlanma var, hem anlaşmalı evlilik var. Yok yok yani ama böyle güzel konuyu neden böyle sonra bitirmiş bu yazar anlamadım gitti.



Çocukluk aşkın bir film yıldızı ve ondan esinlenerek yazdığın kitabın başrolü olmak üzere
Olive Taylor kendini bildi bileli tek bir kişiden hoşlanıyordu. Abisinin en yakın arkadaşı Jason Thorn’u ilk gördüğünde yedi yaşındaydı ve bir gün evleneceklerinden emindi. Ama yıllar sonra beklenmedik bir şey olmuş, Jason kalbini paramparça etmiş, hemen ardından da ailevi sebeplerden ötürü taşınmak zorunda kalmıştı.
Aradan geçen yıllarda onu aklından çıkarmak kolay olabilirdi, tabii Jason Thorn tüm kadınların arzuladığı bir film yıldızı olmasaydı. Olive ise artık çoksatan bir yazardı ve kitabının haklarını satın almak isteyen bir film stüdyosuyla görüşüyordu.
Filmin başrolü olarak Jason’la anlaşıldığında, Olive’in tam olarak küllenmemiş duyguları var gücüyle geri dönecek ve Jason’ın itibarını kurtarmak için yaptıkları anlaşmayla işler iyice sarpa saracaktı.
Olive’in kalbi bu kez daha feci bir şekilde kırılmaktan kurtulabilir miydi?


Olive daha yedi yaşındayken evlerinde kalmayan gelen Jason’a aşık olmuştur. Büyüdükçe ve Jason neredeyse her gün evlerinde olunca aşkı gün geçtikçe daha büyük ve ulaşılmaz olur. Bir gün riskli bir şeyler yaparken aldığı cevap kalbini kırar ve sonrasında Jason başka bir eyalete taşınır.
Yıllar içinde kitap yazarak çok satanlar arasına girince kitabı film olur ve erkek karakteri de Jason oynayacaktır ama bunu sözleşme imzalayacağı gün, hatta o an öğrenir.
Olive’i başta hiç sevmedim, o başta ki tavırlarını okurken cinnet geçirdim resmen. Jason yapışıyor, o kafasını yerden ayıramıyor.
Sonrasında buluşmalarda falan açıldı ama o ilk davranışı -_-
Kitap yazması, onu içselleştirmesi falan çok güzeldi ama, ve babasıyla abisine okutmaması asdfghjklş Ve Jason okuduğu zaman Olive’e anladım neden okutmadığını demesi sdfghjkl
En sondaki yaptığı mantıksızlık ise beni benden aldı. Bunu spoiler olarak yazacağım -_-


Jason’ı sevdim, Olive’e olan davranışları çok tatlıydı ama aşk konusunda çok bir şey anlamadım desem yeridir. Yani bir yerden sonra iş cinselliğe giriyor, sonradan bir şeyler oluyor hop aşıkım ben ya deyip çıkıyor işin işinde. -_-
Jason başta Olive’i arkadaşının kardeşi gibi görüyor tabii ki ama sonradan, yavaş yavaş aşık olmasını ve kıskançlıklarını okumak isterdim. Bir yerde, şöyle azıcık ucundan kıskançlık gösterdiler ama o da battı gitti. 
Kısacası Jason’ı Olive’den daha çok sevdim ama bu karakterinden kusurları vardı. Tam anlamında aşık bir karakteri okusaydık tadından yenmezdi bence.

Kitap aşırı basit bir dille yazıldığı için okuması kolay oldu, zaten ilk başta geçmişe gidiyoruz sonra gelecek ve yaşananları okuyoruz.
Olive’in arkadaşlarından sadece Lucy’yi sevdim ama diğerleri resmen çöptü. Zaten sonradan da ortaya çıkıyor çöplükleri ama yaaa orası bile aşırı saçmaydı be.
Diyorum ya spoiler olarak yazacağım, merak edenler okuyabilir asdfghj
Sonrasında aynı evde eski sevgililerin olması, beraber yaşamaları vs. Lucy’nin erkek arkadaşının ortaya çıkışı. Off yani sırf yazmak için yazılmış olaylar. -_-
Yazarın ilk kitabı büyük ihtimal, okuyanlar ikinci kitabı daha çok sevmiş gibi. O kitabın kadın karakteri ise Lucy ve konusu nefretten aşka. Bu kitabımız abinin arkadaşına olan aşk ve anlaşmalı evlilik olarak gitti. Yazar seriye devam ederse büyük ihtimal yine klişe bir konu seçecek gibi. :D


-Spoiler Başlangıcı-

Şimdi Olive ve Jason’ın ilişkileri aşk olmasa başka türlü devam ediyor. Hem skandalları geçiştirmek hem de evlilik hayatlarını göstermek için bunlar bir mekan açılışına gidiyor ve Olive’in ev arkadaşları Jason’a tuzak hazırlıyor. Sonra Olive Lucy’nin sevgilisinin kazasını öğrenip mekandan ayrılıyor ve Jason’ı orada tek bırakıyor. Aradan saatler geçiyor, Olive ve Jason yan yana gelemiyor ve magazin haberlerinde Jason’ın karısı Olive’i aldattığını duyuruyor.
Olive’de demiyordu ki bu adam daha bir kaç dakika önce beni yiyip bitiriyordu, ne çabuk başka kadınlara sardı falan hooop aile evine gidiyor.
Hem kardeşim sizin aranızda bir sözleşme vardı, aşkınızı itiraf etmemişsiniz neden basıp gidiyorsun. Bu triplerin nedir? Bir de Jason’ın bile suçu yok, senin saçma arkadaşlarının planı. :P
Neyse.
Jason’ın aklı başına gelince olayları öğreniyor, evlerini terk eden Olive’in peşine aile evine gidiyor.
İşte nasıl saçmalık bu, yani bir de okuyun görün. Hop oldu bitti kitap.
Bu kısmı güzel yazsaydı güzel bir kitap olabilir ama değildi. :D

-Spoiler Bittişi-


Kitabı pdf okuduğum iyi oldu, satın alsaydım aşırı üzülürdüm asdfghjk Ama ikinci kitabı almayı düşünüyorum (pdf'de bulurum belki, belli olmaz asdfghj) Çünkü yorumları cidden iyi geldi. Eğer sevmezsem satarım ne olmuş yaa. :D
Bu yorumdan sonra alıp almamak size kalmış canlarım, eğer merak ettim derseniz ikinci el vs bulun derim. Sıfır alınmayı hak etmiyor yani. :/



Kitaba Puanım 5/3^^




Alıntılar^^ 

"Beni kurtarmış olacaksın, Olive."
Peki bu arada bana ne olacaktı? Asıl soru buydu.





Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^

13 Aralık 2023 Çarşamba

Çocuklar İçin Animasyon Filmleri//Blogları Canlandırma Projesi Kasım Ayı^^

 Selamlar^^
BCP'de Kasım ayında Çocuklar, Hayvanlar ve Bilimkurgu konusunu ele aldık. Çocukların zulüm gördüğü bu günlerde başka yazılar yazmak aklıma geldi ama vazgeçtim.
İnşallah en kısa zamanda, daha fazla çocuk zarar görmeden bu zulüm biter ve çocuklar özgürce güzel filmler izler, güler.
Ve böylece anladınız hangi konuyu seçtiğimi, Çocuklar. Tabii Çocuklar dedik ama konunun içinde hayvanlarda var ve yazacağım yazıda onlarda geçiyor.
Aslında şu zaman tam Bilimkurgu gibi değil mi? İnanın film olarak izleseydik çıldırırdık, gerçi gördüklerimizi, duyduklarımızı düşünürsek çıldırmaya ramak kaldı.
Allah yar ve yardımcıları olsun, sabırlar versin. 

Bu ay yazdığım yazı sevdiğim ve önerdiğim animasyon filmleri.
Aslında ben bir animasyon film delisiyim ve iyi filmlere bayılırım.
Şimdi ise sevdiğim, önediğim filmleri yazayım dedim.
Bu arada aklıma sonradan geldi, yoksa erkenden yazardım. :)



Ailem Robotlara Karşı
Ailenizle izleyeceğiniz en güzel, en eğlenceli filmlerden biriydi.
Tekrar, tekrar izlenir bu film^^



Bu seriyi bilmeyen yoktur kesin, her film ayrı güzel ama en güzeli dublajı bence. :D
Halen daha izlemeyen varsa kaçırıyorsunuz bence, ailenizle izleyeceğiniz güzel filmlerden biri daha^^
Bu ve bundan sonra ki filmlerde Hayvanlar konu alıyor ve hepsi birbirinden güzeeeel^^



Çizmeli Kedi^^
Shrek filminin yan filmi bu da, o seriden çok bunu daha çok seviyorum. Masum bakışlı kediiii
Şu an ikincisi çıkmış ama izlemedim şu an.



Sevdiğim ve sürekli izlediğim, hatta izlemesi için ısrarla açtığım filmlerden biri. Her anlamda güzel filmlerden biriydi. Bunu da halen daha izlemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz. :)
İkinci filmi ilki kadar çok sevemedim, tamam güzeldi ama onun kadar değil. :/



Kahraman Güvercin
Bence kesinlikle çocuğunuzla izleyin bu filmi, cidden kahramanlığı çok güzel ve anlamlı anlatan filmlerden biri.
İzleyeli yıllar oldu, tekrardan izlemeyi kafama yazdım. ;)





Kasım ayı böylece bitti, Aralık ayında BCP'nde Taze Eserler var.
Yılın son ayında sizleri de aramızda görmek isteriz. :D Düğüne davet ediyorum sanki. :D

Başka yazılarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^