4 Kasım 2019 Pazartesi

Haziranda Sevelim mi?//Laviniapiaf Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Yeni kitap yorumuna başlamış bulunmaktayım. :) Yeni kitabımız adını daha yeni duyduğum, kapağına ve ismine aşık olduğum Haziranda Sevelim mi? kitabı. Gerçekten çok minnoş kapak ve isim, içeriğe de öyleydi. Yazarla yeni tanışmama rağmen sevdim, en kısa zamanda ikinci kitabı almayı planlıyorum. :)

Sevgili dostlar! Anlatacağım şeyleri dinlemelisiniz. Çünkü yanlış sularda yüzen küçük bir balık gibi kendi yolumu bulmak için çırpınıp durduğum bu hikâye her ne kadar benim olsa da siz de kendinizden bir şeyler bulacaksınız.
Hayallerimin peşinden koşarken birileri geliyor mu diye arkama bakıp durduğum için tökezleyip düştüm. Dünyanın en manasız ikinci yaşam formu eski sevgilim kendini George Clooney zannettiği için bu düşüşümü güneş gözlüklerinin arkasından seyrederek yanımdan geçip gitti. Peki, ben ne yaptım? Oturduğum yerden bir mucize gerçekleşmesini beklemedim elbette. İşleri daha çok nasıl karıştırabilirsem işte tam olarak o kadar karıştırdım.
Bir de tüm bu olanlara anlam veremeyeceğim bir şekilde dahil olan bir adam var. Gözlerimin içine ruhunu akıtır gibi baktığı için kalbimin fırlayıp suratına çarpmasından endişe ettiğim bir adam.
Bir yaz ayında yaşadıklarıma şahit olurken topluluk içinde olmamanızı tavsiye ederim. Tepkilerinizi kontrol edemediğinizde insanlar size onlardan biri değilmişsiniz gibi bakıyorlar. Kendi kendime çok sık konuştuğum için başıma gelen bu durumu çok iyi biliyorum inanın.
Siz bu satırları okurken ben çok uzaklarda olmayacağım, çünkü hemen yanı başınızda elinizi tutan yakın arkadaşınızın ta kendisiyim!


Karakterimizin adı Şiir, ne kadar orijinal değil mi? Ben sevdim şahsen. Kendisi mimar olduğu halde kader onu başka yollara zevk eder ve tiyatro oyuncusu olur. Buna olmasına vesile olan ise ünlü sevgilisidir. Güzel birlikteliklerinden sonra ünlü sevgilisinin aldatmasını(Magazin haberlerinde öğreniyor ve bir değil iki kızla :O) öğrenen Şiir hemen onu terk eder ve kafasını dinlemek için Anneannesinin yanına, İzmir'e gider. Ama tek değildir. Ailecek gittiği için gönül rahatlığıyla depresyonu geçti denize bile giremez, bu sırada bazı sırlarını bilmeden Anneannesinin manevi oğlu Ateş'e anlattığını öğrendiğinde ise plan üstüne plan yapar.

Konu böyle. Şiir karakteri çatlaktı falan ama sevdiğim bir karakter oldu. Kafasına buyruk, dediğim dedik ve süper manyak moda anlayışı ile Ateş'i tavlamaya çalışan halleri çok komikti. Ateş ise garibim kimlerin eline düşmüş. :D onuda sevdim tabii ki. Az çektirmedi gerçi Şiir'e.
Sonracığıma Şiir'in daha yeni ergenliğe girmiş kardeşi Şirin çok haylazdı, tam Şiir'lik. Abla, anneanne derken çok tatlı bir aile ortamı olmuş.




Kalemini ilk defa okumama rağmen başta da dediğim gibi sevdim. Yazarın şu anlık 2 kitabı piyasaya çıkmış, ikinci Şirin'i konu alıyor ve acayip merak ediyorum, Şiir çatlaksa Şirin zır deli. :D
Kitapta olan kıskançlıklar, kavgalar, aşk, ayrılık vs. hepsi yerli yerinde ve kararındaydı. Öyle ne çok uzatılıp okuru baydırmış, ne de hemen kesip şok ettirmiş. Zaten ikiyüz küsur sayfalık bir kitaptı ve her şey yerli yerinde bitti. Sadece karakter sanki günlük yazmış, ya da sen onun kankasıymışsın gibi anlatmasına başta çok zorlandım. Normalde böyle kitaplar çok okumam ama bunda okudukça alıştım. Bu arada böyle anlattığı için Ateş'in kısımlarına zor dayandım desem yeridir, bazı yerlerde acaba yine Şiir mi anlatıyor dedim. Bence Ateş'i üçüncü şahıs ile anlatması daha iyi olurdu.
Bir kaç daha eksik yönleri vardı ama zamanla düzeleceğine inanıyorum, sevdiğim yazarlardan oldu.

Bu tarz kitaplar seviyorsanız okuyun, çerezlik, ben bitiremedim ama bir günde bitecek kitaplardan bir tanesiydi. Son olarak kapak ve iç tasarım gerçekten çok güzeldi, kim yaptıysa ellerine sağlık. Sade ve şık^^




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

Romeo ve Juliet efsanesindeki kızımız soruyor. Ah Romeo neden Romeo'sun sen, kim koydu adını? Ay kim koyacak Allah'ını severse! Dedesinin ismidir, koymuşlardır. En olmadı ebesi doğururken demiştir Romeo olsun adı da. Neyini araştırıyorsun bu kadar? Konuya odaklansana. Adamın isim hikayesini öğrenince ne olacak, başın göğe mi erecek? Romeo ölürken bile güzelliğini sorgulasın, sen de ancak üf başka  isim mi bulamamışlar sanki, der gibi adama surat yap.



******


Zaman çok hain değil mi? Beklemek gibi can sıkıcı bir eylem söz konusuyken geçmek nedir bilmeyen illet azıcık yavaş aksın diye neredeyse yalvardığınızda su gibi geçiyor.



*****



Evrenin yüzde doksan sekizi görünmez olabilir ama kalan yüzde ikilik bir oranda birine tutuluyorsunuz. O sizi değil, başkasını istiyor. Bir atom bile aynı anda iki yerde bulunabilir, tıpkı hem İstanbul'da hem İzmir'de bulunmak gibi. Ama biz bir yerde bile tam anlamıyla duramıyoruz.








Bir yorum daha biter.^^
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle, kitaplarla kalın.^^



Buralarda da varım^^


9 yorum:

  1. Bu kitaplar Wattpad'den çıkma kitaplar belki biliyorsundur. Ben ikinci kitabı olan Avukat Sindirella'yı okumuştum Wattpad'de. O kitap da Şirin'in hikayesini anlatıyor ve çok çok severim. Ablasının hikayesi olduğunu sonradan öğrenmiştim. Sonra da Şirin'in hikayesinde daha sıkça gördüğümüz Alaz'ın hikayesini anlatan Çat Kapı var. Onu da okuyordum ama yarım kaldı sonra bir baktım o da kitap olmuş. Şimdi de Zehirli Elma ve Kraliyet Oyunları'nı okuyorum. Şirin ve Melih Cevdet'in oğullarının hikayesi. Gerçekten çok tatlı karakterler ve hep birbiriyle bağlantılı olması kitapları okumayı daha zevkli kılıyor bence:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ooo Alaz'ın kitabı çıkıyorsa hemen seriyi tamamlamam lazım. Şirin'ide merak ediyorum. Güzel bir yazarla tanıştık, takip edelim^^

      Sil
  2. Tam çerezlik bir kitaba benziyor. Minimalist kitap kapaklarını ben de seviyorum. Kapağına bakarken bile insan rahatlıyor. 🖤😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kapak harikaaaa^^ Sırf kapak için bile alınır, neyse ki kitapta kapak kadar tatlı. ^_^

      Sil
  3. Güzel yorumlamışsın, bu kitabı listeme aldım. Bende okuyacağım :)

    YanıtlaSil
  4. Heey mimledim sizi:) cevaplasanıza çok merak ediyorum cevaplarınızı:)

    YanıtlaSil
  5. Kapak gerçekten çok hoş. Böyle çerezlik kitapları seviyorum ben. Arada bünyem okumak istiyor.

    Yan tarafta Jane Austen'dan İkna'yı okuduğunu görüyorum. Yorumunu merakla bekliyorum. En sevdiğim yazarlardan biridir Austen ama bu kitabını okumadım.

    YanıtlaSil

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D