4 Ocak 2021 Pazartesi

Son Şans//Damlanur Büyükşen Kitap Yorumu^^

 Selammm!!
Nasılsınız? Alalım yorumları asdfg
Şu an saat tam olarak 02:48 ve ben yorum yazmaya yeni başladım. Aslında şu an yeni başladığım kitabı okumak isterdim ama hazır almışım bilgisayarı yanıma unutmadan, taze taze yorum yazayım dedim. Aslında akşamdan beri bir sürü yorum, yazı yazacaktım ama dizi yorumu yazmak zor arkadaşlar, beni çok yoruyor ama sonradan, önizlemeden bakınca için bir hoş oluyor, çok seviyorum. Ne demişler gülü seven dikenine katlanır asdfghjklş
Gelelim kitabıma, Son Şans Bir Deli Bahar Rüyası serisinin üçüncü kitabı. Alalı baya oldu, serinin dördüncü kitabı da çıktı, hatta geçenlerde belli mi olur deyip çekilişe katıldım, kazandım son kitapta öyle gelecek. :D Yeni yıl hediyesi diyelim. :D Bu kitap Selim'in abisi Sinan'ı ve zor bir hayata sahip olan Zeynep'i konu alıyor.


Hayalleri elinden alındığı hâlde kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan genç bir kadındı Zeynep. Yıllarca pes etmeden, tek başına hayatta kalmaya çalışmışken bir anda karşısına çıkan bir yabancı her şeyi altüst etmişti. Üstelik kaderinin iplerini eline alıp hayatına hükmedebileceğine inanıyordu. Peki, Zeynep kalbinin ritmiyle oynayan bu adamın onu rüzgârda savrulan bir yaprak misali savurmasına izin verebilecek miydi?
Aşkı filmlerde izlemeye bile tahammül edemeyen, masalların mutsuz insanları avutmak için uydurulduğuna inanan ve atlattığı olaylı boşanmanın ardından evliliğe tövbe etmiş bir adamdı Sinan. Hayattan ne istediğini artık çok iyi bildiğini sanıyordu. Çok konuşan kadınlarla ilgilenmiyordu, sarışınlardan hoşlanmıyordu ve özellikle çalışanlarıyla arasındaki mesafeyi korumak sarsılmaz prensiplerinden biriydi.
Ancak bir gün aniden ofisinin, hatta hayatının merkezine yerleşen bir sarışın ezberini bozacaktı, kurallarını tek tek yıktıracaktı.
Kaderin küçük oyunlarla ve tesadüflerle bir araya getirdiği bu iki insan birbirleriyle savaşmayı mı, yoksa aynı yolda el ele yürümeyi mi seçeceklerdi? Üstelik birinin mutluluk için, diğerininse hayatını yoluna koymak için son şansıydı.
Peki, bu şansı nasıl değerlendireceklerdi?

Konuyu okuduktan sonra konu hakkında bir şeyler yazmam saçma olacağı için ben direk karakterlere başlayayım.
Zengin ve varlıklı aileden gelen Zeynep bir gün hayatının en büyük acısını yaşar. Aradan yıllar geçmiştir ve o varlıklı halinden eser kalmamıştır. Zar zor üniversite sona gelen Zeynep para kazanıp, evini geçindirmesi için gecesini gündüzüne katıp, sapık patronlarla uğraşmak zorunda kalır. Bir gün şansının döndüğüne inanıp eski aile dostlarının yanında işe girer, ama oradaki patronu da az değildir. :P
Sinan, acı bir ayrılıktan ve büyük darbeden sonra hayatına devam etmeye çalışmaktadır. Uzun ilişkilere devam etmeyip, gönül eğlendiren! karakterlerden olup çıkmıştır. (Burada bu karakterlere ayar oluyorum, tamam evlenecek ilişkilerin olmasın ama çapkın vs. de olmayı ver.) Evlilik aklına dahi gelmezken bir gün hiç beklenmedik Zeynep'i karşısında görünce aklı başından gider, bir de yanlışlıkla dokunma sonucunda oluşan elektrik yok mu işte o dakikadan sonra Sinan için her şey değişmiştir.


Kısacası karakterler böyle, doğrusu Sinan'ın yaşadıklarını önceki kitaptan okuyan biri olarak bu kitapta yaşananların daha farklı olacağını düşünmüştüm. Mesela Sinan tövbe ediyor evliliğe ama bir anda yaşlandım sıkıntısı düşünüp evlenmeye karar veriyor. Ha tam tersi baktığımız zaman aslından aşırı tatlı, zaten kitabı sevdiysem bu tatlı hallerden dolayı ama böyle ağırdan da alması çok hoşuma giderdi.
Karakterleri sevdim, diğer kitaplardaki gibi çiftimiz inatlaşıyor, kavga ediyor falan ama onlar gibi yüzyıllar sürmüyor barışmaları. İşte yazarın sevdiğim bir diğer yanı. İlk iki kitapta da böyle değildi, Bahar ve Selim çok inatlardı ama hemen barışıyorlardı.
Hazır Bahar dedim ona da değineyim, böyle önceki karakterleri diğer kitaplarda okumak çok garip. Özlemiş oluyoruz ama onun hikayesinin bittiği bilip okumak hüzünlü, ne bileyim okuyunca bir hoş oldum. Bu his Yalancı Aşklar Sokağında yer alan Mısra'nın diğer kitaplarda olması gibi. Hayatlarında neler olmuş onları öğreniyoruz ama ne bileyim bir değişik oluyor insan asdfghjklş

Zeynep karakterini gerçekten sevdim, yaşadıklarını düşündükçe ben ne yapardım diye düşünmemeye çalıştım çünkü çok zordu. Sinan, canımsın onunda yaşadıkları az değildi. Değişik bu seri arkadaşlar, öyle ay şu oldu çok üzüldüm, hayatım mahvoldu gibisinden uyduruk hikayeler yok. Gerçek hayatta olması çok muhtemel kötü olaylardan geliyor bizim karakterler. Son kitap hakkında biraz tüyo aldım yazardan, çok farklı dedi. :O Aşırı merak ettim, zaten konu merak edilesi. O kitapta Sinan ve Selim'in kardeşleri Derya'yı konu alacak. Bakalım nasıl olacak.


İşte öyle farklı karakterler var, klişe olaylar yok muydu, çook ama rahatsız etmediği gibi baya da eğleniyorsunuz.
Yazarın kalemine gerçekten hayranım, 450 sayfa olsa da çok akıcı. Karakterlerin gezdikleri yerleri anlatması özendirmeye yetiyor zaten. :D Sadece karakterlerin yaşadıklarını düşünürsek, diğer kitaplar kadar eğlenceli olmasa da yine de çok güzeldi. Karakterlerin, yaşanan olayların(bazıları hariç) hayatın içinden anlatılması ise benden ayrıca artı puanı alıyor, sevmeme bir neden daha.
Mesela en sevdiğim yerin bütün ailenin toplanıp Bahar'ın evine gitmesiydi. Sıcacık, içimizi kıpır kıpır eden bir aile bu... Seri Derya'yla bitmese devam etse keşke, özlerim ben. 
Bu tarz kitapları seviyorum, merakta ediyorum diyorsanız bir bakın derim. Çatlak ailenin, hüzünlü çocuklarını okumak güzel... Bir de deli Bahar ve Güçlü Zeynep'in...



Kitaba Puanım 5/4^^





Alıntılar^^

Bazı insanlar kendileri için doğru insanı bulup mutluluğa yelken açacak kadar şanslı olabiliyordu ve ben çok imreniyordum böyle insanlara. Vitrine koyup, seyretmelik çiftler görünce içim gidiyordu doğrusu.


*****


Kendi kendime bizim için hikayenin burada bittiğini söylüyordum ama kimse bitmiş hikayeler hakkında bu kadar düşünmezdi.


*****


İnsanoğlu herhalde kayıplarının beraberinde getirdikleri olmasaydı delirirdi...





Böylece bir yorum daha biter, başka yazılarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^


9 yorum:

  1. Emeğine sağlık, güzel yorumun için. Pek benlik bir eser değil ama arada farklı şeylerde okumak lazım. Kenara not edildi.

    YanıtlaSil
  2. Kim ne derse desin klişelere ihtiyacımız var. :) Bazı kitaplar ne kadar bilindik bir konuya ship olsalar dahi kendilerini sevdiriyorlar. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi? Bunu hep söylüyorum, çok güzel klişeler her zaman oluyor. :) Yeter ki yazan güzel yazsın.

      Sil
  3. Ben de bu yorumu saat 2.46'da yazıyorum. Güzel tesadüf oldu :-)

    Aslında benim de bloğuma yazı yazmam lazım. Yazılacak ve benim yazmak istediğim çok konu var ama elim gitmedi bugün. Ben de birikmiş blog yazılarını okudum. Bu işin de yapılması lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahahahhaha iyiydi bu. :D Yazıları okumakta ayrı bir zaman alıyor, bir gün yayın yazmak, bir günde okumak lazım. :)

      Sil
  4. Elinde sağlık :))) bende başladım yorumlara yazılara:)

    YanıtlaSil
  5. Bak o konuda çok haklısın, her anlamda karakteri sevmeyince insan gitmiyor o. :D Tavsiye ederim^^

    YanıtlaSil

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D