28 Mayıs 2021 Cuma

Yeni Ay//Stephenie Meyer Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Ramazan ayında kitap okumalar nasıl gidiyor?(Bu yorum Ramazanın içinden yazıldı) Benim ki diğer yazımda dediğim gibi iyi gidiyor, bu kitabı yeni bitirdim mesela. Diğer yazımda Ramazan Maratonundan bahsetmiştim, dört haftada dört kitap. Bu kitabı ise ikinci hafta için seri başlangıcı ya da devamı serileri okumaktı. Alacakaranlık kitabı geçen aylarda okumuştum, aslında niyetim Gece Yarısı Güneşini okumaktı ama aşırı kalın o ya. :D Bununla devam ettim, onu da kısa zamanda okurum artık. :) İkinci kez okumuş olmama rağmen blogda yorumu yok. O yüzden yorum yazmam şart. :D Ama bu seferkini çok fazla filmle kıyaslamayacağım, ilk kitaba göre daha çok sevdim çünkü. Alacakaranlığı okurken yazarın ilk kitabının verdiği acemilik vardı ama burada yavaş yavaş düzeliyor gibiydi ve okurken Bella'nın Jacop'ı sevmesine hak verdim, nasıl mı?
Cevabı yorumumun devamında. ;)


Edward ve Cullen Ailesi’nin diğer üyeleri Bella’nın doğum günü için bir parti verirler, fakat Bella ısrarla karşı çıkar. Çünkü ortada büyük bir sorun vardır; Edward sonsuza dek genç kalacaktır, peki ya Bella? Kâbuslar, sırlar, imkânsızlıklar, seçimler ve kararlar... Bella ve
Edward’ı yine zorlu bir mücadele bekliyor.

Konu hakkında çok detay girmeyeyim, herkes biliyor bence. :D Gerek kitapta, gerek filmde olaylar aynı zaten. Evet, bir sürü uyarlama film izliyoruz, bazısı ayy bu olmamış diyor, bazısı ise eksikleri var ama olması gerekende bu işte deyip seviyoruz. Yeni Ay hem film hem kitap olarak tamda böyle. Film için illa ki atlanılan konular vardı ama çokta göze batanlar değil, hatta birebir aynı diyebilirim.
Bir kaç kısmı okuduğum zaman tabii ki böyle olmuş muydu ya dedim, kitabı okuyalı on, on bir sene olacak neredeyse, normal unutmam ama filmi sürekli izledik. Hatta filmi sinemada izlediğimi hatırlıyorum, çok güzeldi. :)
Film ve kitaptan ayıran tek şey Bella'nın yaşadığı karamsar hava. Edward gittikten sonra yaşadığı sıkıntılar gerçekten çok kötüydü, sen ne ara bu kadar bağlandın deyip durdum. İşte kitap burada olayların nasıl geliştiğini anlatıyor.


Gelelim ikinci mevzuya, Bella ve Jacop'ın arasındaki şeye. Filmde çok sinir oluyordum aralarındaki saçmalığa ama kitabı okuyunca o kadar hak verdim ki. Bella Edward'ın gelmeyeceğinden ve kendisinin artık bu korkunç hayattan çıkamayacağına o kadar emin ki Jacop'a çok bağlanıyor, hatta onunla bir yola girmeye kararlı. O kadar kötü zamanlar geçirdi ki Bella bu kararına saygı duyardım gerçekten ama o son. Bence kitapta da güzeldi ama en etkileyici olan filmdi. Havuza kadar her şey vardı. Kim yapımcılığını, yönetmenliğini yaptıysa alkışlıyorum. Seneler sonra okuyup, filme yorum yapınca bu tarz detayları yazmak istiyorum. Devam kitaplarda Jacop'a sinir olacak mıyım bilmiyorum, Şafak Vaktinde kitabın yarısının Jacop'a ayrılması hala hoşuma gitmiyor ama belki şimdi daha iyi anlayarak okurum.
 
Bu kitaptan sonra Gece yarısı Güneşi kitabını düşünüyorum ama bakalım ne olacak. Bu arada hala filmi tekrardan izlemedim, ikizi kafaya alayımda yine izleyeyim ya da altyazılı tek başıma izleyeyim. :)
Kalemi akıcıydı ve başta da dediğim gibi yazarın her kitapta nasıl geliştiğini görüyoruz, bu gerçekten hoşuma gitti. Seneler sonra okumak, hem de beyaz ciltli haliyle okumak ayrıca çok güzel.
Okumayan kitap kurtları vardır, yeni fantastik tarzı kitaplara başlayacaksanız öneririm. Çok fazla fantastik okuyan bir okuru fazla tatmin etmez ama. :)



Aklımda kalanlar listesini kitap yorumlarında da yapayım bari. :D 

*Romeo ve Juliet sahnesi filmde derste geçerken kitapta Bella'nın evinde geçmesi ve aralarında geçen konuşma çok güzeldi. Böyle bir sahnenin filmde olmasını isterdim.

*Bella'nın Jacop ve arkadaşlarının tanıştığı sahnenin filmde de birebir olmasına sevindim.




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

Sanki hiç var olmamış gibi, diye umutsuzca düşündüm. Ne kadar aptalca ve imkansız bir söz! Benim resimlerimi çalabilirdi ve hediyeleri geri alabilirdi, ama bu yaşadığımız anıların silinmesini sağlamazdı.


*****

Jacop sadece mutlu ve mutluluğu etrafına yaymayı becerebilen bir insandı. Yanında kim varsa, mutluluğu o kişiye de bulaşıyordu. Aynı güneş gibi, çekim alanına giren herkesi ısıtıyordu. Doğaldı ve bu ruh hali de kişiliğinin bir parçasıydı. Bu yüzden de onu bir kadar görmek istemem tuhaf değildi.


*****


"Bazen sadakat, yapmak istediklerinin önüne geçer. Bazen anlatacağın şey, sırrın değildir."


*****


Cenneteydim; cehennemin ortasından bir cennet.





O zaman başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^
Sağlıcakla kalın...








6 yorum:

  1. Lise yıllarımda seriyi okumuş, filmlerine de gitmiştim. O zamanlar çok seviyordum seriyi. Edward Cullen fanı olarak tabi ki Jacob' a hep sinir olmuştum. Ayrıca Bella' ya da gıcık oluyordum çoğu zaman. 😀
    Filmler kitaplara yakındı gerçekten. Hele de müzikleri ve dövüş sahnelerini çok severdim. Alice en sevdiğim karakter oldu filmde. O nasıl bir tatlılıktı. 😀
    Şimdi yine kitapları okuyup, filmini izlesem eskisi kadar beğenir miyim bilmiyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben denedim o zaman ki etkiyi vermiyor kitaplar ama filmleri her izlediğim zaman ilk gün ki gibi oluyorum . :D

      Sil
  2. nerdeee o eski ramazanlar :) bcp mayısı yazdıııım :)

    YanıtlaSil
  3. İlk film hariç diğer filmleri ben de sinemada izledim. Hatta sonda Bella2nın Edward'a koştuğu sahnenin fotoğrafları internete düşünce ne heyecanlanmıştık. Her fotoğrafı tek tek incelemiştim. Senin yorumlarını okudukça ben de o günlere dönüyorum :-)

    Gece Yarısı Güneşi'ni aldım. Aslında merak ettiğim bir kitap ama gerçekten çok kalın. Bu aralar hiç gözüm kesmiyor :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh ne zamanlardı değil miii :D Yakın zamanda okuyalım, aşırı merak ediyorum aasdfghjkl

      Sil

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D