6 Aralık 2021 Pazartesi

Roma Tatili//Blogları Canlandırma Projesi Film Yorumu^^

Selamlar^^
Blogların Canlandırma Proje'sinin Kasım ayında Oscar ödüllü filmler ve Nobel ödüllü yazarları konu alan içerikleri izleyip ya da okuyacaktık. Ben yine çok geç kaldığım için sadece film izlemeye karar verdim. Oscar ödüllü filmler çok ilgimi çekmiyor, ödül törenleride. O yüzden film seçmede zorluk çektim, hiç tarzıma uygun filmler yoktu ne yalan, ben de eski filmlere bakayım derken izlemek istediğim Roma Tatili filmini gördüm, izlemek için fırsat bu fırsattı. İlk defa yabancı siyah beyaz film izledim, normalde yeşilçamda izliyordum ama bu çok farklıydı.

 

Audrey Hepburn'unda ilk izlediğim filmi. Çok duru bir güzelliği vardı, her ne kadar siyah beyaz olsa da ben çok beğendim. Şu an araştırdım da Audrey Hepburn erken yaşta vefat etmiş, henüz neden olduğunu araştırmadım, sonra bakarım unutmazsam.
Bu zamana kadar izlediğim en iyi prenses sahneleriydi desem yeridir. Audrey Hepburn öyle bir canlandırmış ki gerçek prenses gibiydi, bayıldım.
Bunları sevdim ama sevmediğim yerler ise müziklerin aşırı yüksek olmasaydı, konuşuyorlar seslerini duyamıyorum müzikten. Bu konuda biz daha iyiymişiz, ses, müzik kararında. İzleyenler ne demek istediğimi anladı bence.


Türkçe dublajlı izlediğim için bizim filmlerden farklı değildi. Ya biz onlardan esinlendik ya da onlar bizden esinlendi. :D Sizce? asdfghjklş
Haa yine bizimkilerle kıyaslandığı zaman bizimkiler daha güzel ne yalan. :D


Genel olarak ise gerçekten çok sevdim. Konusu klişe, belki de bu filmden sonra bu tarz filmler çıkmıştır ortaya. Prenses bir gün sıkılır ve saraydan kaçar, doktorların vurduğu iğne nedeniyle aklı gider gelir kendini sokakta yatarken bulur, hala öyle devam ederken Joe onu bulur ve onu bir geceliğine odasında yatırır. Bir sonra ki günde gideceğini düşünürken prenses olduğu ortaya çıkar. Kendisi gazeteci olduğunu için onunla bir gün Roma'da gezer, prensesin halkla fotoğrafını çeker, özel haber yapmak ister ama sonuç love love love :D




Renklendirmesi yapılmışsa ona da bakarım, çok güzel bu fotoğraf. <3





Gifte bulmuşum, ohh miss :D


Bu ay ki yazımız böyle, Aralık ve senenin son ayında Paralel Evreni konu alan kitapları okuyup, filmleri, dizileri izleyeceğiz. Son ayda bize katılabilirsiniz. ;)
Diğer yazılarımızda görüşmek dileğiyle sevgiyle kalın^^







8 yorum:

  1. Konu klasik ama siyah beyaz izlemek eğlenceli olabilir sanki. :) Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ses sıkıntılı olmasa çok iyiydi bence. :)

      Sil
  2. Ellerine sağlık :3 Bayılırım bu filme yüzyıllar olmuş resmen filmi izleyeli. Üniversiteye giderken arkadaş grubuyla düzenli film izlediğimiz anılar doldu aklıma, bir de fii tarihinde mezun olduğum gerçeği :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa, o zamanlarda ne güzel olur öyle arkadaşlarla izlemek falan, kıskandım hiç öyle bir ortamda bulunmadım aynı şehirde okuduğum için. :/

      Sil
  3. Prenses hanım gerçekten de güzelmiş. İlk izlediğim Batılı siyah beyaz film otobüs koltuğundaki mini ekrandandı. O yüzden biraz romantik hissediyorum bu konuda :) Sonra Charlie Chaplin'den Modern Zamanlar filmini ve en son Bisiklet Hırsızları filmini izledim. Bı elin parmağını geçmiyor sayı :D çünkü renkler çok güzel, Rabbim vermiş görelim, niye siyah beyaz izleyip sınırlandırayım ki, diyorum :D
    Bizimkiler, derken aklında özellikle bir film var mı yoksa genel olarak Yeşilçam mı demek istiyorsun? Sevdim filmi can sıkıntısını giderecek şeker bir şeye benziyor. Tanıtım için teşekkürler 💕 Emeğine sağlık 🌻

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim^^ valla ne güzel dedin öyle, Rabbim vermiş görelim diye <3 Yeşilçam'daki siyah beyaz filmlerden bahsediyorum, tabii bazı sahneler genel olarak da diyebiliriz. :)

      Sil
  4. siyah beyaz filmleri severim ama izlememiştim bunu merak ettim ben de bakarıım :) renkli fotoğraf da sahiden güzelmiş filmin renklisi de mi varmış varsa ben de ikisini de izleyeyim ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şöyle bir baktım da yok herhalde renkli. :/

      Sil

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D