17 Kasım 2022 Perşembe

Balkabağı ve Tarçın//Betül Güçlü Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Bundan bir kaç ay önce yine Betül Güçlü'nün bir kitabına yorum girmiştim, hatırlayanlar ne hızlı yazar diyebilirsiniz ama önceden okuduğum kitap yıllar önce çıkmış, şimdi yayınevi değiştiğinden tekrar basılmış, ama yeni düzenlemesiyle. O kitabın yorumumu okumak isterseniz burayı tıklayabilirsiniz. ;)
Bu kitap ise yazarın yıl içerisinde çıkardığı yeni kitabı, kendisi güz mevsiminde kitap çıkarmayı çok seviyor ve bunu adet edinmiş durumda. :D
Bu tarz kitaplar daha çok bahar, yaz aylarında okunur ama biz seni böyle kabul ettik yazarcığım. :D
Kitabın ismini, kapağı gördüğümüz ilk anda vurulduk. Gerçekten çok güzel tasarımlara imza atıyor Arife, tasarımlarını görmek isterseniz instagram hesabını takip etmenizi öneririm. :)
Kitabı gelecek olursam çok çok çooook güzeldi, her anlamda doyduk desem yeridir. Yazarın kendini her kitapta geliştirmesi, karakterlerin tekdüze değil de farklı oluşları kendisini hep bir adım önde götürüyor bence, çünkü karakterleri gerçekten çok tatlı ve sıra dışı. :D



Farklılıklarımız bizi aynı noktada buluşturabilir mi? 
Birce Eren kendine ait iyi özellikleri sıralarken listenin en başına sorun çözme becerisini koyardı. Aniden evsiz kaldığında aynı durumda olan üç kızla bu sayede eve çıkmış, birbirinin tamamen zıddı olan kızların kavga etmeden yaşayabilmesi için bu beceriyi sonuna dek kullanmaya karar vermişti. Neşeli ve arkadaş canlısı doğasıyla herkesle anlaşabileceğini düşünürken huysuz alt komşusuyla iletişim kuramamak öz güvenini sarssa da kolayca pes etmeyecekti.
Barış Kaan Erbey etrafında gerçekleşen olaylara tepkisiz kalan, sessiz, içe dönük ve mantığın sesinden ayrılmayan biriydi. Dinozorlar hakkında saatlerce konuşabilirken başka herhangi bir konuda onunla sohbet etmek neredeyse imkânsız hale geliyordu. Az konuşur, az güler ve sık sık da pervasız dürüstlüğüyle karşısındakileri zor durumda bırakırdı.
Eğer hayat mantık çerçevesinde ilerleseydi Birce ve Barış’ı yan yana düşünemezdiniz. Fakat işin içine kalp girdiğinde neler olacağını kim bilebilirdi?
Eğlenceli, sıcak, aşkın ve dostluğun en güzel halini barındıran keyifli bir gençlik romanı.

Ailesinden uzak bir ilde okumaya başlayan Birce yurdunun kapanmasından sonra dışarda kalır ve kalacak hiçbir ye bulamaz. En sonunda aynı sıkıntıdan muzdarip olan diğer üç arkadaşıyla yıkık, dökük bir ev bulur. Her şey tamam derken bir de ev sahibinin çekilmez biri olması işleri zorlaştırsa da avukat adayı olan yeni ev arkadaşı hakkından gelir.
Eve taşındıktan sonra yeni arkadaşlarıyla anlaşmaya çalışan Birce zamanla aslından dördününde birbirlerinden çok farklı olduğunu fark eder.
Alt komşuları ise erkek evidir ve hal hatırdan anladıkları için arkadaş olurlar.
Aralarından sessiz, sakin, umursuz davranan Barış ise Birce'nin radarından çıkamaz, çünkü aşırı soğuk olması pozitif kişiliğine terstir.
Birce'yi çok sevdim, bazı davranışları aynı bendim yaa sdfghjk Tabii bazen Barış'ın halinden anlamamasını hem garipsedim hem kızdım. Tabii bazı şeyleri bilmeden önceydi bunlar. Yine de o duruma rağmen trip atmadı değil sdfghjkl
Seviyom kız senii :D
Ama Birce en çok Betül Güçlü'ye benziyordu, yazarımız resmen kendini yazmış :D


Barış hakkında diyeceğim çok şey var aslında ama bazı şeylerin spoiler olacağını bildiğimden kısa keseceğim.
Birce'yle olan iletişimine bayıldım, yani Birce gibi enerjik, her saniye konuşan biri için Barış çok çok farklı geliyor ama zamanla birbirlerini tanımaları, Birce'nin bazı şeyleri üstelemesi bence olayların farklı gelişmesine olanak sağladı. Yani bu ilişki Birce'nin sayesinden başladı dersek yalan demiş olmayız.
Dinozorlara olan takıntısına hayran kaldım, inanın o kadar takıntılı olmayı düşünemiyorum bile asdfghjk
Bu arada dinozorlar hakkında zerre bir şey bilmiyormuşum, Barış şu an gelip anlatsa inanın oturur dinlerin. Çok değişik varlıklarmış cidden :D

Evin diğer kızları, Çiçek, Jülide ve Bensu ise gerçekten birbirlerinden farklı karakterlere sahip genç kızlardır.
Çiçek küçük bir kasabadan ve masum oluşundan dolayı duygusal, sessiz sakin bir kızdır.
Jülide bakımlı, kendi dışında kimseyle ilgilenmeyen biridir.
Bensu ise avukat adayıdır ve bununla sert mizaclıdır. Ev sahibi dahil herkesin korktuğu Bensu aslında diğer kızlardan farklı değildir. Çok çalışmasından ünlü olan Bensu'yu kitapta gerekli yerlerde ve bazen ayyy noluyor, noluyorluk durumlarda okuduk.
Ama arkadaşlar yazarımız acı haberi verdi, kızları yazmayacakmış..
AMA NEDEEEEEEENNNNNNN???????!!!!!! :'((((((((
Hepsini sevdim ve hepsinin kitapta farklı ilişkileri, hayatları vardı. Okusaydık ne güzel olurdu. Resmen elinden şekeri alınmış çocuk gibi kaldım ortada, far görmüş tavşan gibi...
Betül'cüğüm, yazarım okursan eğer ne olur bize acı ve yaz şu kızları sdfghjk Hepsi ayrı ayrı olmasına gerek yok, tek kitapta olur, tercihim Bensu'dan yana ama, okuyan anladı beni. ;)

Tam mevsimine uygun bir kitaptı, balkabağı, tarçın, kahverengi renkler vs. Zaten kapağa vuruluyoruz. Bu nasıl bir kapak, ne Arife böyle güzel kapaklar çıkarmaktan usandı, ne de biz sürekli övmekten.
Ama sonuna kadar hak ediyor, emeğine sağlık^^
Çok eğlendiğim, bilgilendiğim, buram buram bilgi ve emek kokan bir kitaptı. Emek kokuyorum diyorum çünkü Betül o kadar ince eleyip, sık dokumuş ki her şeyi araştırmışta yazmış. Böyle kitapları çok seviyorum zaten. Sadece Barış'ın dinozor aşkı değil bu arada, başka yeni şeylerde öğrendim şahsen.
Zaten Betül'den hiçbir zaman sıradan bir karakter bekleyemem, illa ki değişik bir şey olacak. İşte buna da ayrıca bayılıyorum...
Aşk ise kitapta çok farklıydı, o yüzden ona çok değinmek istemedim ama sadece şunu söylemek isterim ki o aşk taa yüreğinize dokunuyor... :'( <3


Gözü kapalı öneriyorum, okuyun, okutun benim gibi hayran kalıp çok seveceksiniz.
Betül'ün daha ilk kitabından bu zamana kadar ki kitaplarını okudum, ilk kitabından bu kitabına kadar ki gelişimi o kadar güzel ki gözlerim yaşarıyor, çok gurur duyuyorum. İstisnasız bundan sonra çıkaracağı bütün kitaplarına böyle yorumlar yazacak gibiyim, inşallah yenilerini okumak kısmet olursa.
Daha çok yazsın, daha çok okuyalımmm^^



Kitaba Puanım 5/5^^



Alıntılar^^

"Birce," dedi Mecnun gülümseyerek. "Sana başımın bağlı olmadığını söylemekten mutluluk duyarım. Lütfen bunu evdeyken yüksek sesle tekrarlar mısın?"
"Duvarlara karşı mı?"
"Hayır, çiçeklere karşı,"


*****


"Neden öyle bakıyorsun?"
"Seni ikna etmeye çalışıyorum."
"Bundan hoşlanmadım."
Omuzlarım düştü. Elimdeki her şeyi kullanmıştım. Pes etmenin eşiğinde, hayal kırıklığıyla cevap verdim. "Bakışlarımdan mı?"
"Hayır. İkna olmaktan."


*****


"Çok renkli bir yüzün var. Çok...dağınık. Dağınık şeylerden hoşlanmam. Onları toparlamak, bir düzene sokmak isterim. Tanıştığımızda sana bakarken sürekli bunu düşünüyordum ama artık onlar dağınık beneklerden ibaret değil, onlar senin. Yüzündeki çiller de senin gibi renkliler. Bende hiçbir renk yok, bu yüzden senin böyle olmanı seviyorum."


*****


Barış beni güzel buluyordu. Bütün renklerimle beraber.
Ve ona aşıktım. Bütün farklılıklarıyla beraber.


*****


"Mecnun'u teselli ediyorum."
"Sen mi? Nasıl?"
"Varlığımla."


*****


"Benden hoşlanıyorsun, ben de senden hoşlanıyorum. Üstelik elini tutmayı da çok seviyorum. Sevgilim olsana."





Yeni yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^
Aşkla kalın^^



Buralarda da varım^^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D