En Sevdiğim Yazar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
En Sevdiğim Yazar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Şubat 2015 Perşembe

Gündüzsefası//Sarah Jio Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^

Başka bir yorumla yine karşınızdayım. Tatile girmeden önce bir liste yapmıştım kendime, bu listenin içinde en sevdiğim yazar Sarah'da vardı. Kadın yazsın biz okuyalım o derece seviyorum kalemini, kurgusunu. Hafif aile dram severlerin de okuyacağı tarzda yazıyor, hem eski döneme ait hem yeni döneme ait çiftler okuyoruz kendisinden. Yazarın kalemi böyle, bu kitabı da öyleydi. 




Ada yaşadığı trajediden sonra Seattle'de olan Tekneler Caddesin'de yüzen bir ev kiralayarak bir süreliğine oraya taşınır. İyi bir işi olmasına rağmen biraz huzur bulmak isteyen Ada hem yeni kişiler tanıma fırsatı bulur hemde geçmişte yüzen evin sahibi olan Penny'nin sırrını ortaya çıkarmak ister. 
Hem kendi hayatına yeniden başlayıp hemde Penny'nin sırrını çözebilecek midir?




Konumuza az da olsa değindim. Daha konuyu ilk okuduğunuz da yüzen ev dikkatinizi çeken, dikkatimi çeken şey oldu. Okumaya başladığım zaman hemen bir yüzen ev araştırması yaptım. Deniz beni tutar mı bilmem ama öyle şirin, küçük bir yüzen evde yaşamak isterim. Yazarımız da öyle güzel anlatmış ki okuyun derim, okumasanız bile araştırıp o güzelliklere bakın ;)

Eski ve yeni Yüzen Evler^^

Yazarımızın tarzından bahsettim, eski yeni dönemden bahsediyor. Burada Penny eski dönem de ünlü
 bir ressamla evli ve hayatı pek istediği gibi gitmez. Penny her şeye sahip olsa da sevgiye ve çocuğa  sahip değildi. Penny'yi çok sevdim, gerçi karakterlerin hepsini sevdim, bazıları hariç. O bazılarını zaten hemen anlıyorsunuz ne olduğunu. Sevgiyi, kaybetmeyi ama yine de ayak durmayı çok ince detayıyla anlatmış yazarımız, bir an onaylamayacağınız şeyi onaylar halde buluyorsunuz kendinizi. Ne kadar acı çekersek çekelim elbet sonunda mutluluk ve umudun olacağını öğreniyoruz.


Ada'nın yaşadığı trajedi ise bambaşkaydı. Çok üzüldüm, yazar öyle bir yazmış ki vay ki vay :( Hayata tutunması ise gerçekten güçlü bir kişiliğe sahip olduğunu belli ediyor. Sarah Jio'nun her bir karakterini severim, ne kıskançlık, ne işlere karışma falan cıks öyle yazıyor ki karakterleri gel de okuma. Kitabı okuduğum sırada sürekli bir merak, sürekli bir merak. Geçmişte neler olmuş ve neden kimse konuşmuyor? Doğrusu gerçekleri öğrendiğim zaman şok oldum. Katil bahçıvanmış :P Şaka bir yana sizde okuyunca şaşıracaksınız.



Kitaba tek olumsuz yorumum keşke son satırları öyle bitirmeseydi, uzatsaydı da öyle yazmasaydı ama olsun böyle de güzeldi. Tavsiye ederim tabii ki de, hele o kitabın ismi olan Gündüzsefası çiçeğinin kitaptaki anlamı paha biçilemez. O kadar anlamlı ki, düşünsem aklıma gelmez doğrusu :P
Neyse kitabı okuyun, okutun. Sarah Jio yine ve yeniden döktürmüş. Yeni kitabı Agapi(Değişik bir isim, okuyunca anlarız artık) yakın zaman da ellerimde olacak ama ne zaman okurum bilinmez :D

Puanlardan önce Sarah Jio kitaplarına yaptığım yorumlarıma bakmak isteyenlere linkleri vereyim^^

Mart Menekşeleri(My Twinin yorumu) yorumu için Tık Tık!!
Yağmur Sonrası yorumu için Tık Tık!!
Böğürtlen Kışı(Özel yorum) yorumu için Tık Tık!!
Son Kamelya yorumu için Tık Tık!!

Kitaba Puanım: 5/5


Alıntılar^^

" 'Bundan yirmi yıl sonra, yaptığınız şeylerden çok yapmadıklarınız için hayal kırıklığı yaşayacaksınız. O yüzden düğümlerinizi çözüp halatlarınızdan kurtulun ve sığındığınız güvenli limandan uzaklara yelken açın. Yelkenlerinizle rüzgarı yakalayın. Araştırın. Düşleyin. Keşfedin' "


*****

"Bir yerden başka bir yere giderek kendinden kaçamazsın."

******

Sen, ben, bu küçük Gündüzsefası. Hepimizi birbirimize bağlıyız." Jimmy dikkatle elimdeki çiçeğe baktı. "Bizim görevimiz, yapbozun parçalarının birbirine uymadığını hissettiğimiz anlarda bile bunu unutmamak ve her şeyin nasıl bir arada yürüdüğünü fark etmektir."


Yorumum böyle, başka yorumda görüşmek üzere^^



5 Aralık 2014 Cuma

Ne Olacak Halim//Aslıhan Akagöz E-Kitap Yorumu^^

Selam^^
Yorumlarım gelmeye devam ediyor :)

Yazarımın bir e-kitabını daha okundu ve bitti. Bir kaç tane daha var okumadığım ama konusunu okuyup hemen ilgimi çekenler en ön sırada^^ Bu e-kitap da onlardan biriydi. Yine unutulmaz ve harika bir aşk ve yine ayrılık, özlem vardı. Bu tür konular(ayrılık, kıskançlık vs :D ) beni bir yerden sonra sinir etse de vazgeçemiyorum arkadaş!! :D Bir kitap da en sevdiğim şeylerden biri ise hem eskiye gidip hemde şimdiki zamanı anlatması. Kitabımız da tam da bu var. Daha fazla detaya girmeden konumuza bakalım ;)




Nazlı evinden, yurdundan ve sevdiği adamdan zorla ayrılıp bilmediği bir ülkeye gidip okumaya başlar. Babasının zorlaması ile gittiği ve ona gelen ağır, üzüntü veren haberlerden sonra doğduğu yere dönmek istemez lakin hayat hiçte istediğini vermez. Yıllar sonra geri döndüğün de ise hiç bir şeyi bıraktığı gibi bulamaz. Yine de herkesin ikinci bir şansa hakkı vardır. Acaba Nazlı bu hakkını değerlendirebilecek midir? 
Aşk galip gelebilecek mi?

Konumuz böyle. 





Nazlı'nın durumuna çok ama çok üzüldüm. Her şeyden ayrı kalan bir kadının ne kadar zorluklar çektiğini yazarım çok iyi anlatmış. Geldiğin de çoğu şeyin değiştiği hatta sadece çevre ve insanların değil en yakın arkadaşının ve sevdiği adamın da değiştiğine şahit olur.



Kenan yıllar önce tek bir haber vermeden gittiği eski aşkını halen daha unutmasa da hayatına devam eder ta ki eski anıları gün yüzüne çıkaran kişiyi görene kadar. Kenan'a hem kızdım hemde çok üzüldüm. Ama tam aşk adamı yaaa. Ne kadar sinir davransa da sevilesi hemde nasıl :))



 Kitapta geçen her bir olay insana şok etkisi yaratıyor artı aksiyon, hareket de bol bol var daha ne olsun :D 
Sonrasın da ise olanlar oluyor. Herkesin gerçek yüzü ortaya çıksa da acılar daha derin olup insanı en derinden yaralıyor. Kitap da öğrendiğim en iyi şey ise en yakınına her zaman güvenme ne yapacağı hiç bir zaman belli olmaz.


Yazarım eski zamana gidip çiftin bir araya nasıl geldiğini anlatıyor ve buralar benim en sevdiğim yerlerdi <3
Diğer e-kitaplar kadar çok sevdim bunu da ve kitap olmasını istediğim bir e-kitap daha ama yazarım üzerinden bir daha geçmeli çünkü kısa  şöyle uzun uzun, ek bölümlü okumak isteriz Ne Olacak Halim e-kitabını ;) Buradan sesleniyorum yazarıma!!! :D

Okumanızı tavsiye ederim. Her bir duyguyu derinden hissedeceğiniz, aşkın hiç bir zaman bitmeyeceğini ve  unutulmayacağı öğreneceksiniz. 


Kitaba Puanım 5/4

Alıntımız yok ne yazık ki :/ E-kitaplar da alıntı alamıyorum ya :(


Neyse bunun yanı sıra yazarımın okuduğum e-kitap ve kitaplarının linklerini sizlerle paylaşayım ;)

Bir Damla Aşk için;

Aşk: Kör Kuyu için;

Çirkin Ve Güzel için;

Yazarımın Çirkin ve Güzel e-kitabı kitap haline alıp raflarda yerini aldı kesinlikle öneririm. Şimdi Çirkin Ve Güzel'in devamı olan Çirkin Ve Güzel: Aşka Uyanış kitabı raflarda bizleri bekliyor^^ 
Yakın zaman da ellerim de olacak :*

Neyse efenim bende okumak istiyorum diyeniniz varsa linkleri aşağıda ;)

Bütün e-kitaplarını bulabileceğiniz link için;

Ne Olacak Halim e-kitabı için;


Yorumumuz buraya kadar ;) Başka bir yorumda görüşmek üzere sevgiler, saygılar^^



24 Kasım 2014 Pazartesi

Gündüzsefası// Sarah Jio Kitap Tanıtımı^^

Herkese merhaba^^
Uzun bir aradan sonra bloğuma geri döndüm, en kısa zaman da buradan neden olmadığımı sizlere anlatacağım ama ilk önce kitabımızın tanıtımını yapayım ;)

Yeni kitaplarını dört gözle beklediğimiz ve çıktığı zaman kendimizi kaybettiğimiz Sarah Jio kitabı sizlerle^^


Bu kitabın da konusu harika hele kapağı, bayıldım :*

Fazla uzatmadan konuya gelelim^^


Acı ne kadar derinde olsa da zamanla tüm çiçekler güneşe döner yüzünü… 

Kalbin anahtarıdır gündüzsefası. Ruhlarında en derin izleri taşıyanları bile çiçekleriyle sarmalar, filizleriyle umut taşır. İşte böyle gündüzsefasının süslediği bir yüzen evde yaşayan Penny Wentworth, 1950'li yıllarda ünlü bir ressamla evlidir. Her şeye sahip olan Penny'nin tek eksiği ise küçük evlerini taçlandıracak bir bebektir. Ancak gün geçtikçe tek eksiğinin bu olmadığını anlayacaktır çünkü sevgiyi yürekten hissetmek gerekiyordur. Onun hissettiği tek şey ise içini kemiren acıdır…

Ada Santorini New York'ta yaşadığı trajediden sonra ağır depresyondadır. Kendini toparlamak için Seattle'a Tekneler Caddesi'ne gelir. Burada kiraladığı bir yüzen evde eski bir sandık bulur. Sandıkta Penny Wentworth adında bir kadına ait eski eşyalar vardır. Gariptir ki Tekneler Caddesi'ndeki hiç kimse bu kadınla ilgili konuşmak istememektedir. Merakına yenik düşen Ada, Penny'nin gizemli geçmişine adım atarken kendi geleceğini de örmeye başlayacaktır. 

Okuyucuları kalemiyle büyüleyen Sarah Jio'dan bir başyapıt daha. Gündüzsefası'nı okurken, ne kadar imkânsız görünse de her şeyin bir umuda açılacağını göreceksiniz. 

"Kitabı okuyup rafa kaldırdığınızda bile etkisinden kurtulamayacaksınız."


Konumuz böyle, yine harika değil mi??

Yorumum en kısa zaman da sizlerle olacak, hemen okumaktan çekiniyorum çünkü okursam sonra yeni kitabını bekle bekle dur :( Neyse ki Arkadya Yayınevi bizleri düşünüp erkenden çıkarıyor ;)


Başka bir yazımda görüşmek üzere canlar, tanıtımı okuyup hemen bir kitapçıya gidin derim ;)
Sevgiler^^

27 Ekim 2014 Pazartesi

Bir Tutam Gündüz Bir Tutam Gece//Kristin Hannah Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Yeni çıkan Kristin kitabından sonra fazla beklemeden elimde olan Kristin Hannah kitaplarından birini okuyayım dedim. 2 kitap arasında kaldım ve sonun da Bir Tutam Gündüz Bir Tutam Gece'ye başladım. Konusu diğer kitaplarına göre çok farklı. Dram üzerine yazılmış kitaplardan sonra bu ilginçti. Bu da dramdı ama yazarın yazdığı konu akıllara durgunluk verecek cinsten.



Julia Başarılı bir psikiyatristir. Olumlu gittiğini düşündüğü hastasının yaptığı olay ise iş hayatını tepe taklak eder. Artık kimse tarafından güvenilmeyen Julia doğup büyüdüğü kasabadan acil olarak çağrılır. Başka seçeneği olmayan Julia ise gider. Kasabanın güvenilir komiseri olan Ellie. Olaysız geçeceğini zannettiği bir günde ağaca tırmanan bir kızı bulduktan sonra olaylar peşi sıra gelir. Kızın bakımını üstlenen kız kardeşler hayatlarına farklı gözle bakıp, geçmişte yaptığı yanlışları bulacaklardır.


Konumuz böyle. 

Detaylı yoruma geçmeden önce  SPOİLER var, dikkat!!!! Okumayan okumasın :/
Kitabımızı sevdim mi bilemiyorum, sadece çoğu yerde sinir olduğum bir gerçek. Başta dediğim gibi kitap diğer kitaplara göre farklı tabii kitaba olan duygum da bu yüzden değişti. Kristin'ın her kitabında aldığım zevki bunda alamadım. İyiydi, hoştu, yine akıcıydı ama ısınamadım gitti. Karakterler de -kimseyi etkilemek istemem- ama Julia karakterini hiç sevmedim. Ellie'yi ise çok sevdim. Julia'yi neden sevmediğime gelirsek küçük yaşta suskun oluşu, ablasına ve arkadaşlarına olan davranışı çok iticiydi. Ama Ellie öyle mi sevgi yumağı ve ilgi bekleyen kişilik.  İki kız kardeş arasında dağlar kadar fark var. Başta böyle değildir zamanla severim dedim ama olmadı.


Ağaca tırmanan kızdan bahsedecek olursam o daha da ayrı mevzu. İlk defa böyle bir konu okudum. Kesin bu tür konulu film izlemişizdir ama kitap bir ilk. Şahsen izlemeyi tercih ederim okumak olmuyor. Kızı daha bebekmiş gibi eğitmek başlangıç şeyleri öğretmek vb. şeyler fazla detay gerektiren bir şey.


Diğer karakterde de sevdiğim sevmediği oldu. Tabii sinir olduğumuz karakterler her kitapta var. Ama bunda farklıydı ne bileyim. Kristin'ı çok severim hatta bu kitabı da diğerleri kadar seveceğimi düşünüyordum ama bir yazarın her kitabı bir olmaz değil mi? İşte bu kitapta onlardan biri. Kristin listesi yapsam en alt basamakta olur :D Yine de pek kötü davranmayayım kitaba, yine duygusal, yine aile sevgisi ve arkadaşlığa önem verem bir kitap. Herkesin bir şeyler bulabileceği ve sizi sonuna kadar duygusala bağlayacak bir kitap.


Mesela ikilem de bırakıyor bizi yazar. O mu bu mu falan. Şu polisiye kitaplarında herkes şüphelidir ama sadece biri çıkar ya burada da sona doğru gerçekler ortaya çıkıyor. Doğrusu ben tahmin etmiştim. Zaten az dikkatten sonra anlaşılıyor, anlaşılmaz ise sonu bekleyin ;))

Yorumum böyle. Tavsiye kısmına gelecek olursam, Kristin sever iseniz bir şans verin derim belki siz benden daha çok seveceksiniz. Size kalmış bir şey :) Bu kitaptan sonra acil bir tane daha Kristin okumalıyım ki yazarıma olan inancım geri dönsün :D Şaka bir yana Uzak Kıyılar çok güzel göz kırpıyor bana :D

Kitaba puanım 5/3.5



Kristin Hannah kitapları ve yorumlarım^^

Gece Yolu yorumu için Tık Tık!!
Evden Çok Uzakta Yorumu için Tık Tık!!
Ateşböceğinin Şarkısı yorumu için Tık Tık!!
Sevgi Uğruna Yaptıklarımı yorumu için Tık Tık!!
Kız Kardeşler Arasında yorum için Tık Tık!!

Okuma sırasına göre ama Ateşböceği Yolu, Kış Bahçesi ve Gerçek Renkler kitaplarını okuyunca bloğum olmadığı için yorumlar burada yok :(


Alıntılar^^

"...Kayalara tırmanırken hayatını tehlikeye atıyorsun. Ben de severken hayatımı tehlikeye atıyorum. Ya hep ya hiç. Eminim sana çok aptalca geliyordur."

*****

"Hayaller böyledir. Onları suyun altında tutamazsın. ..."

*****

"...Aşk seni ilk önce parçalara ayırır, sonra kırık dökük bir oyuncak gibi parçalarını tekrar birleştirir. Bu, yere konmaktır, duracağını söylediğin yerde durup aşkını güçlü tutmaya çalışmak..."

*****

Ocak ayının sonu yaklaşıyordu. Bu ay havanın çelik gibi soğuk olduğu, sinirlerinse buz üstündeki bir araba gibi kolayca kontrolden çıkabildiği bir aydı.



Başka bir yorumda görüşmek üzere^^


21 Haziran 2014 Cumartesi

Kız Kardeşler Arasında//Kristin Hannah Kitap Yorumu^^

Herkese harika bir kitabın yorumundan merhaba^^
Uzun zamandır Yazarımın kitabını okuyamıyordum, sonunda kısmet oldu ve can alıcı bir kitabını okudum. Elimde bir sürü kitabı var ben daha okumadan yenisini çıkardı Pegasus Yayınları sağ olsun^^ Daha okuyacağım iki kitabı var ve hepsi de merak edilesi.  Kitabımıza gelecek olursak harika bir kitaptı, Kristin yine yapmış yapacağını. Daha ilk dakika da kendine bağlıyor insanı ve bırakmıyorsunuz. 

Konusu ise;
Meghann ve Claire küçük yaşta birbirlerine destek olan kardeşlerdir. Ama ellerin de olmayan sebepler yüzünden Meghann çok sevdiği kardeşini acı bir şekilde terk eder. Küçük olduğu için anlamayan Claire ablasını suçlar. Aradan seneler geçmiştir, Meghann başarılı tuttuğunu koparan bir avukat olmuştur. Claire ise hayallerinin peşinden gidip kasabasın da tatil köyü açar. Meghann'in işleri pek yolunda gitmez ve bir süreliğine izin alır. Kardeşinin yanına gitmeye cesaret edemeyen Meghann aldığı telefon ile artık oraya gitmek şarttır. Iki kız kardeş tekrardan bir araya gelip  geçmişle 
yüzleşerek arada ki sorunu çözmeye çalışacaklar mı? Yoksa inatlar ve geçmişin acılarının üstüne gidemeyecekler mi? 

Konumuz böyle. Her bir satırı bizi bizden alıyor. Bu kitabı da diğer kitapları kadar sevdim. Hiç kimse kız kardeşleri bu kadar iyi anlatamazdı diye düşünüyorum. Acılar, ihanetler, sırlar ve sevgiyi öyle içten anlatmış ki bazı şeylere değer vermeyi öğretiyor bize. 


Duygulandığım çok yer oldu ama kızdığım yerde çok oldu. Mesela Claire'ye acayip kızdım, okuyunca siz de bana hak vereceksiniz ama yani anlamadan dinlemeden konuşmak ve kızmak her daim kolay. Meghann de sinir etti tabii ama yok Meghann daha çok sevdim. 
Kitabımız da bir tek Meghann ve Claire dan bahsetmiyor acılar içinde geçen bir hayat nedeniyle kendini yollara atan Joe'den de bahsediyor. Onun da geçmişi üzücü ve suçlamalarla dolu.

 Bu karakteri de çok sevdim.

 Kitabımızın baştan başlayıp ilerleyince pek bir şey yok, sadece geçmişin izlerini anlatıyor sanıyordum ama sona yaklaşınca kitap öyle bir ilerlemeye başladı ki ne olup bittiğini anlamıyorsunuz. Yine bir Kristin Hannah klasiği diyorsunuz. Her bir duyguyu tattırmış Kristin, aşk, sevgi, aile bağı ve önemi, arkadaşlık ve sınırsız destek. Her kalem kendine göre güzel ve anlamlı ama Kristin yazdığı zaman daha anlamlı ve daha güzel oluyor. Bunu her bir kitabın da daha iyi anlıyorum ve bu yazar benim için apayrı ve bambaşka <3


Kitabın içeriği ve kapağa gelecek olursam. Çeviri de hiç bir hata olmadığından ve kapakları hep orijinal kullandıkları için Pegasus Yayınlarına teşekkürler^^  Halen daha iki okumamış kitabım olsa da tez zaman da yeni kitabını görürüz inşallah. :)
Tavsiye kısmına gelecek olursam aile bağlarını okumayı seven, aile-dram favorim Kristin ise vazgeçilmezim diyorsanız hemen okuyun derim kardeşinizi daha iyi anlayıp onunla her anınızı mutlu bir şekilde geçirmek isteyeceksiniz.

Kitaba puanım ise 5/10 :D


Alıntılar^^
Not: Kitaba kendimi öyle kaptırdım ki bu kadar alıntı bulabildim^^

Ne de olsa aşk incecik tellerin oluşturduğu ipten bir köprüydü. Bir süre ağırlığınızı taşıyabilse de er veya geç kırılırdı.

****

"Solucanı ikiye bölünce tekrar büyüdüğünü biliyor muydun?"
"Biliyorum."
Ali sandalyesini geriye itti. "Lily France parmağını kestiğinde yenisi çıkmadı ama." Kaşlarını çattı. "Sanırım Tanrı solucanları Lily'den çok seviyor. Belki de öğlen yemeğinde kestiği içindir." 

****

"Hepsine altı aydan kısa ömürleri kaldığı söylenmişti. Siz haziran ayında Seattle için hava tahmini yapan meteoroloji uzmanları gibisiniz. Yağmur yapacağını tahmin ediyorsunuz. Ama ben şemsiyemi yanıma almıyorum. Benim geleceğim güneşli."

****

Yol üzerinde 
Engellere takıldığında 
Aşkın gerçek olduğunu
ve bir günün bile önemli olduğunu fark ettim.

Son olarak Kristin Hannah'ın diğer kitaplarının yorumlarımı merak edenler varsa buyurun link^^

Başka bir yorumda görüşmek üzere^^





6 Mart 2014 Perşembe

Sevgi Uğruna Yaptıklarımız//Kristin Hannah Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^

Yürekleri burkan, bizi hem duygulandıran hemde sevindiren yazarım Kristin Hannan'ın Sevgi Uğruna Yaptıklarımız kitabını okudum.
Bir Kristin Hannah fanı olarak yine beni benden aldı. Kitap hakkında ne desem bilemiyorum, uzun zamandan sonra okuduğum Kristin Hannah kitabı yine harikaydı.
Yeri geldi, hüzünlendim ki bu kitaplarda sıkça rastlayacağınız bir şey, yeri geldi güldüm ama en çok üzüldüm ve çok kızdım :(


İlk başladığım zaman konuya hemen adapte oldum, konuyu zaten biliyoruz ama nasıl gelişecek, iki acı yaşayan kadın nasıl bir araya gelecek gibi.
Kitapta geçenler bilindik konular gerçek hayatta da oluyor ama yazarım öyle bir anlatmış ki ağzım açık okudum. Genç kızın hayalleri, sevgiye hasretliği. İşi, eşi ve güzel bir hayata sahip kadının gerçekte neler yaşadığını, ne kadar yakını ve sevdiği olsa da aslında acılarını hep içinde yaşadıklarını anlıyoruz.
Böyle yazıyorum ama konudan bahsettikten sonra yazdıklarımı daha çok iyi anlayacaksınız.

Her şeye sahip olan Angie'nin tek sahip olamadığı şey çocuktur. Her yola baş vuran Angie ve eşi son çırpınışlarını yaşıyorlardır ve hayat pekte istedikleri gibi gitmez.
Angie istemese de eşinden ayrılır ve çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği yere geri döner. Başta çok zor olsa da zamanla annesine ve ablasına yardım ettikçe acılarından bir bir kurtulur ama her zaman kalbinde yara olarak kalacaktır. Ta kii tekrardan acı gerçeklerle yüzleşene kadar.
Lauren genç yaşta hem annesine hemde kendisine bakması için elinden geleni yapar. Bu sırada lise sondadır ve okulunu başarılı bir puanla bitirmeli ki tam burslu bir okula gidebilsin. Okulda çok sevilir ve bütün kültürel işleri yapmaktadır. Birde çok sevdiği, karşılığını da aldığı sevgilisi vardır, bu 
zorlu hayattın da tek destekçisi de o'dur.
Aile sevgisi bilmeyen Lauren'e ise Agnie ile karşılaşınca sevginin ve ailenin ne demek olduğunu öğrenir.
Ama onuda bekleyen zorlu bir sınav vardır.
Konumuz böyle.

Zorlu sınavlar gerçekten içler acısıydı. Yerlerinden olmak hiç istemezdiniz, istemedim de :( Kızdığım yerler olmadı değil, yani insan azıcık söz dinler değil mi?? Ama nerdee orada çok sinir olmuştum ama zaten konumuzda bundan sonra başlıyor :(

Başta dediğim gibi kitapta baya duygulandım, hatta son sayfalarda ağlamış olabilirim de :'(
O nasıl bir sondu öyle, kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi öyle son, çünkü gidişat bizi dumur ediyor.
başta her ne kadar -tahminlerimveben- olsa da cıks sonu hiç ama hiç tahmin etmedim.
Yazarım Kristin yine bizi şaşırtıyor.


Tabii başka bir yönle de şaşırdım ben, hatta çok sevindim ama ne kadar sevinmiş olabilirim ki :/
Kitapta geçen aşklara da beni benden aldı. Ama o aşklar insanın kaderini de değiştirdiğini okuyabiliyoruz.

Yazarımın bütün kitaplarını seviyorum ama sıra yaptığımda doğrudur. Sevgi sırasına bakacak olursak Sevgi Uğruna Yaptıklarımız da ilk sırları hak ediyor ;) Şimdi sıra geldi yazarımın hem yeni çıkan hemde kapağına ayrı bi bayıldığım Kız Kardeşler Arasında kitabına^^

Tavsiye kısmına gelecek olursak, kesinlikle okuyun derim ;) Aile- dram sevmeyen var biliyorum ve baskı da yapmak istemiyorum yine de ben hayatta okumam böyle tür demeden önce bir tane Kristin kitabı okuyun. Ve bu kitap ilk okuyacağınız Kristin Hannah kitapları arasından^^


Kitaba puanım tabii kide 5/10 :D


Bu harika kitabın alıntıları olmazsa olmaz değil mi??

Bir zamanlar yaptığı gibi ağlayabilmeyi istedi. Artık bildiği üzere gözyaşları ümit demekti. Gözleriniz kuruysa, ümidiniz yok demektir. 

*****

Bu verandada, bu toprakların üzerinde bu kadınla birlikte olmak içini rahatlatmıştı. Hayat ne kadar değişirse değişsin, bir şeyin hep aynı kaldığını ona anımsatıyordu.
Aile.

*****


Angie, bu zavallı kızın acısını dindirecek sihirli bir kelime olmasını diledi ama bazen hayat sizi köşeye sıkıştırır, çıkıp yolu sunmazdı.

*****

Artık annesi ve kendi adına üzülüyordu. Nasıl bir hayat sürebileceğini düşündü. Onu Angie büyütmüş olsaydı, Lauren sevginin anlamını çok daha önce öğrenmiş olacaktı. Onu aramak zorunda kalmayacaktı.

*****

"Sevgi bazen acı verir, Lauren. Ama yok olmaz"


Başka bir yorumda görüşmek üzere sevgiler^^

13 Şubat 2014 Perşembe

Katran Karası//Güneş Demirel Kitap Yorumu^^


Bir kitap yorumundan yine ve yeniden merhaba :)
Kitap yorumlarım çoğaldı yorumlamam için beni bekliyor :O Doğrusu hiç vaktim olmadığı için halen daha planlayıp da yazamadığım yazılarım var :/ İnşallah bir gün o liste(Blogta yazılacaklar listesi tutuyorum da) bitecek. Figthing!!!!

Gelelim okuduğum bu harika kitaba :) Yazarın Yazarım olduğu, çıkan bütün kitaplarını okuduğum hatta bir zamanlar nette yayınlanan hikayelerini okuduğum doğrudur, hatta hepsine bittiğim tekrar tekrar okuduğum ise su götürmez bir gerçektir :D
Türk yazar hastasıyım ama bütün Türk yazarları da okumuş değilim ne yazık ki :/ Yine de vazgeçemediğim yazarlar var örn: Canan Tan, Naşide Gökbudak, Gülşah Elikbank Vb. Yazarlar.
Aşk üzerine yazılan kitaplara, hatta imkansız ve zorlu aşkları okumayı çok seviyorum ne kadar beni sinir etse de :P Nedeni kızımız çok gururlu, erkek karakterimiz ise tam bir kıskançlık abidesi olup çıkıyor yine de onların aşkları bir tane. Bu kitapta da var ama diğer kitaplara göre bunları daha çok sevdim :) Kitap çok güzeldi ama yazarın diğer kitaplarıyla kıyaslanınca onlar halen daha birinci sırada olduğunu söyleyebilirim hele de Şimdi 
Benimsin kitabı <3 Bir daha okumalıyım hemde en kısa zamanda :( 
Yorumuma buradan bakabilirsiniz: TIK TIK!
Kitabı ilk elime aldığımda nasıl başladım nasıl ilerledi ve nasıl bitti farkında bile olmadım, sadece hemen okuyup bitirmek istedim, o kadar güzel ve heyecanlıydı^^


Yazarımın kalemi zaten mükemmel başka ne diyebilirim ki? 

Konusuna gelecek olursak;
Her şey çocukların oynadığı bir topla başladı. Evet yanlış okumadınız. Yağmur hafta sonu kaçamağı yaptığı bir gün başına yediği top darbesi ile topu atan kişiye sinirlenmiştir ve aynısını da onu yapmıştır. Bilmez ki iki gün sonra anlaşma yapacağı şirketin CEO'su olduğunu. Yine de bozuntuya vermez ve işine bakar. Bu karşılaşmadan mutluluk duyan Özgür intikamını almak ister çünkü kafasında darbenin yeri halen daha şiştir ve acımaktadır. İntikam amaçlı başlayan bu tanışma ilerde unutulmaz bir aşka dönüşür.
Yağmur'un hayatta tek bir hedefi vardır, işinde çok başarılı olup kendi ayaklarının üstünden durmak çünkü üniversitede başlayan arkadaşı Suna'dan başka kimsesi yoktur. Ve hayatına birden Özgür girince hayatı klişelerden kurtulur ve bambaşka yerler sürüklenir.


Konumuz böyle. İlk tanışma sahnelerine bittiğimi söylemek isterim, ne gülmüştüm ama :D Aşklarına diyecek yok zaten, oyyy ki ne oyyy :) Herkesin başına gelmeli böyle aşık bir adam :D Erkekler için de böyle bir bayan ;) 
Normalde bayan karakterler inatçı olur, aslında burada da Yağmur inatçıydı ama diğer kitaplara göre de değil yine de bir yerden sonra boğasım geldi. Yazık günah Özgür'e dedim kendi kendime. Yanıma alıp teselli etme isteğimi sürekli bastırmak zorunda kaldım, çok üzüldüm haline :(

Ama Özgür'de rahat değil hani, onuda boğmak istedim, Yağmur'ada yazık değil mi? İnatçılıkta nereye kadarmış :P
Fazla mı detaya girdim ne :D
Kitapta geçen Suna karakterini çok sevdim^^ Öyle bir arkadaşım, dostum olmasını isterdim, çünkü Yağmur'un yanından bir an olsun ayrılmıyor.
Kitapta rastlantıların da bu kadarı dedim, sonradan okuyunca neler olduğunu öğrenince çok şaşıracaksınız, şahsen ben çok şaşırdım ama bi o kadar da sevindim :) Tahmin etme yeteneğim kitaplar ve diziler sayesinde çok gelişti bu arada bütün tahminlerim tutuyor :D


Yazarımın diğer kitaplarının hemen çıkmasını dörtbinikiyüzaltmış gözle bekliyorum :) Bir çok hikayesini okuduğumu baştan söyledim, mesela sıradaki kitabının karakteri Eliz ve Çınar olabilir(Ne yazık ki hikayenin adını unuttum :/) o hikayeyi çooook sevmiştimmm <3


Tavsiye kısmına gelecek olursak yazarın sadece bu kitabını değil bütün kitaplarını okuyun bence, okuyup daha da elinizden bırakmayacağınıza kesin gözüyle bakıyorum. :))) 
Not:Çok mu iddalı konuştum ne? Yine de sözümün arkasındayım :D 
Son olarak dipnot: Kitabımız hem Yağmur hemde Özgür adıyla anlatılıyor. Yani hem Yağmur'un hemde Özgür'ün düşüncelerini ve ruh hallerini biliyoruz :)

Kitaba Puanım; 5/5


Alıntılara gelecek olursak;

Hani gayet neşelisindir, eğleniyorsundur ama bir anda çalan bir şarkının notaları yada şarkıyı söyleyenin sesi kulağına geldiğinde, sanki çok dertliymişsin gibi efkar basar ya insanı... Benim halimde öyleydi işte.



-Hiç bana bakma Yağmur!
-Gözlerimi mi kapatayım sana bakmamak için? Hem belki ben seni seyretmek istiyorum.
-Neden? Saçma bir soruydu bu, unut. Tabii ki yakışıklı olduğum için gözlerini alamıyorsun benden değil mi?
-Ukala!
-Cadı!

Alıntıya Not: Çok mütevazıyız :D



Sarıyı yeşile, yeşili kahveye çalan rengarenk gözleri aklımı başımdan çoktan almıştı. Konuşacaktık daha halbuki...Ama bu dakikadan sonra dilim kelime üretirse lal olsun.



- Nasıl özledim, bilemezsin. Meğer ben kalbimi sende unutmuşum.
Titriyordum, çok duyguluydu ses tonu.
-Kalbini, kalbimin en özel köşesinde sakladım Özgür. Yeniden istersen kaybolmasın diye...
-Ben kalbimi değil, seninkini istemeye gelmiştim oysa...



İşte sonunda asıl konuya gelmişlerdi. Aslında bölmek istemiyordum ama sormak zorundayım. Menemenim kötü oldun istemiyordum.

Alıntıya not: Ne gülmüştüm burada :D Ahh Özgür sen işini biliyorsun :D



Nice yağmurla yağsa, en güzel haliyle nafile. Ben camdan bana aşkla bakan kendi Yağmur'umu aşığım. Öyle saf, öyle duru ve öyle benim ki...Ve öylesine kalbime yağıyor ki...Nice yağmurla yağsa nafile...


Başka bir yorumda görüşmek üzere, kitaplarla ve sevgiyle kalın^^