Pegasus Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pegasus Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mart 2022 Çarşamba

Her Gün//David Levithan Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Yeni yorumla geldim. Bu aralar hem güzel, hem de eh işte kitaplar okuyorum. Eh işte nasıl oluyorsa artık. :D Bundan önce Portakal Kokulu Kız'ı okudum. Bir önce ki yorumumda nasıl sevdiğimi! okumuşsunuzdur belki. :D Bunu da hem sevdim hem sevemedim. Kitap güzeldi, verdiği mesaj da güzeldi ama arkadaşlar o son nedir yaaa. Dedim ne güzel ben de ikinci kitap var, hemen olmasa da okurum ama gelin görün ki yazar öyle bir son yazmış ki devamı yok yani. Ne, nasıl olur diye merak edenlere, cevabım yorumumun devamında.



Her gün farklı bedende. Her gün farklı hayatta. Her gün aynı kıza âşık.
Uyandım. Anında kim olduğumu anlamam gerekti. Mesele sadece bedenim de değil… gözlerimi açtığımda kolumun renginin açık mı koyu mu olduğu, saçımın uzun mu kısa mı olduğu, şişman mı zayıf mı olduğum, kız mı erkek mi olduğum, yara bere içinde mi yoksa pürüzsüz mü olduğum… Her sabah farklı bir bedende uyanıyorsanız, vücut en kolay alışılan şey. Kavraması güç olabilen ise bedenin önceden yaşamış olduğu hayat. Her gün başka biriyim. Ben, kendimim; kendim olduğumu biliyorum ama ayrıca başka biriyim de. Hep böyle olageldi.


Ana karakterimize kitapta kendine A diyor, bende öyle diyeceğim. A daha ilk doğuştan her gün bir bedende uyanıyor. Gece uyuyup, sabah kalktığı zaman kız, erkek fark etmeksizin 16 yaşında farklı birinin bedeninde uyanıyor. Anılarına erişebiliyor ve sorunsuz o günü geçiriyor. Bir gün Justin diye çocuğun bedenine girdiğinde Justin'ın sevgilisini fark eder, aralarındaki sıkıntıyı anlayınca kıza iyilik yapıp onu sahile götürür. Güzel bir günden sonra kızı unutamayan A, kızla aralarındaki mesafe  bir saatte olsa, dört saatte olsa onun yanına gitmek ister, giderde. Bir gün, bir partiye gidince işler karışır ve bedeninde ki çocuk içine şeytan girdiğine iddia eder. Sonrasında ise bazı şeyleri artık açığa çıkarmak ister ama çokta kolay olmayacaktır.

Karakterimizi sevdim, çeşit çeşit anne babasının, kardeşleri olmasına rağmen gerçek anne baba özlemi duyması üzdü beni. Ne olduğuyla ilgili bir şey yazmamış yazar, neden böyle olduğuyla ilgili. İşte burada nedenini ikinci kitapta öğrenebiliriz diye düşünürken neler oluyor neler. 
Farklı yaşamları, her insanın farklı sıkıntıları oluşu hayatın gerçeklerini yansıtıyor kitap. Bir aile iyiyken, diğer aile çocuğuyla ilgilenmiyor. Biri rahatlık içinde yaşarken bir diğer çocuk okula bile gitmiyor. Bu konuda gerçekten çok sevdim. A'nın çocukların hayatlarına müdahale etmemesi güzeldi ama bazı hayatlar vardı ki müdahale etseydi ne güzel olurdu dedim. Tabii çok ağır şeyler yaşayanlar için durmadı, buralarda güzel mesela. :)


Onun dışında yazarın sevmediğim bir şeyin üstünden sürekli durmasına gıcık oldum. Anladık savunuyorsun ama yeter yani. A sürekli benim cinsiyetim yok, ben A'yım demesi off dedirtti yani.
Bir de kızımız var, kim olduğu hakkında bir şey demeyeceğim, eğer okursanız siz öğrenin. Onda da yazar neden A gibi düşünmediği için kızıyor. :D Allah'ım ya, bitirirken bu düşünceleri beni aşırı irite etti o yüzden ne fantastik, ne yabancı okumak istedim . -_-
Konu olarak cidden sevdim, farklı ve sevilesi. Sadece bu yazarın eline düşmeseymiş keşke. Çünkü adam öyle bir son yazmış ki, tam ikinci kitapta neler olduğunu öğreniriz derken meğer o son gerçekten sonmuş. İkinci kitapta kızın yaşadıklarını anlatıyor. Yazar birinci kitapta kızla ilgili açıklanmayan şeyler ortaya atıp hiç anlatmadı, yani ikinci kitabı okuyalım diye sebep oluşturmuş ama bu sonla onu bile merak etmiyorum.


Ve olaylar öyle bir hal aldı ki acaba ne olacak, A söylenen şeyleri yaparsa sonucu istediği gibi olacak mı diye çok merak ettim. Yani yazar bizler için bunu açıklığa kavuşturmasını isterdim, bunu hak ediyorduk bence. Hani yazar sonu yazarda neler olacağını bize bırakır yaa bunu bize bıraksa bile o kadar çok ihtimal var ki ve A niye bu halde onu bile bilemediğimiz için kesin bir şey diyemiyoruz, düşünemiyoruz. :/

Bence böyle bir konuya bu son yakışmadı, zaten erkek bir yazarın yazdığı apaçık belliydi. Ayrım yapmıyorum ama argo ve bel altı konuşmaları daha çok erkek yazarların. O yüzden isim anonim bile olsa geneli belli ediyor kendini, bazen hoşuma gitmiyor.

Kısacası kitabı hem sevdim hem de sevmedim. Sonuyla ilgili sıkıntı olmasaydı onlara rağmen sevebilirdim hatta. İkinci kitabı hemen okumam gibi. Seri çıkalı seneler oldu, yazar çıkarsaydı çoktan çıkarırdı devamını. :/
Genel olarak yorumum böyleydi, yazarın kalemi akıcı oluşu kitabı okutuyordu. İlginç, hayatın içinden kitapları seviyorsanız okuyabilirsiniz. :)


Kitaba Puanım 5/3,5^^


Alıntılar^^

Uğruna yaşanılan bir şey olduğunda düşülen tuzak budur işte:
Diğer her şey ruhsuz gelir.


*****

Kötü bir insanın iyi davranmasını sağlamaya çalışmak bezdiricidir. Kötü olmanın onlar için neden bu kadar kolay olduğunu anlayabilirsiniz.


*****

Aşkın her şeye galip gelmesini isterdim. Fakat aşk hiçbir şeye galip gelmiyordu. Kendi başına hiçbir şey yapamıyordu.
Onun adına galip gelelim diye bize güveniyordu.




Bir yorumda böylece biter.
Başka yorumlarımda görüşmek duasıyla^^
Sevgiyle kalın...



12 Mart 2022 Cumartesi

Sonsuz Gökyüzünün Altında//Veronica Rossi Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Şu an bununla beraber yayımlanacak dört kitap yorumum var, buna gelene kadar diğerlerini yayımlarım inşallah ama şu an hepsi beklemede.
Ayçöreğinin hezimetinden sonra uzun zamandır distopya okumuyorum deyip buna başladım, sonra tekrardan romantik bir kitap istedi canım ama bunu da okumaya devam ettim. Kitabı okurken baya beklentiyi yüksek tuttum, sonra Kitap Turkusu'ndan B.ablam ben sevemedim deyince okurken bi düştü motivasyonum yine de devam ettim ve bitirdim. 


Ölmenin milyonlarca, yaşamaninsa tek bir yolu var Tehlike dolu bir dünyada siradişi bir ittifak Dünyalarin ayirdiği ancak kaderin birleştirdiği bir aşk
Aria bütün yaşamını Hayal'in korunaklı kubbesi altında geçirmiştir. Genç kadının bütün dünyası bu izole şehrin duvarlarıyla sınırlıdır. Ona Dışarı'da soluduğu havanın bile ölümcül olduğu öğretildiğinden Hayal'in kapılarının ardında neler uzandığını tahmin dahi etmemiştir. Annesi kaybolunca onu bulmak için Dışarı'daki çorak araziye çıkmak zorunda kalır ancak hayatta kalmanın çok zor olacağının bilincindedir.
Dışarı'dayken Perry adında bir Yabancı'yla tanışır. Bu yabani adam da birini aramaktadır ve Aria'nın hayatta kalabilmek için tek şansıdır. İki genç, aradıkları sorulara cevap bulabilmek için birbirlerine umut ışığı olacak ve sıradışı birliktelikleri Sonsuz Gökyüzünün Altında yaşayan insanların kaderini belirleyecek bir bağa dönüşecektir…


Aria Hayal dünyasında rahatlıkla yaşarken çalışan annesinden bir süre haber alamaz, konuyla ilgili bilgi alabileceği birinden yardım alacakken hayatı mahvolur. Bir anda kendini dışarda, vahşilerin arasından bulur.
Aria'nın yerinde olmak istemezdim. Düşünsenize dışarısı sizi yavaş yavaş öldürür diyorlar ve bir anda kendinizi savunmasız dışarıda buluyorsunuz. Aria gerçekten güçlü bir karakterdi, hem annesini, hem de Akıllıgöz'e kaydettikleri şeyleri delil olarak kullanması için onları bulmak zorunda kalır. Lakin bunları yapmak içinde yardıma ihtiyacı vardır.
Bu arada Akıllıgöz'de şöyle, akıllı telefonlar gibi bir tıkla istediğimiz yere gidebiliyoruz ya da izleyebiliyoruz. Yazar burada ileri gitmiş ve gözü taktığı zaman istediğin yerde, istediğin şekilde olabileceğini göstermiş. Size bir şey diyeyim mi, bunu yaparlar. :D Mesela operaya gidecekler akıllıgöze talimat veriyor ve hop oradasın, hem de sanal bir beden olarak. :O
Bence çok iyi :D


Perry(Ben okurken hep peri dedim asdfghjkl)
Hayal'in dışında, sürekli hareket eden Eter'le yaşamaya çalışan Perry abisiyle beraber halkını, kabilesini kurtarmak ister. Eter şiddetlendiği zaman her yeri yakıp geçtiği için zamanları azdır ve yemek bulmada da zorluk çekerler.
Perry uzaklarda yaşam söylentileri duymaktadır ve onun peşinden gitmek ister ama abisi izin vermez. Bunun yanında da kabilesinin başına geçmek için her şeyi göze almaktadır.
Aria'nın vahşi dediği insanlardan biri olan Perry kendisi yüzünden meydana gelen olayları düzeltmek için Aria'ya ihtiyaç duyar. Ondan sonra takım olarak ilerleyen Aria ve Perry'nin başına bir sürü şey gelecektir.
Perry'yi de Aria gibi sevdim, ırk olarak bazı özel güçlerinin olması ise kitaba güzel bir hava katmış.


Bunların dışında Roar vardı, ben de huy olmuş boş rol hariç herkesten şüpheleniyorum. Roar'da onlardan biriydi ve aşırı sevdim. Liv var birde, hiç görmediğimiz ama adının sıkça geçtiği karakter. İkinci kitapta okumak dileğiyle. ;)
Roar aşırı tatlıydı, Aria gibi Perry'den çok sevmiş olabilirim. Zaten çatlak karakterler her zaman ilgimi çeker. :D
Cinder, onun ne olduğunu ya ikinci kitapta ya da sonra kitapta öğreneceğiz.
Ama diğer karakterlere göre en merak ettiğim karakterde o, hatta kitapta ki karakterler de Cinder'ı çok merak ediyorlar.
Marroh vardı bir de, yani kitapta yok yok. :D Böyle kitabın seyrini değiştiren karakterleri seviyorum, Marrıh'da onlardan biriydi. Yaşadığı yer çok ilginçti ve iyiydi ama Eter'in ne yapacağını kimse bilemez. Devam kitaplarında onlara ne olacak okuyup göreceğiz. :)

Genel bir yorum yapacak olursam yazarın kalemi akıcıydı, başta yazdığı Hayal ve diğer bilmediğimiz şeyleri anlamam zaman aldı. Daha açıklayıcı şekilde giriş yapsaydı ilk başlarda bocalamazdım. Düşünün zaman sonra anlayabildim Hayal nasıl bir yer falan. Tabii yine anlamadığım bir kaç yer oldu, belki çeviride sıkıntı vardı ya da benim beynim yandı. :D Kitabı oturup okuduğunuz zaman bir oturuşta 50 sayfa okuyorsunuz. Dün gece(kitabı bitirdiğim gece) 180 sayfa okudum ve hiç sıkılmadım, bunu da belirtmek isterim. Normalde sıkılır, yeter bitsin derim ama okumaya devam ederken sayfayı bi çevirdim bomboş, meğer son sayfayı okuyormuşum. :D
Kitabı cidden sevdim, çok ahım şahım bir şey olmadı benim için ama karakterlerin ilginç olması, olayların bazısının sonuca bağlanması, çiftin yavaş yavaş yakınlaşması falan hepsi kitabı güzel yapan taraflardı. Kitapta geçen uzun yolculuk biraz sıktı beni, yani olaysız değildi ama yine mi yürüyecekler, gelmediler mi daha dedim. İkinci kitapta da baya yürüyecekler gibi ama neler olacak, ne bulacaklar bilemiyorum ve aradıkları şeyi ikinci kitapta bulurlarsa çok sevineceğim. :)

Bu tarz distopya serileri seviyorsanız şu an Kitap Yurdu'nda ilk iki kitap 20₺. Okuması akıcı, merak edilesi kitaplardan biriydi. Eğer okursanız ya da okuduysanız yorumunuzu esirgemeyin, sizin düşüncelerinizi de merak ettim. :)



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


"Asla, Köstebek. Eter asla kaybolmaz."
Kız yukarı baktı. "Aslalarla dolu bir göğün altında aslalarla dolu bir dünya."


*****


"Nefret etmiyor musun yani?" diye sordu bir süre sonra Aria'ya.
"Kısmen...Vahşi olmaktan?"
"Beni hayatta tutan şeyden nasıl nefret edebilirim?"





Bir yorum daha biter, yorumları yazıp en sona alıntılar kalıyor, onları da ekleyip bitiriyorum. En azından unutmuyorum yorumumu, bu da bir şey. :D
Başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^

Buralarda da varım^^


2 Nisan 2021 Cuma

Aşkın Fransızcası//Fiona Valpy Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yorumlarım o kadar birikti ki nereden başlayacağımı bende şaşırdım. Dizi yorumları, BCP derken bunlar hep kaldı. Hazır bilgisayarı açıp işimi erken bitiremediğim için ve örgüde örmediysem o zaman yorumları yazayım, kim bilir kaç saate biter. :D
Kitabımı Kitap Yurdu'nun Pegasus Yayınlarının kampanyasından aldım. 5 kitap ve hepsine 20 ₺ verdik, tanesi 4 ₺'ye geldi. Fiyatlarına göre kitaplar bence çok iyi. Mesela ikiz şu ana kadar iki kitap okudu bu kampanyadan çok beğendi, bende bunu beğendim ama  çok para verseydim inanın üzülürdüm. :D

Gina birkaç ay içerisinde hem çok sevdiği işini hem anne yarısı olarak gördüğü teyzesini hem de tutkuyla bağlı olduğu erkek arkadaşını kaybeder. Hüzünlü bir arayış içindeyken ona teyzesinden kalan, Fransa'daki eve yerleşmeye karar verir. Masmavi bir gökyüzü, sımsıcak güneş ve yepyeni bir başlangıç... Belki de yeniden iyi hissetmek o kadar zor olmayacaktır.
Hesaba katmadığı şeyler ise kısa bir süre sonra su yüzüne çıkar: eski evin çatısındaki delik, kendisini doğru ifade etmekte güçlük çektiği bir dil ve belki de hiç öğrenmemesi gereken endişe verici aile sırları…
Alışık olduğu ülkeden çok uzakta şarap uzmanlığı alanındaki çalışmalarına odaklanmaya çalışan Gina yeni kurduğu arkadaşlıklardan ve yavaş yavaş büyüsüne kapıldığı gizemli taş ustası Cédric'ten destek görebilecek midir?

Klasik kasabaya yeni gelenin etrafında dönen hikaye. Kitabı alırken yorumlarda sürekli kitap okuma alışkanlığı kazandıracak kitap diyordu, evet doğru. Çok fazla kitap okuyan için biraz eksik kalmış, bunların en büyük sebebi de yazardı bence.
Karakterler olarak Gina yaşadığı sıkıntılı dönemden sonra vefat eden çok sevdiği teyzesinin evine taşınır. İngiliz olan Gina Fransızcasının döndüğü kadarıyla etraftaki insanlarla iyi geçinir, zaten genelini tanımaktadır. Şarap şirketinde çalışan Gina Şarap tadımcısı olmak için kurslara başlar. Çok büyük bir fırtınada evinin çatısı hasar görünce yardıma komşusu ve oğulları yetişir. 4 oğlanın içinden Cedric'e ilgi duymaya başlayan Gina öğrendiği gerçekten sonra kenedine yapılanı başkasına yapmamaya söz verir aşkını kalbine gömer. Ama ya gördükleri yanlışsa?
Bu sırada hayatının en büyük sırını öğrenen Gina aslında çevresindeki sevdiği insanları hiç tanımadığını fark eder  ve kendisine yalan söyledikleri için de kalbi kırılır.
Gina tatlı, sıradan bir karakterdi, yalnızlığı, yaşadığı sıkıntıların üstüne birde ummadığı bir sırrı öğrenince bunlara verdiği tepkileri ve sonuçlarını okuyoruz.

15 Mart 2021 Pazartesi

Altın Oğul//Pierce Brown Kitap Yorumu^^

 Merhaba^^
Dizi ve film yorumlarım şöyle dursun ben unutmadan kitap yorumlarımı yazayım. :D Onların da sırası gelecek inşAllah. :D Kitabım çok sevilen Kızıl Yükseliş serisinin ikinci kitabı. İlk kitabı geçen sene bu zamanlarda ya da daha geç bir zamanda okumuştum. Hayran kalmıştım hem yazarın zekasına hem konuya ama gelin görün ki bu kitap tam tersi oldu, hiç ilk kitap gibi değildi. Kızıl Yükseliş yorumu için Tık Tık!
Birinci kitap aynı Açlık Oyunları gibiydi hatta ondan da daha iyiydi ama gelin görün ki ikinci kitap gezegenler arası mevki savaşına döndü.


Altın yüzlerden oluşan bir denizde sürükleniyorum. Burada sadece güçlü olan hayatta kalabilir. Sadece akıllı olan yönetebilir. Hâlâ oyun oynuyorum ama bu, oyunların en ölümcülü. Ben yüzyıllardır köleleştirilen halkımın kılıcıyım. Bağışlamayacağım. Ve unutmayacağım.
Mars Enstitüsü'ndeki amansız rekabetten zaferle çıkan Darrow, namı diğer Azrail, yönetici seçkinler arasında saygın bir konuma yükselmiş, en zalim ve zeki Altınlara; Eşsiz Yaralılara katılmıştır. Ancak Darrow onlardan biri değildir: Geleceğin yalanlar üzerine kurulu olduğu, trajediyle dolu, unutamayacağı ve affedemeyeceği bir geçmişi vardır.
Sistemi içeriden yıkma hedefine ulaşmak için herhangi bir Altın değil; en iyi, en güçlü, en zeki, en vazgeçilmez Altın olmalıdır. Halkını aydınlığa çıkarmasının başka yolu yoktur ancak bu yol boyunca attığı her adım, Darrow'un kendi gölgesini biraz daha karartacaktır.

3 Şubat 2021 Çarşamba

Jane Austen Hayatımı Mahvetti//Beth Pattillo Kitap yorumu^^

Merhabalar^^
2020'nin son kitabı, yeni yılın ise ilk kitabı olarak karar verdiğim kitabımın yorumunu yazıyorum asdfghj Çok karışık oldu farkındayım ama olan bu. Daha yarıyı geçmediğim için böyle bir fikir ürettim, yani bu kitap yeni yılın ilk kitabı olarak kayıtlara geçti.
İkiz Kitap Yurdu'nun kampanyasından yararlanarak Pegasus Yayınlarının bazı kitaplarını 5 ₺ gibi bir ücretle aldı, bu kitapta onlardan biri. Jane Austen hayranıyım, onun için ve kitaplarına uyarlanan kitapları da çok seviyorum. Bazısı çok ilgimi çekmese de geneli güzel oluyor, bu kitap eh işte olan kitaplardan biriydi ne yazık ki. 


 Jane Austen'dan intikamımı almak için İngiltere'ye gidiyorum. Ama en çok da mutlu son diye bir şey olmadığını ispatlamaya...
Emma Grant, her şeyi daima kitabına uygun yapmıştır: saygın bir evlilik, iyi bir okuldaki saygın bir iş ve olmazsa olmaz iki de çocuk için uygun bir plan. Hayat onun için fevkalade güzeldir, ta ki kocasını başka bir kadınla
yakalayana kadar.
Emma bu olaydan sonra Austenvari romantik fikirlerinin aslında saçma hayaller olduğuna karar vermiştir. Şimdi edebi idolüyle görülecek büyük bir hesabı vardır. Böylelikle Austen'ın kayıp mektuplarının peşine düşen Emma, ilk aşkının ortaya çıkışıyla kendini yine Austenvari bir karmaşanın içinde bulur.

Konuda da anlaşıldığı üzere ihanete uğramış bir karakter ve bunun intikamını almak isteyen bir kadın var. Emma Jane Austen fanıdır ve onun yazdığı mutlu sonlara inanmaktadır. Mutlu evliliği, güzel bir işi olmasına rağmen yaşadığı büyük ihanetten sonra kendini İngiltere'ye Jane Austen'ın hayatını mahvetmek için giderken bulur. Evet yanlış okumadınız, kendi hayatı mahvolduğu için onunda hayatı mahvolsun aklıyla gidiyor İngiltere'ye. Biliyorsunuz Jane Austen hakkında hiçbir mektup, yazı yok. Evlendi mi? Bekar mı öldü? Sevdiği biri oldu mu ya da nişanlandığı? Bunlar çok merak edilesi konular ve Emma Jane Austen'un soyundan gelen biriyle iletişime geçer, onunla konuşunca hiç inanmasa da gizli mektuplar olduğunu öğrenir, hatta görür de ama kadının başka planları vardır.

7 Aralık 2019 Cumartesi

Kızıl Yükseliş//Pierce Brown Kitap Yorumu^^

   Herkese merhaba^^
Yine kitap yorumu ile geldim ama bu sefer kitap harikaydı. Yıllar önce çıkıp halen daha etkisini gösteren Kızıl Yükseliş serisinin ilk kitabını okudum. My Twin okurken sürekli oku bak çok güzel demişti ama kısmet bugüneymiş. Şu an dört kitabı çıktı, devam eder mi bilmiyorum, araştırmak lazım. Biz de ise üç kitabı mevcut, o yüzden arayı fazla açmadan okumam lazım. Uzun zamandır böyle güzel distopya okumamıştım, yazarın zekası, okuru şaşırtmasını sevdim.

Ben dünyaları ateşe verecek kıvılcımım. Ben zincirleri kıracak çekicim. Ben halkımın ve esaret içinde yaşayan herkesin umuduyum. Çünkü biliyorum ki insan kendini köleleştiren adaletsizlikle özgürleşemez. Gelecekte, renk kodlarına göre sınıflara ayrılmış Toplum'un en alt sınıfını Kızıllar oluşturmaktadır. Diğer bütün Kızıllar gibi Darrow da, Mars'ı yeni nesiller için yaşanılır bir gezegen haline getirdikleri inancıyla günlerini madenlerde çalışarak geçirmektedir. Üstelik bunu severek ve isteyerek yapmakta, kanı ve teriyle çocuklarına daha iyi bir dünya bırakacağına inanmaktadır.
Ancak Kızıllar kandırılmıştır. Darrow, halkının yozlaşmış yönetici sınıfın kölesinden başka bir şey olmadığını keşfettiğinde adalet özlemi ve kaybettiği aşkının anısıyla hırslanır. İnsanlığın yeni nesil Altın hükümdarlarının güç için mücadele ettiği efsanevi Enstitü'ye sızmak için her şeyden vazgeçer. Hayatı ve medeniyetin geleceği pahasına en başarılı ve en vahşi Altınlarla rekabet etmek zorunda kalacak olan Darrow'un düşmanlarını yenmek için artık yapmayacağı şey yoktur… Bu, onlardan birine dönüşmek anlamına gelse bile.


Dünya bitmiş, artık insanlar gezegenlerde yaşamaya başlamıştır. Burada her şey faklıdır ve sınıflar renk renk ayırt edilmiştir. Altınlar en üst kademeyi gösterirken kızıllar en alt kademeyi temsil etmektedir. Altınlar ülkeyi yönetmekle, kızıllar ise gezegenlerinin ayakta kalması için madenlerde çalışmaktedır. Yukarı hayattan ve diğer renklerden bihaber olan Kızıllar ve Darrow ailesi ile mutludur ta kii canından çok sevdiği eşi Eo ölene kadar. Bu saatten sonra hayatı değişen Darrow Eo, ailesi ve halkı için bütün tehlikelere atılır. Ve konu böylece başlar.

Her distopyada olduğu gibi burada da baş karakterin hiçbir şeyden haberi yoktur. Yani başta olan insanların aşağı kademede olanlara yaptıklarından.  Olanlar oluyor ve her şey bir kaç bölüm sonra değişiyor. O süreç, değişim, eğitim, sınavlar vs. çok iyi kurgulanmıştı. Darrow'un daha iyi yetiştirilmiş, kaslı, sağlıklı beslenmiş gibi yetiştirmeleri çok zamanlarını aldı ve yazarın her ayrıntıyı yazması sıkmadığı gibi, iyi ki baştan savma yapmamış dedirtti.


Kitabı ilk My Twin okudu ve hakkında çok kez konuştu, o konuşmadan yola çıkarak çok farklı bir gidişat bekliyordum ama olaylar bir anda Açlık oyunlarına döndü. Bunu ne Darrow ne de ben bekliyordum. Bir anda, bir kaç sınavla üst kademeye çıkacak sandım ama olay çok çok farklıymış. Bence Açlık oyunları fazla dram ve üzüntü barındırıp insanların kalbini fethetse de benim oyum bu kitaptan yana olurdu. Tamam orada aksiyon daha bol ama buradaki strateji daha güzel ve şok ediciydi. O yüzden yazara hayran kaldım. Belki de distopya yazan yazarlar arasında en iyisi diyebilirim. Tabii ki durağan yerleri oldu, az biraz ee hadi ne böyle ayları mı bekleyeceğiz dediğim zamanlar oldu ama beklemenin ödülünü aldım. Strateji ne kadar iyiyse sonda beni şok etti. Amanın dedim, yok canım dedim. Okuyanlar anladı beni. :D 



İkinci kitabı çok merak ediyorum, bu kitapta beklediğim olaylar ikinci kitapta gerçekleşiyormuş. Yani üst kademe olayları falan, daha sakin. Başka ne yazayım bilemiyorum, etkisin altına alan, bir çırpıda bitebilen bir kitap. Kalın olduğuna bakmayı baya hızlı ilerliyor.
Distopya severler kesin okumuştur, kimse benim gibi beklemez ama okumamış olanlar varsa kesin okusun. Bu zamana kadar ne okumuşuz biz diyorsunuz. Yok böyle zeka, ya da biz az okuduk. :D



Kitaba Puanım 5/5^^




Alıntılar^^


Ben böyle biri değildim; olmak istemiyordum. Ben bir baba, bir koca, bir dansçı olmak istemiştim. Bırakın toprağı kazayım. Halkımın şarkılarını söyleyeyim, sıçrayıp döneyim, duvarlarda koşayım. Yasak şarkıyı asla söylemezdim. Çalışırdım. Boyun eğerdim. Ben sadece ailemle beraber yaşamak istemiştim. Yeterince mutluyduk.
Özgürlüğün bedeli çok ağırdı.


*****


Bir kurt sürüsünün içinde kurt postuna bürünmüş bir koyundum.



*****


Biteceğini sanmıştım ama her yara iyileşmiyor. Her günah affedilmiyor.






Böylece bir yazı daha biter, bol kitaplı günler^^
Sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^


4 Aralık 2019 Çarşamba

Büyülü Fırtına//Kristin Hannah Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Uzun zamandır Kristin Hannah okumamıştım, elimde bir kaç kitabı vardı ve aralarında Büyülü Fırtına'yı seçtim. Doğrusu okumayalı çok oldu ve bitirirken daha iyi kitap okuyabilirdim dedim.
Nedeni birazdan sizlerle olacak. Yorumu geçmeden önce Pegasus'un fiyatları hakkında konuşmak isterim. Tamam çok fazla kaliteli, telif hakkı derken hak veriyoruz ama cilti kitaplara 90 TL diyor, hiç bir özelliği olayan Kristin Hannah kitaplarına ise 50 TL. Son zamanlarda çok fazla Kristin Hannah kitabı çıktı ama biz alamıyoruz. Bu kitabımı bile ikinci el olarak aldım. Artık akıllandık, daha az paraya çok kitap alıyoruz ama neden sevdiğimiz kitapları almayalım ki? Bütün kitap severlerin yarasına dokunduğuma göre yorumu bu sefer gerçekten geçebilirim. :D

Alaina Costanza’nın hayatı büyülü şimşeklerin çaktığı fırtınalı bir gecede tamamen değişir. Aşk romanları yazarı, bir çocuk annesi ve geçmişte çok zor bir hayat yaşamış Alaina, bahçesine düşen yıldırımla gözlerini bir yüzyıl öncesinde açar ve kendi kitabındaki kahramanlardan biri olan tehlikeli kanun kaçağı Killian tarafından kaçırılır. Çok geçmeden Killian ve Alaina’nın karşılaşmasının bir tesadüf olmadığı ortaya çıkar. Alaina, Killian adındaki katili yalnızca hayal gücünün bir ürünü olarak var etmemiştir; onların buluşması, kavrayamayacakları kadar büyük bir gizemin zaman ve mekânı aşan gücüyle mümkün olmuştur.
Fakat her büyünün bir bedeli vardır… Aşkı, tutkuyu ve kaderi anlayacakları ölümcül bir yolculuğa çıkan Alaina ve Killian artık büyük fedakârlıklar da bulunmak ve zamanla savaş vermek zorundadır.

Konusu gerçekten çok ilginç, Alaina çok satan bir yazardır ve geçmişte yaşadıkları yüzünden sıkıntılı günler geçirir. Bir gece kitabını yazmak için bilgisayarın başına geçtiğinde yıldırım düşmesi sonucu yazdığı kitabının içine girer. Hem de tam soygun sahnesinin ortasına. Başta her şeyin biteceğine, rüya olduğunu düşündüğü için rahat davranır ama işler umduğu gibi gitmez ve kitabının tehlikeli, kanun kaçağı Killian tarafından kaçırılır. Bu saatten sonra biricik kızına ve gerçek hayatına dönmek için aklına gelen her şeyi yapacaktır, söz dinlemeyen tehlikeli Killian'e bile yalvaracaktır.
Her iki karakterimizde çok acılar çekmiş,  yaşadıklarını okuyunca üzülüyor insan. Alaina'nın çaresizliği çok iyi işlenmişti, sanki biz çaresiz kalmış gibiyiz. Verdiği mücadele, aşkına inancı ama öbür taraftan kızına olan sevgisi çok iyiydi.


Gerçekten ilginç bir kitaptı, Kristin Hannah dram konusunda iyiyse fantastik konuda da çok iyi. Ama bazen de çok iyiye gitmiyor. Bu da çok iyiydi ama beklentim yüksek olduğu için biraz hayal kırıklığı oldu. Daha farklı bekliyordum o yüzden olmuş olabilir.
Sonu için ise diyeceğim bir şey yok, okuyup görün sadece.

Bu arada kitap 1993 yılında çıkmış. Çıktığı zaman değilde benim doğumumdan bir sene sonra çıkması çok fazla ilgimi çekti. Kristin Hannah başarılı bir yazar ve o zamandan bu zamana zerre değişiklik yok ve hala çok sevilen yazar. Herkes dram yüzünden fazla yanaşmıyor ama bu kitap ve diğer bir kaç tanesini öneririm. Bu yazarla herkes tanışmalı. :) Böylece tavsiyede de bulunduk. Beklentiyi yüksek tutmadan, konunun güzelliği ile öneriyorum. ;)




Kitaba Puanım 5/3,5^^



Alıntılar^^


Hayatta güvende olmak diye bir şey yoktur.




******



Acı çektiği sürece her şey gerçekti çünkü.






Bir yorumda böylece biter, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^





Buralarda da varım^^



27 Ekim 2019 Pazar

Kitap Alışverişi/BKM Kitap,/Kitap Yurdu^^

Merhabalar^^
Yeni kitap alışveriş yazımızla sizlerleyim. Kitapları alalı çok oldu. Hatta bu ki siparişin yazısı. Biri BKM Kitap, diğer ise Okuoku.
İkisinden de memnunuz. Hangisi daha iyi indirim yaptı, kargo ücreti makulse ondan alıyoruz. Şimdi yine bir sipariş düşünüyoruz ama bakalım. :)

Kitap alınca böyle olanlar. :D


İlk olarak BKM Kitap^^
Bu kitapları özellikle almadık, yarışma için sipariş verirken ekledik. Bazısı deneme amaçlı alındı, umarım hayal kırılığı olmaz.


Gurur ve Önyargı'yı, yani Aşk ve Gurur'u seneler önce okumuş, bu zamana kadarda sürekli filmini izlemiştim. Ama bu baskısıyla tekrar alıp okumak istediğimiz için aldık. Diğer kitap nerede bulamıyoruz. :/
Kitaplığa çok yakıştı bu arada^^ :D




Nostalji Yayınları çok güzel kitaplar çıkarıyor, bunlardan onlardan biri. Sırf baskısı için aldık, kitabı hiç bilmiyorum. Ve kapaktaki Bay Darcy değil. :D




Uzun zamandır almadık istediğim kitaplardan biriydi. U Kitapta hep satış vardı, hem de 9 tl gibi bir fiyata. Öyle olacağına sıfır alırım daha iyi dedim ve aldık. Kapağının kadife dokusuna bayıldım.^^




3 tl olduğu için aldığımız kitaplardan biriydi. Yazarı hiç duymadım. Hayal kırıklığı olsa bile üzülmem. :D




Hüseyin Rahmi Gürpınar sevdiğimiz yazarlardan. Bu kitabının da ismi çok hoşumuza gitti :D Bakalım nasıl. Kısa zamanda okumak istediklerim arasında. :)




Kitap Yurdu Kitapları^^


İş Bankası yayınlarından Türk Klasiklerini almaya çalışıyoruz. Bu kitabı ve yazarı ilk defa duydum, kısa ve sevildiği için listeye ekledik. :)





Canan Tan'ı herkes sevmez ama biz seviyorum. Bu kitabı ne zaman çıktı bilmiyorum ama 9.90 olunca hemen sepete ekledik. Konusu ilginç, umarım güzeldir. :)




My Twin filmini izleyip çok beğendi,  hemen kitabını alalım dedi. Listeye öyle girdi. :D Sırf filmi için  ilk ve hemen okurum gibi. :)




Üstte gördüğünüz kitapları almamıza sebep olan kitaplar. Kitap Yurdu'nda 30 tl olunca hemen aldık. N11'de de 30 tl ve hala bu fiyata satılıyor. İlk iki kitabı okuyup sevmiştim ama seri çok olup, fiyatlar uçunca yarım bıraktım. Şimdi seriye tekrardan devam edebilirim. :)






Kitaplarımız böyle, aradan uzun zaman geçse de halen daha birini okumadım. Şu an ki kitabım iki haftadır elimde. :'( Daha iyi kitaplar sizlerin olsun, sevgiyle ve kitaplarla kalın.^^
Not: Yanındaki Kuzu Milky, bana çak yardımcı oldu. :D Daha detaylı görmek için İkizler Amigurumi sayfasına bekleriz. :)



Buralarda da varım^^





30 Eylül 2019 Pazartesi

Kitap Alışverişi//Okuoku^^

Herkese merhaba^^
Uzun zamandır alışverişi yazısı yazmıyordum. Kitap almadığım anlamına gelmesin bu, yığınla kitap alındı ama çoklu kitaplar olmadığı için sadece Instagram hesabımda yayınladım. Bu sefer ki alışverişimden sonra iki tane daha alışveriş yaptık. :D Yakında o da gelecek, umarık kısa zamanda olur.
Taaa bayramda aldığımız kitaplar oluyor kendileri, çok merak ettiğim yazarlar olduğu için bu siparişi vermek istedim. My Twin biraz gönülsüz oldu ama kitaplardan birini ilk o okudu. :D
Alışverişi başlıkta da gördüğünüz üzere Okuoku'dan verdik, biz memnunuz, tavsiye de edebiliriz. ;)
Gelelim kitaplara^^





İlk olarak klasikler^^
Türk Klasikleri İş Bankası yayınlarından çıkmaya başladı, Dünya değil ama Türk klasiklerini toplamaya çalışacağız, bakalım ne zamana toplanır. :D



Hüseyin Rahmi Gürpınar sevdiğimiz yazarlardan oldu, komik ve sıra dışı dili okunmaya değer. Eğer okumadıysanız tüylerinizi diken diken edecek Gulyabaniyi okuyun derim. :) Bunu da merak ediyorum, kapak çok müstehcen ama ne yapalım. :/



Deniz Erbulak çok sevdiğimiz yazarlardan, çıkardığı serileri takip ediyoruz. My Twin Yansıma serisini, ben ise Derindekiler serisine devam ediyorum. Şimdilik 3 kitaptan oluşan seriyi tamamladık gibi. Halen daha yazar ile tanışmadıysanız çok şey kaybediyorsunuz derim. ;)



Instagram'da takip ettiğim bir sayfa kitabı çok övünce merak ettim, U Kitap'da biraz gezindim olmadı orada, bizde satın alalım dedik. Ucuz olduğu için sepete ekledik, umarım hayal kırıklığı olmaz yoksa My Twin beni nerelere kovalar. :D
Not: Kapak çok tatlı ama. <3



İşte My Twin'in benden önce okuduğu kitap.
Merak ettiklerim arasından bu da vardı, fiyatı düşünce hemen sepete ekledik. :) My Twin sevdi, ben de severim diye düşünüyorum ama bakalım. :D



Bir diğer merak edip, fiyatı düşütüğü an aldığımız kitap.
Bir önceki kitap gibi çok övüldü, konusu da çok değişikti. Bu da diğerleri gibi hayal kırıklığı olmaz umarım. Hepsinde aynı dilekde bulundum ama olursa çok üzülürüm. :/




Bu iki kitap My Twin'in isteği ile alındı. Seriyi çok seviyor, ısrarla oku diyor ama nedense bir çekingenliğim var, belki yakın zamanda ikisine de başlarım. Karanlığın içinden son kitap mı bilemiyorum, umarım son kitaptır. Saray Yıldızı ise 3. ve son kitap değil. Bu beni üzüyor çünkü Pegasus zamlardan sonra daha da coştu. -_-




Son olarak U kitap ganimetleri^^
Bakınız yine Sophie Kinsella var. Normalde takip ederim ama bu kitabının çıktığını U kitapta gördüm. :O Konusu biraz orta taşlı insanları ilgilendiriyor ama merakta ediyorum, sonuçta komedi türünden yazıyor kadın. :D





İşte kitaplarımız böyle, okunacak çok kitap var ama okuyan yok. 2 haftadır Mai ve Siyah'ı okuyorum(Bitti). Birazcık ilerleyip sonuna gelebilsem keşke. :/
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle ve bolca kitaplarla kalın^^




Buralarda da varım^^








25 Kasım 2018 Pazar

Görgü ve Casusluk//Gail Carriger Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^
Kitap yorumlarım da aynı izlediğim dizi ve film yorumları gibi yığıldı kaldı. Böyle olması güzel aslında, halen daha bir şeyler de aktifin falan. :D Buna seviniyorum çünkü bir ara yerlerdeydim. Bu sefer ki kitabım yıllar önce Blog Günlerinden bize gelen hediye kitap. My Twin okuyup en işte demişti, ben de kapağına ve konusunu merak ettiğim için okumaya başladım. My Twin'in dediğim gibi ahım şahım değil ama kötü de değildi.

On dört yaşındaki Sophronia, annesinin sabrını zorlamaktadır.
Sophronia görgü kuralları yerine saat sökmek ve ağaçlara tırmanmakla ilgilenirken ailesinin en büyük korkularından biri, kızlarının misafirlerin karşısında o korkunç reveransını yapmasıdır ve Bayan Temminnick kızının bir hanımefendi olmasını çok istemektedir. Bu yüzden onu Matmazel Geraldine'in Seçkin Genç Hanımlar İçin Görgü Okulu'na gönderir.
Ancak Sophronia çok geçmeden bu okulun, annesinin umduğu gibi bir yer olmadığını anlar. Okuldaki genç hanımlar, görgü kurallarından fazlasını öğrenmektedir. Dans, kıyafet seçimi ve görgü kurallarının yanı sıra suikast, aldatma ve casusluk dersleri de verilmektedir; tabii olabilecek en kibar şekilde.
Sophronia ve arkadaşlarını heyecanlı bir ilk eğitim yılı beklemektedir.



Karakterin 14 yaşında olması biraz garibinize gidebilir ama kitap eski, leydilerin zamanında geçtiği için çok normal. O yüzden pek etkilemedi beni. Konu olarak da çok güzeldi, uçan okullar, öğretilen ve bulunması gereken şeyler gerçekten ilgi çekiciydi. Burada Sophronia'un üstüne çok iş düştü. Kitapta sadece bir karakter üstünden anlatıldı ve sadece onun etrafından olaylar gelişti. Yaptığı yaramazlıklar ve yaşına göre uygulamadığı kuralları gören annesi bu konu hakkında tavsiye aldığı birinden görgü okulunu öğrenir ve o okula gönderir ama annesinin bildiği görgü okulu aslında casusluk öğretmektedir. Öğrenciler ya aileden gelen casuslukla bu okula gelir ya da Sophronia gibi bilmeden gelenlerle eğitim devam etmektedir. Bu eğitmenlerde ise öğretmenler kurt adamlar ve vampirlerdir. Çok ilginç değil mi?



Diğer karakterler de sevdiklerim oldu ve olmazsa olmaz kötüler oldu. Bir kaç karakter dışında diğer karakterlerin kitaba nasıl bir katkı sağlayacağını hemen anlıyoruz ama bir kaçı için başta sağ gösterip sol vurup, halen daha neler olduğunu anlamadığım karakterler eklemiş. Bu konu hakkında açıklık getirir mi yazar belli değil. Yazar üst sınıflar hakkında yazar alt sınıf kesimi unutmuyor. Bunu da eğlenceli şekilde anlatmasını beğendim. Sizler de seversiniz diye düşünüyorum.
Kitapta geçen binaların uçması, vampirlerin, kurt adamların olağan karşılanması, düşman olan Hava haydutlarını cadılara benzetilmesi, hepsi çok iyiydi. Yine burada vurgu yapmak isterim ki yazar bu konuda iyi ama işleyiş sıkıntılı. :D

Kitabın ilk olarak konusundan ve kapağından albenisi var. Bu seçenekler yüzünden alan okurlar belki çok sever belki de benim gibi eh işte bulabilir. İçeriği de güzeldi ama işleyiş tarzını nedense sevemedim. Bu konuyla ilgili o kadar güzel bir kitap çıkabilirdi ki ama ne yazık ki çok güzel bir şey yoktu ortada ama çok kötü de değildi. Devam eder miyim biraz şüpheli. ;)
Bunların yanı sıra ortadaki gizemi, yazarın hayal gücünü gerçekten sevdim. İşleyiş için biraz daha çalışmalı sadece. Zaten geri dönüşler pek iyi değil ki Pegasus serinin devamını çıkarma da pek hızlı değil. Kaç sene oldu çıkalı kitap.




Kitabı merak edenlere tavsiye ederim, belki siz seversiniz belli olmaz. Biraz daha heyecanlı ve işleyişi iyi olsaydı belki de sevdiğim fantastik-tarihi kitaplar arasında yerini alabilirdi. Siz yine de bana bakmayın, bir şans verin derim. ;) Kitap ile aranıza girmek istemem. :D



Kitaba puanım 5/3,5^^




Alıntılar^^

Profesör Braithwope, Sophronia'ya delici şekilde bakmaya başladı. "Çok fazla soru soruyorsun."
"Ama profesör, siz de çok fazla merakımı uyandıran şeylerden bahsediyorsunuz."



*****



"Bir kurtadamdan bıçak dövüşü dersleri aldık.
"Kurtadam mı? Vay be. Bizim okulda doğaüstü varlıkları yok. Bana sorarsan dekanlık biraz yokluk yaşıyor. Her saygın okulaen az bir tane vampir profesör olması gerekir....



*****


..., yalnızca ilginç şeylerin yaşanması için önce bir şeylerin başlaması gerekiyor.





Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^

Buralarda da varım^^