14 Mayıs 2015 Perşembe

Beyaz Yakalı Serseriler//Janet Evanovich Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^

Başka bir yorum ile yine karşınızdayım, bu sefer okuduğum kitap diğer okuduğum kitaplardan çok faklı bir kitaptı. Gerek karakter gerek karakterin yaptığı meslek ilgi çekiciydi. Kapağı ve konusu da ilgi çekici, hele kapak rengi evlere şenlik. Kitabımız polisiyeyi, aksiyonu içeriyor ama bazı eksiklikleri vardı. Bunları ilerleyen yorumum da bahsedeceğim ;)



Stephanie Plum kuzeninin yanında, kefalet ofisinde çalışmakta. Burada mahkemeye gelmeyen suçluları yakalayıp götürmek görevi ama yaptığı iş öyle kolay değildir. Her türlü insanla karşılaşan Stephanie birde gizemli cinayetlerin arasında kalır ve son olarak tehdit mesajları alır. Zamanla hayatı ne kadar şenlikli olsa da iş çığırından çıkar ve Stephanie ne yapacağını şaşırır. Buna artı olarak karışık ilişkiler ve evlenme baskısı yapan aile çıkınca Stephanie ne yapacağını bilemez.



Konumuz böyle, anlattığım gibi dolu dolu kitap. Her türlü işler var. Cinayetler, tehditler, evlenme baskısı yapan aile, vampirlere inanan bir arkadaş daha ne olsun. Böyle bir ortam da olsam kafa gider yani ama Stephanie iyi dayandı. Hele kapıya sürekli dayanan biri var ki evlere şenlik, ne için geldiği öğrenseniz kahkaha komasına girersiniz. Yine de kitabın eksik yönleri vardı. Başta adapte olamadım kitaba, sonradan olaylar gelişir dedim tık yok. Tamam polisiye falan ama daha çok entrika beklerdim neyse yine de yeterince Stephanie'nin başı belaya girdi :D



Stephanie'nin arkadaşı Lula komedi ötesiydi, gerçek dışı şeylere inanıp sonra onlara dönüştüğüne inanması süperdi. Her bir konuşması, hareketleri okunulasıydı. Acaba ona ait kitap var mı, keşke olsa :D Doğrusu Stephanie'den iyi :D Kitapta geçen iki erkek karakterimiz var, hangisi daha iyi ne Stephanie ne de ben karar veremedik ama ikinci kitapta bulsun birini, döverim :P

İkinci kitap demişken elimde ama hemen okumayacağım, yakın bir zaman da olur belki. Doğrusu kitabı pek sevemedim, belki ikinci kitap daha farklı olacak beklemedeyim ama pek aman aman kitap değil, beklentim yüksek değildi ama bu kadarını da beklemiyordum. Neyse yine de espriler yerindeydi, karakterler komedi ötesiydi. Bakalım ikinci kitapta neler olacak.



Tavsiyeye gelecek olursak konuyu beğendim, okumak istiyorum diyorsanız alıp okuyun ama tam olarak tavsiye edemeyeceğim ;) Bu kitabı okumayı size bırakıyorum :D


Kapaklardan bahsedecek olursam kapakların şeklini, rengini falan çok beğendim :D Renkler süper^^


Orijinal kapaklar değil ama bizimkiler daha güzel :D Serimiz bay çok kaç kitap olduğunu sayamadım ama işte fotoğrafı, siz sayın :D Ve bilgiyi eklemek isterim bu ilk kitap değil, ilk kitap çıkmamış Beyaz Yakalı Serseriler 17.kitabımız. Neden öyle anlamadım ama değişik :D



Kitabımızın daha doğrusu serimizin bir filmi var ;) Çok güzel fragman izlemek lazım ;)



Kitaba puanım 5/3.5^^

Alıntılar^^

"Yemek yapmayı öğrenebilirim," dedim.
"Elbette öğrenirsin," dedi Lula. "B*k püsür pişirirsin. Neden bahsediyorsun sen?"
"Sadece aklıma geliverdi işte."
"O halde bunu hemen aklından çıkar, yaptığın yemeği gördüm ve hiç de hoş değildi."

******

Bazen ne dilediğinize dikkat etmeniz gerekir, zira dilediğiniz şey gerçeğe dönebilir.


******

Kötü şeylerin bazen iyi şeylere dönüşmesi ne tuhaf, değil mi? Her şeyi düşünürseniz, aslında berbat bir gündü ama harika bir makarnayla bitiyordu.

******

"...Hayvanlara kötü davranan insanlara tahammülüm yok. Ayrıca, tavukları severim.
Connie, "Özellikle de, parçalara ayrılıp kızartıldıkları zaman," dedi.
Lula, "Evet ama o başka bir tavuk,"dedi. "Onlar tüysüz, yemeklik tavuklar. Minik Kırmızı Tavuk*değil."
"Yemeklik tavuklar tüysüz değildir,"dedim.
Lula,"Süpermarkette gördüm,"dedi. "Tüyleri yoktu."



Yorumum, alıntılar ve kitap hakkında bilgiler bunlar başka yorumlarda görüşmek üzere^^



1 Mayıs 2015 Cuma

Buselik//Başak Kızıltan Kitap Yorumu^^

Selam^^
İlk olarak 1 Mayıs işçi bayramınızı kutlar yeni yorumuma başlarım. Bugünü tatil bilerek kalmış iki yorumumu yazıp yayınlayayım dedim. Yoksa kalacak yorumlar yine :/
Buselik kitabı ilk yazılıp yayınlanmaya bir kaç sene önce başladı ve ilk okumak kısmet oldu. Devam etmeme nedenimi şu an hatırlamıyorum ama ya kitap olacak diye yarıda bırakıldı yada ben devam edemedim vs. vs. :D İlk bir kaç bölümü okuduğum için konuyu biliyordum ve arka kapak yazısını okumak istemedim, kitabın yarısına gelince ya bu konuda bir karışıklık var dedim ve arka kapağı okudum ve bingo! meğer başta geçen iki karakter ana karakterimiz değilmiş, Berke bizim asıl karakter :D Neyse konumuzu anlayıp yoruma devam edeyim ;)


Buse içine kapanık ama arkadaş ortamına geldiğinde şen şakrak olan bir yapıya sahiptir. Lise zamanın da ilk aşkını yaşar ama zaman geçtikçe ve araya yollar girince en acı şeyler yaşamak zorunda kalır. Bu zaman zarfında çoğu erkeğe gönlünü kapatan Buse'nin aşk tekrar kapısını çalar ama hayat bu ya yine ve yeniden acılar gelir bulur kendisini. Sonunda hayatına çeki düzen vermek amacıyla Göcek'e giden Buse'nin karşısına kendisi gibi acılar çeken Berke çıkınca ikisi de kendilerin de açılan yaraları birbirlerin de saracaklardır.


Kitabımız da Buse ne kadar güzel günler geçirse de acı günler her daim kapıdaydı. Çok şey çekiyor, tam her şey düzeldi, mutluluk kapıda derken tepetaklak oluyor her şey. Bu nokta da çok sinir olduğum yerler oldu, hele kitabımız da geçen Saner yok mu en en en sinir olduğum kişiydi. Tabii başta sevdim, okuyanlar arasında sizde ilk başlarda hak verip, seveceksiniz ama sonra. Neyse siz okuyun öyle karar verin. 


Kitabımızın arkasın da 'Aşkta İkinci Şansa Olan İnancınızı Tazeliyor...' diye geçiyor, gerçekten öyle. Tam her şey bitmiş derken hayatınıza giren insanlarla ve aşkla hayata tekrardan tutuna biliyorsunuz. Buse de bu tür duyguları yaşadı, hatta hayatında bir çok kez gel gitler oldu ama ayakta durabildi. Buse'yi sevdim, öyle sinir olduğum yerler de olmadı. Güzel yazılmış bir karakterdi, sizlerin de bir şeyler bulabileceğiniz, onunla üzülüp onunla ağlayacağınız bir tarzdaydı. 

Berke, sonradan konuya dahil oluyor ama dakika bir gol bir de hemen kalbimize taht kuruyor. Çok sevdim kendisini, o da Buse gibi acılar çekmiş ve çekmeye de devam ediyor, ta ki Buse ile karşılaşana kadar. O dakikadan donra hayatı renkleniyor ve bambaşka yol alıyor. Onun o düşünceli hali, sevgisi falan süperdi. Buse'de şanslı hani :D


Kitabı sevdim, ilk kitap olması açısından bazı eksikler vardı ama kitabı etkileyecek kadar değildi. Kitabımızın başında kafanız biraz karışabilir. İlk olarak geçmişten anıları anlatıyor Buse sonradan geleceğe dönüyor ve böyle devam ediyor, bu geçişler de bazen kafam karıştı doğrusu. Kitabımızı tavsiye ederim, bambaşka bir konuya, yalnızlıklara, hayal kırıklığına ve yeni başlangıçlara kucak açan bu kitabı okuyun derim ;) Son olarak kapağı çok sevdiğimi söylemek isterim, konuya o kadar uyumlu ki anlatamam, yeşiliyle, kırmızısıyla güzel bir kapak olmuş.

Kitaba Puanım; 5/4


Alıntılar^^

Konservatuvar binasına gelene kadar çeşitli fakültelerin önünden geçti, öğrencilerin hangi bölümde okuduklarını çıkarmaya çalışmıştı. 'Ellerinde t-cetvel ile salınan kızlar kesin mühendis ya da mimar, kendileri bile taşımaya halleri kalmamış çocuklar koltuklarının altında kalın kalın kitaplar kesin hukuk fakültesinde geleceğin hukukçuları, saçları yeşil çocuk Allah'ım sen kesinlikle güzel sanatlardasın... heyy pantolonun düşecek şimdi,' diye içinden söylenip kıkırdayarak yol aldı beklenen binaya.

*****

"...Hep yanındayım, hep seninleyim... Günü yaşa... Var olduğunu göster dostum
Seda..."

Alıntıya Not: İşte böyle dostlar mükemmel^^


*****

Buse'nin hemen yakınından rüzgarını bırakarak geçmesi ve ardından bıraktığı kokusu ile Berke öylece kalakaldı. Geceler boyunca uykusundan uyandıran, her gittiği yerde burnuna gelen koku buydu işte! Kaç kere etrafına, "Burası çiçek gibi ne kokuyor?" diye sormuş, herkesin şaşkın bakışları ile karşılaşmıştı. Toparladı kendini ve masadan çantasını alan Buse ile otelden çıktılar.


Yorumumuz bu kadar, başka yorumlar da görüşmek üzere^^





30 Nisan 2015 Perşembe

Benim Uzak Yıldızım//Amie Kaufman & Meagan Spooner Kitap Tanıtımı^^

Herkese merhaba^^
Bugün yine bir kitap tanıtımı ile karşınızdayım. Evet son zamanlar da baya kitap tanıtımı yaptım ama bahar sebebiyle yeni kitap patlaması oldu sanki^^ Hemde çok cici ve güzel kitaplar :)
Bu kitabımız da yayın hayatına yeni başlamış sayılan ve başladığı dakikada ilgi odağı olan Go! Kitap'dan :)
İlk olarak kapağa bittim, sonrasında ise konu mükemmel^^ 
Anlayacağınız Uzaylılar istila edecek yine :*

Konumuza bakalım^^


O GECENİN, DEVASA UZAY GEMİSİ İKARUS'TAKİ DİĞER GECELERDEN HİÇBİR FARKI YOKTUR. 
Ta ki o büyük felaket gerçekleşene ve İkarus yakınlardaki bir gezegene düşene dek. Elli bin yolcu kapasiteli gemiden yalnızca iki kişi kurtulmuştur: Evrenin en zengin adamının kızı Lilac LaRoux ve genç bir savaş kahramanı olan Binbaşı Tarver Merendsen.
Binbaşı Merendsen, Lilac gibi kızların insanın başına beladan başka bir şey getirmediklerini uzun zaman önce öğrenmiştir. Lilac da, Tarver’ın kendi iyiliği için, onu kendisinden uzak tutması gerektiğinin farkındadır. Ama ıssızlığın ortasında hayatta kalabilmek için birbirlerine ihtiyaçları vardır. Açlık, soğuk ve vahşi hayvanlara bir de Lilac’ın duyduğu fısıltılar eklenince birbirlerine güvenmekten başka çareleri kalmaz. Ne var ki çok geçmeden, onları birbirlerinin kollarına iten bu trajediden büyük bir aşk doğar. Artık kurtulup kendi gezegenlerinde bir ömür ayrı kalmaktansa düştükleri bu ıssız gezegende birlikte olmayı tercih ederler.
Ama her adımda onları takip eden gizemli fısıltıların ardındaki gerçeği öğrenmeleriyle her şey bir anda değişir. Lilac ile Tarver o gezegenden ayrılsalar bile artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Nefes kesen bilim kurgu üçlemesinin ilk kitabı, Benim Uzak Yıldızım, zaman ve mekân tanımayan sonsuz bir aşkın hikâyesi…


Konuda anlaşıldığı üzere serinin ilk kitabı ve üç kitaplık bir seri. Serinin az oluşuna bayıldım :* Kitabımız böyle mayıs ayının ilk haftasında çıkması bekleniyor, sabırsızlıkla bekliyoruz^^


Başka bir yazımda görüşmek üzere, sevgiler^^



28 Nisan 2015 Salı

izmir Kitap Fuarı^^

Herkese Merhaba^^

Kitap severler bilirler geçen hafta İzmir Kitap Fuarı vardı ve yine yeniden dolu dolu geçmiş aldığımız bilgiler doğrultusunda. Şimdi diyeceksiniz bu başlık altına yazdığına göre sende gittin demii? Falan ama hayır biz şu dünya hayatımız da hiç Kitap Fuarına gitmedik, neyse bunlar derin mevzular yaramızı deşmeyelim. Evet yazıya gelecek olursam, biz çok şanslı ikizler olduğumuzdan bizi düşünen ablalarımız, K.mm var! Sağ olsunlar her fuarda bizi düşünüp kitap alıyorlar. Normal de yazmam da yazı bu fuarın anlam ve önemi büyük^^ 

İlk olarak kitaplarımızı ve gelenleri tanıyalım sonra kısa yazıdan sonra bitireyim :D



İlk olarak yeni çıkmış bir kitap olan Hayallere Dokunmak kitabına bakalım^^ Sınırları Zorlamak kitabını çok beğenmiştim ikinci kitabı da çıkınca isteyelim dedik hem uygunmuş fuar da Aspendos Yayınları^^

Sınırları Zorlamak yorumum için Tık Tık!!


Kocan Kadar Konuş kitabı çıkalı sene oldu hatta ikincisi çıktı hatta ve hatta filmi de çıktı ve sonunda bizim elimize ulaştı :D Filmi çıkmış olabilir ama daha buralara gelmediği için okumadan gitmeyeceğiz filme :D  Okuyalım bakalım nasılmış kitap :D


Son olarak Senli^^
Merve Akıncı'nın ikinci kitabı, ilk kitabı Şahmelek eh işteydi ama o zamanlar daha yeni yazmaya başladığı Senli'yi çok beğenmiş, kalemine hayran kalmıştım. Şimdi de çıkan taptaze Senli kitabı ellerimiz de^^ 
Not: Kapak çok güzeeeell^^



Alınan kitaplar bu kadar, her bir kitap her bir ablamızdan K.mm'dan yanii Pudra Tozu, Kitap Tutkusu ve Benherneysemo (Kütüphanemden Kitap Manzaraları) Bloglarının sahiplerinden. Fuara giden Pudra Tozu (H.ablam.) Sağ olsun bizleri tehdit ederek (bunlar tatlı tehditler) zorla kitap ismi istedi ve sağ olsun hemen de gönderdi. Bunun yanı sıra çok güzel şeylerde var^^ Onların hikayesi de birazdan burada olacak^^ Neyse bu kitaplar için her bir ablama, K.mmm çok ama çoooook teşekkür ederimmm, ederizzz^^ İyi ki varsınız, her anlamda çok mutlu ediyorsunuz bizi^^ Teşekkür ederiz^^ <3 <3


Gelelim son olaya :D


Çeşit, çeşit ayraç ve poşet görüyorsunuz fotoğrafta, dersiniz bunlar ne ki yanii. Bunlar bizim için önemli, ilk olarak özenle H.ablamız bizim için almış My Twin ayraç hastası olduğu için seçmiş onun için, ikinci olarak ablamız heyecanla ve yorgunlukla tez elden kitaplarımıza kavuşalım diye hemen göndermiş ama sadece kitapları, ayraç ve poşetleri unutmuş. Tabi bizim haberimiz yok ve hemen onları da kargolamış! İşte bu arkadaşlar, nasıl da hemen sırf bu yazı için, sırf mutlu olalım diye o kadar yoğun zaman da göndermiş. İşte sevilesi bir insan^^


Vee son olarak toplu İzmir Fuarı hediyeleri^^ Hepsi birbirinden güzel, okunulası, kullanılası^^ 
Hepsi için çok çok teşekkür ederiz, kim demiş fuara gidemiyoruz diye K.mm deyimi ile Fuar ayağımıza geliyor^^


Bu yazımın da sonuna geldim, en kısa zaman da başka yazılarım da görüşmek üzere, sevgiler^^




25 Nisan 2015 Cumartesi

Haftanın Şarkıları #8

Bir Haftanın Şarkıları yazısından daha Merhaba^^

Bu  hafta yine geç yayınladım ama artık siz alıştınız demi :D Bu sefer fazla uzatmadan direk şarkılara geçeceğim :D

Bu sefer şarkılarım Youtube'dan seçmeli olacak, bakalım önüme ilk çıkan iki şarkı hangisi ;)

İlk şarkımız Kyuhyun'dan^^
Şarkının ismi:  Hope Is A Dream That Doesn't Sleep.


Bu şarkı bir OST, dizi ise King of Baking^^ 
Çok duygusal ve çok güzel bir şarkı^^


İkinci şarkımız ise;
Beast&Apink// Skinny Baby.


Beast'e olan sevgimi bilirsiniz bu şarkıyı da çok severim :) Apink fazla dinlemem ama şarkı çok güzel hele dansları^^


Bu hafta böyleydi, başka bir yazımda görüşmek üzere şarkılar ve sevgiyle kalın^^



24 Nisan 2015 Cuma

Kitap Tanıtımları^^

Herkese Merhaba^^
Son zamanlar da sadece kitaplar hakkında paylaşım yaptığımın farkındayım ama Kore ile ilgili paylaşımlar çok uzun olduğu için geniş bir zamana ihtiyacım var ve halen daha o zamana kavuşamadım :( Yine ve yeniden doluyum :P Neyse son zamanlar da harika haberler alıyorum, görüyorum ve beğeniyorum :D Ephesus Yayınları yepyeni kitaplar çıkıyor daha doğrusu yeni baskı yapıyor hatta bu kitaplar ciltli O_o En sevdiğim^^ Neyse kitaplarımıza bakalım^^


İlk kitabımız kaç sene önce okuduğum yazarım Güneş Demirel'in kitabı Şimdi Benimsin^^ Yeni baskısını dört gözle bekliyorduk ve Ephesus Yayınları bir anda sürpriz yaparak çıkardı hemde ciltli^^ Ne kadar sevindim ve heyecanlandım anlatamam^^
Şimdi tanıtımımız yapalım :*



Kötü bir başlangıçtı onlarınki. Ne Elif hak etmişti başına gelenleri, ne de Fırat istemişti böyle olmasını. Bir gecede hayatlar değişmiş, hayaller yıkılmıştı... Zaman unutturabilir miydi kötü anıları? Affedebilir miydi günahı? Haksızlıkların en büyüğünü yaşayan Elif, ailesi tarafından dışlanırken, felaketi olan insanlar tarafından sarıp sarmalanır. Her geçen gün nefret ateşiyle bilense de, hayata tutunmaya çalışır.

Fırat ise pişmanlıkları ve vicdanı ile savaşırken, Elif'in masumiyetine ve güzelliğine yenilir. Gün geçtikçe ilmek ilmek her hücresine işler Elif. Artık Fırat için hayatın amacı, affedilmek ve kara sevdasına karşılık bulabilmektir. İki töre mahkûmunun hayat yolculuğuna eşlik ederken, hem yüreğiniz acıyacak, hem de dev bir aşka tanık olacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)


♥♥♥♥♥♥♥♥



Tazecik resimlerde geldi^^ Şunun tatlılığına bakın hele ^_^ ♥♥♥♥

Kitabımız İzmir Fuarına kavuşacak gibi, zaten yazarlarımız da imza için orada ;)


İkinci kitabımız ise yine Ephesus yayınlarından^^
Fatma Erdek'in kalemini severim, bu kitapta güzele benziyor^^
Şimdi konumuza bakalım;




Karanlıkta bile gören gözdü yürek. Bir kez bağlandığında, iz sürüyordu. Onlar sevgiyi de, acıyı da birlikte yaşamışlardı. Büyüklerin dünyasında kötülüğün kurbanı olmuş, kaderin savurduğu farklı yönlerde kaybolmuşlardı.

Yıllar geçmiş, yaşamlar değişmiş, dile getirilemeyen acılar karanlıklarda hapsolmuştu. Ancak bir gerçek vardı ki; aynı ateşte yanan yürekler, biraz örselenmiş, biraz olgunlaşmış olsa da, birbirini tanıyordu.

Fakat hayat bu kez onlara farklı roller çizmişti. Gece, intikam ateşiyle yanan bir kadın… Şafak, sevdiği kadını korumak için kendinden vazgeçmeye hazır bir erkek… Gerçeği ararken, aşkın ve tutkunun esiri olan iki yürek…

Bir yanda dar, çıkmaz sokaklar, birbirine yaslanmış gecekondular, benzer yazgılar, yüzler, insanlar… 

Diğer yanda karanlığa sahte ışıklar yakan sazlı sözlü mekânlar, suçlar, suçlular, hem sefil, hem de göz alıcı hayatlar…

Tehlikenin koynunda, sırlarla çevrili derin bir AŞK hikâyesi okumaya hazır mısınız?
(Tanıtım Bülteninden)




Kitap tanıtımlarımız böyle^^ İzmir Fuarına o zamanlar da gidecek olanlar şanslı, hem yeni kitap hemde imzalı kitap daha ne olsun^^


Başka bir yazımda görüşmek üzere^^





22 Nisan 2015 Çarşamba

Ardımda Kalanlar//Ellen Marie Wiseman Kitap yorumu^^

Bir başka kitap yorumundan herkese merhaba^^

Son zamanda okuduğum en iyi kitaplardan bir tanesiydi Ardımda Kalanlar. Kitap ilk çıktığı zaman o kadar merak etmiştim ki bir kere konusu insanı kendine çekiyor. Zaten konusunu okuyup etkilenen varsa dakika durmasın ve hemen okusun derim, harika bir kitaptı. Yazarın okuduğum ilk kitabı ve son kitabı olmayacak gibi. Eğer bir çok kitabı var ise çıksın, kalemi okunulası.

Clara o zamanlar herkesin hayalini kurduğu zenginlikte yaşamaktadır. Herkes imrense de pekte onların gördüğü gibi değildir. Zor ve sıkıntılı günler geçirse de onu mutlu eden bir kaç detay vardır ve bu detaylar ile hayatına devam eder ta ki ailesinin sözlerine karşı gelene kadar. Isabella yaşadığı trajediden sonra koruyucu aile yanında kalmaktadır. Hayatının ne yöne gittiğini bilmeyen Izzy'nin kafası çok karışıktır. Bunların yanı sıra üvey annesi ile beraber şu an için kullanılmayan Akıl hastanesinde olan eşyalara göz atan Izzy bir günlük bulur ve hem kendi hayatını hemde geçmişte yaşayanlar için hayatını değiştirir.

Konumuz böyle^^

Kitap beni benden aldı, daha ilk dakikadan kitaba bağlanıp bırakamıyorsunuz. Bu zamana kadar böyle bir kitap okumadığım bir gerçek ki böyle başka bir kitap yazıldı mı onu bile bilmiyorum, belki yabancı ülkede yazılmıştır. Neyse biz kendi kitabımıza dönelim. Aklınızın alamayacağı şeyle geçiyor kitapta, ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilinmez ama eğer gerçekte böyle oluyorsa çok acı verici. Hadi Akıl hastanelerin de öyle şeyler yaşanıyor deyip kabullenelim peki aile? İşte en, en kötüsü. Konuda geçiyor ama bu kısmı spoiler içerikli olarak yazacağım.




SPOİLER!!
Evet ilk olarak konuda dediğim gibi zengin olsa da aile yönünden çok çile çekiyor Clara. Hemde ne zorluklar. Bir aile neden öyle bir şey yapar, hiç acımadılar mı dedim durdum. Clara sadece bir erkeği sevdi diye Akıl hastanesine kapatılıyor ailesi tarafından ve bir daha çıkartmıyorlar. Clara'nın yaşadığı her sıkıntı da ailesine ne kadar sinir oldum anlatamam, onlar gerçek aile olamaz dedim. Ne günahı var Clara'nın, hele sonradan yaşanacaklar neden, ne uğruna? 
SPOİLE SONU!!

Çok kötü ve çok acılar yaşıyor Clara. Onun yerinde olduğunuzu düşünmek dahi istemiyorsunuz, istemeyeceksiniz. Clara da bir hiç uğruna yaşıyor bunları ve öyle bir bünyeye sahip ki biz onun yerin de olsak akıl sağlığımızı dakikasına yitiririz. O yüzden Clara'yı çok ama çok sevdim. Bunun yanı sıra gelecek zaman da Izzy var. Onun da hayatı çok farklı değil, onunda geçmişi acılar içinde geçmiş. Clara kadar olamaz tabii ama sonlara doğru ortaya çıkan gerçekler ile onun da Clara'dan farkı yok dedirtiyor. Izzy'yide Clara kadar sevdim, her söze bir lafı vardı, işte en sevdiğim karakter bu arkadaş, sus pus olup kaderine razı olanlar dövülesi.


Şimdi ki Akıl Hastaneleri bilinmez ama eski zaman da gerçekten böyle oluyormuş, hikayemizin çıkış noktası gerçek bir hikayeden uyarlanma zaten. Hikayenin geçtiği akıl hastanesi gerçek mesela. Orada neler bulundu bilinmiyor ama kesin yürek burkan hayatlar, anılar yer almıştır. Kitabımızın az sonundan bahsedip yorumumu bitireceğim, son 70-80 sayfa ağlaya, ağlaya bir hal oldum, Yazar nereden vuracağını çok iyi bilmiş ve uygulamış. Taa derinden etkiliyor insanı yaşananlar, yazılanlar.


Kitapta tek sıkıntı bazı şeylerin eksik ve cevapsız kalması. Daha kitabın ortasından bu soruların cevabını bekliyordum ama ne yazık ki okuyamadım bu cevapları. Okuyanlar da benim gibi hissetti mi bilmiyorum ama hissettiyseniz bana ulaşın :D

Aile-dram severler kesinlikle okuyun bu kitabı, vay be insanlar ne kitap yazıyor diyeceksiniz. Okuduktan sonrada sizi etkisinde bırakan nadir kitaplardan olduğu için herkese kesinlikle tavsiye ediyorum^^

Kitabımızın kapağından bahsedecek olursam bizim kitabımız Arkadya Yayınları farkıyla yine ve yeniden harika ötesi. Ama sadeliğiyle orijinal kapakta çok güzel.



Kitabımıza Puanım 5/5


Alıntılar^^


Izzy bütün eşyaları not alırken zaman zaman gözünün anne babasını, eşini, çocuklarını, fiziksel olarak henüz bu dünyada ayrılmamış olsalar da, sevdiklerinin yasını tutup ne yapacaklarını bilemez halde olduklarını düşünmeden edemiyordu.


*****

Uzaktaki binalarla ağaçlar gittikçe karanlığa gömülüyordu, pastel renkli gökyüzüne karşı belirsiz siluetlere dönüşüyordu. Bu, Clara'nın bir kişinin cennetle cehennemin, aydınlıkla karanlığın, iyiyle kötünün dünyevi halini gerçekten görebileceğini düşündüğü günün tek saatiydi. 

*****

... güldü. "Emin misin?" dedi.
 "Aklıma sorarsan emin değilim," dedi Clara. "Ama yüreğim hemen anladı."




Yorumum bu kadar, başka yorumlarda görüşmek üzere^^



17 Nisan 2015 Cuma

Ünlü Aşk//Burcu Bahtiyar Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^

Yepyeni yorumlarım ile karşınızdayım. Şimdi de sizlere harika bir kitaptan bahsedeceğim. Kitabı çok ama çok sevdim. Daha ilk çıktığı hatta çıkmadan önce hatta ve hatta belli platformlar da yayınlandığı zaman da çok merak ediyordum. O zaman nedense okuyamadım ama iyi ki okumamışım, kitap haliyle okumak bambaşka bir şey! ;) Yazarın bir kaç e-kitabına bakmıştım, kalemine alışığım ama bu kitapta o kadar güzel anlatım var ki hem konuya hemde karakterlere hemen adapte oluyorsunuz^^ Zaten polisiye bir kitap olduğu için aksiyon, sürprizler, şoklar hiç bitmiyor.


Karen zeki, çalışkan ve ünlülere Bodyguard yapan biridir. İşini çok sevse de bazı işlere tahammül edemez, onlardan biri de sürpriz müşterisi Can. Can yarı Türk yarı Amerikalı ünlü Holywood oyuncusudur. İş için Türkiye'ye gelince ona bodyguard'lık yapmak için Karen'i gönderirler ve daha ilk dakikadan Can'ın hayatına ani bir giriş yapar. Karen ise memnun olmasa da hem işine saygısından hemde Can'a olan çekiminden geri duramaz. Yapacağı işin çocuk oyuncağı olacağını da düşünen Karen yaşadığı aksiyonlar ile aslında öyle olmadığını anlar.



Konumuz böyle^^

Başka birinden daha bahsederdim konuda ama onu boş verin şimdi, yorumumun devamın da bahsederim :P Kitap gerçekten çok güzeldi, elinize aldığınız ve okuduğunuz anda öyle hızlı okunuyor, akıp gidiyor ki kitap ne zaman okuyup bittiğini anlamıyorsunuz. Yazarın kalemini ve mizacını çok sevdim, doğrusu hemen bitmesini de üzüldüm yani :P Ciddiyim, biraz geç okusam da hemen bitmesine üzüldüm o kadar güzeldi yani ;)

Karakterlere gelecek olursam, Karen'i sevdim ama sevmediğim tarafları da oldu. Çok zekice düşünceleri, davranışları vardı hele birde bu düşüncelere kendi esprilerini ekleyince komediydi. Sevmediğim yönleri ise az saplantılı oluşu. Ya tamam saplantı iyi hoşta yani olmayan bir şey için de zorla yapamazsın ki demi ama. Şimdi anlamadınız ama okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız ;) Diğer taraftan sevilen bir karakter oldu, böylesi, aksiyonu seven ve esprili karakter bulunmaz ;)

Can^^ Datlu çocuk dermişim neresi çocuk, bildiğiniz şu baklavası bol olanlardan biri. Benlik değil ama karakteri on numaraydı. Neden Türkiye'ye geldiği, başındaki belanın neden olduğunun hepsinin bir açıklaması var. Bunların yanında Karen'e olan davranışı bir öyle bir böyle olsa da aşkına hayran kaldım yaaaa!! Sevilesi bir karakterdi^^
Not: Son bir kaç bölüm de başına bir şey geliyor, orada o kadar üzüldüm ki anlatamam. Ahh dedim ahh bu oğlana yapılır mı bu!!



Ve son olarak Toprak. Fazla bir şey demeyeceğim, sadece son kısımlara kadar sevmediğim bir karakterdi kendisi. Hele saplantılı hali falan dövülesi ama yazarımız ona da çare bulmuş :P İkinci kitabı sabırsızlıkla ekliyorum, heyecan, heyecan^^

Her bir duygu mevcuttu kitapta, yeri geliyor kahkaha atıyor yeri geliyor hüzünleniyorsunuz. Bazen de sinirden kurdeşen döküyor, neden, neden diye düşünüyorsunuz ama hepsinin bir nedeni var :D Kitapta ilk Can ve Karen'in karşılaşması, Karen'nin Can'la olan ilk atışması süperdi, başta ne yapıyor bu kız deli mi ne dedim ama sonraki bomba süper :D Okuyanlar hak veriyor kesin, iyi laf dalaşı yapacak bir karakter. :D 


Kitabın sonrasında yaşanan aksiyonları okuyunca kendimi tam bir filmde gibi hissettim. Son zamanlarda böylesi bir kitap okumamıştım, aşkın, sevginin, aksiyon-polisiyenin ve kabullenişi iyi anlatan bir kitap! İşte bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum, ben Türk yazar okumam diyenlere gelsin bu kitap, kesin sizde çok seveceksiniz benden söylemesi ;) Şimdi gelsin ikinci kitap ama ne zaman? En kısa zaman da gelmesi dileğiyle^^ Yazarımıza sormak lazım ne zaman çıkacak diye, kesinlikle fazla bekletilmemeli, hele de yazarımız Toprak'ın kitabı daha güzel dedikten sonra :O



Kitaba puanım 5/5


Alıntılar^^

Şairinde dediği gibi; belki de Toprak onun kendisini sevebilme ihtimalini seviyordu.

*****
Tenim kanasaydı, sarardım iyileşirdi. Ama kalp kanayınca... Onu kanatandan başkası saramıyordu. Böyle olunca da, orada ki yara hep sızım sızım sızlayarak kanamaya devam ediyordu işte.

*****

...Hatırlarsanız, size kaderin benimle oynadığını söylemiştim! İşte bu noktada kader, naniğini çekti ve bana müstahak olan parçayı sıraya koymayı başardı.

*****

Şeytan yoldaşına yardım etmek içi işbaşındaydı çünkü. Peki ya iyilerin koruyucuları neredeydi? Haa! Kesin onlar da trafiğe takılmakla meşguldüler! Ondan sonra Neden kötüler hayatta hep 1-0 önde? diye sorarlar. Cevabı belli efendim! Şeytan çalışıyor, iyilik melekleri de yatıyor!



Yorumum bu kadar, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle keyifli hafta sonları^^



14 Nisan 2015 Salı

Kitap Tanıtımları^^

Herkese Merhaba^^
Yoğun bir haftadan sonra sizlerleyim aa dostlar, cidden yoğun bir haftaydı ve an itibariyle yoğunluğum üzerimden kalktı, bitti şükür ;)
Bu yoğun zamanlar da ben fazla ilgilenmesem de bir çok kitap çıktı, çıkacak yada çıkması bekleniyor. Hemde yüzde doksanı Türk yazar. Mutluluk verici değil mi? :) Şimdi de sizlere çıkan bir kaç kitabın tanıtımını yapacağım ;)

İlk tanıtacağımız kitap, Wattpad'de beğeni toplayıp Annemin Gelini Olur Musun? kitabı^^


"Annem bir gelini olsun istiyor. Ancak ben evlenmek istemiyorum, gençliğimi tek bir kadınla geçiremem. Anlarsın ya, her gece farklı bir çıtırın tadına bakmak varken tek kadına bağlı kalmak çok sık-" Aksen, "Kısa kes!" diye bir kez daha emretti.

"Peki... Seninle bir oyun oynayalım. Annemi gelin hayalinden vazgeçirecek tüm özelliklere sahipsin. Düşünüyorum da annemin gelini olur musun?" 

Yekta'nın şu hayattan istediği tek bir şey var: Her gece farklı bir kızla hayatın tadını çıkarmak! Yekta'nın annesi Elçin'in fani hayattan istediği yegâne şey ise oğluna hanım hanımcık, istediği gibi bir gelin bulabilmek! 

Hanım hanımcık gelin peşine düşen Elçin Hanım, çapkınlığın doruklarında dolaşan Yekta ve anneyi yıldırma operasyonunun kilit ismi Aksen arasında neler yaşanacak? Sizce Aksen, Elçin Hanım'ın gelini olur mu, ne dersiniz?
(Tanıtım Bülteninden)



Kapağı, konusu okunulası^^ Ben çok beğendim ve Wattpad'den de takip ettiğim ama okumaya kısmet olmayan kitabı en kısa zaman da okuyacağım^^
Türk yazarlara önem veren arkadaşlara da öneririm, tabi herkese de ;)



Sıradaki kitabımız daha tazecik bir kitap^^
Ateş ve Buz^^
Yetişkin tarzı bir kitap ama kapağın renk uyumu güzel^^



Konusuna bakacak olursak;

Lâl, Pelin ve Miray… Düz yolda yürürken birdenbire uçurumun kenarına gelip uçmaya hazırlanan üç kadın… Bu yola çıktıklarında ne içinde yanacakları ateşten ne de buz tutacakları kar fırtınasından haberdardılar. Mert'in acımasızlığı, Kenan'ın sertliği ve Akın'ın can yakan çekiciliğiyle karşılaştıklarında akıllarında sadece aşk vardı ve tek dertleri kalplerini korumaktı.

İnat ettiler, can acıttılar, tutkuyla seviştiler… Birbirinden farklı hayatlar yaşayan üç çift, dünyanın en eski hikâyesinde buluştular. Cennetin ve cehennemin tam ortasında olsa da nihayetinde sadece âşıktılar. Alev alev, cüretkâr ve şehvetli bir hikâye…
(Tanıtım Bülteninden)


Konumuz böyle, bir de siz ayraçları görün ;) Müptela Yayınları'nın en sevdiğim özelliği^^



Tanıtacağımız kitaplar bunlar^^
Başka tanıtımlar da görüşmek üzere ;)
Keyifle ve kitaplarla kalın^^




13 Nisan 2015 Pazartesi

Haftanın Şarkıları #7

Herkese merhaba^^
Bu hafta ki haftanın şarkıları yine ve yeniden geç kaldı :( Ama mazeretim yerinde :P Okul ve ödevler diyeyim siz anlayın ;)
Bu hafta şarkılarımız da büyük değişiklik var, K-Pop değil T-Pop'dan şarkılar gelecek ;) Hepsine son zamanlar da takıldım ve sürekli dinliyorum :P


İlk şarkımız Model'den Sen Ona Aşıksın şarkısı gelecek.


Grubumuzu bilirsiniz, tam bir melankolikler ama bazı şarkılarının sözleri yok mu çok iyi ;)
Bazı yönlerinden sevmesem de yine de iyi bir grup^^

Sıradaki şarkımız;
Seksendört-Hangimiz^^


My Twin sayesin de takılı kaldım ama gerek klip gerek şarkı süper ;) Sevdiğim gruplardan^^
Not: Erkek karaktere dikkat O_o

Bu hafta geç yayınladığım için başka bir şarkı daha yayınlayacağım. 


Nakarat süper bee yaaa :P Bütün şarkıları olmasa da severim bazılarını ;)

Şimdi diyeceksiniz bu kıza ne olmuş böyle, şarkıların biri mi neşeli olmaz!? Valla canlar bu haftalık böyle ama duygusal zamanım da değilim, sevdiğim, özellikle okuduğum kitaba uyan bir şarkı ise ister dram olsun ister neşeli her daim dinlerim ;) Yani melankolik bir insan değilim :P


Bu haftalık böyle canlar, gelecek hafta görüşmek üzere sevgiyle kalın^^
Keyifli dinlemeler :*




10 Nisan 2015 Cuma

Trendeki Kız//Paula Hawkins Kitap Tanıtımı^^

Herkese Merhaba^^
Bugün güzel bir tanıtım ile karşınızdayım ;) Son zamanlar da herkesin dikkatini çeken bir kitap var, Trendeki Kız! Konusuna bakınca pek bir şey anlamıyoruz ama yazarın kitaplarının güzel olduğu söylentisi, kitaba yapılan övgüler kitabın çok faklı ve güzel olduğunu göstermekte. Doğrusu çok övülen kitaplardan uzak dururum ama bu kitap dikkatimi çekti ;) 

Konusuna ve övgülere bakalım^^




Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi.

"Büyüleyici, sürükleyici, üst seviye bir gerilim. Mutlaka okuyun!" 
-S.J. Watson-

"Hem karakter yaratımı hem olay örgüsü muhteşem, harika bir kitap! Yeni neslin Alfred Hitchcock'u." -Terry Hayes-

"Zeki, gerilim dolu ve baştan aşağıya sürükleyici bir roman." 
-Lisa Gardner-

"Aklınızı başınızdan alacak, zekice yazılmış bu psikolojik-gerilim romanı hem muhteşem hem de tren enkazı kadar korkunç!" 
-Publishers Weekly-

"Nefesleri kesen bir ilk roman. En dikkatli okurlar bile, Hawkins olayları teker teker açığa çıkarıp, aşkın ve takıntının şiddetle olan kaçınılmaz bağını ortaya koyarken şaşırmaktan kendilerini alamayacaklar." -Kirkus-

"Trendeki Kız, her şeyi anladığınızı düşündüğünüz an sizi farklı bir sürprizle karşılıyor." 
-Entertainment Weekly-
(Tanıtım Bülteninden)


Gerilim dolu! Wuuuu :)
Gerilim severler kaçırmasın derim ;) Bir de kapak özelliği farklı ilk fark ettiğim de şaşırıp kaldım. Ciltli değil ama çok güzel^^



İlk kapağı çıkarınca bu şekil oluyor ;)



Bu resimden de anlarsınız ;)


Güzel bir alıntı ile tanıtımımı bitiriyorum ;)


Sevgiler^^