11 Şubat 2018 Pazar

İzlediğim Filmler #7//Jane Eyre, Her Şey Aşktan, Kuralsız Aşk, Troller, Bu Da Nereden Çıktı?^^

Merhabalar^^
Biraz önce, bundan önce ki #6. film yorumlarımı bitirdim ve hemen buna başladım. Bir kaç güne de bu yayınlanır. Dizileri bir süreliğine terk edip filmlere yöneldiğimden bahsetmiştim ama bu sıralar çok güzel bir diziye başladım, bundan sonra yine bu tempoda film izler miyim zaman gösterecek. :)
Bu filmler uzun süre izlemek istediğim, önüme öylece gelen ve yerli bir filmi kapsıyor.
Gelelim yorumlara^^



Jane Eyre^^



Kitabını okuyalı seneler olmuştu ve ben filmi yeni izledim, bir alkış istiyorum kendime. :D Nedense izlemek kısmet olmadı, geçenlerde ise tarihi bir film izleme istediği tuttu ve bu istek Jane Eyre'yi izlememe vesile oldu. Filmi duyan çok olmuştur, hatta benden önce izleyen de çok olmuştur buna rağmen, yine de izlemeyen kişilere tavsiye ederim. Kitapla birebir yapılmış bir yapım, oyuncularda tam hayal ettiğim gibi. :) Tavsiye ederim. :)


Konusu;
Jane Eyre, 10 yaşındayken öksüz kalmış ve mutsuz bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Babasının öldüğünü zanneden Jane, kendisine adeta bir köle gibi davranan halası tarafından oldukça katı disiplinli bir yatılı okula gönderilir. On yıl boyunca bütün hayatının geçtiği bu yatılı okuldan mezun olduktan sonra kendisi de aynı çatı altında öğretmen olarak çalışmaya başlar. Bir süre sonra da Edward Rochester’ın malikânesinde çocuklara mürebbiyelik yapmaya başlar. 
Burada Bay Rochester’la karşılaşan Jane Eyre, gitgide büyüyen bir dostluğun ardından ona aşık olduğunu fark eder. Nihayet aradığı mutluluğu bulduğunu sanan Jane Eyre'in sevinmesi için henüz çok erkendir. Sonsuza dek süreceğini düşündüğü bu mutluluk Bay Rochester'ın korkunç sırrıyla yerle bir mi olacaktır? 

Oyuncular;
Mia Wasikowska
Michael Fassbender
Jamie Bell
Imogen Poots











Çok duygusal bir sahneydi burası. :/



Güzel gelinlik. :D





Her Şey Aşktan^^


Youtube'da öylesine izlediğim bir fragmandı, güzel ve eğlenceli olduğunu görünce, birde filmin tamamının Youtube'da olması işime gelince izledim. Güzel eğlenceli bir filmdi. Özcan Deniz'in filminden biri. Konu aldatılan bir kızı ve çevresinden yaşananları anlatıyor. Film diğer filmlere göre çok ama çok farklı. Sürekli sahneden sahneye atlama olayı oldu, azıcık kafa karışıklığı olsa da ben sevdim. Tavsiye ederim. :) Birde filmde sevdiğim diğer şey müzikleri oldu. En sevdiğim Simge'nin söyledikleriydi. Şimdi Özcan Deniz'in Sevimli Tehlikeli filmine bakıyorum, yarısını izledim güzel eğlenceliydi, yarısını da yakında izlerim. :D



Konusu;
Pelin, bir mağazada kasiyer ve reyon görevlisi olarak çalışan ve evlilik arifesindeki genç bir kadındır. 3 yıldır beraber olduğu sevgilisi İlker'i hayatının aşkı olarak görmektedir ve çok masrafa girmesne rağmen yoğun bir evlilik hazırlığının ortasındadır. Tüm bu koşturmaca içerisinde niikaha sadece 10 gün kala İlker'i beraber yaşayacakları evde bir kadınla basar. Aldatılmış olmayı hiçbir şekilde gururuna yediremeyen genç kadın, İlker'in özürlerini kabul etmez; ayrılık acısını atlamak için en yakın dostlarıyla onlarca şey dener. Tam da aynı günlerde baterist Burak karşısına çıkacaktır...  


Oyuncular;
Şükrü Özyıldız
Hande Doğandemir
Mithat Can Özer
Öznur Serçeler
Evrim Doğan
Dilşad Şimşek
Bala Atabek
Hakan Meriçliler
Konu Oyuncu; Özcan Deniz

Filme özel müzikleri;
Edis//Vay
Mehmet Erdem//Kaderimin Oyunu






Güzel sahneydi, fotoğrafta iyi. ^_^









Kuralsız Aşk^^



Yine ve yeniden önüme gelen bir filmdi. Genelde afişleri ve konularından seçiyorum filmleri, bu filmi de öyle merak edip başladım. Güzeldi ama wuu harikaydı diyemeyeceğim. Sıkılmadım, anlamlıydı ama pek harika değildi. :D Kadın Amiş kasabasından, normal hayata geçen ve bunu konu alan bir film. Filmde başlangıç çok değişikti, sanki bu film başka bir filmin devamı gibiydi. Başta konu bu yüzden saçma bir hal aldı ama yine de güzel devam etti. Bu zamana kadar izlediğim ama çok ahım şahım diyemeyeceğim tek film. :) Amiş filmleri dikkatinizi çekiyorsa bakabilirsiniz. :)



Konusu;
Katie Lapp, yeni adıyla Katherine Mayfield'e biyolojik annesinden devasa bir miras kalmıştır. Bir anda eski Amiş sevgilisi ortaya çıkınca kurmakta olduğu yeni dünyası altüst olur.


Oyuncular;
Katie Leclerc
Jacob Blair
Chad Connell









Troller^^


Blu TV'de çoğu filmin süresi var ve bu filmde onlardan biriydi. Animasyon olduğundan merak edip izledim ve çok sevdim. Ailenizle beraber izleyeceğiniz harika bir yapım. Rengarenk, tatlı mı tatlı Trollerin yaşadığı olayları konu alıyor film. Biraz müzikal tarzı vardı, o kısımların bazılarını orijinal dilde dinledim, gerçekten güzel ve izlenilecek tarzdaydı. :) Şahsen tekrardan, sırf eğlencesine izlerim. :) Tabii Blu TV'den kalkacak ama izlenecek yer bulurum herhalde. :D Seslendirme ve şarkıları Justin Timberlake ve Anna Kendrick söylüyor. Mesela; BU! şarkı gibi. :)


Konusu;
Poppy kendisini bildiği tek dünyadan çok uzaklara taşıyan destansı bir macerada güçlerini daima umutsuz olan Branch ile birleştirir. Arkadaşlarını, günahkar Bergen'in pençelerinden ve onların lideri King Gristle'ın elinden kurtarmak için cesaret isteyen bu görevi tamamlamak zorundadırlar...








Çok tatlılar ki^^




Dansları da harikaydı. :D









Bu da Nereden Çıktı?



Blu TV'ye yeni eklenenler de görüdüğüm bir filmdi, romantik filmden çok komedi bir filme benziyordu öylede çıktı. Film gerçekten ama gerçekten çok komikti ama kısaca söylemeliyim ki bel altı çok fazla kelimeler ve içerik vardı. :/ Bu tarz şeyleri sevmem ama bizimkilerin yaptığı dublaj otur filmi tekrar tekrar izle yapmış. :D İzleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız. :D My Twin'de izledi ve o da çok gülmüş. Bunların yanı sıra anlamlı bir filmdi. Tavsiye ederim ama dublajlı olarak, alt yazılı pek komik olmaz bence. :P



Konusu;
Ned ailesine bağlı, sevecen bir babadır. Her tatilde Stanford'ta okuyan kızını ziyarete gitmekte olan aile bu sefer de yollarını üniversiteye çevirmiştir. Ancak Ned ve ailesi kızıyla buluştuğunda Ned'in en büyük kabusunun gerçek olduğunu görürler. Stephanie'nin bir erkek arkadaşı vardır. Hem de bu erkek arkadaş Silikon Vadisi'nde başarılı olmuş genç ve uçarı bir milyarderdir.

Oyuncular;
James Franco
Zoey Deutch
Bryan Cranston














Bu sefer izlediğim filmler çoktu, başka bir yayın açmak istemedim, en son ki filmin yorumu bir kaç hafta sonraya kalabilirdi çünkü. Çoğu sevdiğim, önereceğim filmlerdi. Eğer tavsiyem doğrultusunda izlerseniz yorumunuzu bekliyorum. :)


Diğer toplu film yorumlarımı merak edenler için;












Başka yazılarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın.^^


 Buralarda da varım^^




6 Şubat 2018 Salı

Kül ve Diken// Sarah Prineas Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^
 Yeni ve güzel bir kitap hakkında yorumda bulunacağım bugün. Kitap Yabancı Yayınlarının yeni Fantastik-Distopya türüne sahip kitabı, ilk olarak kapağı ile insanın kalbini fethediyor ama ondan önce konusu geliyor. Son zamanlarda yazarların masallardan ilham alıp, masallara uygun ama çok farklı bir şekilde yazması moda, Sarah Prineas'da masallardan ilham alarak bu kitabı yazmış. Şahsen ben çok beğendim. Ne bir eksiği ne bir fazlası vardı.

Karanlık Bir Hisar. Kayıp Bir Hafıza. Hizmet Etmekle Geçecek Bir Ömür…
Pin, sadece bir terzi olduğunu ve peri masallarına layık elbiseler yapmak için gece gündüz demeden çalıştığını biliyordu. Kaçmak isteyince kunduracı da onunla geldi. Ancak bir diken yüzünden, özgürlüğü fazla sürmedi. Analık tarafından yakalandı ve anılarını tekrar kaybetti.
Analık onu yeni bir masalın içine bırakmıştı. Yakışıklı prensin ve mutlu sonun da olduğu bir masala… Ancak kunduracı hâlâ onu aramaktaydı ve onun kendisini masalın içinde kaybetmemek için elinden geleni yapmaya hazırdı.
Zaten Pin de cam ayakkabılar yerine bir kılıcı ve kendi mutlu sonunu bulmayı tercih ediyordu. Herkesi Analık’ın zalim hükümdarlığından kurtarmaya kararlıydı. Kunduracı’yla beraber kendi kaderlerini çizmek için zorlu bir mücadeleye atılacaktı. Fakat Masal’ın onlar için başka planları vardı…


Konumuz böyle.
Her masalda olan cadı, üvey anne ve Kötü kraliçe bu kitapta yerini Analık'a bırakmış. İsim gerçekten ilginç ama kitabı okuyunca ismin konuya tam olarak uyduğunu görüyor okur. Kitabımızın kahramanları Pin ve Shoe. Her ikisi de Analık'ın gazamına uğramıştır ama Pin'in elinde çok önemli olduğunu anladığı yüksüğü ve içindeki bu hükmetmeye karşı isyan çıkarma istediği kaleden kaçmalarına olanak sağlayacaktır. Kendini diğer kölelerden farklı gören Pin bir kaç köleden ve en önemlisi Shoe'dan desten aldıktan sonra hazırlık yapmaya başlar, konuda da olduğu gibi çiftimiz bir şekilde kaçıyor -ki burası acayip heyecanlıydı- ama olaylar bu zamandan sonra başlıyor. Kısacası Masal konusuna uyumlu olmayan çiftimiz Analık'a karşı gelmeyi ve köleleri özgür bırakmaya çalışacaktır. Pin ve Shoe karakterini gerçekten sevdim. Pin'in azmi, Shoe'nun vazgeçmemesi olayları çok farklı bir boyuta getirmiş. 
Masal konusu ise bildiğimiz külkedisi masalını içeriyor. Masal hakkında detay vermeye gerek yok, hepimiz biliyoruz ama kitapta geçen masalımsı olay inanılmaz sürekleyici.
Diğer karakterlerden Prens Corn ve Shoe'a yardım eden kunduracı ve karısını çok sevdim. İkinci kitapta olur mu bilmem ama onlarında değişen hayatlarına göz atmak isterim. 


Kitabın başlangıcı çok değişikti ama daha ilk sayfada insanı kendine çekiyor. Başlangıç sanki bu devam kitapmış edasıyla başlasa da devamında yavaş yavaş olanları öğreniyoruz. Belki okumaya başlayanlar başlarda bocalama yaşayabilir ama bırakmadan devam edin derim.
En çok ilgimi çeken Avcı, izci vb. oldu. Çünkü yazar avcıyı, izcileri ve fare avcısını hem insan hem hayvan niteliğinden yazmış. Yani Analık fareyi alıyor ve fare izi sürebilecek, konuşan bir insana çeviriyor. Aynı Külkedisinde olan Balkabağı, fareler vs. vs. gibi. Şunu anlıyoruz ki yazar masalın her bir detayından yararlanmış. Kitabımızı hem Pin hem de Shoe tarafından okuyoruz aman Pin'i tekil şahıstan okurken Shoe'yu üçüncü tekil şahısta okuduk. Böyle olması bazen kafamı karıştırdı. Yeni bölüme geçerken bir sayfa bittikten sonra anca Shoe'ya geçtiğinm anlıyordum. :P


Yazarın kalemini sevdim, içeriği gerçekten çok güzel yazmış. Genel anlamda da gerçekten güzel ve ikinci kitabı çok merak ediyorum. Kitabın, başta da dediğim gibi ne bir eksiği ne bir fazlasını var. Elimde uzun süreli durmasından kaynaklı bir duraksama oldu ama yine de güzeldi. Sadece yazarın Pin'in ikinci hayatında, yani külkedisi olduğu zaman bu kadar inat yazması gözüme battı. Ve bazı yerlerde, bazı olaylar çok çabuk oldu bittiye geldi. Bunları daha heyecanlı yazabilirmiş. Yine de, bu kadar kusur olabilir deyip konuyu kapatıyorum.

Masal, fantastik ve distopya karışımı bir şey okumak isteyenlere kesinlikle tavsiye ediyorum. Akıcı, sizi daha ilk sayfada içine çeken(Kişiye göre değişir. ;) ) ve merak ettiren bu kitabı okuyun derim. Bu tarza yeni başlayacak olanlar için öncelik olmayabilir ama sevenler gönül rahatlığıyla başlayabilir. :)


Seri bilgisi^^



Serimiz şimdilik iki kitaptan oluşuyor. İkinci kitap 2016'da çıkmış. Belki 2 kitaptan oluşur, bunu bilemiyoruz. Yine de belli olmaz devam gelebilir de. :)
Kapaklar ise harika, bizimki de güzel ama ben orijinal kapağı tercih ederim. ^_^





Kitaba puanım 5/4^^


Alıntılar^^

Yeşil. Gözleri yeşildi. Nasıl oldu da daha önce fark edememiştim bunu? Gözleri, Analık'ın hisarının çirkin, gri duvarlarının dışında gerçekten bir şey olduğunu vaat ediyordu: Bir ormanın yeşilliğini, kurtuluşu.



*****


Halat, ipek balo elbiselerinden kalan artık parçalardan yapılmıştı ve örümcek ipeği kadar sağlam bir iple dikilmişti. Benim arzumsa bu halattan da güçlüydü.



*****

Güzel bir ayakkabıydı bu. İyi yapılmıştı ve ayağıma tam uyuyordu.
Ne var ki bir ayakkabı teki beni kurtaramazdı.



*****


sadece bir kunduracıydı ama aynı zamanda bundan çok daha fazlasıydı. Her şeydi o.



*****


... çok iyi biliyorum ki kendi seçimlerini yaptığın gerçek bir hayatın içinde yaşamak, bazı açılardan masalın içinde yaşamaktan daha zordu.





Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^



 Buralarda da varım^^