8 Ağustos 2019 Perşembe

What's Wrong With Secretary Kim? //Kore Dizi Yorumu^^


Merhabalar^^
Yeni bir dizi yorumuna daha başlıyorum. Bu sefer ki dizimi bütün K-Drama severler biliyordur. Büyük oyuncular oynuyor çünkü. Dizi arayışına girerken acaba bunu mu izlesem diye düşündüm sonra baktım 4-5 bölüm izlemişim. Zaten çok iyi başlayan dizilerin ilk bölümler su gibi akıyor, sıkıntı sonra oluyor. Mesela Clean With Passion For Now'un son 3 bölümü duruyor. Bitirmememin sebebi Netflix'den izliyordum üyelik bitti ben de yaptırmadım tekrardan böylece dizi de gitti. İndirme sayfalarında da hep sıkıntı yaşadım(Şimdi o sıkıntı kalktı) o yüzden yarım kaldı ama oyuncuları sevdiğim için bitireceğim o diziyi. Şu an ise burada oynayan Park Min Young'un yeni dizisi Her Private Life dizisini izliyorum.Ya ben bu kadını seviyorum, çok tatlı oyunculuğu var. Son zamanlardaki rolleri zaten güzel. 



Gelelim diziye. Ünlü bir şirketin Ceo'su olan Lee Young Joon'un en sadık, çalışkan, her şeyini bilen, her dakika hazır ol da bekleyen biricik sekreteri işten ayrılacağını söyledikten sonra işler karışır. Young Joon sekreter Kim'in gitmemesi için elinden geleni yapar, öyle ki sırf kalsın diye kız arkadaşlık ve evlenme teklifi eder. 
Konu değişik ama devam ettikçe neler olduğunu öğrendim. Devamı hakkında yazımın geri kalanından okuyabilirsiniz. :)




Park Min Young//Kim Mi So^^
Lee Young Joon'un 9 senelik sekreterliğini yapan Min So aldığı kredi borcunu ödedikten sonra işten ayrılıp hayatını düzene sokmaya karar verir ama ilk olarak işten ayrılmalıdır. Ayrılma kararından sonra Başkanının değişmesi onu zor duruma soksada bunlar sayesinden geçmişten gelen anıları hatırlayacaktır. Park Min Young'un en son Healer'da izlemiştim, orada eh işte seviyorum ama öyle izlemem dememiştim ama bu diziden ve şimdi izlediğim Her Private Life'dan sonra sevdiğim kadın oyuncular arasına girecek gibi. Burada da çok iyiydi. Mimikleri, yolunda gitmeyen işleri bozuntuya vermeyen hallerine bayıldım, zaten partneri ile de çom uyumu olunca daha ne olsun. Kıyafet seçiminde birbirine benzeyen şeyleri giymesi güzel olmamış, kadının fiziği güzel daha güzel kıyafetler  giyebilirdi. Birde saçını topladığı zaman anladığım kadarıyla takma saç takıyorlardı. ya o benim gözüme o kadar battı ki sinir oldum. -_- Şu an ki dizide de açık bıraktığı zaman bir şeyler var ama bilemedim, az kişisel hesabına bakayım saçları o sıra nasılmış. :D


Park Seo Joon//Lee Young Joon^^
Ünlü şirketin başkanı olan Young Joon herkes tarafından titiz ve başarılı anlaşmalar yapan önemli bir iş adamı olarak tanınır. Yakınları ve sekreteri hariç diğer insanlara soğuk davranan ve sürekli kendini ön plana atıp, yükseklerden bakan Young Joon'u değiştiren Min So olacaktır.Park Seo Joon hep böyle uçarı kaçarı başkan dizileri çeksin bizde izleyelim. Sert ve kenar mahalle dizilerinden hiç iyi değil yaaa. Bir de kendini beğenmiş halleri yok muydu mükemmeldi. Sanki bu dizi Park Seo Joon için biçilmiş kaftan gibiydi. Yakışıklı ve şapşik hallerini saymıyorum bile. İşte bu halleri ile dizi akıp gitti. Şu an film projeleriyle ilgileniyor, yakın zamanda güzel bir diziyle geri dönüş yapar umarım. :) En sevdiğim projesi She Was Prety olmuştu, şimdi de bu. Hep bu dizilerden çeksin yaaa <3




Lee Tae Hwan//Lee Sung Yeon^^
Lee Young Joon'un yurt dışında yaşayan ünlü yazar kardeşi. Çocukluktan yaşadığı sıkıntılar yüzünden abisine sürekli yüklenen Sung Yeon'un büyük üzüntüler bekler. Kendisini ilk W Two World dizisinden görmüştüm ondan sonra çok sevmiştim, bu dizide karşıma çıkmasın çok sevindim ama öyle bir şekilde diziye eklemişler  ki var mı yok mu belli değildi. Ya adam gibi ortaya çıksaydı ya da hiç böyle bir karakter yazmasaydınız. Doğrusu daha çok görmek isterdim dizide. :/
Yakın zamanda kesinlikle başrol de olacağı bir dizi çeksin, yoksa harcanır bu adam bu piyasada. Bu arada benden 3 yaş küçük ama görseniz ben ondan küçüğüm. :D 


Kang Ki Young//Park Yoo Şik^^
Lee Young Joon'un hem iş arkadaşı hem dene yakın arkadaşı. Çok sakin bir adam olan Yoo Şik sakar sekreterine bile kızamaz. En yakın arkadaşı kendi başkanı olunca ona da bir şey söyleyemez öylece devam eder hayatı. Eşinden ayrıldığı için çok üzülmektedir ve onu kazanmak için bir şeyler yapmak ister. Ana karakterin arkadaşları hep çatlak olmak zorunda mı yaa :D Kendisini tanımışsınızdır, her rolü ayrı komik. Çoğu başrol oyuncularından daha çok tanıdığımız gerçeğini de unutmayalım. :)


Chansung//Go Gwi Nam^^
Şirketin en en en çalışkanı olan Gwi Nam'ın namı bütün şirketi sarar. Sırf işinden mahrum kalacak diye aynı takım elbiseden fazlaca alındığı bilinen Gwi Nam'ın aslından sakladığı büyük sırrı vardır ve bunu öğrenen yeni sekreter Kim Ji A olacaktır. 2 PM grubundan olan Chansung'un başka bir dizide daha izlemiştim ama unuttum. :D


Pyo Ye Jin//Kim Ji A^^
Kim Min So'nun yerine gelen yeni sekreterdir. Kendi halinden, heyecanlı bir karakterdi. Başka bir dizide izledim diye hatırlıyorum çıkaramadım gitti. :/ 


Hwang Bo Ra//Bong Se Ra^^
Dizinin belki de ne komik karakteriydi. Çok uçarı bir ruh hali vardı ve aşkı arayıp olmaz dediği yerde bulması ise çok iyiydi. Hele erdive aralarında kavga dövüş daha iyiydi. İzleyenler anlamıştır. Bence bu çifte daha çok sahne verilmeliydi. :D


Kang Hong Suk//Yang Cheol^^
Artık kim olduğunu tahmin etmişsinizdir. Bong Se Ra'nın gizli aşkı oluyor kendisi, çok komiklerdi. Bu arada Young Joon'un ikinci sekreteri ve şoförüdür. Böyle sert duran oyuncuların böyle rollerde oynaması çok iyiy ya, tam ters köşe.:)


Kim Byung Ok&Kim Hye Ok^^
Young Joon ve Sung Yeon'un babası ve annesi^^
Bence ikisi de çok iyiydi, sadece adamı böyle zengin halede görünce şok şaşıdım, derler ya kültür şoku diye aynen öyle. Alışamadım adamın zengin bir karakteri canlandırmasına. :D


Heo Soon Mi &Baek Eun Hye^^
Kim Min So'nun ablaları^^
Dizi de çoknaz çıktılar ama yarısına beni sinir ettiler. Bunda Min So'nunda etkisi var ama sevmedim ben ablaları. Zaten Min So'yu yeterince zor duruma sokmuşlar birde sonradan yaptıkları cıks olmadı. :/ Ger.i yarıdan sonra sevdim ama neyse. :D



Kim Ji Yu&Moon Woo Jin^^
Young Joon ve Min So'nun çocukluk halleri. Normalde koymam bunları ama o kadar tatlılardı ki hak ettiler bence. Hele oğlan. :) MaşAllah diyelim nazar değmesin. :)




Resimler^^



Bu sahne çok tatlıydı. :)



Çok yakışıyorlar bence. ^_^


Size dedigim kıyafet mevzusu bu. :/





Korku filmi kıvamında. :D


İşte bu kadar kendine seven bir insan. :D




Bu sahneye üzülsem mi gülsem mi bilemiyorum. :D En iyisi güleyim. :D












Yorumsuz. :D





Şu repliklerden bile ne demek istediğimi anladığınızı düşünüyorum. :D 


Kalp kalp <3






Dizi tanıtımından^^ Park Min Young'un kıyafeti çok iyi. :) 



Gifler^^




Bakışlar yeter beee


Tepkileri, mimikleri çok çok iyi olan oyunculardan biri bence. Alkış.





Yakın arkadaş bile olsanız sizin başkanınız ise işler değişiyor. :D






Kız haklı, dağılın!






Her haliyle çok iyiydi ama en iyisi kıskanç hali. :D 



OST^^

기현(MONSTA X), 설아(WJSN)- Love Virus^^

Song Yuvin (MYTEEN) - The First Word^^

Kim Na Young - Because I only see you^^

Jeong Sewoon - It’s you^^

 GFRIEND(여자친구) - Wanna Be^^




Son^^



Ve sona geldik. Normalde böyle gelinlikli, damatlıklı fotoğraflar paylaşmam ama bu tarz bir dizi izliyorsanız sonunun nasıl olduğunu tahmin edebilirsiniz. Bu dizi baştan sona kadar komediydi, sonunun diğer saçma diziler gibi araya yıllar girecek gibi bitmeyeceği ortadaydı. O yüzden sıkıntı yok. Zaten izlemeyenlerin asıl önem vereceği kısım geçmişte neler olduğu ile ilgili. Bunu siz izleyip görün derim. Diziyi çok sevdim, oyuncular, konu ve en önemlisi sonu beni tatmin etti. Ufak tefek saçmalıklar vardi yalan değil. Mesela Min So'nun Young Joon'a dizi sonuna kadar başkanım demesi çok çok saçmaydı. Tamam şirkette öyle davran ama işten sonra ne oluyor, buna başkanda dur demiyor o kısımlar beni sinir etti desem yeridir. Bunun haricinde gerçekten sevdim. Böyle gülmeli, çerezlik diziler istiyorsanız tam size uygun. Kadrosu, konusu, gidişatı güzel olan nadir dizilerden, izlemezseniz ayıp. Hiçbir şey için olmasa bile Park Seo Joon için bile izlenir. Ama bundan sonra benim için Park Min Young'da önemli olmaya başladı, onun içinde izlenir. :D 
Emeği geçen bütün Koreantürk çeviri ekibine teşekkür ediyorum. ^_^





Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^






31 Temmuz 2019 Çarşamba

Kendi Düşen Ağlamaz//Ayşegül Çiçekoğlu Kitap Yorumu^^

Selamm^^
Neredeyse 3 hafta (4 hafta oldu) önce okuduğum kitabın yorumunu şimdi yapıyorum. Artık bahanem yok, önce ki yazılarımda neden böyle olduğunu yazmıştım. Neyse, kitabıma dönecek olursam, N. Ablamın tavsiyesi ile başladığım, yazım şeklini sevdiğim, konusunu klişe bulduğum ama buna rağmen yazara yine şans vereceğim bir kitap oldu.


Şımarık ve güzel prenses Alize ile görgü kurallarından habersiz, kaba saba ama bir o kadar yakışıklı tamirci Serkan’ın aşkına şahit olmaya hazır mısınız?
Alize’nin boğaz kıyısındaki yalısından İstanbul’un arka sokaklarında yer alan döküntü bir gecekonduya taşınmasının nedeni aşk mı yoksa intikam mı? Ünlü iş adamı Nurettin Hıfzızade kızının şirket arabalarını tamir eden adamla evlendiğini öğrenince delirecek mi yoksa görmezden mi gelecek? Mahallenin dilberi Asuman bir zamanlar yüz vermediği Serkan’ın peşine tekrar düşecek mi yoksa uzaktan izlemekle mi yetinecek? Susmayı bilmeyen kaynana Şaziye yalıdan gelen gelinini kabullenecek mi yoksa canından mı bezdirecek?



Konu çok çok tanıdık geliyor değil mi? Resmen Türk dizi sektöründen yürütülmüş bir konu. Sonuna kadar hep öyle devam edeceğiz zannediyoruz ama tam tersi oluyor. Sonunda bazı şeyler değişik. Kızın yani Alize'nin(İsim çok komik yaaa, benim örgü ördüğüm ipin markası. :P) şımarık halleri babasını bezdirmiştir ve ona ders verme niyetindedir. Plan kısaca şöyle, Alize babasından intikam almak için hiç tanımadığı, gördüğü ilk saatlerde arabasını tamir eden adama anlaşmalı evlilik teklifi sunar. Karşı taraf çok istediği bir şeyi isteyince Alize işin sonunu düşünür ve kabul eder. Plan böylece başlar ama işler istediği gibi gitmez. İlk olarak babası onu reddeder ve anlaşmalı evlendiği adamın gecekondu evine gider. Bazı şeylere katlanmaya çalışan ve aslında  hayatın ne kadar zor olduğunu öğrenen Alize tam her şeyi anlamışken kendisini derinden etkileyen gerçekleri öğrendikten sonra bu sefer düşünceleri çok farklı olacaktır.
Alize'yi sevdim, şımarık ama dediğim dedik bir karakter değildi. Sadece sonunda yaptıklarını saçma buldum, daha mantıklı şeyler olabilirdi. :/ Sadece burada anladığım şey bu kızın hiç mi arkadaşı yok, ya da o gecekonduda kalacağına arkadaşlarından borç alıp otelde kalabilirdi. İşte okuyunca eğer böyle mantıksız şeyler varsa kafama takarım. Bu kısımda mantığım hep ön planda. :P
Serkan hakkında bilgi pek bir şey yazmayacağım, işin esprisi kaçar çünkü. Sadece iyiydi, hoştu ama verdiği sözü tutsaydı keşke diyorum. Ne demek istediğimi okuyanlar anladı bence. Başta ben yapmam, yapamam dedi sonra hiç aklına gelmeden...neyse :D 
Diğer, üstünde duracağım karakterler yok. Okudukça nasıl karakterler olduğunu siz öğrenin bence.


Kitaptan önce yazardan bahsetmek istiyorum. Doğrusu yazarına kalemi bu kadar güzel ve akıcı olmasaydı bırakabilirdim. Nedeni ise konunun aşırı klişe olmasıydı ve o son! Tamam en son satırlar yine iyiydi ama Alize'nin yaptığı şeyler gerçekten saçmaydı, yazarın hemen yazıp bitirmek istediği ortada, başka açıklaması olamaz. Ya da daha farklı bir şey olsun diye böyle devam etti bilmiyorum ama o kısımlar haricinde yazar sayesinde okunulması güzeldi, başta da dediğim gibi yazarın diğer kitaplarını okumak isterim ve şans vermek için bir tane daha kitabı var. Hatta onun konusu biraz daha ilginç. :)

Kitabı tavsiye eder miyim bilemiyorum. Benim gibi bu tarz kitaplara merakınız var ise şans verebilirsiniz ama yoksa bence sizlik değil. O yüzden okuyup, okumamayı size bırakıyorum. :) 





Kitaba Puanım 5/3,5^^






Alıntı olmadığı için burada bitiriyorum. Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^



21 Temmuz 2019 Pazar

İzlediğim Filmler 21//Mona Lisa'nın Gülüşü, Zamanda Aşk, Keşke 30 Olsam^^


Selam^^
Aylar önce izlediğim filmlere yorum anca yazabiliyorum. Bahanem yine yok, sadece film oldukları için üstlerine fazla düşmedim. :D Zaten son zamanlarda fazla film izlemiyorum, güzel bir diziye başladım o güzel ilerliyor, örgülerimi de artık balkonda, dışarıda yaptığım için içeride tıkılıp hem film izleyip hem de örgü örmüyorum. 
Neyse, izlediğim filmlerin hepsini beğendim. Hatta Zamanda Aşk'ı ikinci kez izledim. TV'de vermişlerdi, My Twin izlesin diye tekrardan izledik. :) 



Mona Lisa'nın Gülüşü^^
My Twin izleyip, ben çok beğendim sen de izle deyince başladım. Gerçekten güzel filmdi. Verdiği mesaj, sanata dair anlatımları çok güzeldi. Oyuncu kadrosu zaten muazzam, bir de eski zamanda geçmesi film severlerin ilgisini çekebilir. :)
Filmin içeriğinde bizi bekleyen bir sürpriz var, izlediğiniz zaman anlayacaksınız. Şu an açayım da bir dinleyeyim. :) 
Sevdiğim filmlerden oldu, bu tarz filmleri seviyorsanız bakabilirsiniz. ;) 





















Zamanda Aşk^^
İclal Aydın'ın Instagram hesabından görmüştüm bu filmi, sevdiğinden ve sürekli izlediğinden bahsetmiş. O zamandan merak etmiştim ama izlemedim. Netflix'e geldiği an izledim. Filmi çok sevdim, konusu, aile mirası ve yaşananlar çok güzeldi ama ilk dakikadan son dakikaya kadar şimdi burada bir şey olacak diye diye bitirdim. Oldu mu, olmadı mı onları siz izleyip öğrenin.
Tekrar tekrar izlenilecek filmlerden biri, İclal Aydın çok doğru söylemiş, ben izlerim bunu yine. :) Size de tavsiyem. ;)  Bu arada filmin afişi çok iyi, başka afiş yakışmazdı. :)













Keşke 30 Olsam^^
TV'de kesinlikle izlediğim bir filmdi ama Netflix'de denk gelince ve konuyu okuyunca yok ya ben bunu izlemedim sanki dedim ve izlemeye başladım. Evet filmi önceden izlemişim ama hep yarıdan sonra, başlangıçta ve devamında ne olmuş bilmeden. Bu vesileyle hepsini izleyip bitirdim. :) 
Komik, eğlenceli ve kendi çapınca ders veren filmlerden biriydi. İzlemeyen varsa izlesin, ha ben izledim diyorsanız bir daha izleyin. :D 









Bu sefer ki filmler böyleydi, başka film yazılarımda görüşmek dileğiyle.^^



Diğer film yorumları için TIK TIK!!




Buralarda da varım^^





15 Temmuz 2019 Pazartesi

Aşk-ı Gurur//Pınar Gencal Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Yeni kitap yorumuna başlıyorum. Bu sefer çok ama çok sevdiğim bir kitaptan bahsedeceğim. Aşk ve Gurur'u okumayan ya da bilmeyen yoktur. Hatta Aşk ve Gurur üstünden uyarlanan çok kitap oldu, mesela Aşk ve Gurur Zombiler, Austen Diyarı, Vs. böyle gider. Hepsi çok güzeldi, bu listeye yeni eklenen ise bizim yerli mi yerli Aşk ve Gurur uyarlaması. Uyarlananlar arasında zombilerden sonra belki de en iyisiydi. Çok çok sevdim. Karakterin hepsi uymuştu, Orhan, Günsel, kız kardeşler Ayşegül&Yıldız, Özgür, onun burnu havada kız kardeşi Simge, Anneleri, babaları ve dahası.

Jane Austen’ın yazıldığı günden beri severek okunan ve pek çok dile çevrilen, televizyondan beyaz perdeye sayısız adaptasyonu olan klasik eseri Aşk ve Gurur, Türkiye’de geçse neler olurdu?
İngiltere’nin meşhur çay saatlerini, mini keklerini, şatafatlı elbiselerini ve görkemli balolarını unutun! Bunların yerini Facebook ve Instagram, zeytinyağlı dolmalarla görücü usulü tanışmalar, selfie’ler ve converse’ler alıyor...
Aşk-ı Gurur’da Bay Darcy hiç olmadığı kadar kibirli, Elizabeth Bennett ise bildiğini okumaktan çekinmeyen, asi mi asi bir aktivist. Ama ikisinin de damarlarında Türk kanı akıyor! İsimleri de Günsel ve Orhan… Pınar Gencal’ın satırlarında yeniden hayat bulan hikâye bu sefer Büyükada’da, begonviller içinde, tarihi konakların şahitliğinde geçiyor.


Konuyu zaten biliyorsunuz, pek o konulara girmeye gerek yok, sadece karakterlerden bahsetsem yeter. Konu Büyükada'da geçiyor. Büyükadayı görmedim ama çok seviyorum, o yüzden daha ilk sayfada tavladı beni. Büyükada'da geçmesi çok otantik olmuş bence, çokta uymuş. Sonra Günsel, onun ailesi, davranışları, gururlu oluşu ve ailesine olan bağlılığı ve aşka olan inancı bence Elizabeth'den bir tık daha iyiydi sadece Orhan için fazla direttiğini düşünüyorum, yani son kısım bence fazla uzatılmamalıydı. Günsel burada kendi halinde, pek çevresiyle ilgilenmeyen, adanın küçük avukatlık bürosunda çalışan biri. Yanlarındaki hayatlarının çoğunu orada geçirdikleri ev satıldıktan sonra hayatı değişir ve bildiği ve savunduğu her şeyin aslında hata olduğunu anlar. Orhan, Bay Darcy gibi kendinden başkasını küçük gören, inşaat işinde uğraşan, kuzenleri ile adada ev alıp onu işleyişe döndürmeye çalışan bir iş adamı. Adadan aldıkları evden sonra hem kendi hayatında hem de ailesi arasında değişen şeyler olacaktır.



Diğer karakterler için Özgür ve Ayşegü'ü çok sevdim. Ayşegül'ün peyzaj işiyle uğraşması, bunun yanı sıra kıyafet dikmesi çok tatlıydı. Ayrı bir kitabı olsa kesinlikle okurum. :) Özgür sessiz sakin, arkadaşının dediğini hemen yapan, tıpkı Charles Bingley gibi. :) Bu çifti gerçekten sevdim. Diğer kardeşleri Yıldız Aşk ve Gurur'daki gibi hoppa ama burada iyi yönünü de görüyoruz, bu sebeple bir puan daha aldı yazar benden. :)



Karakter konusundan  beni üzen tek şey Günsel'in arkadaşları. Hem en yakın hem de çalışma arkadaşı olan Faik'in durumuna üzüldüm ve saçma buldum. O kısım gereksizdi ve Burcu. Aşk ve Gurur'u okuyanlar Elizabeth'in arkadaşının kiminle evlendiğini biliyordur. Burada da aynı oldu ama keşke o güzelim, aklı başında arkadaşa daha makul bir eş düşseydi, yazarın burada o karakteri biraz daha yumuşatıp insan içinden daha sakin biri yazsaydı Burcu için üzülmezdim ne yalan. Neyse bunlarda kitabın tuzu biberi diyelim geri kalan çok iyiydi çünkü. :)
Geri kalan karakterleri siz okuyun, öğrenin ve analiz edin. :) Burada anlatırsam sürprizi kaçar. :P

Yazarın kalemiyle ilk tanışmam. Çok sevdim, ilk olmasına rağmen sanki yıllardır o yazıyormuş ben okuyormuşum gibime geldi. Şimdi çıkan diğer kitaplarını da almayı düşünüyorum. Uyarlama yapmak görüldüğü kadar kolay değil bence. Kim bilir kaç kere okudu Aşk ve Gurur'u ve çoğu yerin birebir olmasa da anımsatması iyiydi. O yüzden başka tarihi kitabın uyarlamasını yaparsa seve seve okurum. :) Mesela İkna ve Jane Eyre'nin. :)

Daha ne yazsam bilemiyorum, okuyun ki konuşalım. Şu an My Twin'e baskı yapıyorum ki okusun konuşalım. O derece sevdim daha da ne kadar sevdiğimden bahsetmem. :D
Kitap hem ciltli hem de karton kapakla çıkıt. Ben takas yoluyla aldığım için karton kapaklısı denk geldi. O sıralar pek güvenemediğim için o kadar parayı veremem diyordum, şimdi acaba ciltlisini de alsam mı diyorum o kadar güzel ki bayıldımmm. Belki uygun fiyatlı olursa alırım ve tekrar okurum. ^_^ Bu yorumdan sonra  tavsiye kısmına değinmiyorum bile. Anladınız siz. ;) Sadece Aşk ve Gurur severseniz kesinlikle okuyun diyorum, sizde çok seveceksiniz. ;) Son olarak filmi ya da dizisi çekilse ne güzel olur, böyle Büyük adada tatlı mı tatlı bir aşk hikayesi. <3 O yüzde Hatırla Sevgili'yi çok severim. ;)



Kitaba Puanım 5/5^^





Alıntılar^^


Birini mutlu etmek insana en az kendi mutluluğu kadar iyi geliyordu.



*****


Gerçekten bu dünyada en sevdiğim  şeylerden biri sürprizsiz yaşamaktı. Çünkü sürprizler güzel olduğu kadar korkutucu da olabiliyordu.



******


"Korku, ehlileştirilmeyen bir hayvandır. Onu beslemeye devam edersen büyür...."



*****


Küçüklüğümden beri anılarımı hep kokularla özdeşleştirirdim. Her anımın kendine özgü bir kokusu olur, beynimin tozlu raflarında özel olarak şişelenir ve o anın kokusunu bir yerlerde duyuncaya kadar da unutulur.



*****


Yarının ne getireceğini yarın olmadan kim bilebilir?









Bir yorumda böylece biter, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^




Buralarda da varım^^