5 Kasım 2020 Perşembe

00:00 Biri Sizi Düşünüyor//N.G. Kabal Kitap Yorumu^^

Selamlar^^
Ne zaman yayımlayacağımı bilmediğim kitap yorumumla geldim. :)  Bu sefer ki kitabımız son bir kaç aydır adından fazlaca bahsedilen Biri Sizi Düşünüyor, serinin tam adı ise Gençlik Serüveni. Bu kitap haricinde üç kitap daha var. 
Kitabı ilk duyurdukları zaman konuda Jane Austen geçmişti, tamam benim kitabım dedim ama tahmin ettiğimden çok çok farklıymış. Konu olarak devamında bir kaç şey yazacağım ama kitapta en sevdiğim şey yazarın kalemi oldu.


 İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan Nazlı ve Ezel, Jane Austen üzerine ortak bir ödev hazırlamak zorunda kalırlar. Ancak bu ödev zamanla Nazlı’nın kendi hayatıyla hesaplaşma işine dönüşür. Geçmişini unutarak kendine yeni bir kimlik belirleyen Nazlı, her attığı adımda karanlık düşlerine biraz daha gömülür. Bu yolda ona ne en yakın arkadaşı Ecem, ne Ezel, ne de diğer insanlar yardımcı olabilirler. Çünkü bu tamamen, Nazlı’nın çözebileceği bir kördüğümdür.

 

Evet, başta dediğim gibi Jane Austen geçiyor ama devam ettikçe verilen ödev, Gurur ve Önyargı unutuluyor, tanıtımda da dendiği gibi baş döndürücü, atlıkarıncada vakit geçiriyormuş gibi hissettiriyor kitap bizi. Okudukça başım dolandı ne yalan. :D
Nazlı, bölümün birincisi ta ki ondan daha yüksek puan alan biri çıkana kadar, bu sebeple ödev alır ama gelişi güzel yaptığı içinde öğretmen kabul etmez ve Ezel ile beraber ödev yapmasını söyler. Ezel'i tanımasa da zamanla kim olduğunu öğrenir. Her şeye, herkese gözünü kapatan Nazlı zamanla gerçeklerle, içindeki sıkıntılarla ve çıkmazla baş etmeye çalışacaktır. İşte bu kısımda kendisi hakkında kafamız karışılıyor, bu zamana kadar okuduğum en karmaşık karakterdi. Kimseyi sevmiyor, sevmek istese de sevemiyor, belli zamanlarda insanları kendinden küçük görüyor, insanların duygularını umursamıyor vs. Bu kısımları gerçekten anlamadım, yani kendisinin de bilmediği bir şeyler dönüyor ama ne? Biz bilmiyoruz zaten, o da bilmiyor her şeyi unutmuş ve hatırlamasını bekliyor herkes ama insanlara olan davranışı beni gerçekten sinir etti, etmekle kalmadı neden böyle yaptığını anlamadım gitti, belki de o yüzden sinir olmuşumdur. Son bölümlerde ise çok sakin değil miydi? Okuyanlar ile son hakkında konuşmak çok isterim, bana Instagram'dan mesaj atınnnnn. ;)
Ezel klasik erkek karakterimiz, Nazlı için elinden geleni yapıyor. Peki karşılığını alıyor mu? İşte bu muamma, okuyun öyle anlayın derim.
Kendisi hakkında yazacağım tek şey daha fazla görmek isterdim kitapta, çok fazla geri planda kalmış ki tamam asıl karakter Nazlı ama Ezel'de onun kadar önemliydi kitap için.


Bir de Ecem var, Nazlı'nın hatırlamadığı, Ecem'in hatırladığı olaylar ona çok acı verir ama Nazlı'nın da zamanının gelmesini bekler, tabi bu zamanda çok yıpranır. İlerleyen zamanda onunla ilgili kitap okur muyuz bilemiyorum ama okumak isterim.
Kitap devam ettikçe yeni bir karakter dahil oluyor ama şöyle iki bölümlük falan. İkinci kitabın karakteri kendisi. Bu kadar pozitif bir karakterin kitabını çok okumak isterim ama bu kitaptan sonra çokta emin değilim. Devam etsem mi acaba, ikinci kitabı okuyanlar bana yardım etsin lütfeeeeen. :)
 Bu arada dördüncü kitabın kapağı geçenlerde görücüye çıktı, kapak şahane, konuda ilgi çekici ama onun almam için çoook beklemem lazım. Önceliğimi diğer kitaplardan yana kullanırım gibi, ona göre devam ederim ama hala devam etmekte de emin değilim. Neyse bakalım zaman neler gösterecek.


Yazarın kalemi gerçekten çok güzeldi, vurguladığı konular, duyguları okurken çok sevdim. Akıcı da kitap, daha ne olduğunu anlamadan bir 50 sayfa falan okuyorsun, tabii ben biraz elimde süründürmüş olabilirim. Vay son zamanlarda elime geçen kitapların haline, sürünüyorlar resmen. :D
Karakter için o kadar kötü yazıktan sonra şimdi kalemini sevdim dersen kafamız karışır Esra derseniz eğer, kafanız karışmasın arkadaşlar. Yazarın kalemi çok iyi, benim sorunum Nazlı'ın çok fazla karışık olması. Hatta devam kitapları okumak için yaşadığım tereddüt ise karakterlerin hep böyle olma korkusu. Eğer hepsi Nazlı gibiyse kalsın. :)
Bu arada Instagram'da yazarı takibe aldım, valla çok eğlenceli, bazen durup düşüneceğiniz, sorgulayacağınız hikayeler paylaşıyor. Keyif alıyorum, hele kitap fanlarıyla olan samimiyetini ayrıca sevdim. 
Yorumum kısaca böyle, kitap bittiğinde hikayede şöyle bir paylaşım yaptım; bu kitaba 3,5 versem hak etmiyor, 4 versem gönül razı değil. :D Tam olarak böyle kafam allak bullak. Eğer ben merak ettim, ilginçmiş derseniz okuyun ama okumayında diyemem. Hepsi size kalmış. :)
O zaman geçelim kitaba vereceğim puana. :D



Kitaba Puanım 5/3,5kitap^^


Alıntılar^^

Gururlu olmalıyım. Austen, Kibir insanların senin hakkında ne düşündüğünü önemsemektir, gurur ise kendinin, diyor.


*****


İstesen de onun sıcağı senin hapsolduğun buzları eritmez.


*****

Juliet gerçekten Romeo'yu sevmiş miydi, Elizabeth Bennet Darcy'yi? Peki ya Sindirella gerçekten yüzünü hatırlamayıp onu bir ayakkabıyla zor bulan o herifle aşık olduğu için mi evlenmişti yoksa bütün bunlar, o karakterlerin kalemini tutan kendini beğenmiş ya da kendi mutlu sonu olmayan platonik bir aşığın çırpınışı mıydı?


*****

"Eskiden"çok keskin bir kelime ve benim dudaklarım hep yara bere içinde.





Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^




Buralarda da varım^^


















2 yorum:

  1. Jane Austen deyince bir heyecanlandım ama yazının devamını okuyunca hevesim söndü :-( İnsan baş karakteri sevemeyince kitap ne kadar iyi olursa olsun içine sinmiyor sanki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa Jane Austen beni de tavladı ama, aması var işte. Keşke direk oradan vurmasaydı yazar bizi. :D

      Sil

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D