Ateş Düşüyor//Elise Kova Kitap Yorumu^^

 Merhaba^^

Hız kesmeden Aşkın Fransızcası yorumumdan sonran buraya geldim, hazır yeni bitirdim kitabın hissiyatı geçmeden yorum yapayım diyorum. Bundan sonra bir deftere yazıp sonra buraya mı yazsam diye de düşünmüyor değilim. Bilemiyorum, her an bilgisayarı elime alamam ama kalem ve defter hemen elimin altında, bakalım. :D

Şu an 12.kitabımı okuyorum. Yılın üçüncü ayına güzel giriş yaptık bence, umarım 55 kitap hedefimi tamamlarım bu sene. :D Siz neler okuyorsunuz?

Kitabıma gelecek olursam, çok sevilen Hava Uyanıyor serisinin ikinci kitabı arayı fazla açmadan okudum, arayı fazla açmadan okudum diyorum ama yine de unutmuşum bazı yerleri inanır mısınız. Ama kitabı okudukça aklıma geldi tabii, sadece çok tatlı yerleri unutmak biraz kötü oldu ne yalan.

Seriyi şu anlık gerçekten çok sevdim, şu anlık diyorum çünkü daha var 3 kitap, ne olacağı belli mi olur. Zaten yazar ilk dakikada, yani ikinci kitapta bize çok güzel! bir sürpriz yaptı ama bakalım devamından ne olacak, ikizin güzel bir teorisi var, olur mu olur. :D

Yorumda birinci kitap hakkında çok bahsedeceğim şeyler olacağı için seriyi okumayanları buradan sonrasına almayalım. :D Spoiler olur bence. ;) Ama ilk kitabı merak ettim derseniz Hava Uyanıyor yorumum Burada!

Vhalla, Solaris İmparatorluğu’nun bir malı olarak savaşa yürüyordu. İmparator ondan zafer getirmesini, Senato ölmesini bekliyordu; Vhalla’nın ise bildiği tek şey hayatında göreceği en büyük savaşa yürüdüğüydü. Geçmişinin hayaletleriyle uğraşırken, ortaya çıkan yeni zorluklar son direncini de kırmakla tehdit ediyordu. Vhalla insanlığını koruyabilecek miydi? Yoksa gerçek anlamda İmparatorun kuklası mı olacaktı?

Kısa ve öz bir konu ama zaten kitapta bu kısacık ama öz olan konunun üzerinden anlattı ve bitti. Vhalla uçurumun kenarından kurtaran büyüsü ile kuzeye savaşa gönderilir. Ordusunda iki prens ve imparatorundan olduğunu düşünürsek Vhalla kendini, çıkan karardan sonran İmparatorun kuklası olarak görür. Onların isteği doğrultusunda kuzeye yol alan Vhalla, arkadaşları ve veliaht prensle zorlu bir serüven başlayacaktır.

Vhalla bu kitapta hem daha güçlü hem daha çok kırılgan. İlk kitaptaki patlamalardan sonra arkadaşının kaybını bir türlü unutmaması, büyüsünü hala kullanamaması ve savaştan zerre bir şey anlamaması daha da sıkıntılı zamanlar yaşatır. 

Bu kısımda Vhalla'nın sürekli "Ben İmparatorun malıyım." demesi hem beni üzdü, hem de sürekli tekrarlaması Veliaht prens gibi beni de sinir etti. Sonra bir de unvan mevzusu, evet Vhalla haklı, hem de çok ama sen Rüzgargüdücüsün azıcık kendine güven. :D Son kısımdaki karakter mevzusu dışından Vhalla'yı yine çok sevdim, güzel yanlış anlamalar ve güzel sonuçlar. :D

Veliaht prens ilk kitap gibi kalbimizi çeliyor yine, öyle bir söz söylüyor ki bizi bizden alıyor, işte o alıntı; "Kendine dikkat et, beni öfkeden Kesişim'i yakıp kül etmek zorunda bırakma." nasıl güzel, nasıl güzel seviyor. Şimdi bu spoiler olmaz, zaten ilk kitapta belli değil miydi? O kadar belli ediyor Aldrik'ciğimiz ama Vhalla anlamamakta ısrarcı, daha ne yapsın bu prens, dünyayı mı yaksın? :D Yaksa hoş olur aslında :P

Bunun dışından Vhalla'nın bazı şeyleri itiraf etmesi ve Aldrik'in çok fazla tepki vermesini anlamadım, onunda cevabı diğer kitaplarda çıkar diye düşünüyorum.

Aldrik'i ilk kitapta sevdik ama bu kitapta kendisine aşık oluyoruz arkadaşlaaaaarrrr asdfghjklşi

Sonu da çok fena bitti, tabii ikiz benden önce okuduğu için meraktan açıp okumuş, tabii ki aldım bilgileri.

Diğer karakterler için devam kitaplarda Çapkın Prensi daha çok göreceğiz gibime geliyor, bunun için eğer doğruysa spoiler aldım ama bakalım. İlk kitapta daha tatlıydı Çapkın Prens, Vhalla'ya yardım etmesi, onu düşünmesi falan. Devamında neler olacak okuyup göreceğiz.

Vhalla'nın arkadaşları hakkında diyeceğim pek bir şey yok, bence okuyup siz öğrenin derim. Yeni karakterlerde katılıyor tabii ki, onlara devam kitaplarda ne olacak merak içerisindeyim.

Bir olay için çok fazla sinir olduğumu dile getirmek isterim ama yazarın üstünden durmaması da ilginç değil mi sizce de? Bence ikizin teorisi tutacak. :D

İlk kitabı bitirdiğim zaman ikinci kitabın sadece yolculuğu konu alacağını tahmin etmiştin, öylede oldu. Son kısım çok ani olmuş olsa da bence güzeldi, sakinliği hoşuma gitti ama bakalım  devamı da böyle sakin olacak mı? Çok fazla aksiyon olmadan da şahane kitaplar yazılabiliyor, hatta çokta güzel okunuyor. Devam kitaplarında Vhalla'nın çok fazla düşmanı olacak gibi duruyor, zaten bitmiyor ama daha da artacağını düşünüyorum. Senatör ise en pisi, bu kitapta varlığı sürsede kendisini okumamak güzeldi. 

Yazarın yine akıcı ve severek okuduğum kitabından biri oldu, kalemi gerçekten güzel ve okur kendini kaptırıyor. Umarım bu sevgimiz serinin son kitabına kadar gider, bizi çileden çıkartmaz. :D

Serini bütün kitapları elimde olması güzel ama araya başka kitaplar alıp okumak iyi olacak. Hem seri hemen bitmez hem de artarda okumak çok hoşuma gitmiyor. Gerçi sırada okumak istediğim seri için öyle bir planım var ama bakalım. :)

Yorumumu okuyanlar zaten ilk kitabı okumuştur, okumayanlar ise ben yine de okudum derse bence bu seriyi bir deneyin derim. Henüz fantastik kitaplarla tanışmamışlar için birebir. :)

Aldrik için bu arkadaşı demişler, bence çok iyi...

Sirius Black'in gençliğini oynamış herhalde.

Kitaba Puanım 5/5^^

Alıntılar^^

Sarayda gördüğü tüm o lordları ve leydileri düşündü, gala gecesi kendini ne kadar farklı hissettiğini. Unvanlar birer kelimeden ibaret değildi. Onlar bazılarını içeride diğerlerini ise dışarıda tutmaya yarayan duvarlar ve engellerdi.

*****

"Eğer güneşe yakınsa küçücük bir cismin gölgesi dahi kocaman olabilir."

******

"Kendine dikkat et, beni öfkeden Kesişim'i yakıp kül etmek zorunda bırakma."

******

"Ana aşkına bu duyduğum en inanılmaz şey! Prens Aldrik, ha? Ateş Lordu? Kara Prens? Sabrı az, hiddeti çok olan?"

Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yazılarda görüşmek dileğiyle^^

Buralarda da varım^^

Facebook

Twitter

Instagram

Youtube