2 Haziran 2016 Perşembe

OKK 47.Blog Tur İki Aşk Arasında//Terri Osburn Outer Banks Adalarını Ziyarete Hazır mısınız?



Herkese merhaba^^^

Turumuzun ikinci günündeyiz, bugün sizlere kitabımızda adı geçen Outer bank adaları hakkında bilgi vereceğim. Kitabımızın konusunu okuduğunuz zaman olayların adada geçtiği anlamışsınızdır. Bu adalardan biride Outer  Banks adalarından biridir diye biliyordum ama anladığım kadarıyla yazar başka bir isim kullanmış kitapta geçen ada için. Şahsen öyle bir ada yok araştırdığım verilere göre :D Şaka bir yana Outer Banks ismini kullanıyor, niye gerçek isim vermemiş kafamda deli sorular. :)
Fazla kafa yormadan hadi gelin, Outer Bank adalarını gezelim!! :)

İlk olarak Outer Banks adaları Kuzey Karolin'de bulunan, Atlas Okyanusu kıyısında, güneyden kuzeye değin uzanan ince bir sahil şeridi diye geçiyor.


https://www.outerbanks.org/ sitesinden detaylara bakabilirsiniz :)

Bütün adalara değinmeyeceğim, Daha çok kitapta geçen ve popüler olan adalara göz atacağız :)


Roanoke Adası^^





Haritadan baktığımız da bu adanın Outer Banks adalarının tam ortasında bulunuyor. Bu ada 1585 yılında kurulan bir İngiliz kolonisi diye biliniyor ve Kaybolan Koloni: Croatoan Olayı burada geçmiştir.

Detaylı resimler ve bilgiler için; https://www.outerbanks.org/ 



İkinci adamız  Nags Head Adası^^





Detaylı resimler ve bilgiler için; http://www.outerbanks.com/nags-head.html#photos



Üçüncü adamız Corolla Adası^^





Detaylı resimler ve bilgiler için; http://www.outerbanks.com/corolla.html#photos



Dördüncü Adamız Hatteras Adası^^





Detaylı resimler ve bilgiler için; http://www.outerbanks.com/hatteras-island.html



Son olarak ve beşinci adamız Avon Adası^^




Detaylı resimler ve bilgiler için; http://www.outerbanks.com/avon.html#photos


Paylaştığım harita da bir çok ada var ve verdiğim linklerden de diğer adalara bakabilirsiniz ;) Bu kadar ada paylaşımı yapabildim. Güzel ve ilginç bir yer Outer Banks Adaları. Böyle bir yer olduğunu bu kitaptan öğrendim. Şahsen deniz severler için ideal bir yer, insan yaşamak istiyor ister istemez. Şimdi buralar hiç soğukta olmaz :D Tam benlik yer ama Kar ve Kar yağışını da özlerim hani :)



Bir yazının daha sonuna geldik^^ Bol resimli bir post oldu ve resimler de harika bence :D Kitabımız da geçen adanın ismi Anchor adası, ama böyle bir ada yok başta dediğim gibi. O yüzden kitabı okuduğunuz zaman bu tarz yerleri düşünebilirsiniz ;)


Takvimimize bir göz atmak isterseniz;

02.06.2016
Kitap Tutkusu-Anchor Island Seri Bilgisi 
Fighting!!- Outer Banks Adalarını Ziyarete Hazır mısınız? 

03.06.2016
Yorum


ÇEKİLİŞ!!^^

2 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına ve Instagram hesabımıza bekliyoruz ;) 



Not: Her iki sosyal medya hesabından ayrı ayrı 1’er kitap hediye. Şansınızı arttırmak için her iki hesaptan da çekilişe katılmanız önerilir. :)



Yorumda görüşmek üzere^^





1 Haziran 2016 Çarşamba

OKK 47.Blog Tur İki Aşk Arasında//Terri Osburn Kitap Tanıtımı^^


Herkese merhaba!
OKK’nın 47. blog turunun konuğu Nemesis Yayınları’ndan çıkan Terri Osburn’ün yazmış olduğu İki Aşk Arasında romanı!


Kitabımızı Tanıyalım^^



Beth Chandler, tüm hayatını başkalarını memnun etmek için çalışarak geçirmiştir. Avukat olan Beth'in hukuk fakültesine gitme sebebi büyükannesini ve büyükbabasını memnun etmek istemesidir. Nişanlı bir kadın olmasının sebebi ise işkolik erkek arkadaşının evlenme teklifine evet demesidir; üstelik bu teklife sadece onu memnun etmek için evet demiştir.

Nişanlısı Lucas, onu ailesiyle tanıştırmak için Anchor Adası'na götürmek istediğinde de, denizden aşırı derecede korkmasına rağmen gitmeyi kabul eder. Çünkü Beth için en önemli şey budur; başkalarını memnun etmek… Deniz fobisine rağmen nişanlısının ailesiyle tanışmak için onları adaya götürecek feribota biner ama bu yolculuğun sebep olacağı şeylere hazırlıklı değildir.Planladığı bu yolculuk planlamadığı bir aşkı getirdiğinde, Beth için iki aşk arasında kalması ve seçim yapması kaçınılmaz olur. Peki ya bu iki aşktan biri gerçekten imkânsızsa, seçim yapma şansı var mıdır?



01.06.2016
Duyuru – Takvim – Çekiliş

02.06.2016
Kitap Tutkusu-Anchor Island Seri Bilgisi 
Fighting!!- Outer Banks Adalarını Ziyarete Hazır mısınız? 

03.06.2016
Yorum


ÇEKİLİŞ!!^^

2 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına ve Instagram hesabımıza bekliyoruz ;) 



Not: Her iki sosyal medya hesabından ayrı ayrı 1’er kitap hediye. Şansınızı arttırmak için her iki hesaptan da çekilişe katılmanız önerilir. :)




Katkılarından dolayı Nemesis Yayınları’na teşekkür ederiz.



Turumuza Herkesi Bekleriz^^



31 Mayıs 2016 Salı

Seni Severken//Güneş Demirel Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba
Cinder'ı okuduğum sıra bu kitaba okumaya karar vermiştim. İlk My Twin tehdit edince daha fazla bekletmek istemedim. İyi mi yaptım kötü mü ona da halen daha karar veremiyorum. Çünkü Yazarımın yeni kitabı artık ne zamana çıkar, bekle bekle dur :( Neyse, yazarın benim yazarım olduğunu bilmeyen yoktur her halde. Çıkan bütün kitaplarını okudum ve hepsine bayıldım. Bu kitabımız da onlardan biri oldu^^ Devam yorum konudan sonra^^


Karşılıksız bir aşka ömrünüzü adayabilir misiniz? Deniz, kendini bildiğinden beri âşıktı Ateş'e. Tüm geçmişini dolduran ve geleceğin bile silemeyeceği bir aşka emanet etmişti kalbini. Onun için nefes almak demek, Ateş demekti. Ne yıllar vazgeçirebilmişti onu sevdasından, ne de sevdiği adamın başkasına ait olduğunu bilmek… Her geçen gün umudunu yitirse de, kalbinin pusulası hep Ateş'i gösteriyordu. Peki, vazgeçmemek, çok istemek yeter miydi hayallerin gerçek olmasına?
Ateş, mükemmel bir yaşama sahip olduğunu düşünürken yanılmıştı. Hiç beklemediği bir anda hayatının yönü değişmiş, bir yaprak gibi savrulmuştu. Kendine yeni bir düzen kurmaya çalışırken, içinde yanan ve yandıkça daha da büyüyen nefret duygusuyla baş edebilecek miydi? Kalbinize dokunacak bir aşk hikâyesi okumaya hazır mısınız?

Her bir karakteri sevdiğimi söyleyebilirim. Tabii tek tük kızdığım karakterler oldu ama onlarda nazar boncuğu olsun artık :)
İlk olarak Deniz. Evin tek kızı olan Deniz Abisi ve Abisinin arkadaşı Ateş'e küçükken çok çektirmiştir. Ama bu çektirmeler boşa değildir. Deniz Ateş'e deliler gibi aşıktır ve içinde yaşamaktadır. Ateş kızlarla gezdiği, evlendiği hatta çocukları olduğu zaman bile sevmeye devam eder. Ama hayatının böyle devam edemeyeciğini anlayan Deniz artık bu duruma çözüm bulmalıdır. Lakin kader ağlarını örmeye daha yeni başlar. Yazarımın ilk defa bir karakterini çok sevdim. Normalde çoğu dik başlı olduklarında çok kızdığım oluyordu ama buna  gerçekten hiç kızmadım hatta çoğu yerde hak verip, haline çok üzüldüm :( Sevecen, yardım sever az biraz kızgın ve inatçı(Bu sefer inatçılığı başka) bir karakterdi, sevdim kısacası^^


Ateş, iyi bir okulda okuyup doktor olmuş ve daha ilk görüşte kapıldığı kızla evlenmiştir. Evlilikleri iki oğluyla süslendiği zaman hayatı alt üst olur ve doğup büyüdüğü şehre çocuklarıyla geri döner. Deniz'i kardeşi gibi gören Ateş zamanla bazı şeyleri yanlış anladığının farkına varır. Daha fazla yazmayayım spoi olmasın :D Ateş'ede hiç kızmadım doğrusu^^ Deniz kadar Ateş'de çok tatlı bir karakterdi. Hele ikiz oğullarına karşı davranışları çok tatlıydı^^


Sıradaki karakterlerimiz Gülse ve Erkan. İkisi hakkında bir şey yazmayacağım. Siz okuyunca olayları çözeceksiniz ama ikisini de sevdim. Belki Erkan'a kızmış, Gülsu'ya da hak vermiş olabilirim :D Neyse okuyun bakalım siz hangisine hak, hangisine kızacaksınız ;) Diğer karakterlerimiz Kenan, Gaye, Sedef ve Kaan^^ Hepsi çok tatlıydı, okuyunca kimin kim olduğunu öğreneceğiniz için bu karakterimiz hakkında da yorum yapmayacağım. Sadece Gaaye karakterine sinir olduğumu dile getirmek isterim. Kitabımız seri, devamın da Gaye'nin kitabı olacak gibi. İnşAllah bizi fazla sinir etmez :D

Genel anlamla kitabımız güzeldi, zaten yazarımın kalemini severim. Ne yazsa okurum diyenlerdenim. Akıcı, yüreğe dokunan aşklar, dostluklar, sevdalar daha ne olsun canlar. Tabii bazı eksiklikleri var mıydı vardı ama onunda kitabın gidişatına bağlıyorum ama fazla uzatmasaydı orayı, daha başka kitap olarak da devam edilebilirdi ama burada bitmesi de iyi olmuş :D Ayy bilemedim, olsa da olmuyor, olmasa da :D Neyse okuyan arkadaşlar belki beni anlamışsınızdır ne hakkında yazdığımı. :)


Kitabımızı uzun zamandır bekliyordum ve beklediğime değdi. Deniz'in aşkı, aile olup birbirlerine sımsıkı bağlanmaları, yardım sever olmayı en ince detayına kadar yazmış yazarım. Zaten bu tür kitaplar benden bir artı fazla alıyor. Ailenin dahil olduğu kitaplar beni çok etkiliyor ve çok seviyorum. Zaten yazarımın da kalemi bu şekilde, gel de sevme :)


Kesinlikle tavsiyemdir. Yazarımın kalemiyle ilk Şimdi Benimsin'le başlayın derim ama daha hafif, hemen bitecek, içinize işleyen bir kitap istiyorsanız bu kitabı öneririm ve daha sonradan hemen Şimdi Benimsin^^ O kitap benim için çook, çoook başka^^ Yeni baskısı elimde yok, kısa zaman da alıp, okuyup, kütüphaneme eklemeyi düşünüyorum^^



Kitabı Puanım 5/5


Alıntılar^^

"...Deniz karşılıksız olarak birini sevdiği için çok üzülüyorlarmış. Ve harıl harıl onun kim olduğunu arıyorlar. Annem ve annesi. Yani süper ikili. İçin garibi...Ben hiç akıllarına gelmiyorum. Sıraladıkları isimler arasında yokum. Liste oluşturmuşlar resmen.


*****


Onu sevmek, karanlığı sevmekti. Ayazı, boranı sevmekti.


*****


Nerede, ne halde olduğunun ne önemi vardı? Beni tepeden izleyen bu adamdan nefret ediyordum! Hen de o kadar çok ediyordum ki, uğruna ölebilirdim...


*****

Ne ayrılmaya ne de sarılmaya cesaret edebiliyordum. Ait olduğum yerdeydim...Dikenler üstünde olsam da.



Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^




Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram
Tumblr



21 Mayıs 2016 Cumartesi

MİM//Yak, Yeniden Yaz, Tekrar Oku^^


Herkese merhaba^^

Uzun zamandır mim yapmıyordum, herhalde mim devri kapanıyor mu ne :( Geçen yıllar da her hafta olmasa da sıklıkla yaptığım oluyordu :( Ben mi el atsam ne yapsam :D

Şimdi ki Mim ise kitaplarımız hakkında^^
Beni Kütüphanemden Kitap Manzaraları ,Kore Fenomeni  ve Büş'ün Düşü etiketlemiş^^ Çok teşekkür ederim^^
Okuduğunuz 3 kitabın birini yakacak, birni tekrar yazacak bir diğerini ise tekrar okumak istediğinizi belirten sıralama yapacaksınız. Ve bunu 3 kere tekrarlayacaksınız :)

Eğer tam anlaşılır olmadıysa mimi takip edin :D




--YAK--
Annemin Gelini Olur musun?
Yazarın anlatımı güzeldi ama argo konuşmalar, karakterler büyük olsa da sanki daha ergenliğe yeni adım atmış gibi davranışları çekilir gibi değildi. O yüzden yak gitsin.


--YENİDEN YAZ--
Ölümsüz Aşk
Yazarın ilk kitabı Ünlü Aşk'ı çok sevmiştim, ama bu kitabı sevemedim. Arka kapak yazısıyla uzaktan yakından alakası yoktu. Psişik yanı güzeldi ama sürekli aksiyon olması ve bazı yerlerin kopuk olması tekrar yazılması gerektiğini akla getiriyor.



--TEKRAR OKU--
Tatlı Hesaplaşma
Tatlı Şeytan serisine hasta olduğumu bilirsiniz, her kitabı mükemmeldi ama üçüncü kitap daha bir güzeldi. Bir daha okunulası^^





--YAK--
Pabucumun Ajanı 2
Pabucumun Ajanı 1'i çok sevmiştim. Aynı potansiyeli bunda da bekliyordum ama hayal kırıklığından başka bir şey olmadı. Hatta devam ettirmekte zorluk yaşadım. O yüzden ilk kitap kalsın, bunu yak.



--YENİDEN YAZ--
Yağmur Yağarken
Konusunu okurken çok sevip, peşinden çok koşmuştum. Güzel kitaptı ama eksikleri çok vardı. O yerlerin tekrar yazılması şart.



--TEKRAR OKU--
Ada
Ada kitabına bayılmıştım. Akıcı ve ilginç konusuyla beni kendine bağladı. O yüzden tekrar okunulası^^





--YAK--
Lola ve Komşu Çocuk
Çok ama çok merak ettiğim bir kitaptı, övülmekten helak oldu ama hayal kırıklığının dibini yaşattı bana. O yüzden yak gitsin :D



--YENİDEN YAZ--
Agapi-Ölümsüz Aşk
Sarah Jio'u sevdiğimi bilirsiniz, tarihi ve günümüz olayları harikulade yazıyor ama aşk ve psişik güçler devreye girince olmamış. Yeniden yazılmalı bence.



--TEKRAR OKU--
Elenor&Park
Eleanor&Park kitabı da çok övüldü. Başta tereddüt etsem de tekrar, tekrar okunacak bir kitap oldu benim için^^





Bir mim'in daha sonuna geldik, kimseyi etiketlemiyorum çünkü çoğu tanıdığım yaptı gibi :D Kütüphanemden Kitap Manzaraları yani Benherneysemo'yu sürekli zor durumda bırakıyordum. Herkesi ben etiketleyince kendisi kimseyi etiketlemeyip, mahsun kalıyordu. Şimdi sıra bende :D O herkesi etiketlemiş, bana bir şey bırakmamış^^
O yüzden isteyen herkes yapabilir^^



Başka yazılarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram





20 Mayıs 2016 Cuma

Cinder//Marissa Meyer Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^

Sırılsıklam Aşk kitabından sonra aklımda Cinder vardı ama kararsız kalmıştım, yine de aldım ve okumaya başladım. Daha ilk sayfa da kendine bağlıyor kitap. Bildiğiniz Külkedisi masalının yeni versiyonu olmuş. Belki konuyu okuyunca o kadar da değil diyebilirsiniz ama yanılıyorsunuz. Harika bir kitaptı, daha yorumumun başında olsam da kesinlikle tavsiyemdir^^

Gelecekte bile, hikâye "bir varmış bir yokmuş" diye başlıyor...
İnsanlarla androidlerin yan yana dolaştığı Yeni Pekin'e hoş geldiniz. 
Her ne kadar birlikte yaşamayı başarsalar da türlerin dostluğu sanıldığı kadar kolay değil. 
Ölümcül bir veba insan nüfusunu tehdit ediyor. Ay İnsanları, Dünya'yı uzaydan izleyerek doğru zamanı kolluyor. Kimse Dünya'nın kaderinin tek bir kıza bağlı olduğunun farkında bile değil...
Becerikli bir mekanik ustası olan Cinder, herkesten saklasa da aslında bir sayborg. Üvey annesinin hakaretleri yetmezmiş gibi şimdi bir de üvey kardeşinin hastalanmasından sorumlu tutuluyor. Yakışıklı Prens Kai'in hayatına girmesiyle birlikte, Cinder birden kendini gezegenler arası bir anlaşmazlığın ortasında buluveriyor. Sorumluluk ve özgürlük, sadakat ve ihanet arasında kalan Cinder, Dünya?nın geleceğini koruma altına almak için önce kendi geçmişinin sırlarını açığa çıkarmak zorunda...
Yeniden kurgulanmış bu masalda Külkedisi ile tekrar tanışmaya ne dersiniz?


Aynen, bu sıra dışı masalla tanışmaya hazır mısınız? Bence hazır olun canlar, harika ötesi bir kitaptı, okuyan herkesin beğendiği, sevdiği bir kitap olunca insan başta bir tedirgin oluyor ama bu seri de tereddüt etmeyin derim :D En son yazacaklarımı şimdi yazdım iyi mi :D O zaman daha devam etmeyip karakterlerimize bakalım :)

Cinder, kendisi bir Sayborg'dur, Yeni Pekin'in mekanik ustasıdır ve herkesçe tanınır. Hayatından pek bir umudu olmayan Cinder'ın bir gün kapısına Prens Kai gelir ve o günden sonra hayatı değişir. O gün başına gelenlerden sonra geçmişini merak etmeye başlar ve beraberinden büyük sorunlar getirir.
Cinder karakterini çok sevdim, çoğu yerde de durumuna çok üzüldüm. Hani Külkedisini izleyince onun yaşadıklarına üzülüyoruz yaa inanın buna daha çok üzülüyorsunuz. Başta dediğim gibi yeni nesil Külkedisi masalı bu, ne olacak, nasıl bir karakter olacak tam olarak belli değil.


Prens Kai, babasının yerine geçmek zorunda kalan Kai iki Dünya arasın da yaşananları onaylamaz ama yapacağını bir şeyde yoktur. Ülkesini, halkını ve Dünya'yı kurtarmak onun omuzlarına yüklenmiştir. Bu sebeple Kraliçe Levana ile bir süreliğine katlanmak zorundadır ama Mekanik Ustası Cinder'ı tanıdıktan sonra her şey bir bir değişir.
Cinder kadar Prens Kai'ide sevdim ama bazı düşüncelerini ve yapamadıklarına sinir oldum. Gerçi okuyunca üzülüyor insan haline ama güçlü bir karakter, illa bunların da altından kalkacaktır. :) 
Ve serinin tamamın da olmasına ayrıca çok sevindim. Nedenini birazdan açıklayacağım ;) Kısacası iki karakterimiz de harikaaa^^ Devamın da neler olacak merak, merak^^


Kraliçe Levana, Ay Ülkesinin kötü kalpli kraliçesidir. Kendisinin ve ülkesinin vatandaşlarının özel bir gücü vardır. Bu güç ise dış güzellikleridir. Aslında hepsinin, buna Kraliçede dahil güzellikleri yalandır. Kraliçenin ise zihni yönetme yeteneği kötülüğüne daha çok kötülük katar. Acayip kötü bir karakterdi kendisi, hemde öyle böyle değil. Daha ilk kitapta böyleyse diğer kitaplarda çıldırırım herhalde. Yani düşünün Külkedisi'ndeki Kraliçe daha insaflıydı. 

Son olarak Cinder'ın üvey annesi, kız kardeşleri ve yanlarında gezdirdikleri Androidler.
Üvey annesi ve kız kardeş fena, bir tanesini hakkında yorum yapmayacağım. Cinder'ın Androidi ise kitapta geçen diğerlerinden çok farklı, doğrusu öyle bir arkadaşım olmasını isterdim :D Android'imizin adı Iko^^ Okuyunca siz de çok seveceksiniz benden söylemesi ;)


Daha bir çok karakter var ama hangisinden bahsedeyim, bu kadar kafi bence :D Kitap gerçekten harikaydı, yazarın kalemine, kurgusuna ve hayal gücüne bayıldım^^ Bir kere kurgudan geçtim acayip akıcı ve hemen okunan bir kitaptı. İnsanı kendine bağlıyor en önemlisi. Başta ki yorumum da Kai'nin devam kitaplarında olmasına çok sevindim diye yazmıştım nedeni ise, seri hakkında fazla bilgim yoktu, kitap isimlerinden her kitapta ayrı karakteri anlatacak diye anlamışım ama öyle değilmiş, her kitapta yeni karakter ekleniyor yani Cinder, sonradan gelen yeni kitabın karakterleri bir diğer kitaba aktarılıyor. Yani  sonuncu da hepsi bir kitapta toplanacak :) 


Kitapta bazı sırlar var ve yine ben ve tahminlerim. Tabii ki de tahminim tuttu ve sonraki kitaplar da neler olacak merak konusu.
Yorum boyunca dediğim gibi kitap aldığı bütün olumlu yorumları hakediyor, benden de aldı kocaman bir artı puan. Kitap okuma ömrü hayatımda ilk defa bir seriyi hemen tamamladık ve öyle devam edeceğim inşAllah :D En kısa zaman da Scarlet kitabını okuyacağım, fazla arayı açmamak gerek :)


Bu kadar yorumdan sonra ve başlada dediğim gibi tavsiyemdir, mükemmel ve okunulası bir seri. Distopya tarzını seven, akıcı ve seveceğim bir kitap istiyorum diyenlere kesinlikle öneriyorum. Sizler de benim kadar seveceksiniz ve seriye hemen devam etmek isteyeceksiniz ;) 


Seri bilgisi^^



Levana ve Stars Above serinin yan kitapları. İlk 5 kitap, yukarıda resimde gördüğünüz gibi ülkemizde yayınlandı, en son Stars Above kaldı, Artemis onu da en kısa zaman da yayınlar diye düşünüyorum^^



Kitaba Puanım 5/5



Alıntılar^^


Cinder, Iko'nun küre şeklindeki kafasını bir şaplak attı ve ışığını tekrar kaporta içine tutmasını sağladı.



*****


Güzel olduğuna, önce kendini inandırırsan, diğerlerini de güzel olduğuna inandırmak daha kolaydır.


******


Ama bir mekanik olarak, yıllar içinde öğrendiği tek bir şey varsa, o da bazı lekelerin asla çıkmadığıydı.


******


Kraliçenin göz boyaması, sonu olmayan bir yalandı.



Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^


Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram














11 Mayıs 2016 Çarşamba

Sırılsıklam Aşk//Jessica Park Kitap Yorumu^^

Selaaamm^^
Kitap yorumlarım gelmeye devam ediyor. Bu sefer ki kitabım, sosyal medya da gözüme çok çarptığı ve taa İstanbullardan aldığım Sırılsıklam Aşk kitabı. Kitap hakkında çok ama çok olumlu yorumlar gelmişti. Tabii merak tavan oldu ve aldık. D&R'dan 9.90 TL'lik bir miktara aldık, iyi fiyata da aldık hani :D Nette 16.22 TL (D&R sitesinden) şu an için, ama indirime girer belki :) 
Kitabımıza gelecek olursak, yazarın okuduğum ilk kitabı, kalemini sevdim, konu güzel ve şaşırtıcı :)
 Sevdim kısacası ama detaylı yorumun devamı konudan sonra^^

Uzun boylu, en azından bir seksen olmalı. Alnına düşen kum rengi saçları onu daha da cazibeli kılıyor… Tişörtünün üstünde "Kankam Nietzsche'dir" yazıyor. Bu Matt'ti... Julie'den hoşlanıyordu. Bir de Finn var; Julie'nin âşık olduğu. Karmaşık mı? Tuhaf mı? Kesinlikle öyle.
Boston'a okumak için gelen Julie Seagle, hayatının böylesine altüst olacağını bilemezdi. Her şey onun için tam bir hayal kırıklığı olmuştu; dolandırılmış, ortada kalakalmıştı. Bu zor durumda sığınabileceği bir yer ararken yardımına Watkins ailesi yetişir. Ne var ki Julie, sığındığı bu ailenin biraz tuhaf olduğunu ve büyük sırlar taşıdığını düşünmeye başlar. Genç kadın, burada kalıp kalmaması gerektiğine karar vermeye çalışırken, ansızın kapısını çalan duygu onu şaşkına çevirir.
Bu aşktır; virajlı, engebeli ve heyecanlı bir yolculuk… Ve böylesi bir yolculukta kimsenin yara almadan kurtulması mümkün değildir.


Kitabımızın baş karakteri Julie, Boston'a okumak için giden Julie daha ilk dakika da dolandırıldığını anlar ve sıcak Ağustos günün de ne yapacağını karar verene kadar annesinin Üniversite arkadaşı Erin'lerin evinde bir süreliğine misafir olarak kalır. Julie aileyle ilk tanışmasında çok garip bir aile olduklarını anlar ama bozuntuya vermez. Ta ki sırlar ve ilginçlikler zamanla ortaya çıkana kadar.
Julie karakterini, sevdim ama ortalar da bir olay oluyor. Bunu sizinle paylaşamam ama onu pek sevemedim. Gerçi okudukça anlıyoruz ama ne bileyim, o dakika da bana olumsuz geldi Julie'nin o durumu. Doğrusu sadece bu olayla değil, baştan sona Julie karakterini sevmediğimi söyleyebilirim. Sürekli Matt'e karışması beni baya sinirlendi. Herkes kendi hayatını yaşar ama bu kızın diğerlerine değil sadece Matt'e öyle davranması beni çileden çıkardığı doğrudur :D


Matt'in ailenin ortanca oğlu olsa da evin ebeveyn gibidir. Kız kardeşi Celeste'ye anne, babası gibi davranması Julie'yi biraz gerse de ailenin yanında yaşadıkça Matt'i daha iyi anlar.
Matt karakterini sevdim, zaten baştan beri sevdiğim tek karakterdi ama yazar fazla kendisine yer vermemiş ne yazık ki. Kendisi zeka küpü ve zekasını yansıtan t-shirt'ler giymesi asosyal biri olduğunu kanıtlıyor, ee öyle de zaten :D Ama kitabı okudukça Matt'in durumunu da öğreniyor ve hak veriyoruz :) Ve Matt'in hakkında vereceğim son bilgi ise kendisi sarışın^^ <3

Kitabımız da anneler,babalar haricin de kız kardeş ve abide bulunuyor. Celeste içine kapanık ama bir o kadar bilgili olan liseli bir kızdır. Julie onu ilk gördüğün de içindeki cevheri görür ama karşısında bunu izin vermeyen aile üyeleri vardır.
Birde Finn var^^ Julie onu çok güzel anlatıyor, hele fotoğraflarını tarif edişi var, kesinlikle okumalısınız :D 


Karakterlerimiz bu kadar^^

Kitap konu bakımında güzeldi, Julie'nin tanımadığı bir şehre gelmesi, ona yardım edilip evlerinin kapılarını açmaları harika bir konu yaratmış. Zaten yazarın da kalemi akıcı. Sevdim doğrusu.
Kitabı okumaya başladığım zaman çok farklı bir konu bekliyordum, arka kapak yazısını tam olarak içeriği yansıtmıyor. Evet aile ilginç, sırlar çok ama ne bileyim ilk okuyunca insan bir şey anlamayıp aklında bir kurgu oluşturuyor. Gerçi kitapta geçen sırları yazar o kadar iyi bir şekilde yazmış ki başta hiç bir şey anlamıyor insan ama benim detaylı beynim yine önceden tahmin etti. Sizler de tahmin edebilirsiniz :) Yazar sonlara doğru bir kaç ipucu vermiş olabilir. 

Kitap ne yazık ki elimde son yılların en uzun bekleyişini yaptı. Zamanım olmadı bir, okumak için de can atmadığım doğrudur bu da iki :D Belki çok fazla övülmesi kitaptan beni soğutmuştur ama sanmıyorum, Cinder kitabı da çok övüldü ama şu an harika gidiyor. Uzun kalmasında tek sebep hemen okumamış olmam, yoksa kitap akıcı, yazarın kalemi iyi ve konu merak edilesi.
Neyse uzun kalmasının sebebi bu ama doğrusu kitabı pek öyle ahım şahım bulamadım. Belki karakteri sevmemem vesiledir ama gerçekten Julie itici bir tipti. Yukarıda dediğim gibi Matt'e olan davranışlarını pek sevemedim. Matt'de az değildi ama Julie'nin ona karşı söylemleri, itirazları beni gerçekten gerdi :/
Haa kitap kötü müydü? Hayır, bilakis güzeldi ama benim için ahım şahım bir şey değildi. :) Sonu da çok oldu bittiye geldi ama kitabın Matt ve Celeste karakterleri ile devam ettiğinden buna bir şey diyemem :) İlla orada olaylar olacak :D


Zamanınızı dolduracak, akıcı, ilginç bir kitap istiyorsanız kesinlikle tavsiyemdir. Devam kitapları çıkarsa eğer almayı düşünüyorum. Celeste ve Matt'in anlatımını çok merak ediyorum çünkü ;) Okuyunca sizlerde benim gibi düşüneceğini inanıyorum :)
Kitabımızın film olmasını çok isterim. Bu yönüne bayıldım, Holywood'cular bir düşünse iyi olur, harika bir iş çıkar bence ;)



 Serimiz ise ilk kitap Julie'yi anlattı, ikinci kitap ise Matt'in tarafında anlatılan, son kitap ise yukarıda da deiğim gibi Celeste'nin kitabı^^
Matt'in kitabı çoook merak ediyorum^^ Altın Kitap çıkarırsa çok sevinirim :)
Kapakları baştan anlamayabilirsiniz aynı benim gibi ama kitabı bitirince bir ön kapağı inceleyip anlıyorsunuz :D
Yani kapakların bir anlamı var ;)



Kitaba puanım 5/4


Alıntılar^^


"Yassı Finn Facebook'ta var mı?"
Durum güncellerimelerini görmeyi çok isterdim. Bugün Starbucks'a giderken beni arabanın tavanına bağladılar. Karamelli Mocha içmeyi çok isterdim ama kollarımı oynatamadığımdan hasretle bakmakla yetindim. Bu işkence ne zaman sona erecek?

Alıntıya Not: Yassı Finn'in ne olduğunu kitabı okuyunca öğrenin, benden size hayır yok :D 


*****

 ...., masanın ortasındaki sü amaçlı kağıt hindiye çarptı, hindi muma doğru yamulup anında alev aldı. "Ayy, kahretsin!" diye bağırdı Kate.
Herkes aynı anda sandalyesini geri itip 911'i arayın çığlıkları ve dualar arasında kaçışırken Pete dayı, su bardağını alevlerin üstüne bova ediverdi. "Söndü gitti, şükürler olsun," diye bağırdı. "Gördünüz mü, tam gününde şükredecek bir şey çıktı!"


Alıntıya Not: Yazarın espri anlayışı çoğu yerde güzeldi, ama gereksiz olduğunu düşündüğüm yerlerde oldu :D 


Bir yorumun daha sonuna geldik... Başka yorumlarda görüşmek üzere^^


Buralarda da varım^^
Facebook
Twitter
Instagram