13 Nisan 2020 Pazartesi

Touch Your Heart//Kore Dizi Yorumu^^

Selam^^
Nasılsınız? Umarım sağlıcakla evde kalıyorsunuzdur. :) Bugün dizi yorumu yazacağım. Diziyi bitireli haftalar oldu, bir dizi bitirdim, şimdi ise izlediğim dizinin yarısındayım. :D O bitmeden yayımlamak istedim bunu. :D 
Touch Your Heart Goblin'deki Azrail ve Prenses çiftimizin dizisi. İlk haber duyulduğu zaman çok sevinmiştim, Goblin'de o kadar güzellerdi ki ayrıca dizi çekmeleri bekleniyordu. İlk zaman izleme fırsatım olmadı, Goblin'den biraz farklı olduğu için canım istemedi desem yeridir. Yaz içerisinde şehirler arası gezme işimiz olunca indirdim, birinci bölümü de bitirdim ama yine devam etmedim. Geçen aylarda, şöyle aşklarından yumuş yumuş olacağım dizi izlemek istedim, Netflix'de denk gelince buna başladım. Başlarda güzeldi, ilk bölümlerdeki itiş, kakış güzeldi ama sonradan büyük hüsran. :/



Üç aylık süreçte avukatlık bürosunda çalışmak zorundan kalan Oh Yoon Seo sekreteri olduğu avukat Kwon Jung Rok'dan başta hoşlanmaz. İşinde başarılı olan Kwon Jung Rok'un patronunun yaptığı bu emri vakiden sinir olur, o yüzden Oh Yoon Seo'ya pek yüz vermez ama zamanla birbirlerini tanıyan çiftimizin duyguları değişir.
Konu böylece şirket aşkına dönüşür.


Yoo In Ha//Oh Yoon Seo-Oh Jin Sim^^
Uğradığı haksız skandaldan sonra işleri seyrekleşen Yoon Seo'nun ayağına güzel bir fırsat gelir ama işi kapmadı için üç aylığına avukatlık bürosunda çalışmak zorundadır. Ceo'su sayesinden güvenilir avukatlık şirketine giden Yoon Seo'yu zorlu günler beklemektedir. Ama azim eder ve işinde çok başarılı olur.
Yoo In Ha çok tatlı bir oyuncu, kendisini çok seviyorum. Aşırı minnoş biri. :) Lee Dong Wook'la çok yakışıyorlar, Goblin'den sonra dizi çekmeleri güzel oldu ama keşke tam istediğimiz gibi bir şey olasaydı. Şu günlerde sevilen bir oyuncuyla dizi teklifi gitmiş ama kabul edecekler mi bilmiyorum, partnerini unuttum ama gördüğümde güzel dizi olur bunlardan dediğimi hatırlıyorum. :D Giydiği kıyafetten, mimiklerine kadar çok iyiydi, otur izle kendisini. Seviyoruz, keşke yine ama bu sefer ÇOK GÜZEL olacak bir dizi daha çekseler Lee Dong Wook ile. Ühü ühü.


Lee Dong Wook//Kwang Jung Rok^^
İşine başarılı olana Jung Rok patronunun ısrarı ve zorlaması ile Yoon Seo'yu sekreteri olarak kabul eder. Hatalara tahammül edemeyen Jung Rok Yoon Seo'nun kalbini çok kırar ama centilmen bir erkek olduğu için de hemen gönlünü alır. Zamanla iyi anlaşan çiftimiz kalplerine söz geçiremez. Jung Rok işinden iyi olsa da aşk konusunda çok kötüdür. Aşk dendin mi şapşik bir şey olur.
Lee Dong Wook'u severim, Goblin'den sonra zirve yaptı ama canım benim oldu mu bu dizi? Böyle oyunculukla bu diziler mi çekilir Dong Wook. Harcamışlar seni. :/ Haa güzel sevdi, güzel ağladı ama yok yani bu dizi olmamıştı.
Kısa zamanda güzel projelerde görmek dileğiyle, en çokta Yoon In Ha ile. :D


Lee Sang Woo//Kim Se Won^^
Savcı olan Se Won yaşadığı olaylardan sonra  ayrıldığı adliyeye geri döner. Döndüğü adliyede eski sevgisiyle karşılaşan Se Won'un eski duyguları alevlenir.
Jung Rok'un en yakın arkadaşı olan Se Won'un olayını çözemedik. Baştan sır perdeli bir ayrılık, olay vs. eklediler ama dizi bitti ortada bir şey yoktu. Bunların olayını çözemedik kısacası, oysa ki baya merak etmiştim. Ailelerin istememesi var ortada ama ne bileyim, izleyenler de kesin çok merak etmiştir.
Kendisini ilk defa izledim, başrollere yakışır bir oyuncu. Hangi dizilerde oynadı bu zamana kadar bilemem ama sık görmediğime göre pek bir geçmişi yok gibi. :D


Son Sung Yoon//Yoo Yeo Reum^^
Diğer savcımız ve Se Won'un unutulmaz aşkı. Yaşadığı olaylardan sonra Se Won'a yüz vermeyen Yeo Reum zamanla yumuşar.
Karakter olarak bir kaç bölüm sinir oldum kendisine, izleyenler anlamıştır, izleyeceklerde anlayacaktır. :D Yaptığı tribi gram anlamadım, oysa ki kendisi haksız. Neyse.
Alışıla gelmişin bir tipi var kadının, tatlı sert derler ya öyle. Bu tarz dizilere yakışır, yakışmış da.


Oh Jung Se//Yeon Joon Kyu^^
Patron gibi patron Joon Kyu. :D Böyle patron herkesin başına, şöyle ki adam çok şapşik, aşırı komik. Oh Yoon Seo'nun umutsuz hayranlarından biri, tabii şirketinden çalışmaya başladığını öğrendiğinde çok mutlu olur, hele o ilk karşılama halleri beni bitirdi. :D Dizi de In Ha ve Dong Wook'dan sonran belki de en sevdiğim karakter oldu.
CEO'lukta pek bir yakılmış. :D



Shim Hyung Tak//Choi Yoon Hyuk^^

Park Kyung Hye//Dan Moon Hee^^

Kim Hee Jung//Kim Hae Young^^

Büroda çalışan avukatlar ve danışman. Yoon Hyuk boşanma avukatı ve ana kuzusudur. Yaptıklarından övünmeyi seven Yoon Hyuk'u çok abartılı bulurlar. :D Yaa çok komikti, yakışmıştı da diziye. En son Let's Eat'de izlemiştim, orada da şapşik avukatı oynuyordu. :D

Dan Moon Hee'de avukattır ama böyle sessiz sakin, işinde birazcık çekimser kalan avukattır. Ceo nasıl tuttu bürodan anlamış değilim. :D Her gördüğü erkeğe de aşık olan bir karakterdi. Ama sonunda neler oldu neler. :D Ballı kız vesselam. :D

Kim Hae Young büronun danışmanıdır. Pek bir olayı yoktu, en son School 2015'de izlemiştim.


Jang So Yeon//Yang Eun Ji&Park Ji Hwan//Lee Doo Seob^^
Eun Jin büronun nesiydi anlamadım ama onun başından da olaylar geçti. Bundan önce izlediğim The Secret Life My Secretary'de izlemiştim. Bu tarz rollere yakışıyor.
Doo Seob ise büronun araştırma görevlisidir. O kadar tatlı bir rolü vardı ki, otur adamı izle. Tabii iş arkaşdaşları dilinden pek anlamasa da sevdim kendisini. Bir de güzel sevdi, ama kimi? :D



Oh Eui Şik//Kong Hyuk Joon^^
Oh Yoon Seo'nun menajeri olan Hyuk Joon klasik menajerlerdendi. İdolünün peşinde koşan, hatasını örten ya da hata yapmaması için canını ortaya koyan karakterdi. Bu da şapşiklerden biriydi. :D 


Lee Joon Hyuk//Yeon Joon Seok^^
Oh Yoon Seo'nun şirketinin CEO'sudur. Yoon Seo'nun ünüyle başarıya ulaşan Joon Seok Yoon Seo'dan vazgeçmez ve onun için elinden geleni yapar.
Yeon Joon Kyu'nun kuzeni olan Joon Seok tıpkı onun gibiydi, gerisini siz düşünün. :D



Resimler^^



Bu sahneyi neye benzettiniz? Benim aklıma ilk gelen Secret Garden'dı. Düşünsenize bu ikili Secret Garden'ı tekrardan çekiyor. :D İyi hoş olurdu ama Yoon In Ha çok masum. :D



Ufak bir Descendants Of The Sun göndermesi yapılmıştı, ama çok güzeldi. Gözlerden kalpler fışkırdı resmen. :D





Bu yerde şu soldaki kıza sinir oldum. Verselerdi elime boğardım. -_-


Güzel ortamdı vesselam. ^_^


Hayal gücü sınırsız olan Yoon Seon. :D Güzel hayallerdi. :D




Artık kendisinin avukat olduğu bir dizi görürüz sayın Yoon In Ha hanım. :D


Doğrusu şu çiften daha yetişkin tarzı aşk beklerdim, resmen 18 yaşında, iki ergenin aşkını izledik. Hadi adamın sevgilisi olmamış, kadın en azından dizi çekti be. :D Bekledim ne yalan, belki de o yüzden daha çok izlemek istedim. Bu güzelim çifte böyle liseli aşk yakışmamıştı, kendime gelmem için Goblin'den kesitler izlemem lazım. :D



El müptelası oldum be. Şu elin duruşuna bakın yaaa. :D 


Neden el kaldırıyor bu iki düşman? :D



Set arkasında bizimkiler. <3



Giyimler on numara beş yıldız, aynı dizideki gibi. ;)




Gifler^^


 İlk tanışma. :D




Bu dizi de şapşik olmayan birini gösterin bana yaaa. :D Bu kadroya bu senaryo. -_-





Ama çok yakışıyorlar yaaa <3



Güzel ağladılar... :'(



Şu günlerde cahil cahil konuşan, keyfi dışarı çıkan insanlara bakışım. -_-


Oyy şunların aşklarına bak. -_-
Kadının utancından odasına koşmasını bekledim. :P


Bu, sonun bombası oldu beee <3




Ve Son^^




Dizinin fotoğraflarına ve giflerine baktığınızda çok minnoş bir dizi görebilirsiniz ya da çiftimizin gazına gelince merakla başlayabilirsiniz ama heveslenmeyin arkadaşlar, beklentim çok yüksekti, hatta uyarı aldım beklentini yüksek tutma diye. Yine de o kadar da kötü değildir dedim, sonuç hüsran. Gördüğünüz üzere de yorum genel anlamda olumsuz.
Evet oyuncu kadrosu, merak uyandıran davalar vs. güzeldi ama çiftimizin sakin rolleri, atışma beklerken bir andan düzelen hatta aşka doğru yol alan durağan sahneler izledik. Lee Dong Wook'un daha sert rolde olmasını isterdim, o zaman tadından yenmezdi belki. Çünkü Yoon In Ha dişli karakterdi, karşılıklı güzel olurdu.
Büyük hayal kırıklığı oldu, sırf izleyip bitirmek için izledim. Sonuçta sevdiğim karakterler de oldu, hatırları kalmasın. :D
Tek dileğim şu diziden sonra Lee Dong Wook ve Yoon In Ha bir tane daha dizi çeksin ama az biraz daha Goblin gibi olsun lütfen. Kimyası uyuşan nadir çiftlerden.
İzlemekte size kalmış, ben çifti seviyorum, kötü de olsa dizi izlemek istiyorum derseniz bir şey diyemem ama buna vakit harcayacağınıza açın Goblin'i tekrardan izleyin. :D






Sonunda bittiğine göre diğer yazılarıma geçebilirim. ;)
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^
EVDE KALIN. <3



Buralarda da varım^^



3 Nisan 2020 Cuma

Neler Yapıyorum? #1

Selam^^
Nasılsınız? Karantina günleri nasıl gidiyor? Umarım sağlığınız yerindedir. İnşAllah en kısa zamanda kurtuluruz bu hastalıktan.
Gelelim yazıma, uzun zamandır yeni bir şeyler yazmak istiyordum ama bulamıyordum. Siz ne gibi yazılar yazmamı isterdiniz? Beyin fırtınası yapalım. :D
 Şimdilik aklıma gelende sıradan Neler Yapıyorum yazısı, ne kadar orijinalim değil mi? :P Ne yapayım, buradaki arkadaşlarımı da fransız bırakamam. :D

Gelelim neler yaptıklarıma. 
 Kitap okumaya çalışıyorum şu sıralar, geçen yazımda biraz zorlanarak okuduğumu söylemiştim o yüzden şimdi okuyorum diyorum. Hatta kitabım çok sürükleyici. Türk Klasikleri okuyamayanlar için tavsiye ediyorum şimdide.
Kitabım Refet, Okuyarak Yaşa grubuyla beraber okuyorum. Okuyarak Yaşa her ay belirledikleri kitapları toplu halde okuduğumuz bir grup. Dünya Klasikleri, Türk Klasikleri, Sabahattin Ali vs. böyle kitaplar okuyoruz. Sizde katılmak isterseniz sayfayla irtibata geçebilirsiniz. ;)





Aşırı güzel giden bir kitap, ilk kadın yazarlardandır kendisi. Konusu zorlu hayat şartlarından öğretmen olmak için varını yoğunu ortaya koyan genç bir kızın ve annesinin yaşadıklarını okuyoruz. Şu an bunu yazmayıp okusam bugün biter. :D Bundan sonra okumak istediğim güzel kitaplar var, ya distopya olarak Karanlık Zihinleri ya da aşk türü olarak Sevgili Limon Çiçeği'ne başlayacağım. Bakalım paşa gönlüm hangisini isterse. :D






Dizi konusunda güzel bir dizi bitirdim daha dün. Şirket, rekabet, aşk, mevki, komedi vs. tarzı arıyorsanız Jugglers'i öneririm.

Tabii başta başladığımda beklentim daha fazlaydı ve başka hayal etmiştim ama olmadı. :D Yine de güzeldi, kafa dağıtmalık hoş bir dizi. Yorumu yakında gelir. ;)
Bundan sonra iki dizi arasından gittim geldim ve birinden karar kıldım. Hatta başladım bile. ;) Şimdi onun hakkında konuşmaya başlayalım. :D




 

Gençlik dizisi izlemek istedi canım, çokta iyi yapmışım şimdilik. Kıza bayıldım, sonradan nasıl olur bilmiyorum ama favorim oldu şimdide. :)
İzleyenler siz neler düşünüyorsunuz? Önce ki School dizileri de güzeldi ama daha çok okul, öğrenci hayatına adapte oldukları için az buçuk hayal kırıklığı oldu. :D Şimdi diyeceksiniz ismi bile okul, ne yapabilirim ama aşk insanıyım, aşksız diziye ben dizi demem. :P Tabii bu aşksız dediğim bundan öncekinin DE, öncesi. School 2013'den bahsediyorum. School 2015'de çok aman aman değildi hani. O yüzden bu diziden az biraz korkuyorum, lütfen iyi olsun. ;)









En son izlediğim film. Tek kelimeyle filmi anlat deseniz şu derdim, fiyasko.
Hiç güzel değildi, belden aşağı esprileri, saçma kurgusu vs. zorla izletti kendini. Ha güldük mü güldük, komik yerleri vardı ama yetenekli bir insansın Ezgi Mola, yakışmadı bu film sana. :/ Devam yorumum yakından İzlediğim Filmler yazısından olacak. ;)









Son olarak amigurumi. Yapmaya tam gaz devam, siparişimiz olmasa bile kendimiz için yapıyoruz bir şeyler. Çünkü seviyoruz. ;) En son yaptığımın fotoğrafı olmadığı için bunu atıyorum, ikiz yaptı. Nasıl tatlı değil mi? <3
Yapmak isterseniz kit olarak satmayı düşünüyoruz, sayfamızda takipte kalın. ;)
Şu sıralar başka projeler üstünden de duruyorum. Bu biraz tanıdık, hatta ortaya çıktığında sen de mi ya! diyebilirsiniz ama kafayı taktım yapmak istiyorum. Ne olduğunu belki tahmin ettiniz bilemem ama umarım başarılı olurum, çok istiyorum. ;) Hoşuma da gidiyor hani. ;)






Bu aralar bunlarla meşgulüm, tabii ev işleri hiç bitmiyor. Ekmek yaptım bugün mesela, çok güzel oldu.-Utanma emojisi-
Kendi yaptığımız ekmekler daha güzel yaa. :) Bu aralar stres, sıkıntıdan dolayı kendinizi yemeğe vermiş olabilirsiniz. Dikkat edin ve bolca su için. Biz her zaman evde olduğumuz için aynı düzen gidiyor. Bahçemiz olduğu için çıkıp arada yürüyüş falan yapıyoruz güzel oluyor. Valla işi çok olsa da bahçemiz olduğu için şükrediyoruz.

Nisan ayına girdik, inşAllah bu güzel bahar aylarında
güzel haberler alır, güzel günler görürüz. <3


Arada, yeni değişiklikler olduğu zaman yazarım yine. Sizlerde yazın, bu zamanlarda neler yaptığınızı bilmek güzel olur. Kitap mı okuyorsunuz, dizilere mi verdiğiniz kendinizi. Yoksa farkına daha yeni vardığınız yeteneğinizi buldunuz? Yollayın gelsin. ;) Paylaşayım burada da, insta hesabımda da. ;)
Başka yazılarda görüşme dileğiyle, sevgiyle kalın, evde kalın, hoşça kalın^^ <3



Buralarda da varım^^







1 Nisan 2020 Çarşamba

Acemi Cadı//Rachel Hawkins Kitap Yorumu^^

Selam^^
Nasıl gidiyor evde kalmak, bizi sorarsanız çokta zorlanmıyoruz çünkü biz hep evdeyiz. :D En son dışarı çıkmamız 23-24 gün önceydi. İnşAllah tez zamanda kurtuluruz bu sıkıntılı günlerden. :)
Gelelim kitabımıza, online sitelerde 7,5-10 ₺'ye bulduk. İsminden ve konusu yüzünden beğenip şans verelim dedik. Geldi, okudum. Güzeldi kitap, parasına göre iyiydi. :D
Şu anlık seri üç kitaptan oluşuyor, biz de iki kitap var. Yakın zamanda onuda alırız belki, belki de takas yaparım. Hayırlısıyla şu günleri bir atlatalım gerisi gelir inşAllah.

On iki yaşında cadı olduğunu öğrenen Sophie Mercer'in başı o günden sonra bir daha dertten kurtulmaz. Cadı olmak hiç de öyle umduğu gibi havalı bir şey çıkmamıştır: Çalı süpürgesiyle etrafta uçması yasaktır mesela, hâlâ herkes gibi otobüse binmek zorundadır. Konuşan bir kedisi de yoktur (zaten alerjisi vardır). Ayrıca semender gözü gibi şeyleri nereden bulabileceğini bile bilmez. Yaptığı acemice büyüler yüzünden annesiyle birlikte sürekli okul ve eyalet değiştirmek zorunda kalan Sophie okul balosunda denediği aşk büyüsünü de yüzüne gözüne bulaştırınca kendini bir anda sorunlu cadıların, perilerin, büyücülerin, vampirlerin ve kendi deyimiyle diğer "hilkat garibesi" ergenlerin gönderildiği bir ıslahevi olan Hex Hall'da bulur. Burada da başını belaya sokmaktan geri kalmayan Sophie daha ilk günden süper model gibi görünen üç güçlü cadıyı kendine düşman eder, göz kamaştırıcı bir büyücüye abayı yakar, tüyler ürperten bir hayaleti peşine takar; bütün bunlar yetmezmiş gibi kampüsteki yegâne vampirin de oda arkadaşı olur. Üstelik bu vampir bir önceki oda arkadaşının esrarengiz ölümünün baş şüphelisidir. Ama Sophie çok daha büyük bir tehditle karşı karşıyadır: Kadim bir gizli topluluk bütün "hilkat garibelerini" özellikle onu ortadan kaldırmaya ant içmiştir.

En son okuduğum cadılı karakterden sonra bu daha mı iyiydi ne. Nora Roberst'in Kara Büyü kitabını okumuştum, o da güzeldi ama bu bir tık daha iyiydi sanki. :D Orada yetişkinler vardı, burada ise ergenler mevcut. Anladınız değili mi? :D
Sophie cadı olduğunu öğrendikten sonra başına bir sürü bela alır, yaptığı yanlış büyüler sonucu şehir, kasaba, ülke değiştiren Sophie en sonundan yaptığı aşk büyüsünden sonra ceza alarak bütün olağanüstü varlıkların kaldığı yatılı okul Hex Hall'e gönderilir. Faklı varlıklarla tanışan Sophie aslından ne kadar beceriksiz olduğunu burada öğrenir. Tabii bir de en güçlü cadılardan biri olduğunu da. Bunların yanı sıra bir de gruplarına dahil etmek isteyen üç kızla araları bozulur, okulun en popüler kızlarıyla.

Konu tam olarak böyle, zaten gereken bilgiler arka kapakta mevcut. :D Sophie nasıl bir karakterdi diye sorarsanız pek anlayamadım. Biraz algılamada zorluk çekiyor herhalde. Her okuduğumuz fantastik kitaplarda esas karakter her şeyi şıp diye çözdüğü için bazen şaşırtıyor bizi yazarlar.
Diğer karakterlerden Sophie'nin oda arkadaşını sevdim, kıza çok yüklendiler yaa ama yazar rahat durmamış, yine bana ters gelen şeyler yazmış. Neyse.
Diğer karakterlerden bahsetmeyeceğim, hele erkek karakterden hiç. Nedenini okuyunca anlayacaksınız. Oğla var mı yok mu arası gitti geldi. Sonunda da bir şok. Yine neyse. :P
Kitapta şüphelendiğim bir kaç kişi vardı, sonundan nasıl birileri olduğunu öğrenemedik. Bununla da hayal kırıklığı oldu ama devam kitaplarda daha fazla görüp, neler doluğunu anlarız artık. :)


Gençlik kitapları güzel oluyor, seviyorum ben ama bundan biraz çekingen kaldım. Nedense beklentimi karşılamadı. Yazarın kalemi akıcı, konu, gidişatta iyi gibiydi ama beni kitaba bağlayan bir şey olmadı. Sevdim mi, sevmedim mi ben de bilmiyorum. Bunu anca ikinci kitabı okuduğumda karar verecek gibiyim. Birazda yaşanan olaylar yüzünden okumak istemedim, boş verdim o sıralar o yüzden elimde kaldı. Şimdi düzenli okuyorum kitap, sadece o sırada kitabın sakin ve olaysız geçmesi, gerçek hayatın ise baya olaylı geçmesi okuyamama sorunu yaşattı. O yüzden kitap ve yazar için son kararımı ikinciyi okuyup öyle söyleyeceğim. :) O yüzden şimdilik tavsiye etmiyorum, kısmet olur da ikinci kitabı okursam son kararı size bildiririm. Yine de ben merak ettim diyorsanız şu an intenette çok uyguna satılıyor, alabilirsiniz. ;)



Kitaba Puanım 5/3,5^^





Alıntılar^^


İkimiz de gözlerimizi kocaman açıp "Yuh!"dedik.
Ve anından kızardım. Aman Tanrım, az önce Archer'a bakıp "yuh" mu demiştim.
Fakat...bir dakika. Archer az önce bana bakıp "Yuh" mu demişti?
Birbirimize tabiri caizse bön bön bakıyorduk.


******


Arkamdaki binaya baktım, Alice'in haklı olduğunu biliyordum. Okulun üzerine gölge düşmüştü, sürünerek daha yakınıma geliyor gibiydi. Üzerindeki bulutlar hilal biçimindeki ayın etrafına yılan gibi sarılmışlardı, gece daha da karanlık olmuştu. 








Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^
Sevgiyle kalın, EVDE KALIN!^^ <3



Buralarda da varım^^