27 Aralık 2022 Salı

Küçük Kadınlar//Louisa May Alcott Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yine ve yeniden kitap yorumumla geldim. Bu sefer ki kitabım klasiklerden. Küçük Kadınlar'ı bilmeyen yokturdur diye tahmine diyorum. Tabii aklınıza seneler önce bizim televizyonlarda gözterilen dizi gelmesin asdfghjk Şahsen o zamanlar ismini kitaptan aldığını falan bilmiyoruz. Neyse :D
İlk başladığımda kalın olmasından korktum, sonuçta klasik ve kim bilir ne zamana bitiririm diyorum ama o kadar akıcı ve güzeldi ki bu zamana kadar neden okumadım diye hayıflandım.


1868’de yayımlanan ölümsüz yapıtı Küçük Kadınlar’ın kuşaklar boyu her yaştan okuru büyülemesinde, aile hayatını idealleştirmesinin ve her çağda geçerliliğini koruyan evrensel temaları kucaklamasının rolü vardır kuşkusuz. Sevgi, dayanışma, ölüm, savaş ve barış, insanın kendi idealleriyle ailesine ve topluma karşı sorumluluğu arasındaki çatışma romanın başlıca temalarını oluşturur.
Erkek çocuğu gibi davranan yazar adayı Jo, güzel kıyafetlerin ve zenginliğin özlemini duyan Meg, narin ve kırılgan Beth, şımarık ve romantik Amy’den oluşan March kardeşler, Amerikan İç Savaşı sırasında New England’da ayakta kalmaya çalışırlar. Babaları savaştayken yoksullukla mücadele eden kızlar, kişilik olarak birbirlerinden farklı olsalar da ortak amaçları dini öğütlerin yol göstericiliğinde iyi birer insan olmaktır. Roman, kadınların dönemin katı toplumsal cinsiyet normlarının kendilerine dayattığı geleneksel rolleri benimsemek yerine hayata dair seçimlerini bizzat yapabileceklerini göstermiştir.


Karakterleri tek tek anlatırsam çok uzun olur yorum, o yüzden büyükten küçüğe doğru kısa kısa bahsedip geçeceğim.
En büyüklerimiz Meg, diğer kardeşleri gibi uçarı biri ama zamanla ailesinin sorumluğu nedeniyle artık büyümek durumunda kalır. Meg çok ağır başlı biriydi ama küçükle küçük oluyordu. Onun dışında annesinin yerine geçmesi, onun gibi davranması çok hoşuma gitti. Bir ailenin çocuklarına mürebbiye olarak çalışıp eve yardım ediyor.

Jo Meg'in bir küçüğü. Babası savaşa katıldığı için çok üzgündür ve onunla gitmek için her şeyini verecektir ama ailesi izin vermez ve kızları askere almazlar.
Jo en sevdiğim karakterlerden biri oldu, o cıvır cıvır halleri iç açıcıydı resmen. Bir evin duygusalı, ağır başlısı olur, bir de neşelisi, çılgını. İşte Jo'da neşeli olandı. Bakalım ikinci kitapta neler olacak. Bu arada ikinci kitapta neler olacak çok merak ediyorum.
Jo ise varlıklı olan büyük halalarının yanına gidip kitap okuyor, ona bakarak eve yardım ediyor.


Beth, sondan ikinci çocuk. Evin duygusalı diyebiliriz ve çok iyi piyano çalıyor. Diğer ablaları gibi çalışmıyor ama eve yardım ediyor. Tam bir ev kuşu diyebiliriz. Bebekleri ve kedileri olan Beth her fırsatta onlara bakar.
Beth'in sessiz sakin oluşu diğer kardeşleri gibi sevdirdi kendini. 

Son olarak Amy, evin en küçüğü ve tek okula giden kişi. Bir de çizimler uğraşan tek kişidir. Küçük yaşına rağmen birazcık bencillik yapsa da yine de ailesi için her şeyi yapmak ister ve kötü olaylardan da ders almakta çok iyi.
Amy'yi sevdim ve o yaşta bu kadar aklı başında olması çok hoşuma gitti. Ablalarına, annesine destek olmasını çok hoşuma gitti.

Annelerinin kızları için yaptıkları çok güzeldi, sırf yaptıkları şeylerden ders alsın diye oyunlar oynaması çok iyiydi. Bunun dışında ne kadar yumuşatarak anlatsa da bir kadının dört kızla tek başına kalması ve hepsini iyi yetiştirme çabası okunulacak türdendi. Yani sırf bu yüzden bile okumanızı isterim, verilen mesaj o kadar güzeldi ki.

Bir de yan komşularımız var çok sert dede ve yalnız torun. Başta çok soğuk dursalar da kızların neşeli ve her sorunda bile olumlu bakmaları dede ve torunu yumuşatır. Zamanla çok iyi komşu olurlar. Bu komşu mevzusuna bayıldım. Jo ve Laurie'nin kanka olmaları, Laurie'nin kızlarla anlaşması kitapta eğlenceli yanlarından biriydi. 


Genel olarak gerçekten çok sevdim, klasik olmasına rağmen akıcı olması beni şaşırttı ve hoşuma gitti. Her bölümde farklı hikayeleri anlattılar, farklı olayları ve hepsi de kardeşler arasında gitti geldi. Eskiden zengin olmaları ama savaş çıktıktan sonra durumlarının kötüye gitmesi karakterler gibi beni de üzdü. Meg hatırlıyor mesela varlıklı zamanlarını ve sürekli hatırlıyor ama yine de çoğu zaman haline şükrediyor.
Kitabın filmi var, aslında ben filmi izlemek için kitabı okumak istemiştim ama kitabın devamı da var. Bu yüzden filmi izlemek başka bahara kaldı, şimdi ikinci kitabı okuyup öyle izlemeyi düşünüyorum. Büyük ihtimal büyük spoiler yiyeceğim. 
Ben kitabı sevdim, gerçekten sevdim. Verdiği mesajı alabilirsek on numara kitap. Son kısımda Jo'nun yaptıklarına çok güldüm, bakalım devam kitabında Jo'yu neler bekliyor. Umarım olmasını istediğim şey olur ve instagramda gördüğüm videodaki gibi saçma sapan şeyler olmaz. Bilirsiniz hiçbir zaman uyarlamalar birebir olmuyor ve saçma sapan şeyler ekliyorlar sürekli. -_-
Okumanızı isterim, ağır diye korkmayın gerçekten çok akıcı. Bir oturuşta yüz sayfa okudum diyebilirim. :)



Klasiklere puan vermiyorum ama bu kitap 5 üstünden 5'i hak ediyor^^


Alıntılar^^

"Mutsuz hissettiğiniz zamanlarda sahip olduklarınızı düşünüp şükredin"


*****

...sevgi korkuyu kovar ve minnettarlık da gururu yenebilir.


*****

Fakat heyhat! Düşüş, her daim kibri peşinden gelir...


*****

'kendi sinendeki düşman'a dikkat et, yaşamını mahvetmese bile seni üzebilir.


*****

...birilerinin size inanması güzel bir şeydir ve bir dostun övgüsü gazetelerdeki düzinelerce övgüden daha değerlidir.


*****

Margaret, paranın satın alabileceği şeylerden çok daha değerli bir zenginliği olduğunu hissetti; sevgi, korunma, huzur ve sağlık yaşamın gerçek lütuflarıydı.





Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^

26 Aralık 2022 Pazartesi

Lukov'dan Sevgiler//Mariana Zapata Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Nasılsınız, dün gece bitirdiğim kitabın hemen yorumunu yazayım dedim. Bazen unutuyorum çünkü. Kitap severlerin geneli biliyordur bu kitabı, yarısı da okumuştur tahminen. :D
Yayınevi kapağı değiştirip, yeni baskıya gönderince fiyatı yükselmişti. Sonra Amazon indirimine denk gelince aldık. Beklettiğim doğrudur, son zamanlarda abartılan kitapları okuyup hayal kırıklığı yaşadığım için birazcık arayı açmak istedim.
Yıl bitmeden okumak isteyince neden şimdi olmasın dedim. :D
Kitap güzeldi, en azından beklentimin çok çok altına düşmedi, zaten çok büyük bir beklentim olmadığından orta halli bir kitaptı bana göre.
 

Eğer Jasmine Santos'tan geçtiğimiz birkaç yılını tek cümleyle özetlemesini isteseydiniz, cevabı kesinlikle hiçbir şeyin yolunda gitmediği olurdu. Kemiklerini defalarca kırmış ve tutulmamış sözlerin acısını pek çok kez yaşamıştı. Şimdi de buz pateni kariyerinin bitmek üzere olduğu gerçeğiyle yüzleşmesi gerekiyordu.
Jasmine tam da hayallerinden vazgeçmek üzereyken reddedemeyeceği bir teklif almıştı. Hem de en büyük düşmanı Ivan Lukov'dan! Genç kadın son on yılını onu bir otobüsün altına itmenin hayalini kurarak geçirmişti. Şimdi ise insanın başına ancak kırk yılda bir gelecek bu teklif üzerine bildiği her şeyi gözden geçirmek zorundaydı.
Jasmine'in hayatı değişmek üzereydi. Peki Ivan Lukov'a olan sarsılmaz nefreti bambaşka bir şeye dönüşebilir miydi?

 Jasmine Artistik buz patencisidir. Bir kaç yıldır yaşadığı sıkıntılar yüzünden emekli olmasını isteyen çevresiyle ne yapacağını bilemediği bir gün hiç beklemediği insandan partner olma teklifi gelir. Başta altında bir şey ararken sonradan bunu yapmak zorunda olduğunu fark eder.
Eski partnerinin ihaneti, ailevi sorunlar ve yeni partnerine olan nefreti hayatını zorlaştırsa da bunlara katlanmak zorundadır.
Jasmine çok değişik bir karakterdi, sürekli iç diyaloğu beni boğdu desem yeridir. Bazen oraları atlayıp okudum, vicdanım rahat değil ama hiç çekemezdim kimse kusura bakmasın.
Sonrasında özgüvensizliği sürekli ön plandaydı. Sürekli annesinin, ablalarının güzel oluşundan bahsedip, ben vücudumu seviyorum demesi gözüme battı. Yani anladık, bunu gözümüze sokmada gerek yok, ya da kıskandığını itiraf et bizde rahat edelim sende. :D
Sonrasında yazar kendini öyle bir kaptırmış ki olaylar oluyor ama biz hiç anlamıyoruz, taa sonradan haaa böyle oldu diyoruz, yani ben öyle dedim. Bir olay oluyor, Jasmine o kadar içinden konuşuyor ki biz olay ne oldu, kiminle konuşuyordu, soru neydi unutuyorduk. Sıkıcı.
Ve aşk duygusu, bunu spoiler olarak yazacağım ama şunu söylemek istiyorum ki ben o duyguyu Jasmine tarafından hissedemedim, çok donuktu. Pat diye "Aşık olmuşum ben laaa!" dedi asdfghjklşi


Ivan, yıllardır ödül üstüne ödül alan Ivan yeni partnerlik teklifi için Jasmine'nin yanına gider. Baştan Jasmine'yi ikna etmek zor olsa da onunda ihtiyacı olduğunu bildiğinden işi kolaydır.
Ivan başta Jasmine'den o kadar nefret ediyor ki iliklerimize kadar hissediyoruz ve neden Jasmine'den partner olmak istediğini anlamadık. Burada yazarı tebrik etmek lazım, ters köşe yapmak istemiş, güzelde olmuş ama, işte aması var.
Ivan'ı sevdim, çok güzel seven bir karakterdi ve anlayacağınız üzere ilgiye yine ilk erkek başlıyor.
Yani bunu ben öyle anladım çünkü geçmişte ne yaşandı, neden Jasmine kız kardeşiyle bu kadar iyiyken Ivan ile neden bu kadar kötüydü. Sürekli laf atıyorlar birbirlerine ve neden olduğunu bilmiyoruz resmen yaaa.
Ivan hakkında yazacak çok şey varken kapalı kutu olması spoilera girer diye yazmak istemiyorum. :D


Diğer karakterlerde Jasmine'nin ailesi ön plandaydı. Doğrusunu isterseniz çok sevemedim. Yani sürekli evlendiğinden bahsettiği annesi, ilgisiz baba, hiç sevmediğim ve sürekli yazarın üstüne basa basa yazdığı abisi vardı. Off yeter dedim yani, gına geldi. Anladık en destekleyen sensin, zaten okuyucu salakmış gibi bazı şeylerin üstüne basa basa söylemesi hoş değildi, sürekli tekrara düştü bu sebeple.
Zaten çok kişi yoktu kitapta, kitap boyunca Jasmine kendi kendine konuştuğundan gerekte duyulmamış sdfghjklşi
Sadece Ivan'ın ailesini sevdim, onun dışında bir de Jasmine'nin kız kardeşi Ruby'yi. Bu arada yazarın bizde çıkan diğer kitabı Sevgili Aaron Ruby ve eşinin kitabı. Acaba orada bazı şeyler oldu da o yüzden mi bu kadar havada kalmış çoğu olay anlamadım. Birinci kitabı okuyanlar biliyorsa söylerse çok sevinirim. :)
Bu arada okuduğum kitapta bu abla ve eşini o kadar farklı şekilde göstermiş ki yazar orada anladım kesin kitapları var diye. :D


Sona doğru geldiğimize göre biraz toparlayıp bitirelim. Kitabı hem sevdim hem sevemedim. Sevdim ilk defa bir nefretten aşka konusunda iki tarafta birbirinden aşırı nefret ediyordu, bunu hissettik. Bunun dışında Jasmine'nin duygusuzluğu, daha doğrusu Ivan'a karşı duygusuzluğu kitapta ki aşk nerede diye dedirtti. Sonradan Ivan o kadar belli ediyor ki, o da belli etmeseydi kitabın ismini Jasmine ve iç sesi olarak değiştirebilirlerdi. :D
Şimdi bunları yazdıktan sonra kitaba kötü diyemiyorum ama çok güzelde değildi. Kalın bir kitap olduğundan dedim herhalde bol bol buz panteni hakkında şeyler olacak. Kitap 495 sayfa ve toplasanız 50 sayfa anca okuduk buz vs. olaylarını, hayal kırıklığı oldu mu oldu.
Ivan'ın Jasmine'ye karşı davranışlarında o kadar tatlı ve düşünceliydi ki Jasmine bi sal artık kendini dedim yani. Bir de şu düşüncelerini salda kalbini ya da gözlerini aç dedim.


-Kısa bir spoiler-

Jasmine ufak bir sakatlık geçiriyor, dedim tamam birinciliğe elveda ama yazar neden öyle yapayım demiş ve işin yolunu bulmuş. Altı hafta yattı, yedinci haftada kaydı. Değişik.
Bu sakatlık zamanında Ivan çok duygusu olmayan yerde gidip Jas'i öpüyor, kız şok. Eee diyor, bu nedir diyor ama içinden. Sonra hiçbir şey olmamış gibi yine arkadaşça devam ediyorlar.
Zaten erkek-kız arkadaşlar hep dudaktan öpüşür, evet Jas sen böyle devam et.
Son kısım güzeldi, çocuklarının olması, ilk çocuklarının ne zaman olduğu detayları güzeldi.
 Hayvan bakma kısmı çok tatlıydı ama domuz nedir arkadaş ya asdfghjkl

-Spoiler sonu-


Yukarıda da yazdığım gibi kitabı hem sevdim, hem de sevmedim. Diğer kitaplara nazaran daha iyiydi, bir kere nefret doruklardaydı, sonra kız saçma bir şekilde nefret etmiyordu Ivan'dan. İspanyol Aşk Aldatmacası kitabını okuyanlar beni anladı.
Bunu sevdim gerçekten, işte bu yüzden üç buçuk puan verdim. :D
Çeviri konusunda kötü dendi ama düzenlenmiş çeviri olduğu için çok sıkıntı görmedim, sadece çok fazla cümle düşüklüğü vardı, bir kaç kere okuduğum doğrudur.
Yorumum böyle, çok sevdiğimin yanında az sevdiğim kitaplara da bu kadar yorum yapabiliyormuşum. :D 


Kitaba Puanım 5/3,5^^




Alıntılar^^


"Zaman yaratmak için herhangi bir şey feda etmeden hiçbir şeyde iyi olamazsın."


*****

Herkes berbat değildi ama kötü insanlar bunu unutmayı kolaylaştırıyordu. 


*****

Mükemmellik zordu. Ama hiçbirimiz daha azını beklemiyor veya istemiyorduk.


*****

Beni takdir edip bana saygı duymasını istediğim tek adam bunları yapamıyordu.
Diğer adam, uzun süredir takdirinin ve saygısının önemi olmadığını söylediğim kişi, bana hayranlık duyuyordu.

Kitabı çok sevememiş olsam da sırf şu çizim için satmayı düşünmem :D




Başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^




19 Aralık 2022 Pazartesi

Kitap Alışverişi// Ortaya Karışık^^

Selamlar^^
Eylül-Ekim aylarında bir sürü kitap alışverişi yapmıştık ama bir türlü fırsatı olmadığı için paylaşamadım. 
Şöyle kısa kısa nereden, neden aldığımdan hakkında bahsedip yazımı yazayım.



Bu kitabı Betül Güçlü önermişti, çok güzel, naif bir kitap demişti. Historical'ler genelde yetişkin içerikli oluyorlar, bunda yok denecek kadar azmış. Henüz okumadım, bakalım umarım severim.
O sıra Amazon'da çok iyi fiyattaydı aldık. :)



Serinin en kalın ve en pahalı kitabıydı. Amazon'da indirim olunca hemen aldık. Gerçekten çok iyi fiyata aldık desem yeridir. Yani zamlardan önce bile çok pahalıydı siz düşünün. 
Zaten seride bitti, başka alınacak kitap kalmadı. Çok şükür. :D
Cam Şato yorumum için tık tık^^



Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, şu an her yere baktım ama bir türlü nereden aldığımı bulamadım. Neyse bu önemli değil, önemli olan benim kitabı beğenmemem. :D Yani tam gençlik kitabı. Gençlik konulu şeyleri severim ama burada yazar küçük yaşta yazdığı belli. İlk bölümlerde ağlarken sonra değişik bir hal alması ne bileyim hoşuma gitmedi.
Filmi olacakmış bu arada. :D Dursun, belki sırf filmi için bakarım. :D



İşte kitabım... <3
Bkm kitaptan alındı, o zaman güzel indirimdeydi. Çok severim yazarın kalemini. <3 Hala okumadım, kıyamıyorum çünkü. Yazar şu an çizim üzerinden devam ediyor. Yeni kurgu var mı yok mu hiç bilmiyorum, inşallah arka planda yazıyorduk mahrum kalmak hiç istemem. <3



Evet en olaylı kitabımıza gelelim.
Şimdi bu kitap serinin son kitabı, hazır elimizde birinci, ikinci varken seride tamamlansın dedik. Bkm Kitap'tan aldık. Kitabın bir gelişi var, biz şok. Resmen yarısı yamulmuş. Bkm'den 2021 yazında aldığımız hasarlı kitabın kaybolması, parasının iade olmaması nedeniyle göndermek istemedim. Bir de aldığım fiyattan bir kaç lira fazla olması canımı sıktı. Müşteri hizmetleri vs. derken sonunda hallettik, zaman kaybetmeden de yeni sipariş verdik. Tabii bu sefer kısmet bu ya indirimli oldu. :D Her şerde bir hayır vardır derler, öyle oldu. :D
Serinin ilk kitap yorumu için tık tık^^



Bu kitapları da Bkm kitaptan aldık. Hem uygundu hem de kitabı seven çoktu. Yakın zamanda okudum kitabı, güzeldi ama böyle övdükleri kadar güzel değildi. İkinci kitabı alır mıyım bilmiyorum. Çok uyguna bulursam belki. :D
Yorumum için tık tık^^



Seriye başlamadan tamamlanan bir seri kendisi. Serinin ikinci kitabı. Amazon'da son kitabını aldık, Bkm'de ise bu kitabı aldık. Birinci kitap Caraval'a BA YIL DIMMM
Yorumumu buradan okuyabilirsiniz.
İyi ki seriyi uyguna toplamışım diyorum, şu aralar yine uygun fiyatlı satılıyor, instagram hesabımdan linkler veriyorum, bakabilirsiniz. ;)








Bu seri için toptan yorum yapacağım.
Takip edenler Amazon'da historical ve seri kitaplar için büyük indirimler yapılmıştı, bir sürü seri olduğu için haliyle arada çok kaldık.
Bunu herkese sorduk ve beğendiklerini öğrendik. Bir de konusu çok güzel olunca hadi alalım dedik. Henüz okumadım ama İkiz okudu ve çok beğendi. ;)
Arada yapıyorlar yine böyle indirimler, bakabilirsiniz. ;)





İlk alışverişi yazısı böyleydi. Genel olarak hasarsız ve hızlı geldi. Amazon önceden hasarsız getiriyordu ama son alışverişlerde bir kaç hasarı vardı ve önceye göre bir tık geç geldi ama yine de Amazon aralarında en iyisi diyebilirim. ;)
Daha ucuzları, güzelleri sizlerin olsun^^



Başka yorumlarımda görüşmek duasıyla, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^




16 Aralık 2022 Cuma

Dali And Cocky Prince//Kore Dizi Yorumu^^

Merhabalar^^
Yıl bitmeden dizilerimi bitirme niyetindeyim, Şule ablayla beraber Netflix'e yeni bu gelen diziye başlayalım dedik. Normalde çifte kanım ısınmamıştı, oğlanı severim, hatta en son izlediğim dizisinden sonra başka partner ile uyuşturamadım ve hislerimde son derece haklıymışım. Nedeni birazdan sizlerle.
Konusu biraz farklı, aslında çift konusunda güzel olsaydı inanın çok sevdiğim bir dizi olabilirdi ama değildi. Çift yüzünden diziyi sevemedim, konusu zaten klişe kore dizileri.
Dizi 16 bölüm, her bölüm bir saat. Sanatla ilgili olduğu için seviyorsanız hoşunuza gidebilir ama sanmıyorum, baştan tablo vs. geçse de sonradan işler aileye, mirasa, entrikaya döndü.


Dali and the Cocky Prince dizisi, okul ve kitap zekası olmayan ama geçimini sağlamakta son derece iyi olan bir adam ile entelektüel ve seçkin bir geçmişe sahip ancak kendine nasıl bakacağını bilmeyen bir kadın arasındaki romantizm hakkındadır. 

Güney Kore Sineması sitesinden alıntıdır.



Kim Min Jae//Jin Moo Hak^^
Küçük yaştan çalışmaya başlayıp koca bir şirkete sahip olan Mo Hak paranın zor kazanıldığını bildiğinden paraya çok önem verir. Kardeşi yüzünden bilmediği bir tarihi eser alınca yine bilmediği bir sanat galerine borç verdiğini de öğrenir. Bunun peşine düştüğü içinde ortalık karışır.
Kim Min Jae gerçekten sevdiğim bir oyuncu, her rolünün hakkını veren nadir oyunculardan. Burada da öyleydi ama partneri ile olmamış. Bir de sürekli cahilliğinden vurmaları, üstten bakmaları çok saçmaydı, çok iticiydi, çünkü kendinden alt kademede olan kişiler Moo Hak'ı dikkate almıyor almıyor bir de sürekli çemkiriyorlardı. Şule ablayla sürekli bu kadar abartılmasına sinir olduk.
Evet sanat hakkında bir şey bilmiyor, ortalığı karıştırıyor ama dikkatinizi çekerim adam sizin üstünüz ve zengin. :P Yani paraya düşkün ama paranın gücü hakkında zerre bir şey bilmiyor. :P
Kim Min Jae'yi şöyle en güzelinden, eğlenceli(tarihi olmayan) dizilerde daha çok görmek dileğiyle^^



Park Gyu Young//Kim Dal Ri^^
Babasını kaybettikten sonra sanat galerisinin başına geçen Dal Ri borçların ve alacakların arasında kalmıştır. Babasının kaybından sonra üzülmeye fırsat bulamadan işlerin içine düşmesine üzüldüm ve öyle yardım eden kimse de olmayınca daha da üzüldüm.
Son zamanlarda izlediğim nadir karakterlerden biri oldu. Normalde her şeye süklüm püklüm olan kadın karakterlerin esas erkeğe sürekli çemkirmesi baymıştı. Burada Dal Ri baştan seviyor Moo Hak'ı hatta öyle ki daha ilk tanışmada çemkirmiyor bile. Buna şaşırdım ama devamında çok memnun olamadım.
Evet çok sakin bir karakterdi ama bu kadarda olunmaz. Çoğu olaylarda sessiz kalması cinlerimi tepeme çıkardı, kızım kendine gel cevap ver şunlara dedim ama nerdeeee -_-
Tabii yiğidi öldür hakkını yeme demişler, bazen de vurdu gol oldu olaylarda yaşadık.
Park Gyu Young'u ilk defa uzun olarak burada izledim, tatlı naif bir kadın. Bundan önce Romance is a Bonus Book dizinde görmüştüm,  orada cazgırdı asdfghjk Ki zaten diziyi de yarım bırakmıştım, pek 
hoşuma gitmedi çift, yoksa konunun kitaplarla ilgili olması güzeldi.



Kwon Yool//Tae Jin^^
Dal Ri'nin eski nişanlısı olan Tae Jin yıllar sonra Dal Ri'ye geri dönmek ister. Ülkenin en prestijli şirketini yöneten Tae Jin Dal Ri'nin başına çok işler açacaktır.
Kendisini başta hiç tanıyamadım, oysa ki en sevdiğim dizinin en sevdiğim karakteri, oyuncuydu. One More Happy Ending dizisinde ikinci erkek rolündeydi Kwon Yool. Orada o kadar tatlıydı ki burada yaşlanmış resmen. Zaten karakter olarak çok beğenmedim kendisini, başta acıdım, hatta kesin nişanı zorda kaldı da attı dedim ama işler bambaşkaydı.
Daha güzel dizilerde oyna sen ya, yakışmamışsın sen buraya. :D 



Hwang Bo Ra//Yeo Mi Ri^^
Moo Hak'ın yardımcısı olan Mi Ri dizinin en en en komik karakteriydi. Moo Hak'ı doğru yola yönlendirmesi, sonrasında yanlış kelimeleri sürekli düzletmesi çok komikti. Bir de patronuna sahip çıkması on numara olaydı.
Bir çok dizide izledim ama ilk What’s Wrong with Secretary Kim dizisinde tanıdım, orada da çok çatlak bir şeydi. :D


Hwang Hee//Joo Won Tak^^
Dal Ri'nin arkadaşı olan Won Tak bir de Moo Hak'ın kiracısıdır. Polis olan Won Tak Moo Hak ile çok iyi anlaşamaz.
Ama bu arkadaşta ev sahibi olan Moo Hak'a hiç iyi davranmıyor, sanki Moo Hak kiracı. Buna da sinir olduk, ev sahibin yaa ev sahibin. Bu nasıl dizi yavvvv -_-



Yeon Woo//Ahn Chak Hee^^
Moo Hak'ın arkadaşı olan Chak Hee ortalığı karıştıran bir adamın kızıdır. Böyle dizide şey ikinci kadın rolü yapmak istemişler ama biraz saçmalamış bence. :D
Kızı bir yerden tanıyorum ama çıkaramadım.



Sanat galerisindeki çalışanlar.
Şu yaşlı amca hariç hepsine kılım. Pembe ceketli arkadaş Moo Hak'a kötü davrandı, çemkirdi. Ortada ki kız Dal Ri'ye saldırdı sürekli, saçma bir saldırmaydı ama sonradan neden böyle yaptığını anlıyoruz.



Moo Hak'ın üvey annesi ve babası.
Kadına bir top sinir oldum, yani şu karakterlerden sonra diziyi nasıl sevebilirdim, sevdiğim biri çıkmadı be. :D Hepsi birbirinden beterdi. :P
Neden sinir olduğumu açıklayayım, Moo Hak diyordu şu işi yapmayın, engelde oluyor ama baba ve kardeş söz dinlemiyor ve işler karışıyor. Üvey annede üstüne vazife olmayan şeylere burnunu sokuyor. -_-


Resimler^^



Kıyafet seçimleri çok iyiydi dizinin, dizide tek sevdiğim şeydi. :D




Kim Min Jae lütfen böyle ceolu başka bir dizi çek, LÜTFEEEEN :D
Yakışıklı adam vesselam :D





Bu sahne çooook komikti yaa ama orada olsam kesinlikle utanırdım :D










Bu kız K-drama sektörüne karşıt biri olarak gelmiş. Nasıl ki dizi de naif bir karakterse tanıtımda da güzel giyinmiş. Hayret :D



Gifler^^


İlk tanışma mevzuları klişe olsa da güzeldi. :D
Moo Hak'ın patavatsız konuşmaları efsaneydi sdfghjklş



Daha ilk tanışmada ve kadının Moo Hak'ın yaptıklarından sonra böyle gülmesi cidden bir ilk. :D








Para para paraaaa asdfghjklş
Peki sonrası? :D








Yardımcı gibi yardımcıııı :D







Ve son^^
Benim takıldığım noktalara takılmazsanız seveceğiniz bir dizi. Evet yine entrika var, ihanet var, dram var ama ne yok biliyor musunuz? Çift çocukken tanışmıyor asdfghjk
Şaşırdık mı şu an, ben fark edince şaşırdım mesela.
Güldük, eğlendik, gelelim asıl konuya. Son 2-3 bölümü atlayarak, 1,5 hızla izlediğim doğrudur. 
Sevemedim, o enerji bana geçmedi ne yazık ki. Hele çiftin uyumsuzluğu, belki benden daha çok sevmiştir izleyenler, belki baştan önyargım vardı bilmiyorum ama geçmedi dizi bana.
Netflix'de dizi var, izlemek isteyen bakabilir, benim yorumum böyle. Bu konuyu belki başka bir çift çekseydi sevebilirdim ama yok ya karakterlerin birbirlerine olan davranışları bile hoş değildi.

Uzun lafın kısası beklentim yoktu diziden, şaşırtmadı. :D






Başka dizi yorumlarımdan görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^