Dex etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dex etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Eylül 2019 Cuma

Mükemmel Olmayan Hayatım//Sophie Kinsella Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Yeni kitap yorumu ile karşınızdayım. Sophie Kinsella okumayalı baya olmuştu. Kalemini sevdiğim yazarlardan biri, komedi türünde, hayattan dersler çıkarmamızı sağlayan kalemine bayılıyorum. Ha her kitabı mükemmel değil ama çok sivri zekaya sahip kendisi. :)


Milyonların kalbini Alışverikolik serisi ile kazanan New York Times Çoksatan yazarı Sophie Kinsella’dan yepyeni bir aşk hikâyesi Katie Brenner’ın mükemmel bir hayatı vardı; rüya gibi bir işi, Londra’nın merkezinde muhteşem bir dairesi ve çok havalı Instagram fotoğrafları. Oysa gerçekler bambaşkaydı... 
Gardırobunun bile sığmadığı minicik bir dairede kalıyordu, ofisin en alt kademesinde çalışıyordu ve koyduğu Instagram fotoğrafları ona ait değildi. Ama hayaller, eğer onlardan vazgeçmezsek, bir gün gerçek olurdu değil mi?.. Tabii, sizin de patronunuz Demeter gibi biri değilse. Katie bir gün işten çıkarılıp babasının çiftliğine geri döner ve Demeter’den intikam alma planları yapmaya başlar... A, tabii bir de Alex var ama o sürpriz!
Hey bu arada, mükemmel olmamanın nesi kötü ki?

Katie Londra'da kendi başına yaşayan ki ev arkadaşları var, işinden memnun ki eski moda anketleri halleden, her gün işe gittiği her andan nefret eden yine de hatasından memnun biridir. Küçüklüğünden beri Londra'da yaşamak, çalışmak hayalidir ve gerçekleşir. Küçük bir pozisyonda çalışsa da işinden memnundur ta ki bir gün hiç ummadığı anda sevmediği, uyuz olduğu patronu tarafından kovulana kadar. Bu sırada şirkete gelen, kendi halinde biriyle tanışır ve aralarında bir şeyler olacağına inansa da öğrendiği dedikodulardan sonra bütün dünyası başına yıkılarak kasabasına, babasının yanına geri döner. Bu dönüş kısa süreli olacağına inanır ve yıllarca doğru düzgün bir işte başarı sağlayamayan babasına yardımcı olur. Yeni fikirleri sayesinde işlerinde iyiye giden Katie'nin ayağına öyle bir fırsat gelir ki intikamını almak için her şeyi yapar. Ama yaptıklarından sonra aslında her şeyin farklı olduğunu anlayacaktır.

Katie karakterlerini sevdim, Londra sevdasını pek sevemedim, pislikte kalacak neredeyse ama hayalinden vazgeçemiyor. Ne olursa olsun hayalinden vazgeçme diyorlar ama pislikte yaşanmaz ki. Biraz dinlen, kendine çeki düzen ver sonra hayalini gerçekleştirmek için atağa geç. Neyse bu kısmı okuyanlar değerlendirsin, onun dışından gerçekten çok sevdim. Diğer karakterlerden de sevdiklerim oldu ama söylersem spoiler olur o yüzden susuyorum. :D


Kitabı gerçekten çok beğendim, günümüz sıkıntılarını birebir kağıda dökmüş yazar. Son zamanlarda sosyal medyada olan gerçek hayatı yansıtmayan çok fotoğraflar dönüyor. Herkes mutlu, huzurlu vs vs. Ama işin gerçeği o değil. Anladınız siz, işte kitabımız bunu konu alıyor. Şu zamana o kadar uygun ki anlatamam, işte böyle güzel bir kitaptı, bence herkes okumalı.

Sophie Kinsella en sevdiğim yazarlardan biri, çoğu kitabını okudum. Bu kitabı yeni çıktı ve Sır Tutabilir misin? kitabıyla kapışır bence ama ilk olduğu için Sır Tutabilir misin? hep birinci. Her neyse :D Daha fazla yazmama gerek yok, okuyup siz tanıyın Katie'yi.
Sonu tahmin edilebilir, güzel eğlenceli kitaplardan biri, Sophie Kinsella kitabı hiç okumamışlara kesinlikle tavsiye ediyorum. Katie'nin hayatını, hayallerini, başarma isteğini okurken hem kitabı hem Katie'yi çok seveceksiniz.

Not: Sophie Kinsella kitapları Artemis Yayınlarından çıkıyordu ama bundan sonra Dex Kitap'dan çıkacak. Çok kalbimi kırdı bu, ben Artemis Yayınlarını seviyorum. Dex'in kitabına yorum yaparken bunu yazmam çok komik ama bilin istedim. :D




Kitaba Puanım 5/5^^





Alıntılar^^


Neyse, babam böyleydi işte. Tam göründüğü gibi değildi. Sonra tam bunu kavradığınız sırada, bir bakardınız, aynı göründüğü gibiydi. :D



******



Güzel. Yine o kelime. Bu kelimeyi iki avucumun içine almak, bir kavanoza koyup sonsuza dek saklamak istiyordum.



******



Çünkü imkansız şeyleri umut etmek insan doğasında vardır.



******



Birisinin parlak ve pırıl pırıl bir yanını her gördüğünüzde şunu hatırlayın: Onların da sefil gerçekleri vardır. Tabii ki var. Sonra kendi sefil gerçeğinizi her gördüğünüzde ve kendinizi ümitsiz hissettiğinizde şöyle düşünün, Bu benim hayatım mı ve hatırlayın: Değil. Bazen bulması zor olsa da, herkesin bir parlak ve pırıl pırıl yanı vardır.



Bir yorum daha biter, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^






14 Mayıs 2019 Salı

Derindekiler-Yem//Deniz Erbulak Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Kitap yorumlarım çok geç geliyor biliyorum, bunu düzene sokmak için elimden geleni yapacağım. Yani şöyle ki güzel bir laptopum olsa süper olur ama kısmet belki olur yakın zamanda. İnşAllah, amin. :D 
Kitabımız Derindekiler serisinin ikinci kitabı, Derindekiler kitabını çok sevmiştim ve arayı daha fazla açmak istemediğim için okumaya başladım. Seri üç kitaptan oluşuyor ve bütün kitapların sayfa sayısını toplasanız 700 küsur anca eder. Bu kitabımız ise serinin ortanca kitabı olduğunu kanıtlar gibi incecik, 200 sayfa. Konu hızlı ilerlediği için çabuk okunan bir kitaptı ama ben bir haftada anca bitirdim. :/


Çeşme’nin koylarında başlayan macera, Derindekiler serisinin ikinci kitabıyla devam ediyor…
Denizin dibinde dolanan gölgeler…
Kayalık ıssız koylarda fotoğraf çeken turistler…
Lüks teknelerinde yolculuk eden insanlar…
Deniz kıyısındaki üniversitelerde öğrenciliğin tadını çıkaran gençler…
Başından beri her şeyin farkında olan balıkçılar…
Gizlice değiştirilen yaşam türleri ve tahmin edilemeyen sonuçlar…
Profesör Timur Betim artık neyin peşinde olduğunun farkında!
Ona yardım edebilecek insanlarsa son derece az.
Güzin’e gelince… Timur Betim, onun bir kurban mı yoksa sadece bir yem mi olduğuna karar vermek zorunda.
Bu, neşeli bir tatil hikâyesi değil!
Bu, gerçek olduğundan belki de hep şüphelendiğimiz şey!


Konumuz pek içerikten bahsetmiyor ama ilk kitabı okuyan biri ne demek istediğini anlar. Zaten bu yorumu da birinci kitabı okuyup ikinciyi merak edenler için. :D Seri kitapla hep böyle olmaz mı zaten. :) 
İlk kitabın sonunda yaşanan olaylar ve ortaya çıkan inanılmaz gerçekten sonra Timur Betim ve öğrencileri denizdeki yaratığı ortaya çıkarmak için kolları sıvarlar.
Halen daha olaylara inanmayanlar ise arkadaşlarına müdahale edecektir. O kişi hakkında konuşmak istemiyorum, çünkü kitapta sinir etti beni. Ya bir insan mantıklı başka açıklama bulamaz mı, ama en son Belgin'in yaptığı çok iyi oldu, bakalım son kitapta işler nereye bağlanacak.
Denizdeki yaratık ise ortaya çıkıyor ama bunu kim ne yapacak orada işler daha çok karışıyor. Yazar o kadar mantıklı yazmış ki kitabı bir anda gerçekte olsa kesinlikle böyle oluyordur dedim. Yine de son kitabı bekliyorum, kesin Timur Betim'in bir planı vardı.



Kitabı elimde süründürmüş olabilirim ama konuya hakimim. Yakın zamanda son kitabı alıp seriye noktayı koymayı düşünüyorum ama özleyeceğim gibi. Yazarın kalemini çok seviyorum, diğer serisi Yansımaya başlamadım ama bu seri bitsin devam da o var.
Deniz Erbulak okunması gereken yazarlardan bence, ilginç konu seçimleri, kalemi gerçekten sıra dışı. Bir kitabın okuyan devamını isteyecek. O yüzden başlamak istiyorsanız önereceğim biri seri kendisi. ;)
Kitap kısa olduğu için yorumu da kısa oldu, fazla uzatmaya gerek yok bence, daha uzun son kitapta yazarım diye düşünüyorum. Yazarımın kalemine güvendiğim için son kitapta yine bizi şaşırtıcı gerçekler ve olaylar bekliyor olacak.



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^

Durum yanılsamaysa bunu kimseye açıklayamazdı.
Durum gerçekse yine kimseye açıklayamazdı.


*****


"Başkalarını inandırma kısmı ne olacak peki?"
"İnandırmak için değil, ortaya çıkarmak için uğraşacağız. Ortada olan bir gerçeğe inanıp inanmamak insanların kendi seçimidir."




Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yazılarda görüşmek dileğiyle^^


 Buralarda da varım^^


15 Ekim 2018 Pazartesi

Derindekiler-Şüphe//Deniz Erbulak Kitap Yorumu^^

Selam^^
Yorumlar araya günler, hatta haftalar girse de gelmeye devam ediyor. Bu sefer ki yorumum yine Türk yazar. Kalemine hayran kaldığımız Deniz Erbulak'ın Derindekiler serisinin ilk kitabı. Yazarın hayal gücü, kalemi diğer yazarlardan çok farklı. Okuduğum iki romanına hayran kaldım. İlk okuduğum kitabı Aşkın ötesinde, ikicisi ise Kıyametle Savaşanlar. Kesinlikle önereceğim kitaplardan olur bunlarda, bir bakın derim. ;)


Bir şeyler ters gidiyordu.
Ya da bilerek tersine çevriliyor!

Derindekiler, serinin ilk kitabıyla, aslında gerçek olabileceğine çoktan inandığımız, belki de hep şüphelendiğimiz bir hikâyeyi usulca anlatmaya başlıyor.

Ünlü tatil beldesinde üniversite okumaya gelen Belgin.

Onu daha ilk anda mıknatıs gibi kendine çeken ama anlaşılmaz biçimde de tuhaf davranan Murat.
Suda ve karada yaşayanlarla ilgili bir şeylerin "değiştirildiğini" düşünen Barış.

Mevsim değişip kış geldiğinde bile geceleri denize girmeye devam eden Güzin. Bu balıkçı köyündeki fakültede, sakin bir çalışma hayatı olacağını zanneden işinin ehli ünlü bir deniz bilimleri profesörü. Berrak bir maviden kışın buzlu grisine dönen denizde dolanan ölümcül bir gölge.


Konumuz böyle. Pek açık değil ama en azından karakterlerin kimler olduğunu biliyoruz.
Ana karakter Belgin diyemeyiz, herkesin etrafından geçiyor. Çoğu karakterin gözünden anlatılıyor olaylar ama en çok Profesör ve Betül ön planda. İkinci ve diğer kitaplarda profesörün daha çok karşımıza çıkacağını düşünüyorum.
Konu olarak gerçekten ilginçti. İzmir'in en ünlü yazlık beldesi Çeşmede okumaya başlayan öğrencilerin sahil ve denizde yaşanan kazalardan, ölümlerden sonra kafaları karışır. Bu yaşananların rastlantı ya da köpek balığı olmadığına emin olan Barış'ın çok üstüne giderler ama gerçekler ve yaşananlar ortaya çıktıkça olağanüstü şeylerle karşılaşırlar.
Bu karşılaşma hemen olmuyor, hatta yazar tam kilit noktasında bitirmiş kitabı. İkinci ya da üçüncü kitapta tam olayları öğreneceğiz. Gerçi ben bir kaç şey anladım gibi. Yazar ters köşe yapmaz ise çokta şaşıracağımı sanmıyorum. Yine de hiç belli olmaz. Mesela bunu yapanların kimler olacağı, denizdekilerin ne olduğuyla ilgili çok fazla değişiklik olabilir.



Sona doğru sakin ve merak uyandırarak ilerliyor kitap, sona doğru ise olaylar heyecanlanıp adrenalin dolu dakikalar yaşatıyor, bir anda neler olduğunu anlamıyor insan. Okuyunca çok şaşırdım ama beğendim de. Şimdi ikinci kitabı sipariş verdik, en kısa zamanda okumayı düşünüyorum. Zaten seri üç kitaptan oluşuyor, yakın dalamanda toplayıp okursam biter.

Başta da dediğim gibi yazarın kalemini seviyorum, her kitabını okurum. Gençlik kitapları hariç ama :D Diğer serisi Yansımanın ilk iki kitabı mevcut, onları da en kısa zamanda okumayı düşünüyorum. Faklı ve akıcı kitaplar istiyorsanız kesinlikle alıp okuyun derim. Hatta bunların dışından yeni yazarlar tercih ediyorsanız deneyin derim. :)
Kitabı da öneriyorum tabii ki. Benim elimde birazcık uzun kalmış olabilir ama zamansızlık deyip geçiyorum, hızlı okuyorsanız bir gününüzü alır. ;)



Kitaba Puanım 5/5^^



Alıntılar^^

Kız başını kaldırıp genç erkeğin yüzüne baktı. Bazen çocuktu köpeğini dolaştırırken ve bisiklete binerken. Bazen genç bir erkek, Belgin'e böyle bakarken!


*****

Daha dün akşam, bu koy ona öyle kalabalık ve yoğun, öyle tatlı ve eğlenceli görünüyordu ki! Oysa bugün sonbahar gelmişti, hatta kış. Birden.

*****

İşte, denizin kucağındaydı şimdi. Kapkara bir denizin. Devasa su kütlesi, adama hem tanıdık ve dost hem yabancı ve düşmandı şu anda. Bütün kalbiyle bunu hissediyor korkuyor ama onun üzerine gitmekten haz alıyordu. O an ölümü bile göze alacağını hissetti.




Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^


 Buralarda da varım^^







30 Aralık 2016 Cuma

Apollyon//Jennifer L.Armentrout Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba
İnternetsizliğim halen daha devam ettiği için Apollyon kitap yorumunu şu an word olarak kaydediyorum. İnternetsizlik zor iş arkadaş, 23 gündür bloguma bir şey girmiyorum. Şu an 23 dedim ama kim bilir bu yorumu kaçında yayınlayacağım : ( (Aralık 30 oldu, Kasım 23'de kaydedilmiş. Not:Halen daha internet yok!)
Gelelim kitabımıza. Melez sözleşmeleri serisini bilmeyen yoktur, zaten bu yorumu okuyorsanız serinin 3 kitabını okumuşsunuz demektir. Tanrı’dan sonra araya birkaç kitap alırım dedim ama kitap yerine ay soktum araya. Tanrı’yı yani 3.kitabı okuyalı aylar oldu. Daha fazla unutmadan ve uzatmadan okuyayım dedim.

Alex bugüne dek iki şeyden çok korktu: Uyanış'ta kendini kaybetmek ve İksir'e maruz kalmak. Ancak bazen aşk kaderden daha güçlüdür ve Aiden St. Delphi de tanrılara, Alex'i geri getirebilmek için savaş açtı.
Tanrılar, Seth'in Alex'in güçlerini ele geçirip Tanrı Katili olmasına engel olabilmek için yüzlerce şehri yerle bir edip binlerce insanı öldürdüler.
Ancak iş, Alex'le Seth'in bağını koparmakla bitmiyor. "Bir Apollyon öldürülemez" teorisinde pek çok açık nokta var ve bu yıkımı durdurmanın yolunu bilen tek kişi de yüzyıllar önce öldü.
Yeraltı'nı koruyan duvarları aşmak, milyonlarca ruhun içerisinde tek bir taneyi aramak ve sonra da geri dönmek çok zor. Ancak Alex Tanrı Katili olmadan önce Seth'i durdurmak zorunda yoksa… kendisi Tanrı Katili olabilir.


Apollyon kitabına şu gözle baktım, 3 kitaplık bir seride ilk kitapta kitabı, konuyu, karakterleri tanırız. 2.kitapta olaylar daha gelişir, bu sefer 3.kitapta olacak olaylara zemin hazırlanır ve son kitap bum. Savaş çıkar, kötüler pataklanır ve mutlu son olur. Apollyon’da ise serinin 2.kitabı hissi verdi bana. Oysa ki bundan önce Safkan ve Tanrı vardı. Bundan yola çıkarak, seriyi uzatmaya gerek yokmuş. Anladık Alex’e güçler falan gelecek ama ne bileyim fazla uzatma geldi bana. Haa sevmedim mi sevdim ama seri 5 kitap olacağına 4’de bitirseydi keşke. 
Apollyon için bu kadar şey söylemiş olmama rağmen seride Melez’den sona sevdiğim ikinci kitap oldu, sonradan ise Safkan ve Tanrı geliyor. Burada Alex beni çileden çıkarmadı mesela. Diğer ilk 3’de tam dayaklık bir karakterdi.


Apollyon sürprizlerle dolu bir kitap olmuş. Kimler vardı kimler. Tabii kimlerin olduğu bende sır olsun ama halen daha bir karakter için Jennifer’a sinirliyim. Okuyanlar anlamıştır. -_- Onun sonu böyle olmamalıydı.
Kitabın ilk 90 sayfası yan kitap olan İksir’i kapsıyordu. Bu kitapta gereksizdi. Zaten 90 sayfa, yurt dışında neden ayrı çıkartılmış anlamış değilim. Ama bizim yayınevimiz Dex bizi düşünüp, ne gerek var ayrı çıkarmaya demiş İksir’i Apollyon’un başına ekletmiş. Parası biraz tuzlu olsa da -ki pek hak etmiyor- yine de iyi olmuş.

Alex, Seth’i geçtim ne çok üzüldüğüm kişi Aiden oldu. Oğlan ne çekti yaa, Alex’in yeni haliyle mi uğraşsın, yoksa eskiden yol arkadaşı olan ama sonradan Güneş tanrısı diye ortaya çıkan Apollyo ile mi uğraşsın bilemedi. Gerçi sonun da yine bir şeylerle uğraşıyordu. Üzüldüm haline. Jennifer pek acımıyor erkek karakterlerine :D Alex’in diğerlerine olan davranışlarını takdir ettim ama. Hele dayısı ile arasındaki diyaloglar falan çok tatlıydı. 
Kitapta en çok güldüğüm kişi ise Apollyo oldu. Uygunsuz yerlerde Tanrı güçlerini kullanıp birden ortaya çıkması beni benden aldı. Tekrar okuduğum yerler oldu bu kısmlar. Bir adet Güneş tanrısı Apollyo alabilir miyiz, yanına ek olarak Aiden’de olabilir mesele :P


Bu kitapta en çok sevdiğim yerler ise Alex’in bencil hallerinden bütün yandaş karakterlerin bir olup utandırması. Alex diyor ki “Lütfen benim için bir şey yapmayın, canınızı tehlikeye atmayın…” diğer karakterle ise (Dayısı, Olivia, Lahan vs. vs.) “Biz senin için değil, Dünya’yı kurtarmak için canımızı tehlikeye atıyoruz…” Orada gidip hepsinin alnından öpmek istedim :D

Başta dediğim gibi diğer kitaplara göre Apollyon’u sevdim. Seth’in fazla ortada olmamasına ve olsa da maşa gibi kullanılmasına üzüldüm. Sonradan bazı olaylarda verilen kayıplara üzüldüm. Yani bu tür kitapları anlamam zaten, hayal ürünü birini öldürmeyi neden bu kadar çok istiyor ve yazıyorlar anlamış değilim. Jennifer bu yönünle eksiyi aldın, bakalım Avcı'da kaç kayıp vereceğiz.
Uzun lafın kısası seri gereksiz uzatılmış olsa da sevdiğim bir seri kendisi, en kısa zamanda Avcı’yı okuyup seriye noktayı koymayı düşünüyorum. Yazarın kaleminde ve olaylara bakış açısından bahsetmeye gerek yok, illa ki bir kitabını okuyup yazar ile tanışmışsınızdır :D Tavsiye etmeme gerek yok kanımca, zaten bu kitaba kadar gelmişseniz devam edip bitirin derim. : )




Kitaba puanım 5/4


ALINTILAR^^


Apollo genzini temizledi. “Görüyorum ki bazı şeyler asla değişmiyor.”
Kaşlarımı çattım. “Ne demek bu şimdi?”
“Anlarsın ya, aşık aşık göz süzmeler falan. Hem de karşınızda –öhö-benim gibi bir tanrı dururken bile.”
Gözlerimi devirdim, bu yorumu duymazlıktan gelecektim…


*****


“Sonra bayıldı…”
“Bayılmadım,”diye homurdandım yanaklarımın kızardığını hissederek.

Alıntıya not: Bayılınca da mı rezil oluyorduk acaba? Ben sadece düştüğümüz de rezil olduğumuzu biliyordum da -_- Bayıldı diye utanıp, yüzün kızarması ne ya. -_-


*****



Kimi sırlar insanı özgür bırakırdı, bazılarıysa yok ederdi.




Başka yorumlarda görüşmek üzere^^




Buralarda da varım^^


10 Aralık 2016 Cumartesi

OKK 49.Blog Tur Deliliğin Kıyısında//Megan Shepherd Kitap Yorumu^^




Herkese merhaba^^
Bir turumuzun daha sonuna geldik. Heyecanlı ve merak uyandırıcı bir tur oldu. İlk kitabı okuyalı yıllar olmuştu. Yayınevinden uzun zamandır kitabın çıkmasını bekliyorduk, sonunda beklentimiz karşılandı ve kitabımızla kavuştuk.
Bu kitabımız da ilk kitap kadar heyecanlı ve olaylar, olaylar^^ Hatta bu sefer olaylar adada değil tam Londra'nın göbeğinde gerçekleşiyor. Yeni karakterler, yeni ihanetler ve yeni bir serüven.


İçindeki karanlıkla yüzleşme vakti
Robert Louis Stevenson'ın klasikleşmiş romanı Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'dan esinlenmiş Deliliğin Kıyısında, Kaçığın Kızı serisinin ikinci romanı.
Juliet Moreau, babasının adasını ve ardında bıraktığı sırları terk edip Londra'ya geri döneli aylar olmuştur. Aşina olduğu hayatı yeniden kurarken Dr. Moreau'nun dehşet verici mirasını unutmaya çalışır; fakat birisi ya da bir şey belli ki onu unutmamıştır. Kendisine yakın insanlar birer birer, ardında korkunç pençe izleri bırakan bir katile kurban düşmeye başlayınca, Juliet babasının yaratıklarından birinin de adadan kaçmış olabileceğinden korkar. Bir yandan giderek kötüleşen hastalığını iyileştirecek serumu araştırıp bir yandan da var gücüyle bu katili durdurmaya çabalarken, kendini bir kez daha skandallar ve tehlikeyle dolu bir dünyanın içinde bulur. İki parçaya bölünmüş gönlü, su yüzüne çıkan geçmişi ve peşindeki takıntılı katille, Juliet bu işten canlı çıkabilecek midir?



Konumuz böyle. Doğrusu başta okuyunca anlamadım. Acaba cinayetler nasıl vs. vs. ama kitabı okudukça yazar bizi fazla bekletmeden gerçekleri ortaya bir bir döküyor. Şaşırdım mı evet, doğrusunu bu kadarını beklemiyordum. Güzel oldu mu işte onda tereddütlerim var. İlk kitap yorumuma bakınca kızı sevdiğim ama saçma sapan davranışları beni çileden çıkardığını görürsünüz. Burada da düzeldiğini söyleyemem. Hatta bir olay oldu ki kitabı orada bırakmak istedim. Yazar böyle bir olayı yazınca eline ne geçti çok merak ediyorum. Son kitabı sırf bu yüzden daha çok merak eder oldum. Bunun sonu ilki gibi pek şokta bırakmadı bizi ama gelişen olayların son kitapta nasıl olacağı tabii ki de merak konusu.


Kitabı okuyunca yeni gelen karakterin hepsinden bir şüphe sezdim. Kızımız Juliet ne kadar güvense de bende hep bir kuşku vardı. Acabalar ile devam ettim kitaba. Peki güvendiğim, ya da az güvendiğim dağlara kar yağdı mı, biraz olabilir. :D Spoi değil, buna dikkat edelim :P 
Kitabımızı Juliet haricinde çok sevdim. Yazarın kalemi ve kurgusu harika. Her ne kadar 3 kitabın da klasikleşmiş 3 kitaptan alsa da konuları çok iyi işlemiş. Okudukça merak uyandıran elimden düşmeyen  bir kitap haline geldi Deliliğin Kıyısında. 
Juliet'in sürekli iş hesaplaşması falan çok iyiydi ama yukarıda sinir olmamdaki sebeplerden biride iç sesiydi. Keşke yazar 3.tekil şahıs olarak yazsaydı kitabı. Bazen gerçekten çekilmez haldeydi Juliet'in düşünceleri. Yazar çok zeki bir karakter yaratmış, ona saygım sonsuz ama mallığını azaltabilirdi.
Belki okuyanlar arasında neden öyle düşünüyorsun, bence kız haklı diyen olabilir. Belki, hatta sona doğru biraz toparlanma oldu ama bu tarz kitaplarda karakterlerin sürekli bir ikilemde olması beni çileden çıkarıyor. Bu sadece bu kitap için geçerli değil. Bence bu kadar ikilemde olması, sürekli düşünmesi karakteri pek inandırıcı yapmıyor benim gözümde.Gerçek hayattan benzetme yapacak olursam her insan ikilemde kalabilir ama bazı konularda tek bir şey olmalı. İkilemde olmak karşısındaki insanı kandırmaktan başka bir şey değil.
İşte bu yüzden yazarın karakterlerini bu tarza yazması bende hep hayal kırıklığı oluyor, her ne kadar konu harika, mükemmel olsa da.


Yukarıda yazdıklarım kitabın tamamına bir eleştiri değildi. Ben genel anlamda bir kaç şey karaladım. :) Onun yanı sıra gerçekten türünün son örneği olan bir kitap ve seri. Zaten ilk kitabı okuyanlar ki sonunla alakalı değil içeriği yüzünden devam edip, seriyi bitirmek isteyecek. Ne mutlu yabancı okurlara.
Bu tarz kitap var tabii ki, yazarın esinlendiğini kitaplar(Dr. Moraeu'nun Adası, Dr. Jekyll ve Mr.Hyde, Frankestein) ama bu tarz konudan esinlenen kimseyi de görmedim, duymadım, okumadım. :D  Artı kitapta geçen bu kadar bilimsel olayları bu kadar titizlikle yazılmasına hayran kaldım.
Bu kadar yorumdan sonra ve seri sadece 3 kitaptan oluşrtuğu için gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum. Gerçekten ilginç ve merak uyandırıcı bir kitap. Tur kitabımız olduğu için inanmayabilirsiniz ama kitap yorumlarımı takip edip, güvenen herkes bilir. Eğer sevmediysem sevmedim derim :)
O yüzden kesinlikle tavsiye eder, yorumuma noktayı koyarım.



Kitaba puanım 5/4
(1 puan düşürmemdeki sebep, tabii ki de Juliet ve derin düşünceleri.)




Alıntılar^^

Alıntıları okumak için Kitap Tutkusu Blogunu ziyaret ediniz^^



Bir turun daha sonuna geldik, emeği geçer herkese teşekkürler^^

Son olarak, halen daha devam eden çekilişimize katılmayı unutmayın^^
Yarışma için Tık Tık^^



Katkılarından dolayı DEX'e teşekkür ederiz.




9 Aralık 2016 Cuma

OKK 49.Blog Tur Deliliğin Kıyısında//Megan Shepherd Deliliğin Kıyısındaki Shakespeare Karakterleri.^^


Herkese merhaba^^
Turumuzun 3.gününe de gelmiş bulunduk. :) 2.gün özel yazım olan ön okumayı okudunuz diye umuyorum :D O zaman her iki kitapta da geçen Shaskespeare karakterlerine bir göz atalım.
Böyle bir konu seçmem spoi olabilir ama zaten bu serinin ikinci kitabı, birinci kitabı okuyanlar kimlerden bahsettiğim anlayacaklardır^^
Yine de kitapla bağdaştırmadan karakterlerden bahsetmeye çalışacağım^^


İlk olarak Juliet,
William Shakespeare'ın en çok okunan, oyunları olan ve sevilen Romeo Ve Juliet kitabından alınmıştır. İki talihsiz aşıkları anlatan Romeo Ve Juliet dünyaca sevilen bir eserdir. Lord Capulet'in kızı olan Juliet Lord Montague''nin oğlu Romeo'ya aşık olur. Ondan sonra olaylar başlar. Romeo Ve Juliet kitabını bilmeyenler için daha fazla bir şey anlatmayacağım :) 







 Balthasar,
Kitapta sevdiğim ve tatlı bulduğum bir karakter. Shakespeare'ın yarattığı karakterlerde kendisi uşaktır. İlk olarak Romeo Ve Juliet kitabında, Romeo'nun uşağı olan Balthasar sonrasında Shakespear'ın bir çok kitabından da uşak olarak geçmektedir. Bilinen kitap Venedik Taciri kitabından ise Portia'nın uşağıdır.






III.Edward( Kara Prens)
Galler prensinin oğludur. Araştırmalarıma göre ülkemizde kitap çıkmamış ve fazla bilgi bulunmuyor. Ama kitapta geçen karakter için önemli bir yere sahip. 




Puck,
Bir Yaz Gecesi Rüyası kitabından şakacı peri olarak geçmektedir. Kendisi yaptığı iksir ile ortalığı karıştıran kişidir. Kitabımız da Puck ismine alan kişi üzerinde pulları ile anılmaktadır.






Cymbeline,
Shakespeare karakterinde Britanya Kralı'dır. Fazla bir bilgi bulunmamaktadır. 







Bir özel yazının daha sonuna daha geldik. Bu yazı bana çok faydalı oldu. Bir tane Shakespeare kitabı okuduğum halde bundan sonra Bir Yaz Gecesi Rüyası'nı okumayı düşünüyorum. Sonradan bir kaç kitaba daha bakmayı düşünüyorum.



09.12.2016
Kitap Tutkusu-Alıntılar.
Fighting!!-Deliliğin Kıyısındaki Shakespeare Karakterleri.

10.12.2016
Yorum


ÇEKİLİŞ!!

1 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına bekliyoruz ;) 








8 Aralık 2016 Perşembe

OKK 49.Blog Tur Deliliğin Kıyısında//Megan Shepherd Ön Okuma^^


 Herkese turumuzun 2.gününden merhaba^^

Bugün szilerle turlarımızdan olmazsa olmaz ön okumayı paylaşacağım^^ Kitabımızın acayip merak uyandırıcı bir girişi var. Okumamızı öneririm :)

Ön okumamız böyleydi^^
Turumuzu takip etmeye devam edeniz^^



Tur Takvimimiz^^

08.12.2016
Fighting!!- Ön Okuma. 

09.12.2016
Kitap Tutkusu-Alıntılar.
Fighting!!-Deliliğin Kıyısındaki Shakespeare Karakterleri.

10.12.2016
Yorum




ÇEKİLİŞ!!

1 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına bekliyoruz ;) 










7 Aralık 2016 Çarşamba

OKK 49.Blog Tur Deliliğin Kıyısında//Megan Shepherd Kitap Tanıtımı^^



Herkese merhaba!
OKK'nın 49. blog turunun konuğu DEX'den çıkan Megan Shepherd'ın Deliliğin Kıyısında romanı!

Kitabımızı Tanıyalım^^



İçindeki karanlıkla yüzleşme vakti

Robert Louis Stevenson'ın klasikleşmiş romanı Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'dan esinlenmiş Deliliğin Kıyısında, Kaçığın Kızı serisinin ikinci romanı.

Juliet Moreau, babasının adasını ve ardında bıraktığı sırları terk edip Londra'ya geri döneli aylar olmuştur. Aşina olduğu hayatı yeniden kurarken Dr. Moreau'nun dehşet verici mirasını unutmaya çalışır; fakat birisi ya da bir şey belli ki onu unutmamıştır. Kendisine yakın insanlar birer birer, ardında korkunç pençe izleri bırakan bir katile kurban düşmeye başlayınca, Juliet babasının yaratıklarından birinin de adadan kaçmış olabileceğinden korkar. Bir yandan giderek kötüleşen hastalığını iyileştirecek serumu araştırıp bir yandan da var gücüyle bu katili durdurmaya çabalarken, kendini bir kez daha skandallar ve tehlikeyle dolu bir dünyanın içinde bulur. İki parçaya bölünmüş gönlü, su yüzüne çıkan geçmişi ve peşindeki takıntılı katille, Juliet bu işten canlı çıkabilecek midir?



Tur Takvimimiz^^


07.12.2016
Duyuru – Takvim – Çekiliş

08.12.2016
Fighting!!- Ön Okuma. 

09.12.2016
Kitap Tutkusu-Alıntılar.
Fighting!!-Deliliğin Kıyısındaki Shakespeare Karakterleri.

10.12.2016
Yorum



ÇEKİLİŞ!!

1 kişiye hediye ettiğimiz kitabımızı kazanmak isteyenleri Okuyan Kızlar Kulübü Facebook sayfasına bekliyoruz ;) 





Katkılarından dolayı DEX'e teşekkür ederiz.




28 Temmuz 2016 Perşembe

Bayram Sonrası Kitap Alışverişi Vol 123456^^

Herkese merhaba^^
Yazılarım ardarda gelmeye devam ediyor. Bu yazım ise kitap alışverişi. Bir kaç yazı öncesinde Bayram öncesi kitap alışverişi yapmıştık, şimdi ise Bayram sonrası kitap alışverişini yazıyorum. Biraz geç oldu yazım, hem olaylar nedeniyle hemde bu sefer ki alışverişimiz iki ayrı siteden oldu. Biri Okuoku, diğeri ise Kitap Yurdu.

Her ikisinden de memnun kaldık. Sadece tek kitap için Kitap Yurdu'na kızdım :/ Her iki sitede fiyat farkı çok fazlaydı, kıyaslama yapıp listemizdeki kitapları yarıya böldük ;) 
Lafı fazla uzatmadan kitaplarımıza geçelim^^ 



İlk olarak Okuoku'dan yaptığımız alışveriş^^



Artemis yayınlarının yeni çıkan kitabından biri. Austenland Filminin kitap versiyonu. Daha doğrusu Austenland filmi bu kitap dan  uyarlama. Filmin yorumu için Tık Tık!!
My Twin ile çok sevdik, kitabını da almadan olmazdı :)


Sonra ki kitabımız ise Ada: Sırlar Çözülüyor. İlk kitabı çok sevmiştim. Yorum İçin Tık Tık!!
Normal de Ramazan içinde aldığımız kitapların içinde olacaktı ama bazı kitaplar ile yer değişikliği yaptığımız için şimdiye kaldı^^


Muzlu Pastam kitabı daha çıktığı anda ilgimi çekmişti. Yazarın kalemini sevdim, devam kitaplarını da alırım demiştim. Süper Dadı yorumu için Tık Tık^^
Kapak, renk harika, en kısa zamanda okunacaklar arasında ;)


Jane Austen ve Fantastik severler olarak bu kitabı almasaydık olmazdı. Kitapçı da gördüğümüz zaman listeye ekledik ve taa taa elimizde^^


Bu kitapta beni yazarın Azeri olması ile tavladı. Kendisini takip ediyorum Sosyal medya da çok tatlı bir yazar. Azerbaycan'da çok satanlar arasında yerini almış. Kesin bende severim diye düşünüyorum ;) Ayracı mükemmel bu arada ;)





Okuoku siparişlerimiz bunlardı^^ Okuoku yine bizi şaşırtmadan bir sürü ayraç koymuş. Ee kahvesiz de olmazdı^^ Teşekkürlerimi bir borç bilirim^^



Ve şimdi sırada Kitap Yurdu^^


Cehennem Makineleri sersinin son kitabı^^ Kendileri 3 kitapta oluşuyor. My Twin okuyup çok sevdi. Israrla sende oku diyor. Eee bende seri tamamlanınca okuyacağım deyince hemen sepete ekledik^^
Daha fazla uzatmadan başlasam iyi olacak ;)



Kimberley Freeman'ın kalemini severim. Yeni kitap çıkınca ve Kitap Yurdu'da da ucuz olunca alalım dedik. Kapak yine harika, hele o renkler^^
Yazarın diğer kitaplarına yaptığım yorumlar için Tık Tık!!


Deniz Erbulak My Twin ile benim yazarım olur. Yeni yayınevi ile yepyeni bir kitap çıkardı. Dex Kitap çok pahalı bir yayınevi. Kitap kapakları vs. bunlar o fiyatı hak etmese de. Kitap Yurdu'nda indirim olunca hemen alalım dedik. En kısa zaman da okuyacağım. Ve biz daha yeni aldık ama ikinci kitap çıktı bile :P


Meleklerin Gölgesi kitabı çok güzeldi. Yorum için Tık Tık^^ İkinci kitap çıkar çıkmaz aldık, çok merak ediyordum çünkü. Zaten Martı Yayın Grubu çok ideal fiyata satıyor kitapları diğerlerine kıyasla, almazsak ayıptı :D


Ama kargoyu açınca bununla karşılaştık. Geri göndermek istedim ama kim uğraşacak deyip fazla üstünde durmadım. Olmadı bu Kitap Yurdu. Çok iyi paketlemişsiniz, günahınızı da almak istemem ama kargo sırasında olacak bir şey gibi durmuyor. Bilemiyorum yani.




Ve Kitap Yurdu kitaplarımız. Görüldüğü üzere yine ve yeniden ayraç yok. Gerçi Kitap Yurdu'nun da kargo parası sıkıntı olmuyor. Sağ olsunlar çok uygun seçenekleri var.







Bir Kitap alışverişi yazısının daha sonuna geldik^^ Uzun süre alışveriş yapmasak çok ama çok iyi olacak :D Belki bir iki tanesi indirim istisnası olabilir :D


Başka yazılarda görüşmek üzere, bol kitaplı günler^^
Sevgiler :*



Buralarda da varım^^