Zeynep Değirmenci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Zeynep Değirmenci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Kasım 2023 Cuma

Sevgili Gelecekteki Kocam//Zeynep Değirmenci Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Şu an yorumunu yaptığım kitabı aslında okuyalı çok oldu ama Karpuz'un simgelediği ülkesi şu an zor zamanlar yaşıyor, bir inanan olarak onlara sahip çıkmamız gerek. Sadece inanan değil, insan olarakta sahip çıkmalıyız. Neler olduğunu takip edenler biliyordur. Büyük ihtimal burada da yasaklar gelecek o yüzden ne demek istediğimi bildiğinizden çok fazla yazmıyorum, gereken paylaşımlarımı çok özgür(yersen) instagram hesabımdan görebilirsiniz. ;)
Kitabımızın yorumunu da bu yüzden yazamamıştım işte, yoksa okuyalı haftalar oldu.
Kitap çıkalı seneler olmuş, hatta şu an basımı yok o yüzden ikinci el olarak almıştım. Başlarken aşırı heyecanlandım çünkü bu tarz kitapları seviyorum, bir de bu aralar sürekli Türk yazar okuyasım var. :)
Bu kitabı okumaya başlarken böyle bir şey bekliyor muydum? Hayır, yani okurken resmen hayallerimin dışında bir kitap dedim çünkü erkek karakter tamda hayallerimdeki biri. Nasıl biri olduğunu karakter yorumumda bahsedeceğim, ondan önce kitabı sevmiş olmama rağmen ne yazık ki bazı yerlerde sinirlenip, şöyle böyle yapsaydın demiş olabilirim. Tabii bazı yerlere de çok bayıldım diyemem, onların sebebi de devamında inşallah^^


Nesil hanım kızımız; gayet neşeli, biraz geveze, aklındaki dilinde (yok canım elbette boşboğaz değil), yemeyi, gülmeyi seven, iş yapmaktan hoşlanmasa da epey hamarat bir hatun kişi. Uyumak, Furkan Dayı ile didişmek, arkadaşlarıyla pencereden pencereye konuşmak ve jelibon en sevdiği şeyler. Bedir'in mavi gözleriyle karşılaşıncaya kadar öyleydi yani…


Nesil, annesinin baskıları yüzünden evlilik düşünmektedir ama aklına, kalbine uygun bir aday bulamadığı için çokta oralı değildir.
Bir gün arkadaşının düğününe gittiğinde bir çift mavi gözle karşılaşınca ona çekilir ama o mavi gözler hiç oralı değildir ve düğünden sonra hiçbir şekilde görüşemez diye çok üzülür ama kader bu ya bir şekilde sürekli yan yana gelirler ve aileler işin içine girer.
Nesil çok kafadar bir karakterdi, yani diyor ki kardeşim benim eşim namazında, niyazında olsun. İmanlı, güzel kalpli olsun diyor ve tam olarak öyle bir eş denk düşmüyor mu? Nasıl bir dua ettiyse artık. :D Hani deriz ya hayalimizdeki erkek yok bu dünyada ama Bedir gibi olmak imkansız değil ama işte yine de bulunması zor bir hit kumaşı gibi bulunmuyor işte. :/ Okuyanlar ne demek istediğimi anladı.
Nesil buluyor bulmasına ama o kadar çok konuşuyor ki illallah dedim be, her şeye fikrin olamaz Nesil be, tamam eğlencelisin, iyisin hoşsun ama o kafanın içindeki düşünceleri okumak yordu beni açıkçası. Birde bi mevzu vardı, Bedir’in annesinin mevzusundan sonra. O kadar şey yaşamana rağmen şak diye yanına gitmen olmadı be, tamam süründür demedik ama hemen de yanına gitmeseydin iyiydi be Nesil. :/
O yüzdendir karakter olarak yıprattı beni be. :D 


Bedir, biraz önce yazdığım gibi tam olarak hayalimdeki erkekti. Tam bir beyefendi gibiydi, onlar yanında bir de dedim ya namaz kılıyor falan oy oy oyyy^^
O yüzden okurken bu kısımlara bayıldım, yukarı dediğim gibi böyle bir karakter beklemiyordum, beklentimin kat be kat üstünde oldu resmen. :) Tabii Nesil’in aksine daha sakin olan Bedir daha iyiydi. Nesil’e böyle bir karakterin denk gelmesi peki? Resmen zıt kutuplar ama işte kader bu ya. :D


Bunların dışında Nesil’in dayısı çok fenaydı, Nesil’le aynı yaşta olunca ortalık elli altı oluyor tabii. Başka kardeşte olmayınca ikisi birbirinin etini yiyor(mecazen :P)
O kadar fena ki cidden erkek kardeşe falan gerek kalmamış, bir de sürekli Nesil’lerin evinde olunca işler çığırından çıkıyor haliyle. :D
Sonrasında onunda işleri karışıyor tabii, bekliyor muydum böyle bir şey? Yok yani, zaten kitap sürprizli bir şeydi her şeyi okudukça öğrendim. :)

Yazarın kalemi cidden güzeldi, eğlenceliydi. Okurken aktı gitti ama karakterin iç dünyası azıcık sıktığı için ne yazık ki kitaba tam puan veremeyeceğim. :/
Nesil ve Bedir’in arası tabii ki de dinimizin adetlerine göre devam etti, mesela el ele tutuşmaları bile imam nikahından sonra oluyor. Buradan sonra aralarındaki muhabbetin farklılaşması, daha çok konuşmaları, görüşmeleri falan o kısımları okurken çok eğlendim, aşırı beğendim. :)
Ondan sonra açıldı zaten kitap, daha çok sevdim.


Bu tarz kitaplar seviyorsanız bence bakabilirsiniz. :) Ben sevdim, beklediğimden farklı çıkması daha güzeldi. Final tam olması gereken gibi bitmesi, acaba ne olacak ya da oldu gibisinden sorular kafamızda oluşmadan bitti.
Kitabın ismi biraz farklı, evlenme çağına gelmiş kızların ailesinin yanında okuyunca şok olacağı kitaplardan biri. Ben yanlarında okurken ismini kapatıyordum sürekli. :D Çünkü okusalar isminden dolayı hemen bana da bir baskı falan filan olacak. :D Neyse çok şükür kazasız belasız okuyup bitirdik. :D



Kitaba Puanım 5/3,5^^


Alıntılar^^

"Yirmi beş yaşındayım ben Nesil. Senin söylemene ihtiyacım yok."
"Kıldın mı kılmadın mı?"
"Kılmadım."


*****


Ben Bedir'in gözlerine, Bedir'in gözleri güneşe hayrandı.


*****

Sanki hayatımda ilk kez gülüyordum. Bu adamla birlikte gülüşlerim bile farklılaşmıştı. Gülüşün tadını tam kalbimde hissediyordum.


*****


Atalarımız neden, su içene yılan bile dokunmaz, demişlerde kitap okuyan için bir atasözü uydurmamışlardı? Kitap okuyan insana neden bu ülkede hürmet edilmiyor, neden yorulduğu yere han yaptırılmıyor? Neden? Soruyorum size...


*****


İyi ki beklemişim bu zamana dek o güle kavuşmayı. Bazen bir insan için, bir an için çok uzun süre beklemeniz gerekebilir. O gün geldiğinde; iyi ki sabrettim, dersiniz. Beklemeye değdi...


*****

Ben dua etmiştim, Rabbim karşıma Bedir'i çıkarmıştı.





Vay be, bir sürü alıntı varmış <3
Bir yorumda böylece biter, başka yazılarımda görüşmek üzere.
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^