Serseri Prens etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Serseri Prens etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Haziran 2023 Cuma

Serseri Prens//L. J. Shen Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Bir Olimpos kitabının daha yorumuna başlamış bulunmaktayım. Bu sefer ki kitabımız All Saints Lisesi serisinin birinci kitabı ve okuduğum diğer kitaplardan çok farklı. Okumaya başlamadan önce konusunu okuduğum az çok okuyacağım şeyleri tahmin ettim ama tahminimden çok çok üstü şeyler oldu.
Yani böyle hem kalp kırıyor, hem üzülüyorsunuz, hem çok kızıyorsunuz ve en sonunda o kadar çok duyguyu bir arada yaşıyorsunuz ki yoruluyorsunuz. :D
Evet duygu olarak yoruyor ama kalem olarak akıcı bir kitap.


Penn
İntikamın soğuk yenen bir yemek olduğu söylenir.
Daria Followhill’in bana yaptığı şeyin üzerinden tam dört yıl geçti, kalbim artık buz gibi. Ben onun ilk öpücüğünü çaldım.
O, sevdiğim tek şeyi elimden aldı.
Ben fakirdim.
O ise zengin.
Koşulların en iyi yanı nedir, bilir misiniz? Değişmeleri. Hem de hızla.
Şimdilerde anne babasının en yeni projesiyim.
Aynı zamanda ev arkadaşı, belalısı ve nefret ettiği rakip futbol takımının kaptanıyım.
Hayatımdaki tek güzel şeyi mahvetmesinin bir bedeli olacaktı elbette, yakında çok gözyaşı dökecek.
Daria Followhill kendini kraliçe sanıyor. Ama ben ona şımarık prensesin tekinden başka bir şey olmadığını göstereceğim.
 
Daria
Yaptıklarından pişman olmayan serserileri herkes sever.
Peki ya cadalozlar? Onlar her laf sokuşta, her göz devirmede, düşmanlarına taktıkları her çelmede yerden yere vurulurlar.
İnce topukların olayı nedir, bilir misiniz? Size zarar vermeye çalışanları ezip geçtiğinizde üzerlerinde iz bırakırlar.
Penn Scully’ye gelirsek, masmavi bir yaz günü kalbini paramparça ettim ve o parçaları alıp çöpe attım.
Dört yıl önce benden tüm ilklerimi ona saklamamı istemişti.
Şimdi karşımdaki odada kalıyor ve ben onun her şeyi olmaktan başka hiçbir şey istemiyorum.
Bana kalbini bırakıp giderken bu dünyada hiçbir şeyin karşılıksız olmadığını söylemişti.
Şimdi mi? Şimdi bana bedelini ödetiyor.


İlk olarak Daria’den başlamak istiyorum. Bu arada nasıl okunuyor bu isim ya, ben dari diye okudum ama çeviriye baktığımda Derya isminin ingilizcesi diye gösterdim, anlamadım. :D
Daria annesinin zoruyla balerin olmak için çok çalışır ama bir türlü memnun edemez. Kurstaki diğer kıza annesinin tavrını kıskanan Daria hiç ummadığın bir zamanda, hiç ummadığı biri tarafında bir kaç dakikalığına mutlu olur ama o mutluluk ona çok pahalıya patlar.
Yıllar içinde annesiyle arası açılan Daria okulda popülerliğini koruyup, bütün hislerini gizlemeye odaklanmıştır.
Bir gün hiç ummadığı kişinin evlerinde kalmaları, üvey kardeşi olması hayatını bir kez daha bambaşka bir hale sokacaktır.
Daria karakterine genel olarak çok üzüldüm, bazı yaptıklarına aşırı kızmış olabilirim ama. Evet annesinden sevgi görmemüş ve okuduğumda ona yapılan muameleyi her okuduğumda aşırı üzüldüm ama cidden bazı şeyler için yaptıklarını onaylayamam. Yani seni sevsin istiyorsun ama yaptıkların söylediklerini tutmuyor ne yazık ki.
Sonrasında Penn ile aralarında olanları çok sevemedim. yani tostik bir ilişki değildi ama üzüntü halinde başka şeyler yapmalarını bırakın anında yelkenleri suya indirmesi asaplarımı bozdu. Az gurur kızım, ne öyle konuş deyince hemen konuşmalar falan.


Penn geçmişte yaptığı hatanın bedeli çok ağır öder ve hem kendinden hemde beraber yaptığı kişiden hesap sormak ister. İntikam almayı kafasına koyan Penn aslında başka insanlarında hayatlarının çok farklı ve zorlu olduğunu görür.
Daria kadar yazmadım Penn için, spoiler olur diye. Penn’i Daria kadar sevemedim, ha ona da üzüldüm ama davranışlarından dolayı Daria daha yakın geldi bana.
Çünkü yaptığının sorumluluğu tam olarak almadı, tamam Daria kızdı, kıskandı ama onları yol açan sensin. İntikamı başkasından alacağına kendinden al. Neyse zaten çok intikam mevzusuda göremedik.
Ailesi konusunda kalbim kırıldı.
 Tam olarak zengin kız fakir oğlan ama böyle dibine kadar fakir oğlan resmen.

İki karakterinde ailesi birbirinden beterdi ama en çok Daria’nın ailesine kızlarına yaptıklarına daha gıcık oldum. Gerçi babası konusunda sıkıntı yoktu ama annesi hem iyi olayım hem de kızımı düşünmeyeyim, onun hiç istemediği şeyleri zorla yaptırayım mevzularına girdi. Samimi değildi.
Diğer karakterler için pek diyeceğim bir şey yok, bazısı için yazsam spoiler olacağı için çok detaya girmiyorum ama bir tane kız vardı ki üzülsek mi yoksa komple sinir mi olsak bilemedim. 
Yaşadıkları konusunda haklı ama yaptıkları, kendini savunmaya çalışması falan komikti.


Şimdi kitabın nasıl bir şey olduğunu bilerek okumanızı öneririm. Hem yetişkin içerikli hem de aşırı derece argo konuşmalar, hareketler vardı. Bunun yanında karakterilerin yaşadığı zorlukları okumak kitabı farklı yapmış. Argo konusunda Anlaşma kitabını kıyasladım ister istemez, orada da argo çoktu ama orada cidden iğrenç karakterler vardı. Buradakiler melek diyemem ama ordaki gibi ön planda değillerdi.
Birde burada karakterin hepsinin yaşadıkları gerçekten zorlu ve duygusalken orada lay lay lom resmen asdfghjklş O yüzden bu kitabı o kitaptan daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. :D
Kitapta o kadar çok olaylar oluyor ki yorumu yazdıkça aklıma geliyor resmen. Bu olaylara sebep olan karakterleride öyle hatırlıyorum haliyle :D İşte o karakterlerde iğrençti, tabii gerek var mıydı sanmam. Bence yazar bunları yaşarken ne düşünüyordu bilemiyorum.


Bunların dışında yazarın kalemi akıcıydı, bölüm başlıklarının altında yazan cümlelerde çok iyiydi. O sonunu öyle bekliyor muydum, hayır ama bence çok iyiydi. Çok benlik olmasa da dediğim gibi duygu konusunda cidden okura geçen bir tarafı var ve geri kalanı çıkardığınız zaman bu konuda sevilesi bir kitap.
Şu an bizde çıkmış iki kitap var. Karakter olarak tahminen üç kişinin kitabı olacak, ikinci kitabı merak ettim çünkü karakterler çok farklı. Üçüncü kitap için henüz bir şey diyemeyeceğim, o karakter için şu an bir şey diyemiyorum. :D
Son olarak, babaların gittiği bir yer var, işte orası kitapta belki de en sevdiğim yerdi. :D Okuyanlar anladı ve tekrarda helal beeee diyor. :D



Kitaba Puanım 5/4^^


Alıntılar^^

 Penn pasaklı ördek yavrusundan kara kuğuya dönüşmüş adate.

*****

"Acınacak haldesin."
"O zaman neden buradasın?"
"Çünkü ben de acınacak haldeyim."

*****

Nefret insanı sevgiden daha fazla motive eder. Sevgi doyum ve huzur demektir. Mutlu insanlar hırslı olmazlar. Onlar sadece... var olurlar.
Ama biz nefret dolu insanlar, biz farklıyız. Biz aç ve azılıyız.
En iyi aşıklar nefret dolu insanlardan çıkar.

*****

Ona buzdan kalbimi verdim, o da alıp önce eritti, sonra ısıttı, sonra yaktı ve en sonunda da hançerledi.

*****

"Sen hiçbir zaman usul usul yağan yağmur olmadın, Penn Scully. Sana aşık olduğumda
 bardaktan boşanırcasına yağdın, seni her yerde hissettim. Sen sağanaktın."

*****

Kibrimiz kendi çabalarımızla başardığımız her şeyi mahvetti. Atletik kariyerimizi. Arkadaşlarımızı. Ailemizi. Aşık olduğumuz kişileri.



Böylece bir yorum daha biter^^
Başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^




Buralarda da varım^^