6 Şubat 2013 Çarşamba

Nice guy^^ ♥


Okul nedeniyle ilk Kore de yayınlandığı zaman izlemeyip geniş bir zamanda izlemek istediğimiz dizi Nice guy^^
İyi ki tatil zamanımızda izlemişiz, çünkü yarım yarın izleseydik hiç birşeycik anlamazdık :) 
Dizi tam bir entrikanın dibi denmişti ama en son izlediğimiz dizi cheongdamdong alice'i izleseniz bu dizi yanında hiç kalır :D ama yok yine de baya kötü vardı, arkadan işler çok döndü :D

Baştan söyleyeyim azıcık Spoiler verebilirim ;) 


Konusuna gelirsek,
Kang Ma ru yakışıklı, zeki ve sadece kardeşiyle yaşayan bir tıp öğrencisidir. Mahallesinde yaşayan neredeyse beraber büyüyen Han Jae ha unni'yi sevmektedir. Bir gecesi okulundan ayrılıp hasta kardeşini hastaneye yetiştirmek isterken telefon gelir ve son surat oraya gitmek durumdan kalır! Gittiğinde hiçe hoş bir manzarayla karşılaşmayan Ma ru hayatının seçimini yapar ama omuzlarına aldığı yükü sadece kendisi yüklenir ve yardım ettiği Jae ha arkasını Ma ru'ya dönüp kendi hedefleriyle ilgilenir. Tabii bu arkasını dönme olayına içerleyen Ma ru Jae ha'dan intikam almak ister ve Seo eun Gi'yi oyununa alet eder. 
Böylelikle entrikalar, intikamlar ve aşklar başlar :)))


Song Joong Ki yani Ma ru oppa :D
Diziyi izlediğim her dakika da yeorim dedim dedim durdum :D Oyunculuğa söz yok o zaten bir tane :)) başta kötü role bürünen yeorimm sonradan kendine gelecek mi? Tabii kide her dizide olduğu gibi iyiler her zaman kazanır ve başrol oyuncuları da :D 


Seo Eun-Gi yanii Moon Chae-Won
Unniyi  ilk defa izledik ve bize yetti, arttı bile :P Kadın dizide hher türlü ruh haline büründü, kötü, iyi, stupid  vs. ama iyi oyunculuktu hakkını yemeyelim ;)

Dizide başlarda kötümü kötü, ortalarda saf, iyi oldu ama sonunda yine kötü :P Bu dizide karakterlerin tam olarak ne tür ruh haline bürüneceklerini karar veremediler :D 

İşte kötülükler kraliçesi :P Diğer izlediğimiz dizilerdeki kötüler gibi bu da yani ne bi eksik ne bir fazla :D 
Baştan sona kadar kötü olan, gözünü para ve hırs bürüyen Han Jae-Hee. Hayatta sadece oğlunu düşünüp zora geldin mi melek halini alan hain :P

Kore dizilerinden anladık ki bir dizide bir tane taş oppa olmazsa olmaz yanına ilaveten bir tane daha taş oppa koymak lazım :))
Ve işte bu düşüncemize kanıt olan kişi .)) Dizinin kanatsız meleği Avukat Park Joon Ha :) Ahh bir bu oppaya baktım bir Yeorime :)

Dizilerde birden fazla kötü mevcutsan onlardan korkun ve arkanıza bakmadan kaçın :D
Güçlerini, akıllarını ve hırslarını bir araya getirip ne işler yapmıyorlar ki :P Anladığınız üzle bir diğer kötü şirketin en iyi ve güvenilir adamı arkalarından kuyu kazan Ahn Min-young.

Bu kendini yakışıklı bulup bütün kızların peşinden gittiği zanneden ama bizden tam not alamayan oppa :)) Yeorimizin en yakın arkadaşı Park Jae-Gil :) Yeorime yardım ettiği kadarıyla birde iyi yürekliliğiyle kendinden sıkça söz ettiren oppa :D 


Yeorimin kardeşi. Park Jae-Gil oppaya koşulsuz aşık  ve bir sesi var! tabii birde jürinin karşısında söylese iyi olacak :D Adı Kang Cho-Ko ama onlar çoko diyerek sesleniyorlar, nedeni de çok çikolata yemesinden ve sevmesinden  ;)


Bu da dizideki ilişki durumu :) Üstte soldaki yaşlı adam şirketin başkanı, Seo Eun-Gi babası, Han Jae-Hee kocası :)))


Yeorimizin öürenci hallari :) İlk Nice guy'u izlediğimizde yazdığım post da bizim okula böylesi gelse çok iyi olur demiştim ve halen daha sözümün arkasındayımm ;)))


Ve yine öğrenci yeorimm KALP 


Off ki Off şu karizmaya bakın yaa bi kız bozuyor fotoyu o da alıştık daha .D 


Bir önce ki bölümde yeorinin yüzünü görseniz bırakır kaçardınız, feci kötüydü ./

Gifler^^


Çiçeği bana aldı kıskanmayalımm :D 


Çek kız o ellerini yeorimden :P Yoksa gelir seni kuzey kutuplara kadar kovalarım :P



eheheheh unni ne iyi yaptın yaa :D işet bir uzak doğu tekniği :) Öğrenelim belki bir gün yardımı dokunur :D






Ve işet dizinin en içi acıtacak sahnesi kapı sahnesi :'(
Cidden acıttı, bire yeorimizin söylediği şarkıyı arkadan verince gelde drama bağlama :(



Ele dikkat! :D ne komik çağırıyor öyle :)))


Vee son Her kore fanının yakındığı şey bu sonlar, yaa kardeşim yılları geçmesindeki fantezileri ne anlamış değilim :P Yaa zaten dizide 32 yaşındalar sonra birde 7 yıl geçinde yuh! yani 50 yaşına ne kaldı ki şurada :P. Bu perhiz bu ne lahana turşusu :P Yinede bir nebzede olsa iyi bitti son :)

Tabii kide diziye 5 üzerinden 5 veriyorum :)



Junsu'muz dizi için çok güzel bir şarkı söyledi tabii sadece dizide dinleyebileceğim bir şarkı :)


Yeorimde boş durur mu o da şarkı söyler tabii :) Hemde ne söyleme, telefonları, pcleri süsleyen, kulakların pasını silen şarkı KALP :D



Bir dizi yorumu sonuna daha gelmiş bulunmaktayım :) Kübra da aynı duygulara beslemekte sadece yeoerimi ona vermem :P

Cheongdamdong alice dizi yorumunda buluşmak dileğiyle ;)




3 Şubat 2013 Pazar

Happy Birthday!!!^^ ♥



Bugün Oppam olan Kyuhyun'umun doğum günü^^ ♥


İyi ki doğdun oppam^^ Her ne kadar cuk diye oturan aksi cevaplar versen de sen bir tanesin :))) Bunları buraya yazıyorumm, keşke oppamda görse :'(

Neyse ağlamak hiç çözüm değil :P 

Saeng il chu ham ni da!!


                                         


Bu şarkı oppama gelsin :))

Hediye olarak da...!!! Geldiğinde veririm artıkın, daha almadım henüz :P :P 





♥ Sen bir tanesin oppaammmmm!! ♥




1 Şubat 2013 Cuma

Alıntı #1 Satılık Aşk^^



Şu an elimde olan Satılık aşk kitabındaki Lola karakter aynı bizim gibi kitap kurdu :D Daha başlarda olsam da kesin bu kurtluk devam edecek :)) şimdilik süper gidiyor bakalım devamı nasıl olacak :)

Çook beğendiğim ve bizi anlatan alıntı sizlerle :))


Ah, şunlara bir bakın hele. Onca kitap ve çok az zaman...Beni satın al, diye bağıran, pırıl pırıl ciltli, leziz kitap yığınları. Lola parmaklarını kitapların üstünde gezdirdi ve özlemini duyduğu bu anın tadını çıkartırken yüzündeki sarhoşumsu tebessümün farkına varmadı bile, ta ki kendisine gülümseyen müşterilerden biriyle göz göze gelene kadar.

"Afedersiniz." Öğle yemeğinde içtiği birkaç kadeh şampanya dilini gevşetmişti, "Ben Mayorka'da yaşıyorum da, bu kadar çok kitabı bir arada görmeyeli uzun zaman oldu."

31 Ocak 2013 Perşembe

Gölge ve Kemik/ Leigh Bardugo kitap yorumu^^


Gölge ve Kemik yorumum :)

Vee işte muhteşem bir kitapla karşınızdayım :) Kitap tam benlik olup yazarın harika anlatımıyla bitirdim. Fantastik sever olarak bana yazılmış gibi, gerek anlatım gerek konu, gerekte değişik yaratıklar ilgi konum oldu :) Okuduğum diğer fantastik kitaplardan farklıydı, değişik bir dünyaya adım atmışım gibi hissettim. Kahramanımızı gücü ve yaşanan ülke çok ama çok değişikti, Öyle ki her okuduğum değişik yerlerde durup gözümde canlandırdım nasıldı diye :) Zaten kitabın ilk sayfasında harita mevcut olup gittikleri her yere harita yardımıyla izledim :) 

Kitabın konusuna gelirsek,

Yetim büyüyen Alina yaşadığı ülkenin şartlarına göre büyük ve zor görevler yapmak zorunda hayatta kalabilmek için ve tek yolu Karanlıklar diyarına gidip geri dönmek. Yola çıktıkların anda başlarına gelecekleri bilirler ve gerçekten korktukları başlarına gelir ama bu kötü olayda değişik bir şeye rastlanılmıştır. O günden sonra Ailna her şeyden kopar, değişik, ürkütücü ve olağan üstü güzellikte olan krallığa gider ve herkesin hayatı onun ellerindedir.

Olaylar buradan sonra başlar. Olay örgüsü öyle bir işlenmiş ki bazen heyecanla bazen hüzünle bazen de nefretle okunuyor. Kitapta birde sevdiğimiz Malyen var KALP. Alina'nın çocukluk arkadaşı, ve tek ailesi denebilecek kişi. Birde kitapta bir karakter var ki sağ gösterip sol yurdu :/ Okuyunca şok oldum, okuyacak olanlar sizde olacağınızdan eminim ;) Kitabın film olması güzel olur, aklımda canlandırdığım yüzleri ve şehirleri filmde görmek ilginç ve harika olur :)

Martı yayınlarını hem okumama vesile oldukları hemde kitabı çıkartıkları için çok teşekkür ediyorum. Devamını en en en kısa zamanda istiyoruz :) 

Tavsiye kısmını gelince tabii ki herkesin okuyup, kütüphanesinde bulunduracağı bir seri olmalı ;) 

Puanım 5/5 



Buradan da Kitap hakkında bilgi edinebilirsiniz ;) 

Sevdiğim bir alıntı,



Yukarıda bahsettiğim kitabın ilk sayfalarındaki harita. İsimler cidden değişik :)


Bu da kitabın orijinali, kapağın değişmemesine çok sevindim açıkçası :)


Kitap için videoda hazırlanmış, çok da güzel olmuş :)





Bir daha ki yorumda görüşmek üzre, sevgiyle kalın^^





28 Ocak 2013 Pazartesi

Rüya Kitaplar Seti^^

Kitap Rüyası sayfamız ve dukkan.birazoku işbirliği ile okuyucuların ve biz adminlerin belirlediği birbirinden güzel 5 set oluşturduk. 

Hepsi hem okunası hem de alınası fiyatlarıyla karşımızda :) 

Vee şimdi de setler karşınızda...

Rüya Kitaplar Set#1


Ephesus Yayınları

   

Kitaplar;

-Tanrıça 
-Tanrıçanın Savaşı
-Bakire 
-Beklediğim Sendin 
-Beni Aşka İnandır

Ben bu seti alırım diyorsan linke tıkla ^^



Rüya Kitaplar Set#2

Pegasus Yayınları


Kitaplar;

Kristin Hannah-Ateşböceği Yolu 
Kristin Hannah-Sevgi Uğruna Yaptıklarımız 
Suzanne Enoch-Hep Seni Bekledim 
Suzanne Enoch-Bir Öpücükle Başladı Herşey 
Brenda Joyce-Kaçak Gelin 

Ben bu seti alırım diyorsan linke tıkla ^^


Rüya Kitaplar Set#3

Nemesis Kitap




Kitaplar;


Tutkulu Aşk 
 Buzda Aşk 
 Aşk Her Yerde 
 Aşk Yeniden 
 Aşk Ateşi 

Ben bu seti alırım diyorsan linke tıkla ^^



Rüya Kitaplar Set#4


Ephesus Yayınları




Kitaplar;


Kördüğüm - Heidi Betts 
Beklediğim Sendin - Amor Towles 
Seninim - Maureen Smith 
Rüzgarla Gelen - Cathy Sarah Lamb 
Bakire - Nancy Pickard 

Ben bu seti alırım diyorsan linke tıkla


Rüya Kitaplar Set#5

Epsilon Yayınları

Kitaplar;

Baharı beklerken
Güller ve Gelinler
Güllere Sor
Yazgı
Düğün

Ben bu seti alırım diyorsan linke tıkla ^^


Fiyatlarını ve indirimlerini verdiğim linkten bakabilirsiniz...

Sakın kaçırmayın benden söylemesi ^^

♥ Kbr.. ♥

26 Ocak 2013 Cumartesi

Full House 2 Take one^^


Bir kaç hafta önce bitirdiğimiz Full House dizisiyle karşınızdayız sayın seyirciler :D Dizi nasıldı diye sorarsanız çok güzeldi komedinin önde gideniydi :)) Crazy for you dizisinden sonra süper gitti bilirsiniz Crazy for you dramın dibi ama bize dram gelmiyor yaa en salya sümük ağlanacak yerde biz gülüyoruz iyi mi :D 

Konusuna gelirsek, Take one adında grubun üyeleri Lee Tae ık ve Won Kang whe Tae ık'ın yüzünden stilistleri hep gitmektedir, Çünkü oppa hem huysuzdur hemde bir sürü şeye alerjisi vardır :) Kang whe'ye gelirsek hep tatlı duruşuyla hemde tatlı huyuyla bir numara :))

adını anlamı dolu ev olan ve küçük yaşta ailesini kaybeden  Jang Man-Ok  dedesini yanına verilmiştir ve dedesi usta bir tekvandocudur. Torunununu kendine benzetir am bunda bir anormallik vardır nedeni Jang Man-Ok'nun tasarımcı olması hemde süper bir tasarımcı olması :)

Dedesini 3 aylığına salonu Jang Man-Ok  bırakınca kimsenin başına gelmeyenler başına gelir ve birden kendini Take one grubunun stilisti olarak bulur :)

Böylece konu başlar :P

Park Gi-Woong - Won Gang-Whee
Ayyşş ne tatlı, muhteşem, karizmatik bir oppasın öyle :)) Dizimizin iyilik meleği Lee Tae ık kişiliğe karşı gelen ve masum haliyle oppalık unvanını alan tatlı şey :D 


Her ne kadar bazen stupidlik yapsada diğer zamanlarda zekice cevaplar veren Hwang Jung-Eum - Jang Man-Ok. Kendisini Can you hear my heart'dan tanırsınız süper bir oyunculuğu var, burada her ne kadr yanlış tercih yapsa da iyi idare etti ;) 

No Min-Woo - Lee Tae-Ik

Diziden önce oppam olan ama giydiği taytları gördülten unvandan düşen kişilik :P

Yaa cidden erkeksin sen yaa o tayt ne öyle zaten bir deri bir kemiksin, kınıyorumm seni :P
Ama oyunculuğa gelince hakkını vemiş başta çekilmeyen olan kişi sonradan iyilik meleği olmaz mı gelde buradan yak :P



Her dizide vazgeçilmez kötü kişi >_< Başta çok iyi olup sonradan maskesini çıkararak bizi şoka uğratan kişiliksiz :P Para gözünü öyle kör etmiş ki insanların sağlıklarıyla bile para kazanacak kıvama gelmiş :(


Take one dizisinin ayak işleini yapıp sonrasında değişik bir pozisyon da olan menajer. Çook komik halleri vardı yaa :D 


Dizinin 30 dakika olup ilk başta 8 bölüm olduğunu öğrendiğimiz deki halimiz :P


Ama sonra 16 çarpı 2  = 32 bölüm olduğunu öğrendiğimiz deki halimiz :D



Kedide ne yakışırmış oppamıza :)))


Gifler^^


Bu soruyu ben sana soruyorum oppa "Hey, Lee Tae-Ik, Are you crazy...?"
Bazen öyle olsan da yine de sende bir tanesin :P



İşte bir fanın düştüğü haller :P Kınıyorum yaa gerçekte de böyleyse gençlik bitmiş tükenmiş :/

ahahha hallere bakın yaaaa :D yine ve yeniden aşka getiriyor hemde güldürüyor :D


Gözlerini öyle yapma bee insanız şurada :P





Buda dizinin OST'u Take one'ın vazgeçilmez tek şarkısı :P






Oyyy seni yesinler yaa :'(

DİKKAT SPOİLER VAR!!

Oppamız küçük yaşta geçirdsiği bir talihsiz olay yüzünden gözünde hasar vardır ve kör olma ihtibali çoktur, bunu öğrenen başkan ilk olarak ona sıkandal düzenlatip kovar ve bazı olaylardan sonra tekrardan geri işe alır. Ama gözleri buna dayanamayan oppamız sonunda rahatsızlanır ve ameliyat içib çin'e gider .))

Ayy burada konserdeydi ve gözlerinde aynı sorun olmuştu :(( 


Dizi gerçekten çok güzeldi tabii komediyle başlayıp sonrasında drama çevirmeseler iyiydi ama ne yapacaksın ekmek parası :P 

İzlemenzii öneririm ilk Ful house'da çok güzeldi ama buda aynı ölçüde ;)

Diziye yorumu,
5/5


Keyifli izlemeler, izlerseniz tabii :D 

24 Ocak 2013 Perşembe

Günün anlam ve önemi^^

Sabah kalktığınızda kargo gelmiş ve içinden kitap çıkmışsa ne yaparsınız? Tabii kide hemen yataktan fırlar kargoyu açarsınız :D ama ben öyle yapamadım :/ sağ olsun Kübra o işi görev edindi ve ilk o açtı :) Neyse gelelim gelen kitaba :))



Martı yayınlarını gönderdiği Gölge ve Kemik^^

son zamanlarda adından sıkça söz ettiren kitap şimdi ellerimde ve en kısa zamanda okunmayı bekliyor :))



Kitabın konusuna bir göz atalım sizde meraklanın :))) Kötü müyüm ne :D 

Onu yalnızca geçmişi... geleceği ise bir tek o kurtarabilir...

"Bekle!" diye sesimi yükselttim ama o çoktan arkasını dönmüştü. Kolunu tuttum, bizi izleyenlerden gelen şaşkınlık dolu seslere aldırış etmedim. "Bir yanlışlık olmalı. Ben... düşündüğünüz gibi..." Yavaşça bana dönüp kolunu tutan elime ters ters bakınca sustum. Elimi çektim ama öyle hemen geri adım atmayacaktım. "Ben düşündüğünüz kişi değilim," diye fısıldadım çaresizce.

Karanlıklar Efendisi biraz daha yakınıma geldi, sadece benim duyabileceğim bir sesle, "Kim olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum!" dedi.


"Zengin fantastik öğelerle oluşturulmuş bir dünya, büyüleyici kurgu ve sizi kendine bağlayan duygusal bir kanca gibi... Sayfaları çevirirken kendinizden geçecek, final sahnesinde tüm tahminleriniz yanlış çıkacak ve doruk noktasında alnınızdan vurulmuşa döneceksiniz!"
Horn Book Magazine

"Bu büyüleyici dünya, içinde birçok tuzak barındırıyor. Mitolojiyle süslenmiş ve inandırıcı karakterlerle güçlendirilmiş roman sarsıcı sürprizlerle heyecanı ve adrenalini zirveye ulaştırıyor. George R. R. Martin ve J. R. R Tolkien hayranlarına özellikle tavsiye edilir."
RT Book Reviews

"Baş döndüren, eşsiz bir dünyada beklenmedik sürprizleri olan muhteşem bir kitap. Fantastik roman severlerin gözdesi olacak."
Library Journal

"Etkileyici betimlemelerle dolu, entrika ve akıl almaz büyülerle süslenmiş, içinde pek çok sürpriz barındıran bu macera aynı zamanda romantizm ile tehlikeli bir tutkuyu da bir arada sunuyor."
Publishers Weekly

"Leigh Bardugo sihirli parmaklarıyla harika bir roman yaratmış. Karakterler oldukça gerçekçi, kurduğu dünya ise bir o kadar egzotik ve hareketli. Fantastik tür okuyucuları bu seriye bayılacaklar."
Booklist


Yazar:Leigh Bardugo
Çeviri:Ozan Aydın
Sayfa Sayısı: 384
Yayınevi: Martı Yayınları





Beklediğim sendin/Amor Towles Kitap yorumu^^


Çıktığından beri merak ettiğim 'Beklediğim sendin' kitabını zevkle okudum ve bitti:)

Yorumumu nereden başlayacağımı bilemiyorum :) Yazarın erkek olup kadın ağzıyla anlatmasına ilk defa şahit oldum ve hiçte beklediğim gibi değildi. Ben nasıl yapabilir ki dedim ama yazar öyle bir kaleme sahip ki yapmış ve döktürmüş. :) Şu ana kadar okuduğum diğer kitaplarda çok ama çok değişikti. Yazarımız Bir kadının hayat hikayesini kaleme almış. Bazı yerlerinde yazar biraz derine girmiş ama ilerledikçe hemen o his kayboluyor. Yazar o dönemden bahsetmiş fazla bilgim olmasa da sayesinde öğrenmiş oldum.

Konusuna gelirsek,

31 aralık 1937 yılının son gününde Kate arkadaşıyla ceplerinde sadece 3 dolar ile geceyi geçirmektir niyetleri ta kii caz kulübüne Tinker Grey gelene kadar. Gece bundan sonra başlar 3 kişi ardı ardına içtikleri içkilerle gülüp eğlenmektedirler. Kendilerine yakın buldukları Tinker'ı daha sonrada görmek isterler ve arkadaşlıkları başlar. Bir kaç buluşmadan sonra başlarına umulmadık bir şey gelir, tabii hepsinin hayatı az da olsa değişir.
 Kate Kontert kendine ait bir ev tutmuştur ve işinde başarını biridir. 1938 yılı onun için ayrıcalıklı bir yıldır umdukları, ummadıkları bir bir olur. Bazı gerçekler kendisini derinden sarsması da çabasıdır.

Yazar o kadar gerçekçi anlatmış ki Kate'nin hislerini bir nebze de olsa anlıyorsunuz. Yaşadığı şok gerçekten  kitabın en şok olayıydı. Bende okuduğum da şok oldum. Bu nasıl bir şok derseniz öğrenmek için okuyun derim :D  Kapağa gelirsek her ne kadar bitirmiş olsam da elim hep kitaplığa gidip alıp tekrar tekrar kapağa bakacağım gibi duruyor. Önsöz de bahsedilen kocasını hiç tahmin etmeyen arkadaşlarıma gelsin :D tahmin ettiğim kişi çıktı ;))

Kitabımızın bir de filmi çıkıyormuş, okuduğumda filme dönüşeceği için sevindim, hatta merak da ettim nasıl olacak, nasıl oyuncular seçecekler diye. Kitaba ve karakterlere uygun hatta kitabın tıpkısını çekerlerse izlenilmez de ne yapılır o film? :D 

Ephesus yayınlarına kitabı okumama vesile oldukları için çok teşekkürler. Yazarımızın diğer kitapları da varsa çıkarmanızı da tabii kide isterimm :))

Tavsiye kısmına gelirsek, bu zamana kadar bütün kitap severler okudu ve olumlu yorumlar alında buna bende dahil, tabii ki okumanızı öneririm ;) 

Son olarak kitabın sonuna Davranış kurallarının yazılması çok güzel olmuş, bizde okuyup uyarız artık :) 

Kitaptan  alıntılarda bulunmak istiyorum;

"Garson kuşkonmaz tabağımı alırken ikinci kadeh şampanyayı içmeme gerektiğini düşündüm. Tuvalete gidip yüzümü yıkamaya karar verdim. Sol ayağıma lacivert ayakkabılarımdan birini giydim, ama sağ ayağımı etrafta dolaştırmama rağmen diğer tekini bulamadım. Hızlı ama düzensiz bir arama yaptım. Gözlerimi salonda gezdirdim. Ayak parmaklarımla daha sistematik bir araştırmaya girişip duruşumu değiştirmeden çizdiğim daireyi mümkün olduğunca genişletmeye koyuldum. Bu da işe yaramayınca oturduğum yerden aşağıya kaymaya başladım.
"İzin verir misiniz?"
Salonun karşı tarafından papyonlu beyefendi masanın önünde duruyordu. Benim bir şey söylememe fırsat kalmaan eğildi. Doğrulduğunda ayakkabım avucundaydı. Cam ayakkabıyı taktim eden kral naibinin resmi hareketleriyle eğilip alindekini dikkatle ekmek sepetinin arkasına yerleştirdim. Ayakkanıyı oradan alıp hemen yere bıraktım.
"teşekkür ederim. Yaptığım çok kaba bir şeydi."
"kesinlikle hayır."

En çok güldüğüm kısım :D 

Puanım :))


Kitabın arka kapak tanıtımı,

Beklediğim Sendin
Yirmi beş yaşındaki Kate Kontent 1937 yılının son gecesini oda arkadaşıyla beraber Greenwich Villagedaki ikinci sınıf bir caz kulübünde geçirmektedir ve ikisi, ceplerindeki toplam üç doları mümkün olduğunca idareli kullanmak zorundadırlar. Masmavi gözlere ve etkileyici bir gülüşe sahip yakışıklı bankacı Tinker Grey kulübe gelir ve yanlarındaki masaya oturur. Bu tesadüfi tanışma ve şaşırtıcı sonuçları, Kateyyi Wall Street firmasının sekreter odasından New York sosyetesinin üst basamaklarına ve Condé Nastın yönetici ofislerine; kıvrak zekâsı ve kendine özgü soğukkanlılığından başka dayanak bulamayacağı seçkin ortamlara taşıyan bir yıllık yolculuğun başlangıcı olur.



Başka yorumlarımda buluşmak dileğiyle, sevgiyle kalın ;)







Nancy Pickard-Fırtına Kokusu... (Kbr..)


Nancy Pickard-Fırtına Kokusu...

Uzun bir aradan sonra ki yorumumla karşınızdayım. Aslın da yorum yapmak bazı boş konuşanlar yüzünden hiç içimden gelmiyor ama bu kitap en güzelinden yorumu hakediyor ve bu yüzden yorumum umarım güzel olur. 

Kitap polisiye ve ben polisiyeyi pek sevmem, çok beğenildiği ve herkesin hayranlıkla okuduğu bir yazar olduğu için aldım okudum kitabı vee iyi ki okumuşum diyorum.

Kitap 2000'li yıllardan başlayıp 80'li yıllar da işlenen cinayete gidiyor. Rose kasabasının zenginlerin den Linder ailesinin hayatları Hugh-Jay'in öldürülmesiyle altüst oluyor ve bu cinayeti işleyen tek kişi vardır o da her zaman sarhoş gezip, çiftlikteki hayvanlara zarar veren, karısını döven ve kasaba tarafından sevilmeyen Billy Crosby'den başkası değildir ve en kötüsü de Hugh-Jay'in karısı da kaybolmuştur ve Billy ağır cezayla hapse girer. Bu durumdan en çok etkilenen 3 yaşında ki Jody Linder'dır. Billy 23 yıldan sonra oğlu Collin sayesin de hapisten çıkar ve Rose kasabasına döner fakat hiç bir şekilde özellikle Linder ailesi tarafından hoş karşılanmaz.

Kitap çoğunlukla herkesin cinayet günü yaptığı olayları anlatıyor, 2000'li yıllara geldiğin de Jody'nin etrafında gelişen olaylar anlatılıyor. Zaten kitapta en üzüldüğüm kişi Jody'di
Kitap sevmediğim tür polisiye olduğu halde gerçekten muhteşemdi. Yazarın zekasına hayran kaldım doğrusu başta ki gereksiz konuları sona bağlaması başla başına etkileyiciydi. Ne diyeyim hayran kaldım.

Vee tabii ki okumayanlara tavsiye ediyorum yani ben bile çok beğendiysem ve etkilendiysem polisiye severleri düşünemiyorum.

Yorumumu burda bitiriyor Ablalarımım tavsiyesi ve beğenilerek okunan yazar Judith McNaught-Düşler Krallığı'na başlıyorum ve eminim ki ona da en güzelinden yorumumla karşınız da olacağım. ^^

Not:Bu yorumum kendi samimi düşüncelerim yani yalakalık falan yok. Mesajın yerine iletilmesi dileğiyle. ;)