15 Haziran 2014 Pazar

Let's Eat Kore Dizi Yorumu^^


Herkese merhaba^^
Süper bir diziden bahsetmenin mutluluğu ile karşınızdayım :)
Evet dizimiz çoook güzeldi, gerek oppalar, oyuncular ve konu olsun tekrar, tekrar izlenesi :*
Beast hayranlığım ile ne zamandır aklımdaydı bu dizi, sonunda izleyebildik. Bütün ama bütün övgüleri hakediyor :D Baştan sona kadar yüzümüzde bir tebessümle izledik ve bitirdik. Keşke bitmeseydi, 16 bölüm değil 20 bölüm olsaydı dediğimiz diziler arasında^^

Konuya gelecek olursam;
Lee Soo-Kyung tam bir yemek yeme hastasıdır. Tek derdi boşanmıştır ve tek yemek yemek istememesidir. Bu nedenle bazen az ve öz yemekler alıp eve gidip yemeğini öyle yer. Apartmanında gerçekleşen ölüm vakasından sonra yan daireye çok cana yakın bir komşu taşınır. Başta yüz vermeyen Soo-Kyung tek yemek yemekten uzanmıştır ve bir şans verir. Sigortacılar kralı olan Koo Tae-Young Soo-Kyung'un diğer yan dairesinden kendi çapında yaşamaktadır. Üç daire arkadaşı bir zaman sonra çok iyi arkadaş olurlar.


Yoon Doo-Joon /Koo Tae-Young
Soo-Kyung'un yan dairesinden oturan Tae young kendine öz evi, yeme zevki ve ünlü bir işiyle herkesin kalbini fetheder. Zaten sigortacı dediğin böyle olmalı yolundan çıkarak herkesi kendine bağlar. 
Kendisini tanımışsınızdır. Tanımayanlar varsa Beast grubunda bir üye ve lider^^ Datlumm ya ne iyi edip bu dizi de oynamış, başkası oynasaydı bu kadar tutulmazdı :D Başka dizilerini en kısa zamanda izleyeceğiniz, sesi kadar oyunculuğu da mükemmel :*



Lee Soo-Kyung/Lee Soo Kyung
Yemek yeme hastası olan, her türlü yemeğe açık olup yediği yemekten de haddinden fazla zevk alan Soo Kyung :)) İşinde başarılı, boşanmış ve sadece köpeği ile yaşayan Soo Kyung tek derdi restaurant da tek başına yemek yemek. 
Oyunculuk harikaydı. Yaşı büyük olsa da genç gösteriyordu ve bence bu rolü başka biri oynasa oynayamazdı :D  


Yoon So Hee/ Yoo Jin Yi
Babası işlediği bazı suçlar yüzünden hapse girmiştir ve zengin olan Jin Yi birden kendini apartman dairesi bakarken bulur. Sürekli pozitif olan Jin Yi ömür boyu zengin hayatı yaşadığı için bunu bir fırsat bilir ve alışmaya çalışır. İlk işi dairesinin yanında ki komşuları ile arkadaş olmaktır.
Kız çok tatlıydı ama beni çok sinir etti >_< Yanii senin Dujun oppanın yanında ne işin var ey kız! :D 
Oyunculuğunu beğendim, tabii Dujun oppanın yanında pek olmasaydı iyiydi ya neyse :P


Shim Hyung Tak/Kim Hak Moon 
Dizimizin Avukatı. Spoiler olmaz deyip başlıyorum. Kendisi Dizi de datlu mu datlu, mükemmel mi mükemmel avukat^^ İşinde ne kadar başarılı olsa da aşka öyle değildir. Bir kişiye aşıktır. O kişiyi de tahmin etmişsinizdir. ;) 
Dizi de Du Jun dan sonra ki oppa diyebilirim ;) Ne şanslı unniler var şu dünya da :P Neyse başka diziler de görmeyi çok isterim kendilerini :*


Soo Kyung'un ikinci patronu. Kendisi de avukattır. Ne kadar zeki olsa da pek güzel değildir ve ummadık hayaller kurup kendisini kaptıran biri. ;) 
Az güzel(Çirkin demeye Hayır!)deyip geçmeyin oyunculuk güzel ve çok komik :D 


Soo Kyung'un okuldan arkadaşı unni ve eşi. Ajussi aynı zamanda Soo kyung'un çalıştığı avukatlık bürosunda çalışıyor. Çok fena ve pis :P Unniyi bir kaç dizi de gördük ama hatırlamıyorum :/


Yaa bi insan böyle güzel ve harika yemek yiyebilir mi?? :D 



Yazacak bir şey bulamadım :P


Oyşş mimiklere geel hanımm :D 


Hepsi yemek manyağı, deme di demeyin :))


Turuncu eşofman, elinden hiç bırakmadığı telefon ve Du jun :D


Bu saniye de kızdan nefret ettim >_<


Dizimiz de bir kaç tane köpekte var. Bu bölümde işler ters gidiyor ve köpekten korkan biri kendini köpek almakta bulur :D Unninin elindeki çook tatlı^^


İki datlu yan yana, kıskananlar çatlasın hııh :D


Bu bücürler de fenaydı :D 


Bu yüz ifadesini gördüyseniz bilin ki öncesinde yemek yiyor ve yemek hakkında bilgi verecek^^
maşallah bi de bilgili tü tü tü :P


O dudaklar sadece yemek yemek için değil, köpeği öpmek içinde ama oppa dudak olmaz ıyy :P




Yorum yok -_-

Gifler^^


Et yiyor ve mimiklere dikkat -_-
Gel de acıkma!


Ne has gülüyor yaaa^^


Yukarı da bahsettiğim işte tam da bu!


İkinci nefret etme nedenim >_<




Yine ve yeniden yorumsuz -_-



ahaahhah komedi avukatımız bizim!! :*



Yakışıklılık hat safhada^^



Dizide ki 3. datlu şey :D 
Tatlılık deseniz onda, zekilik deseniz onda, tirip en başta gelir ee daha ne olsun^^
Suju'dan Eunhyuk'un köpeğinin aynısı, bir tane böyle köpeğim olsun isterdim :D


opps! Neler oluyor burada O_o


Eee grup sahibi bir insan, kendi dans figürünü sergilemesin mi??
On numara da yapıyor ama arkaya yani odaya bakmayın derim ;)



Cıks! Yine bi yorumsuz gif :P


ahahaha oppa on numara  yapıyorsun ;)


Ve Son^^

Dizi izlediğimiz harika diziler arasında yerini aldı ve koruyor. Tabii ki de izleyeceğiniz listeye ekleyin derim ;) Böyle dizi ilk defa izledik ama bayıldık, artık güzelliğinden mi yoksa verdiği açlık hissinden mi bilemedim :D Ama izleyince kesinlikle tok olduğunuza emin olun ;)

Her bir bölümü harika olan diziyi bir daha izlerim şahsen ;) Çook sevdim ben ;)

Başka bir dizi yorumunda görüşmek üzere^^

Size Beast'den bir parça hediye edip gideyim ;)




13 Haziran 2014 Cuma

Kara Kış Beyaz Düş / Fatma Erdek (Kbr..)

Selammm gençler ve kendini genç hissedenler... :D 

Uzun bir aradan sonra tekrar merhabaaa ^^ Size bugün çok severek okuduğum Kara Kış Beyaz Düş kitabına yorum yapacağımm :)




Kitabı merak ediyordum ama çok sonra okurum diye düşünmüştüm sonra bir gün elimize ulaştı ve ben ilk sayfasına bir bakayım derken kitap bitti :D VE bu final haftasında oldu düşünün artık nasıl bir kitap :))

Kitabın konusuna gelirsek aslında arka kapak da pek kitap hakkında bilgi verilmemiş okuyunca çok farklı düşünceler oluştu kafamda ama ama kitap çoook farklı okuduğumuz diğer konulara benzemiyor bu konuda sizi temin edebilirim.



Konusu ise;

Zeynep annesi ve üvey babasıyla birlikte yaşamaktadır fakat hiç de mutlu değildir. Hayatı bir zaman sonra altüst olmuştur. Annesi için zor bir hayata katlanan Zeynep çok zaman sonra dayanamaz ve evi terk eder. 

Erzurum'un ilçesi olan Narman'a Hakime olarak gider. Çok fazla alışamasa da sıkıntılı hayatından kurtulması onu mutlu etmiştir fakat içindeki ayrı bir Zeynep korkularından bir türlü yüzleşemediği için yanındakilerin kalbini kırmaya başlar.

Kaldığı sürede kendi gibi bir kızı da yanına alır ve sırdaş olurlar onlar birbirini tamamlayan iki farklı kişidir.

"Annesinin mutluluğu için,
İki ateş arasında kalmış bir genç kız...
Ortak bir kaderi paylaşan, iki yaralı yürek..."


Konumuz böyle ama çoook kısa bahsettim çünkü zaten tanıtım da hiç bahsedilmemiş okuyucu farklı bir şey beklerken çok farklı konu çıkıyor şekil a ben gibi :) Kesinlikle okumayanlar için herkese tavsiye ediyorum. Türk yazar okumak başka bir şey insanı daha derin duygular yaşatıyor bu yüzden Türk yazarımız daha çook olmalı...

Duygusal ve dokunaklı bir kitaptı çoğu yerde baya üzüldüm :(



Aslında kitaba biraz temkinli başladım çünkü bundan önce yazarın ilk baskısı olan kitabı Melekler Zamanı'nı okudum ve bana çok ağır gelmişti çok da kalın bir kitaptı duyguları çok derin anlatmıştı yazar ama bu öyle mi kesinlikle HAYIR yazar kısa, öz ve akıcı yazmış bu yüzden çooooook beğendim...

 Kitap da tabii ki aşk var olmaz mı. En umulmadık zaman da aşk Zeynep'in kapısını çalacak fakat her zorluğu, üzüntüyü aşk ile aşabilir mi ki? İşte bu soruyu da bu kitap da bulacaksınız.




Veee alıntılar;


"Yok," dedi karşımda ufalarak. "Yok, ondan değil."
"Ya neden?"
"Seni de üzerler."
Kendi kendine beni de ortak etmeye korkuyordu. Bu kadar yürekliydi işte sahip çıkmaya çalıştığım kız. 

-------------

"Doğrunun ne olduğunu bile düşünemeyecek kadar hırpalanmıştım, ama en doğrusunun sabaha kadar orada saklanmak olduğu sonucuna vardımç Sabah, Zuhal Teyze gelince odadan çıkacak ve... Nereye gidecektim? Bunu bile düşünememiştim o ana kadar."

-------------

"Kırıyorsun beni , üzüyorsun."

"Biliyorum Güven. Bu gece, eğer sen uzak dursaydın, ben gelecektim yanına."
"Zeynep," dedi ve başını hafifçe geriye atarak yüzüme baktı. "Seni seviyorum."

-------------

"Koltuğun yanında yanına yere çömeldim. Ellerine uzandım. Kaçırdı benden ellerini. Yüzü al al olmuştu. Gözyaşları yol yol olmuştu. Bir gecede yaşamak zül olmuştu ona.

"Akgül'üm," dedim.

Ağlamaya  başladı. Başını diğer yana çevirdi. Gözlerini kaçırıyordu benden.

"Yüzüme bak Karkız'ım," dedim yakararak."



Bu alıntılar sadece bu güzel kitabın bir kaç can alıcı yerleri ama kitap büsbütün can alıcı alın ve okuyun hiç bir şekilde pişman olmayacaksınız ;)

Kitaba puanım tabii ki 5/5


Başka bir zaman, başka bir yorumumla görüşmek üzere 

Sevgiyle kalın... ^^ 











Cuma Kızı//Jane Green Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Son Kamelya dan sonra kitaplığımın karşısına geçip okumak için kitap seçmeye koyuldum ama gelin görün ki bir tane kitaba karar veremiyorum :( Bu harika kitabı okuduktan sonra ne okusam boş gibi geliyordu bana. 
Fantastik bile bana uzak kaldı, neyse sonradan baktım ne zamandır cit-lik okumuyorum aldım elime, Cuma Kızı'nın konu güzel, Artemis'in yazı şekline zaten bayılıyorum (belki o yüzden bir kaç kitap okumuşluğum vardı) aldım elime ve başladım. Güzel başladı ama öyle beklediğim Sır Tutabilir misin? gibi değildi :( Biraz hayal kırıklığına uğradım ne yalan söyleyeyim. 


Neyse azı konudan bahsedip devam edeyim :)
Kit senelerce zorunda yaptığı bazı şeylerden usanıp Adam'dan boşanmaya karar verir. Evlilikleri son yıllarda çöküntü içindedir. Boşandıktan sonra, zorunlu yemekler, zengin ve kasıntı insanlar kurtulmuştur. Kızı ve oğluyla hayatı devam eder. Artık bir iş bulmak zorundadır. 80 yaşını geçmiş yan komşusu ona harika mı harika bir iş bulur. Dünyaca ünlü yazar Robert'in Cuma Kızı olur. Bu gelişmelerden sonra hem aile içi hemde arkadaş çevresi umulmadık bir şekilde değişir.
Acaba Kit gerçekten doğru olanı mı yapmıştır? Bu soruyu öğrenmek için okuyun derim :)

Konu böyle canlar :) 
Evet biraz cit-lik'e giriyor ama oyy gülmekten gözlerimden yaş geldi elimden bırakamadım gibi şeyler olmadı :/ Güzeldi hoştu ama cıks ben fazla beğenmedim. 
Karakterlerden Yaşlı komşuyu çok sevdim, hele onun tenis arkadaşı! Yan yana gelsinler bi neler oluyor :P
Beni bilen tahminlerimin hep tuttuğunu bilir, evet burada da tahmin ettim ve tuttu :O
Yani, azıcık üzücüydü ama işte yazar yazmış.


Kit'in arkadaşlarını da sevdim ama bazı yerler de Kit'in yerinde ben olsaydım hayatta yüzlerine bakmazdım :P Kit yine iyi :D
Birde yazar beni öyle bir yerde şok etti ki yuuuh dedim, bu kadar da olmaz. Her türlü kitap iyi hoş ama bu bütün sınırları aşıyor. Bir an yok ya o kadar da yapmaz dedim ama yaptı. Sonu ne hüsran :P Ohh iyi oldu sürün sürenebildiğin kadar :P
Bu yüzden cıks beğenmedim :/
Yazarın başka kitabını okur muyum bilmiyorum :P

Sonun da olacak oldu, yani daha güzel olabilirdi ama yine de daha değişik olmasından iyidir. Her ne kadar Kit'e biraz kızsam da :P
Bir okurun isyanı gibi oldu bu yazım ama kitabı ister okuyun ister okumayın, boş zamanlarınız doldurur anca ama daha güzel kitaplar var bu da bir gerçek ;)


Not: yazarın soyadına bakacak olursak Jonh Green ile nasıl bir akrabalık var acaba :D 
Pek sanmıyorum ama neysee :P

Yurt dışı kapağından bahsedip puanıma geçeyim ;)


Bizim kapakta güzel yurt dışı kapakları da ;) Ben hepsini sevdim^^

Kitaba puanım; 5/3

Alıntılar^^

"Sen Google'ı nerden biliyorsun?" dedi Edie.
"Sadece seksen üç yaşındayım," dedi Edie burun kıvırarak."Ölü değilim."

*****

"Yapma Edie," diye homurdandı Kit. "Olayı bu kadar dramatikleştirme. Yine televizyondaki şu suç dizilerini izliyorsun, değil mi?"
"Şey, evet, ama o hikayelerin hepsi de doğru ve çoğu zaman da adamlar tıpkı seninkine benziyor. Yakışıklı, eğitimli, şık ve karşı konulamayacak derece de çekici. Onca insan nasıl oluyor da onların tuzağına düşüyor sanıyorsun?"


Alıntılarımız bu kadar^^

Başka bir yorum da daha görüşmek üzere canlar, öpüldünüz :*

12 Haziran 2014 Perşembe

Asla Başkasını Sevme//Susanna Dubot Kitap Yorumu^^


Herkese merhaba^^
Bugün sizlere uzun zamandan sonra okuduğum kısa romanın yorumunu yapacağım. İlk elime ulaştığında konusu ilgimi çekti, ne de olsa içinde imkansız aşk var :D Tabii bu imkansız aşkları okuyup sinir olsam da yine hepsi okunası, sevilesi :)))
Neyse efenim kitabımıza gelecek olursak yazar az ve öz bir dille harika bir kitap yazmış. Yanii kitap uzun da olsa sadece 80 sayfa olmasa da okunurdu. Konu uzatılmaya müsaitti ama yazar kısa bırakmayı uygun görmüş.

Konusuna bakacak olursak;
Louis ve Felix çocukluktan arkadaşlardır. Bu arkadaşlık zamanla güçlü duygulara bırakmıştır ve güçlü bir aşk başlamıştır aralarından. Ama aşklarının önünden çok büyük engeller vardır. Ailelerin mevkileri ve maddi durumları nedeniyle iki aile büyükleri de bu aşkın evlilikle sonuçlanmasın diye ellerinden geleni yaparlar ve kazanırlar. Her iki gençte bilinmezlik hayatlara savrulurlar. Yıllar sonra acı bir şekilde karşılaşmaları ise kaderin bir oyunu gibidir.
Konumuz böyle.



Acı gerçeği öğrendiğimde şok oldum ve çok üzüldüm :( Sevgililer ayrılmamalılar!! :'(
Aşlarına bittim. Sadakat, güven ve unutulmaz, derinlere gömülmüş sonsuz aşk.


Her yerde kötü kaynanalar var burada olmazsa olmaz zaten :P Bir avuç suda boğulası ama rahat mı bıraksam acaba?? :/
Dediğim gibi kitabımız 80 sayfacık, kitabın kapağını açıp kapatmamız bir oluyor. Tabii ben okuduğum zaman hasta olduğum için bir günümü aldı :(
Uygun biz zamanda okuyup sadece bir saatinizi alacak enfes bir roman. Yazarın başka kitapları varsa üstüne atlayabilirim :)) O kadar sevdim .Hemen araştırmam lazımm!!

Tavsiye kısmına gelecek olursak bu kısa ama öz kitabı kesinlikle okuyun derim, sizde benim kadar çook seveceksiniz ;)

Kitaba puanım ise; 5/5


Harika ve tek alıntım;

Aşkın herkesi kapsayacak kadar gerçek olması inanılmaz bir şeydi!!


Başka bir yorumda görüşmek üzere^^