12 Ağustos 2014 Salı

OKK 33.Blog Turu Milyonluk Kirli Sır//C.L. Parker Ön okuma ve Kitaba Genel Bakış^^


Herkese turumuzun 2.gününden merhaba^^

Bugün sizlere kitabımız hakkında bir kaç şey paylaşacağım :) İlk olarak kitabımızın Ön okuması sonrasın da ise kitabımızın dış ve iç özelliği ve genel bakış ;) 

İlk olarak işte sizlere ÖN OKUMA^^

Milyonlarca Kirli Sır
C. L. Parker


Bu kitabı kız kardeşim Jessica Neidlinger’a ithaf ediyorum. Akıma yazma fikrini sokan, bu fikri besleyen ve şimdi olduğum yazara dönüşmemi sağlayan kişi kendisidir. O olmasaydı, yazıyor olmazdım. Tüm başarılarım için sana borçluyum Jess. Yani, mecazi anlamda elbette. Hah! Seni seviyorum; böyle olduğun ve beni olduğum kişiye dönüştürdüğün için.


Giriş

Ben bir seks kölesiyim. Yani, bir kişinin malı olarak ona hizmet eden, onun hâkimiyetine tam anlamıyla itaatkâr biri. Temel olarak, sanırım “fahişe” sözcüğü olduğum şeyi tanımlamak açısından daha uygun olacaktır. Anlayacağınız, ben para karşılığında kendimi bir adama (bu sadece tek bir kişi olsa da) sattım. Sadık ve ağzı sıkı olmam, bedenimi onun istekleri doğrultusunda, istediği her şekilde ve pozisyonda ona sunmam gerekiyor ama görevim sadece bunlarla sınırlı değil.
İşin ilginç yanı, ben bu hayata itilmedim; bu hayatı seçtim. Yani, o sırada daha iyi bir fırsat karşıma çıkmadığı için başka seçeneğim yoktu ama yine de, ne olursa olsun, bu hayatı seçtim. O, beni buna zorlamadı. Beni bir yerlerden bulup buluşturmadı. Kaçırılıp feci şekilde dayak yiyerek itaat etmeye zorlanmadım. Kendi ayağımla gittim ona.
Ve her şeyi birinin hayatını kurtarmak için yaptım.
Benim adım Delaine Talbot ama bana Lanie diyebilirsiniz. Bu benim hikâyem.


1
Yaptığımız Fedakârlıklar



Lanie
Tam bir seks tanrıçası olan arkadaşım, çalıştığı (ve takıldığı) gece kulübünün kapılarından girdiğimden beri resmen milyonuncu kez şu soruyu sordu: “Bunu yapmak istediğine emin misin?”
      Dez benim dayanağımdı. Hayat fazla zorlaştığında beni ayakta tutardı ve hayat o sıralar aşırı derecede zordu. Dez, kabaca “şeytana ait” olarak tercüme edilebilecek Desdemona isminin kısaltılmışıydı. Anne babası daha önce izin vermediğinden, ismini on sekizine bastığı gün değiştirmişti. Gerçekten. Annesiyle babası, dünyaya geldiğinde ona Prenses ismini vermişler fakat onlar dışında biri kalkıp ona bu isimle hitap etmeye kalkıştığında, az sonra kopacak yaygaraya hazırlıklı olmalıydı. Dez inanılmaz güzeldi, o romans kitaplarında okuduğunuz iri göğüslü dilberlere benziyordu: Uzun, ipeksi siyah saçlar, kıvrımlı vücut hatları, uzun mu uzun bacaklar ve bir tanrıçanın yüzü. Tek sorun, motorcu hatun imajını benimsemiş olmasıydı. Yeni motosiklet markalarını deneme sürüşüne çıkarmaktan hoşlanırdı. Daha önce söylediğim gibi, fahişe işte. Gelgelelim, onu ailemden biriymiş gibi seviyordum. Ve ailemden biri için yapmaya kalktığım şey göz önünde bulundurulursa, bunu söyleyebilmek önemliydi.
“Hayır, emin değilim Dez ama bunu yapmalıyım. O yüzden, sayende fikrimden cayıp özüme dönerek buradan tırsak bir kedi gibi kaçmadan önce şunu sormayı bırak artık,” diye parladım.
Parlamalarımı hiçbir zaman kişisel algılamazdı çünkü ona göre her şey göze göz dişe dişti. Hem de nasıl. Üstelik karşılık verirken bir nebze bile utanmazdı.
“Yani bekâretini yabancının tekine vermeyi dert etmiyor musun gerçekten? Romantizm olmadan? Şarap yok, yemek yok, altmış dokuz yapmak yok?” Ardı arkası kesilmeyen soruları en sonunda bardağı taşırdı; bir yandan da beni sevdiği ve her şeyi enine boyuna düşündüğümden emin olmak istediği için böyle yaptığını biliyordum. İnce eleyip sık dokuyarak bütün artıları, eksileri düşünmüştük ve herhangi bir şeyi atladığımızı hiç sanmıyordum. Fakat beni en çok endişelendiren şey bilinmezlikti.
Çalıştığı kulüp olan Foreplay’in tekinsiz bölgesine uzanan karanlık koridorda onu takip ederken, “Mesele annemin hayatıysa mı? Hiç tereddütsüz,” dedim. Foreplay: Hayatımın değişeceği yer işte burasıydı. Dönüşü olmayan nokta.
Annem Faye, ölümcül bir hastalığın pençesindeydi. Kalbi oldum olası güçsüzdü ve yıllar geçtikçe daha da kötüleşti. Beni doğururken ölümün kıyısından dönmüş ama tıpkı sonradan geçirdiği sayısız ameliyat ve operasyonda olduğu gibi, sağ salim çıkmayı başarmıştı. Şimdi ise sağ salim çıkma şansı yoktu. Hayat ışığı aşırı büyük bir hızla sönüyordu.

NOT: Ön Okumayı yüklediğim Issuu sayfası engellendiği için ön okumanın başlangıcı burada devamı ise BURADA!!!

Şimdi de sıra kitabımızın iç ve dış güzelliğine ;)

İlk olarak kapağını çoook beğendiğimi söylemek isterim :) Bu rengi zaten beğeniyordum, yayıncı da orijinal kullanmaktan vazgeçip böyle bir kapak yayınladıkları için mutlu olmalıyız çünkü bizim kapak daha güzel ;)


&


Sizce hangisi?? Ben başta söyledim neyi daha çok sevdiğimi ;)

Kitabımızın kapağı hafif bir kadifemsi hava veriyor bize, bu kitaplarda nadir olur o yüzden bu özelliğini de sevdim :)


Kitabımız açtığımız zaman seri ile ilgili bilgi veriyor bize ;)
Milyonluk Günahkar Düet kitabı ise Ekim de bizlerle olacak ;) 

Kitapla ilgili daha fazla detay desen Novella Yayınlarının kapakların da kitaba özel ayraç bulunmakta ;) 
Not: Kitaplar da en sevdiğim özellik :*
Sonrasında kitap için övgüler kısaca yazılmış. Buradan da bilgi edinebilirsiniz ;)


Kitabımız hakkında bu kadar bilgi veriyorum, daha çok bilgi için alıp inceleyin ve okuyun :*

Turumuz devam ediyor :)

12.08.2014
Pudra Tozu-Alışveriş Çılgınlığına Ceo Bakışı.
Pudra Tozu- Hayattaki Seçimler ve Kader.
Kitap Tutkusu-Yurtdışında Kitabın Popülerliği.
Kütüphanemden Kitap Manzaraları-Kitap Manzaraları – Anlaşmalı İlişkiler&Evlilikler ve Bu Konulu Kitaplar.
Fighting!!-Ön okuma ve Kitaba Genel Bakış.
13..08.2014

ÇEKİLİŞ^^

Kitabımızı kazanmak isteyenleri BURAYA!! alalım :)
Şansı 2 kişi aranmakta :)




11 Ağustos 2014 Pazartesi

OKK 33.Blog Turu Milyonluk Kirli Sır//C.L. Parker Tanıtım Ve Çekiliş^^


Herkese merhaba,
OKK 33. blog turumuzun konuğu Novella Yayınları’ndan çıkan C. L. Parker’ın yazmış olduğu Milyonluk Kirli Sır. Biz okurken çok beğendik ki Noah Crawford sen nasıl bir karaktersin öyle? 
Kitabımızı tanıyalım :P



Birbirimize meydan okuyor, sonra da hissettiğimiz sahiplenici duygulardan zevk alıyorduk. Bu,ikimizin de keyif aldığı suçluluk verici bir hazdı. Derken, hiçlikten bir aşk ortaya çıktı…

Genç ve güzel Lanie, ölümcül hastalığa yakalanan annesinin tedavisini karşılayacak parayı bulabilmek için kendini iki yıllığına yakışıklı ve zengin işadamı Noah'ya satar. Aşka inancını kaybetmiş, kadınlara güvenini yitirmiş genç adam başlangıçta Lanie'yle yalnızca cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için birlikte olsa da, yaşadıkları tutkulu deneyimlerden sonra zamanla ona bağlandığını fark eder. Lanie ise çoktan Noah'ya karşı büyüyen bir arzu duymaya başlamıştır bile.

Fakat bu anlaşmalı birlikteliğin, cinsel çekimden çok daha fazlası olduğunu birbirlerine itiraf edebilmelerine engel olan bazı sırlar vardır…



Takvimimiz^^

11.08.2014
Tanıtım-Çekiliş
Çekiliş: Fighting!!

12.08.2014
Pudra Tozu-Alışveriş Çılgınlığına Ceo Bakışı.
Pudra Tozu- Hayattaki Seçimler ve Kader.
Kitap Tutkusu-Yurtdışında Kitabın Popülerliği.
Kütüphanemden Kitap Manzaraları-Kitap Manzaraları – Anlaşmalı İlişkiler&Evlilikler ve Bu Konulu Kitaplar.
Fighting!!-Ön okuma ve Kitaba Genel Bakış.

13..08.2014
Yorum


ÇEKİLİŞ^^
Bütün şartları yerine getiren 2 şanslı kişiye kitabımız hediye^^


a Rafflecopter giveaway



Katkılarından dolayı Novella Yayınlarına çok teşekkürler^^






10 Ağustos 2014 Pazar

Kitap Alışverişi^^

Herkese merhaba^^ 

Kitap alışverişi yazımdan sonra arası fazla açılmadan bir alışveriş daha yaptık ;) Bu sefer de öyle aniden olan bir şeysi ;) Nette gezinirken Uyumsuz serisinin üçüncü kitabı Yandaş'ın 9.90 tl düştüğünü gördükten sonra soluğu D&R dan aldım (tabii sitesini kastediyorum) :D


Listeye de baya değişiklikler oldu ama My Twinim ile sonunda bu kitaplara karar verdik ;)

İşte kitaplar^^


Kırmızı Eldiven//Holly Black^^
İlk kitabı geçen ki indirimden aldık. Henüz seriye başlamadık inşallah güzeldir ;)


Virgin River Aşk Yeniden//Robyn Carr^^
N.Ablamın tavsiyesi ile sepete eklendi. Yoksa zerre aklımda böyle bir kitap yoktu :D En kısa sürede okunacak kitaplar arasında ;)


Yandaş//Veronica Roth^^
Uyumsuz serisini sevdiğimi bilirsiniz :) Zaten bu kitap nedeniyle bu alışveriş yapıldı :) Şu an ikinci kitaba başladım. Bunu ne zaman okurum belli değil :))


Mekanik Melek//Cassandra Clare^^
Yazarın Ölümsüz Oyuncaklar serisini bitirmeden başka bir serisine başlayacağız^^ Henüz 3 kitabı çıktı. devamı var mı bilmiyorum ama sevilen bir seri. Zaten yazarın kalemini seviyorum :)


Kitapların toplu hali^^

Bu siparişi sipariş etmek beni biraz zorladı ama kısmetim varmış almış bulundum :)

Bundan sonra kitap almayı düşünmüyoruz ama hiç belli olmaz. Her an bir indirim olur ve ben yine alırım :))
Ama artık kitaplıkta yer kalmadı. Kutulara da koymaya gönlüm el vermiyor :(


Başka bir alışveriş yazısında görüşmek üzere :*


8 Ağustos 2014 Cuma

Karanlığın Kızı//Kelly Keaton Kitap yorumu^^

Merhabalar^^
Geçen blogum da kitap alışverişi yazısı yazdım. Orada Karanlığın Kızı kitabını aldığımı ve okuduğumu söyledim. Bir kaç normal kitaptan sonra fantastik okumazsam olmaz, bağımlı olmuşum resmen :P Hep günümüz, normal kitaplar olmuyormuş :D İyi kide okumuşum. Kitabın kalınlığına bakınca kesin yazar o kadar olayı şu kadarcık şeye sığdırmıştır diyoruz. Evet öyle o kadar sayfa da sürüsüne bereket olay doluydu ama yazarın anlatımı o kadar iyiydi ve akıcıydı ki insan hiç sıkılmıyor. Okumadığım o kadar fantastik kitap arasında neden bu derseniz. İlk olarak kapağı ve film olması ilgimi çekti ki araştırıyorum film adına bir şey yok acaba ben mi yanlış gördüm, biliyorum bilemedim :/ Başlamış olduk bir kere daha ilk sayfa da bağımlısı oluyorsunuz.

Ari daha küçüklükten terk edilen bir kızdır.Bir çok bakıcı ailenin yanında büyüyen Ari yaşı geldiği zaman ailesini bulmak ister. Doğduğu hastaneden aldığı bilgilere göre seneler önce kasırga nedeniyle yerle bir olan şimdi ki adıyla New 2'ye geçmişini öğrenmek için gider. 9 aile tarafından yönetilen şehre daha ilk adımını attığın da bir tuhaflık olduğunu sezer.
Tanıdığı insanlar da kendi kadar tuhaftır ve öğrendiği bir lanetin ne olduğunu ve nasıl yok edeceğini yeni arkadaşları yardımı ile bulmaya çalışır.
Konumuza böyle.


İlk sayfadan heyecan hiç bitmiyor. Ari'nin yeni arkadaş edinmesi, lanetini öğrenmesi ve buna çözüm getirmesi. Bir de değişik türde şeyler çıkınca Ari New 2'ye gelip geldiğine bin pişman oluyor. Gideceği yeri yok. Yaa gidecek her şeyi arkasında bırakacak, ya da kalıp üstündeki laneti halletmeye çalışacak.
Ari geçmişte yaşananları  öğrenince şok oldu, artı bende şok oldum. Yazarın hayal gücüne hayran kaldım, her bir yerden çeşitli yaratıklar ve fantastik karakterler çıkınca daha var mı diye düşündüm :P


Kitabımızı Ari anlatıyor yani karakter. İlk tanıştığı zaman arkadaşlarını anlatma şekline bayıldım :D Doğrusu kafamda canlandırmakta zorlaştı.
Ama kitapta ki biri vardı ki wuuu onun kafamda canlandırmak hiçte zor olmadı^^ Gamzesine bittiğim Sebastian^^
Not: Şu "Söyle Sebastian" olayı her yerde. Karakterin adı Sebastian olunca direk aklıma geldi :P


Tamam Beast'in tatlıları, susuyorum! :D 

Neyse efenim, karakterlerin hepsini sevdim tabii yeni çıkanlar hariç. Ari'nin cesaretine, dövüş tekniklerine ve zekasına hayran kaldım. Ne kadar zor durumlar da kalsa da bir yolunu buldu, ya da bulamadı :/
Sona doğru öğrendiklerim ise şok oldum. Bir de öyle bir yerde bitti ki anlatamam. Ari lanetini öğreniyor ama ne lanet o arkadaş yuh dedim. Yazarın hayal gücüne burada yine hayran kaldım. 


Serinin bizde sadece iki kitabı çıkmış durumda. Şu an kitabın ikincisi Güzel Şeytan D&R da 5 tl geçen de yine sipariş verdim ama onun hem ikinci kitap olduğunu bilmiyordum hemde kapak itici geldiği için hiç bakmadım :P Şu an keşke alsaydım diyorum :( Burada da D&R mağazası yok ki alayım, hem mağaza da var mı onu bile bilmiyorum :( Neyse ilerleyen günler de alırım ;) 
Biraz daha içerikten bahsedecek olursam her türlü fantastik karakter var kitabın içinde, sayfa ilerledikçe ne çıkacak diye merak konusu. Ummadığınız her türlü şey var kitapta ;) Ona göre kendisiniz hazırlayıp okuyun derim :*

Kapaklara gelecek olursam bizim kapak güzel ama orijinal kapak daha güzeldi keşke onu çıkartsalardı.

Gods&Monsters Serisi

İkinci kapak haricinde diğer ikisine bayıldım ^_^
Not: İkinci kitapta geçen Evil'i My twinime armağan ediyorum :*


Tavsiye kısmına gelecek olursak, fantastik severlere kesinlikle öneririm. Ben çok sevdim ve seriye devam etmeyi düşünüyorum. İnşallah Dex'de en kısa zaman da 3.kitabı çıkarır ;)

Kitaba puanım 5/5

Alıntılar^^

Crank, tuhaf görünüşlü oğlan ve minik vampir dişleri olan kız (altın Mardi Gras maskesi yüzüne takmıştı) odaya doluştular. Halının üzerine oturarak bir çember oluşturdular. Oğlan şömineye eğilerek ellerini odunların üzerine getirip parmaklarını şıklattı. Şöminedeki odunlar alev aldı. Ellerini alevlerin üzerinde bir süre tutarak ısıttıktan sonra geri döndü. Açık kalan ağzımı fark edince, "Alt tarafı bir numara, büyütülecek bir şey yok," dedi. "Kutunun içinde ne var?"
Tabii, ne demezsin, alt tarafı tüyler ürpertici bir numara. 

*****

"Peki ya ağabeyin, Sebastian," diye sordum. "O da normal mi?" Pisliğin teki olması ve muhteşem davul çalması dışında tabii.

*****

Sebastian'ın yüzünde beliren gülümseme iki derin gamzeyi ortaya çıkardı.
Aman Tanrım. Bir anlığına cidden nefesim kesildi.

Alıntıya not: Gamzeli kişiye bayılırım. Birde böyle tatlı olunca vaaay O_o

*****

Kahkahaya boğulmadan önce gözlerini kırptı. Şu ana kadar duyduğum en güzel kahkahaydı bu, gülmek ona çok yakışıyordu. Gri gözleri aydınlanıyor, yanaklarında o dayanılmaz gamzeler beliriyordu. "Evet. Çikolata gibi de diyebiliriz."

Dipnot: Farkındayım çoğu alıntılar Sebastian ile ilgili ama başka alıntı yayınlasam spoiler olacak, gereksiz :D 
Ama şimdi Sebastian da Sebastian^^


Başka bir yorum da görüşmek üzere, bu arada Sebastian'a fazla sulanmayın derim :*


6 Ağustos 2014 Çarşamba

Mimler// Neden K-Pop dinliyoruz?^^

Herkese merhaba^^
Sevgili Uçay beni mimlediğini bildirince bloguna girip mimlendiğim yazıyı arayıp durdum, tabii o sıra da bütün mimleri de üzerime zimmetledim :P Bir de K-Pop mimi olur da durur muyum pek sevgili Fighting! sakinleri :*
İşte mimle karşınızdayım ;)

Ve benim K-Pop'dan sevdiklerimi öğrenmek için sorulara geçeyim :)

 1- En beğendiğiniz kız / erkek K-pop grupları?
En beğendiğim K-pop grupları baya var :) Say say bitmez ama genel bakışta Suju(Super Junior), JYJ, Beast, İnfinite, Exo. Kız grupları olarak dinlediğim sadece bir grup var o da T-ara ve onun yan grubu Davichi.




2- Beğendiğiniz K-pop grup üyelerinden en çok kimi seviyorsunuz ? Neden?
Hepsini çok severim ama grupça söyleyecek olursam;

Suju: Henry ve Teuk^^
Henry Velet! ve harika sesi var :) Teuk ise onun o lider halleri falan harika ;) Eniştemiz olsa da ;)




Bu resim K.mm gelsin :*
JYJ: Junsu^^
Jyj ilk gözüme çarpan kişi başka neden yok :D 



Beast: Junhyung ve Dujun^^
Her ikisini de diziler de gördüğüm an sevmeye başladım :D Ama Junhyung'un gülüşüne vuruldum^^






İnfinite: L(Myung Soo) ve Sunggyu^^
Her ikisi de tatlı :) L asabi olsa da ona yakışıyor :) Sunggyu ise sesi çok güzel ve harika gülüşü var :)



Exo'dan ise Lay^^ (Gamzeli Datluuuum)
Onun o masum ve saf halleri yok mu işte onu bu yüzden seviyom :D



3- Tanıdığınız kadarıyla en iyi baba adayı olarak gösterebileceğiniz 3 erkek ?
Super Junior'dan Leeteuk ve Siwon :P ahhaahha
Başka da aklıma gelmiyor :P


4- Tanıdığınız kadarıyla en iyi anne adayı olarak gösterebileceğiniz 3 kız ?
Apink'den Eun Jin. Başka da aklıma gelmiyor, zaten pek tanıdığım yok K-pop'dan ;)


5- Ah keşke kardeşim olsa diyebileceğiniz en sevimli kız / erkek K-pop üyeleri ?
Exo'dan D.O :D İnfinite'den Kız güzeli olan bir oppa var o adı Sungjong :)
Ve Beast'den Yoseob^^





6- En çok görmek istediğiniz K-pop üyesi ?
İlk soruda ki söylediğim grupların bütün üyeleri desem(Kızlar hariç :P) Cevap verini bulur her halde :D 

Sorularımız bu kadar ;)
Mim'e B. ablam yani Kitap Tutkusu'nu davet ediyorum ;) Artı herkes yapabilir ;)
Not: Mimi kendim alsam da Uçay'a teşekkürler :*

Başka bir mimli yazıda görüşmek üzere :*



5 Ağustos 2014 Salı

Aşka Düşünce//Marie Force Kitap Yorumu^^

Herkese Selam :* 

Okuyan Kızlar Kulübü olarak dan Kitap incelemesi ile sizlerleyiz ;) Kitabımızın ilk kitabı Bir Aşk Çarpıntısı'nı çok sevmiştik. Okuduğum zaman bu kitapta geçen çiftimiz tabii ki de kitapta yer alıyordu. Kitap bittikten sonra ikinci kitabın çıkmasını dört gözle bekledim ve Novella Yayınları bizi fazla bekletmeden çıkardı kitabımızı ;) Yazarın akıcı dili ve konunun bu kadar ilgi çekici olması hemen okuyup bitirmemize vesile oluyor ;)

İlk kitapta ki Mac'in kardeşi Janey uzun yıllardır sevdiği ve nişanlandığı doktor sevgilisi için hazırlık yapıp sürpriz yapmak için David'in yanında soluğu alır ama gördükleri ve aşağılanmış hissini de yanına alarak olarak gerisin geriye döner. Kimseye söyleyemeceği bir anda abisinin ve kendisinin en iyi arkadaşı olan Joe'yu arar. Joe miras kalan şirketi hem yönetir hemde yönettiği şirketin yürüttüğü gemide kaptandır. Herkes onu sever ama o sadece birini deliler gibi sever. O da en yakın arkadaşı Mac'in çok değer verdiği kardeşi Janey'dir.


 Nişanlısını pek sevmeyen Joe Janey'nin onu arayıp yanına çağırmasıyla bazı umutlar içinde filizlenir.
Konumuz böyle^^

Konu cidden güzel çünkü Joe karşılıksız, seneler boyunca Janey'i çok sevmiştir, hatta sürekli nişanlısıyla beraber olduğunu bilip, gördüğü halde. Janey bu ihanetten sonra hayatına çeki düzen vermeye karar verir ama karşısında tatlı mı tatlı Joe'yi gerçek duygularıyla görene kadar :*


Oyyy ne tatlıydı yaaa^^ Durup senelerce sanki bir umut varmış gibi beklemesi falan :( Aşk budur arkadaaaaş, başka diyeceğim yok hakim bey :P
Hele aşkı için yaptığı fedakarlıklar ahh ahhh bir adet istiyoruz Joe'den pleaseee :D Şaka bir yana Janey kıymetini bilmeli bence, başka şansı yok :P


Ama doğrusu bu kitap dansa ikinci kitabı daha çok sevdim desem yalan olmaz. Burada sanki her şey oldu bittiye geliyor. Yazar biraz daha uzatabilirdi. Okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız ;)
İlk kitabımız da kendine hayran bırakan Mac ve Maddie'de burada. Onlarında hayatlarında gelişen bazı önemli gelişmeleri yazar bize anlatıyor. Bununla beraber ek bir karakter geliyor. Sinir oldum kendisine hem suçlu hemde güçlüydü >_<

Serimiz devam ettikçe ediyor. Yazar diğer kitapta kimi okuyacağımızın sinyallerini ve nasıl bir konu olacağını bize söylüyor. Üçüncü kitabı daha çook merak ediyorum. Bu yazarlar uslanmaz arkadaş, bu daha yeni çıktı, bizde çeviri olacak, ee bunun düzenlenmesi vs. vs. her şeyi var neden bizi merak içinde bırakıyorsun ki?? Sorarım sana Marie??
Neyse Novella'ya güvenim tam, kesin bunu da daha biz ne olduğunu anlamadan çıkarır ;)

Kitabımıza ve serimize gelince harika bir aşk hikayesi okumak istiyorsanız bu seriyi alıp okuyun. Benim gibi sizde serinin kitaplarını dört gözle bekleyeceksiniz ;)

Kitaba Puanım 5/4

Alıntılar^^

Birkaç gün kalacak ve hayatına devam etmeyi sağlayacak kadar toparlanacaktı, ama varlığı evde ve yüreğinde sonsuza kadar yaşamayı sürdürecekti. Neyse, iş oraya varırsa taşınmak çok zor değil.

Alıntıya not: Vaaay aşka bak yaa, gözlerim yaşardı :(

*****

"Ne olursa olsun, ne kadar kavga edersek edelim, beni ne kadar kızdırırsan kızdır ya da işler ne kadar sarpa sararsa sarsın, seni asla ama asla terk etmeyeceğim."
Maddie'nin gözleri yaşlarla doldu. "Asla mı?"
Mac başını iki yana salladı. "Sen veya Thomas olmadan yaşayabileceğimi sanmıyorum."

Alıntıya not: Mac, Mddie ve Thomas'ı özleyenlere gelsin :*

Dipnot: Bir Aşk Çarpıntısı turumuzu ve yorumumu merak edenler için sizleri Buraya! alayım ;) 

Başka bir yorumda görüşmek üzere :*


4 Ağustos 2014 Pazartesi

Numaran Bende Var//Sophie Kinsella Kitap Yorumu^^

Harika bir kitap yorumu ile herkese selam :*

En son Sophie kitabı ne zaman okudum hatırlamıyorum, ne kadar sevsem de nedense almak bir türlü denk gelmedi. Belki de bende yeri ayrı olan Sır Tutabilir misin? kitabımın üstüne gül koklamamak için almamışımdır belli mi olur :D  Bu kitabımız da Sır Tutabilir misin? Kadar olmasa da mükemmeldi^^ Karakterler, konu ve yazarın kalemi harikaydı, daha ne olsun ;)



Poppy katıldığı bir parti de arkadaşlarıyla harika vakit geçirdi ama sonradan olan oldu. Sevgilisinin evlenme teklifi ettikten sonra aile yadigarı yüzüğü Poppy'ye vermiştir ve Poppy de bir kaç kadeh içki içtikten sonra olanları hatırlamıyordur ve ne yazık ki aile yadigarı ve pahalı olan yüzük ortalıktan yok olur. Poppy partinin yapıldığı oteli altına üstüne getirir ama bulamaz. Bu sırada telefonu çalınır. Şanslı Poppy çöpte telefon bulup sahiplenir nede olsa Mal Bulanındır! Aldığı telefonla işini görür ama telefonun sahibini hiç düşünmemiştir. 



Konumuz böyle ;)
İlginç ve güzel değil mi?? :)

Kitabı aldığım günden bir gün sonra hemen başladım. O derece hasret kalmışım :) Ve bayram hazırlığı olduğu halde 2-3 günde bitti. 
Başta dediğim gibi karakterleri çok sevdim. Hele Poppy yok mu zaten Sophie'nin karakterleri harika ve çatlak olur. Yüzüğün kaybolduğunu Nişanlısı olan Magnus'ın ailesine nasıl bildirmesi gerektiğini bilemez ve binbir takla atar. Hele o tatilden sonra görüşme ve hediye olayı yok mu ahh Poppy! Dedim ;D 


Evlere şenlik bir kitaptı, ve harika ötesiydi ki yine de Sır Tutabilir misin?'in yerini tutamaz ;P 
Doğrusu Magnus'a baştan beri hiç ısınamadım. Ki karakter sevmiş, beğenmiş bize laf düşmez ;P Poppy çok güzel anlatıyor ama olayların gelişmesi ile Magnus'un ne olduğunu anlıyoruz :P Ama Sam başkaydı yaaaa iş kolik tatlı CEO wuuuu diğer CEO'ları sollar geçer^^ O derece diyorum.

Not: Sam'i bana verin diğer bütün CEO'lar sizin olsun <3 <3 ^_^


Amma velakin kitapta kendisini pek fazla göremedik ;( Bu yüzden hayal kırıklığı yaşadım  :( Yine de kitabımız su gibi aktığı için çoğu yerde karşılaştık kendisiyle :*
Sonlara doğru öğrendiğim bazı şeyler neticesinde aynı Poppy gibi şok oldum. Hatta bir yerden sonra Poppy beni şaşırttı, orada çok kızdım "Yapma bunu!!" diye diye okumaya devam ettim. Sonra ne oldu? bilmem okuyun görün ;))) 

Sophie'nin bu tür kitaplar her daim çıkmalı. Tamam okumadığım kitapları var ama sadece Yirmiler Kızı, Beni Hatırladın mı? ve Düğün Gecesi (Baya varmış yine de :P)  Alışveriş kolik serisine sonra başlarım belki ;) Bu kitaplar da zamanla okunur diye düşünüyorum :P

Uzun zaman olduğu için Sır Tutabilir misin? kitabını tekrardan okumaya niyetleyim. Özlemişim o kitabımı. 
Sophie'nin hiç bir kitabını okumayan bence hemen gidip bir tane alıp okusun derim. Benim kadar sizde seveceksiniz ve kesinlikle bu kitabı da tavsiye ederim.

Kitaba Puanım 5/5

Alıntılar^^

"Bir yeni mesajınız var," diyor tanıdık telesekreter sesi. 
Kadının sesini o kadar çok duygum ki sanki onu tanıyorum. Kim bilir kaç kişi onu dinledi, yürekleri heyecan ya da korkuyla atarken bir an önce cümlesini bitirsin istedi? Oysaki kadın her seferin de bir o kadar telaşsız, kaygısız , sanki sizin birazdan duyacaklarınız onun hiç umurunda değil. Bence aslında farklı telesekreter seçenekleri bulunmalı ve seçebilmelisiniz. Mesela: "Bil bakalım ne oldu! Manyak bir haberim var! Sesli mesajını dinle! Oley!" Ya da: "Şöyle otur tatlım. Bir içki al. Sana bir mesaj geldi ve pek iyi değil."

*****

"Çok doğru! Hemen bir kalem lazım. Nerede kalem var?" Wanda tezgahı çoktan doldurmuş kağıtlar arasında kalem aramaya başlıyor. "Saçma sapan tembel imgelemle yazılmış antropomorfizm zaten feminizm heba etti. Evlenir alacalı eşiyle. Soruyorum sana, Poppy!" Bana dönüyor ve kaskatı bir tebessüm ediyor. 
Neden bahsettiklerini anladıysam ne olayım. Hiç. Neden normal insanlar gibi, "Naber, nasılsın?" diyemiyorlar?


Başka yorumda görüşmek üzere :* 
Sevgi ve bol kitapla kalın^^