19 Eylül 2014 Cuma

You Are All Surrounded Kore Dizi Yorumu^^



Selam^^
Uzun zaman önce bitirdiğimiz Kore dizisi yorumumu şimdik yazıyorum, inşallah sonunu getiririm de biter yayınlarım :D
Dizi daha ilk tanıtılmaya başlandığı zaman gözüm kalmıştı. Sonunda bir diziyi bitirip başladık. Doğrusu pek beklediğim gibi değildi. Yaa polisiye sevmediğim için(Sadece diziler de) yada hikaye biraz sıkıcıydı bilemedim gitti. Bazı yönleri çok güzeldi ama bazı yönleri yaniydi :)
Şöyle ki Seung Ki dedektif oluyor ama geçmişte başına gelen olaylar neticesiyle intikam peşinden. Tam sert adam kıvamında. Tabii onun karşısında öyle pısırık adam yok dedektiflikte adı ham salmış biri. Bunlar birbirlerine girer ve gerçekler ortaya çıktığı zaman neler oluyor neler. Dizimiz böyle. Artı diğer karakterlerimizin hayatlarına da azcık değiniyorlar ama genel anlamda sadece tek bir olay üzerinde yoğunluk. Başta bir kaç olaydan bahsedildi ama sona doğru tek ve derin bir soruşturma yürütüldü. O sırada izlerken sanki bende araştırıyorum gibi geldi :D
Peki diziyi sevdim mi? Hımm güzeldi ama aman aman diyebileceğim bir dizi değildi ;) Neysee :D



Lee Seung Ki - Eun Dae Gu / Kim Ji Yong^^

Küçük yaşta kimsesiz kalan Ji Yong annesi ve kendisinin başına gelen olayları ortaya çıkarmak için elinden geleni yapmaya kararlıdır ve okuyup dedektif olur. Çok asabi ve dediği dedik olan Ji Yong sonunda bazı gerçekler karşısında pes eder.
Seung Ki iyisin hoşsun ama bu rol sana olmamış bee oppa :* Sana daha çok Kralımız gibi  roller yakışıyor ne diye kabul ettin bu diziyi :D Sempatiklik falan senin kanında var daha böyle diziler de oynama :P
Kendisini Yoona ile çıkmasına rağmen çok severiz ve izleriz :D
Daha başka diziler de görmek dileğiyle :* 

Cha Seung Won - Seo Pan Suk^^

Pan suk Dedektifler arasında nam salmış, tuttuğunu koparan bir kişi. Ama hayatı pekte işinde iyi olduğu kadar iyi ve düzenli değildir. 
Ajussi senin yerine de başka bir oyuncu olsaydı bu rolün hakkını vermezdi. harika oyunculuk harika mimikler :D Her bir dizisi mükemmel tabii bu dizi az aşağılar da. En kısa sürede şöyle aşklı, meşkli diziler de görmek istiyoruz^^

Go Ah Ra - Yeo Soo Sun^^

Küçük yaşta şarkıcı ve star olmak isteyen Soo Sun en sonunda aile baskısı nedeniyle dedektif olur ama alıştıkça mesleğini sever. Tuttuğunu koparan Soo Sun saf gibi gözükse de aslında tam bir sinsilik timsali :D
Kendisni ilk Reply 1994 de izledik. Başta kendisini çok sevdim ama dizi bittikten sonra(Reply 1994 için) sinir oldum daha da izlemem dedim ama işte gelin görün izledik :D 
Burada iyiydi en azından bizi sinir etmedi :p

Oh Yoon Ah - Kim Sa Kyung^^

Pan Suk'un eski eşi ve karakolda çalışan unni. Başta sinir bir rolü olsa da Soo Sun gibi tuttuğunu koparan biri. kendisini ilk defa izledik ama ben çok sevdim. Başka diziler de baş roller de görmeliyiz bence :D 

  Park Jung Min - Ji Gook^^

Trafik polisi olmayan niyetlenen Ji Gook ne hikmetse dedektif olur çıkar. Başta bu işi yapamam dese de aslında inandığı gerçek pekte öyle olmaz.
Saf rolüne bürünen oppa aslında normal ve sade bir rolle bütün kızların gönlüne taht kurar. Bu halleriyle de öyle ama sakin halleri wuu :D Kendisini ilk defa izledik, iyiydi :)

 Ahn Jae Hyun - Park Tae Il^^

Ailevi sebeple nedeniyle başka bir meslekten dedektiflik mesleğini seçen Tae Il kendi halinde, etliye sütlüye karışmayan ama karışınca ortalığı yıkan bir oppa :*
İlk You Cam From Stars'da izledik kendisini. Taaaş bildiğiniz taş :D Yanii hemen aklınıza baklava falan gelmesin duruşuyla, bakışıyla kızları yani bizi kendine bağlıyor. Nokta.
Baş rol değilde ikinci oğlan karakterinde oynasa bol bol izleriz yanii :D Vee bu rol de çok yakışmış kendine, bunu demeden geçemeyeceğim :D

 Sung Ji Roo - Lee Eung Do^^

Pan Suk'un hem yakın arkadaşı hemde iş ortağı. Pan Suk her sinirlendiği zaman sakinleştiren tek insan.
Kendisini ilk defa izledik ama dizinin komedyeniydi yaa :D Pan Suk'a yakışan bir arkadaş:D




Kız hariç hepsi karizma^^

Diziden kareler^^




Ortada ki iki fotoğraf kopmalık :D



Soo Sun ve Ji Yong'un küçüklüğü. Soo Sun'u oynayan kız da star ışığı var hemde nasıl :D


Bu sahne favorim canlar^^ İzleyince anlayacaksınız ;)


Saranghaeee^^


Sizi oralara atanları bir şey demiyorum, yazık size :p


Çöpten sonra resim çeken tek ekip :P


Ve çöpten sonra bir kesit :D


Wuuu Seung Ki yakıyorsun dostum :D
Sen Yoona'ya laik biri değilsin ama ne demişler gönül bu :P


Bizde biliyoruz ama az mütevazi ol oppa :D



Oyyyyş dudişlere bakın hele :D


Vee Gifler^^


Kız dediğin nazlı olur, aynen böyle :D


Utangaçlar mı desem, umursuzlar mı bilemedim :D


Yorumsuz. Nokta.


Havanızı yesinler :D


Kızların dilinden tek anlayan oppa >_<


Mimikler, mimikler^^


Günah leyn kıza!!


Ne diyebilirim ki! Bir insan kendini böyle fazla seversen daha da başkasını sevemez. Dağılın kızlar bu oppadan bize hayır yok :'(


Gözlüklerim şekil önümden çekil!
İğrenç espri, okumadan geçerseniz, anlarım :D


Aşk bu olsa gerek, bilmesek de :P


Şaşı olacan oppa O_o


Oyyşş!!



Bana öyle bakma, anlayacaklar! Der gibi gif:D



Yaa ama yaaa sen böyle ağlarsan biz ne yaparız :'(

The End^^


Gecenin bir yarısında yazdığım yazıyı okuduğunuz için ilk olarak teşekkür ediyorum :D 
Dizimiz başta dediğim gibiydi, bol entrika, eğlence, hüzün ve sır barındıran dizi güzeldi ama fazla uzatmaları iyi olmamış 16 da bitecekti, süper olurdu yine de biz izledik bitirdik. Ben oyuncuları çok sevdim, sizde bende seviyorum diyorsanız izleyin gitsin :D


Dizimizin yorumu bu kadar. Başka bir dizi yorumun da görüşmek üzere^^
Xoxo :*


16 Eylül 2014 Salı

OKK 36.Blog Turu Çirkin Güzel//Aslıhan Akagöz Kitap yorumu^^


Herkese turumuzun son gününden merhaba^^
Bugün tabii kide yorum ile karşınızdayım. Yazarımın ilk kitabı olsa da ilk defa kitapları hakkında yorum yapmıyorum :) Yorumdan sonra diğer yorumları link olarak aşağıya eklerim^^
İlk olarak kitabımız çok güzeldi, ben diğerleri kadar sevdim :)
Daha kitabı çıkmadan kitabının çıkmasını canı gönülden istemiştim ve her zaman hak ettiğini de düşünmüşümdür. Bununla da kanıtlandı :) Kitabın çıkacağı haberini aldığım an ne kadar sevindim anlatamam. Yazarımın kitabı sonunda kitaplığım da yer aldığına çok seviniyorum^^ Daha detaylı yoruma geçmeden konumuza bakalım :)


Melike harika bir kocaya, servete, babaya ve hayata sahiptir. Daha ilk görüşte aşık olduğu adam Çağrıyı babasının şirketinde gördüğü an hayatı değişir. İlerleyen zaman da aslında Çağrı'nın da kendisine boş olmadığı sanır ve olaylar gelişip evlenirler. Kocası için okulu bırakıp ev hanımlığına soyunan Melike kilolarıyla barışıkmış gibi yaşamaktadır lakin bir gece kocası Çağrı ile davete gittiğinde aslında hayatı pekte kendinin düşündüğü gibi olmadığı fark eder. O dakikadan sonra Çağrı'nın da gerçek yüzünü gördükten sonra büyük planlar yapıp Çağrı'nın karşısına bambaşka biriymiş gibi çıkmak için kolları sıvar.

Melike Çağrı dan intikamını alacak mıdır? 
Peki buna Çağrı'nın tepkisi ne olacak?
Öğrenmek için sizleri kitaba yönlendiriyorum :*

Konumuz böyle^^

Hepimiz kitapta olmasa kesin bir Çirkin Güzel dizisi, filmi izlemiştir. Kitabımız da ilk konusunu okuyanlar için öyle gelebilir aslında öyle ama altta yatan nedenler çok farklı. İlk olarak Çağrı'ya sinir olacak, alıp bir kaşık suda boğmak isteyeceksiniz ama Çağrı'ya kıyılır mı ya :*


Ama kıyan kıyıyor işte >_< Sinir oldum çook sinir :P

Melike'yi başta sevdim, hak verdim hatta halen daha har veriyorum ama tepkisi fazlamı ağır olmuş ne :/ Yani sona doğru o kadar çok sinir oldum ki kendisine. Şahsen ikinci kitapta çok seveceğim belli ama bu kitapta al beni boğ dedi durdu :P


Bu hale gelmiş miyim? Olabilir ama olmaya da bilir :D Neyse yine de kızdım :/ 

Kitabımız da sadece Çağrı ve Melike yok, bir çok yeni çiftler de aramıza katılıyor^^ hangisini daha çok sevdin diye sorarsanız tabii ki de Gökhan veee..onu siz okuyunca öğrenin sürpriz. Kısacası bu çifti sevdim, başta işler değişik olsa da sonradan neler neler oluyor^^

Sinem ve Mehmet var tabii ki de^^ Sinem sevgili olarak çok tatlı, çok şirin ama arkadaş Sinem arkadaş, dost olmasın! Melikenin her yanına gidişin de yine mi! diye söylediğim oldu! Tamam sana da hak veriyorum ama azıcık dur, sabret. Kenarda dur azıcık izle bak neler oluyor ama yok nereden o düşünce :P İkinci kitapta Sinem ve Mehmet arasında neler olacak da merak etmiyor değilim :D


Kitabımız akıcı, elinize aldığınız an sayfalar akıyor bildiğiniz. Kitabımız da o kadar olay gelişiyor ki acaba bir daha ki sayfa da neler olacak diye sürekli bir merak. Tabii ilk kitaba rağmen az hatalar vardır tabi ama oda nazarlığı olsun canımmmm :D 

Sonuna gelecek olursam son zamanlar bu kadar duygulandığım kitap olmadı. Bir an duygusala bağladım çıktım. Ama o nasıl bir son arkadaş! Diğer kitapta neler olacak diye tahmin etsem de yine tam on ikiden vuramam yaa :D Merak, merak^^
Hemen çıksa da okusak yaaa, Optimum Kitap'a baskı yapsak da erken bir zamana alsa ne güzel olur ama^^ Kapak ise kitabımızın içeriğini yansıtan harika bir şey olmuş. Ama ikinci kitap daha değişik olur inşallah :D Farklı farklı kapaklar iyidir ;)



Tavsiye kısmına gelecek olursam tabii kide okuyun yazarımın kitabını^^ Sizde bu eğlenceli kitabı çok seveceksiniz^^ Çağrı'yı hem sevip hemde çok kısacaksınız ;)

Puan ve alıntılar dan önce yazarımın hangi kitaplarını okumuşum onların linklerini vereyim^^

İlk Okuduğum kitap Bir Damla Aşk (Berkeeeee<3) Link için Tık Tık!
Sonradan okuduğum kitap ise Aşk Kör Kuyu (Ardaaaaa<3) Link için Tık Tık!!

Kitabımıza puanım ise 5/5



Alıntılar ise;



Bu alıntılar favorimm^^


Diğer yorumları merak ediyorsanız eğer Blogları ziyaret gidiniz^^


Çekilişi de unutmamak lazım^^

Yarışmamız ise Okuyan Kızlar Kulübü Facebook Sayfasında^^


Katkılarından Dolayı Optimum Kitap'a Teşekkürler^^




Başka bir turda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın^^




15 Eylül 2014 Pazartesi

OKK 36.Blog Turu Çirkin Güzel//Aslıhan Akagöz ile Tatlı Bir Söyleşi^^


Herkese Turumuzun 2. gününden merhaba^^
Bugün sizlere yazarım ile yaptığım röportajı paylaşacağım. Daha kitabını okumadan yazarımızı tanımak isteyenler bloguma alayım çünkü harika mı harika bir söyleşi sizlerler :))
Soruları yazarken ve cevapları okurken ben çok eğlendim veyazarım hakkında bilmediklerimi öğrendim^^ Sizlere de keyifli okumalar^^


1-İlk olarak Aslıhan Akagöz yazarımıza çok teşekkür ediyorum. Birazcık kendinden bizlere ve seni yeni tanıyanlara bahsedebilir misin?

 Elbette bahsedeyim. Ben 1988 yılı İstanbul doğumluyum. Ben daha 4 yaşındayken ailemle birlikte Almanya’ya göç etmişiz. Yaklaşık olarak 22 yıldır da orada yaşıyorum. Evin en büyüğü ve tek kız çocuğuyum. Benden küçük iki erkek kardeşim var.

2012 yılında üniversite işletme bölümünden mezun olduktan sonra, kendime aktif olarak iş hayatında yer edinmiş durumdayım. Son 6 aydır da otomobil sektöründe faaliyette olan özel bir şirkette Teknik Planlama Asistanı olarak çalışmaktayım.

En büyük hobilerimin arasında hiç kuşkusuz kitap okumak yer alıyor. Onun yanında hayatımda olmazsa olmazım kesinlikle kendi hayal dünyamı yazarak insanlarla paylaşmak.

Vee yazarımız^^

2-Klasik sorum ile devam edelim. Yazarlığa neden ve nasıl başladın? Seni etkileyen şey neydi?

Yazarlığa başlamam tamamen beklenmedik bir şekilde gerçekleşti. İtiraf edeyim ben bir yaşa kadar kitap bile okumayan biriydim. Bu yüzden günün birinde bir şeyler yazmaya başlayacağımı hayal dahi edemezdim.

Yazmaya başlamam ise şöyle oldu.

2005 ya da 2006 yılında Aşk Oyunu adında yeni bir yaz dizisi başlamıştı. O zamana kadar dizilerle pek ilgilenmeyen ben, bu diziyle birlikte hayatımda ilk kez bir foruma üye olmak istedim.
Dizinin bölümlerinin yorumlandığı, başka izleyiclerle görüşlerin paylaşıldığı bir ortamdı.

Not: Aşk Oyunu dizisi benimde favorimdi^^

O forumda bir de ‘Bölüm Senaryoları’ diye bir başlık vardı. Oldukça yeniliğe açık biri olarak, o başlığı görüp de ‘Bende deneyeceğim’ demesem olmazdı :) Ve denedim... Yazmak oldukça hoşuma gitti. Yazdıkça devamı da geldi.

Arkasından orada tanıştığım 2 arkadaşımla birlikte ortak bir senaryo yazmaya karar verdik. Bu tamamen diziden bağımsız ve özgün bir hikâye olacaktı. Yazdık... Tabii bir süre sonra hayat şartları sebebiyle yazma işinde tek başıma kalakaldım. Yani ilk hikâyenin finalini tek başıma yazdım.

Şunu söylemeliyim ki, yurtdışında yetişmiş biri olarak o zamanlar Türkçe bilgim sıfırdı. Ben yazdıkca ve elbette okudukça yeni şeyler keşfetmeye başladım. Ayrıca yardımsever okurlarımın açıkca ve kırmadan eleştirilerini bildirmeleri sonucunda hatalarımı fark edip, her zaman düzeltmeye çalıştım.

Yani ben kısacası şöyle 2006 yılından bu yana yazıyorum.



3-İlhan aldığın yazarlar, kitaplar, müzik veya film vs. şeyler var mı? Varsa neler?

 En büyük ilham kaynağım Nora Roberts. Dediğim gibi ben bir yaşa kadar kitaplarla alakası olmayan biriydim. Ama Nora Roberts’ın bir kitabını okumam sonucu resmen kitap kurdu oldum çıktım.

Yeni bir hikâye kurgusu ise genellikle dinlediğim bir şarkı sonucunda gelişebiliyor. Tabii şart değil, çünkü benim beynim sürekli yeni şeyler üzerinde çalışıyor :) Bu konuda kendimi durduramıyorum.



4-Kitap yazmak ve iş dışında yapmaktan hoşlandığın şeyler neler?

  Kesinlikle okumak... Gerçi şu sıralar ona bile zaman bulamıyorum. Ama okudukça rahatlıyor ve mutlu oluyorum.

Ayrıca kesinlikle ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Onlara çok düşkünümdür.
Tam bir ev kuşu olduğumu söylememe ise bilmem gerek var mı :)



5-İlk olarak hikayelerin Sanal alemde yayınlandı. Sanal alemde yayınlanan hikayeler hakkında ne düşünüyorsun? Sonuçta emek hırsızlığı yapan çok insan var ne yazık ki ve bu tür şeyler çok oluyor.

 Emek hırsızlığı şu son dönemlerde oldukça yaygınlaştı. Bundan bir 7 sene önce her şey çok farklıydı. Kimse kimsenin emeğine el uzatmazdı.

Açıkcası ben hikayelerimi birçok sosyal platformda paylaşıyorum. Elbette bu çalınma riskini artırıyor ama ben buna takılmamayı seçiyorum. Çünkü olacak olanın önüne geçilmez.
Zaten bu çalınma vakaları benim de başıma birçok kez geldi. Ama her defasında beni bilen, daha önce okumuş okurlarımın bilgilendirmesiyle bu hırsızlığa bir dur diyebildik. Sanırım yıllar boyu sanalda yazmış olmanın bir artısı bu.

Sanalda yayınlamak isteyenler bence çekinmesinler. Zaten insan önce yazdığı şeyden emin olmak ister, bu emin olma süreci de birçok kişiyle yazdıklarını paylaşmaktan geçer. Bunun için herkesin belli bir risk alması gerekiyor.

Burada en büyük görev ise kesinlikle okuyuculara düşüyor. Çalıntı vakalarında duyarlı davranmaları çok önemli.


6-Kitabı çıkmasını hak eden yazarlar arasındasın, ilk kitap olma ihtimali ve olacağını düşündüğün zaman ki duygu ve düşünceni bizimle paylaşır mısın?

 Açıkcası son ana kadar kitabımın çıkacağına pek inanamadım. Çünkü benim başından beri böyle bir amacım yoktu. Sosyal paltformlarda yazdıklarımı yayınlamak bile benim için yeterliydi.

Kitap olma ihtimalinin ortaya çıkmasıyla oldukça heyecanlandım elbette. Kim aylarca emek verdiği hikâyesinin kitap olmasından dolayı mutlu olmaz ki? Bende mutlu oldum. Ve o ilk hafta o şekilde etrafta dolandım :)

Yazarımızın ilk imzası Halasını^^



7-Şu ana kadar okuduğum bir çok kitabın oldu her bir karakterin ayrı ayrı güzel. Senin favori karakterin kim veya kimler?

 Öncelikle teşekkür ederim.

Ben her birini çok seviyorum. Ama en favori karakterim kesinlikle Fırat Yaman oldu :) Çünkü o benim hayallerimdeki mükemmel eş ve çocuklarına iyi bir baba.

Not: Fırat karakterini Buradan! Okuyabiliriniz^^



8-Kitabımız Çirkin Güzel'e gelince Çağrı'ya daha başta sinir olmamak elde değil. Sonradan neler olacağını bilmem(spoiler olur) Sence kızmamızı hakediyor mu? 

 Kesinlikle hak ediyor. Bende yazarken çok kızdım, ama yine de yazdım :) Ama bir yerde onun gibi olan birçok kişi var. Bu hikâyede (hâla kitap demeye alışamadım :)) ben her insanın davranışlarını tetikleyen etkenler olabileceğini vurgulamaya çalıştım.


9-Melike'nin yerinde olsan sende aynısını yapar mıydın?

Açıkcası bilmiyorum... Melike başlı başına farklı bir karakter. Kesinlikle ben onun gibi değilim. En başta dünyaya pembe gözlüklerle bakmıyorum. Çok realistim.
Melike ise tam bir polyanna. İşte yıkılışı bu yüzden çok ağır oldu. O davetten sonra yaşananlar sonucu ne kadar güçlü bir karakter olduğunu bizlere gösterdi. Bence herkesin yapabileceği bir şey değildi.

Ben sanırım o kişiyi en başında hayatımdan defederdim:) Aşık olsam dahi farklı davranamazdım. Tabii büyük konuşmaktan her zaman korkan biriyim. Allah kimsenin başına vermesin bu yüzden.


10-Şu an üzerinde çalıştığın kitapları az çok biliyorum. Bilmeyenler için neler yazdığını ve konudan birazcık bahsedebilir misin?

 Şu an aktif olarak Sosyal Platformlarda paylaştığım ‘Bir Aşkta İki Cambaz’ adında bir hikâyem var. Çapkın ve yakışıklı avukatımız Burak Yaman (Fırat’ımın en küçük oğlu:)) ile ana okulu öğretmenimiz Seval Çağlar’ın bol aldatmacalı ve çekişmeli aşklarını yazıyorum. Bu hikâye daha önce yazdığım bir serinin 3. Hikâyesi.

Konusu:  Seval yıllardır patronunun kayınbiraderi Burak’a büyük bir aşkla bağlıdır. Ama onun tarafından fark edilmeyi bir türlü başaramamıştır. Burak ise üniversitede tanıştığı Füsun’la nişanlıdır ve aynı zamanda evlilik hazırlığı içerisindedir. Eline düğün davetiyesinin geçmesi ve şahit olduğu şok edici bir görüntü sonucunda iseSeval tüm cesaretini toplayarak genç adamı baştan çıkarma oyunlarına başvurur. Tabii olaylar farklı bir hal alacak, genç kız avcıyken kendini bir anda av olarak bulacaktır.

Not: Benim hikayem der bakmanız için Linki veririm^^
Burak&Seval <3


Onun haricinde daha önce hiçbir yerde yayınlamadığım bir hikâyem daha var. İsmi ‘Hasret Rüzgârları’... Karakterlerimizin isimleri ise Hasret ile Gurur. Bu hikâye duygusal bir hikâye olacak. Ama aynı zamanda aşkın en naif halini hissedebileceğiz. Onları gerçekten severek yazıyorum. Şu sırada tek sıkıntım yeterince boş zaman bulamamam. Konusunu detaylı anlatmayı şu anda pek tercih etmiyorum, İnsanların okudukça keşfetmeleri daha hoşuma gidiyor :)

Not:Merak ettiğim başka kitap^^ Ne yapsak :D


11-Kitaplarını yazdığın belirli bir yer var mı? Varsa neresi veya nereler?

 Aslında yok... Laptop’um yanımda olsun her yerde yazarım diyenlerdenim :) Benim tek ihtiyacım olan birazcık sessiz bir ortam. Yazarken müzik bile dinleyemiyorum. Çünkü kendimi tümüyle yazmaya verebilmeliyim. Ama en çok akşam vakti annemle çaylarımızı yudumlarken yazmayı seviyorum :)

Yazarımızın Laptop'u nerde masanın üstünden yani ne yazdıysa şimdilik yazarımız burada yazmış demik ki^^



12-Peki son zamanlar ülkemizde Türk yazarlara olan ilgi çok güzel, takdir ediyorum. Peki sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun?

 Türk yazarlara şans verilmesi mutluluk verici bir olay kesinlikle. Bence Yabancı yazarlardan kat be kat iyi yazan yazarlarımız var.
Bence herkese şans verilmeli, zaten hakeden herkes zamanla kendine bu alanda kalıcı bir yer edinecektir.


13-Kitabımız iki kitaptan oluşuyor. Sıradaki kitabımız da bizi neler bekliyor ve kesin çıkış tarihi belli mi?
  
  İlk kitap Çağrı ile Melike için pek güzel bitmedi. Bu yüzden ben ilk kitabı acıklı bir kitap olarak tanımlıyorum.
İkinci kitap ise ilk kitabın tam tersi olacak. Bu yüzden kesinlikle mutlu son severlere göre :) Fazla da bir tüyo vermiyorum.

Çıkış tarihimiz henüz netleşmedi ama en geç Kasım ayında çıkacağının duyumlarını aldığımı söyleyebilirim :)

Not: Kasım'a daha çok var ühüü ühüü :/

 
14-Son olarak seni tanıyan veya yeni tanıyan okuyucularına neler söylemek istersin?

Her birine çok teşekkür ederim. Çünkü yazdıklarımı okuyup, benimle açıkca görüşlerini paylaşmaları beni her zaman çok mutlu ediyor.
Bende yazdıklarımla biraz olsun onların yüzlerini gülümsetmeye çalışıyorum. Umarım başarılı olabiliyorumdur.
Birlikte daha nice hikâyeler / kitaplarda buluşabilmeyi ümit ediyorum.

Dipnot:  Canım okuyucularım, iyi ki varsınız ve iyi ki varlığınızla en büyük destekçimsiniz. Sizleri seviyorum :)


Yazarıma bu içten cevapları ve kısıtlı olan zamanından bize de ayırdığıı için çoook ama çook teşekkür ederiyorum, bizde seni seviyoruz^^


Takvimimizi merak edenler için;

15.09.2014
Pudra Tozu- Çirkin Ördekten Beyaz Kuğuya Doğru.
Kitap Tutkusu-Önokuma ve Yazarın Yazım Hayatı.
Kütüphanemden Kitap Manzaraları- Çirkin Güzel Konulu Kitaplar.
Fighting!!-Aslıhan Akagöz ile Tatlı Bir Söyleşi.
16.09.2014
Yorum
ÇEKİLİŞ^^
  2Şanslı kişinin kazanacağı yarışmamız Okuyan Kızlar Kulübü Facebook Sayfasında!!


14 Eylül 2014 Pazar

OKK 36.Blog Turu Çirkin Güzel//Aslıhan Akagöz Kitap Tanıtımı^^


Herkese merhaba!!
OKK’nın 36. blog turunun konuğu Optimum Yayınları’ndan çıkan Aslıhan Akagöz’ün yazmış olduğu Çirkin Güzel kitabı. Bu kez Türk bir yazarı turumuzda konuk ediyoruz. :)

Kitabımızı Tanıyalım;

Melike Çetinoğlu kilolu bir kadındır ve aynı zamanda kocasına delice aşıktır.Kocası tarafından da büyük bir aşkla sevildiğine inanmaktadır.

Ta ki bir iş adamının verdiği davette, aklının ucundan bile geçmeyecek bir gerçekle yüz yüze gelene dek...

Hayatının koca bir yalandan ibaret olduğunu öğrenmesi sonucu pembe gözlüklerinin arkasından baktığı dünyası bir anda kararmıştır.

Çareyi hem kocasından hem de alışık olduğu ortamdan tümüyle uzaklaşmakta bulur.

Bir yıl sonra tüm planlarını hayata geçirmiş bir şekilde geri döndüğünde ise artık kendine güveni tamdır.

Tek arzusu ise canını yakanın canını yakmaktır.

Çağrı Çetinoğlu ile görülecek son bir hesabı vardır.


Takvimimiz^^

14.09.2014
Tanıtım-Çekiliş
15.09.2014
Pudra Tozu- Çirkin Ördekten Beyaz Kuğuya Doğru.
Kitap Tutkusu-Önokuma ve Yazarın Yazım Hayatı.
Kütüphanemden Kitap Manzaraları- Çirkin Güzel Konulu Kitaplar.
Fighting!!-Aslıhan Akagöz ile Tatlı Bir Söyleşi.
16.09.2014
Yorum
ÇEKİLİŞ
  2Şanslı kişinin kazanacağı yarışmamız Okuyan Kızlar Kulübü Facebook Sayfasında!!


 Katkılarından Dolayı Optimum Kitap'a Teşekkürler^^