14 Eylül 2015 Pazartesi

Falling For Innocence Kore Dizi Yorumu^^


Herkese merhaba^^
Yorumlar hep kitap hep kitap olunca araya Kore Dizisi yorumu ekleyeyim dedim. :P Şaka bir yana bitmişken dizi yorumu gireyim de sırada ki Secret Love yorumunu hemen yazayım.
Diziye başlamamın nedeni Facebook'da bir resim görmemle başladı. Daha okullar bitmeden başladım ve öyle hızlı ve heyecanla izledim ki net olmadığı halde dizileri nereden indirebilirim diye kafa patlattım ama ne oldu son 6-7 bölümü 3 ayda anca bitirdim. Velhasıl kelam dizi güzeldi ama benim hemen bitirememem kötü oldu. Diziyi izlerken taa seneler önce okuduğum Canan Tan'ın En Son Yürekler Ölür kitabına benzettim. Tabii sona doğru çoğu şey değişiyor asıl benzerlik olan şey dizi de Kang Min Ho kalpten rahatsızdır ve kalp nakli gerekmektedir. Kalp nakli olamadan önce babasının öcünü almak için çok zengin ve acımasız olur. Bu sırada beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın kalbini alan Min Ho ameliyattan sonra huyu, suyu her şeyi değişir. İşte En Son Yürekler Ölür kitabına benzettiğim yer. ;) Konu böylece başla.



Kang Min Ho//Jung Kyung Ho^^
Babasının ölümüne sebep olan amcasından öc almak isteyen Min Ho büyük bir şirketin patronu olur ve amcasının şirketini ele geçirmek ister. Bu sırada hastalığı kötü gider ve beyin ölümü gerçekleşen birinden kalp nakli olur tabii o ameliyattan sonra hayatı hepten değişir.
Oppa'yı ilk bakışta tanımazsınız ama I'm Sorry I Love You dizisini izleyenler hemen tanır. Evet orada ki sanatçı oppa. Ne kadar taş olmuş anlatamam. Şu resme bakın da ne demek istediği anlayın. Hele mimikleri süperdi. Rolünü o kadar iyi yerine getirmiş ki benden büyük bir alkış aldı.





Kim Soon Jung//Kim So Yeon^^
Babasının mesleğini devam ettiren Soon Jung büyük bir şirketin baş sekreteridir. Şirketin her şeyi bilen Soon Jung şirkete yeni gelen başkan ile uğraşmak zorunda kalır. Bu sırada nişanlısı elim bir kaza sonucunda beyin ölümü gerçekleşir. 
Unniyi herkes tanır ;) Biz ilk defa Savcı Prenses'de tanışmıştık. Kendisini pek bir severim ;) Burada da o kadar uyumlu bir oyuncu olmuş ki bir alkış da bu unniye ;)





Lee Joon Hee//Yoon Hyun Min^^
Min Ho'nun amcasının şirket avukatı olan Joon Hee Soon Jung'un da en yakın arkadaşıdır ama yüksek beklentileri olan Joon Hee'nin yapmayacağı şey kalmaz.
Kendisini ilk defa izledim ve ne kadar sinir bir karakter olsa da sevdim. Başka diziler de iyi biri olarak görme dileğiyle ;)

Diziden Kareler^^



Joon Hee patronun kızı için Buzlar Ülkesi karakteri oluyor. Doğrusu o kadar yakışmış ve gerçekçi olmuş ki bir an hayal ürüne şey birde ortaya çıkmış gibi :D 


Oppanın saçları böyle o kadar iyi ki sonradan değiştirmeseydi keşke dedim.







Bu resimlerin hepsinde kötü karakterli Min Ho^^


Set arkası, komedi bu oppa yaaa :D


Bu sahne o kadar güzel ki anlatamam.


Yapma, etme oppa, sinirlenmek sana iyi gelmez :P


Sen ağlama dayanamam :'(


Şebek bu oppa yaaa, burada neden ağladığını ve öncesini izlediğiniz de çok güleceksiniz.



Hep kötü olsaydın bile izlerdim seni Min Ho oppaaaaa^^


Dizi de düşmanlar ama set arkasında kankiler^^




Bu resmi dizi bitiminden çok çok sonra oyuncular Sosyal Medya aracılığı ile bizlere sundu hatta çok önemli bir haberle. Duymayan kalmasın, dizimizin ikincisi için anlaşmalar yapıldı. Bakalım ikinci de neler olacak, sonu iyi ve soru işaretleri ile bitmişti. En kısa zaman da çekip bizlere sunarlar umarım.


Ahh bu sokak merdiveni neler gördü, neler duydu içini dökse de bizde dinlesek :D

Dizimizin Gifleri^^


İşte size kötü huyuyla Min Ho. O derece kötü yani gerisini siz anlayın.




Bu sahne evlere şenlikti. :D



Havanı yesinler Min Ho^^ O_o



Min Ho tam bir lolipop hastası. Gerçi kalp naklinden önce görse ayak ucuyla bile kenara atmaya tiksinir ama sonrasın da hastası oldu, hatta sevdiğine lolipop çiçeği bile yaptı, gerisini siz anlayın :D


Kendisini bir çok dizi de görmüşsünüzdür, ilk olarak Reply 1997'de sonrasın da ise Modern Farmer'de izlemiştik. Hepsinde on numaraydı. Çok sevimli ve komik bir oyuncu. Burada da komediydi, çok sevdim kendisini ;)





Mimikler çok iyi demiştim değil mi? :D Tatlı şey :D


Min Ho'nun sekreteri olsa da zaman sonra kanka oldular vesselam :D







Esnemesi bile olay bu oppanın :D


Ve aşk adamı olması da bambaşka^^




Vee son^^
Diziyi ilk olarak çok sevdiğim söylemek isterim, çok güzel akıcı ve gerçekçi bir hikayeydi. Oyuncu seçimi, konunun gidişatı falan benden on üzerinden on aldı, sadece keşke ben hemen bitirseydim diyorum, fazla uzattım gibi. Hem bana hemde diziye yazık oldu :P Bana neden oldu derseniz bu diziye ihanet olur diye başka dizilere de göz ucuyla bakamadım ve kaldı öyle :D
Dizinin sonu anladığım kadarıyla ikincisi çekileceğinden fazla hızlı gelişmiş ve bitmiş. Bazı sorular asılı kaldı son bölümde. Neyse devam ettiği için heyecanla bekleyeceğiz bakalım nasıl olacak ;) Bu sefer hemen bitirmeyi düşünüyorum :D Şu an için dizinin ne zaman çekileceği hakkın da bir bilgi yok ama en kısa zaman da öğreniriz gibi ;) 


Bu fotoğrafa bitiyorum, zaten diziye başlamama neden olan fotoğraf kendisi. Gözlüklerim pazardan, Allah saklasın nazardan diyor sanki :D Ama harika bir fotoğraf^^ 



Bir dizi yorumu daha bitmiştir. Kesinlikle tavsiye eder, başka diziler de görüşmeyi dilerim^^



10 Eylül 2015 Perşembe

Medcezir//Emily Snow Kitap Yorumu^^

Selam^^
Şu an yorgun ve bitkin halde bir yorum yazıyorum. Aslında yazmazdım ama bir kaç gün iş olduğundan ve yorumlar biriktiği için bu halde yorum girsem iyi olur dedim. Yorum gireceğim kitap Novella Yayınlarından çıkmış, konusuyla ilgi çekici olan Medcezir kitabı. Tabii siz başlıkta gördünüz :P Böyle giriş yapayım dedim olmadı :P Kitabımız ilk elime geçtiğin de çok merak ettim Kütüphanemden Kitap Manzaraları blogunun sahibi K.mm kitap çok güzel tavsiye ederim dedi. O sıralar okuyamadım, kısmet bu zamanmış.

Willow daha küçük yaşta oyunculuk yapan bir Hollywood yıldızıdır. Yıldızı küçük yaşta parlak olsa da zamanla hayatı altüst olur ve ünü iyice yerlerde sürünür.
Bu sebeplerden dolayı rehabilitasyon merkezin de kalan Willow çıktıktan sonra hayatın da gerçekleri bilen ailesi ve menajerinden başka kimsenin olmadığını anlar. Bu zaman zarfında yeniden yıldız olmak için elindeki son şansı da değerlendirmek zorundadır. Yeni filmi için sörf öğrenmek zorunda kalan Willow karşısında yakışıklı ve gizemli Cooper'ı bulur.


Bu tür kitapları seviyorum. Bu sene baya okudum gibi ve hepsini de çok sevdim. Dram sever olduğumu biliyorsunuz, bu kitaplar ise aşk ve dram karışımı şeyler. Arada komik diyaloglar da oluyor mesela. Bu kitapta öyle, çerezlik niyetine bir kitaptı. Sevdim mi sevdim ama sinir de oldum. Willow karakteri çok içine kapanık ve her anlamda olumsuz düşünen biriydi bu yüzden şu kızın ağzına iki tane çakasım geldiği doğrudur. Willow geçmişte yaşadığı acı olaydan sonra kendi gibi dibi boylamaya niyetli arkadaşları ile olay nerede bunlar orada olurlar ve hayatı rehabilitasyon merkezinde devam eder. Willow için en kötü zamanlar olsa da kendini düzeltmeye kararlıdır ama çevresi pek yardımcı olmaz tabii Cooper'a kadar. Willow'a cidden sinir oldum ama ortaya çıkan gerçek ile yaptıklarında haklı kız dedim.


Cooper sevimli bir karakterdi, kendisini pek bir sevdim. Azıcık bu ne yaaa dediğim yerler oldu ama Willow'a olan desteği ve sarışın oluşu benden tam puan aldı ;) Sizde kesin seversiniz bizim bu yakışıklı sörf hocasını. Kendinin de sicili Willow gibi temiz değildir, yanlış anlamayın Willow gibi ortalığı karıştırmamış ama ailesi ve yaşadığı acılar beter. :( Willow'a üzüldüm, Cooper'a da bir o kadar üzüldüm:( 

Çerezlik bir kitap dedim biraz önce, aynen öyle, bir oturuşta hemen okuyup bitireceğiniz kitaplardan. Sevdiğimden bahsettim ama kitapta beni yoracak bir eksiklik vardı. Yaa yazarın dilinden ya da çevirmen de bir hata vardı. Bazı kısımları okuyordum anlamıyordum, bir daha başa alıp tekrardan okuyorum bu sefer anca anlıyordum. Bu sebeple çok zorlandım. Şimdi yazarın ikinci kitabı Teklif var, bakalım onda da bu eksiklik var mı, eğer olursa yazar da olmazsa çeviride. Gerçi Teklif'inde çevirmeni de aynı kişi. Neyse okuyup anlarız artık. :)



Kitabımızı okurken tahminlerim vardı ama sona doğru ben bi şok. Willow'un neden bunları yaptığını anlayabildim sona doğru, hatta başta diyordum şu yaşadıklarını keşke başta söylese de bizde ne oldu anlayıp okuyalım ama yazarın bildiği varmış meğer :D Sona doğru söylemesi hatta sonradan yaşanan olayların olması kitabın gidişatını güzelleştirmiş. Kitabımızı merak edenler için tavsiye ederim, bir gününüzü alacak hemen bitecek bir kitap. Belki benim yaşadığım sıkıntıyı siz yaşamazsınız ;)


Orijinal kapak, bizim kapakta güzel bu da. Ama tabii ki de ailemin yanında okuyamadım :P Sağ olsun kitap kılıfım yardımıma koştu :D


Kitaba Puanım 5/4



Alıntılar^^


Eğer bu kadar zor biriysem neden beni bırakmıyordu? Kahretsin, neden ben onu bırakamıyordum?


******


"Seni seviyorum Willow, ama sensiz yaşayabilirim. Sadece sensizliği reddediyorum.



Yorumun sonuna geldim, başka yorumlar da görüşmek üzere^^



4 Eylül 2015 Cuma

Tatlı Tehlike//Wendy Higgins Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^

Bir kaç ay öncesin de harika bir seriye başlamıştım. Daha bittiği dakika da ikinci kitabı almak istedim ama o sıra aklım çalıştı :P ve yayıncımız da hemen çıkardığı için üçüncü kitabı bekledim, iyi ki de bekledim. Şimdi Medcezir kitabından sonra son kitap Tatlı Hesaplaşma'ya başlayacağım. Bu kitaba dönersek eğer ilk kitap kadar çok sevdim aa dostlar. Başlarda sinir oldum ama sonradan yazar öyle bir devam ettirmiş ki başta kızdığım şeyleri geri aldım :D 
Not: Birinci kitabı okumayanlar yorumu es geçebilir^^

Anna tuhaf ama normal giden hayatından sonra Nefil olduğunu öğrenir ve hayatı alt üst olur. Artık bir parti kızıdır ve kendini bir şekilde iblislere kanıtlamalıdır. Günler günleri kovaladıktan sonra babasın dan gelen emir ile Dünya'da bulunan yandaş nefilleri ile görüşmelidir. Bu sırada Kaidan'ide aklından ve kalbinden silemez ama Dünya için, nefiller için ve aşkı için her şeyi göze alıp iblisleri yok etmek için mücadeleye başlar.




Konuya fazla detay eklemedim. Okuyunca neler olduğunu siz öğreneceksiniz. İlk kitabı çok sevdiğim hatta bu seriyi çok sevdiğimi söyleyebilirim. İblisli kitapları sevmem ama yazarımız nasıl yazacağını çok iyi biliyor. Aksiyon ikinci kitaba göre yerindeydi. Vasat bir tarafını görmedim, normal de 3 kitaplı olan seriler de ikinci kitap durağan geçer ama bu kitapta öyle hisse kapılmadım. İlk kitapta olduğu gibi gerçekler ortaya çıktı, bu kitapta ise savaşa hazırlık son kitap ise savaş başlasın!! Yukarıda kitabın yarısına kadar kızdığımdan bahsettim. Nedeni ise sağ olsun yazar Kaidan'i bize bir süreliğine hasret bıraktı. Çıktığı zamanlar da ise işte adamımız çıktı diyoruz hooop yine yok. Ben Şok :P
Ama yarı da ve yarıdan sonra Kaidan yine ve yeniden kalbimize taht kuruyor. Yine kafası iyi, yine kimseyi sallamayan Kai ama sebepleri var aaa dostlar. Ahh o sebepleri öğrenince "Ne kadar da düşünceli bir erkek!!" diyeceksiniz^^


Anna ise garibim ne yapsın hem iblislerle uğraşıyor hemde kalbine gömdüğü aşkıyla uğraşıyor. İkilem de kalmış, hele havada dolaşan kötü iblisler Anna'yı bir rahat bırakmıyor. Yazık yaa birimiz de gidip şu Anna'ya Kaidan'i getirmiyoruz (Gerçi Kaidan'i biz bulsak Anna'ya ne diye götürelim :P) Şaka bir yana Anna iyi kız yaa, diğer salak karakterlerden iyi, şimdi neden salak dedin diye sorarsanız yani bu kızlara bakacak olursak bazı karakterler salak :D Neyse Anna dünyayı kurtaran prenses ve prensini yanında istiyor tabi iblisler izin verirse.


Kitap sonlara doğru bir adrenalin bir adrenalin sormayın gitsin. Nasıl okudum oraları bilemezsiniz, onlar diken üstünde ben onlardan daha çok diken üstünde. Ben Şok, Şok, Şok :P İblisler kadar fena, kötü iğrenç karakter görmedim. Kitabımıza yeni karakterler konuk oluyor, devamında da bizi yalnız bırakmıyorlar. Onlardan belki üçüncü kitapta bahsederim, burada sadece Blake deyip devam edeyim. Yaa bir karakter bu kadar mı neşeli, açık sözlü ve sevilesi olur^^ Kaidan'den sonra favorim Blake'di <3 <3 

Dönme dolabı sahnemiz var, bu dönme dolap neymiş arkadaş demeyin aşıkların buluşma yeri :D Şahsen korkarım binmeye ama özendiriyorlar arkadaş. Neyse bunlar derin mevzular ama o sahneyi çok sevdim, tabii sonrasın da neler neler oluyor. Kaidan ve Anna, canım sevdiğim karakterler acıyorum sizlere yaaa :( Yazııııık :( 


Çok ama çok sevdiğim seriler arasında yerini koruyan bu seriyi kesinlikle tavsiye ederim, çerezlik diye bilecek ama sizi sizden alan bir seri ve kitap. Haa çok çok fantastik ve tuhaf şeyler beklemeyin, zaten kitabın amacı belli ki daha çok aşk üzerine ama yanı sıra aksiyon, bilinmezlik ve tehlikelerle dolu. Üçüncü kitapta daha çok aksiyon bekliyorum, zaten serinin son kitabı, son nokta da konulur diye düşünüyorum. Dördüncü kitap ise Kaidan'ın ağzından anlatılacak gibi duruyor doğrusu o kitabı 4444 gözle bekliyorum. :D

Ve yine, yeniden diyorum kapaklar mükemmel ama çiftimiz pek iyi değil :P 



Kitaba Puanım 5/5



"Senin önünde küfür etmek yanlış bir davranış gibi geliyor insana," dedi Marna. "Sanki odada tatlı bir nine var."
Müthiş bir masumiyetle söylemişti ama gözlerim kocaman açılmıştı.
"Nine mi?"
Ginger çok eğlendiğini saklamaya çalışmadı.
"Ah, hadi dök içini rahatla,"dedi Marna kardeşine. "Sen bile, Anna yanımızdayken ağzını tutuyorsun."

*****

"Biz sevgili değiliz," dedik aynı anda.
"Sizi tutan nedir?"diye gülümsedi Blake.
"Seni ve Ginger'i tutan ne?"diye sordu Kaidan.
"Bir okyanus dostum. Ha si-" Bana baktı "Iı...hay, seveyim seni."
"Seveyim seni mi?"dedi sırıttı Kaidan. "Yok, ben seni seveyim."
Blake burnundan soluyan ifademi görünce yumruğunu ağzına soktu ve Kaidan'ın omzuna vurup kahkaha attı. "Dedim sana! Küfretme olayına sinir oluyor! Ginger haklıymış."
Başımı iki yana salladım. İkisine de bakamıyordum. Yerin dibine geçmiştim.


*****

İşaret edip açıklayarak gösterdim, arkasından kendisinin yapmasını izledim. Bir iş başarmış gibi tatlı tatlı güldüğü her saniye içimden çiçekler açtı. 

Alıntıya Not: Kaidan'i gülerken görmek. :O Ben Şok :P




Yorumum buraya kadar, başka yorumlarda görüşmek üzere^^



29 Ağustos 2015 Cumartesi

Küçük Hırsız//Sena Yavuz Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Martı Yayın Grubu yayın hayatına yeni soluk getirdi ve Wattpad'de yayınlanan, sevilen kitapları çıkarmaya başladı. İlk şanslı kitap ise Küçük Hırsız oldu. Doğrusu iyi bir seçim olmuş, gerek kapağı, ciltli olması, gerek konunun ilginç olması bu tezimi destekliyor. Yazarın ilk okuduğum eseri, tabii yaşının gereği ve daha ilk olmasından kaynaklanan hatalar vardı ama güzeldi, sevdim.




Azra hayatın getirdiği zorluklarla onaylamadığı şekilde karşı gelmektedir. Girdiği işlerden kovulunca, kovulmasına vesile olan kişilerden çalmaya başlar. Bir gün yine bu işi yapınca başına Ekin adında kendi tabiriyle zengin züppe bir oğlan çıkar. Başta korksa da aslında bu karşılaşmanın hayatını değiştireceğini tahmin edemez.







Konu gerçekten ilginç. Karakterler, konu ve olaylar ayrı güzeldi. Eksikler tabii ki de vardı. Daha ilk kitapta dört dörtlük bekleyemeyiz, şahsen bende öyle beklemedim. Belki az beklemiş olabilirim ama o kadar da hayal kırıklığına uğradığım söylenemez. Kalemini sevdim, olaylara bakış açısını, sonuna doğru koyduğu bombaya ise bittim. Çok fazla detay vermeden karakterlere geçelim.

Azra, kendinle bütünleşmiş bir karakterdi, tam hayatına uygun hal ve hareketleri vardı. Hayatı gerçekten zor bir kız, neden hırsızlık yaptığını öğrenince hak vereceksiniz ama tabii yaptığı doğru şey değil. Gerçi bu yaptığı gelecek yaşamına neler getireceği nereden bilsin kız, iyi ki de yaptım demiştir kesin :P Böyle iki tatlı kişi ile bende karşılaşsam yaparım (ki Allah düşürmesin öyle şeylere, işin şakası bu.)


Azra'nın hayatına küçük dokunuşlar pardon büyük, büyük dokunuşlar yapan Ekin ise kitabımızın iyilik meleği. Bir adet isterim kendisinden yaaa!! Ama kader utansın. Neyse fazla dertlenmeye gerek yok sonuçta Ekin giderse Anıl gelir :P Ekin dışarıdan zengin züppe, burnu havada gözükse de -Azra gözünden- içi içine sığmayan, sevimli bir karakter. Azra'nın başına gelen en tatlı şey. Daha fazla  detay vermeden Anıl'cığıma geçelim.

Anıl!! Buralar da seni bekliyorum, bi gelemedin :P Ekin'den sonra çok sevdiğim bir karakter oldu. Ekin'nin tam tersi, dıştan feci şekilde korkunç görünen ama yüreği pamuk kadar yumuşak olan karakter. Herkes ondan korkuyor ve Ekin'nin baş düşmanı. Tabii zaman sonra yaptıkları kişiliğini doğrulamıyor ama bazı şeyler de artık değişmeli değil mi? Kitapta sadece Ekin'i sevmedim %50 %50 sevgiye böldüm. Bir yarım Ekin'ci, diğer yarım ise Anıl'cı^^ Ve duyduğuma göre ikinci kitap Anıl'cığımdan bahsediyor. Ne kadar sevindim anlatamam. Kalp Kalp^^



Kitabımız da geçen diğer karakterleri de sevdim. Oğuz, Ayaz, Ecrin vb. karakterler. Hele Ecrin bir numaraydı. Başta işte benim sinir olacağım karakter dedim ama yazar buna fırsat vermedi. 
Kitabımızın güzel olduğundan bahsettim ama her yazarın hatası olur, bunun da var. Normal yani bu yaşta cesaret edip kitap yazıyor ve bunu da iyi şekilde yaptığı bir gerçek. Sona doğru heyecan hat safhadaydı. Hele sözler, olaylar beni benden aldı. Sona doğru benden artı puan aldı yazar, aksiyon, adrenalin süperdi. Kitabımız her karakterin ağzından anlatılıyor. Bu kısmı da sevdim, her karakterin ne yaşadığı, ne hissettiğini ayrıntısıyla öğreniyoruz.

Kitabı Sosyal Medyam da paylaştığım zaman kitabın yeri bende apayrı demiştim. Kitabı hazırlayan değerli insanlar harika şeyler ortaya çıkarmışlar. Yazan, hazırlayan ve çıkaran herkesin ellerine sağlık. Ve Martı Yayınlarına da bir teşekkür borçluyum. kitabımı kupasıyla beraber göndermesi ayrı bir incelik. Teşekkürler^^ Son olarak kitabı tavsiye ederim, yazar küçük falan deyip almamazlık yapmayın, en azından bir şans verin derim^^

Kitaba Puanım 5/4



Alıntılar^^

"Sürekli bana ihtiyacın olmadığını biliyorum. Ama yanında olacağım ve sen bunu engelleyemezsin."

*****

Ufak bir kahkaha attıktan sonra gözlerime baktı. "Orada olacağım Azra. Seni her zaman beklerim."


*****

"Anıl'la sen çok farklısın sanki?"
"Benimki zorunluluk."
"Benimki de can sıkıntısı."
"İyi."
"İyi."



Yorumum böyle, emeği geçen herkesin ellerine sağlık. 
Başka yorumlar da görüşmek üzere^^





25 Ağustos 2015 Salı

Ölmem Gerekirse//Amy Plum Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^
Daha dün gece bitirdiğim kitabımın yorumunu yapıyorum.(Tabii benim yorum kaç gün sonra yayınlanıyor -_- İşler, işler, işler) İşler sebebiyle uzun süre elimde kalan kitabım o kadar akıcıydı ki daha yarıdayken bir gece de bitirdim. Sevdiğim bir seriydi, geçen sene ikinci kitabı okumuştum ve pek beğenmemiştim, çok vasattı ama bu kitap harikaydı. Yazar çok iyi bir sonla bitirmiş kitabı. Şok üstüne şok yaşadım.
NOT: YORUMUM TAMAMEN SPOİ OLACAK, SERİNİN SONUNU GETİRMEYEN OKUMASIN PLEASE^^ :D ÇÜNKÜ SPOİ'SİZ BU YORUM OLMAYACAK GİBİ. NOKTA. :D
SADECE OKUMAYANLAR KESİNLİKLE BU SERİYE BAŞLAYIN DERİM, BU SERİ KAÇMAZ EEE CANLAR^^




Vincent'i acı bir şekil de kaybeden Kate ne yapacağını bilemez. Sonsuza kadar kaybettiğini düşünen Kate elinden gelen her şeyi yapmaya kararlıdır tabii bu sıra da düşmanlar da peşini bırakmaz ve ailesini tehdit ederler. Gerçekleri öğrenen ailesi ise Kate'ye destek olmaya kararlıdır. Bazı araştırmalar sonucun da umut ışığı doğsa da Kate'nin pek umudu yoktur. Yine yaa umutsuz ve imkansızı bulacaktır yada düşmanıyla aşkı için savaşacaktır.





Konumuz böyle Bu kitap harika ötesiydi, başta hadi yaaa bunları mı okuyacağım falan dedim ama meğer çok yanılmışım. Yazarın kalemini hayal gücünü zaten seviyordum. bu son kitapla ise beni benden aldı. Başka serisi varsa tez elden çıkarmalı ki okuyabileyim. Kate ve Vincent'in hayatı yine çıkmaz da ve imkansızlığı kovalıyorlar. Onlar neler yaşayacağını merak ederken bizde hem şüpheli hemde heyecanla olacakları okuyoruz.


Kate'nin yaşadıkları gerçekten çok zordu. Bir kere sevgilisini en acı şekil de kaybediyor ve nasıl geri döndürebileceğini bilmiyor. Tabii bu sırada bir çok gizli olayla da piyasaya çıkıyor. Yeni kişiler katılıyor ve ummadık olaylar oluyor. Kate'ye bu kitapta hiç kızmadım, alıp bağrıma basasım geldi her üzüldüğün de :( 
Vincent ise bir tane yaaa, zaten aşığım kendisine burada beni benden aldı yine. Bir karakter bu kadar mı tatlı anlatılır yaaaa :( Gel de aşık olma :P Bir adet isteyeceğim ama Kate kadar şanslı değilim kader utansın :P Vincent'de zorluk çekiyor, çekmez mi hatta en zorunu o çekiyor. İlk zamanlar da ruh halin de dolaşıyor ama gelin bir de ona sorun, Violette'nin elin de kuklaya döndü garibim ama işin sonu mutluluk^^



Kitabın sonuna doğru ben ŞOK :O Ama öyle böyle değil meğer Kate'nin anlaması için bir sürü ipucu vermişler tabii o anlamadan biz nasıl anlayalım. Sonun da olan oldu ben yine ŞOK :P Şok üstüne şok, cidden Amy yapmış yapacağını, ayakta alkışlıyorum.
Kitapta beklenen savaş on numaraydı, tabii kayıplar oldu, üzüldüğüm doğru ama saklanan sırların ortaya çıkması buna engel oldu. Bir de yazarımız bizi nasıl çelişkiye düşürüyor anlatamam, kitap bitene kadar herkes den şüphe ettim, dedim kesin bu bir şeyler yapıyor ama şüphelendiğimin çoğu olmadı, nasıl sevindim anlatamam. Bir de bir çiftimiz vardı harika ötesiydi ikisi de^^ Çok sevindim onlara, tahmin ediyorsunuzdur belki Ambrose ve Charlotte^^ <3 <3 Mükemmellerdi^^


Kitabı birden hızlı okuyunca yemin ederim etkisinden çıkamadım, sabah Paris ile ilgili film izledim direk akılma Kate ve Vincent geldi. Filmi olsa keşke, Vincent ve Kate severler kesinlikle baskı uygulayalım. Tavsiyemi baştan söyledim, zaten bunu okuduysanız bu seriyi bitirdiniz demektir.^^

Kitabımız 3 kitaptan oluşuyor;

Benim İçin Öl (Yorum için TIK!)
Ben Ölene Kadar (Yorum için TIK!)

Son olarak Ölmem Gerekirse var ama yazarımız kitapta geçen evlere şenlik Jules'in kitabını çıkarmış ek olarak, daha almadım ama çok çok merak ediyorum en kısa zaman da alacağım inşAllah :D




Bu kapaklara bitiyorum yaaa^^ Aşk yaşıyorum bazen bu kapaklarla^^ <3 <3

Son olarak kitabımız da Türkiye, İstanbul çok geçti. Bu yerleri okuyunca yakın zaman da takibe aldığım Vine fenomeni Berkcan Güven aklıma geldi. En iyisi ben direk video'ya geçeyim :D 


Video'dan konu açılmışken bu şarkı'da bu seriye gelsin^^



Kitaba Puanım 10/10^^



Alıntılar^^

"Başka bir şey dedi mi?" diye sordu ablam beni süzerek.
Gözlerimi devirdim. Yeraltında bir sığınaktaymış, cani ölümsüzler tarafından yakalanma ya da öldürülme riski altındaymış, bana mısın demiyordu, Georgia hala erkek düşünüyordu. 
"Ee, ne dedi?" diye üsteledi.
İç çektim, itiraf etmekten başka çare yoktu. "Senin iyi olup olmadığını sordu," dedim.

*****

Jean-Baptiste cep telefonunu çıkarıp sanki uzaydan gelmiş bir makine gibi tutarak havaya kaldırdı. "Aynen okuyorum," dedi, "'Beyler, artık dananın kuyruğu kopuyor. O üzgün k*çlarınızı kaldırıp derhal buraya gelin.' Böyle tatlı dilli ve dokunaklı bir isteği nasıl karşı koyabilirdik ki?" dedi kuru kuru. 

Alıntıya Not: Ambrose'dan inciler^^ Seviyorum bu çocuğu^^



Alıntılardan sonra ve yorumumu bitirmeden önce bir kaç Paris fotoğrafı ekleyeyim^^





Başka yorumlar da görüşmek üzere^^


22 Ağustos 2015 Cumartesi

Senden Bebek İstiyorum//Aslıhan Akagöz Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^

Yorumlar hız kesmeden gelmeye devam ediyor^^ Bugün ki yorumum yazarımın kitabı Senden Bebek İstiyorum. Kitabımız çıkalı çok oldu, sağ olsun Okk ablalarımız ve K.mm Cnr Expo Kitap Fuarından  imzalı kitabımızı alıp gönderdiler. Çok sevindim ve halen daha imzaya bakıp bakıp sırıtırım :D Buradan OKK ablalarıma, K.mm ve yazarıma çok teşekkürler^^ Kitabı o zaman okumaya kıyamadım, yazı bekledim, okul olmadan hemen okuyup bitireyim dedim. En sonunda şimdiye kısmet oldu. 



Ölüm döşeğin de olan Babaannelerinin son vasiyetini yerine getirmek ve mirası almak isteyen Mert ve Yiğit kendilerinden istenen saçma olsa da yapmak zorunda oldukları görevi ne yapıp edip yapma durumun da kalırlar. Yapmak zorunda oldukları şey ise babaannelerinin kucağına ilk torunu vermek. Mert ve Yiğit çaresiz bir arayış için de olunca akıllarına hiç ummadık kişiler gelir. Yılar önce acı bir şekilde Feyza'dan ayrılan Yiğit kendini onun kapısında bulur. Çaresizlik için de kapısına dayanan Sedef ise Mert'in planın baş kahramanı olmaya adaydır. 



Harika ve değişik bir konu değil mi? İlk defa böylesini okudum, sizde konuyu okuyunca öyle diyebilirsiniz. Yazarımın kurgusu çok güzel. Her kitabı her karakteri, her hikayesi farklı. Bu da onlardan biri. Sosyal Platformlar da daha kitap olmadan önce duruyordu. Ama ben diğer e-kitaplara şans verince bu öylece kaldı tabii, tam başlayacağım sırada ise kitap oldu. Şanslıyım vesselam :D Konuyu, karakterler, sevdim. Her bir satırı olay, her bir satırı heyecan. Sadece ilk başlar da Mert ve Yiğit'i ayırmakta zorluk çektim. Hep aklım da birisi ünlü avukat birisi ise iş adamı ama hangisi hangisi diye düşünüp durdum ama bir kaç sayfadan sonra alıştım :D İlk defa başıma böyle bir şey geldi. İkiziz ve bizi ayıramazlar yaa bunlar da kitapta kuzenler ama ayıramadım :P



Kitabı okumadan önce herkes işte ben Mert'ciğim, ben Yiğit'ciğim dedi dedi durdu. Kendi kendime acaba ben hangisinin tarafını tutarım diye düşündüm. Taraf tutmadım, her iki karakteri de, çifti de sevdim. Ama favori çiftim Mert ve Sedef oldu^^ Mert beyimiz çapkın biri, o gece senin bu gece benim havaların da ta ki babaannesinin vaziyeti ve karşısına Sedef çıkana kadar. Kendisini çok sevdim, çok düşünceli ve nerede ne söyleyeceğini bilen bir karakterdi^^ Sedef'de şanslı gacı nasıl da buldu Mert'i ama onun da çektiği sıkıntılar az değildi. Zaten evlenmesine ve çocuk yapmasına neden olanlarda bunlardı. Okuduğunuzda Mert'e kızabilirsiniz ama sonraları iyi ki olmuş diyorsunuz^^

Yiğit ve Feyza ikisinin buluşması tesadüf değil. Eskiye dayanan bir husumetleri var ve Yiğit herkesi düşündükten sonra aklına Feyza geliyor. Artık intikam için mi yoksa halen daha unutamadığından mı bilinmez ama bunlar da iyi çift oldu. Kitabımızın uslu, beyefendi diyeceğimiz karakterdi Yiğit. Şimdi diyeceksiniz Mert'in nesi var! O bir kere Sedef'ten önce çapkınmış, hatta Yiğit'e yapmadığı kalmamış ama bazı gerçekler saklanmış. Uzun lafın kısası iki kuzen de birbirinden farklıydı. Feyza da Sedef gibi, geçmişi pek parklar değil ama nedeni var. Kendisine üzüldüm doğrusu :(


Yazarım duyguları çok iyi yansıtıyor, kuzenlerin geçmişlerin de başlarına gelen trajediler ve onların şimdiki hayata yansıtmaları falan ki bu iyi yönde yansıtma süperdi. Onların da hikayelerini okuyunca hem onlar için üzülüp, hemde alıp bağrınıza basacaksınız.

Kitabımızın asıl karakteri babaanne bir tane^^ Zaten Mert ve Yiğit'te öyle diyor. O olmasaydı biz başkalarıyla evlenir yada evlenmezdik, ne kadar tatlı değil mi? Velhasıl kelam süper bir kitaptı, gerek konu gerek karakterler olsun çok sevdim, kesinlikle tavsiye ederim. Yorumumun başında dediğim gibi karakterler arasın da az kafam karışsada tek bir sıkıntı yok kitapta. Sadece Postiga Yayınlarını etkileyen bir sıkıntı var. Kapak ve dallar ne yazık ki biraz kalitesiz. Kitabımızın kalın oluşunu göz önüne alacak olursak kapak biraz kalın olmalıydı. Sadece sıkıntı bu, bununla da Postiga yayınlarının ilgileneceğini düşünüyorum^^


Son olarak kitabı imzalı olarak bize ulaştıran Okk Ablalarımıza ve K.mm çok ama çok teşekkür ediyorum, yazarıma da teşekkür ederim tabii. İmzalı olacağını düşünmemiştim, My Twin ile ne kadar çok sevindik anlatamam, bir de yazarım imzayı atarken fotoğraf çekmişler, halen daha o fotoğrafları saklarım^^


Yazarımın okuduğum diğer kitap ve e-kitapları için yaptığım yorumlara bakıp devam edelim :)

Bir Damla Aşk(e-kitap) yorumu için TIK TIK!!
Aşk: Kör Kuyu(e-kitap) yorumu için TIK TIK!!
Çirkin Güzel-1 yorumu için TIK TIK!!
Ne Olacak Halim(e-kitap) yorumu için TIK TIK!!
 Çirkin Güzel-Aşka Uyanış yorumu için TIK TIK!!
Bir Aşkta İki Cambaz (e-kitap) yorumu için TIK TIK^^

Not: Yazarım ile yaptığım RÖPORTAJ'a bakmak isteyenleri ise BURAYA! alalım :*


Kitaba Puanım 5/5

Alıntılar^^

"Her ne kadar karşındakine duygularını hissettirdiğini düşünsen bile ona bunu kelimelerle de söylemekten çekinme. Çünkü insan sevildiğini hissettiği kadar duymayı da istiyor..."


*****

"...İşte benim ölmeden önce görmek istediğim şey buydu Yiğit! Siz asıl mirasın 'aile' olduğunu anlayın istedim. İnsanın ailesinden kıymetli hiçbir şeyi olamaz hayatında. Aileden daha değerli bir miras bulunmaz..."

*****

Onun acısını kendi yüreğinde hissediyordu. Sevmek bu muydu? Sevdiğinin tüm acılarını sırtlamak istemek miydi aşk? Eğer öyleyse Sedef  bir kez daha bu adama aşık olduğuna emindi.

*****

"Odun modunsun ama...Benim odunumsun,"




Başka yorumlar da görüşmek üzere, aşkla ve kitaplarla kalın^^