I Order For You//Kore Mini Dizi Yorumu^^

Herkese merhaba^^

Dizi ve filmlerim çoğaldı da çoğaldı. Bu dizimiz ise bir kaç ay önce izlediğim diziydi. Kısa keserek dizinin tanıtımını, yorumunu yapıp diğerlerini geçmeyi düşünüyorum. 

Bu diziyi My Twin indirip izlemiş, ee net olmadığı zamanda arşivde hangi dizi varsa izlemek mecburiydi, bu da o dizilerden biri. Dizimiz yemek ve aşçılıkla ilgili ama yemek ve aşçılıktan çok drama bağladı gibi. Sevdim mi ne yalan sevemedim. Güzeldi ama daha çok yemeklerle ilgili bir şeyler olmasını isterdim. En basitinden o kadar yemek yapıldı bir tanesini yeselerdi yaaa, içim gitti. Kız yemekleri yemeden konuşmaya başlıyorlar ve yemekler unutuluyordu tabii. Ya ye konuş ya da yapma yemek falan. -_- 

Dizimiz mini dizi, her bir bölüm 15-20 dakika alıyor ve 16 bölümden oluşuyor. Zamanınız varsa bir günden bitecek bir dizi ama ben uzatabildiğim kadar uzattım. :D Başka dizi yoktu çünkü. :D

U-Know Yunho//Yeo Gook Dae^^

Yemek paketi yapan bir işletmenin sahibi olan Gook Dae kendi çapında çok iyi bir şeftir ve paket ve yemek yapımında çok iyidir. Bir gün ansızın gelen müşteri ile hayatı, aşk hayatı ve geçmişinde ki acılar depreşir. Dizi de en çok acı çeken kişi olsa da geçmişinden sırlar ile hem üzülüyor hemde bu kız seni hak etmiyor diyoruz.

Kendisini ilk defa izledim ve tanıdık biri. İki kişilik olan TVXQ grubunun üyesidir. Gülene kadar çok tatlı ama gülünce insan bir geri çekiliyor. Şaka bir yana ilk defaya göre iyi bir oyuncu, başka diziler de izlemek isterim.  

Kim Ga Eun //Park Song Ah^^

Özel bir şirkette çalışan Song Ah kardeşi için Gook Dae'nin işletmesine gidip yemek paketi alması gerekir. Gittiği anda hem şeften hemde yaptıklarından etkilenen Song Ah kendini sürekli bu işletmeden bulur. Zamanla Gook Dae'ye aşık olan Song Ah geçmişte ki olayları öğrenince hayatı alt üst olur.

Kızı başta sevdim, sonradan ise sinir oldum. Sürekli bir ağlamaklı haller, karşı tarafı düşünmeme falan çok saçmaydı. İlk başlarda ki gibi neşeli devam etseydi dizi kendi açısından çok daha iyi olacaktı ama nerdee. Kendisini ilk defa izledim, oyunculuk süperdi ama oynadığı karakter cıks yani -_-

 Jo Yoon-Woo&Baek Jong-Won^^

Şefin yani Gook Dae'nin işletmesinden ki yardımcıları. Soldaki ne kadar ağır başlı ve düşünceli olsa da sağdaki onun tam tersiydi.

Soldaki arkadaşı ilk defa izledim ama sağdakini bir çok dizi de yan karakter olarak izledim. Kendisi komik ve iyi bir oyuncu daha sık başka diziler de görmek dileğiyle.^^

Jang Seung-Jo^^

Song Ah'ın şirketinin yeni yönetici olan bu adamın ismini yazmamışlar ve ben unuttum. :D Song Ah'a daha ilk dakikadan iyi davranan bu oppa Song Ah için her şeyi yapar. Kısacası dizinin ikinci, tatlı adamı.

Dizide ilk çıkış hali çok komikti ve çok tatlıydı. Song Ah çok şey kaçırdı ama zaten ikinci adamın kaderi de bu değil mi? :D Başka diziler de görüşmek dileğiyle.^^

Goo Jae Yee//Ah Da Hwa^^

Gook Dae ile geçmişte yaşanan husumetleri dolasıyla Gook Dae'ye bela olan kadının dizide bir çıkışı vardı ki anlatamam. Diziye bomba gibi düştü, sonradan bunun olayı da geçti ama devamında yine saçma sapan olaylar oldu. Kadın çok güzeldi, iyi oyuncuydu da başka diziler de iyi karakterli olması dileğiyle^^

Resimler^^

Kitap okuyan, daha doğrusu Manga okuyan bir erkek. :D

Kız bir zaman sonra bu işletme de çalışmaya başlar ve orada çalışanların mülakatından geçmeye çalışır :D Şaka bir yana bu sahneyi unuttum ama hepsi aynı karede olduğu için almak istedim.

Not: Çalışma sebebi de çok komikti ve şefin çektirdikleri. :D

Tatlı^^

Duruşuyla falan çok tatlı bir oppaydı.^^

Çatışmaları da aşkları da çok güzeldi ama sonradan drama bağladığı yerler cıksdı yani. -_-

Bu sahne çok tatlıydı yaa^^

Yemek paketleri böyle oluyordu.^^

Cidden çok güzeldi ama keşke yeselerdi. -_-

Dizinin ilk giriş kısmı.^^ Ne güzel yazmışlar ama :)

Dizinin tanıtımından. Bir şeyi fark ettim ki oppanın baya göbeği var. :D Gerçi dizide de göbek vardı ya neyse. :D

Kamera arkası^^

Gifler^^

Bunun keyfi de kimse de yok. Kıskandım. :D 

Bu sahneye ne gülmüştüm. :D Kızın hayal gücü sınırsız. :D

Bu kısımlar çok tatlıydı ama sürekli ayrı ve drama bağladıkları için saçma sapan bir şey oldu. -_-

Başka bir şefli dizi de oynaması dileğiyle.^^

Tip. :D

Ve son^^

Güzel bir diziydi diyemem ama mini bir dizi olması sebebiyle idare ederdi. Oyuncular, başlangıç çok iyiydi ama gidişat diziyi bitirdi. Gerçekten yapamamışlar. Yukarıda da dediğim gibi aşçılık, yemek üzerine olan bir dizi de hem ağızlarına ki sadece bir kere tadına bakıyorlardı ondan sonrası saçma sapan hemde sürekli ağlamaklı olması konuyu ve senaryoyu ters köşe yaptırdı, bizi de sıktı. Kısacası sevemedim bu diziyi, oppayı tanıyorum veya tanımak için ya da güzele benziyor izlemek istiyorum diyenlere de bir şey diyemem ama daha güzel mini dizilerin olduğunu bildiğimden listenin en, en, en sonuna atsanız da olur.^^

Bir dizi yorumuda böylelikle bitti.^^

Dizi çevirisi için Yeppudaa.com'a teşekkürler^^

Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^

Buralarda da varım^^

Facebook

Twitter

Instagram

Winter//Marissa Meyer Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^

Bundan önce ki paylaşımlarım hep dizi-film üzerindeydi ve şimdi karşınızda kitap yorumu var. Ay Günlükleri serisine veda ettim aa dostlar. :'( Hem üzülüyor hemde seviniyorum. Nedenleri ilerleyen kısımlarda. Serimize veda etmiş olabilirim ama teselli olarak ek kitap Uzak Yıldızlar var. Ona çok seviniyorum yoksa ilerleyen zamanda Cinder'ı tekrardan okuyabiliridim. :D

Bu seride ilkleri yaşadım desem yeridir, mesela serinin tamamı elimde, sonrasında arayı fazla uzatmadan bir sene de hepsini(Uzak Yıldızlar hariç) okuyup bitirdim ki benim için ilk defa olan bir şeydi. O yüzden ilkler deyip konuyu sizlerle paylaşıyorum. :*

Bu masallarda mutlu sonu kadınlar yazacak!

Ay halkı, yüzündeki yara izlerine aldırmadan zarafeti ve nezaketiyle hepsini büyüleyen Prenses Winter'a hayrandı. Herkes, genç Prenses'in, üvey annesi Kraliçe Levana'dan çok daha nefes kesici bir güzelliği olduğunu düşünüyordu. Winter, üvey annesinden pek hoşlanmıyordu. Eh, bunda Levana'nın, genç ve güzel Prenses'in çocukluk arkadaşı ve yakışıklı saray muhafızı Jacin'e duyduğu hisleri onaylamamasının da etkisi vardı tabii. Ancak Winter, Levana'nın sandığı kadar zayıf biri değildi ve yıllardır üvey annesinin isteklerini görmezden gelmeyi başarmıştı.

Winter, sayborg mekanik ustası Cinder ve arkadaşlarıyla birlikte belki de büyük bir devrim başlatacak ve uzun süredir gizliden gizliye süren bir savaşı nihayete erdirecekti. Cinder, Scarlet, Cress ve Winter; Kraliçe Levana'yı alt edip kendi mutlu sonlarını yazabilecek mi? "Ay Günlüğü" serisi sona erdi. Artık hiçbir masalda böyle bir tat bulamayacaksınız. Kendi masalınızı yaşasanız bile.

Bu masallarda mutlu sonu kadınlar yazacak!

Şu cümlenin güzelliğine bakın^^ Evet masallarda hep prens kurtarır prensesini ama burada başı bir kız yani Cinder çekmekte ve sonradan Scarlet, Cress ve Winter getirmekte. Hepsinin hikayesini, kavalyesini her şeyi öğrendik. Sıra şimdi Winter'da^^ Aslında kendisinin çocukluğunu Levana'dan öğreniyoruz ama burada kendisinin nasıl bir karakter olduğunu, kavalyesi kim ve nasıl sevdiğini okuyoruz. 

Winter Ay krallığının en güzel prensesidir ve bütün Ay halkı onu sevmektedir. Ay sihrini kullanmayı reddeden Winter Ay hastalığına yakalanır ve kimsenin göremediği halüsilasyonlar görür. Krallıkta bu gördükleri yüzünden deli olduğu söylentileri çıksa da gerçek güzelliğiyle herkesi büyüleyen Winter'a en çok yardım en kişi Krallık muhafızı ve çocukluk arkadaşı Jacin'dir.

Winter'ıda diğer karakterler gibi sevdim, sadece rahatsızlığı nedeniyle ona karşı olan davranışları onaylamadım. Mesela Scarlet çok üstüne geldi. Oysa ki ona ne kadar yardım etti. Bunları düşünüp bu kadar itici konuşması beni sinir etse de Scarlet bu, hem sever hem döver bir karakterdeyip fazla uzatmıyorum. :D
Bunun yanı sıra sevdiğim bir karakter oldu. Hele Jacin olan diyalogları, ona karşı davranışları çok tatlıydı. Levana'nın ise Winter'ı çekememesine de hem sinir oldum hemde "ohh iyi oldu!" sana dedim :D

Jacin Krallığın en iyi muhafızlarından biridir. Cress kitabından baş sihirbazın muhafızı olan Jacin Cinder ve diğerleri tarafından kaçırılır. Bu kitapta ise geri dönen Jacin Winter'ın iyi olması için elinden geleni yapacaktır.
Seri de kadın karakterlerden sonra tabii ki erkek karakterleri sevdik. Jacin'de onlardan biriydi. Winter'a olan düşkünlüğü, onu anlaması ve başına bir şey gelme düşüncesi ile hayatını tehlikeye atan koca yürekli bir muhafız olmasını çok sevdim.^^ 

Her iki karakterimiz de çok iyiydi, hangisini daha çok sevdim bilemiyorum. Bence ikisi de eşit seviyede.^^

Bu iki karakterimizden sonra biliyorsunuz ki kitapta beklenen savaş çıkmaya hazırlanıyordu ama nasıl. Levana'nın en büyük kozu insanların beynini yıkamak ve hepsine gücü yetiyor. İşte bu sebepler Cinder çok iyi planlarla savaşı başlatıp, tacını geri almaya planlar. Kitabımızın 800 sayfa olduğunu bilmeyen yoktur umarım. Evet diğer 6 karakteri de bir araya gelince kitabımızın 800 sayfa olmasına şaşırmamak gerek. Gerçi sayı gözünüzü korkutabilir ama sakın çekinmeyin. Yazarın kalemi o kadar akıcı ki elinizde bir kaç gün kalabilir ama bittiğinden ne çabuk bitti diyeceksiniz. :) 

Cinder ve Kai'nin ksıımları çok sevdim yaaa, zaten seri de en favori çiftim kendileri oluyor. Ama keşke yazar biraz daha onlar hakkında yazsaydı. Iko gibi bayıla bayıla okurdum. :D

Iko demişken kendisi yine bizi kırdı geçirdi, tabii yanında Thorne ile birlikte. O da az değildi ve Cress ile aralarından anlaşmazlık, çekim vs bunlar da çok tatlıydı. Komedi dalında Thorne ve Iko benim favori ikinci karakterlerim.

Scarlet ve Wolf ise üzüldüğüm karakterlerden oldu. Bence kitapta en çok üzülen çiftimiz kendileriydi. Çok ayrı kaldılar ama birleşmeleri de çok güzeldi. <3
Levana hakkında ne diyebilirim ki, kendisi yine kötü, kötü, kötü...

Kitabımızın başından bütün heyecan başlıyor, okudukça acaba şimdi neler olacak deyip hop oturup hop kalkıyorsunuz. Sonunun mutlu sonla bitmesini bilmesem daha çok heyecanlanırdım da, sonunu az buçuk bildiğimden sakin kalarak okudum. Tabii sinir olduğum kısımlar olamadı değil ama bunun yanı sıra çok güzel bir kitaptı. Serinin en iyilerini listelesem ilk sırada Cinder ikinci sırada Winter üçüncü sırada Cress ve son sırada Scarlet alırdı. Scralet neden sonda diyen olursa, o zaman kitap elimde baya sürünmüştü ve kitaba adapte olamadığım için pek anlayamadım. O yüzden benim açımdan şansız bir kitaptı diyor konuyu kapatıyorum.
Bunun yanı sıra son Kai ve Cinder sahnesine bayıldım. Ne demek istediğimi okuyanlar anlayacaktır. Winter'ın güzelliğe karşı erkeklerin ve halkın o şaşkın bakışları ise beni gülme krizine soktu. :D

Kitabımızın sonunu çok sevdim, tabii ki böyle bir kitabın sonu mutsuz bitseydi yaygarayı koparırdım ama konuda da yazdığı gibi mutlu sonla bitiyor. Siz sadece bu mutlu sona nasıl ulaşıyorlar onu okuyorsunuz. Her kitabın kendine has masalına tıpa tıp benzemesi benden on üzerinden on aldı almaya da devam etti. O kadar iyi oluyordu ki o kısımlar bir kere daha yazarı tebrik ediyordum. Favori serilerimden biri olacak olan Ay Günlüklerini kesinlikle ama kesinlikle öneriyorum. Kitabı dün gece bitirmiştim(2 gün oldu) ve sıcağı sıcağına yorum yapmak istedim. Kitaba uygun bir yorum oldu mu bilemiyorum ama seriye yakışacak bir son kitap olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.

Son olarak;
VE SONSUZA KADAR MUTLU YAŞADILAR...



Serimizin diğer kitaplarına yaptığım yorumlar;

Cinder
Scarlet
Cress
Levana



Kitaba puanım 5/5

Alıntılar^^

Şehir hep aynıydı. Beyaz Artemisia. Koruyucu camların altındaki minik cennet.


*****


Kai Cress'e çabucak sarıldı.
Sıra Iko'daydı. Iko önce hafiften bağırdı, sonra donup kaldı.
Kai geri çekildiğinde, Iko bir ona, bir Cinder'a baktı. Birden gözleri kaydı ve yere yığıldı.
Kai korkuyla sıçradı. "Ne oldu? Kapama düğmesine filan mı bastım?"
Cinder kaşlarını çatarak yaklaşrı. "Iko ne yapıyorsun?"
"Kai bana sarıldı,"dedi Iko. Gözleri hala kapalıydı. "Ben de bayıldım."
Kai bir kahkaha atarak Cinder'a döndü. "Sen de bayılmayacaksın değil mi?"
"Garanti veremem."


*****

"Neden içimde kötü bir his var acaba?" diye homurdandı Jacin, Winter'ı şüpheyle süzerek.
"Bu yeni bir şey değil ki. Sen her zaman karamsarsınz,"dedi Winter ve onu omzuyla dürttü.


*****


"Sizi prenses Winter ile tanıştırayım," diye atıldı Scarlet.
"Thorne elini saçlarının arasına daldırdı. "Ne bu ya? Biz istenmeyen prensesler yetimhanesi filan mı işletiyoruz, anlamadı ki."

Alıntıya Not: Thorne yine yapıyor yapacağını, ne güldüm burada. :D


*****


Thorne kilere baktı.
"İçeride pirinç falan var mı? Belki Cinder'ın kafasını pirinçle doldurabiliriz."
Herkes ona şaşkınlıkla baktı.
"Nemi çeksin diye söylüyorum canım. Öyle yapılmaz mıydı?"
"Kafama pirinç falan dolduramazsınız!"
"Ama biri, ıslanan ekranını bir torba pirincin içinde bekletmişti ve..."
"Thorne."
"Sadece yardım etmeye çalışıyordum."

Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^

La La Land(Aşıklar Şehri) Film Yorumu^^

Merhabalar^^

Kore dizi ve film yorumlarından sonra araya yabancı filmde ekliyorum. La La Land bu sene çok konuşulan filmi oldu. Oscar'da ne kazandı bilmem ama Oscarlık film diye anıldı. Oyunculardan Emma Stone'yi tanırım ama Ryan Gosling'i izlemiş olsam da hatılayamadığım bir oyuncuydu. Film tam bir müzikal kıvamdaydı, zaten müzikal ama olsun :D Sıkmayan ama vaaay mükemmel bir filmdi de dedirtmeyen bir yapımdı. Konusu falan klasik aşk ve sonradan olanları anlatma üzerineydi ama anlatım tarzı diğer filmlere göre çok ama çok farklıydı. Yine de beklentiyi çok yüksek tutmadan izlenilebilir. Tabii bu benim fikrim, belki sizi çok seversiniz. ;)

Emma Stone//Mia^^

Oyuncu olmak isteyen Mia dizilerin ve filmlerin çekildiği özel bir yerin kafesin de çalışmaktadır. Arkadaşları ile gittiği partiden dönüşte girdiği mekanda Sebastian'ı görünce ondan etkilenir ama Sebastian yüz vermeden çekip gider. Mevsimler değişir ve bahar gelince tekrardan karşılaşan çiftin arasından aşk başlar. Kişilik olarak çok neşeli biri olan Mia Sebastian'la daha farklı olur ve oyunculuk kariyeri için farklı yollara başvurur. Emma Stone hakkında pek bir şey demeye gerek yok, gerçekten harika bir oyuncu. Sadece bir filmini izlesem de kendisini belli eden oyunculardan. Sadece o kadar da güzel biri değilmiş yaaa dedim filmi izlerken. :D 

Ryan Gosling//Sebastian^^

Caz müzik sanatçısı(Cazbant) olan Sebastian ölmekte olan bu müziği clup açarak kurtarmak isterken Mia ile tanışınca hayatı çok farklı bir yola girer. Kendi başına yaşayan ve kendini müziğe adayan bu karakteri canlandıran Ryan Gosling'i tebrik edelim. Güzel bir oyunculuk sergiledi. Hele şarkı söylemesi falan çok iyiydi. Başka bir filmde izledim mi kendisini pek bir fikrim yok ama buradan artık kendisini tanıyorum. Film araştırması yaptığımda oynadığı karakterler için yapılan yorumlara çok güldüm. Demek hep böylesi bir karakter oynamak istiyor. :D

John Legend//Keith^^

Sebastian'ın yıllar sonra karşılaştığı ve ona iş teklif eden arkadaşı. Kendisi de Caz müzisyenidir ama farklı tarz da çalmaktadır.

Kendisini tanır gibiyim, şarkılarını ya da kliplerini görmüş olabilirim. :D Pek bir fikrim yok ama filmde söylediği şarkıyı çok sevdim ki.^^

Bu sahne çok güzeldi yaa^^

Danslarına ciddi anlamda hayran kaldım.^^

İlk buluşma...

Gifler^^

Filmde en sevdiğim sahneler müzikli ve danslı olan yerlerdi. Normalde başka dizi, filmler de bu kısımları atlarım ama burada izlemek istedim. Çünkü gerçekten müzikale ve filme yaraşır gösteriler vardı.

Çok komik ve tatlı bir sahneydi. :)

Burada Caz sevgisinden bahseden bir Sebastian görüyoruz. Bunları anlatınca aslından Caz'ı sevdiğimi fark ettim. Çok dinlemesem de Caz'ın dinlendirici bir tarafı var. Kafa dinlemek için birebir bir müzik türü.

Elbiseler, buluşmalar harikaydı.

Öyle bir izlenim verilmiş ki sanki 80-90'lı yıllar. Ellerinde ki Iphone'ları görmesem inanamayacaktım. :D

Ve o sahne...

Danslar çok iyi demiştim. :D

Arkadaki ışıklandırmalar da çok güzeldi. Bu kısımlar filmde en bi favorilerim.^^

Ve son^^

Klasik The End^^

 Başta dediğim gibi sıkmayan ama izleyebileceğimiz bir filmdi. My Twin'e önerdim. Onun da seveceğini düşünüyorum ama belli de olmaz. :D Filmin sonuna hem şok olup hemde çok sevdiğimi söyleyebilirim. Şok oldum, bunu beklemiyordum ama sevdim çünkü çok eğlenceli ve tekrar tekrar izleyeceğimiz bir kısımla bize veda etti. Öyle olsaydı keşke diyoruz ama senaryo neden böyle pek anlam veremedim. Böyle neşeli, hareketli ve aşk dolu bir film için ilginçti.^^ Yanlış anlamayın ne spoi ne de ölen biri var. Sadece çok şaşırdığım için böylesi bir yorumda bulundum. Eğer merak ediyorsanız izleyin derim, en basitinden müziklerini açıp dinlersiniz, aynı benim gibi.^^

Film de City Of Stars şarkısını oyuncularımız Emma Stone ve Ryan Gosling'in de söylemesi çok tatlıydı. Bunun yanı sıra ilk kısımda Ryan Gosling'in çaldığı parça Epiloguen ise onu da çok sevdim. Diğerleri de güzel ama bunlar daha favorim.^^

Bir yorumun daha sonuna geldik^^

İzlemek isteyenlere şimdiden keyifli seyirler.^^

Sevgi ve aşkla kalın^^

Buralarda da varım^^

Facebook

Twitter

Instagram