30 Kasım 2018 Cuma

Oh My Venus//Kore Dizi Yorumu^^

Selamlar^^
Uzun zamandan sonra güzel bir dizi yorumu ile karşınızdayım. Bir kaç aydır Kore dizisi izleyemiyorum, daha doğrusu izliyorum ama düzenli değil. Mesela şu an izlediğim diziyi iki gündür izleyemiyorum. :/ 2018 dizi konusunda olumsuz bir yıl oldu. Yıl bitene kadar bir kaç dizi daha izlemeyi düşünüyorum ama bakalım. Şu an yerli dizilerden Erkenci Kuş'ada baktığım için biraz zor. :D
Şu an tekrardan yoruma devam ediyorum. En son ki düzenlemeyi 1 ay önce yaptım herhalde. Bir dizi daha biteceğini bildiğimden buna önceliğimi verip hemen yazmaya başladım. Umarım bugün yorumu girerim. :)



Diziyi bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. So Ji Sub'un yine harika dizilerinden biri. Kendisini sevmeyeni bulursam şaşarım. Adam hem başarılı, hem yakışıklı hem de sempatik. Böyle dizilerde daha çok görmek dileğiyle diyeceğim ama şu an zaten öyle bir dizi çekti. En kısa zamanda izleyeceğim inşAllah. :D
Dizinin konusu, direk temasını söylersek eğer şişman bir kadının zayıflama öyküsü. Bu kadar. :D




Shin Min Ah//Kang Joo Eun^^
Lise zamanında okulun en güzel kızıyken, okumayı ve başarılı bir avukat olmayı kafaya koyduğu için kendisiyle ilgilenemez ve sürekli kilo almaya devam ederek şişman bir insan olur. Uzun yıllar beraber olduğu sevgilisi yıl dönümlerinde acımasızca terk edip, birde aldatınca Joo Eun zayıflamaya karar verir ve hiç ummadığı kişiyle çalışmaya başlar.
Shin Min Ah sevdiğim bir oyuncu ama şu zamana kadar sadece iki dizisini izledim. Kendisini daha çok dizilerde görmek dileğiyle.^^
Rolü gereği şişman olması ve sonradan zayıflaması çok tatlıydı. Başarılı duruşu, kendini ezdirmemesine ayrıca bayıldım. Uzun zaman sonra ezilmeyen kadın karakter görmek bir lütuftu. :D


So Ji Sub//Kim Young Ho^^
Uzun yıllar amerikada yaşayıp, işleri nedeniyle Kore'ye dönen Young Ho'nun saniyesinde olaylar dahil olması taa uçakta başlar. Uçakta bilmeden Kang Joo Eun'a yardım eden Young Ho'nu gerçek kimliğini öğrenmesine olanak sağladığı için sus yapı olarak ona yardım etmek zorunda kalacaktır. Çocukluk zamanında yaşadığı hastalıktan sonra insanların sağlıklarına daha çok dikkat etmelerine yardım eden Young Ho Joo Eun'dan çok çekecektir ama hem aşkı hem de yaşama sevincini tadacaktır.
So Ji Sub burada harikaydı, hele yaşanan olumsuz olaydan sonra ki yaşadığı duygular çok iyiydi. Bu adam bir efsane yaaa. <3 
Joo Eun'a yardım etmesi, esprili dille onu sürekli uyarması vs. en sevdiğim kısımlardı. So Ji Sub hayranları bu diziden sonra onu daha çok sevecekler gibi. :)



Yu In Young//Oh Soo Jin^^
Kang Joo Eun'un üniversite arkadaşı olan Soo Jin o zamanlar şişman bir kızdır ama zamanla hırsları nedeniyle zayıflar ve Joo Eun gibi başarılı bir avukat olur. Joo Eun ile üniversite zamanında yaşadığı bir olay sonrasında ondan intikam almak isteyen Soo Jin ilk yaptığı şey Joo Eun'un sevgilisini çalmak olur. Başarısını da Joo Eun'un şirketinden müdür olarak gösterir.
Kendisini bir çok dizide izledim. Hepsinden kötü. :D Burada da kötü ama öyle pençelerini çıkaran cinsten değildi. Şu an İmparatoriçe Ki'de oynuyor, orada kötü mü iyi mi bilmiyorum. :D



Jung Gyu Woon//Im Woo Sik^^
Kang Joo Eun'un liseden beri sevgilisi olan Woo Sik Joo Eun'dan çok kötü bir şekilde ayrılır. Ünlü bir şirketin yardımcısı olan Woo Sik başarılı biri olmuştur, daha sonrasından şirket işlerinde de önümüze çıkacaktır.
Çok tatlıydı dizi de ama çok sinir oldum. Sevgilin en beter biri de olsa bir kadın hiçbir zaman aldatılmayı hak etmiyor. Ayrıl sonra diğeriyle beraber ol. -_-
Başka dizilerde izlemedim, yoksa hatırlardım. :D
Baş role yakışır bir oyuncu, öyle görmek dileğiyle. :)




Sung Hoon//Jang Joon Sung^^
Kim Young Ho'nun hem öğrencisi hem arkadaşı olan Joon Sung başarılı bir boksördür. Başarılıdır ama geçmişinde yaşadığı aile sıkıntılarını unutamayan ve annesine yardım etmek isteyen Joon Sung'u sıkıntılı zamanlar bekler. Bu zamanda ise en büyük destekçisi Young Ho ve menajeri&arkadaşı olan Kim Ji Woong olacaktır.
Bu diziden sonra baya popüler olan Sung Hoon geçekten çok iyi bir oyuncu, böyle de devam etmesi dileğiyle. :)




Henry//Kim Ji Woong^^
Joon Sung'un menajeri olup, Young Ho'nun yardımcısı&arkadaşıdır. Kore'de askere gitmek ister ama Amerikada doğduğu için bir türlü kabul edilemez. Joon Sung'a çok yardım edecektir ve Joo Eun'un her daim yanında olacaktır.
Henry'yi çok ama çok severim. SM'den ayrıldı diye üzüldüm ama artık kendi ülkesinden kendi kariyerine bakacak olmasına seviniyorum. SM Çinli üyelere bu zamana kadar hiç destek olmadı çünkü.
Bunların yanı sıra ilk defa bu dizide izledim. Tam tatlılık abidesi bir karakteri vardı. Kendini yansıtan bir karakterdi bence. Şimdi Çin'de dizi çeker belki, belli olmaz ama çekerse eğer en kısa zamanda çekmeli. <3




Resimler^^


Bu kısımlara çok güldüm ama her başarıya giden yol zorluklardan geçer.


Dizi de şişman olmasının tek olumsuz tarafı gamzelerinin olmamasıydı. Oysa ki o kadar çok yakışıyor ki, daah çok görmek isterdik ve ilk ortaya çıktığı zaman Young Ho'nun tepkisi çok tatlıydı. <3


Oh Soo Jin'in şişman hali. O zaman bile tatlıymış ama bu normal kilo olmadığı için acaba gerçekte nasıl olur merak konusu.




Şu kısım çok tatlıydı. <3




Böyle bir hocam olsun, her saat spor yaparım. :D Hem eğlenceli, hem bilgili hem de tatlı. :D






Basın toplantısından.




Gifler^^





Dizinin belki de ne iyi, en tatlı hareketiydi. İnsanın gamzesi olunca böyle oluyormuş. <3



Oh My Venüs Boys <3




Bu zaferi bir gün bizde yaşarız inşAllah, aminnnn!! :D



Ufak kaçamak bakışlar. Favorim yaaaa. Çokta tatlılardı. :D





Oh My Venüs Boys 2 <3





Ostlar^^













Son^^
Diziyi gerçekten çok sevdim ama abartılacak bir tarafını bulamadım ne yazık ki. Yani demek istediğim ortada klişe olmayan bir şey yoktu. Her diziden bir kaç klişe alınmış ama oyuncular bunu harika bir hale getirmiş. Bu konuda çok sevdim. İzleme aksiliği yaşandı ne yazık ki, eğer zamanında bitirseydim daha çok severdim diye düşünüyorum ama unutulmaz dizilerim arasından da yer almıyor maalesef. :D
Yine de izleyin derim, yaşanan olayların gerçekliği, aşkları, arkadaş dayanışmaları o kadar güzeldi ki sırf bunlar için bile izlenir. <3 Kesinlikle tavsiye ediyorum bu sebeple. :)





Bir dizi yorumunun daha sonuna geldik. Eğlendiğim bir yazı oldu, uzun zamandır yazamıyordum, iyi geldi. <3
Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın.^^



Buralarda da varım^^





İzlediğim Filmler 12// Sevdiğim Tüm Erkeklere, Otel Transilvanya 2, Yeni Nesil Aşklar^^

Merhabalar^^
Yine beğendiğim filmlerin yorumları ile karşınızdayım. Tabii beğendim dediysem yanlış anlamayın, beğenmediklerimin yorumunu da yapıyorum. Sadece bu sefer ki paylaşımdaki bütün filmleri beğendim. :)
Yine kısaca bahsedip, beğenip beğenmediğime değinip bitireceğim. O zaman başlasın!!




Sevdiğim Tüm Erkeklere^^



Bu filmin kitabının olduğunu herkes biliyordur. Baya popüler oldu ama içeriği nasıldır bilinmez. Kitabı bilmem ama ben film gerçekten beğendim. Çerezlik romantik komediydi. Netfilx'de olması güzel, beğenmiş olsam da sinemalarda olsaydı o kadar parayı vermezdim herhalde. :D 
Seri 3 kitaptan oluşuyor, bu film ilk kitabın uyarlaması, en kısa zamanda diğerleri gelir umarım, kitaplarını okumadım filmlerini izleyeyim bari. :)
Yukarıda da yazdığımdan anlayacağınız üzere filmi beğendim, oyuncular çok iyiydi. Çerezlik tarzı olduğu için zamanınızı dolduracak güzel bir filmi, öneririm. :)
Filmi Netflix'de izleyebilirsiniz, kitaplar da Pegasus Yayınlarından çıktı, online sitelerden temin edebilirsiniz. ;)


Başrol erkeği. Şu sıralar çok popüler, hak ediyor ama. ;)





Güzel fotoğraf ama gelin itiraf edin, kim böyle yatabilir? :P İnsan uyuyunca çıldırıyor be. :D









Otel Transilvanya^^


Diğer film yorumumda filmin birincini izlemiştim, BURADAN yorumumu okuyabilirsiniz. Filmi çok beğendiğimi, ikincisini de izlediğimi söylemiştim, bunu da ilki kadar sevdik. Çocuklarınızla izlemek istiyorsanız ilk önce siz izleyin ondan sonra karar verin. Sonuçta çocukların hayal gücü bizimkinden daha çok çalışıyor. ;)
Geri kalan animasyon severlere kesinlikle öneriyorum. filmin üçüncüsü de mevcut, yakında onuda izlerim. ;)



Evet ikinci de filme bebek dahil oluyor. Konuda onun çevresinde dönüyor zaten, acaba annesi gibi vampir mi, yoksa babası gibi insan mı? :D














Yeni Nesil Aşklar^^


My Twin TV+'da izleyip çok sevmiş, arada ondan film önerisini istiyorum, benden daha çok film izlediği bir gerçekte. O sırada da bunu izle dedi. İzledim ve çok beğendim. Normalde Kore filmlerini sevmem, dizi kadar güzel yapamıyorlar ama bu iyiydi. Kesinlikle öneririm. Çok farklı bir şey beklemeyin, klişe konuya sahip ama oyuncuların uyumu, atışmaları çok güzeldi.
Oyuncuların çoğunu tanıyorsunuzdur, o yüzden pek sıkıntı olmaz gibi. ;)

Üç çiftin etrafından olaylar gelişiyor, hepsinin olayı, aşkları ve yaşantıları farklı.
Favori çiftim ise;


Bu arkadaşlar.^^





Bu adam daha ok film, dizi çeksin. :)






Bütün film yorumlarıma BU ETİKETTEN ulaşabilirsiniz^^





Bir film yorumlarının daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^



Buralarda da varım^^


27 Kasım 2018 Salı

Fatih Harbiye//Peyami Safa Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Yığınla kitap yorumum birikti. Bundan bir ay önce okuduğum kitabın yorumu bile duruyor, gerisini siz düşünün. O yüzden çözüm olarak daha önce de bahsettiğim telefonda yazma işini şu an, şu dakika, sınavdan çıkmış kafede otururken gerçekleştiriyorum. :D
Fatih Harbiye kitabını geçen senelerde yayınlanan, aynı adı alan diziden hatırlıyorsunuzdur.(Diziler de olmasa ne yapacağız. :P) Kitabı alalı uzun zaman olmuştu ama okumak şimdiye kısmet oldu. Kısa, akıcı, anlamlı ve klasikler arasında büyük değer olan kitabı çok beğendim.


Darülelhan'ın (Konservatuvarın) alaturka kısmında ud eğitimi alan Neriman, mensup olmakla iftihar ettiği Doğu kültürünü çok seven babası Faiz Bey'le on beş yaşından beri Fatih semtinde oturmaktadır. Yine bu semtte tanıştığı, babasına çok benzeyen ve Darülelhan'da kemençe eğitimi alan Şinasi ile yedi yıldır nişanlıdır. Bütün mahalle, tahammül sınırlarını zorlayan bu nişanlılık ilişkisinin evlilikle bitmesini beklemektedir. Ancak Neriman'ın Darülelhan'da tanıştığı Macit, onun içinde yer etmiş Batılı bir hayat yaşama isteğini uyandırır. Neriman, Beyoğlu'nda, Harbiye'de yaşanan ışıltılı hayat tarzına imrenerek yaşadığı muhitten, evlerinden, babasından, Şinasi'den ve hatta doğuyu temsil ettiğini düşündüğü kedisinden bile nefret etmeye başlar. Tramvay yoluyla birbirine bağlanan ama birbiriyle bağdaşması mümkün olmayan iki semt, Fatih ve Harbiye, aynı coğrafyada yaşanan bir kültür ve zihin geriliminin cepheleridir. Türk edebiyatının en üretken kalemi Peyami Safa, televizyon dizilerine de konu olan Fatih-Harbiye romanında toplumumuzun yaşadığı asrîleşme (çağdaşlaşma) sancılarına eşyalar, şahıslar, kurumlar ve mekânlar üzerinden ayna tutmaktadır.

Ana karakterden Neriman ve Şinasi'nin yaşadıkları psikolojik sorunları, daha doğrusu içsel kavgalarına şahit oluyoruz. Zaten Pefami Safa daha çok psikolojik ağırlıklı kitaplar yazıyormuş, bu da onlardan biri.  Konu yeterince açık. Neriman yaşadığı hayatı beğenmiyordur ve Harbiye'nin zengin kesiminden tanıdığı Macit'den sonra aklının daha çok karışmasına sebep olur. Bu sebeple aileler arası nişanları olan Şinasi ile arası açılacaktır. Bu satırdan sonra yorumu yaparken dizi ile kıyaslama yapacağım ki izleyenler olmuşsa nasıl bir kitapla karşılaşacaklarını bilsinler.

İlk olarak Neriman dizideki gibi sakin, anlayışlı değil. Kitapta çok asabi ve düşünceleri pekte takdir edeceğimiz tarzda değil. Hep bir küçük görme ile başlıyor anıları, düşünceleri.
Şinasi ise dizideki neyse o. Orada da olaylara dahil olsa da pek üstünden durmuyor, yani olay çıkartmıyor fazla. Psikolojik bir roman olduğu için içinden yaşıyor sadece. Tabii çevresine de bu etkileri gösteriyor ama her şey aklında bitiyor.
Macit ise bambaşka. Zaten kitapta çok az yerlerde geçiyor ve ismi de bir o kadar az geçiyor kitapta ama dizide resmen baş roldü. Hatta Macit'i dizi de çok sevdik. Kitapta da kötü değil, kendi zenginlik hayatında yaşayıp gidiyor, Neriman'ı yoldan çıkaran o olmuyor yani. 
Neriman'ın dizi de halası olan Gülter kitapta evin hizmetlisi. O zaman yardımcı tutmak olağan karşılandığı için dizi de hizmetli yerine Gülter hala olmuş. Fahriye ve Şinasi'nin kardeşi vardı ama az kesimlerde görebiliyoruz.



Karakter olarak böyle, kitap ve dizi arasında baya bir uçurum var. Zaten sonu kitap gibi bitmediğini de herkes görmüş oldu. Kitapta nasıl bitiyor tahmin edersiniz ama içsel çatışmalar, yaşanan olayları daha iyi anlamak için okumak lazım. Peyami Safa'nın kalemini ilk defa okudum ve çok sevdim. Biraz psikoloji romanlar yazsa da kitaplarını okumaya devam edeceğim. Kitap ağır deyip okuyamam diyenler içiniz ferah olsun, severek ve akıcı şekilde okuyacağınızın garantisini veriyorum. 


Klasiklerden okumaya daha fazla özen göstermeliyiz diye düşünüyorum. Öğretecekleri o kadar çok şey var ki, sürekli okuyun demiyorum ama bir kaç kitap arası okuyabilirsiniz, aynı benim gibi. :) O yüzden kısa, akıcı ve yeni başlayacağım diyenlere kesinlikle öneriyorum. 




Türk Klasiklerine puan vermiyorum bu arada, o yüzden hemen alıntılara geçelim. :)

Alıntılar^^


Belki de bu, gizli kararları belli etmesinden kokulan gözleri serbest bırakmak içindi; belki de bunun için başını başka tarafa çevirmişti ve bugünkü gibi korkarak uzaklaşmıştı.



*****


Izdırap verdiği intibah zamanlarında, kendi kendini aldatmak, başkalarını kandırmak kadar basit değildir ve insan kendi içindeki adaletten ürkmeye başlar. 



*****


Ah efendim, dedi, bizi bizden daha iyi biliyorlar; Mesnevi'yi de, Rubaiyat'ı da, Gazali'yi de, Farabi'yi de bizden daha çok okuyorlar; bizi bizden daha çok takdir ediyorlar; bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur.







Böylece bir yorumu daha bitiriyorum. Geriye kaldı iki kitap yorumu ve yığınla dizi&film yorumları.
 O zaman başka yazılarda görüşmek dileğiyle.^^



Buralarda da varım^^



25 Kasım 2018 Pazar

Görgü ve Casusluk//Gail Carriger Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^
Kitap yorumlarım da aynı izlediğim dizi ve film yorumları gibi yığıldı kaldı. Böyle olması güzel aslında, halen daha bir şeyler de aktifin falan. :D Buna seviniyorum çünkü bir ara yerlerdeydim. Bu sefer ki kitabım yıllar önce Blog Günlerinden bize gelen hediye kitap. My Twin okuyup en işte demişti, ben de kapağına ve konusunu merak ettiğim için okumaya başladım. My Twin'in dediğim gibi ahım şahım değil ama kötü de değildi.

On dört yaşındaki Sophronia, annesinin sabrını zorlamaktadır.
Sophronia görgü kuralları yerine saat sökmek ve ağaçlara tırmanmakla ilgilenirken ailesinin en büyük korkularından biri, kızlarının misafirlerin karşısında o korkunç reveransını yapmasıdır ve Bayan Temminnick kızının bir hanımefendi olmasını çok istemektedir. Bu yüzden onu Matmazel Geraldine'in Seçkin Genç Hanımlar İçin Görgü Okulu'na gönderir.
Ancak Sophronia çok geçmeden bu okulun, annesinin umduğu gibi bir yer olmadığını anlar. Okuldaki genç hanımlar, görgü kurallarından fazlasını öğrenmektedir. Dans, kıyafet seçimi ve görgü kurallarının yanı sıra suikast, aldatma ve casusluk dersleri de verilmektedir; tabii olabilecek en kibar şekilde.
Sophronia ve arkadaşlarını heyecanlı bir ilk eğitim yılı beklemektedir.



Karakterin 14 yaşında olması biraz garibinize gidebilir ama kitap eski, leydilerin zamanında geçtiği için çok normal. O yüzden pek etkilemedi beni. Konu olarak da çok güzeldi, uçan okullar, öğretilen ve bulunması gereken şeyler gerçekten ilgi çekiciydi. Burada Sophronia'un üstüne çok iş düştü. Kitapta sadece bir karakter üstünden anlatıldı ve sadece onun etrafından olaylar gelişti. Yaptığı yaramazlıklar ve yaşına göre uygulamadığı kuralları gören annesi bu konu hakkında tavsiye aldığı birinden görgü okulunu öğrenir ve o okula gönderir ama annesinin bildiği görgü okulu aslında casusluk öğretmektedir. Öğrenciler ya aileden gelen casuslukla bu okula gelir ya da Sophronia gibi bilmeden gelenlerle eğitim devam etmektedir. Bu eğitmenlerde ise öğretmenler kurt adamlar ve vampirlerdir. Çok ilginç değil mi?



Diğer karakterler de sevdiklerim oldu ve olmazsa olmaz kötüler oldu. Bir kaç karakter dışında diğer karakterlerin kitaba nasıl bir katkı sağlayacağını hemen anlıyoruz ama bir kaçı için başta sağ gösterip sol vurup, halen daha neler olduğunu anlamadığım karakterler eklemiş. Bu konu hakkında açıklık getirir mi yazar belli değil. Yazar üst sınıflar hakkında yazar alt sınıf kesimi unutmuyor. Bunu da eğlenceli şekilde anlatmasını beğendim. Sizler de seversiniz diye düşünüyorum.
Kitapta geçen binaların uçması, vampirlerin, kurt adamların olağan karşılanması, düşman olan Hava haydutlarını cadılara benzetilmesi, hepsi çok iyiydi. Yine burada vurgu yapmak isterim ki yazar bu konuda iyi ama işleyiş sıkıntılı. :D

Kitabın ilk olarak konusundan ve kapağından albenisi var. Bu seçenekler yüzünden alan okurlar belki çok sever belki de benim gibi eh işte bulabilir. İçeriği de güzeldi ama işleyiş tarzını nedense sevemedim. Bu konuyla ilgili o kadar güzel bir kitap çıkabilirdi ki ama ne yazık ki çok güzel bir şey yoktu ortada ama çok kötü de değildi. Devam eder miyim biraz şüpheli. ;)
Bunların yanı sıra ortadaki gizemi, yazarın hayal gücünü gerçekten sevdim. İşleyiş için biraz daha çalışmalı sadece. Zaten geri dönüşler pek iyi değil ki Pegasus serinin devamını çıkarma da pek hızlı değil. Kaç sene oldu çıkalı kitap.




Kitabı merak edenlere tavsiye ederim, belki siz seversiniz belli olmaz. Biraz daha heyecanlı ve işleyişi iyi olsaydı belki de sevdiğim fantastik-tarihi kitaplar arasında yerini alabilirdi. Siz yine de bana bakmayın, bir şans verin derim. ;) Kitap ile aranıza girmek istemem. :D



Kitaba puanım 5/3,5^^




Alıntılar^^

Profesör Braithwope, Sophronia'ya delici şekilde bakmaya başladı. "Çok fazla soru soruyorsun."
"Ama profesör, siz de çok fazla merakımı uyandıran şeylerden bahsediyorsunuz."



*****



"Bir kurtadamdan bıçak dövüşü dersleri aldık.
"Kurtadam mı? Vay be. Bizim okulda doğaüstü varlıkları yok. Bana sorarsan dekanlık biraz yokluk yaşıyor. Her saygın okulaen az bir tane vampir profesör olması gerekir....



*****


..., yalnızca ilginç şeylerin yaşanması için önce bir şeylerin başlaması gerekiyor.





Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek dileğiyle.^^

Buralarda da varım^^


20 Kasım 2018 Salı

Büyük Blog Takip Etkinliği^^


Merhabalar^^
Blog ve blogger'lık denince ben de akan sular duruyor. Şu zamanda Instagram'da devam eden Bookstagramlık Blog serüvenini ne yazık ki bitirdi. O yüzden kim nasıl destek oluyorsa ben de öyle destek olmaya çalışıyorum. Bu etkinlikte destek amaçlı. Sizlerde katılmak isterseniz aşağıdaki yapılacak olanları yapmanız gerekiyor. Herkesi bekleriz. ;)




Büyük Blog Etkinliğinin Amacı ?
Takipçisi düşük ama bloğuna önem veren, özen gösteren arkadaşlar için bloglar arası tanışma ve etkileşimi sağlamak, birbirimize destek vermektir.


Etkinlik Kuralları

1-İlk olarak aşağıda vereceğim listede ki linklere sırayla gidip "izle" butonundan izlemeye almak. İzle butonu olmayanlara "e-posta mail abonesi" olmak.

2-Ardından takipte bulunduğunuz bloğun "Blog Etkinliği" adlı ( yani büyük blog etkinliğine katılım sağlamış ) blog yazısına "takipte bulunduğunuzu ve kendi blog adresinizin linkini " yorum bırakın.

3-Sonra kendi bloğunuzda benim gibi kendi Büyük Blog Etkinliği yazınızı yazıp, aşağıda ki linkleri de ilave ederek paylaşın. Linklerin en altına da kendi bloğunuz linkini yazmayı unutmayın.


Linkler;
https://fightiingg.blogspot.com
https://www.lerzankaradan.com/   
http://kelebeketkisi39.blogspot.com/   
http://neselisusevim.blogspot.com/    
https://esratakim.blogspot.com/    
http://yelizinkesifleri.com/    
https://www.masalzehra.com/   
https://beautypery.blogspot.com/   
https://www.makyajliyorum.com/   
https://kadincada.blogspot.com/
https://melciblog.blogspot.com/2018/11/blogger-tansma-etkinligi.html
https://www.sosyalmedyakafe.com/
https://tanerkoc.blogspot.com/
http://renkliblogsayfam.site/
https://aylakeditor.blogspot.com
https://camdandusler.blogspot.com/
https://dertlidostum.blogspot.com/
https://edanurkkya.blogspot.com/?m=1
https://sakuramevsimi.blogspot.com/
https://kucukdnya.blogspot.com/
https://www.deryasoyguel.com/





Etkinliğe katılan olursa bu paylaşımın altına linkiyle beraber yorum bırakmasını istiyorum.^^
Sevgiler^^



Buralarda da varım^^