Selam^^
Bu aralar her şeyi boş verdim, daha doğrusu her şeyden kastım örgüyü. Şu anlık örgü için tükenmişlik sendromu çekiyorum, satış yaptığımızı biliyorsunuzdur, sipariş olmayınca canım hiç örgü örmke istemiyor. Bez çanta işlemesi yapıp, dikimini yaptım, yeni kumaşa kılıf işleyip diktim, bir kaç gündürde boş takılıyorum el işi konusunda yoksa üç gündür blogla ilgileniyorum. :) Bu da güzel bir şey, kendimi çok sıkmadan dönüş yapmak istiyorum örgüye, ya sipariş olur ya da canım nasıl bir şey isterse artık. :)
Gelelim yoruma, Hava Uyanıyor serisi son zamanlara büyük indirimleri görünce okurların çoğu aldı, bizde hediye olarak birinci kitap vardı ama devamı yoktu, okumamıştık da. Şu an ki fiyatına göre bile uygun olan bir fiyatla bizim oldu seri, arkadaşlar kapaklar harikaaaa <3
İkiz okuduktan sonra ben de fazla arayı açmadan okudum ve bayıldımm. Ben okuduğum zamanda ikiz ikinci kitabı okuyordu ve bana dedi ki ikinci de çok iyi. Ay ben nasıl dayanacağım şimdi. Art arda seri okumak hiç hoşuma gitmiyor, o yüzden araya bir kaç kitap alacağım artık. Şu an bu kitaptan sonra ikinci kitabımı okuyorum, bakalım ne zaman okurum. :)
Solaris İmparatorluğu, başkenti birleştirmeye bir zafer uzağındaydı ve nadir görülen büyüsel bir yakınlığın sahibi, on yedi yaşındaki kütüphaneci çırağı Vhalla Yarl savaşın seyrini değiştirebilirdi.
Vhalla, Büyücüler Kulesi'ndeki gizemli büyü topluluğundan uzak durması gerektiğini bilerek büyümüştü ve kitapların sessiz dünyasında oldukça mutluydu. Ancak farkına varmadan, gelmiş geçmiş en büyük büyücülerden biri olan Prens Aldrik'in hayatını kurtardıktan sonra, yavaş yavaş onun dünyasına doğru çekildiğini hissediyordu. Şimdi önünde vermesi gereken zor bir karar vardı: Ya büyüsünü kabul edip bildiği hayatı terk edecek ya da büyücülükten defedilip eski haline dönecekti. Gölgelerde dolanan kudretli güçlerle birlikte, Vhalla'nın kararsızlığı ona sandığından çok daha fazlasına mal olacaktı.
İlk olarak diyeceğim şu ki kitabımız ergen fantastik kitaplar gibi değil, niye bunu özellikle yazdım diye sorarsanız artık ergen tarzı fantastik okumak istemeyen çok okur var.
Karakterlere bakacak olursam, Vhalla kendi halinde, sarayda kütüphane çırağı olarak çalışıp, yaşamaktadır. Savaşın devam ettiğini ve çok yoğun şekilde yağan yağmurlu bir gece de prensin yaralandığını duymuştur. Bütün kütüphane çırakları iş başına düşüp prens için şifalar bulmaya başlarlar.
Vhalla kendini o kadar kaptırır ki etrafta herkesin işinin bittiğini anlayamaz, ama o sıra başında birinin durduğunu görür. Büyü cübbesi giyen adamdan korkan Vhalla daha ne olduğunu anlamadan adamın dedikleriyle şok olur.
O dakikadan sonra büyücü olduğunu bilen ama buna inanmayan Vhalla ile karşılaşıyoruz. Vhalla'yı bu kısımda anladım, büyücülük için çok olumlu konuşulmadığı bir yerde büyücü olduğunu öğrenmesi onu şaşırttı ama kendiside acayip zeki biri, ne yaptı etti izni kopardı çünkü Vhalla'ın gücü yıllardır gözükmeyen ve var olan kişileri de öldürülmesi gereken büyülerden.