31 Ağustos 2020 Pazartesi

Geekerella//Ashley Poston Kitap Yorumu^^

Merhaba^^
Yeni blog tasarımına tamamen geçiş yapmadan yorumlarımı yapsam iyi olur. Yenisini beğendiniz mi? Şahsen yenilikler güzel oluyor ama eksikleri ile eskiyi aratıyor. Tabii bu ilk kullanıma açtıkları zamandı, şimdi istediğim bir kaç şeyde gelmiş. Bakalım tamamen olunca alışmaya çalışacağız, sonuçta bize soran olmadı. :P
Şu an boş oturuyordum ve neden yorum yazmayayım, boş vaktimi değerlendireyim dedim ve başladım yeni bitirdiğim kitabımın yorumunu yazmaya.
Tanyeri-Zifir'i okurken bir anda eğlenceli bir şeyler okumak istedim, Geekeralla'yı almak çok istiyordum ama pahalı olduğu için bıraktım, sonran U Kitap'dan çok uyguna buldum, kitap öyle iyiydi ki bir kez daha U Kitap'la tanıştığıma sevindim. Sonra başladım Geekeralla'ya. Normalde böyle heyecanla başladığım kitaplar hep hayal kırıklığı oluyordu, bu kitap tam tersi oldu. Çook beğendim, klasik Külkedisi masalından uyarlama ama yazarın direk bu konu üstünden değildi daha farklı olaylarla yazması çok hoşuma gitti.

Yıldız ışığım, bu gece istediğin herkes olabilirsin.
Elle Wittimer, babasını kaybettikten sonra içine düştüğü cehennemden sadece Yıldızalanı ile kaçabilen gerçek bir geekti. Yeni çıkacak olan filmin tanıtımı için yapılacak kostüm yarışmasını gördüğünde, kaderinin onu çağırdığını hissetti. Sihirli Balkabağı’na, biraz tuhaf olsa da bir arkadaşa ve bir çift cam ayakkabıya ihtiyacı vardı.
Aynı anda genç aktör Darien Freeman, sinirli bir hayran tarafından “çekici bir sersem” olarak yaftalanmadan önce hayatının rolünü aldığını düşünüyordu. Büyük gün yaklaştıkça kendini daha da fazla sahte hissetmeye başlamıştı, ta ki onu aksine inandıracak bir kızla karşılaşana kadar.
Saatler gece yarısını vurduğunda, gerçek hayatta masallar mutlu sonla biter miydi?

24 Ağustos 2020 Pazartesi

Duman Ve Kemiğin Kızı//Laini Taylor Kitap Yorumu^^

Selam^^
Nasılsınız? Şu an başka bir şey için bilgisayarı açtım ama ne onu yapabildim ne de yorum düzenleyebildim. En azından bu kitabın yorumuna başlayayım dedim, o da artık ne zamana devam ederim bilemiyorum. :D 
Kitap için aylar önce hikayeden anket yapmıştım ama ikizimin istediği kitabı okudum, bunu da en kısa zamanda okumayı aklıma koydum, okudum da. Şimdi hangisi daha iyiydi diye sorarsanız bence bu kitap Karanlık Zihinler'den daha iyiydi. :D Evet anket olarak ilk Karanlık Zihinler çıksa da bu kitabı daha çok sevdiğim bir gerçek. Belki o kitap biraz durağan geçtiğinden ya da benim geç bitirmemden bilemiyorum bu bir tık önde. Ama seri olarak ikisini de çok merak ediyorum, öyle bir yerde bittiler ki kitap.

Bir zamanlar, şeytanın ininde yerde tüylerle oynayan küçük ve masum bir kızdı.
O, artık masum değil…
Bir varmış bir yokmuş, bir Melek’le şeytan birbirlerine âşık olmuş
Ve hikâyenin sonu hiç iyi bitmemiş.

 Konuların şöyle gizemli oluşuna sinir oluyorum, arkadaşım ben okuduğumu bilmek isteyen bir okurum. Tamam çok dikkat etmiyorum, anca okuyunca konuyu anlıyorum ama en azından neyi anlatacağını çözüyorum.
Neyse. Ben anlatayım bari. :D
Okul ama lise mi üniversite mi okuduğunu pek anlamadığımız kızın hayatı sıra dışıdır. En yakın arkadaşının bile bilmediği ailesi ve işi olan Karou'nun hayatı çok zor geçmektedir. Fantastik ve dilekler ile uğraşan, değişik şekilleri olan(Buraları ben bile gözümde canlandıramadım, siz okuyup anlayın derim. :D) ailesinin verdiği görevleri yapan Karou'nun hayatı en son ki görevinden sonra karışır. Ailesi ile buluştuğu gizemli kapılar işaretlenir ve bir gece bütün sığınaklar yanar. O sırada zorlu günler geçiren Karou'nun başına, kanatları kocaman olan melek musallat olur. Başta düşman gibi davranan meleği tanıdıkça aslında eskiden tanıdığını hisseder.
Melek ise başta kıza farklı bir çekim duysa da gerçekleri, kızın kim olduğunu gördükten sonra ikilemde kalır. Omuz omuza çarpıştığı arkadaşları ve Karou arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.

17 Ağustos 2020 Pazartesi

İzlediğim Filmler 35//Aslı Gibidir, Eltilerin Savaşı, Ritmi Hisset^^

Merhaba^^
Yeni film yorumlarının hepsi yeni, hepsi eğlenceli filmler. Bu tarzlar size hitap ediyorsa hepsini seversiniz diye düşünüyorum. ;)
Filmlerin hepsini Netflix'den izledim. ;)



İlk fragman yayımlandığı zaman merak etmiştim ama konuyu pek anlayamamıştım. Netflix'e gelince fazla zaman kaybetmeden izledik, güzeldi eğlenceliydi ama çokta tatmin etmedi beni.
Sosyal Medyada izlenme rekorları kıran kişiler neden filmlerde yere çakılıyor. Çok komik videoları var Aslı İnandık'ın ama filmde o enerjiyi alamadım, çok çabuk oldu bittiye geldi sanki. Konusu da, oyuncu kadrosu da çok güzeldi oysa ki. Zamanla daha güzel filmler çeker ama o da belli. ;)




Filmde bu kılıklara girdi, en iyisi sağdan başta ki. :D


Bu da oyuncu kadrosu.

6 Ağustos 2020 Perşembe

Bir Deli Bahar Düğünü//Damlanur Büyükşen Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Üst üstte Türk yazar okudum bu ara, pişman mıyım? Hayıııır. :) Seviyorum ama bazen çok fazla geliyor. O yüzden şu an Jane Austen'ın kitabı okuyorum. Hala daha okuyorum. :D
Serinin ilk kitabı ben okudum, sonra ikiz okudu, bunda ise ilk ikiz okudu sonra ben. O okuduktan sonra onun fikirlerine önem veriyorum. Birebir aynı kitapları seviyoruz çünkü. Yazarın kalemini seviyorum, eğlenceli bir tarafı var. Zaten konusu da güzeldi, tam ismini yansıtıyor karakter.
İlk kitabı ne kadar çok sevdiysem, bunu da sevdim ama hangisi daha iyiydi derseniz ilk kitap derim. Sebebi az sonra. :D


Bahar'ın hayatı en gizli hayallerinin, rüyalarının da ötesinde bir düzene girmiştir ve artık güzel günlerin kendisini beklediğinden neredeyse emindir. Çünkü âşık olduğu adamla, âşığı olduğu şehirde, güzel İzmir'inde mutluluğa yelken açmanın tatlı hazırlığı içindedir.
Ancak iş ciddiye bindiğinde evdeki hesap çarşıya uymaz. Hazırlıklar başlayınca her kafadan ayrı ses çıkarken Bahar ailelerle sevdiği adamın arasında kalmış halde bulur kendini.  Selim'in ise tek istediği, sevdiği kadına bir an evvel kavuşmaktır ve hazırlıklar dallanıp budaklandıkça işler iyice karışır.
Bahar yirmi sekiz yıldır düşlediği düğüne kavuşmak için neleri göze alacaktır? Daha da önemlisi dünür çetesi, iş gerçekten dünür olmaya geldiğinde bu işin altından kalkabilecek midir? Ne olursa olsun aşktan taraf olabilecekler midir?

İlk kitabın sonunu bayıla bayıla okumuştum, o ne güzel sondu öyle. <3 Evlilik teklifini aşırı güzel yapmıştı Selim ama gelin görün ki talihsiz olaylar Bahar'ın peşini bırakmıyor. Olaylar tam halloldu derken bir de eski patron çıka gelmesin mi? Orayı okurken ikiz şey demişti, çok gereksiz, keşke öyle bir şey yazmasaydı. Ben öyle bir şey hissetmedim ama çok çabuk olması, sonradan yaşanan olaylar yüzünden keşke biraz daha ilerleyen kısımlarda olsaydı dedim.
Yoksa bu tarz olaylar kitapların tuzu biberi. :D
Bahar artık evlenmeye adım adım yaklaşmakta ama Selim gibi hemen evlenme derdinde değil, çünkü o bir bahar gelini olmak istiyor. Zaten ailelerin baskıcı tarafı ve Bahar'ın hayalindeki düğünü göz önüne alırsak anca bahara olur, tabii bir anda ortalığı karıştıracak olaylar çıkmazsa.
Doğrusu bu kısımda daha heyecanlı, sürekli düğün hakkında detaylar bekliyordum ama olmadı. Bahar heyecanlı, aşk dolu ve hayalindeki düğünü bekliyor ama fazla sakin geldi bana. Deli Bahar'dan daha abartılı hazırlıklar beklerdim. :D Selim'de hadi evlenelim demesin mi? O kısımda tabii ki sürtüşmeler yaşandı, okurken iki tarafa da hak verdim, ama Selim'cim insan on kere de evlenmiyor, kızın içinde mi kalsın? :D Zaten erkekler ne anlar. :P Gerçi benim de pek yükseklerde gözüm yok, sakin, sessiz düğünler favorim. :D

27 Temmuz 2020 Pazartesi

Film Meydan Okuması #2^^

Selam^^
İkinci meydan okuma yazıma hoş geldiniz. :D Doğrusu blogda gezinmesem hiç görmeyeceğim, tamamen aklımdan çıkmış bu yazı. Daha fazla uzatmadan da devam edeyim, ama bu sefer istekleri dikkate alıp biraz uzun tutacağım, umarım zor sorular gelmez. ;)
Sorulara geçmeden önce ilk 10 sorunun cevapları burada! Keyifli okumalar^^




11. En sevdiğiniz sinema salonu hangisi?
İlimizde üç tane sinema salonu var, bir tanesi bodrum kat gibi bir yerde olduğu için sıkıntı basıyor bana, bir diğer ise baya küçük. O yüzden en sevdiğim AVM'de olan sinema salonu.


12. En sevdiğiniz animasyon hangisi?
Çok fazla animasyon filmi izliyor ve istisnasız hepsini seviyorum. :D Ama sürekli izlemek istediklerim Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı, Klaus Sihirli Plan, Şirinler, Güzel ve Çirkin ve böyle devam eder gider. :D


13. En iyi kitap uyarlaması sizce hangisi?
Aşk ve Gurur. <3 Bay Darcy hepimizin sevdiği karakter ve bence Matthew Macfadyen çok iyi oynamış. Tabii Alacakaranlık'ı es geçmemem gerek, hele o son film. <3


24 Temmuz 2020 Cuma

Northanger Manastırı//Jane Austen Kitap Yorumu^^

Selam^^
Nasılsınız? Normalleşme dönemini nasıl geçiriyorsunuz? Ben hala evdeyim, dışarı çıkmaya cesaretim yok. Beşir gibi sinsi sinsi takılacağım. :D
Siz de benden misiniz? :D
Bu süre zarfında bolca kitap okuduğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, yine elimde sürünen kitaplar var. Bu kitapta onlardan biri, 15 günde fazla elimde işlerim bitmiyor aa dostlar, bu yorumu bile hemen yazmak istedim ki unutuyorum kitabı ne yazık ki. Uzun zamandır Jane Austen kitabı okumuyordum, aslında direk kendisinin yazdığı kitabı okumuyordum yoksa uyarlama kitaplarını bolca okudum. Mesela en son okuduğum Aşk-ı Gurur Gurur ve Önyargı'nın uyarlamasaydı. Çok güzeldi bu arada, kesinlikle öneriyorum^^
Bu kitabında filmini kaç kere izledim hatırlamıyorum, çok sevmiştim, oyuncular vs çok güzeldi. Kitapla uyumlarını da beğendim, birebir olmuş desem yeridir, sadece filmini izleyip sonra kitabını okumak pek iyi olmadı belki ilk kitabı okuyup sonra filmi izleseydim daha çok etkisinden kalırdım.

Catherine Morland müthiş bir hayal gücüne sahip on yedi yaşında bir genç kızdır. Catherine saftır ve Gotik roman hayranıdır. İki aile dostuyla birlikte Bath ilçesini ziyarete gittiklerinde, bu saf kız kendisini hiç alışık olmadığı bir sosyetenin içinde bulur ve beklenmedik olaylar birbirini izler.
Northanger Manastırı Jane Austen'ın en neşeli romanı olmakla birlikte, özünde aşk ve evliliğe dair ciddi ve gerçekçi bir eleştiridir.

Kitabın ilk satırlarına Catherine'in çocukluğundan başlıyoruz, nasıl bir aileden geldiği, mizacı vs. hepsini öğreniyoruz. Sakin, kendi halinde, saf, arkadaş canlısı ve hayalperest olan Catherine'i yakın dostları Bath'a davet eder, ailesinin izniyle giden Catherine'i güzel dostluklar beklemektedir, tabii kötü olaylarla da sınanacaktır. Güzel günler, güzel balolar ve yakışıklı Henry. Günler böyle sürüp giderken Isabella ve abisi için sevinç haberleri alır, daha sonra Henry, kız kardeşi ve babası tarafından Northanger Manastırına davet edilir. İşte kitabımızın ismi buradan geliyor. İsminin geldği gibi dönüm noktası da burada oluyor. Catherine'in hayalperest oluşu, kitaplarla haşır neşir olması ve Henry'nin hikayesi derken manastırda birazcık araştırma yapmak ister. Sonuç ne olacak okuyup öğrenin derim.
Tabii ilk filmini izlemediyseniz.

18 Temmuz 2020 Cumartesi

Wattpad Kitapları Okunmalı mı? - Türk Yazarlar//Yeni Video^^

Selam^^
Yeni videomu yayımladım, bu sefer diğer videolarımdan farklı. Belki de yapamam dedim ama yapınca oluyormuş. :D Ne yaptığımı videomu izleyerek öğrenebilirsiniz. :D
Bu seferin konusu Wattpad kitapları ve Türk yazarlar. Wattpad kitapları okunmalı mı, bütün yazarlar aynı mı? Bunları cevabı videoda.
Şimdiden keyifli seyirler^^








Geçen videoda Kitap kılıfı çekilişi yapmıştım, onun sonucu da videoda. :)



Buralarda da varım^^







10 Temmuz 2020 Cuma

İzlediğim Filmler 34//Oyuncak Hikayesi 4, Parazit, Cinayet Süsü^^

 Selam^^
Uzun zamandır film izlemediğim için yazılar hep kaldı, hazır bir kaç film izlediğime göre bu yazılarımı yazayım. :D
Ne zaman izlediğim hakkından bir şey belirtmeyeceğim, zaten hikayelerime ve son yazılarıma baktığınız zaman ne zaman izlediğimi gördünüz. :D



İlk filmimiz animasyon^^
Serinin yeni ve son filmini izledik, bence animasyonların en güzel serilerinden biri. Yeni karakterler, olaylar ve artık eskisi gibi olmadığını öğrendik filmde, çokta güzeldi. Bence artık olması gerekende buydu, devam eder mi bilemiyorum ama 9-10 diye devam etse bile izlenir bu seri. Zaten animasyon severseniz kesinlikle izlemenizi öneririm. :)
Bu filmi beIN CONNECT platformundan izledik, ilk ay bedava deneyebilirsiniz. :)






Bu çatal çok iyiydi. :D





En sevdiğim yeni karakterler. :D








Gelelim ilk defa isteyerek izlediğim Oscar filmine.
O kadar abartıldı ki gerçekten neymiş bu film diye merak ettim. Normalde Mor Düşler Kitaplığı ile birlikte izleyecektik ama o zaman hiçbir yerde bulunamadık. beIN CONNECT'de oscarlı filmler gösteriliyor, bu da onlardan biriydi hatta bu film için üye olmuş olabiliriz. :D
Gelelim filme, arkadaşlar ben filmi oscarlık kadar iyi bulamadım. Tamam güzeldi, çünkü Koreliler film konusunda iyi değiller, tabii kötü filmleri de yok ama bu da klasik filmlerden biriydi. Oscarlık doğru düzgün film izlemedim ama izlediğiniz zaman işte bu kısım oscarı hak etmiş dersiniz, bunda öyle bir şey olmadı.
Oscar detayını geçersek bence güzel filmdi, insan ne olacağını merak ediyor, hatta şaşırtıyor film sizi. Bu yönlerini sevdim, ama çok fazla güzel filmlerde var hani. Böyle aşırı beğenenleri de anlamadım ne yalan, yine de zevk meselesi. :D İzlemek size kalmış, tavsiye ederim ben. :)




Bu sahne iyiydi. :D




İzlediğimiz dublaj olsa da orijinal çok iyiydi. :D


Bu adamı severim ama filmde fazla sönük kalmış. 









Son filmimiz aynı Parasite gibi adından fazlaca söz ettirdi. İzlendiği dönem herkes nasıl sevdi anlatamam, nasıl ki Netflix'e düştü hemen ikizle de izledik. Bir kaç izleyiciler film aşırı güzel, aşırı komik demişler ama Ölümlü Dünya çok daha iyiydi, hatta Ölümlü Dünya'yla nasıl kıyaslarsınız diyenler de vardı. Pardon ama neyle kıyaslayacağız? Ali Atay'ın ikinci yönetmenliğini yaptığı film, tamam senaryo ayrı olabilir ki onuda Ali Altay yapmış olabilir bilemiyorum(Öğrendim, senaryoda da Ali Atay var) ama, yine de ilk film gibi komik olmasını isterdim. Açar Ölümlü Dünya'yı bir kere daha izlerim ama bunu değil. Bir kaç kısım harici komik değildi, hatta bazı yerlerinden sıkılmış olabilirim. :D Verdiği mesaj, son kısım çok iyiydi lakin gelin görün ki abartıldığı kadar değildi. Ölümlü Dünya'yı izleyip, sevdiyseniz bunun için beklentiyi yüksek tutmayın derim. ;)




Şu kısmı daha iyi yapabilirlerdi. 







Diğer izlediğim filmlerin yorumlarına Buradan ulaşabilirsiniz. 
Diğer yazılarımda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^








4 Temmuz 2020 Cumartesi

Heart To Heart Kore Dizi Yorumu^^

Selam^^
Güzelim dizinin yorumunu şimdi yazmam diziye hakaret bence, beni şikayet etseler yeridir. Kime derseniz, K-Drama fanlarına. :D
Ramazan'ın başında Oradan Buradan Şuradan'ın biricik yazarı Şule ablayla izlemeye başladık, ne yazık ki yoğunluktan dolayı yarım yarım, bazen hiç izlemediğimiz günler oldu. Yine de çoooook beğendiğim hatta bu dizi yüzünden ilk beş yapıp kendisini 5.sıraya koymaya kadar götürdü beni. İlk Nabrut'un (bilmeyen yokturdur diye düşünüyorum) Instgram hesabında gördüm, ama nasıl güzel videoydu, isteyen olursa bir mesaja bakar, hemen atarım. :D O sırada Yaklaşma kitabını okuyorum, biraz konuyu araştırdıktan sonra aşırı merak ettim ve Yaklaşma'ya olan benzerliği nedeniyle de hemen izlemek istedim. Peki benziyor mu diye sorarsanız, ilk bir kaç kısım bana birazcık tanıdık geldi ama sonradan olanlarla uzaktan yakından alakası yoktu, belki birazcık karakterlerin çatlak oluşları benziyor olabilir ama onlarda iyi ki benzemiş, ya kitap okunmazdı ya dizi izlenmezdi herhalde. :D Nedeni devamında. ;)
Diziyi sevip, ayılıp, bayılınca İkiz ben de izleyeceğim dedi, hay hay, buyur bilgisayardan yükle dedim. Doğrusu bir hafta da diziyi bitireceğini tahmin etmiyordum. :D Bir günde dizi bitirenlere garip gelebilir ama biz bir ayda anca bir diziyi bitiriyoruz. :D O yüzden bir haftada bitiririm deyişine inanmadım ama bitirdi, bunun üstüne dizinin bağımlısı oldu, belki benden bile fazla sevmiştir. :D
İzlerseniz eğer ne demek istediğimi anlayacaksınız bence, düştünüz mü çıkamıyorsunuz arkadaşlar. :D
İlk başlarda bocaladım ne yalan, ısınamadım oyunculara ama öyle farklı karakterler izledim ki nasıl sevmedim başta deyip kendime kızdım. Anlayın nasıl sevmişim. :D



Konusu;

Cha Hong-Do'nun (Choi Gang-Hee) sosyal fobisi ve ciddi yüz kızarması gibi psikolojik sorunları vardır. Bunun yanı sıra meraklı bir kişiliğe sahiptir ve her şeyi kitaplardan, internetten öğrenir. Bir gün, Cha Hong-Do'nun büyükannesi ölür. Büyükannesi onun dış dünya ile iletişim kaynağıydı. Bu yüzden Cha Hong-Do, bir hizmetçi olarak ev işleri yapmaya başlar, fakat yaşlı bir kadın olarak kendini gizler. Başından geçen bir olay sonucunda, psikiyatrist olan Ko Yi-Seok (Chun Jung-Myung) ile karşılaşır.

Güney Kore Sinemas'ndan alıntıdır.
Konumuz az çok öyle, daha fazla detayları karakter tanıtımından okuyabilirsiniz.^^




Choi Gang-Hee//Cha Hong-Do^^
Yüzünün kızarıklığı yüzünden insanlardan utanan Hong Do kendini eve kapatır, bir süre kendisine büyükannesi baksada öldükten sonra ihtiyaçları için kılık değiştirip dışarı çıkmak zorunda kalır. Yardıma muhtaç durumdayken dedektifle karşılaşan Hong Do ona aşık olur, senelerce sadece yemek götüren Hong Do artık bu durumdan sıkılır ve psikiyatriden yardım almak için yola düşer. Bu vesileyle Yi Seok'la tanışan Hong Do'nun hayatı hiç tahmin etmeyeceği şekilde değişir.
Bu kadının oyunculuğuna söz yok arkadaşlar, dizi de her iki rolünde hakkını verdi, hatta öyle halleri vardı ki sanki rol değil de birebir kendini anlatıyor. :D Şaşırmam hani. Dişli ama arada beni çıldırtan, güzel seven karakterlerden biriydi, hani diyorum ya bazen diziyi başrollerden biri götürdü diye, işte bu dizide her iki karakterde diziyi aldı götürdü. 
Şu an kendisinin güncel dizisi var, orada da çatlak role sahip, merak ettim.




Chun Jung-Myung//Ko Yi-Seok^^
Ünlü psikolog olan Yi Seok sorunlu çocukluktan sonra annesinin geçirdiği nöbetler yüzünden zengin olsa da mesleğini yapma durumunda kalır. Bir gün yaşadığı sıkıntı yüzünden hastasına zarar veren Yi Seok'un başı belaya girer ve o sırada yanında Hong Do vardır. İşte çiftimiz böylece tanışıyor.
 İlk defa bu dizi de izledim, izledik ikizle ve BA YIL DIK!!
Yok böyle oyunculuk, rol. Uzun zamandır böylesini izledik mi hatırlamıyorum. Güzel sevdi, güzel ağladı, güzel sinirlendi ve dahası. :D Ne yazsam bilemiyorum bu rol ve oyuncu hakkında, Hong Do çok iyiyse Yi Seok ondan daha iyiydi. Gerçi ikisi arasında ayrım yapmak istemem ama biri olmayınca biri olmazdı gibime geliyor, yılların en iyi uyumu diyebilirim. Bir de çatlaklar ki sormayın. :D
Çok fazla dizisi yok, keşke olsa. Hatta yine böyle rolde dizi çekse tadından yenmez. İkizle başka dizisini izleriz mi bilemiyorum ama belki şans veririz, belli olmaz.




Ahn So-He//Ko Se-Ro^^^
Ko Yi Seok'un Amerika da okuyup, Kore de oyuncu olma hayali kuran kız kardeşi. Abisi çatlak olan bir kızın akıllı olmasını beklemezsiniz diye düşünüyorum, aynı abisi diyemem ama çok sıradan da değil. Dedektife kafayı takan Se Ro aslında ailesinden göremediği sevginin eksikliğini yaşamaktadır, o yüzden dedektiften gördüğü az birazcık ilgiden hoşlanır ve peşini bırakmaz. Abisi gibi Se Ro'da güzel sevdi. Dedektifin yüz vermemesine aldırış bile etmedi. Böyle inatçı ama geriden seven karakterleri seviyorum.
Minnoş, güzel bir tipi var, en son Waikiki 2'de oynamış. Yolu açık olsun.



Lee Jae-Yoon//Jang Doo-Soo^^
Gelelim dedektife. Hong Do'ya yardım eden ve yemeklerine hasta olan Doo Soo aile baskısı nedeniyle evlenmek üzeredir. Nişanlısı ile işleri dolayısıyla ilgilenmeyen Doo Soo'nun ayrılması kaçınılmazdır.
Bu günlerden sonra Hong Do'yu sevdiği anlayana Doo Soo istediğini elde edemez tabii ki. Peki üzüldüm mü? Hayır. Hak etti, en sevmediğim roldür sonradan aşık olduğunu fark edip sonradan çabalamaları, birde kızdan yüz alıp nasıl sahiplensem derdindeler. O yüzden samimi gelmedi bana, yedi sene tanıyorsun, Yi Seok ortaya çıkıyor aa ben aşık mışım deyip mücadele ediyor. -_-
Geri kalan yerlerde sevdim ama, sadece kene gibi yapışması hoş değildi. Neyse Hong Do'da aklı başında biriydi de sevdiğim, istediğim hareketler yaptı.
Peki Se Ro'ya karşılık verdi mi? Onu izleyip öğrenin.:)



Joo Hyun//Ko Sang-Gyu^^
Kardeşlerin dedesi olan Sang Gyu biyografisini yazmak için yardımcı tutar, bir kaç yardımcıyla anlaşamayan Sang Gyu'nun yardımına Oh Young Rae koşar.
Ortalığın karıştıran bir dedeydi. :P O yüzden izleyin derim. Sadece aşkına karşılık gelmemesi üzdü beni. :/ 



Jin Hee-Kyung//Hwang Moon-Sun^^
Kardeşlerin sorunlu annesi. Diğer erkek çocuğunu yangından kaybeden Moon Sun büyük sorunlar yaşar, kocası tarafından da destek görmeyen Moon Sun bütün nazı Yi Seok'a dır.
Kadına sinir olmuş olsam da hakta verdim, tabii gerçekler ortaya çıkana kadar. Off ne üzdü beni oralar. :/



Choi Moo-Sung//Ahn Byung-Yul^^
Evin emektarı ve dedenin dilinden anlayan kişi. Bu kadar. :D Sadece son kısımlarda seyirciye yapılan sürpriz. :D



Choi Gang-Hee//Oh Young-Rae^^
Bu karakter hakkından diyeceğim tek şey Choi Gang Hee mükemmel bir oyuncu.



Konuk Oyuncu Choi Daniel^^
Son bölümde konuk oldu, görünce çok mutlu oldum. En son ki dizisinde fazla somurtkanmış, burada görünce bu halini daha çok sevdiğimi fark ettim. :D



Resimler^^



Bu sahne çok iyi değil miydi ya? :D
Yi Seok'un hastalığını fark etmesi, kıza davranışı. :D Kız yine iyi sabretti valla. :P



Off bakışlar <3



Buranın ayrı romantikliği vardı, senaristler uslanmaz bir romantik gibi. :P
Ama izleyin hak vereceksiniz. ;)



Diziyi izlememe vesile olan sahne...







Amerika2da okuduğu için ingilizcesi çok iyiydi. Gerçekte de öyle bence, rol olsaydı belli olurdu.





Burada kızı başta çok zeki gösterdiler, öyleydi de ama neden bir şeye bağlamadılar anlamış değilim. Güzel olurdu, ayrı bir havası vardı.









Yapışkan ama bir o kadarda şapşik hallerinden biriydi, böyle özgün karakterleri hep görmek istiyorum sayın senaristler, sonra unutamıyoruz. :D



asdfghjklşi
İzleyin anlayacaksınız. :P









Çooooooook güzel sevdi, sevildi. Bu kısımlarda bizi bizden aldı.









Son beş fotoğraf dizide en etkilendiğim sahnelerdi.



Tanıtımdan. Keşke kız bir kere de doktor için giyinip kuşansaydı. 





 Basın toplantısından.



Gifler^^





Kızın ne kadar insan fobisi olsa da adama alıştıktan sonra çemkirmesi, kızması, suratına hiç çekinmeden bakması ve böyle dokunması çoktu. Zaten Yi Seok'da sürekli takılıyordu böyle davrandığında.



Aşırııııı iyi...





Şapşik demiştim değil mi?





Kız fenaydı, hem de nasıl.





































Son giflerde yumuş yumuş olduk, kalbimizi bırakıyoruz. Arada açıp şu sahneleri izlemeye çalışıyorum, aslından tekrardan izlesek yeridir, o kadar çok ki. :D 




Ostları da çok iyiydi, bir kaç Ost ekleyip son satırlara geçeceğim.


Tearliner- feat. Zitten//Love lies dear^^

Tearliner (티어라이너) - 머무는 나와 가는 너의 거리^^

Tearliner (티어라이너) - 너와의 여행 (Feat. 정은수)^^



Youtube'dan bulabildiklerim bu kadar, nedense hepsini bulamadım.





Son^^

Diziye ilk başladığım zaman Chun Jung-Myung'a ısınamadım, nasıl devam edecek bu dizi dedim ama öneri çok sağlam olduğundan devam ettim. İyi ki yarım bırakmadım, ilk beş dizimin arasına girdi. Tabii son bölümleri klasik K-Drama yaptılar ama bir şekil katlanarak izledik, zaten çifti sevmeseydik güzel başlayan dizi kötü bitecekti. Birde kızın yaptığı bazı şeyler çok sinirimi bozdu, mesela camdan poşetleri almak gereksizdi, kızın bazı şeyleri hemen fark etmesi ise benden artı puan aldı, sonuna kadar katlanamazdım. :P Bknz. Stwong Woman Do Bong Soon.
Çiftin kimyası ayrı güzeldi, yine böyle şapşik karakterli dizilerde oynasalar izlemek isterim. Ya da şöyle şirket dizili falan. Ne bileyim dram vs. olur mu bilemem ama çeksinler bir dizi daha. :D
Dizi hakkında daha fazla ne söyleyeyim bilemiyorum, çok fazla yazacak şey var ama spoi olur diye yazamıyorum bir şey. İkiz benden sonra izleyince bolca dedikodusunu yaptık, güzel oluyor izleyen biriyle konuşmak.
Kore dizisi ilk defa izliyor olsanız bile tavsiye ederim, dizi Netflix gibi platformlarda yok, Firari Paylaşımlar'dan indirerek izledik biz. Oradan ya da Koreantürk'den bakabilirsiniz. Benim bildiğim bunlar.
Başka dizi yorumlarında görüşmek dileğiyle^^
Sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^