Alacakaranlık//Stephenie Meyer Kitap Yorumu^^

 Selam^^

Buraya gelmeme vesile olan kitabın yorumuyla geldim. Başlıktan da anlayacağınız üzere Alacakaranlık serisinin ilk kitabını tekrardan okudum. Lise yıllarından ilk videolar dönmeye başlamıştı, arka fonda Badem-Bir An İçin çalıyor ve o günden sonra bağımlısı olduk. Şu an o videoyu bulamıyoruz, üzücü.

Araştırmalarımızın sonucunda kitaba ve seri bilgisine ulaşmıştık, tabii okulda da popüler oldu seri, öğretmenimiz sağ olsun bizlere Ankara'dan getirtti kitapları. Tabii ilk cahillik, korsandı ilk serimiz ama korsanda olsa yeri bizde çok ayrı. Geldi kitaplar nasıl okuyoruz, işte Alacakaranlık, Yeni Ay, sonra gelsin Tutulma ve Şafak Vakti. Şu an sorsam kitap okuma alışkanlığını hangi kitapla kazandınız diye herkes Alacakaranlık derdi. Herkesin hayatını değiştiren dönüm noktası oldu bu seri, yani yazar bizim sayemizde çok fazla dua aldı desem yeridir. Şu an çoğu okurun işe girmesine, dil öğrenmesine, dost denilecek insanlar tanışmasına vesile oldu. İyi mi oldu, bence muazzam bir olay oldu. Mesela ben şu an burada yorum yazıyorsam hepsinin sebebi bu seri. Kitap okumayı seviyordum, okuyordum ama bu derece değildi. O günden sonran çok fazla kitap aldık, bir oda dolusu kütüphanemiz var, çok iyi insanlarla tanıştık, üzücü olaylarda yaşadık ama hayat bu.

O yüzden hak ettiği için serimizi beyaz ve ciltli aldık. Yazıdan da anladığınız gibi okudum ilk kitabı. Yazarın biz okurlara diğer sürprizi de Gece Yarısı Güneşi kitabıydı. O da geldi, hem de beyaz. Uzun zamandır blogda alışveriş yazısı yazmıyorum, video da çekmiyor o yüzden Instagram hesabımı takip etmeyenler görmemiştir. 

Isabella Swan’ın Washington eyaletindeki küçük ve daima yağışlı Forks kasabasına taşınması yaptığı en sıkıcı şey olabilirdi. Fakat gizemli ve cezbedici Edward Cullen’la tanıştığında hayatı ürkütücü ve tehlikeli bir hal aldı. Edward kimliğini bu küçük kasabada daha fazla gizli tutamazdı ve artık herkesin hayatı tehlikedeydi, özellikle de Isabella’nınki. Aşıklar kendilerini tehlike ve arzunun amansız çekişmesinin ortasında bulmuşlardı. Edward ve Isabella tutkularına yenik mi düşeceklerdi yoksa içgüdülerine karşı mı koyacaklardı?

Ne konudan, ne karakterlerden ne de neler olmuş vs. bu konulardan bahsedeceğim. Yeni nesil okudu okumadım bilemem ama bu kadar övülen seriyi illa ki okumuşlardır. O yüzden 10 sene önce okuduğum zaman ki düşüncelerimle şimdi ki düşüncelerimi kıyaslama yapacağım. Bir de film kıyaslaması, çünkü şu an bile bizi bizden alan on numara film kendisi. 10 sene içinden kaç kere izledim hatırlamıyorum, hatta şimdi bile kitabı okuduğum için izlemem lazım, canımda istiyor hani. :D 

İlk olarak diyeceğim şu ki kitabı şimdi okusam inanın hiç beğenmezdim. :D Bu yaşla ilgili değil, tecrübe meselesi. :D O kadar güzel, sıra dışı ve kalemi muazzam olan yazarlarla tanıştım ki bu kitap aşırı sade geldi. Filmle az çok birebir aynıydı, filmde gördüğüm ama kitapta olmayan bir kaç yer vardı. Keşke olsaydı dediğim yerlerdi bunlarda. Bella'nın hisleri filmde daha belli, ilk bölümlerde aşık olmasını falan çok garipsedim ne yalan. Birden bire Edward'da aşık oldu. Tamam baya bölüm ve ay geçti ama ne bileyim çok fazla duygu eksikliği vardı kitapta. devam kitaplarında tam tersi olmasını çok istiyorum.

Aksiyon olarak aynı, değişen bir şey yok. Balo sahnesi, Bella'nın okuldaki popülerliği. :D Ay çok komikti orası, silik, sessiz Bella'mız okulda en çok dans sorusu sorulan kişiydi. Tabii Edward kuduruyor. :D Çok gülmemin sebebi Bella'nın diğer fantastik kitaplardaki karakterler gibi kendini küçük görme mevzusunu bu kadar abartması. Zaten başlangıç bu karakterden çıktı bence, teşekkürlerimizi sunarken arada Yazara sayalım. :P

Son olarak Bella'nın Edward'ın ne olduğunu öğrendiğinde ki verdiği tepki. O kadar olağanmış gibi durdu ki aşırı garipsedim. Bella, yanında kanına susamış vampir var ve sen acaba vampir misin diye soruyor ve hiç korkmuyor. Off çok saçmaydı, ilk okuyanlar ŞOK. :D Ve aslan kuzuya aşık olur sahnesi filmde on numaraydı, kitapta o kadar sıradan halde yazılmış ki beğenmedim. :P

Kitaplarla tanışmama vesilen olan ve çook sevdiğim seriye böyle yorum yapmak istemezdim ama gerçek bu arkadaşlar asdfghjklş

Yine fantastik kitaplara düşüyorum, yine çok seviyorum ama artık beklentim gerçekten başka boyutta. Hele bu zamanda kitap fiyatlarına bakacak olursak verdiğimiz paranın hakkını almak istiyoruz. Mesela Hush Hush serisine BA YI LI YO RUM ama şimdi okusam ilk aldığım zevki alacak mıyım bilemiyorum. Gerçi onun arasından 6-7 yıl geçti, bence severim. Neyse, verdiğim örnek olmadı asdfghjklş

Bu arada burada yazmamın sebebi o zamanlar blog, Instagram falan yok, yeri ben de ayrı olan kitaplarımın yorumları blogum da olmalı dedim. Şükür ki yazabildim. :)

En kısa zamanda Yeni Ay'ı okumak istiyorum diyeceğim ama Gece Yarısı Güneşi daha merak ediyorum, bakalım Edward neler düşünmüş. :P

Kitaba Puanım 5/4^^

Alıntılar^^

Üç şeyden kesinlikle emindim:

Birincisi, Edward kesinlikle bir vampirdi.

İkincisi, onun ne kadar güçlü olduğunu bilmediğim bu vampir yanı benim kanıma susamıştı.

Üçüncüsü, ona koşulsuz ve geri dönülemez biçimde aşıktım!

*****

"Ben biraz hayal kırıklığına uğradım,"dedim alaycı bir şekilde.

"Neden?" diye sordu yüzünü asarak.

"Bir şeyi de mükemmel yapmasan."

"Bugün havamdayım,"dedi sahaya doğru koşarken.

Alıntılar az oldu, neden bulamadım bir şey bilemedim. :D

Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle...

Buralarda da varım^^

Facebook

Twitter

Instagram

Youtube