17 Aralık 2020 Perşembe

Avukat Sindirella//Laviniapiaf Kitap Yorumu^^

 Merhaba^^
Başlıktanda gördüğünüz üzere yine Türk yazarlarımızdan bir kitap okudum. Hem elimde çok fazla var hem de gerçekten çok seviyorum, böyle duyguyu daha güzel veriyor hissi veriyor bana. Aşırı klişe oluyor hepsi ama o klişeler bile içimi kıpır kıpır ediyor. Kıskanç hallerini okuduğumda ki bu haller henüz birbirlerine açılmadığı zamanlarda oluyor, işte o kısımları okuyunca böyle heyecanlanıyorum. Tamam yabancı romantik komedilerde de oluyor, mesela Sophie Kinsella'nın kitaplarında yaşıyorum. Belki yargılayan bir kesim olabilir ama gerçekten çok seviyorum, hatta okuyan olduğu zaman beğenirse hemen listeye ekliyorum.
Bu kitap, hatta seride öyle oldu zaten. İlk Haziran'da Sevelim mi? kitabını görüp aşırı merak etmiştim, aldım okudum. Yoruma buradan bakabilirsiniz. O da klişeydi ama çok eğlenceli ve komikti. Burada o komik, aklı bir karış havada karakterler göremedim. Keşke olsaydı evet ama yine de güzeldi.



Bir evin bir kızı değilim ama bir evin üç kızının en küçükleriyim. Bu sebeple küçük numara olmanın avantajını sonuna kadar kullanmaktan geri durmadım. Hep masallarla uyutulacağımı, sivri topuklu ayakkabılarım ve bir hukuk bürosunda pembe renkli tatlı dosyalarımla bir hayat süreceğimi düşündüm. Atlı arabam balkabağına da dönüşecekti, dönüşmüştü de. Fakat damarlarımda akan asil kanın ışıl ışıl bir soya dayandığına dair olan inancım beni yıldırmayacaktı. Güzel arkadaşlarım, size üzerimdeki prenses elbisesine nasıl çamur bulaştırmadan yürümeye çalıştığımı, birçok kere tökezlediğimi, binbir özenle yaptığım saçlarımın nasıl dağıldığını bile anlatacağım. Bir şairle adaş olan, kendisi başlı başına mısraları andıran adamdan da söz edeceğim. Nasıl zehirli ama en parlak ve en görkemli okla vurulduğumdan… Nasıl ağlanacak hâlime güldüğümden, Kraliyet kurallarını içimden tekrar ettiğimden, giyim kuşam zevkinden, adab-ı muaşeretten ve kas-yağ oranından… Sahi, ayakkabımın tekini düşürerek masal kahramanına dönüşmüş sayılır mıyım?

 Şimdi ilk olarak değineceğim konu şu ki kitabın ismi ve konusu Sindirella'yı anımsatırken neden içerik çok uzaktı? :D Sadece ayakkabı unutma mevzusu yaşandı ama o da çok farklıydı. Okumaya başladığım zaman tam olarak nasıl bir şey olacak diye tahminde bulunmadım ne yalan ama konu ve isme bakınca az da olsa insanın aklına bir kaç fikir geliyor.
Şirin okulunu bitirmiş ve stajyerlik için ünlü bir büroda çalışmaya başlar. Ondan önce son özgür günlerini geçirmek isterken spor salonuna gider, orada yanlış anlama sonucunda spor hocasıyla gelecekte ki patronunu karıştırır. İşe başladığı gün patronunu spor salonundaki yakışıklı olduğunu anladığında ise kaderin bir cilvesi mi yoksa kazığı mı olduğunu düşünür. Tam her şeye hazırlanırken patronunun iyi çıkması, Şirin'e olan nazik davranışları zamanla patron stajyer kalıbından çıkarır ve aşık olurlar.
Buraya kadar her şey normal, zaten ekstra bir değişik bir şey yok. Tek değişik ve şaşırdığım şey okuduğumda esas erkeğin bu kadar nazik ve düşünceli olmasıydı. Sonuçta bu tarz okuduğumuz bütün kitaplarda esas erkekler affedersiniz ama öküz çıkıyorlardı. :P



Burada tam tersiydi işte. Haa sevdim mi, sevdim ama çok yapmacık geldi. Nasıl denir, eğer patronumuz Melih cevdet'in hislerini daha çok okusaydık böyle hissetmezdim gibime geliyor.
İlerleyen sayfalarda Melih Cevdet'in bazı hislerini okuyoruz ama tam istediğim gibi değildi, o bölümde ilk karşılaşmada yaşanan hislere de yer verseydi kitap benden beş üstünden beş alırdı. :D
Melih Cevdet hakkında başka ne diyebilirim ki, çalışan bekar kızların hayalindeki patron diyeyim bu yeterli olur. :D

Kitabı okurken keyif aldım, avukatlık hakkında bir şey bilmiyorum ama terimler, yapılanları okuyunca gerçek bir avukatın yazdığını  düşünebilirim. Yazar ya avukat ya da avukat birinden güzel destek almış derim. Çokta iyi olmuş, sırıtmamış en azından.
Sonuna değinecek olursam güzeldi, klasik ve klişe olduğu için şaşırtmayan sonla bitti.
Seri şimdilik üç kitaptan oluşuyor, Çat Kapı kitabında Alaz'ın hikayesini okuyoruz. İki kitapta da çok tatlı ve komikti, bakalım kendi hikayesi nasıl olacak. Kısa zamanda alıp okumak istiyorum.
Bu tarz kitapları seviyorsanız ve eğlenceli zaman geçirmek istiyorsanız öneririm, gerisi size kalmış.:)


Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


Kendimi onun büyülü yağmurlarında şemsiyesiz kalmış gibi hissediyorum.




Alıntımız bu kadar. :D Son zamanlarda okuduğum kitaplarda nedense alıntı sıkıntısı yaşıyorum, neden böyle oluyor anlamış değilim. :/
Neyse. Bir yorumun daha sonuna geldik. Başka yorumlarda görüşmek dileğiyle, sağlıcakla kalın.^^




Buralarda da varım^^



6 yorum:

  1. Ben de klişe ama eğlenceli kitapları seviyorum ya insanın canı bazen bu tür kitaplardan çekiyor. :)

    YanıtlaSil
  2. Ben deee :) Çok teşekkür ederim.^^

    YanıtlaSil
  3. Merhaba :) Daha önce bu kitaba denk gelmedim. Alıntılar konusunda haklısınız ben de sıkıntı çekebiliyorum bazen bir de okuduğum esnada not almıyorsam ya da altını çizmiyorsam sonradan kaçırıp unutabiliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk zamanlarda çok ortaya çıkmıştı, şimdi pek okuyanı yok herhalde. :/ Bende illa ki bir işaret falan koymaya çalışıyorum ama post it bitti, bi şekilde buluyorum yerimi ama adam akıllı alıntı bulamıyorum ben. :D Acaba bende mi sıkıntı, kitapta mı? :D

      Sil
  4. Valla ben de seviyorum bu tarz romantik kitapları. İnsanlar ne derse desin arada okumak lazım, bünye istiyor :-) Ben daha çok yabancı yazarları tercih ediyorum. Başarılı bir Türk yazar bulursam onun kitaplarını da okumak isterim.

    YanıtlaSil

Elinizi korkak alıştırmayın.^^ :D