7 Ağustos 2023 Pazartesi

Rookie Cops//Kore Dizi Yorumu^^

 Selamlar^^
Yeni diziyi bitirmeme az kala eski dizilerin yorumlarımı yazayım dedim, yoksa altından kalkamam arkadaşlar. :D
Bu diziyi bitireli ay olmuştur, anca resimleri ekledim falan filan. birazda yaz olduğundan zamanım olmadı. Neyse bahanem çok nasılsa, her türlü yazıyorum zaten. :D
Dizi polis olmak isteyen gençlerin yaşadıklarını anlatıyor. Gençlik dizilerini seviyorum, o yüzden bulduğumda kaçırmıyorum. bu da onlardan biriydi, zaten edit videoları daha ilgi çekici oluyor.
Diziyi sevdim, eğlenceliydi ama kıza sinir olduğumu söylemek istiyorum. Hangi kız derseniz yoruma devam ediniz. :D


Konusu;

Kore Ulusal Polis Üniversitesi'ne başlayan birinci sınıf öğrencisi   babasına o kadar hayrandır ki onun izinden gitmek istediği için çabalar ve üniversiteye giriş sınavını kazanır. Wi Seung Hyun (Kang Daniel) yakışıklı ve zeki bir çocuktur. En önemli özelliği sadık ve sorumlu olmasıdır. Babasının izinden gitmek ve hayallerini gerçekleştirmek için çıktığı yolda, Go Eun Gang (Chae Soo Bin) adında bir kadınla yolları kesişir ve birtakım zorluklarla karşı karşıya kalır.

2000 yılında doğmuş genç yetişkinlerin Kore'deki en muhafazakar üniversitelerinden birine adım atmaları etrafında dönecek olan dizi, 2.000 kişilik kampüste öne çıkma mücadelesini ve bu seçkin ve sıkı yönetimli üniversitede ki gençlerin hayallerini, aşklarını ve zorluklarıyla birlikte nasıl büyüdüklerini anlatıyor.

Güney Kore Sinemasından alıntıdır^^



Chae Soo Bin//Go Eun Gang ^^
Mahallede kendisine derslerinde yardım eden oğlana platonik aşıktır, onun gibi polis akademisine girmek ister ve sınavlara girer. İlk seferde sıkıntılar olun ama şans bu ya bir telefon alır ve kendini akademide derslere girerken bulur.
Akademide hemen arkadaş edinen Eun Gang zamanla okula alışır ama gediği sebep ortadan kalkınca akademide neden durduğunu sorgular ama polisliğin anlamını öğrenince kararını verir.
Bu kızı ilk The Fabulous dizisinden izledim, o diziyi çok sevmediğimden yorumunu yazmadım bu arada. :D
Orada da bir garipti ama burada çok sinir oldum kendisine, zekiyim diye dolanıyor ama en mantıklı şeyleri aklına getiremiyor. Kaç olay oldu hepsi bu kızın mantıksızlıkları yüzünden ya kötü sonuçlandı ya da olmadı. Ben karaktere sayıyorum ama oyunculuk olarak iyiydi, sevdim.
Kang Daniel ile uyumlu olmuşlar. ;)



Kang Daniel//Wi Seung Hyun^^
Babasının mesleği polis olunca hayalindeki tek meslek polis olmuştur. Babasını rol model olarak görsede zamanla aslında başka başka sırların olduğunu öğrenir ve büyük hayal kırıklığı yaşar.
Kang Daniel idol normalde ama oyunculuğa da şans vermiş, bence iyi yapmış İdol olmasına rağmen oyunculuğunu sevdim, devam etmeli, tabi birazda kendini geliştirmeli.
Dizi de tatlı, sadık, yakışıklı karakterimizi oynuyor, güzelde oynamış ama bu da karakter olarak Eun Gang gibi bazen çok mantıksız davrandı. Yani siz geleceğin polisleri olacaksınız azıcık mantık, azıcık şüphe yav :/
Başka dizilerini izlemek isterim, yakışıklı çocukmuş ama o kadar da değilmiş dedirten yerlerde oldu asdfghjklş



Min Do Hee//Woo Ju Young^^
Eun Gang'ın oda arkadaşı olan Ju Young teknolojide ve kıvrak zekada çok iyidir.
Bu arkadaşlar dizide yan rol olduklarından çok fazla bahsetmeye gerek yok diye düşünüyorum sdfghj Ama diziye renk katmışlardı. Çok eğlenmiştim.
Kendisini Reply 1994 ve So I Married The Anti-Fan dizilerinde oynamış ama hiç hatırlamıyorum. :/



Chun Young Min//Shin A Ri^^
Grubun bakımlısı ve hiçbir şeye karışmayanıdır. Derdi daha çok süslü gezmek, randevulara gitmek falandır ama polis olarak işini ciddiye de almaktadır.
Min Do Hee gibi anlatacak çok bir şeyi yok, gerekli yerlerde olması gereken bir karakter gibiydi. :)
İlk defa bu dizide izledim, iyiydi. :)



Lee Sin Youn//Kim Tak^^
Genç yaşta kaybettiği abisinin mesleğini yapmak isteyen Kim Tak şiddet yanlısı biridir ama bu meslekle durulmaya başlamıştır.
Abisinin kaza sonucu değil de ihanet yüzünden kaybetmesini öğrendikten sonra her şey değişir.
İlk Crash Landing On You dizisinde izledim, orada da ağır abiydi burada da. :D Ama bir yerde beni öyle şok etti ki :O Ama o yer bana kalsın sdfghjklşi
Henüz başka bir dizide izlemedim, izlemek isterim. :)
Oyunculuk olarak iyiydi, başka dizilerde izleriz gibime geliyor. :)



Park Sung Joon//Yoo Dae II^^
Grupta en çatlak, her işe koşan ama kendine yapılmayınca küsen bir arkadaş. Polisliği seçme nedeni garip olsa da işinde başarılıdır. 
Grupta en sevdiğim arkadaş oldu, hem güldürüyor, hem düşünceli ama... aması var işte.
Bu ama'dan sonra bir şey yazamam daha, spoiler olur. :/
İlk defa bu dizide izledim, cevher büyük değerlendirmeli. :D



Park Yoo Na//Gi Han Na^^
Kişilik olarak sert ve sadece işine odaklı olan biridir. Eğitimlerde çok iyi işler başarsa da onunda sakladığı sırlar vardır.
Kendisini ilk True Beauty dizisinde izlemiştim, orada da setti ama kendince güler yüzlüydü. Öyle bir yüz şekli var ki romantik komedide oynarsa ne olur insan düşünüyor. :D
Eğer öyle bir teklif gelirse kabul etsin bakalım sdfghjklş
Dizide nasıl bir karakterdi diye soranlara cevabım, siz izleyin öğrenin derim. :)



Kim Woo Seok//Seo Bum Ju^^
Dizide var mıydı, yok muydu belli değildi açıkçası, o yüzden kendinden çok bahsedecek bir şey yok gibi. İlk defa burada izledim. :)
Grubun bir üyesi diye ekleyeyim dedim. :)



Kim Kwon//Jo Han Sol^^
Ünlü bir iş adamı olan Han Sol güler yüzlü, yardım sever bir insandır ama arkasında çok büyük sırlar vardır.
Kendisini hiçbir dizide izlememiştim ama Lee Jong Suk'a benzediğinden önceden takibe almışım, hatta kendisini instagram hikayelerinizde paylaşın hemen bakıyor, o yüzden de eklemiş olabilirim asdfghjkl
Ama ben izlerken hiç fark etmedim, çok sonradan öğrendim bu rolde olduğunu. :D Ne güzel takip ediyorum değil mi? Ama öyle bir oyunculuk sergilemiş ki ben şok. Yani hem iyi hem nasıl kötü bir rol oynayabilirsin ya? Başka dizilerde görmek dileğiyle ama iyi ;)



Resimler^^


Deliler ya, burada gizli işler yapmaya çalışıyorlar ama işi ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. :D



Burada neyi aradıklarını öğrenseniz gülersiniz asdfghjkl




Burası bir kitapçı ama nasıl güzel <3 Bayıldımmm







Bu dörtlü öyle bir dans ediyorlar ki, diziyi değil ama o kısmı açar izlerim sdfghjkl




Basın tanıtımından^^
Hepsi birbirinden şık :)



Gifler^^


Eğitimler böyleydi ve uygulanan zorbalık çok saçmaydı, ama bizimkiler hallediyor bir şekil. O yerler baya heyecanlıydı :)



Burada Seung Hyun çok tatlıydı <3






Dostluk ve arkadaşlığı da güzel anlatan dizilerden biriydi^^





Son^^
Sonu yazmadan önce spoiler eklemek isterdim ama izlemeyen okur kesin, çok büyük spoiler olduğundan vazgeçtim. :D
Dizi orta halli bir diziydi, tekrar izleyecek kadar sevmedim ama kötüde değildi. Hiç değilse izletti kendini, tabii kızın saçmalıkların, olayların değişik hal alması beni çizgimden çıkarsa da genel olarak sevdim diyebilirim ama wowluk değildi.
Dizi 16 bölüm ve bir saat kadar.
Gençlik, heyecanlı, aksiyonlu, gençlik aşkı konu alan dizileri seviyorsanız öneririm.
Adı lazım değil platformunda var dizi, zaten onun dizisi ama ben bir kaç bölümü sadece orada izledim, ödemeyi güncellemeyince kaldı, ben de online bir sitede izlemeye devam ettim ama hangi siteydi unuttum. :D






Böylece bir yorum daha biter, başka yorumlarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^





6 Ağustos 2023 Pazar

Mahalleden Arkadaşlar//Blogları Canlandırma Projesi Temmuz Ayı Film Yorumu^

 Herkese selam^^
Yine ay bitmiş, ben yine yeni ayda BCP için yazı yazıyorum, zamanında neden işimi yapmadığımı sormayın, benimde kendime açıklayacak bir şeyim yok açıkçası :D
Yoruma dönecek olursam, sizi şaşırtmayayım diye yine film izledim :D
Temmuz(Temmuz ayıda bitti ya, ne çabuk yaz geldi geçti :(((( ) ayında Komedi, Mizah ve Alman Edebiyatı vardı. Ben de en sevdiğim ile katılmak istedim. :D
Filmimiz aslında bir kitaptan uyarlama, komedi dizilerinin senaristi olan Selçuk Aydemir'in kaleme aldığı aynı isimdeki kitabından.
Kitabı okurken okuduğum en iyi komedi ve mizah kitabıydı dedim. Gerçek üstü ama çok çok komikti.
Yorumumu okumak için Tık Tık^^
Kitabın ikincisi de var, Liseden Arkadaşlar diye, onun yorumu içinde Tık Tık^^
İkinciyi çekerleri mi bilmiyorum ama çekmelerini isterdim, çünkü film acayip güzel olmuş. :D



Normalde film çekildiğinin kışında, yani 2020'de vizyona girecekti ama bilin bakalım nereler kapanmaya gitti, herkes evde oturdu ve bütün sinemalar kapandı?
Evet, tam da tahnin ettiğiniz gibi, virüsün çıktığı sene film gösterime girecekti ama çıkınca iptal edildi ve başka bir bahara ertelendi.
Filmin vizyona girdiğinden haberim yoktu, yok fazla reklamı da yapılmayınca ben unuttum tabii, ta ki Netflix'de görene kadar. Aacaba hangisinden hasılat yaptı Selçuk Aydemir bilmiyorum ama acilinden Liseden Arkadaşlar'ıda çekmeli. Zaten oyuncular büyümüş, tam lise çağına gelmişler :D
 Yani bütün dünyanın başına gelen şey bu filmin başına da geldi, sinemada izlemek güzel olurdu ama pandemiden sonra bizimde ruh halimiz değişti haliyle. :D
Halen daha sinemaya gitmemiş insanım :P


Mete, Serkan ve Selçuk :D
Aslında Selçuk, Selçuk Aydemir. Yani kitabı okurken anlayacaksınız, kendisinin 1991'deki halini anlatıyor. :D
Gerçek hayattan olması muhtemel :D


Bu çocuktan başka biri oynasaydı başarır mıydı Selçuk karakterini bilemiyorum. Bence yapamazdı, sizce?
Yani düşünce yok böyle bir yetenek. :D İzleyenler anladı asdfghjk


İsmet için başka oyuncular olabilirdi ama bu arkadaşta güzel oynamış. :)


Selçuk'un anne ve babası. :D
Aslında kitapta bir sürü olay geçiyor ama film olunca kısıtlamaya gidilmiş ve sadece bir konu üstünden gitmişler.
Tabii ben şu an hatırladıklarımı söylüyorum, yoksa niyet kutusu vs. hepsi kitapta vardı. ;)






Filmin tanıtımından.
Bakar mısınız nasıl büyümüşler, yani çocuklar. :D



Kitabımız bu, okurken gülmekten gözlerimden yaşlar gelmiş olabilir. Gerçekten çok komikti ve güzeldi.
Eğer bulabilirseniz alın. :)
Aksiliklerle dolu bir film kendisi, Netflix'e gelince kaç kere izledim bilmiyorum. İkizle ayrı, abimlerle ayrı, yeğenlerle ayrı asdfghj 
Kitap kadar olmasa da filmde komikti tabii. :D
Kitabı okumasanız da filmine bakın derim, kafa dağıtmalı, eğlenceli, sizi eskilere götüren bit yapımdı^^


Bir CBP yazıdı daha biter^^
BCP'da Ağustos ayında Savaş, Tarih ve Yolculuk konusunu var.
Katılmak isteyenleri bekleriz^^
Diğer BCP yazılarıma buradan bakabilirsiniz^^



Başka yazılarımda görüşmek üzere, sevgi ve kahkahayla kalın^^


Buralarda da varım^^

31 Temmuz 2023 Pazartesi

Dikenler Şehri//C.N. Crawford Kitap Yorumu^^

Herkese merhabaaa^^
Böyle başlamayalı uzun zaman olmuştu, özlemişim eskileri yazmayı. Blogumda öyle ahım şahım değişiklikler yapmıyorum, hatta en son değişimi pandemiden önce yaptım diye hatırlıyorum. Çok değişim insanı değilim, o yüzden kalıyor böyle. :)
Yazı olarak eskiye göre hareketsiz, mesela eskiden mim falan yazardık ama o da yok. Film yorumları yazardım, onu da bıraktım çünkü eskiye göre çok az film izliyorum. Şimdi işte sadece kitap ve dizi yorumu kaldı. Alışverişleri bile çok geç yazıyorum. :/
İç dökmeli bir başlangıç oldu, kitabımıza dönelim. :)
Serinin birinci kitabı olan Dikenler Şehri'ni sevdim ama en sevdiğim o sonunda bizi merakta bırakmasıydı. Normalde hiç sevmem, hatta derim ki seri tamamlansın öyle başlayayım okumaya ama bu sefer yeni kitap olduğu için okumak durumunda kaldım ve olanlara bakın. :/
Yine de, bunlara rağmen cidden sevdim.



Bir zindanda kendi kendime doğum günü şarkısı söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Ama akıl almaz derecede seksi bir iblis içki içmeye gittiğim barı basınca tam da öyle oldu. O iblis, Kaos Lordu olarak tanınıyordu ve beni, bana ikizim kadar benzeyen biriyle karıştırıyordu.
İyi ki doğdum. Sonunda kanımı tattığında benim düşündüğü kişi olmadığımı anladı. Ben de ortak bir yanımız olduğunu fark ettim; ikimiz de intikam arzusuyla yanıyorduk. Böylece bir anlaşma yaptık: Annemin katilinin izini sürmek için yasak şehirde kalabilecek, karşılığında da onun arzuladığı intikamı almasına yardım edecektim. Sadece koca bir şehir dolusu iblise rol yapmam gerekecekti. Ama bir sorun vardı: O, benim baş şüphelimdi. Bunu hatırlamak onunla iş birliği yaparken gittikçe zorlaşıyordu. Kaos Lordu’nun her sıcak dokunuşuyla tehlike girdabına biraz daha çekiliyordum. Onun büyüsüne tamamen kapılırsam beni bekleyen tek şey ölüm olacaktı.


Rowan burs alıp dikenler şehrinde okumak ister, çünkü seneler önce ölen annesinin intikamını almak zorundadır. Bunun içinde iblislerin olduğu dikenler şehrine gidip, annesine bunu yapanı bulmaktır.
Kötü bir günün ardından arkadaşıyla eğlenmeye giderken karanlık lord ile karşılaşır ve bir anda hayatı değişip bambaşka bir insana bürünür.
Rowan'ın azmini sevdim, olması gereken kişi olduğundaki o motivasyonu harikaydı. Sürekli o olsaydı böyle yapardı düşüncesi çok hoşuma gitti. Şurada pot kıracak diyordum ama beni şaşırtıyordu.
Böyle aklı bir havada, boyundan işlere kalkışan bir karakter değildi. Genelde bu tarzda karakterlerimiz dik başlı olduğundan böylesine denk gelince şaşırıyoruz. :D
Devamından büyük sürprizleri var gibi ama bakalım neler olacak. :)


Karanlıklar Lordumuz vay anasını sayın seyircilerdi resmen. Aslında ne olduğu ortada ama zaten genel fantastik erkek karakterlerimiz böyle değil mi? Ama Rowan'ın tasvir edişi başkaydı, beğendimm :D
Lord hem bize hem de Rowan'a karanlık biri olduğundan kendisini okuyup öyle tanıyım derim ama seveceğinizden eminim ve sonuna rağmen kendisine hayranız :D Gazabından korkulacak bir karakter, neler yaptı neler :O

Kitapta geçen kral, arkadaş ve düşmanda vardı tabii ki ama kitabımız kısa olduğundan çok ön planda değillerdi. O yüzden pek kimseden bahsetmeme gerek yok.
Sadece devam kitaplarında önemli roller üstlenecekler gibi geliyor.
Seri başlangıcı olduğunu için çok fazla neden burası olmamış diyemiyorum, çünkü olması gerekenler bunlar. Kısa olması beni bir miktar üzmüş olabilir ama buna rağmen dolu dolu bir kitaptı.
O sonla zaten nasıl dolu dolu olmasın.
Devam kitaplarında gereken kişilerin gereken cezaları olmasını istiyorum bu arada. Gözüme gözükmemesi gereken bir kaç karakter var -_-


Devam kitabını ciddi anlamda bekliyorum, o kadar merak edilesi bitti ki dayanamadım hemen gidip diğer kitapların konularına baktım. Şu anlık üç kitaptan oluşuyor, devamı gelir mi bilmem ama şu anlık seriyi sevmeme rağmen üç kitapla kalmasını ümit ediyorum. :)
Fantastik severler için on numara beş yıldız bir kitap. Evreni sevdim, aynı bizim dünya gibi ama dikenler şehri bambaşka bir yer. Garibime gitse de hoşuma gittiğini fark ettim.
O yüzden fantastik olarak akıcı, çerez ve güzel bir kitap öner derseniz önereceğim bu kitap olur.
Sadece diğer türlerine göre yetişkin içeriği daha fazla, buna dikkat etmenizi öneririm. :)



Kitaba Puanım 5/4^^


Alıntılar^^

"Sen gerçekten ateşten korkuyorsun."
"Evet, öyle bir sorunum var."
Bir adım yaklaştı. "Burada benimle birliktesin, benimle çalışıyorsun. Kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim. Anlaşıldı mı?"


*****


"... O benim bilinçaltım gibi."
"Hımm. Bu kulağa, fanilere özgü daha fazla incelemek istemediğim, incelersem beni sinir edecek bir şeymiş gibi geliyor."


*****

"Gülünç olma. Ben tanrısal güçlerle donatılmış dört yüz yaşında ölümcül bir kaos lorduyum. Hiçbir şeyden korkmam."
"Artık sana inandığımdan emin değilim, Orion."
"Büyüden anlamıyor olabilirdim ama kaygıyı tanırdım.


*****

"Göğsün nasıl?"
"Her zaman olduğu gibi." Kurnaz bir ifadeyle gülümsedi.
"Dışarıdan iyi, içeride ölü. Neyse ki sadece mecazi anlamda."


*****

"Nesin sen?" dedim.
"Muhteşemim," diye mırıldandı.




Kısa kitaptı ama bir sürü alıntısı oldu, en sevdiğim^^
O zaman başka yorumlarımda görüşmek üzere. :)




Buralarda da varım^^


30 Temmuz 2023 Pazar

Aşk Sözleşmesi//Falon Ballard Kitap yorumu^^

 Selamlar^^
Uzun zamandır Go yayınlarından kitap okumuyordum, yeni çıkan kitapları Aşk Sözleşmesi de tam benim kafadan olunca neden olmasın dedim?
Gerçekten tam benim kafadan bir kitapmış, aşk, arkadaşlık, yeni hayatlar, geçmiş sıkıntılar ve yavaşça başlayan aşklar.
Kitabı genel olarak sevdim ama en sevdiğim şey kadın karakterimizin yeni işi ve gelişmesi oldu. Bunun nedenini birazdan yazacağım. :D


Sadie Green, öğrenci burslarını ödeyebilmek için sabırsızlıkla beklediği terfi başka birine gidince hayatını kökünden değiştirmeye karar verir. Yeni bir iş, bütçesine daha uygun bir daire ve çiçekçi dükkanı açma hayallerini gerçekleştirmek için sonsuz motivasyona ihtiyacı vardır. Kız arkadaşlarıyla dışarı çıkıp dağıttığı bir gece flört uygulamasıyla ev arkadaşı uygulamasını karıştırır ve kendisini, evinin bir odasını ona çok ucuza kiralamaya hazır olan Jack Thomas’ın muhteşem kırmızı tuğlalı evinin kapısında bulur. Sadie’nin gözü, hayalleriyle arasında duran bu adamı başlarda pek tutmasa da çok geçmeden onun yumuşak mizacından, hayallerini desteklemek için duyduğu heyecandan ve geçmişinde aldığı yaralara rağmen ayakta kalışından etkilenmeye başlar.
İkisi de hayatlarının anlaşmasını yaptıklarından ve aslında aynı hayalin peşinde koştuklarından habersizdir.

Sadie yıllardır çalıştığı şirketten saçma bir şekilde ayrılınca hayatını geçindirmesi zor olmaya başlar, bir gün yanlış uygulamadan kiralık bir o da bulunca neden olmasın der ve kabul eder ama evi gidip gördüğünde gözlerine inanamaz.
Hayalindeki evdir ve evin arkasından bir de bahçe vardır.
Beyaz yaka bir işi olsa da çiçekçi dükkanı açmak isteyen Sadei bunu fırsata geçirmek için kolları sıvar.
Karakterimiz çok neşeli ve ne istediğini bilen biriydi ama karşısındaki karaktere baktığımızda aşırı uçarıydı asdfghjk
Sadie hakkında tek olumsuz düşüncem başta ki ruh halinin değişmesi. Mesela başta Sadie çok sakin ve nereden ne konuşacağımı bilen bir karakter izlenimi veriyor, sonra karakterimize ne oluyorsa ağzında laf durmuyor.
Hoşuma gitmedi açıkçası, bir de sürekli öğrenci burslarını dedi durdu ama son sayfalara gelince o kısımdan hiç bahsetmediler. Bir garipti ama diğer türlü sevdim, Jack ile çok tatlılardı. :D
Bir de o kadar şanslı ki, daha ne olsun diyorsunuz :D


Jack koskocaman evde yalnızlık istemediğinden ev arkadaşı arar. İlan verdiği uygulamadan bulduğu kişi tam aradığı kişi olunca fazla irdelemeden kiracı olarak kabul eder. Sadie ve arkadaşları sayesinde az da olsa hayata karışan Jack zamanla başka duygularla da tanışacaktır.
Jack çok tatlıydı yaa, evi var, çok düşünceli ve anlayışlı biri. Böyle karakterlerin hayal ürünü olması üzücü. :/
Karakter olarak tek sıkıntım biraz daha ön planda olsaydı, bakıyorum birazcık gözüküyor, sonra kayboluyor ve her şeye başa sarıyor. Kitabın esas fikride bu ama ne bileyim bir var bir yok biraz hoş değildi. :D

Sadie'nin diğer iki arkadaşını çok sevdim ama bir tanesi sevmediğim bir şey olduğundan hoşuma gitmedi. Neyse. Diğer ikisinden bahsedecek olursam kitapları olsa da okusam kıvamındaydı. Çok bir şey yazıp spoiler vermek istemiyorum ama onların kitapları iste değil ihtiyaç :D


Baştan beri sevdiğimi söyledim. Yazarın kalemi akıcı, karakterlerimizin sürekli mesajlaşması kitabı çabuk bitirmenize olanak sağlıyor. :D Tabii bilin bakalım kim hemen bitiremedi? :D
Ama tam bayrama denk gelince okuyamadım napayım. :/
Kitabımızda geçen bi girişimcilik işi var, hatta instagramda hesap falan açıyor Sadie, yazar o kadar güzel yazmış ki burayı tam hayatın içinden. Tabii devamında olanlardan bizde isterdik ama işte öyle şeyler sadece kitaplarda. :/
Sadie işletmesini açıyor ama yavaş yavaş büyüyor, bir kaç sipariş alıyor sonra yine durulma aşamasında yani öyle ha deyince büyümedi işletmesi ve bunun yanında ek işte yaptı.
Bu kısmı gerçketen sevdim ve tuttum. Genelde dizi ve kitaplarda bir anda karakterimiz yeni işinde anında yükseliyor ve bu hiç inandırıcı değil. Böyle birazda hayatın içinden olması hoş.


Tam yaz aylarından içinizi kıpır kıpır edecek, rahat okunan kitaplardan. Sonuna doğru olması gerekenler oldu, çiftimizin geçmişte yaşadıkları önlerine geldi haliyle ve birbirlerini anlayıp, kalpler kırılsa da bir şekilde düzeltmeleri çok tatlıydı.
Devam eder mi, sanmam. Olması gerektiği gibi bitti dedim gibi. Diğer karakterlerin içinde devamı olacağını düşünmüyorum.
Eğer denk gelirseniz bakın derim, çerezlik kitap arayanlara birebir. :)



Kitaba Puanım 4/5^^



Alıntılar^^

"Doğrusunu mu söyleyeyim? Gülmeyi seven birine benziyorsun. Ve benim hayatımda biraz kahkahaya ihtiyacım var."


*****

"Bence bana iyi geleceksin, Sadie Green,"


*****

"Sade?" Adım ağzından bir vaat gibi çıkıvermişti.
"Efendim?" Ciğerlerim yanıyordu, o yüzden bu tek kelimeyi bile zor söylemiştim.
"Teşekkür ederim."


*****


Dikkatimi okyanusun gelgitlerine çevirdim.
Kalp kırıklığı abartılmış bir saçmalıktı.


*****


Jack: Kafanı dağıtmak istemem, ama bir şeye ihtiyacın olursa burada olduğumu hatırlatmak istedim.





Bir yorum daha böylece biter, başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^


22 Temmuz 2023 Cumartesi

En Çok Beni Sev//Julia Quinn Kitap Yorumu^^

 Herkese Merhaba^^
Bridgerton serisini okumaya devam ediyorum. Ben biraz sıralamayı karıştırdım, mesela ilk Pen ve Colin’in kitapları Rüyalar Gerçek Olsa’yı okudum. Sonra Benedict’in Son Söz Aşkın kitabını, ondan sonra Daphne ve Simon’ın kitabı Yüreğe Söz Geçmiyor'u, şimdi de bu. Numaralanmaya göre şöyle okumuşum. 4-3-1-2 asdfghjkl Neyse ki bağlantılı değil, istediğiniz kitaptan okumaya başlayabilirsiniz. :)
Gelelim kitaba, ilk İkiz okudu ve sevdiğini söyledi. Diziyle alakası olmadığını, diziden daha güzel olduğunu da dipnot olarak ekledi.
Peki ben sevdim mi?
İşte onun cevabı yorumumum devamında. :)


Yazarınız 1814’ün olaylarla dolu bir sezon olaca
ğına inanıyor, özellikle de bugüne kadar evlenmeyi düşündüğüne dair hiçbir işarette bulunmayan, Londra’nın en gözde bekârı Anthony Bridgerton için. Aslında neden evlensin ki? Söz konusu eksiksiz bir zampara gibi davranmak olduğunda, ondan daha iyisi bulunamaz... 
LEYDİ WHISTLEDOWN’UN CEMİYET GAZETESİ, Nisan 1814 
 
Ne var ki dedikoducu yazarımız bu defa yanılıyordu. Anthony Bridgerton sadece evlilik kararı kalmamış, bir eş adayı da seçmişti! Önündeki tek engel ise seçtiği kişinin ablası Kate Sheffield’dı - kendisi Londra balolarının o güne dek gördüğü en baş belası kişiydi. Nüktedan ve entrikacı Kate, bir yandan bu izdivacı engellemek konusundaki kararlılığıyla Anthony’yi deli ederken, diğer yandan çapkın vikontun erotik rüyalarının başmisafiri oluyordu. Genel inancın aksine Kate, zampara beylerin zamanla ıslah olup iyi birer koca olabileceklerine inanmıyordu ve Anthony Bridgerton da bu zamparaların arasında en ahlaksız olanıydı. Kate kız kardeşini korumaya kesin kararlıydı fakat kendi kalbinin korunmasızlığı yüzünden de endişe içerisindeydi. Ve Anthony’nin dudakları kendi dudaklarına değdiği anda, Kate ona karşı koyamayacağını anlayıp korkuya kapılmıştı...


Kate kendisinin takdim etme zamanı geçtiği için kardeşinin bu sezonda takdim edilip, aşık olacağı bir adamla evlenmesini ister.
Bir kaç adayın olmasına rağmen kız kardeşi gözde ve çapkın bekar Anthony ilgisini çeker ama Kate bu durumu istemez. Kate ne kadar istemese de Anthony sürekli etraflarında olunca istenmeyen şeyler olur.
Ben dizideki Kate’ide sevmiştim buradakini aynı şekilde sevdim. Kardeşini kendinden fazla düşünen bir ablaydı ama dizide bu huyu aşırıya kaçmıştı bence. Yani dizi de azıcık bencil olsaydı o son olmazdı çünkü.
Olmasaydı güzel olurdu gerçi -_-

Anthony artık hovardalığı bırakıp düzenli bir hayata başlamak ister, bu da evlenmekten geçiyordur. Annesinin yardımıyla bir sürü genç bayanla tanışan Anthony en sonunda yeni sezonda takdim edilen Edwina’yı tanır ve onunla evlenmek ister ama önünde çok büyük bir engel vardır, Edwina’nın ablası Kate.
Şimdi diziye baktığımız zaman kitapta ki Anthony daha aklı başında, ne istediğini bilen biriydi ama dizide offf yani, illet etmişti bizi. Seviyor mu, sevmiyor mu belli değil. Ne istediğinden emin değil. Neyse işte dizide bizi sinir krizlerine soktu.
Burada da sevdim ama beklediğim kadar oldu mu? Düşündürücü.


Ve Edwina. Bence kitapta çok iyiydi, o kadar tatlıydı ki işte dedim işte karakter dediğin bu. Ablasına destek olması, onun iyiliğini düşünmesi o kadar tatlıydı ki. :)
Bu kitapta diğer karakterleri çok fazla göremedim. Mesela Yüreğe Söz Geçmiyor'da Colin, Benedict resmen kitabı eğlenceli hale getirmişti ama burada başta gözüktüler sonra az çok.
Bizimkilerin annesi de çok gözükmedi ya. O yüzden çok sakindi kitap.

Genel olarak başlarda çok güzeldi, son bölümler aşırı sakindi. Hatta beklentimin altında kaldı kitap ne yazık ki, sevdim mi onu bile bilmiyorum. 
Dizide her ne kadar sevmediğim şeyler olsa da inanın dizi kitaptan daha güzel geldi bana. Yüreğe Söz Geçmiyor kitabındaki o aşkı bu kitapta göremedim. Tamam aralarındaki aşk güzeldi ama bunlara rağmen dizideki yakınlaşmalar, aşkları daha güzeldi.
Şimdi dizi yorumumu halen daha yayımlamadığım için bilmiyorsunuz ama kitaptan sonra dizi bir tık daha iyi geldi. Sadece karakterlerin bir türlü doğru karar vermemeleri, kardeşlerin aralarındaki sıkıntılar diziyi de iyi yapmamıştı işte. Ayyy ne bileyim canlar, kitabında sevmediğim yerleri oldu, dizininde asdfghjkl


Tavsiye olarak diyeceğim pek bir şey yok, seri olarak seviyorum ama işte bazen beklediğimizi bulamıyoruz. Bundan sonra bir tek Eloise'in kitabı kaldı. Ondan çok heyecanlanmıyorum, dizisi yok, konusu da çok ilgimi çekmiyor yalan yok ama belki güzel çıkar. Seriyi almaya devam eder miyim onu da bilmiyorum ama tekrardan Rüyalar Gerçek Olsa'yı okumak istiyorum. 😍😍



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


"... O halde çıkmışken çiçek bahçelerine de bir uğra. En nadide türler açmaya başlamıştır. Londra'da asla göremeyeceğin kadar güzeller."


*****


"Bu şu demek; aşk korkulacak ve uzakta tutulacak bir şey değil. Aşk, yüreğini tamamlayacak kişiyi bulabilmektir. Aşk seni hayal bile edemeyeceğim kadar iyi bir insan haline getirebilecek kişiyi bulabilmektir. Aşk, eşinin gözlerinin içine bakıp şimdiye kadar tanıdığın en mükemmel kişinin o olduğunu iliklerine kadar hissetmektir.


*****

"Bence insan kalbi, bizim tahmin bile edemeyeceğimiz kadar kuvvetli."





Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^